Gazeteci Ruşen Çakır, anılarını Gomaşinen adıyla kitaplaştırmıştı.
Hatırlıyorum…
1938 yılında açılan Merinos Fabrikası, şehrin ekonomik ve kültür hayatını değiştirmiş, 2000’li yıllarda gözden çıkarılmış, şehre olan etkisi yok sayılmıştı.
Sami Kaynar ile kitabevinde, 21 Kasım 2023’de görüştüğümde, şunları anlatmıştı. Aydın Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın ve Bursa Merinos Fabrikası’nın kütüphanelerine ait 3 kamyon kitap, Bursa’da bir hurdacıya gelmiş. 2007 yılında, bir kamyon kitabı Sami Kaynar, bir kısmını kitapçı Burhanettin Ganioğlu satın alarak dükkânlarına getirmişlerdi. Sami Kaynar’dan ben dahil birçok kişi o kitapları satın almıştı.
Kitapların hurdacıya, oradan da kitapçılara satıldığını duyan Cevat Akkanat, konuyla ilgili “Sümerbank fakültesi ‘hurda teferruat’ kütüphanesi” başlıklı yazısını 7 Kasım 2007’de Milli Gazete’de yayımlamıştı. Bu yazı hâlâ internette bulunabilmektedir. Daha sonra Okur Kitaplığı’nın yayımladığı Edebiyat Hayat Memat kitabına almıştı.)
Yazısında, kitapların nereden geldiklerini ayrıntılı olarak belirtmişti: Sümerbank Merinos Fabrikası Kütüphanesi, Sümerbank Basma Sanayi Müessesi Kütüphanesi, Sümerbank Adana Basma Fabrikası Kütüphanesi, Hereke Dokuma Fabrikası Kütüphanesi.
Bu yazıdan sonra, Olay TV, Sami Kaynar ile röportaj yaparak ana haberde yayımlayınca herkes öğrenmişti. Levent Gencelli “Merinos’un Kitapları…” başlıklı, Bursa Haber gazetesinin 19 Ocak 2008 tarihli yazısında şöyle der:
“Sahafları dolaşan duyarlı yurttaşlar, Merinos’tan ‘piyasa’ya düşen kitapları görmüşler. Sonra İl Özel İdaresi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin denetimine teslim edilen Merinos’ta orta yere serilen kitapları 2 kamyon göndererek toplattırmış, ardından İl Halk Kütüphanesi’ne göndermiş.”
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Ocak 2008’de, hurdacıya satılan kitapları satın almış, Merinos’ta orta yere sermiş. Tarihi yeniden yazayım, Ocak ayında. Kış mevsiminde kitaplar neden yere serilir ki?
Kamuoyu her şeyi öğrendikten sonra, Cevat Akkanat, Ocak 2008’de, Milli Gazete’ye “Meyinos Kütüphanesi. Fayklı biy fahyenayt döytyüz elli biy” başlıklı bir yazı daha kaleme almıştı. Yazı, internetten kaldırılmış olmasına rağmen kitabında yer almaktadır. Bu yazısında önemli bilgiler vardır. Özelleştirme Yüksek Kurulu, 2004 yılında Merinos Fabrikası’nı, büyükşehir belediyesine devretmiş, 2006 yılının Temmuz ayında fabrikada çıkan yangında 7 depo yanmış veya birileri tarafından yakılmıştı.
Vicdan Kayır’ın “Merinos’un kitapları ‘hurda’da” başlıklı, Bursa Haber gazetesinde 22 Ocak 2008’de yayımlanan yazısında, belediye yetkililerinden aldığı bilgiyi aktarır. Özelleştirme İdaresi’nden Büyükşehir Belediyesi’ne kitaplar teslim edilmemiş, makineler ve tablolar teslim edilmişti. Aynı yazıda, İl Kültür Müdürlüğü ve İl Halk Kütüphanesi yetkililerinin kitaplardan haberdar olduğunu, ancak kitapların ‘ihtiyaç fazlası’ olarak değerlendirildiği için çalışma yapmadıklarının yazması önemlidir. Ortada bir kütüphane var, ama kimse sorumluluk almamış.
Kütüphanede kaç kitap olduğu konusunda elde kesin bilgi yok. Cevat Akkanat ve Vicdan Kayır’ın yazılarında üç bin kitaptan bahsedilmektedir. Burada tek kütüphaneye ait kitaplar yoktu. Çeşitli şehirlerdeki fabrikalar özelleştirilince, kitaplar Bursa’da toplanmış. Kütüphanelerin kayıt defterleri nerede? Yıllar boyunca kaç kitabın, hangi kitapların, ne zaman kayıt altına alındığı bilinebilir.
Özelleştirme İdaresi’nin devir tutanağını merak ediyorum. Tutanakta kitapların hangi kuruma devredildiği yazıyordur. Merinos Fabrikası’na ait olan her şey devlet kurumlarına bedelsiz devredildi. Cevap verilmesi gereken bir soru daha var. Kitaplar 2004’ten 2007’nin sonuna kadar nerede saklandı da yangından kurtuldu?
Kamuoyunun haberdar olmasından sonra kitaplar, Bursa İl Halk Kütüphanesi’ne getirilmiş, depo olarak kullandığı en alt kata konulmuştu. 2008 yılında, kutular içindeki kitapları görmüştüm. Gel zaman, git zaman ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum, bir iki yıl sonra bu kutular ortadan kaybolmuştu. Çok küçük kısmı kütüphane koleksiyonuna kaydedilmişti. Yeniden hurdacıya gitseydi, oradan kitapçılara gelirdi. Her şey başa dönerdi. Doğrudan kâğıt fabrikasına mı gitti?
Merinos Kütüphanesi başta olmak üzere diğer fabrikalardan gelen kitaplar, 2004-2007 yılları arasında bir depoda durmuş, kütüphanenin başına bir şey gelmemişti. Dönemin Bursa Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yöneticileri, üç kamyon kitap ile Merinos Kütüphanesi adıyla yeni bir kütüphane açabilirdi. Böylece Cumhuriyet’in bir kazanımı daha yok edilmemiş olurdu.
Geride, kitapların üzerindeki ‘Merinos Kütüphanesi’ mührü kaldı.
Çok üzücü bir olay . Geçmişine sahip olmak gerekir . Kitaba verilen değeri anlıyoruz . Okuma fakiri bir ülkeyiz .