SON DAKİKA
Hava Durumu

#Filistin

Bursa Haber - Filistin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Filistin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Filistin devletini tanıma çağrısı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Filistin devletini tanıma çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Orta Doğu’da Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisi yaşandığına vurgu yaparak, "50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu'nda katılımcılara hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Budapeşte’de gerçekleştirilen Avrupa Siyasi Topluluğu 5’inci Zirvesi’nde, kıtanın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere bir araya geldik. Avrupa Siyasi Topluluğunu kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimiyetle ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz" dedi. Filistin devletini tanıma çağrısı Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzlukların her geçen gün derinleştiğine dikkat çeken Erdoğan, "Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisi Orta Doğu’da yaşanıyor. 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir" dedi. Filistin’in devlet olarak tanınmasının da önemli bir husus olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum" diye konuştu. "Terör örgütü PKK ve FETÖ ile mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz" Avrupa’nın karşı karşıya olduğu güvenlik tehditlerinin masaya yatırıldığı zirvede terörle mücadele konusuna da değinen Erdoğan, "Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma halinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadele hepimizin sorumluluğudur. Terör örgütü PKK ve FETÖ ile mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Açıklamasında Avrupa’daki yabancı düşmanlığı ve İslamofobi konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir” dedi. "Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur" Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine de değinen Erdoğan, "Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak Avrupa Birliği’yle ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” ifadelerini kullandı.

BM: “Lübnan'da son 3 haftada 400 bin çocuk yerinden edildi” Haber

BM: “Lübnan'da son 3 haftada 400 bin çocuk yerinden edildi”

İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle halk başkent Beyrut'a ve kuzeye doğru göç etmeye devam ediyor. UNICEF İcra Direktörü Yardımcısı Ted Chaiban ve Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü Yardımcısı Carl Skau, Lübnan'ın doğusundaki Zahle kentinde çatışmalar nedeniyle göç eden ailelerin kaldığı okulu ziyaret etti. Chaiban yaptığı açıklamada, son 3 haftada Lübnan'da şiddettin korkunç bir şekilde arttığını, bundan tüm çocukların etkilendiğini ve çatışmanın bir savaşa dönüştüğünü söyledi. Lübnan'da saldırıların başlamasından bu yana 400 bini çocuk toplam 1.2 milyon kişinin yerinden edildiğini belirten Chaiban, yerinden edilen ailelerin ve çocukların bir kısmının akrabalarının yanına yerleştiğini ancak bir kısmının barınma merkezlerinde kaldığını ifade etti. BM merkezlerinde kalan çocuklara psikolojik destek verildiğini kaydeden Chaiban, ülkenin gerçek ihtiyacının insan hakları ihlalinin durması, sivillerin ve sivil alt yapının korunması, ateşkesin sağlanması olduğunu vurguladı. Chaiban, "Beni etkileyen şey, bu savaşın üç haftadır devam ediyor olması ve bundan çok sayıda çocuğun etkilenmiş olması. Bugün biz burada otururken, 1,2 milyon çocuk eğitimden mahrum bırakıldı. Devlet okulları ya erişilemez hale geldi, ya savaş nedeniyle hasar gördü ya da barınak olarak kullanılıyor. Bu ülkenin, yaşadığı her şeye ek olarak ihtiyaç duyduğu son şey, kayıp bir nesil riskidir" dedi. "SAĞLIK MERKEZLERİ HİZMET DIŞI KALDI" Yerinden edilen çocukların, üç veya dört ailenin bir sınıfta kaldığı ve bin kişinin 12 tuvaleti kullandığı aşırı kalabalık okullarda yaşadığını vurgulayan Chaiban, "Endişelendiğim şey, eğitimlerini kaybetme riski altında olan yüz binlerce Lübnanlı, Suriyeli, Filistinli çocuğumuz olması" ifadesini kullandı. Saldırılar nedeniyle ayrıca 100'den fazla sağlık ocağının hizmet dışı kaldığını, 12 hastanenin ise artık hizmet veremediğini veya kısmen açık olduğunu kaydeden Chabian, su alt yapısının da saldırıların hedefi olduğunu ifade ederek, son 3 haftada yaklaşık 350 bin kişiye su sağlayan 26 su deposunun hasar gördüğünü söyledi. Chaiban ve Skau yaptıkları ortak açıklamada, “Uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmelidir. Tüm taraflar sivillerin ve sivil altyapının korunmasına öncelik vermelidir. Buna okulların, hastanelerin, su sistemlerinin korunması ve çatışma bölgelerinden kaçan siviller için güvenli geçiş sağlanması da dahildir. Hiçbir çocuk yerleşim bölgelerinde patlayıcı silahların ayrım gözetmeksizin kullanılmasıyla karşı karşıya kalmamalıdır. Onlara hayat kurtarıcı yardım ulaştırmaya çalışan herkes korunmalıdır” ifadesini kullandı. Lübnan Sağlık Bakanlığı, 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının 2 bin 309'a, yaralananların sayısının ise 10 bin 782'ye ulaştığını açıkladı.

Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz Haber

Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezinde düzenlenen "Filistin'in Geleceği Konferansı"nda konuştu. Erdoğan, İsrail’in vahşi saldırıları sonucunda Gazze’nin, benzerlerine sadece İkinci Dünya Savaşı sırasında tanık olunan 2 milyon insanın toplandığı bir temerküz kampına dönüştüğünü ifade etti. İsrail’in yıldırma politikasıyla sürekli kuzeyden güneye, güneyden kuzeye sürüklenen Gazzelilerin büyük bir insani trajedi yaşadığını belirten Erdoğan, yaklaşan kış mevsimiyle birlikte bu trajedinin daha da derinleşeceğin açık olduğunu kaydetti. “Filistinli mültecileri ayakta tutan Yardım Ajansı UNRWA’ya desteğin artırılması fevkalade önemlidir” Gazze’ye, kış mevsiminden önce daha fazla insani yardım ulaştırılması noktasında uluslararası toplumun ve İslam dünyasının daha fazla gayret sarf etmesinin gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Yine bu süreçte, Filistinli mültecileri ayakta tutan Yardım Ajansı UNRWA’ya desteğin artırılması fevkalade önemlidir” dedi. “Kendi personelinin hakkını korumayan bir Birleşmiş Milletler, başkalarının hakkını nasıl savunacak?” İsrail’in, Lübnan Geçici Görev Gücü'ne saldırmasıyla başta Güvenlik Konseyi olmak üzere Birleşmiş Milletlere alenen meydan okuduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hoyratlıklara şimdiye kadar daimî üyelerden net bir tepki gelmemesi, en az saldırılar kadar vahim bir durumdur. Soruyorum; kendi personelinin hakkını korumayan bir Birleşmiş Milletler, başkalarının hakkını nasıl savunacak? Kafasında UN yazılı mavi kaskı olan askere uzanan elleri kıramayan Birleşmiş Milletler; Gazzelilere, Lübnanlılara uzanan kirli elleri nasıl engelleyecek? Her gün itibar kaybeden Birleşmiş Milletleri, içine düştüğü bu utanç girdabından kim çekip alacak? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bölgemizin kan deryasına dönmesini, Gazzeli sivillerin diri diri yakılmasını daha ne kadar seyredecek? İslam dünyası bu barbarlığın önüne geçmek için ne zaman adım atacak? Son Birleşmiş Milletler hitabımda Genel Kurulun 1950 tarihli barış için birlik kararında olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi bu süreçte mutlaka değerlendirilmelidir. İsrail yönetimi, Gazze ve Lübnan’da uyguladığı vahşetle sadece on binlerce masumu değil, dünyanın son bir asırda inşa ettiği tüm yapıları, kuralları ve değerleri de katletmektedir. Gazze ve Lübnan’da ölen sadece çocuklar, sadece kadınlar, yaşlılar ve siviller değil, insanlığın vicdanıdır, binlerce yıllık ortak birikimidir” ifadelerini kullandı. “Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz” Bu soykırım karşısında Türkiye’nin ilk günden itibaren itirazlarını ve ikazlarını en yüksek seviyede dile getiren ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, Filistin sevindiğinde sevinen, üzüldüğünde üzülen; Filistin halkının derdini kendi derdi olarak gören bir milletiz. Tarih boyunca ne zaman Filistin’de bir kan aksa, bir gözyaşı dökülse acısı bizim de yüreğimizi dağlamıştır. Kimseyi ayırmadan zalimlerin karşısında, mazlumların yanında güçlü bir duruş sergiledik. Zulme sessiz kalanlardan olmadık. Zulme rıza gösterenlerden olmadık. ‘Adam aldırma da geç’ diyenlerden asla ve asla olmadık. Tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Tarihimizden, inancımızdan, insanlığımızdan kaynaklanan görevlerimizi layıkıyla yerine getirmeye çalıştık. Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardım faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz.” “Savaş ve soykırım suçlularının hesap vermesi için atılan her türlü adıma samimi destek sağlıyoruz” Erdoğan, Türkiye’nin Gazze’de yaşanan katliama en güçlü tepkiyi gösteren ve İsrail’e karşı somut tedbirler alan tek devlet olduğuna vurgu yaparak, “Önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari ilişkileri durdurduk. Yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarfınazar ettik. Mısır makamlarının da destekleriyle Gazzeli kardeşlerimize gönderdiğimiz insani yardımların toplam miktarı 84 bin tonu aştı. Bu yardım miktarıyla Türkiye, Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundadır. Uluslararası tüm platformlarda Filistin halkının sesi, nefesi, savunucusu olan hükümet, yine biziz. Yabancı liderlerle yaptığımız görüşmelerin vazgeçilmez gündem maddesi, Filistin Devleti'nin tanınması ve Gazze’de katliamların engellenmesidir. Savaş ve soykırım suçlularının hesap vermesi için atılan her türlü adıma samimi destek sağlıyoruz” diye konuştu. Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Uluslararası Adalet Divanında açılan Soykırım Davası’na müdahillik başvurusunun 7 Ağustos’ta yapıldığını hatırlatan Erdoğan, STK’lerin Filistin konusunda mahkemeye dosya ve delil sunmaya devam ettiğini ve soykırımcı canilerin uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını sözlerine ekledi. Türk milletinin boykot ve protesto gösterileriyle katliama olan tepkisini ortaya koyduğunu aktaran Erdoğan, tüm imkansızlıklara rağmen vatan topraklarını savunan Filistin halkının yanında sapasağlam durduklarını dile getirdi. “Filistin halkının özgürlük mücadelesine tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız” Yılbaşında 114 ülke ve 448 siyasi partiye mektup göndermek suretiyle AK Parti olarak Filistin’de işlenen katliama dikkat çektiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun dışında gençlik ve kadın kollarımız, Filistin halkıyla dayanışmamızı sergileyen çok önemli faaliyetler gerçekleştirdiler. Gazze ve işgal edilmiş diğer Filistin topraklarında yapılan zulümleri daima milletimizin gündeminde tutmayı başardık. Aynı şekilde Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı hedef alan tacizler karşısında da çok kararlı bir duruş sergiledik. Ateşkes görüşmelerine destekten kanser hastası ve yaralıların ülkemize getirilmesine kadar geniş bir alanda faaliyetler yürüttük. İnşallah bundan sonra da kimseden çekinmeden, tehditler karşısında geri adım atmadan Filistin davasına, Filistin halkının özgürlük mücadelesine tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız” ifadelerine yer verdi. “Allah’ın izniyle, bu süreç 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla neticelenecektir” Erdoğan, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti kuruluncaya dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceklerinin altını çizerek, “Türkiye, Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerinin yanındadır. Zafer, inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır. Büyük acılar yaşansa da, Allah’ın izniyle bu süreç 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla neticelenecektir. Hiç endişeniz olmasın; bir gün gelecek, bu gözyaşı, bu acı son bulacak. Gazzeli anneler çocuklarının kefenini değil, inşallah çeyizini hazırlayacak. Gazze’de, Batı Şeria’da, işgal edilmiş tüm Filistin topraklarında çocuklar özgürce koşacak, korkusuzca oynayacak, gökyüzüne baktıklarında savaş uçaklarını değil; güneşi, ayı, parıldayan yıldızları görecek. Buna biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Gördüklerimiz karşısında yeise kapılmıyor, karamsarlığa düşmüyor, Alemlerin Rabbi olan Allah’tan ümidimizi asla kesmiyoruz” dedi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Filistinli şair Mahmut Derviş’in şu dizesiyle son verdi: “Bir Filistin vardı, Bir Filistin gene var. Zalimler ölüm kusan silahlarıyla yok etmeye çalışsa da bir Filistin hep var olacak. Vatanı, toprağı ve inancı uğruna direnen Filistin, tüm insanlığın iftihar kaynağı olacak.”

Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformundan Filistin’e destek Haber

Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformundan Filistin’e destek

Özellikle son 1 yıldır Filistin halkına karşı artarak devam eden İsrail saldırılarının yıldönümünde, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri yaptıkları eylemle zulüm altında görevlerini yapmaya çalışan sağlık çalışanları ve basın mensuplarının yaşadıkları insani zorluklara dikkat çektiler. Gazze’de yaşanan savaş ortamını simülasyonla canlandırmak üzere düzenlenen alana kana bulanmış çocuk kıyafetleri, oyuncaklar ve kefenlenmiş sağlık çalışanları ile basın mensupları yerleştirildi. Ses sistemi yardımı ile bomba, füze ve silah seslerinin yankılandığı alanda yaklaşık 2 saat süren eylem büyük ilgi gördü. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze şeridine düzenlediği saldırılarda 885 sağlık çalışanı ve 289 insani yardım görevlisinin hayatını kaybettiği bildirilmişti. Hem bir yıldır devam eden sistematik saldırılara hem de meslektaşlarına yapılan zulme dikkat çeken BUÜ Tıp Fakültesi öğrencileri ve Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu heyeti, simülasyonun ardından Mete Cengiz Konferans Salonunda düzenlenen seminere katıldı. Seminerde konuşmacı olarak bulunan Araştırmacı Yazar Ahmet Faruk Asa, 7 Ekim’den bu yana yaşananları Dünya ülkeleri perspektifinden değerlendirerek katılımcılarla değerlendirmelerini paylaştı. İsrail menşeli ürünlere boykot uygulanması çağrısını da yineleyen Asa, bu konuda olabildiğince titiz davranılması gerektiği mesajını verdi. Tıp Fakültesi öğrencilerini duyarlılıkları için tebrik eden Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu Başkanı Murat Eryağan, öğrencilere teşekkürlerini ileterek genç nesillerin farkındalık oluşturan eylemlerde bulunmasının önemli olduğunu ve bu tür eylemlerin devam etmesi gerektiğini vurguladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.