Sokak köpekleri için hazırlanan yasa teklifinin önümüzdeki haftalarda Meclis Başkanlığı'na sunulması bekleniyor. Teklifin ayrıntıları ortaya çıkınca tepkiler oluştu, farklı farklı görüşler paylaşıldı.
Yasa tasarısında; sokak köpeklerinin önce toplanarak barınaklara alınması, ardından sahiplendirilmeleri için fotoğrafları ile ilana çıkarılması var. 30 gün süre zarfında sahiplenilmeyen köpekler ise uyutulacak!
Seçenek olarak uyutulmalarını konuşmak çok acı. Çözümün bu olmaması gerekiyor.
Şahsen ben uyutulmalarına karşıyım!
Maalesef ülkemde kadını, çocuğu ve hayvanları koruyamıyoruz.
Hayvan sevgisi, insan ya da ağaç sevgisi kadar önemli.
Her zaman “Hayvan seven insandan korkma” derler.
Çocukluğumuzda herkes bahçesinde ya da sokağında hayvanları sahiplenir, beslerdi.
Tabi günümüz şartları çok değişti…
Artık anne babalar çocuklarına ‘pet shop’lardan ya da barınaklardan hayvan alıyor…
Çocuklar ise biraz hevesini alıp, hayvandan sıkılınca, o canlar sokağa terk ediliyor…
Bu işin çözümü için tüm yetkili organlarca, bilim insanları ile koordine çalışma yapılabilmeli.
Sokak köpekleri popülasyonunu artıran belli başlı maddeleri bertaraf etmek zorundayız.
Mesela;
Satın alınırken nasıl para veriliyorsa, sokağa bırakmak isteyenlere yüklü miktarda cezalar verilmeli. Bir bedel ödenmesi şart. O kadar kolay olmaması gerekiyor. Bu iş ne hevesle açıklanabilir ne de ‘gönlüm geçti’ ile…
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca, ev hayvanı sahiplerinin, kimlik çıkartarak, doğum, ölüm, kayıp ve sahip değişikliğiyle ilgili bilgileri Bakanlığın il veya ilçe müdürlüklerine süresi içinde bildirmesi zorunlu hale getirilmişti. Demek ki bu proje başarılı olmadı takip açısından…
Belediyeler, Veteriner odalarıyla birlikte kısırlaştırma çalışmasını düzenli yapabilmeli. Bu konuya kaynak ayrılması sağlanmalı…
Tehlike arz eden hayvanların Türkiye’ye girişi yasaklansa ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 14. maddesinin (l) bendi (Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak yasaktır) harfiyen uygulanmalı…
Aslında ağzı dili olmayan bu masum canlara iyi şartlar oluşturmak elimizde…
Evet, bazı haberlerde görüyor ve üzülüyoruz; başıboş hayvanların saldırılarını…
Bu elbette büyük bir problem!
Çocukların okula giderken, yaşlıların sokakta yürürken kendilerini güvende hissetmeleri lazım.
Ama çare uyutmak olmamalı!
Kurumlar, insanlar… Herkes üzerine düşeni yapsın!
Can dostlarımız için kalıcı bir çözüm üretelim.
Nasıl bizim bu Dünya’da yaşam hakkımız varsa, hayvanların da aynı şekilde hakkı var!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sibel BARUTCU
Can dostlar için kalıcı çözüm!
Sokak köpekleri için hazırlanan yasa teklifinin önümüzdeki haftalarda Meclis Başkanlığı'na sunulması bekleniyor. Teklifin ayrıntıları ortaya çıkınca tepkiler oluştu, farklı farklı görüşler paylaşıldı.
Yasa tasarısında; sokak köpeklerinin önce toplanarak barınaklara alınması, ardından sahiplendirilmeleri için fotoğrafları ile ilana çıkarılması var. 30 gün süre zarfında sahiplenilmeyen köpekler ise uyutulacak!
Seçenek olarak uyutulmalarını konuşmak çok acı. Çözümün bu olmaması gerekiyor.
Şahsen ben uyutulmalarına karşıyım!
Maalesef ülkemde kadını, çocuğu ve hayvanları koruyamıyoruz.
Hayvan sevgisi, insan ya da ağaç sevgisi kadar önemli.
Her zaman “Hayvan seven insandan korkma” derler.
Çocukluğumuzda herkes bahçesinde ya da sokağında hayvanları sahiplenir, beslerdi.
Tabi günümüz şartları çok değişti…
Artık anne babalar çocuklarına ‘pet shop’lardan ya da barınaklardan hayvan alıyor…
Çocuklar ise biraz hevesini alıp, hayvandan sıkılınca, o canlar sokağa terk ediliyor…
Bu işin çözümü için tüm yetkili organlarca, bilim insanları ile koordine çalışma yapılabilmeli.
Sokak köpekleri popülasyonunu artıran belli başlı maddeleri bertaraf etmek zorundayız.
Mesela;
Satın alınırken nasıl para veriliyorsa, sokağa bırakmak isteyenlere yüklü miktarda cezalar verilmeli. Bir bedel ödenmesi şart. O kadar kolay olmaması gerekiyor. Bu iş ne hevesle açıklanabilir ne de ‘gönlüm geçti’ ile…
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca, ev hayvanı sahiplerinin, kimlik çıkartarak, doğum, ölüm, kayıp ve sahip değişikliğiyle ilgili bilgileri Bakanlığın il veya ilçe müdürlüklerine süresi içinde bildirmesi zorunlu hale getirilmişti. Demek ki bu proje başarılı olmadı takip açısından…
Belediyeler, Veteriner odalarıyla birlikte kısırlaştırma çalışmasını düzenli yapabilmeli. Bu konuya kaynak ayrılması sağlanmalı…
Tehlike arz eden hayvanların Türkiye’ye girişi yasaklansa ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 14. maddesinin (l) bendi (Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak yasaktır) harfiyen uygulanmalı…
Aslında ağzı dili olmayan bu masum canlara iyi şartlar oluşturmak elimizde…
Evet, bazı haberlerde görüyor ve üzülüyoruz; başıboş hayvanların saldırılarını…
Bu elbette büyük bir problem!
Çocukların okula giderken, yaşlıların sokakta yürürken kendilerini güvende hissetmeleri lazım.
Ama çare uyutmak olmamalı!
Kurumlar, insanlar… Herkes üzerine düşeni yapsın!
Can dostlarımız için kalıcı bir çözüm üretelim.
Nasıl bizim bu Dünya’da yaşam hakkımız varsa, hayvanların da aynı şekilde hakkı var!