Bir tarafta armasında şanlı Ay-Yıldız’ı taşıyan kulübümüz Beşiktaş, diğer tarafta terörist devlet İsrail’in futbol kulübü Maccabi Tel-Aviv…
UEFA Avrupa Ligi’nde eşleşen iki takımın karşılaşmasına Beşiktaş ev sahipliği yapacaktı. “Yapacaktı” diyorum çünkü Beşiktaş’ın saha avantajı elinden alındı ve karşılaşmanın 28 Kasım Perşembe günü tarafsız bir sahada oynanacağı duyuruldu…
Haliyle Türkiye’de bütün spor çevreleri duruma tepki gösterdi ve UEFA ağır eleştirilerden nasibini aldı.
Ukrayna savaşı sebebiyle Rus kulüplerini tüm müsabakalardan meneden UEFA yönetimi aynı tutarlılığı veya hassasiyeti;
Filistin topraklarında her gün sivil ve savunmasız yüzlerce insanı katleden İsrail Devleti’nin kulüpleri için göstermedi/gösteremedi.
Aksine;
Filistin’e destek veren Türk futbolcu Aral Şimşir’e soruşturma açıldı, İskoçya’nın Celtic kulübüne de para cezası yaptırımı geldi.
Lakin;
Gazze’de yaşanan soykırıma ses çıkarmayan, aksine tepki gösterenlere cezayı kesen UEFA’dan Beşiktaş-Maccabi Tel-Aviv müsabakasıyla ilgili şaşırtıcı bir açıklama yapıldı:
"Türk makamlarının aldığı karara göre 28 Kasım 2024 tarihinde Beşiktaş ile Maccabi Tel Aviv arasındaki UEFA Avrupa Ligi karşılaşması tarafsız bir sahada oynanacaktır.’’
Eee biz UEFA’ya demedik laf bırakmazken, kararı aslında Türk makamlarının aldığını öğrenmek inanın çok ağır geldi…
***
Ardından Türk spor tarihinin büyük çınarı Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nden de şu açıklama geldi:
“Karşılaşmanın stadımızda oynanması için UEFA ile gerekli yazışmalar yapılmış ve gerekli izinler alınmış olsa da provokatif eylem ihtimali göz önünde bulundurularak devletimizin güvenlik bürokrasisi tarafından söz konusu müsabakanın tarafsız bir ülkede oynanmasına karar verilmiştir.”
Bu açıklama ile gerçek ortaya çıkmış oldu!
Yani:
Kararın hükümet yetkileri tarafından alındığı doğrulandı. Sebep provokatif eylem ihtimali olarak gösterildi. Hem de UEFA müsabakanın Türkiye’de oynanmasına izin verdiği halde!
Pes doğrusu…
***
O zaman bize düşeni yapalım soralım ve sorgulayalım:
Sosyal sorumluluk projeleriyle, tribün şovlarıyla tüm dünyaya örnek olan her zaman mazlumun yanında olan Beşiktaş tribünü, hayatını kaybeden her Filistinlinin anısına tüm dünyaya bir mesaj verse kötü mü olurdu?
Beşiktaş taraftarının depremzede çocuklara yardım için sahaya binlerce oyuncak attığı görüntü tüm dünya basınında büyük yankı uyandırmıştı…
‘’UEFA bile’’ böyle düşünmezken, hükümetimiz aşağı yukarı taraftarı 50 kişi olan İsrail kulübünün can ve mal güvenliğini sağlayamayacağını mı düşünüyor?
Avrupa’nın köklü kulüplerinin taraftarları bile ceza alma pahasına katliama açıkça tepkilerini dile getirirken, Beşiktaş Park tribünlerinden binlerce insanın barış sloganlarıyla İsrail’i protesto etmesinde ne gibi bir sorun olabilir?
Tribün kısmı bir yana İsrail kulübüne her türlü cevabı sahada verebilecek güçte olan Beşiktaş, neden galibiyet için en önemli unsurlarından biri olan ev sahipliği avantajı elinden alınıyor?
Terör devleti İsrail’in takımı bu haliyle durumdan fayda sağlıyor da temsilcimiz Beşiktaş neden zararlı çıkıyor?
Kaldı ki;
Maç Türkiye’de oynansaydı ve Maccabi Tel Aviv sahaya çıkmamış olsaydı, İsrail kulübü hükmen mağlup sayılacaktı.
Hükümet yetkilileri Türk kulübünü değil de İsrail kulübünü mü koruyor?
Aklımız almıyor…
***
Bu arada;
Maçın oynanacağı ülke ve stadyum henüz açıklanmış değil!
İlk seçenek Budapeşte o da olmazsa Almanya düşünülüyor.
Yurtdışında nerede oynanırsa oynansın Beşiktaş, gruplarda beş dış saha maçına çıkan tek takım olacak.
Süper Lig’le birlikte yoğun fikstürde sporcularımızın yorgunluğu katlanacak.
Beşiktaş, ciddi bir tribün gelirinden de olacak.
Bu maçı bütçesiyle orantılı olarak Türkiye’de izlemek isteyen vatandaşların da seyir keyfi elinden alınmış olacak.
Bir grup taraftar durumu protesto edilmesi için Beşiktaş’ın sahaya çıkmamasını istiyor ama Kara-Kartal mücadeleci ruhuyla tanınır.
“İnanıyoruz Temsilcimiz Beşiktaş, olan bitene cevabını tarafsız sahada da verecektir”
Ve biz yazımızı “Filistin’e Özgürlük!” sloganıyla noktalayalım!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Av. Arda BARUTCU
Saha tarafsız ise kim taraflı?
Bir tarafta armasında şanlı Ay-Yıldız’ı taşıyan kulübümüz Beşiktaş, diğer tarafta terörist devlet İsrail’in futbol kulübü Maccabi Tel-Aviv…
UEFA Avrupa Ligi’nde eşleşen iki takımın karşılaşmasına Beşiktaş ev sahipliği yapacaktı. “Yapacaktı” diyorum çünkü Beşiktaş’ın saha avantajı elinden alındı ve karşılaşmanın 28 Kasım Perşembe günü tarafsız bir sahada oynanacağı duyuruldu…
Haliyle Türkiye’de bütün spor çevreleri duruma tepki gösterdi ve UEFA ağır eleştirilerden nasibini aldı.
Ukrayna savaşı sebebiyle Rus kulüplerini tüm müsabakalardan meneden UEFA yönetimi aynı tutarlılığı veya hassasiyeti;
Filistin topraklarında her gün sivil ve savunmasız yüzlerce insanı katleden İsrail Devleti’nin kulüpleri için göstermedi/gösteremedi.
Aksine;
Filistin’e destek veren Türk futbolcu Aral Şimşir’e soruşturma açıldı, İskoçya’nın Celtic kulübüne de para cezası yaptırımı geldi.
Lakin;
Gazze’de yaşanan soykırıma ses çıkarmayan, aksine tepki gösterenlere cezayı kesen UEFA’dan Beşiktaş-Maccabi Tel-Aviv müsabakasıyla ilgili şaşırtıcı bir açıklama yapıldı:
"Türk makamlarının aldığı karara göre 28 Kasım 2024 tarihinde Beşiktaş ile Maccabi Tel Aviv arasındaki UEFA Avrupa Ligi karşılaşması tarafsız bir sahada oynanacaktır.’’
Eee biz UEFA’ya demedik laf bırakmazken, kararı aslında Türk makamlarının aldığını öğrenmek inanın çok ağır geldi…
***
Ardından Türk spor tarihinin büyük çınarı Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nden de şu açıklama geldi:
“Karşılaşmanın stadımızda oynanması için UEFA ile gerekli yazışmalar yapılmış ve gerekli izinler alınmış olsa da provokatif eylem ihtimali göz önünde bulundurularak devletimizin güvenlik bürokrasisi tarafından söz konusu müsabakanın tarafsız bir ülkede oynanmasına karar verilmiştir.”
Bu açıklama ile gerçek ortaya çıkmış oldu!
Yani:
Kararın hükümet yetkileri tarafından alındığı doğrulandı. Sebep provokatif eylem ihtimali olarak gösterildi. Hem de UEFA müsabakanın Türkiye’de oynanmasına izin verdiği halde!
Pes doğrusu…
***
O zaman bize düşeni yapalım soralım ve sorgulayalım:
Sosyal sorumluluk projeleriyle, tribün şovlarıyla tüm dünyaya örnek olan her zaman mazlumun yanında olan Beşiktaş tribünü, hayatını kaybeden her Filistinlinin anısına tüm dünyaya bir mesaj verse kötü mü olurdu?
Beşiktaş taraftarının depremzede çocuklara yardım için sahaya binlerce oyuncak attığı görüntü tüm dünya basınında büyük yankı uyandırmıştı…
‘’UEFA bile’’ böyle düşünmezken, hükümetimiz aşağı yukarı taraftarı 50 kişi olan İsrail kulübünün can ve mal güvenliğini sağlayamayacağını mı düşünüyor?
Avrupa’nın köklü kulüplerinin taraftarları bile ceza alma pahasına katliama açıkça tepkilerini dile getirirken, Beşiktaş Park tribünlerinden binlerce insanın barış sloganlarıyla İsrail’i protesto etmesinde ne gibi bir sorun olabilir?
Tribün kısmı bir yana İsrail kulübüne her türlü cevabı sahada verebilecek güçte olan Beşiktaş, neden galibiyet için en önemli unsurlarından biri olan ev sahipliği avantajı elinden alınıyor?
Terör devleti İsrail’in takımı bu haliyle durumdan fayda sağlıyor da temsilcimiz Beşiktaş neden zararlı çıkıyor?
Kaldı ki;
Maç Türkiye’de oynansaydı ve Maccabi Tel Aviv sahaya çıkmamış olsaydı, İsrail kulübü hükmen mağlup sayılacaktı.
Hükümet yetkilileri Türk kulübünü değil de İsrail kulübünü mü koruyor?
Aklımız almıyor…
***
Bu arada;
Maçın oynanacağı ülke ve stadyum henüz açıklanmış değil!
İlk seçenek Budapeşte o da olmazsa Almanya düşünülüyor.
Yurtdışında nerede oynanırsa oynansın Beşiktaş, gruplarda beş dış saha maçına çıkan tek takım olacak.
Süper Lig’le birlikte yoğun fikstürde sporcularımızın yorgunluğu katlanacak.
Beşiktaş, ciddi bir tribün gelirinden de olacak.
Bu maçı bütçesiyle orantılı olarak Türkiye’de izlemek isteyen vatandaşların da seyir keyfi elinden alınmış olacak.
Bir grup taraftar durumu protesto edilmesi için Beşiktaş’ın sahaya çıkmamasını istiyor ama Kara-Kartal mücadeleci ruhuyla tanınır.
“İnanıyoruz Temsilcimiz Beşiktaş, olan bitene cevabını tarafsız sahada da verecektir”
Ve biz yazımızı “Filistin’e Özgürlük!” sloganıyla noktalayalım!