SON DAKİKA
Hava Durumu

Arıtma ve geri dönüşümde örnek kooperatifçilik modeli: Yeşil Çevre

Bursa’nın doğusunda kurulu ‘Yeşil Çevre Hizmet ve İşletme Kooperatifi’ arıtma tesisi, üç organize sanayi bölgesine hizmet vererek katma değer yaratıyor. Bu tesis bir yandan ortaklarının atık su arıtma ihtiyacını karşılarken, bünyelerinde oluşan atıkları da toplayarak ekonomiye kazandırıyor.  

Haber Giriş Tarihi: 20.08.2024 13:12
Haber Güncellenme Tarihi: 20.08.2024 13:33
Kaynak: Asuman Kurt Öge
Arıtma ve geri dönüşümde örnek kooperatifçilik modeli: Yeşil Çevre

1998’de Bursa’nın doğusunda kurulan S.S. Yeşil Çevre Hizmet ve İşletme Kooperatifi, kamu ve özel sektör iş birliğinin Türkiye’deki önemli örneklerinden… Kestel Organize Sanayi Bölgesi ( KOSAB), Uludağ Organize Sanayi Bölgesi (Uludağ OSB), Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi (BOSAB), Kestel ve Gürsu ilçe yerleşim alanları ve İsabey bölgesindeki endüstriyel sanayi tesislerinin bulunduğu bölgelere hizmet veren ‘Yeşil Çevre’, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre hedefi ile çalışmalarını sürdürüyor.

Dağınık alanlarda faaliyetlerini sürdüren sanayi tesisleri açısından önemli bir model olan Yeşil Çevre’nin, 56 ortakla başlayan hizmet yolculuğu bugün 496 ortakla devam ediyor. Ve önümüzdeki süreçte yapılması planlanan yeni yatırımlarla hizmet kapasitesi ve hizmet kalitesinin artırılması hedefleniyor.

Kooperatifin Gürsu’da bulunan tesisinde; Genel Müdür Mehmet Aydın ile bir araya gelerek, kuruluştan bugüne tesis hakkında konuştuk, sürece yönelik bilgi aldık. Bize, İşletme ve Projeler Müdürü Çağatay Çetinkaya, İşletme Sorumlusu Yasin Davan, Çevre Danışmanı Rumeysa Duran ve Ambalaj Atığı Ayrıştırma Tesisi İşletme Müdürü Adil Bayraktar da eşlik etti.

KOOPERATİFİN KURULUŞU

Öncelikle, Yeşil Çevre Hizmet ve İşletme Kooperatifi Genel Müdürü Mehmet Aydın kooperatifin kuruluş sürecini anlattı:  

“Kooperatif, ortak arıtma tesisi fikri ile yola çıkılarak 1998’de kuruldu.  Kestel, Gürsu, Barakfakih alanları ana kolektör hattımıza bağlandı. O dönemde buradaki sanayicileri ikna etmek o kadar kolay olmuyor. 2004’e kadar çalışmalar sürüyor ve temel atılıyor. Bulunduğumuz yer o zaman için Gürsu Belediyesi’nin katı çöplük alanı. Burası satın alındı. Ve 2006’nın haziran ayında arıtma hizmetine başlandı. Proje, 27 kilometre uzunluğunda kolektör hatları, fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma ünitelerini bünyesinde barındıran, o günün en son teknolojilerine göre 52 bin 500 m3/gün kapasite ile başladı. Sonrasında yapılan yeni yatırımlarla kapasite 150 bin m³/güne yükseltildi.

SEKTÖREL İŞ BİRLİĞİ

Kamu ve özel sektör iş birliği ile kurulan 429 ortaklı kooperatifte Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ kamu ortakları. Kooperatifin 153 endüstriyel, 273 evsel ortağı bulunuyor.  Valilik ve Büyükşehir’in ortaklığının yapıya değer kattığını belirten Mehmet Aydın, “Valilik ve Büyükşehir ile parasal ilişki yok. BUSKİ ise, Gürsu ve Kestel’deki atıksu bedelini tahsil ederek Yeşil Çevre’ye ödemesini yapıyor. Bunun dışında 2 tip ortağımız var. Prosesinde suyu kullananlar endüstriyel ortaklarımız, su kullanmayanlar da evsel ortaklarımız. Evsel ortaklar, çalışanlarının günlük kullandığı suya göre değerlendiriliyor. Tesise gelen suyun yüzde 30’u evsel, yüzde 70’i endüstriyel. Bölgede henüz ortak olmamış 21 evsel işletme var.  Onları da yapının içerisine dahil etmek istiyoruz. Bu arada Valiliğin bize şöyle bir katkısı da oluyor. Görev yeri değişip Bursa’dan giden valilerimiz gittikleri yerlere bizi anlatıyor. Örnek model olarak gösteriliyoruz” açıklamasını yaptı.

ORTAK YATIRIM

Kamu ve özel sektörün içe içe olduğu böyle bir yapının Türkiye’de başka bir yerde olmadığını dile getiren Mehmet Aydın tesisin üç OSB’ye hizmet verdiği vurgusunu yaparak şunları söyledi:

Bu yapı kurulduğunda bu OSB’lerin hiçbiri yoktu. İşletmeler bireysel olarak buraya ortak oldular. O sanayi kuruluşları kendi arıtma tesislerini kursalardı ciddi bir maliyet oluşacaktı. Kaldı ki uygun alanları da olmayabilirdi. Dolayısıyla bu yönleri ile bakıldığında ortak yatırım olduğu için arıtma da ekonomik oluyor. Bu model ortaklarımıza şöyle bir avantaj da sağlıyor: Çevre Bakanlığı, bizi kontrol ettiğinde bu bölgenin tamamı kontrol edilmiş oluyor. Bireysel anlamdaki sorumluluk ortadan kalkmış oluyor.”

KONTROL SİSTEMİ

Arıtma tesisinde; günde ortalama 95 bin m3/gün, aylık ortalama 2 milyon 850 bin m3/ay, yıllık ortalama 34 milyon 200 bin m3/yıl su arıtılarak Samanlı’ya deşarj ediliyor. Arıtma tesisinin bu anlamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ciddi bir kontrol sisteminden geçirildiğini de söyleyen Aydın, laboratuvar süreci ve bakanlık kontrol sistemi hakkında şu bilgileri verdi:

“Biz laboratuvarımızda günlük giriş ve çıkışları analiz ediyoruz. ‘Tablo 19’ değerleri var. Biz değerleri buna uygun hale getirmek zorundayız. Bakanlığın uzaktan izleme kabini mevcut. 7/24 kontrol ediyor. Ayrıca gezici ekibi 3’er aylık periyotlarda gelip numune alarak kontrollerini yapıyor. O nedenle Bakanlık tarafından belirlenen kriterlerin dışında bir işlem yapılması mümkün değil.”

HEDEFTEKİ PROJELER

Tesisin başlangıçtan bugüne yatırım maliyeti 35 milyon 152 bin 390 dolar. Neredeyse tamamının sanayici tarafından karşıladığı bu yatırım maliyeti içerisinde sadece BUSKİ’nin katılım payı ile 2 milyon TL. BEBKA desteği bulunuyor. Yeşil Çevre’de yeni proje planlamaları olduğunu ve yatırımların devam edeceğini belirten Mehmet Aydın, “İş sağlığı iş güvenliği ortak sağlık birimi kurmak istiyoruz. Laboratuvarı akredite laboratuvar yapmak istiyoruz. İleri arıtma geri kazanımı 50 bin m3 suyu, günlük geri kazanmak istiyoruz. Bir de mevcut arıtma kapasitemizi fiili 150 bin m3/güne çıkarmak istiyoruz. Çamur bertaraf tesisimiz var. Çamuru yakarak bertaraf ediyoruz. Bursa’da ilk olarak çamuru yakarak bertaraf eden tesisiz. Burada çıkan buharı kurutmada kullanıyoruz. Bizim için daha ekonomik oluyor. Ayrıca ambalaj toplama ayrıştırma tesisimizi de tamamladık. Kuruluş amacımız, ortaklara hizmet etmek, katma değer sağlamak. O gayeyle hareket ediyoruz. Kapsamlı bir bertaraf tesisi kurup buradan enerji elde etmek istiyoruz. Çamuru yakacağız, çer çöpü yakacağız, bahçelerde budama sonucu oluşan atıkları yakan ve enerji elde eden bir model var bunu kurmak istiyoruz. Bir de güneş panellerinden enerji elde edeceğiz. Yakında onun da inşaatı başlıyor. İlaveten tehlikeli atıklarla ilgili bir projemiz var. Tehlikeli atıkların transferini sağlayacak bir lojistik oluşturacağız. Fabrikadan alıp ilgili tesise ileteceğiz” dedi.

AKREDİTE LABORATUVAR

Halihazırda; atıksu arıtma hizmeti, çevre danışmanlık hizmeti, ambalaj atık ayrıştırma hizmeti ve laboratuvar hizmeti verilen tesiste, ortakların çıkış suyu analizleri yapılarak ithalatçıları istediğinde gönderiliyor. ‘Akredite Laboratuvar’ olma taleplerinin ortakların ihtiyaçlarına daha iyi hizmet verebilmek adına olduğunu ifade eden Aydın, “Bugün için ortaklarımızın analizlerinde bizim laboratuvar sonuçlarımız kabul ediliyor. Ancak gelecekte, bu laboratuvar akredite değil denildiğinde, -ki o ihtimal var- o zaman ortaklarımız bu işlemleri yüksek maliyetlerle dışarıda yaptırmak zorunda kalırlar. Biz bu olasılığın önüne geçebilmek adına hazırlık yapıyoruz. Sonuçlarımız şimdilik ihtiyacı görüyor. Ancak geleceği düşünerek bu laboratuvarı akredite etmek istiyoruz. Çünkü burada ortağımızın suyunu bin 600 TL’ye analiz ederken, dışarıda bu işlem 15 bin TL’ye yapılıyor” şeklinde konuştu.

EĞİTİME DESTEK

Yeşil Çevre olarak eğitime destek veren bir kuruluş olduklarını da ifade eden Mehmet Aydın, “Çevre mühendisliğinde okuyan öğrencilere burada staj yaptırıyoruz. Staj yapan arkadaşlarımız bizimle çalışma imkânı da buluyor. Orta öğretime destek veriyoruz. Bölgede çevre ile ilgili yapılan faaliyetlere sponsor oluyoruz. İki ilçeden (Gürsu ve Kestel) ilköğretim ve ortaöğretimden öğrencilere tesisimizi gezdirerek bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Bir de boyama kitabımız var. Onları da anaokulu öğrencilerine dağıtıyoruz. Onlara da çevre bilinci aşılıyoruz. Sosyal faaliyetlere destek veriyoruz. Her yıl 10 bin ağaç dikiyoruz. Ortaklarımızla tehlikeli yağların toplanmasını koordine ediyoruz. 3 ayda bir de çıkan bültenimiz ver. Orada bilgilendirme ve bilinçlendirme yapıyoruz” açıklamasını yaptı.

EKONOMİK ÇÖZÜM

Son olarak kooperatif olmanın avantajlarından da bahseden Yeşil Çevre Genel Müdürü Mehmet Aydın, “En temel avantaj elbette düşük maliyetli olması. Ve bu bölgede çevresel anlamda her türlü yasal sorumluluğu, Yeşil Çevre olarak ortaklarımız adına yürütüyoruz. Onlar adına bu işi yapan, işi bu olan, her şekilde prosedüre uygun hareket eden bir işletmeyiz.  Ortakların her biri kendi içinde suyu geri kazanım yapsa, bu ciddi bir maliyet. Ama biz burada onlar adına bu işi düşük maliyetle, prosedüre uygun çözümlüyoruz. 429 ortağımız bu yönüyle çok rahat” bilgisini verdi.

Kaynak: Asuman Kurt Öge

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.