Bursa Barosu'ndan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü açıklaması
Bursa Barosu'ndan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü açıklaması
Bursa Barosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklamada bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 25.11.2024 15:08
Haber Güncellenme Tarihi: 25.11.2024 15:11
Kaynak:
Bülten
Bursa Barosu'ndan yapılan açıklama şöyle;
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadınlar, dünyanın her yerinde; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığın, sömürünün, cinsiyet eşitsizliğinin, ev içi şiddetin, toplumsal şiddetin önlenmesi için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin çarpıcı olarak artış gösterdiği ülkemizde; kadınlar fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kalmakta ve hatta yaşam hakları vahşice ellerinden alınmaktadır.
Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde, mevcut yasal düzenlemelerin ve uluslararası mevzuatın eksiksiz ve tutarlılıkla uygulanmasının öneminin farkındayız. Uygulamadaki eksiklikler ve kadına yönelik şiddet konusundaki cezasızlık politikası ülkemiz açısından ciddi bir sorun olmaya devam etmekte, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü şiddetin katlanarak artmasına neden olmaktadır.
Ülkemizde kadınların hukuki kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik yürütülen sistematik çalışmalar sonucunda, kadına yönelik şiddet giderek artmakta, en temel insan hakkı olan yaşam hakkı dahi vahşice ihlal edilmektedir. İstanbul Sözleşmesinden hukuka aykırı bir şekilde çekinilmesi, Türk Medeni Kanunuyla ve 6284 sayılı Yasa ve Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kadın hakları kazanımlarını ortadan kaldıracak düzenlemelerinin yapılacağının kamuoyunda sürekli gündemde tutulması, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı açıklamaların desteklenmesi, kadını özgür bir birey olarak görmeyip, sadece aile içinde bir birey olarak sınırlandıran zihniyetin oluşmasına yol açan politik uygulamalar vb nedenlerle kadınlar daha fazla şiddete açık hale getirilmektedir.
Sadece 2024 yılında bugüne kadar 406 kadın cinayeti işlendi. Henüz İkbalin, Narinin, Rojin’in acısı ve öfkesi tazeyken sonrasında birçok kadın cinayeti işlendi ve hatta belki biz bu açıklamayı yaparken bile işleniyor olabilir. Her gün birden fazla kadın cinayetinin işlendiği bir ülkede hissetmek nasıl mümkün olabilir? Sokakta evinde güvende hissetmek, tacizden korkmadan istediğin gibi giyinebilmek, çocukların güvenliği için endişe duymamak, şiddet gördüğünde yardım bulabileceğine güvenmek, yargının hızlı ve adil bir şekilde işlemesi, mağdurların suçlanmaması için haykırmak zorunda kalınmamalı; bunlar hayatın doğal bir parçası olmalıdır. İşte bu yüzden kadın cinayetleri münferit değil sistematik ve politiktir.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal mevzuatın yanında, toplumsal zihniyetin değiştirilmesi de çok önem arz etmektedir. Bu bağlamda, devletin çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesinin yanında ,bu mücadelenin toplumsal düzeyde genele yayılarak etkin ve kararlı yürütülmesi gerekmektedir.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin karar alma sürecinde tüm paydaşların rol oynamasının sağlanması gerekmektedir. Türkiye Barolar Birliği'nin, baroların ve kadın alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin karar alma sürecine katılımı mutlaka sağlanmalı, kadın örgütlerine danışılmalı, dinlenmeli ve destek olunmalıdır. Karar alma sürecinde insan hakları ön planda yer almalı, kadına yönelik şiddet bireysel kadın hakları ihlali olarak kabul edilmelidir.
Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, her gün olduğu gibi, kadınların Cumhuriyetimizle, Anayasa’mız, yasalarımız ve Uluslararası sözleşmelerle elde ettiği kazanımları ihlal edecek veya ortadan kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya ve İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe sokulması için talepkâr olmaya devam edeceğimizi, yasaların eksiksiz olarak uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarını takip edeceğimizi, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa Barosu'ndan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü açıklaması
Bursa Barosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklamada bulundu.
Bursa Barosu'ndan yapılan açıklama şöyle;
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadınlar, dünyanın her yerinde; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığın, sömürünün, cinsiyet eşitsizliğinin, ev içi şiddetin, toplumsal şiddetin önlenmesi için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin çarpıcı olarak artış gösterdiği ülkemizde; kadınlar fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kalmakta ve hatta yaşam hakları vahşice ellerinden alınmaktadır.
Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde, mevcut yasal düzenlemelerin ve uluslararası mevzuatın eksiksiz ve tutarlılıkla uygulanmasının öneminin farkındayız. Uygulamadaki eksiklikler ve kadına yönelik şiddet konusundaki cezasızlık politikası ülkemiz açısından ciddi bir sorun olmaya devam etmekte, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü şiddetin katlanarak artmasına neden olmaktadır.
Ülkemizde kadınların hukuki kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik yürütülen sistematik çalışmalar sonucunda, kadına yönelik şiddet giderek artmakta, en temel insan hakkı olan yaşam hakkı dahi vahşice ihlal edilmektedir. İstanbul Sözleşmesinden hukuka aykırı bir şekilde çekinilmesi, Türk Medeni Kanunuyla ve 6284 sayılı Yasa ve Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kadın hakları kazanımlarını ortadan kaldıracak düzenlemelerinin yapılacağının kamuoyunda sürekli gündemde tutulması, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı açıklamaların desteklenmesi, kadını özgür bir birey olarak görmeyip, sadece aile içinde bir birey olarak sınırlandıran zihniyetin oluşmasına yol açan politik uygulamalar vb nedenlerle kadınlar daha fazla şiddete açık hale getirilmektedir.
Sadece 2024 yılında bugüne kadar 406 kadın cinayeti işlendi. Henüz İkbalin, Narinin, Rojin’in acısı ve öfkesi tazeyken sonrasında birçok kadın cinayeti işlendi ve hatta belki biz bu açıklamayı yaparken bile işleniyor olabilir. Her gün birden fazla kadın cinayetinin işlendiği bir ülkede hissetmek nasıl mümkün olabilir? Sokakta evinde güvende hissetmek, tacizden korkmadan istediğin gibi giyinebilmek, çocukların güvenliği için endişe duymamak, şiddet gördüğünde yardım bulabileceğine güvenmek, yargının hızlı ve adil bir şekilde işlemesi, mağdurların suçlanmaması için haykırmak zorunda kalınmamalı; bunlar hayatın doğal bir parçası olmalıdır. İşte bu yüzden kadın cinayetleri münferit değil sistematik ve politiktir.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal mevzuatın yanında, toplumsal zihniyetin değiştirilmesi de çok önem arz etmektedir. Bu bağlamda, devletin çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesinin yanında ,bu mücadelenin toplumsal düzeyde genele yayılarak etkin ve kararlı yürütülmesi gerekmektedir.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin karar alma sürecinde tüm paydaşların rol oynamasının sağlanması gerekmektedir. Türkiye Barolar Birliği'nin, baroların ve kadın alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin karar alma sürecine katılımı mutlaka sağlanmalı, kadın örgütlerine danışılmalı, dinlenmeli ve destek olunmalıdır. Karar alma sürecinde insan hakları ön planda yer almalı, kadına yönelik şiddet bireysel kadın hakları ihlali olarak kabul edilmelidir.
Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, her gün olduğu gibi, kadınların Cumhuriyetimizle, Anayasa’mız, yasalarımız ve Uluslararası sözleşmelerle elde ettiği kazanımları ihlal edecek veya ortadan kaldıracak düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya ve İstanbul Sözleşmesinin yeniden yürürlüğe sokulması için talepkâr olmaya devam edeceğimizi, yasaların eksiksiz olarak uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarını takip edeceğimizi, kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Kaynak: Bülten
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız