SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mehmet Aydın

Bursa Haber - Mehmet Aydın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Aydın haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Tosuncuk” lakaplı Mehmet Aydın'dan itiraf mektubu Haber

“Tosuncuk” lakaplı Mehmet Aydın'dan itiraf mektubu

“Tosuncuk” lakaplı tutuklu sanık Mehmet Aydın'ın üç ayrı suçtan 88 bin 302 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen ‘Çiftlik Banl' davası devam ederken yeni bir gelişme yaşandı. Cezaevinden mahkemeye mektup yazan Aydın, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtti. Gümrük Müdürüne 200 bin dolar rüşvet Mehmet Aydın mektubunda, “Önceki beyanlarımda Ayhan Çalışkan hakkında tesisimize makine yapan bir üretici olduğunu söylemiştim. Aslında kendisi bize hiçbir zaman makine üretmemiştir. Ona yaptığım havaleleri naylon fatura keserek sanki gerçekten ticari bir işlem yapılmış gibi göstermiş ve bu parayla Uruguay'da bulunan Osman Naim Kaya'nın da ortak olduğu Vesde Sierra ve Pabipasli isimli iki paravan şirkete aktarmıştır. Bu şirketlerdeki bana ait hisseler Uruguay devletinin bana ait mal varlıklarına el koyma riskine karşı Ayhan Çalışkan'a devredilmiştir. Söz konusu şirketlerde Ayhan Çalışkan üzerinden para transfer edilmesi dikkat çektiğinden çok sayıda inşaat malzemeleri alınıp gönderilmiş ihracat yapılıyormuş gibi gösterilmiştir. Edirne'deki süt üretim tesisi müdürü makinelerin yenilenmediğine şahittir. Ayrıca Ayhan Çalışkan'ın eşi de kara para transferinde bize yardımcı olmuştur. Paraguay'ya gönderdiğimiz Bitcoin makinelerini Murat Evren ve güvenlik müdürüm Fehmi Suat'la birlikte Ayhan Çalışkan‘ın İstanbul'daki şirket deposuna indirdik onlar da şahittir. 1000'e yakın cihazı makine temsilcisi olarak Paraguay‘a göndermeye çalışırken gümrükte yakalanmış sonrasında 200 bin dolar rüşvet vererek gümrük müdürünü ikna edip makinelerin Paraguay‘ya sevki sağlanmıştır. Bu olayı kendisi Osman Naim Kaya'ya anlatmıştır. WhatsApp konuşmaları dilekçemin ekinde mevcuttur” dedi. "Mağdurlarının parasıyla Ayhan Çalışkan dışarıda sefa sürmekte” "Makineler Paraguay'ya ulaştıktan sonra Ayhan Çalışkan Paraguay ile ortağımıza 100.000 dolar göndermiştir. Davaya konum MASAK raporunda bu havale görülmektedir. Bu para makinelerin kurulması için, masraflar için gönderilmiştir. Uruguay ve Paraguay'daki mal varlıkları biz tutuklanınca Ayhan Çalışkan'a kalmıştı. Çiftlikbank mağdurlarının parasıyla Ayhan Çalışkan dışarıda sefa sürmektedir. Tüm bildiklerimi detaylı olarak anlatmak için tekrardan ifademi alınmasını ve gereğini arz ederim" ifadelerine yer verdi. Mektubuyla birlikte cezaevinde çekilmiş bir fotoğrafını da zarfa ekleyen Mehmet Aydın, zayıflığıyla dikkat çekti.

Çiftlik Bank davasında yeni gelişme! Haber

Çiftlik Bank davasında yeni gelişme!

“Tosuncuk” lakaplı Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın'ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılanmasına devam edildi. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Mehmet Aydın, ağabeyi Fatih Aydın, Osman Naim Kaya, Cafer Çolak ve Serdal Dosdoğru bulundukları cezaevinden getirilirken Fatih Aydın’ın eski eşi olan tutuklu sanık Havva Özalp ise cezaevinden SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı. Sanık avukatları da salonda hazır bulundu. “Her üyeye bir gün batabileceğimizi açıklamıştım” Bir önceki celse açıklanan mütalaaya karşı savunma yapan sanık Mehmet Aydın, “Şirketi kurduğumda şahıs olarak başlamıştım. Sonrasında şirketleştik. İlk başta şahıs şirketim vardı ama illegal olarak açmışım gibi bir izlenim oluşturuldu. Toplamda 1 milyar 130 milyon toplandığı iddiası vardı, ama bizim sisteme giren para 830 milyon lira. Bitcoin cihazlarını yurtdışına gönderdiğim söylendi, Ayhan Çalışkan’ın bir şirketi vardı, onun üzerinden göndermiştik. Makinaları Paraguay’da çalıştırdık. Sonra hakkımda yakalama kararı çıkınca Osman’la da bağım koptu. Makinelerin akıbetini bilmiyorum. Ben her üyeye bir gün batabileceğimizi, o zaman beklenen kârı alamayacaklarını, sadece anaparaları alabileceklerini açıklamıştım. Hiçbir çalışanıma suç işlemesi için talimat vermedim” şeklinde konuştu. “Fikir ‘Farm Villa’ oyunundan çıktı” Mahkeme başkanı sanık Mehmet Aydın’a, “Böyle bir oyun kurmak, şirket açmak nerden aklıma geldi?” diye sordu. Sanık Aydın, “Farm villa isminde bir oyun vardı, çok seviyordum o oyunu. ‘Keşke böyle bir oyun gerçek para kazandırsa’ diyordum. Fikir buradan çıktı. Oyunda ilk para gelmeye başlayınca Karacabey’de bir çiftlik kiraladım, içindeki hayvanları satın aldım. Faaliyetlerimi yürütürken Bursa’da bana mafya musallat oldu. Ben de İstanbul’a geldim. Almanya, Amerika’da kurduğumuz sistemde de birçok üyemiz vardı. Paralar önce yerel banka hesabında toplandı, sonra Paypal’a aktarıldı, orada tutuluyordu” diyerek mahkemeden mağdurların zararını karşılamak adına süre talep etti. “Benim adıma sahte evrak düzenlemişler” Mehmet Aydın’ın ağabeyi tutuklu sanık Fatih Aydın, “Kardeşimin ilk şarküterisinde 5 ay çalıştım. Sonrasında işi bıraktım. Bana Kıbrıs’taki şirketten bahsedildi, iki ortak gerektiğini söyleyip bana yüzde 10 hisse verdiler. O dönemde kardeşim iş insanıydı, milletvekilleriyle açılışlar yapıyordu. Durumdan hiç şüphelenmedim. Ben sadece muhasebe evrakına imza attım. Kardeşime şirketi sorduğumda şirketin kurulamadığını söyledi. Benim adıma sahte evrak düzenlemişler, şirketi de o şekilde kurmuşlar” dedi. Fatih Aydın’ın eski eşi olan tutuklu sanık Havva Özalp ise, “Eşim zaten son zamanlarda dahil olmuştu, sağ olsun beni de uzak tutmaya çalıştı. Biz eşimle fabrikada tanışmıştık, sonra halı yıkama açmıştık. Sonra Mehmet’le ortak olma olayları çıktı. Yurtdışına gidip gelmeler başladı, ben genellikle ailemde kalıyordum. Ben patron karısı gibi bir hayat yaşamadım” ifadelerini kullandı. Tutuklu sanıklar Cafer Çolak ve Osman Naim Kaya da suçlamaları kabul etmedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Çafer Çolak ve Serdal Dosdoğru’nun adli kontrolle tahliyesine karar verdi. Mehmet Aydın’a mağdurların zararını gidermesi adına son kez süre verilmesine hükmeden mahkeme duruşmayı erteledi.

Bursa'nın çınarı Bursa Ticaret Borsası 100 yaşında Haber

Bursa'nın çınarı Bursa Ticaret Borsası 100 yaşında

Bursa’da kurulduğu günden bu yana tarım ve ticaretin kalbi olan, ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunan Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB), 100. yaşını büyük bir gururla kutluyor. 11 Eylül 1924 tarihinde Değirmenci Halil Ali Paşa Zade İbrahim Bey ve 6 arkadaşı tarafından “Bursa Zahire Borsası” adıyla kurulan Bursa Ticaret Borsası, yüzyıl boyunca yenilikçi hizmet anlayışıyla gelişimini sürdürerek, Bursa'nın ve Türkiye'nin tarım ve ticaret hayatına önemli katkılar sağladı. VİZYONER PROJELERLE GELECEĞE YATIRIM Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, asırlık hizmet yolculuğunda yalnızca tarım ve ticaretin merkezi olmadıklarını, 22 milyar lirayı aşan tescil işlem hacmiyle aynı zamanda bölgesel kalkınmaya öncülük ettiklerini söyledi. Hayata geçirilen projeler ile ulusal tarım ve ticaret politikalarına da yön verdiklerini kaydeden Başkan Matlı, “100 yıllık gurur dolu bir geçmişi geride bırakırken, geleceğe aynı heyecan ve kararlılıkla bakıyoruz. Aradan geçen bir asırda borsamız, sadece bir ticaret platformu olmanın ötesinde, vizyoner projeleriyle Bursa tarım ve hayvancılığının gelişimine, üyelerimizin uluslararası rekabet gücünün artmasına, sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde daha güçlü bir gelecek inşa edilmesine öncülük ederken, uluslararası arenada da adından söz ettiren bir kurum haline gelmiştir” dedi. İKİNCİ YÜZYILIN YOL HARİTASI, ‘DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE İNOVASYON’ 100 yıl boyunca istikrarla büyüyen ve gelişen Bursa Ticaret Borsası`nın, gelecek nesillere sağlam temeller üzerine kurulu bir ticaret ekosistemi bırakma gayretinde olduğunu ifade eden Başkan Matlı, geleceğe yönelik stratejilerini, “Yeni yüzyılımızda dijital dönüşüm ve inovasyon odaklı projelerle ticarete yepyeni bir yön vermeyi hedefliyoruz” sözleriyle özetledi. Bursa tarımının gelişimine katkı sunma misyonlarını ulusal ve uluslararası alanda sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Özer Matlı, “Bu tarihi dönemin bir parçası olmak, şahsıma, Yönetim Kurulumuza, Meclisimize, Komite Üyelerimize ve tüm ekibimize, büyük bir motivasyon kaynağı. 100 yıllık başarı hikayesinin her aşamasında emeği geçen başkanlarımıza, yönetim kurullarımıza, meclis ve komite üyelerimize, paydaşlarımıza, üyelerimize, çalışanlarımıza ve Bursa halkına en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Kurumumuzun 100 yıllık tecrübesini, yeni başarılarla taçlandırarak, gelecek nesillere güçlü bir miras bırakma kararlılığıyla yolumuza devam edeceğiz” dedi. “TARIM VE TİCARETİN GELECEĞİNE YÜZYILLIK DENEYİMLE IŞIK TUTUYORUZ” Bursa Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Aydın da 100 yıl boyunca kent ve ülke ekonomisinin gelişiminde önemli bir mihenk taşı olduklarını vurguladı. Bursa Ticaret Borsası’nın, tarımdan ticarete, sanayiden turizme kadar kenti ilgilendiren her konuda üzerine düşeni her zaman yerine getirdiğini belirten Aydın, “Geçmişten gelen deneyimimiz, kurumsal kimliğimizin temelini oluştururken, bu birikim geleceğe dair vizyonumuzu da şekillendiriyor. İkinci yüzyılımızda özellikle modern dünyada tarım ve ticaretin gelişen dinamiklerine uyum sağlayarak, borsamızın daha da güçlenmesini hedefliyoruz. Hem üyelerimizin başarısına katkı sunmak hem de sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar emeği geçen tüm başkanlarımıza, yönetim kurulu ve meclis üyelerimize, komitelerimize, üyelerimize, çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Arıtma ve geri dönüşümde örnek kooperatifçilik modeli: Yeşil Çevre Haber

Arıtma ve geri dönüşümde örnek kooperatifçilik modeli: Yeşil Çevre

1998’de Bursa’nın doğusunda kurulan S.S. Yeşil Çevre Hizmet ve İşletme Kooperatifi, kamu ve özel sektör iş birliğinin Türkiye’deki önemli örneklerinden… Kestel Organize Sanayi Bölgesi ( KOSAB), Uludağ Organize Sanayi Bölgesi (Uludağ OSB), Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi (BOSAB), Kestel ve Gürsu ilçe yerleşim alanları ve İsabey bölgesindeki endüstriyel sanayi tesislerinin bulunduğu bölgelere hizmet veren ‘Yeşil Çevre’, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre hedefi ile çalışmalarını sürdürüyor. Dağınık alanlarda faaliyetlerini sürdüren sanayi tesisleri açısından önemli bir model olan Yeşil Çevre’nin, 56 ortakla başlayan hizmet yolculuğu bugün 496 ortakla devam ediyor. Ve önümüzdeki süreçte yapılması planlanan yeni yatırımlarla hizmet kapasitesi ve hizmet kalitesinin artırılması hedefleniyor. Kooperatifin Gürsu’da bulunan tesisinde; Genel Müdür Mehmet Aydın ile bir araya gelerek, kuruluştan bugüne tesis hakkında konuştuk, sürece yönelik bilgi aldık. Bize, İşletme ve Projeler Müdürü Çağatay Çetinkaya, İşletme Sorumlusu Yasin Davan, Çevre Danışmanı Rumeysa Duran ve Ambalaj Atığı Ayrıştırma Tesisi İşletme Müdürü Adil Bayraktar da eşlik etti. KOOPERATİFİN KURULUŞU Öncelikle, Yeşil Çevre Hizmet ve İşletme Kooperatifi Genel Müdürü Mehmet Aydın kooperatifin kuruluş sürecini anlattı:   “Kooperatif, ortak arıtma tesisi fikri ile yola çıkılarak 1998’de kuruldu.  Kestel, Gürsu, Barakfakih alanları ana kolektör hattımıza bağlandı. O dönemde buradaki sanayicileri ikna etmek o kadar kolay olmuyor. 2004’e kadar çalışmalar sürüyor ve temel atılıyor. Bulunduğumuz yer o zaman için Gürsu Belediyesi’nin katı çöplük alanı. Burası satın alındı. Ve 2006’nın haziran ayında arıtma hizmetine başlandı. Proje, 27 kilometre uzunluğunda kolektör hatları, fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma ünitelerini bünyesinde barındıran, o günün en son teknolojilerine göre 52 bin 500 m3/gün kapasite ile başladı. Sonrasında yapılan yeni yatırımlarla kapasite 150 bin m³/güne yükseltildi.” SEKTÖREL İŞ BİRLİĞİ Kamu ve özel sektör iş birliği ile kurulan 429 ortaklı kooperatifte Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ kamu ortakları. Kooperatifin 153 endüstriyel, 273 evsel ortağı bulunuyor.  Valilik ve Büyükşehir’in ortaklığının yapıya değer kattığını belirten Mehmet Aydın, “Valilik ve Büyükşehir ile parasal ilişki yok. BUSKİ ise, Gürsu ve Kestel’deki atıksu bedelini tahsil ederek Yeşil Çevre’ye ödemesini yapıyor. Bunun dışında 2 tip ortağımız var. Prosesinde suyu kullananlar endüstriyel ortaklarımız, su kullanmayanlar da evsel ortaklarımız. Evsel ortaklar, çalışanlarının günlük kullandığı suya göre değerlendiriliyor. Tesise gelen suyun yüzde 30’u evsel, yüzde 70’i endüstriyel. Bölgede henüz ortak olmamış 21 evsel işletme var.  Onları da yapının içerisine dahil etmek istiyoruz. Bu arada Valiliğin bize şöyle bir katkısı da oluyor. Görev yeri değişip Bursa’dan giden valilerimiz gittikleri yerlere bizi anlatıyor. Örnek model olarak gösteriliyoruz” açıklamasını yaptı. ORTAK YATIRIM Kamu ve özel sektörün içe içe olduğu böyle bir yapının Türkiye’de başka bir yerde olmadığını dile getiren Mehmet Aydın tesisin üç OSB’ye hizmet verdiği vurgusunu yaparak şunları söyledi: “Bu yapı kurulduğunda bu OSB’lerin hiçbiri yoktu. İşletmeler bireysel olarak buraya ortak oldular. O sanayi kuruluşları kendi arıtma tesislerini kursalardı ciddi bir maliyet oluşacaktı. Kaldı ki uygun alanları da olmayabilirdi. Dolayısıyla bu yönleri ile bakıldığında ortak yatırım olduğu için arıtma da ekonomik oluyor. Bu model ortaklarımıza şöyle bir avantaj da sağlıyor: Çevre Bakanlığı, bizi kontrol ettiğinde bu bölgenin tamamı kontrol edilmiş oluyor. Bireysel anlamdaki sorumluluk ortadan kalkmış oluyor.” KONTROL SİSTEMİ Arıtma tesisinde; günde ortalama 95 bin m3/gün, aylık ortalama 2 milyon 850 bin m3/ay, yıllık ortalama 34 milyon 200 bin m3/yıl su arıtılarak Samanlı’ya deşarj ediliyor. Arıtma tesisinin bu anlamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ciddi bir kontrol sisteminden geçirildiğini de söyleyen Aydın, laboratuvar süreci ve bakanlık kontrol sistemi hakkında şu bilgileri verdi: “Biz laboratuvarımızda günlük giriş ve çıkışları analiz ediyoruz. ‘Tablo 19’ değerleri var. Biz değerleri buna uygun hale getirmek zorundayız. Bakanlığın uzaktan izleme kabini mevcut. 7/24 kontrol ediyor. Ayrıca gezici ekibi 3’er aylık periyotlarda gelip numune alarak kontrollerini yapıyor. O nedenle Bakanlık tarafından belirlenen kriterlerin dışında bir işlem yapılması mümkün değil.” HEDEFTEKİ PROJELER Tesisin başlangıçtan bugüne yatırım maliyeti 35 milyon 152 bin 390 dolar. Neredeyse tamamının sanayici tarafından karşıladığı bu yatırım maliyeti içerisinde sadece BUSKİ’nin katılım payı ile 2 milyon TL. BEBKA desteği bulunuyor. Yeşil Çevre’de yeni proje planlamaları olduğunu ve yatırımların devam edeceğini belirten Mehmet Aydın, “İş sağlığı iş güvenliği ortak sağlık birimi kurmak istiyoruz. Laboratuvarı akredite laboratuvar yapmak istiyoruz. İleri arıtma geri kazanımı 50 bin m3 suyu, günlük geri kazanmak istiyoruz. Bir de mevcut arıtma kapasitemizi fiili 150 bin m3/güne çıkarmak istiyoruz. Çamur bertaraf tesisimiz var. Çamuru yakarak bertaraf ediyoruz. Bursa’da ilk olarak çamuru yakarak bertaraf eden tesisiz. Burada çıkan buharı kurutmada kullanıyoruz. Bizim için daha ekonomik oluyor. Ayrıca ambalaj toplama ayrıştırma tesisimizi de tamamladık. Kuruluş amacımız, ortaklara hizmet etmek, katma değer sağlamak. O gayeyle hareket ediyoruz. Kapsamlı bir bertaraf tesisi kurup buradan enerji elde etmek istiyoruz. Çamuru yakacağız, çer çöpü yakacağız, bahçelerde budama sonucu oluşan atıkları yakan ve enerji elde eden bir model var bunu kurmak istiyoruz. Bir de güneş panellerinden enerji elde edeceğiz. Yakında onun da inşaatı başlıyor. İlaveten tehlikeli atıklarla ilgili bir projemiz var. Tehlikeli atıkların transferini sağlayacak bir lojistik oluşturacağız. Fabrikadan alıp ilgili tesise ileteceğiz” dedi. AKREDİTE LABORATUVAR Halihazırda; atıksu arıtma hizmeti, çevre danışmanlık hizmeti, ambalaj atık ayrıştırma hizmeti ve laboratuvar hizmeti verilen tesiste, ortakların çıkış suyu analizleri yapılarak ithalatçıları istediğinde gönderiliyor. ‘Akredite Laboratuvar’ olma taleplerinin ortakların ihtiyaçlarına daha iyi hizmet verebilmek adına olduğunu ifade eden Aydın, “Bugün için ortaklarımızın analizlerinde bizim laboratuvar sonuçlarımız kabul ediliyor. Ancak gelecekte, bu laboratuvar akredite değil denildiğinde, -ki o ihtimal var- o zaman ortaklarımız bu işlemleri yüksek maliyetlerle dışarıda yaptırmak zorunda kalırlar. Biz bu olasılığın önüne geçebilmek adına hazırlık yapıyoruz. Sonuçlarımız şimdilik ihtiyacı görüyor. Ancak geleceği düşünerek bu laboratuvarı akredite etmek istiyoruz. Çünkü burada ortağımızın suyunu bin 600 TL’ye analiz ederken, dışarıda bu işlem 15 bin TL’ye yapılıyor” şeklinde konuştu. EĞİTİME DESTEK Yeşil Çevre olarak eğitime destek veren bir kuruluş olduklarını da ifade eden Mehmet Aydın, “Çevre mühendisliğinde okuyan öğrencilere burada staj yaptırıyoruz. Staj yapan arkadaşlarımız bizimle çalışma imkânı da buluyor. Orta öğretime destek veriyoruz. Bölgede çevre ile ilgili yapılan faaliyetlere sponsor oluyoruz. İki ilçeden (Gürsu ve Kestel) ilköğretim ve ortaöğretimden öğrencilere tesisimizi gezdirerek bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Bir de boyama kitabımız var. Onları da anaokulu öğrencilerine dağıtıyoruz. Onlara da çevre bilinci aşılıyoruz. Sosyal faaliyetlere destek veriyoruz. Her yıl 10 bin ağaç dikiyoruz. Ortaklarımızla tehlikeli yağların toplanmasını koordine ediyoruz. 3 ayda bir de çıkan bültenimiz ver. Orada bilgilendirme ve bilinçlendirme yapıyoruz” açıklamasını yaptı. EKONOMİK ÇÖZÜM Son olarak kooperatif olmanın avantajlarından da bahseden Yeşil Çevre Genel Müdürü Mehmet Aydın, “En temel avantaj elbette düşük maliyetli olması. Ve bu bölgede çevresel anlamda her türlü yasal sorumluluğu, Yeşil Çevre olarak ortaklarımız adına yürütüyoruz. Onlar adına bu işi yapan, işi bu olan, her şekilde prosedüre uygun hareket eden bir işletmeyiz.  Ortakların her biri kendi içinde suyu geri kazanım yapsa, bu ciddi bir maliyet. Ama biz burada onlar adına bu işi düşük maliyetle, prosedüre uygun çözümlüyoruz. 429 ortağımız bu yönüyle çok rahat” bilgisini verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.