SON DAKİKA
Hava Durumu

Atatürk, daha uzun yaşasaydı!

Yazının Giriş Tarihi: 15.11.2024 19:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.11.2024 19:11

Önder Atatürk’ün vefatının üzerinden 86 yıl geçti ama yapay din ve bölücü etnik temelli eleştiriler hiç bitmedi.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne Atatürk başta olmak üzere, Atatürkçülük, Kemalizm ve benzeri kavramların kapsadığı yaklaşımlar ya da ideoloji/öğreti karşıtı olanlar tarafından halen kıyasıya eleştirilmeye devam etmektedir.

Görünen o ki bu eleştiriler devam da edecektir.

Bu konuda tarikat ve cemaatler ile siyasal dinciler, liberaller, 2. Cumhuriyetçiler, solcular, milliyetçilerin din eğilimli kanatları eleştiri konusunda uzlaşmış gibiler.

Hâlbuki bu saydıklarımın hepsi iktidar olmuşlar ve olmaya da devam ediyorlar.

O eleştirdikleri dönemde yapılan yatırımları satmaktan, Türk Milleti’nin hayallerini yok edip, geleceklerini ipotek etmekten ve ülkeyi her alanda bir beka sorununa mahkûm etmekten başka ne yapmışlar, neyi başarmışlar ki!

O halde niye kıyasıya eleştiri hala?

Çünkü O, yolunda ya da karşısında olduklarını söyleyenlerin varlık sebebi ve beslenme kaynağı.

Bu sayede hayati meselelerin, yanlış politikaların, ekonomik çöküntünün, plansızlığın, projesizliğin, aklıselimin, hurafe ve nakilci dinin, para ve makam hırsının, ikbal açlığının, sadakat ve biat kültürünün yol açtığı çürümelerin, büyük yalanların üstü örtüldüğü gibi sıkışıldığında gündemin değiştirilmesini sağlıyor.

Millete yönelik kasıt içeren bu davranışlarının devamına ise milletin getirildiği nokta katkı sunuyor.

Çünkü bu milletin aklına yapılan sistematik suikastın oluşturduğu bir akıl tutulması var.

Üstüne de 1980 darbesi ile bağımsızlıkçı, aklıselim temelli Atatürk karşıtı ama küresel emperyalizme uygun müfredatın oluşturduğu sağlıksız bir zihin inşası var.

Böyle olmasa, anakronik (çağı geçmiş) saplantıyla, geçmişte olanların, kendi gerçek zaman ve mekânından kopartılıp, bugüne ait dini/etnik ideolojilerle anlamlandırılması ve düşmanlık edilmesi mümkün olur muydu?

Yahu geçmiş, algı operasyonlarıyla darmadağın edilen zihnimizin her değişmesiyle farklı anlamlar yüklenen bir hal midir?

Elbette ki hayır.

Güneş balçıkla sıvanmaz ki.

***

Peki, bu bağlamda alışılmış dışında bir farklılık olarak Cumhurbaşkanının Atatürk’le ilgili sözleri ne anlama geliyor?

Cumhurbaşkanının; "Şayet, Gazi'nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye el verseydi, hiç şüphesiz 2. Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik. Maalesef Gazi'nin vefatıyla bu fırsatı kaçırdık… Atatürk'ü putlaştırmak isteyenler kadar, Atatürk'ü tamamen yok sayanlar da Gazi'nin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır ’’şeklindeki konuşması, gerçeği yansıtmak ve hakkı teslim etmekle birlikte, pragmatizm esaslı siyaset yöntemi dikkate alındığında bu ifadelerin ‘’siyasetin gereği’’ çerçevesinde anlaşılması da mümkündür.

Niye siyasetin gereği diyorum.

Çünkü uzun yıllardır iktidarda kalmasını sağlayan din, dincilik ve inanç tekelinin üstüne, daha önce ayaklarının altına aldığını söylediği “Milliyetçiliği” de ilave ederek, en Milliyetçi olan Sayın Erdoğan’ın, Atatürkçülüğü de tekeline alarak, bu iddialara sahip olanlara alan bırakmaması beklenen bir siyasi davranıştır.

Geriye de bir şey kalmıyor zaten.

***

Bu sarmaldan çıkılması ve ülke menfaati samimi olarak düşünülüyorsa siyasetçilerin ve muhaliflerin alması gereken ders;

Bu kadar kısa sürede bırakın milleti dünyanın takdir ettiği büyük işleri gerçekleştirerek bir ulus yaratan, emperyalizmi ilk defa mağlup eden, bugüne kadar millet çoğunluğunu her şeye rağmen büyük ölçüde sarıp sarmalayabilen önderin sırrını ve aklı, yaklaşımları ile ilkelerinin referansını araştırmak olmalı, ona saldırarak boşuna zaman harcamak değil.

Olması gereken bu ama hal/durum buna yönelik bir işaret taşımıyor.

Çünkü her türlü araçla ısrarla sunup dayattıkları dini/milli ideolojilerinin, milleti sarıp sarmalayacak bir politikayı halen üretememesinin sonucu olarak, milletin yoksulluğa düşmesi, ülkenin sığınmacılarla doldurularak tüm dengesinin bozulması ve beka sorununa davetiye çıkarılmasına rağmen halen ders alınmıyor.

Dertleri, uygar, gelişmiş ve mutlu bir toplum değil.

Amaç;

Kaynakları istedikleri gibi dağıtabilecekleri en kestirme yol olarak gördükleri iktidarı ele geçirmek ve bunun için de Atatürk dahil her değeri kullanmak…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.