Kütüphanenin ne demek olduğunu, Ankara’da üniversite okuduğum yıllarda öğrenmiştim. Hacettepe, Bilkent, ODTÜ, Ankara Üniversitelerinin kütüphaneleri ve Milli Kütüphane, Adnan Ötüken Kütüphanesi, TBMM Kütüphanesi’ni görünce, Ankara ile Bursa’nın arasındaki kültür farkının hiçbir zaman kapanmayacağını anlamıştım.
Yirmi yıl önce ismini saydığım kütüphanelerin koleksiyonlarında üç milyon civarı kitap, dergi, gazete vardı. Günümüzde bu sayı iki katına çıktı. Bursa ise günümüzde Uludağ Üniversitesi, Atatürk İl Halk Kütüphanesi, Büyükşehir ve ilçe belediye kütüphanelerindeki koleksiyonlarını topladığımızda 600 bin civarına ulaşıyoruz.
Günümüzde Uludağ Üniversitesi’nde öğrenci olan biri, benim yirmi yıl önceki imkânlarıma sahip değil.
2004-2024 yılları arasında Bursa’nın merkezini ve ilçelerin büyük kısmını aynı parti yönetti. Yirmi yılda, kütüphane adına ne yapıldı? Büyükşehir belediyesine bağlı kütüphanelerin toplam 113 bin civarı basılı kitap, dergi, gazete cildi var. Kütüphaneler küçük, depolar yetersiz olduğu için az okunan, ilgi görmeyen kitaplar düşüm yapılarak kâğıtçılara satıldı. Onlardan da kitapçılar satın alarak okuyucuya… Bir döngü halinde her şey.
Bir yıl önce değişen büyükşehir belediye yönetimi, kütüphaneleri iyileştirmek için ne yaptı? Bilgi ve Belge Yönetimi (Kütüphanecilik) bölümlerinden mezun olanların veya en azından kitapla hemhal olan kişilerin işe alınması, güncel yayınların satın alınması,yeni depo alanı oluşturmak, merkezi kütüphane inşaatı için arsa bulmak, mimari planın çizilmesi, bütçe ayrılması için ne yapıldı? Kitap, dergi koleksiyonu yetersiz kalan Bursa Belgeliği, Mehmet Âkif Kültür Merkezi’ne(eski Bıçakçılık Müzesi) taşınabilirdi. Akla gelmedi bile. Saydığım problemler sadece Uluslararası Bursa Festivali’nde bir şarkıcıya ödenen parayla çözülebilir. Bu konuda irade var mı? Tek yapılan, Millet Kütüphanesi’nin adı, Atatürk Stadyumu Kütüphanesi olarak değiştirildi. Atatürk Stadyumunun yıkılması yanlıştı. Pekâlâ, yerine Ankara ve İzmir’deki gibi bir milyon cilt kapasiteli Milli Kütüphane inşa edilebilirdi. Böyle bir kütüphanenin hayal edilmesi dahi şehirde heyecan yaratırdı. Bursa Milli Kütüphane Vakfı kurulurdu. Küçük bir kütüphane ve bahçe alanı oluşturmanın albenisi daha fazla.
Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım Belediyelerinin kütüphanelerinde benzer problemler var. Kütüphane yapılanması ortaokul, lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler üzerinden oluşturulmuş. Onların memnuniyeti öncelenmiş.
Nilüfer Belediyesi’ne bağlı kütüphanelerin koleksiyonu, büyükşehir belediyesinin kütüphanelerinden daha fazla, 120 bin civarında. Yeterli mi? Benim için hayır. Çünkü Nilüfer ilçesinde Uludağ Üniversitesi var. 70 bin öğrencinin 40 bini Görükle kampüsünde eğitim görüyor. Üniversitede akademisyenler var. Nilüfer Belediyesi’nin yeni bir yapılanmaya giderek Akkılıç Kütüphanesi’ni, “Araştırma Kütüphanesi” haline getirmesi gerekiyor. Diyanet Vakfı’na bağlı İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi (İSAM), İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Atatürk Kitaplığı sadece araştırmacılara hizmet ediyor.
İsmail Erünsal, Yirmi İki Mürekkep Damlası söyleşi kitabında, İSAM Kütüphanesi’nin hangi süreçten geçerek kurulduğunu, yer seçimi yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, doğru çalışanın nasıl işe alındığını, koleksiyon oluşturmanın ne kadar profesyonel bir iş olduğunu, rafta duran kitabın maliyetini çok güzel şekilde anlatmaktadır.
Yıldırım ve Osmangazi Belediyeleri kütüphane konusunda geç kaldı. Kütüphanelerin küçük olması, koleksiyon eksikliği, personelin kütüphanecilerden oluşturulmaması önemli problemler. Nilüfer’deki kütüphanelerde çalışan birkaç kişinin kütüphane eğitimi aldığını biliyorum. İki belediye yönetiminin, kültür müdürlüğünden kütüphane yapılanmasını ayırması gerekiyor. Yıldırım Belediyesi sadece bir kütüphanesi (Yunus Emre) varken, on yıl önce kütüphane müdürlüğü oluşturmuştu.
İki belediyenin koleksiyonlarında 40 bin civarı kitap ve dergi mevcut. Kütüphane oluştururken liste hazırlanarak, plan yapılarak hareket edilmiyor. Örnek vereyim. Yıldırım Belediyesi, Mümine Şeremet Kütüphanesi’ni açarken BKM ile anlaştı. Salı, perşembe günleri gelen yeni kitap kargoları belediyeye gönderildi. İçinden seçtiler. Sonra kalan kitaplar koliler ile geri gönderildi. Problemi anladınız mı? Kütüphane açmak bu kadar kolay bir iş zannedildi.
Bir kitabın rafta durmasının maliyeti var. Personel gideri, ısıtma, elektrik, temizlik, yeni modaya uyarsak çay, çorba… Depo olduğu zaman maliyet azalıyor. Yıldırım Belediyesi kültür müdürü veya kütüphane sorumlusu, Bursa Teknik Üniversitesi’ndeki öğrenciler ve akademisyenlere ihtiyaçları sordu mu? Hangi kitaplara, dergilere ihtiyaç var? Üniversitenin gelişmesi için kütüphane nasıl yapılanmalı?Üniversite öğrencisinin Yıldırım’da vakit geçirmesi için ne yapılması gerekiyor?
Şehrin düşünce dünyasının gelişebilmesi, ders çalışmak için kullanılan küçük kütüphaneler ile değil, tam tersine karşılaştırmalı çalışılabilmesi için büyük, yüz binlerce kitabı olan kütüphane gerekiyor. Bursa’da büyükşehir, ilçe belediyelerine bağlı olanlar ve kültür bakanlığına bağlı il ve ilçe kütüphaneleri yirmi yıl önce Ankara’da gördüğüm kütüphanelerin çok uzağında. Bursa’da entelektüel yetişmemesinin, uzmanlaşmanın zayıf kalmasının, ulusal düşünceye katkı sunulamamasının nedenlerini burada aramamız gerekiyor.
***
Yukarıda yazdıklarım birilerini kızdırmış olabilir. Aynı şekilde devam edeyim.
Bir süredir Bursa’da yayımlanan dergilerin dizinini hazırlıyorum. Dizinler sayesinde ‘bizim düşüncemiz’ oluşurken hangi safhalardan geçtiğini, ‘şehrin düşünce hayatına’ kimlerin emek verdiğini bilebiliyoruz. Dizinler ile bilginin yıllar içinde nasıl değiştiğini anlayabiliyoruz.
Bursa’daki kütüphanelerin koleksiyonlarında geçmiş yıllarda çıkmış dergilerin yanı sıra günümüzde çıkan birçok derginin sayıları eksiktir. Bursa’da yayımlanan dergilerin 30-40 tanesi kütüphanelerde mevcut. Bunların sadece 10 tanesi tam takım. Bursa’nın kütüphaneleri vahim durumdadır.
Kütüphane yönetimlerinin, dergilere abone olmaya, kitapçılardan eksik sayıları satın almaya gelince paralarının bitmesine ne diyeceğimi bilemiyorum. Dergilerin tam takımını bulmayı geçtim, birçok dergi, kütüphanelerin kataloğuna dahi girmemiş. Aslında dergi koleksiyonu yapmak kütüphanelerin öncelikli işi olmalı. Çünkü kitaplar ikinci, üçüncü kere basılabilirken, dergiler sadece bir kere basılıyor. Çoğunlukla okunduktan sonra elden çıkarıldığı için sayılara tam takım olarak ulaşmak zorlaşmaktadır.
Kütüphane ayrımı gözetmeden, kütüphaneleri avcunun içi gibi bilen biri olarak söylüyorum. Eğer dergi bağışlanırsa, ücretsiz gönderilirse arşive konulmaktadır. Ne yazık ki kütüphaneler, İstanbul’da çıkan dergiye abone olurken, Bursa’da çıkan dergilerin ücretsiz olarak gönderilmesini beklemektedir. Araştırmacı, kütüphaneler arasında koşturmak zorunda kalmaktadır. Kütüphaneler aynı dergileri arşivlediği, belirli alanda uzmanlaşma olmadığı için (Örneğin Sanat, Edebiyat, Tarih, Ekonomi) hepsinin rafında benzer dergiler (popüler, fazla adet basılan) yer almaktadır.
Bursa’daki hiçbir kütüphanede, 2010’dan beri yayımlanan Şehrengiz dergisinin tam takımı yoktur. Dizin hazırlamak için üç kütüphaneden yararlandım. Dergi koleksiyonları yetmedi, derginin sahibinden birkaç sayı alarak dizini bitirebildim. Durum bu derece vahim.
Yeşil Bursa, Bursa Time, Akatalpa, Çinikitap, Eliz Edebiyat, Yeni Biçem dergileri,hiçbir kütüphanede tam takım olarak yoktur. Biçem ve Düşlem dergileri Nilüfer Şiir Kütüphanesi’nde tam takım mevcut. Yeni Biçem’in 19, 20, 21, 22, 23, 24. sayıları aynı kütüphanede eksik. İnternetten kolayca temin edilebilir. En pahalı kitap veya dergi, kütüphanede olmayandır. Çünkü bir kere alınacak, on yıllarca kullanılacak.
Bursa Araştırmaları dergisi sadece Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nde tam takım. Setbaşı Şehir Kütüphanesi’nde, Bursa Defteri hariç, bütün dergilerin sayıları eksik.
Metin Güven’in yayımladığı Onaltıkırkbeş dergisi, Bursa’da sadece Mehmet Ali Deniz Vakfı Bursa Araştırma Kütüphanesi’nde var, ama 13, 14, 15, 21, 26. sayıları eksik. Bu dergi yayımlanırken Akkılıç Kütüphanesi açılmıştı. Neden abone olunmadı veya Asa Kitabevi’nden satın alınmadı? Para mı yok? Nilüfer Müzik Festivali, Caz Festivali, Tiyatro Festivali için harcanan paranın binde biri yeterli olurdu.
İhsan Deniz’in yayımladığı İpek Dili, tam takım olarak sadece Mehmet Ali Deniz Vakfı Bursa Araştırma Kütüphanesi’nde yer almaktadır.
Mustafakemalpaşa Kültür ve Sanat Derneği’nin yayımladığı Patikalar dergisi hiçbir kütüphanede tam takım değildi. Kekil Şimşek, koleksiyonunu Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi’ne bağışladı.
Akatalpa, Dergi Bursa, Bursa’da Zaman ve Bursa Günlüğü’nün bütün sayıları internette olduğu için şimdilik ulaşabiliyoruz. Peki, internet sitesinin ücreti ödenmez ise ne olacak?
Kent 16, Sur, Yeni Nilüfer, Sahne dergisinin adını duydunuz mu? 1886’dan bu yana, 310 civarı derginin, tahminen 4 bin küsur sayısı okuyucuyla buluştu. Bu dergilerin 250 civarının kaç sayı çıktığı, 200 civarı derginin ise kapanma tarihi bilinmiyor.
Bir süredir evimdeki kütüphaneyi ne yapacağımı düşünüyordum. Kendi adımla kütüphane kuracak param, hayalimi geliştirecek kardeşim, eşim ve çocuğum yok. Belediye kütüphanelerinin halini yukarıda anlattım. Kütüphanemi, bütün arşivimi üniversiteye bağışlayacağım. Beni değiştiren, bugünkü ben yapan Hacettepe Üniversitesi, doğduğum şehir Bursa’nın Uludağ Üniversitesi veya Bursa Teknik Üniversitesi, memleketim Artvin Çoruh Üniversitesi’nin kütüphanelerinden birine bağışlamayı düşünüyorum. Babamdan kalan evi, aynı kütüphaneye yeni kitaplar alınsın diye bağışlayabilirim…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uğur Ozan Özen
Bir kütüphane hayali kurmak
Kütüphanenin ne demek olduğunu, Ankara’da üniversite okuduğum yıllarda öğrenmiştim. Hacettepe, Bilkent, ODTÜ, Ankara Üniversitelerinin kütüphaneleri ve Milli Kütüphane, Adnan Ötüken Kütüphanesi, TBMM Kütüphanesi’ni görünce, Ankara ile Bursa’nın arasındaki kültür farkının hiçbir zaman kapanmayacağını anlamıştım.
Yirmi yıl önce ismini saydığım kütüphanelerin koleksiyonlarında üç milyon civarı kitap, dergi, gazete vardı. Günümüzde bu sayı iki katına çıktı. Bursa ise günümüzde Uludağ Üniversitesi, Atatürk İl Halk Kütüphanesi, Büyükşehir ve ilçe belediye kütüphanelerindeki koleksiyonlarını topladığımızda 600 bin civarına ulaşıyoruz.
Günümüzde Uludağ Üniversitesi’nde öğrenci olan biri, benim yirmi yıl önceki imkânlarıma sahip değil.
2004-2024 yılları arasında Bursa’nın merkezini ve ilçelerin büyük kısmını aynı parti yönetti. Yirmi yılda, kütüphane adına ne yapıldı? Büyükşehir belediyesine bağlı kütüphanelerin toplam 113 bin civarı basılı kitap, dergi, gazete cildi var. Kütüphaneler küçük, depolar yetersiz olduğu için az okunan, ilgi görmeyen kitaplar düşüm yapılarak kâğıtçılara satıldı. Onlardan da kitapçılar satın alarak okuyucuya… Bir döngü halinde her şey.
Bir yıl önce değişen büyükşehir belediye yönetimi, kütüphaneleri iyileştirmek için ne yaptı? Bilgi ve Belge Yönetimi (Kütüphanecilik) bölümlerinden mezun olanların veya en azından kitapla hemhal olan kişilerin işe alınması, güncel yayınların satın alınması, yeni depo alanı oluşturmak, merkezi kütüphane inşaatı için arsa bulmak, mimari planın çizilmesi, bütçe ayrılması için ne yapıldı? Kitap, dergi koleksiyonu yetersiz kalan Bursa Belgeliği, Mehmet Âkif Kültür Merkezi’ne (eski Bıçakçılık Müzesi) taşınabilirdi. Akla gelmedi bile. Saydığım problemler sadece Uluslararası Bursa Festivali’nde bir şarkıcıya ödenen parayla çözülebilir. Bu konuda irade var mı? Tek yapılan, Millet Kütüphanesi’nin adı, Atatürk Stadyumu Kütüphanesi olarak değiştirildi. Atatürk Stadyumunun yıkılması yanlıştı. Pekâlâ, yerine Ankara ve İzmir’deki gibi bir milyon cilt kapasiteli Milli Kütüphane inşa edilebilirdi. Böyle bir kütüphanenin hayal edilmesi dahi şehirde heyecan yaratırdı. Bursa Milli Kütüphane Vakfı kurulurdu. Küçük bir kütüphane ve bahçe alanı oluşturmanın albenisi daha fazla.
Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım Belediyelerinin kütüphanelerinde benzer problemler var. Kütüphane yapılanması ortaokul, lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler üzerinden oluşturulmuş. Onların memnuniyeti öncelenmiş.
Nilüfer Belediyesi’ne bağlı kütüphanelerin koleksiyonu, büyükşehir belediyesinin kütüphanelerinden daha fazla, 120 bin civarında. Yeterli mi? Benim için hayır. Çünkü Nilüfer ilçesinde Uludağ Üniversitesi var. 70 bin öğrencinin 40 bini Görükle kampüsünde eğitim görüyor. Üniversitede akademisyenler var. Nilüfer Belediyesi’nin yeni bir yapılanmaya giderek Akkılıç Kütüphanesi’ni, “Araştırma Kütüphanesi” haline getirmesi gerekiyor. Diyanet Vakfı’na bağlı İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi (İSAM), İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Atatürk Kitaplığı sadece araştırmacılara hizmet ediyor.
İsmail Erünsal, Yirmi İki Mürekkep Damlası söyleşi kitabında, İSAM Kütüphanesi’nin hangi süreçten geçerek kurulduğunu, yer seçimi yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, doğru çalışanın nasıl işe alındığını, koleksiyon oluşturmanın ne kadar profesyonel bir iş olduğunu, rafta duran kitabın maliyetini çok güzel şekilde anlatmaktadır.
Yıldırım ve Osmangazi Belediyeleri kütüphane konusunda geç kaldı. Kütüphanelerin küçük olması, koleksiyon eksikliği, personelin kütüphanecilerden oluşturulmaması önemli problemler. Nilüfer’deki kütüphanelerde çalışan birkaç kişinin kütüphane eğitimi aldığını biliyorum. İki belediye yönetiminin, kültür müdürlüğünden kütüphane yapılanmasını ayırması gerekiyor. Yıldırım Belediyesi sadece bir kütüphanesi (Yunus Emre) varken, on yıl önce kütüphane müdürlüğü oluşturmuştu.
İki belediyenin koleksiyonlarında 40 bin civarı kitap ve dergi mevcut. Kütüphane oluştururken liste hazırlanarak, plan yapılarak hareket edilmiyor. Örnek vereyim. Yıldırım Belediyesi, Mümine Şeremet Kütüphanesi’ni açarken BKM ile anlaştı. Salı, perşembe günleri gelen yeni kitap kargoları belediyeye gönderildi. İçinden seçtiler. Sonra kalan kitaplar koliler ile geri gönderildi. Problemi anladınız mı? Kütüphane açmak bu kadar kolay bir iş zannedildi.
Bir kitabın rafta durmasının maliyeti var. Personel gideri, ısıtma, elektrik, temizlik, yeni modaya uyarsak çay, çorba… Depo olduğu zaman maliyet azalıyor. Yıldırım Belediyesi kültür müdürü veya kütüphane sorumlusu, Bursa Teknik Üniversitesi’ndeki öğrenciler ve akademisyenlere ihtiyaçları sordu mu? Hangi kitaplara, dergilere ihtiyaç var? Üniversitenin gelişmesi için kütüphane nasıl yapılanmalı? Üniversite öğrencisinin Yıldırım’da vakit geçirmesi için ne yapılması gerekiyor?
Şehrin düşünce dünyasının gelişebilmesi, ders çalışmak için kullanılan küçük kütüphaneler ile değil, tam tersine karşılaştırmalı çalışılabilmesi için büyük, yüz binlerce kitabı olan kütüphane gerekiyor. Bursa’da büyükşehir, ilçe belediyelerine bağlı olanlar ve kültür bakanlığına bağlı il ve ilçe kütüphaneleri yirmi yıl önce Ankara’da gördüğüm kütüphanelerin çok uzağında. Bursa’da entelektüel yetişmemesinin, uzmanlaşmanın zayıf kalmasının, ulusal düşünceye katkı sunulamamasının nedenlerini burada aramamız gerekiyor.
***
Yukarıda yazdıklarım birilerini kızdırmış olabilir. Aynı şekilde devam edeyim.
Bir süredir Bursa’da yayımlanan dergilerin dizinini hazırlıyorum. Dizinler sayesinde ‘bizim düşüncemiz’ oluşurken hangi safhalardan geçtiğini, ‘şehrin düşünce hayatına’ kimlerin emek verdiğini bilebiliyoruz. Dizinler ile bilginin yıllar içinde nasıl değiştiğini anlayabiliyoruz.
Bursa’daki kütüphanelerin koleksiyonlarında geçmiş yıllarda çıkmış dergilerin yanı sıra günümüzde çıkan birçok derginin sayıları eksiktir. Bursa’da yayımlanan dergilerin 30-40 tanesi kütüphanelerde mevcut. Bunların sadece 10 tanesi tam takım. Bursa’nın kütüphaneleri vahim durumdadır.
Kütüphane yönetimlerinin, dergilere abone olmaya, kitapçılardan eksik sayıları satın almaya gelince paralarının bitmesine ne diyeceğimi bilemiyorum. Dergilerin tam takımını bulmayı geçtim, birçok dergi, kütüphanelerin kataloğuna dahi girmemiş. Aslında dergi koleksiyonu yapmak kütüphanelerin öncelikli işi olmalı. Çünkü kitaplar ikinci, üçüncü kere basılabilirken, dergiler sadece bir kere basılıyor. Çoğunlukla okunduktan sonra elden çıkarıldığı için sayılara tam takım olarak ulaşmak zorlaşmaktadır.
Kütüphane ayrımı gözetmeden, kütüphaneleri avcunun içi gibi bilen biri olarak söylüyorum. Eğer dergi bağışlanırsa, ücretsiz gönderilirse arşive konulmaktadır. Ne yazık ki kütüphaneler, İstanbul’da çıkan dergiye abone olurken, Bursa’da çıkan dergilerin ücretsiz olarak gönderilmesini beklemektedir. Araştırmacı, kütüphaneler arasında koşturmak zorunda kalmaktadır. Kütüphaneler aynı dergileri arşivlediği, belirli alanda uzmanlaşma olmadığı için (Örneğin Sanat, Edebiyat, Tarih, Ekonomi) hepsinin rafında benzer dergiler (popüler, fazla adet basılan) yer almaktadır.
Bursa’daki hiçbir kütüphanede, 2010’dan beri yayımlanan Şehrengiz dergisinin tam takımı yoktur. Dizin hazırlamak için üç kütüphaneden yararlandım. Dergi koleksiyonları yetmedi, derginin sahibinden birkaç sayı alarak dizini bitirebildim. Durum bu derece vahim.
Yeşil Bursa, Bursa Time, Akatalpa, Çinikitap, Eliz Edebiyat, Yeni Biçem dergileri, hiçbir kütüphanede tam takım olarak yoktur. Biçem ve Düşlem dergileri Nilüfer Şiir Kütüphanesi’nde tam takım mevcut. Yeni Biçem’in 19, 20, 21, 22, 23, 24. sayıları aynı kütüphanede eksik. İnternetten kolayca temin edilebilir. En pahalı kitap veya dergi, kütüphanede olmayandır. Çünkü bir kere alınacak, on yıllarca kullanılacak.
Bursa Araştırmaları dergisi sadece Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nde tam takım. Setbaşı Şehir Kütüphanesi’nde, Bursa Defteri hariç, bütün dergilerin sayıları eksik.
Metin Güven’in yayımladığı Onaltıkırkbeş dergisi, Bursa’da sadece Mehmet Ali Deniz Vakfı Bursa Araştırma Kütüphanesi’nde var, ama 13, 14, 15, 21, 26. sayıları eksik. Bu dergi yayımlanırken Akkılıç Kütüphanesi açılmıştı. Neden abone olunmadı veya Asa Kitabevi’nden satın alınmadı? Para mı yok? Nilüfer Müzik Festivali, Caz Festivali, Tiyatro Festivali için harcanan paranın binde biri yeterli olurdu.
İhsan Deniz’in yayımladığı İpek Dili, tam takım olarak sadece Mehmet Ali Deniz Vakfı Bursa Araştırma Kütüphanesi’nde yer almaktadır.
Mustafakemalpaşa Kültür ve Sanat Derneği’nin yayımladığı Patikalar dergisi hiçbir kütüphanede tam takım değildi. Kekil Şimşek, koleksiyonunu Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi’ne bağışladı.
Akatalpa, Dergi Bursa, Bursa’da Zaman ve Bursa Günlüğü’nün bütün sayıları internette olduğu için şimdilik ulaşabiliyoruz. Peki, internet sitesinin ücreti ödenmez ise ne olacak?
Kent 16, Sur, Yeni Nilüfer, Sahne dergisinin adını duydunuz mu? 1886’dan bu yana, 310 civarı derginin, tahminen 4 bin küsur sayısı okuyucuyla buluştu. Bu dergilerin 250 civarının kaç sayı çıktığı, 200 civarı derginin ise kapanma tarihi bilinmiyor.
Bir süredir evimdeki kütüphaneyi ne yapacağımı düşünüyordum. Kendi adımla kütüphane kuracak param, hayalimi geliştirecek kardeşim, eşim ve çocuğum yok. Belediye kütüphanelerinin halini yukarıda anlattım. Kütüphanemi, bütün arşivimi üniversiteye bağışlayacağım. Beni değiştiren, bugünkü ben yapan Hacettepe Üniversitesi, doğduğum şehir Bursa’nın Uludağ Üniversitesi veya Bursa Teknik Üniversitesi, memleketim Artvin Çoruh Üniversitesi’nin kütüphanelerinden birine bağışlamayı düşünüyorum. Babamdan kalan evi, aynı kütüphaneye yeni kitaplar alınsın diye bağışlayabilirim…