SON DAKİKA
Hava Durumu

#Filistin

Söz Bursa - Filistin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Filistin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gazze’de 12 bin kadın öldürüldü Haber

Gazze’de 12 bin kadın öldürüldü

Gazze yönetimi, İsrail'in Gazze’de yürüttüğü savaşta öldürülen kadınların sayısını açıkladı. Hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, İsrail'in 15 ayı aşkın süren saldırıları nedeniyle 12 bin 316 kadının hayatını kaybettiğini bildirdi. 2 bin kadın ile kız çocuğunun da bazı organlarını kaybederek "kalıcı engelli" hale geldiğini belirten Maruf, bu dönemde 162 kadının bulaşıcı hastalıklara yakalandığını ve onlarca kadının İsrail hapishanelerinde çeşitli işkencelere maruz kaldığını kaydetti. Maruf, ayrıca şu bilgileri paylaştı: "13 bin 901 kadın dul kaldı. 17 bin anne çocuklarını kaybetti. 50 bin hamile kadın, insanlık dışı koşullar sebebiyle, karınlarındaki yavrularını daha dünyaya getirmeden kaybetti.” İsrail’in ablukayı sürdürdüğünü ve insani yardımları engellediğini hatırlatan Maruf, Gazze’deki kadınların açlık ve susuzluk içinde yaşam mücadelesi verdiğinin altını çizdi. HAMAS: BATI'NIN ÇİFTE STANDARDI Hamas da yaptığı açıklamada, “Gazze'de 12 bin kadının öldürülmesi, binlercesinin yaralanması ve tutuklanması, yüz binlercesinin yerinden edilmesi insanlık için bir lekedir” dedi. Hamas, Filistinli kadın mahkûmların, tüm uluslararası norm ve sözleşmeler açıkça ihlal edilerek psikolojik ve fiziksel işkenceye maruz bırakıldığını ifade etti. Filistinli kadın mahkumların çektiği acıların, ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkelerin Filistinlilere yönelik “çifte standartlarını” ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.

İsrailli Katz ordusuna, 'dönmelerine izin vermeyin' talimatı verdi! Haber

İsrailli Katz ordusuna, 'dönmelerine izin vermeyin' talimatı verdi!

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz orduya, Filistinli sivil halkın askeri müdahaleler sonucu terk etmek zorunda kaldığı Cenin, Tulkarem ve Nur Shams mülteci kamplarında bir yıl daha kalmaları ve sakinlerin geri dönmesine izin verilmemesi yönünde talimat verdiğini açıkladı. İsrail, Batı Şeria’da saldırılarına devam ediyor. İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde İsrail askerleri Filistinlilerin yaşadığı mülteci kamplarına baskın düzenlerken, İsrail tanklarının Cenin'e girmek üzere yola çıktığını belirtiliyor. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz yaptığı açıklamada, orduya, Filistinli sivil halkın askeri müdahaleler sonucu terk etmek zorunda kaldığı Cenin, Tulkarem ve Nur Shams mülteci kamplarında bir yıl daha kalmaları ve sakinlerin geri dönmesine izin verilmemesi yönünde talimat verdiğini söyledi. Katz, "Cenin, Tulkarem ve Nur Shams mülteci kamplarından şu ana kadar 40 bin Filistinli tahliye edildi ve kamplar sakinlerinden boşaltıldı. Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) kamplardaki faaliyetleri de durduruldu" dedi. Bölgeyi "terör unsurlarından temizlediklerini" savunan Katz, "Geçmişte yaşanan gerçekliğe geri dönmeyeceğiz. Doğuda bir terör cephesi kurmak amacıyla İran şer ekseni tarafından inşa edilen, silahlandırılan, finanse edilen ve desteklenen aşırı İslam'ın taburlarını ve terör altyapısını dağıtmak için mülteci kamplarını ve diğer merkezleri temizlemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Öte yandan, İsrailli yerleşimcilerden oluşan kalabalık bir grup ise Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

Bahçeli'den Gazze tepkisi: Gazze toprağı emlak değildir Haber

Bahçeli'den Gazze tepkisi: Gazze toprağı emlak değildir

MHP lideri Devlet Bahçeli, Filistin’in uğradığı saldırılara ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. İnsanlığın kalıcı barış ve huzura hayli susadığına dikkati çeken Bahçeli, "İnsanlığın bilcümle pençesine düştüğü manevi buhranlar ve maddi buzlanmalar maalesef görüş açılarını daraltmakla kalmamış heves ve heyecanları da darboğaza sürüklemiştir. İşin özünde hayat dediğimiz kısmen müşahhas kısmen mücerret nitelikli karmaşık döngü kapsamında felah ve ferah ümitleri bir türlü beklenen ve hak edilen seviyelere de sıçrayamamıştır. Dürüst ve samimi bir hissiyatla ihata edilmiş geniş çaplı bir vicdan muhasebesi yapılmadan daha iyi, daha insani bir dünyanın arayış adımları çöl kuraklığındaki serap gibi kaybolup gidecektir. Zulüm ve zorbalığın at koşturduğu; yerkürenin dört bir köşesinde insanlık değerlerine, adalet ve hukuk ilkelerine ağır saldırı ve suikastların yapıldığı bugünkü alacakaranlık dönemin tek panzehri, tek şifası, yegane direniş hattı manevi toparlanma, birlik ve beraberlik hatlarını tahkim ve takviye etmektir" açıklamasında bulundu. Bahçeli açıklamasına şöyle devam etti: "Filistinli kardeşlerimizi Gazze’den sürüp çıkarma dayatması karşısında sessiz ve suskun kalmak küresel emperyalizmin vesayetine rıza göstermek, esaret zincirine gönüllü kafa uzatmaktır. Mazlumları toprağından koparmak, toprağı da üzerinde yaşayan hak sahiplerinden ayırmak bedeli ve vebali çok ağır bir suç ve skandaldır. Böylesi bir gözü dönmüş aymazlığın bölgesel ve küresel volkan ağzının patlayışına çanak tutma riski hem çok fazla hem de sonuçları itibariyle dehşet atmosferini beslemesi kaçınılmazdır. Geldiğimiz bu aşamada 5 Ağustos 2024 tarihinde önerdiğim "Kudüs Paktı" teklifi mutlaka değerlendirilmeli, bölgesel huzur ve güvenlik kuşağının teessüs ve tecellisi süratle temin edilmelidir. Gazze’nin Filistin’den kopartılması halinde ne bölge ülkeleri ne de dünyanın tamamı dirlik ve istikrar bulamayacaktır." "Gazze, Gazzelilerindir" söyleminde bulunan Bahçeli, "Gazze toprağı emlak değildir, imara açılacak arsa değildir, nitekim şehit kanlarıyla sulanmış ve sahiplenilmiştir. İki devletli çözümden başka her yol ise uçurumdur. Harici ve dahili hiçbir mihrak bunun hilafına tarihin, coğrafyanın ve egemenliğin açık gerçeklerini güce ve zora dayalı olsa bile çiğneyemeyecektir. İslam ülkeleri aslına, kendine, köküne dönmelidir. Ürdün Kralı’nın aciz ve boyun eğmiş haline bakıp da bu teslimiyetin hakim olduğuna dair hiç kimse, hiçbir ülke yanlış hesap yapmamalıdır. Tövbe ve istiğfarla geçireceğimiz bu mübarek gecede Cenab-ı Allah’tan niyazım; Müslüman gönüllere daha çok hidayet nasip etmesi, tefrika, tezvirat ve fitne tehdidinden cümlemizi muhafaza etmesidir" ifadelerini kullandı. Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Günahlardan arına arına, dua ve ibadetlerin kudretine sığına sığına; akıl, fikir ve iman sıcaklığının lütfuyla aramızdaki soğuklukları gidermeli; haksızlığa ve emperyalist azgınlığa karşı kanımızla, canımızla duvar çekmeliyiz. Bu duygularla aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyor, Cenab-ı Allah’ın rahmetini, mağfiretini, ihsanını ve gufranını diliyorum. Beraatımıza ve beraberliğimize vesile olması temennilerimle Berat Gecemiz mübarek olsun diyorum."

Bakan Fidan: "Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak" Haber

Bakan Fidan: "Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak"

Dışişleri Bakanı Fidan, Filistin merkezli bir televizyon kanalının programında Gazze'deki ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistin ile ilgili açıklamaları, Kudüs'ün geleceği hakkındaki soruları cevapladı. ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlilerin tehcir edilmesi gerektiği açıklamalarına ilişkin soru üzerine Bakan Fidan, "Filistin tehciri kabul edilemez. Bu türden tekliflerin biz ciddiye alınması gerektiğini düşünmüyoruz. Bu biraz tarihi bilmemek, anlamamak manasına gelir. Biz İslam dünyası olarak, Türkiye olarak, Arap dünyası olarak ve uluslararası toplumun kahir ekseriyeti bu görüşün arkasında. Dünyada bu görüşün desteklenmesinden daha fazla desteklenen başka bir siyasi proje yok. Fakat ne acıdır ki bu kadar büyük bir genel kabule sahip iki devletli çözüm projesi pratikte hayata geçirilemiyor" diye konuştu. "REHİNELERİ KURTARDIKTAN SONRA ONU TUTACAK BAŞKA HİÇBİR ŞEY YOK" İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun rehinelerin serbest bırakılmasından sonra savaşı tekrar devam ettirme ihtimali ve Gazze'de sağlanan ateşkes anlaşmasına dair beklentilerinin neler olduğu sorusuna Bakan Fidan, şu cevabı verdi: "Bu senaryo maalesef geçerliliğini koruyan bir senaryo. İnşallah olmaz. Bizim bütün dileğimiz 7 Ekim'den bu yana devam eden soykırımın durması ve ulaşılan ateşkesin devam etmesi, Gazzelilerin tekrar yurtlarına dönmesi, normal hayatlarına başlayabilmeleri. Bu konuda uluslararası toplum olarak elimizden geleni yapıyoruz. Fakat Netanyahu'nun zihni tabii ortada. Zaman zaman kendisi de bunu göstermekten çekinmiyor. Rehineleri kurtardıktan sonra onu tutacak başka hiçbir şey yok. Tutacak sadece uluslararası toplumun gerçekçi bir tavır koyması, yani İsrail'i tamamıyla izolasyon altına alan bir tavır koyması. Biliyorsunuz anlaşmaya garantör olan üç tane devlet var: Mısır, Katar ve Amerika Birleşik Devletleri. Amerika'nın burada İsrail üzerinde bu anlaşmanın hükümlerine tâbi tutacak bir zorlama yapması gerekiyor. Bunun olmadığı bir yerde tekrar Amerika desteğiyle Netanyahu bir savaş başlatırsa Amerika'nın zaten diplere vurmuş olan kredisi daha da fazla dibe vuracak ve uluslararası sistemdeki bu çarpıklık bir krizin devam etmesini sağlayacak." "GÜNÜN SONUNDA YİNE ORMAN KANUNUNUN GEÇERLİ OLDUĞUNU GÖRÜYORSUNUZ" İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını uluslararası toplumun neden durduramadığı sorusuna Bakan Fidan, "Amerika'nın kayıtsız şartsız desteği var. Yani bu bir matematik meselesi, ona bakmak lazım. Adalet meselesi olmaktan, hak ve hukuk meselesi olmaktan çıktı ve matematiğe döndü, güç matematiğine dönüştü. Gücü daha fazla olan, yanlış veya doğru olduğuna bakmaksızın kan dökmeye yol açıyor. Buna orman kanunu diyoruz biliyorsunuz. İnsanlık binlerce yıl daha iyiye doğru evrilirken ahlaken, hukuken, sistem olarak, anlayış olarak ama günün sonunda yine orman kanununun geçerli olduğunu görüyorsunuz" cevabını verdi. "BU ZULÜM DÖNGÜSÜ BİR YERDEN KIRILACAK" Bakan Fidan, "Kudüs'ün geleceğini mevcut şartları da göz önünde bulundurarak nasıl buluyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz ve sizlerin Kudüs'ün kimliğini korumak için sarf ettiğiniz çabalardan bahseder misiniz, Müslüman ve Hristiyanlık kutsalları hakkında?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi: "Kudüs meselesi, Filistin meselesinin önemli bir sembolüdür. Orada hayatını kaybeden aziz, muhterem Filistinli kardeşlerimizin yanı sıra bizim için diğer bir önemli husus da dinimizden kaynaklanan Kudüs ve Mescid-i Aksa'dır. Buranın üzerinde oynanan oyunlar, Kudüs'ün tamamıyla Yahudileştirilmesi, uluslararası kimliğinden, Müslüman kimliğinden, Hristiyan kimliğinden çıkarılması ve buraya tek dinli bir yaklaşımın getirilmesi tabii ki kabul edilemez. Burada Ürdün'le yakın çalışıyoruz. Ürdün'ün buradaki duruşuna destek veriyoruz. İslam ülkeleriyle bu konuda yakınlaşmamız var, ciddi çalışmalarımız var. Ama maalesef İsrail yine kendisine sağlanan destekle Kudüs'te de her türlü provoke edici adımı atmaya devam ediyor. Aslında medeniyetin geldiği noktada, burası uluslararası tevhidi dinlerin temsil edildiği bir barış şehri, bir buluşma şehri olabilirdi. Fakat İsrail hem Müslümanlara ait hem Hristiyanlara ait bütün sembolleri silmede, orayı domine etmede ısrarlı. Bu böyle gider mi? Ben bunun böyle gideceğini düşünmüyorum. Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak." "ÜLKEM KENDİ İÇİNDE FİKİR OLARAK BİRÇOK KONUDA BÖLÜNÜRKEN FİLİSTİN MESELESİNDE TEK YÜREK OLMASI TARİHİ ANDI" Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Türkiye'ye gerçekleştirdiği resmi ziyarette TBMM'de yaptığı konuşma hatırlatılarak, Filistin ve Türkiye yönetimleri arasında yeni bir ziyaretin gerçekleşme ihtimalinin sorulması üzerine Bakan Fidan, "Geçtiğimiz ağustosta Sayın Abbas'ın davetimiz üzerine Türkiye'ye yaptığı ziyaret ve Millet Meclisi'nde yaptığı konuşma tarihi bir andı. Ben de Millet Meclisi'nde bulundum ve konuşmayı dinledim. Bizim Millet Meclisimiz biliyorsunuz 600 vekilimizden oluşuyor, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden ve çeşitli partilerinden seçilmişler. Ondan fazla partiye mensup milletvekillerimiz var. Birçok konuda biz Türkiye'de tartışırız. Zaten demokrasi de bunu gerektiriyor. Meclis yoğun bir tartışma zeminidir, fikirlerin bölündüğü bir yerdir. Fakat Sayın Abbas konuşma yaparken bütün vekillerin kalkıp alkışlaması, sözünü kesmesi sürekli ve ona verilen destek tarihi bir andı. Gerçekten ülkem adına gururlandım. Ülkem kendi içinde birçok konuda bölünürken, fikir olarak tabii ki, Filistin meselesinde tek yürek olması, tek vücut olması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin şahsında bunu Sayın Abbas'a göstermesi bence tarihi bir andı. Bu sembolizm açısından önemliydi. Bu ateş sönmeyecek, bu destek bitmeyecek. Önümüzdeki günlerde yeni görüşmelerimiz olacak, yeni bir araya gelmelerimiz olacak. Bizim Filistin yönetimine desteğimiz zaten kesintisiz devam ediyor. Hangi alanda bizden destek isterlerse, iş birliği alanı ortaya çıkarsa biz onu veriyoruz. Filistinli kardeşlerimize elimizden gelen her türlü desteği vermeye de devam edeceğiz. Bu konuda Cumhurbaşkanımız biliyorsunuz çok hassas. Diğer İslam ülkeleri ile devam eden iş birliği çalışmalarımız var" ifadelerini kullandı. "KALICI BİR ÇÖZÜM GETİRİLMEDİĞİ SÜRECE SÜREKLİ BİZ DAHA BÜYÜK BİR SAVAŞLA KARŞILAŞACAĞIZ" Birinci Gazze Savaşı'ndan itibaren konuya dahil olduğunu vurgulayan Fidan, "O dönemde babam rahmetli olmuştu. İki gün cenazesinde durabildim. Üçüncü gün Şam'a gitmem gerekmişti. O zaman Hamas yönetimi Şam'daydı. Bu savaşın durdurulması için arabuluculuk, müzakere çalışmaları vardı. O günden itibaren ben olanlara baktığımda şunu görüyorum; zaten geçen seneki savaş ortaya çıkınca biz dedik ki sadece ateşkes değil, olması gereken aynı zamanda iki devletli çözüme de şimdi çalışmak. Birinci, İkinci Gazze Savaşı'nda ve diğer çatışmalarda hep biz ateşkes için arabulucu olduk. Hemen bu çatışma dursun, ateşkes olsun, ölüm dursun diye. Ama şunu gördük; kalıcı bir çözüm getirilmediği sürece sürekli biz daha büyük bir savaşla karşılaşacağız. Dolayısıyla bu savaş başlar başlamaz ateşkesin yanına hemen iki devletli çözümü de koyduk ki bir daha bu savaşı görmeyelim. Bakın bizim bu soruna bir siyasi çözüm bulmamız lazım. İsraillilerin de barış içerisinde uzun yıllar bölgede emin şekilde yaşamasının yolu, Filistinlilerin de yaşamasının yolu, bölgenin daha fazla provoke edilmemesinin yolu buradan geçiyor. Ama siz bırakın Filistinlileri, Mısır'ın elindeki, Ürdün'ün elindeki, Suriye'nin elindeki, Lübnan'ın elindeki toprağı da almak isteyen, İsrail'i daha da toprak olarak büyütüp yaygınlaştırmak isteyen bir projenin sahibiyseniz, tabii ki iki devletli çözüm istemezsiniz, oyalarsınız onu" dedi.

Binlerce Filistinli evlerine dönmek için bekliyor Haber

Binlerce Filistinli evlerine dönmek için bekliyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönmek üzere yola çıkan Filistinliler, kontrol noktasında araçlarıyla uzun kuyruklar oluşturdu. Filistinli yetkililer, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 135 bin çadıra acil ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail saldırıları nedeniyle zorla yerinden edilen Filistinliler, evlerine dönüyor. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, şeridin kuzeyinde 135 bin çadıra acil ihtiyaç duyulduğu belirtildi. İsrail'in bölgedeki yapıların ve altyapının yüzde 90'ını tahrip ettiği kaydedilen açıklamada, uluslararası topluma yardımların bölgeye gönderilmesi çağırısı yapıldı. Dünden bu yana Gazze Şeridi'nin güney ve orta kesiminden yola çıkan 300 binden fazla Filistinli Reşid Caddesi ve Selahaddin Caddesi üzerinden topraklarına geri döndü. Selahaddin Caddesi üzerinden geçiş için bekleyen çok sayıda araç Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyini ayıran Netzarim Koridoru'ndaki kontrol noktasında uzun kuyruklar oluşturdu. "Evlerimize dönmemiz topraklarımızı terk etmeyeceğimizi gösteriyor" Ailesiyle birlikte aracında kontrol noktasında bekleyen Ahmed Salmi yaptığı açıklamada, "Dün geceden bu yana Netzarim kontrol noktasından geçmeyi bekliyorum. Gurur ve onurun şehri Gazze'ye gidiyoruz. İnşallah savaş sona erer” dedi. İsrail'in yürüttüğü soykırım savaşında büyük acılar çektiklerini belirten Salmi, “Bugün kararlılığımız sayesinde evlerimize dönüyoruz. Evlerimize dönmemiz, bizi yerinden etmeye çalışan herkese topraklarımızda kaldığımızı ve topraklarımızı bir an bile terk etmeyeceğimizi gösteriyor" ifadesini kullandı. Mustafa Ebu Vatfa ise savaşın başında Deir al-Balah kentine göç ettiğini söyleyerek, "Dün sabahtan bu yana ailemin yanına dönmek için kontrol noktasında sırada bekliyorum. Bir yıl iki aydır görmediğim ailemi ve sevdiklerimi göreceğim için tarifsiz bir mutluluk yaşıyorum” şeklinde konuştu. İsrail dün yerinden edilen Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönmelerine izin vermiş, binlerce Filistinli yaya olarak evlerine dönmeye başlamıştı. Gazze İçişleri Bakanlığı bugün sabah saatlerinde Selahaddin Caddesi üzerinden güneyden kuzeye araçlarla tek yönlü geçişlerin açıldığını duyurmuştu.

Biden:  "Anlaşma, Orta Doğu’da yeni bir dönemin kapısını aralayabilir" Haber

Biden: "Anlaşma, Orta Doğu’da yeni bir dönemin kapısını aralayabilir"

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail ve Hamas arasında Gazze Şeridi’nde varılan ateşkes anlaşmasının ardından basın toplantısı düzenledi. Biden, Hamas ve İsrail arasındaki bu anlaşmanın, geçtiğimiz mayıs ayında kendisi tarafından önerilen ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde geniş bir kabul gören çerçeve temelinde oluşturulduğunu belirtti. ATEŞKES ÜÇ AŞAMALI Üç aşamalı olarak planlanan anlaşmanın ilk aşamasında, 6 haftalık bir süre boyunca tam bir ateşkes sağlanacağını aktaran Biden, bu süreçte, İsrail güçlerinin Gazze'deki yerleşim alanlarından çekileceğini ve Hamas’ın elindeki esirlerin serbest bırakacağını açıkladı. Biden, bu aşamada ABD’li esirlerin de serbest bırakılacağının altını çizerek, aynı süreçte Filistinli tutukluların serbest bırakılacağını ve Gazze'ye acil insani yardım akışı başlayacağını açıkladı. Biden, ikinci aşamada kalan esirlerin serbest bırakılacağını ve İsrail'in tüm güçlerini Gazze'den çekeceğini belirtti. Bu süreçte geçici ateşkesin kalıcı hale getirileceğini ifade eden Biden, üçüncü aşamada ise Gazze'nin yeniden inşası ve hayatını kaybeden rehinelerin naaşlarının ailelerine teslim edilmesini içereceğini belirtti. Anlaşmaya ulaşmanın oldukça zor bir süreç olduğunu ifade eden Biden, 15 aylık çatışmalar boyunca yoğun bir diplomasi yürütüldüğünü dile getirdi. “ANLAŞMA, GAZZE’DE SAVAŞIN SONA ERDİRİLMESİ İÇİN REHİNELERİN SERBEST BIRAKILMASINI İÇEREN TEK YOLDU” “Bu anlaşma, Gazze’de savaşın sona erdirilmesi için rehinelerin serbest bırakılmasını içeren tek yoldu” diyen Biden, Filistin halkının yeniden inşa ve toparlanma sürecine girebilmesi için bu ateşkesin kritik bir dönüm noktası olduğunu belirtti. “UYGULANMASI BÜYÜK ÖLÇÜDE BİR SONRAKİ YÖNETİME KALACAK” Anlaşmanın başarıya ulaşmasında Mısır, Katar ve diğer ülkelerin yanı sıra ABD’li diplomatların büyük rol oynadığını söyleyen Biden, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve diğer üst düzey yetkililere teşekkür etti. Biden, “Bu, ekibimle birlikte yoğun çabalarımızın sonucuydu. Ancak uygulanması büyük ölçüde bir sonraki yönetime kalacak” dedi. “ÇOK ZORLU BİR SÜRECİN ARDINDAN ÖNEMLİ BİR BAŞARI ELDE ETTİK” İsrail ve Filistin’in gelecekte barış içinde yan yana yaşayabileceği bir ortam oluşturulması gerektiğini vurgulayan Biden, Gazze’nin yeniden inşası ve Filistin halkının kendi devletine kavuşması için uluslararası çabaların devam etmesi gerektiğini belirtti. Bu tarihi anlaşmanın uzun vadeli bir barış ve istikrar için önemli bir başlangıç olduğunu söyleyen Biden, uluslararası toplumun barış çabalarını desteklemeye devam edeceğini ifade etti. Biden, barış için çalışan herkese teşekkür ederek, “Bugün çok zorlu bir sürecin ardından önemli bir başarı elde ettik. Bu, bölge için yeni bir başlangıç ve umut verici bir adım” ifadelerini kullandı. Biden, “Bu anlaşma, Orta Doğu’da yeni bir dönemin kapısını aralayabilir” dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.