SON DAKİKA
Hava Durumu

Bırakın bu safsataları!

Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2024 13:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2024 13:27

Yanılmıyorsam 1990’lı yıllarda Kara Harp Okulu’nun devre birincisi, mezuniyet törende yapacağı konuşmayı kaleme alıyor ve metni şu cümlelerle bağlıyordu:

“Ant içeriz ki; laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizi bulacak, kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır.”

Nitekim bu metin komutanlığın da “olur ve onayı” ile dönemin cumhurbaşkanı, bakan ve sıralı komutanların da katıldığı törende okunuyordu.

Devre birincisinin çok beğenilen konuşmasının yukarıda bire bir aktardığım bölümü, sonraki yıllarda da devre birincileri tarafından okunuyor, “bu anlamlı cümleler” tüm mezun teğmenler tarafından da tekrar ediliyordu.

Nitekim, Kara Harp Okulu'nda bu paragrafın topluca okunması 2023’e kadar her mezuniyette olağan bir tören ritüeli haline geliyordu.

Yani bir daha tekrar edecek olursam;

“Ant içeriz ki; laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizi bulacak, kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır” şeklinde, her Türk vatandaşının altına imza atacağı cümleler, 2023’e kadar gerçekleştirilen tüm mezuniyet törenlerinde Cumhurbaşkanın huzurunda komutanlığın bilgisi ve onayı ile okunuyordu.

Aksini iddia edenler, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Sayın Güler’e uygulamanın bu yönde olup olmadığını sorabilir.

Nedendir bilinmez (!), 2023’teki mezuniyet töreninin programından bu ritüelle ilgili bölüm çıkarılıyordu. Lakin bu duruma rağmen 2023 yılı mezuniyet töreni biter bitmez, kılıçlarını çeken teğmenler alanın ortasına gelerek hep birlikte söz ve müziği Muharrem Sun’a ait olan “Biz Atatürk Gençleriyiz Marşı”nı okuyorlardı. Tıpkı geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 2024 yılı mezuniyet töreninde olduğu gibi.

Tören biter bitmez sahanın ortasında kılıç çatarak toplanan teğmenlerin tamamı ki bu sayı 300-500 değil kılıçları olanların hepsi teğmen andını okuyordu.

***

Yahu olan bitenin hepsi bu!

Şimdi kalkıp bazı embesiller, buradan darbe söylentileri çıkartıyor. Bunun adı aptallıktır. Bu iddiayı ortaya atanlar art niyetlidir. Bu söylentiyi dillerine dolayanların bu ülkeye aidiyetleri sıfır değil, sıfırın altındadır.

Bakın söyleyeyim;

Mensubu olmaktan gurur duyduğum Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütün subayları, nikahlarında bile tören üniformalarıyla çıkarlar davetlilerin huzuruna...

Damadın subay arkadaşları da aynı şekilde.

Sonra gelin ve damat karşılıklı çekilen kılıçların altından geçerek salona girer ve ilk danslarını yaparlar.

Yine malum olduğu üzere 13 Martlarda "En büyük Harbiyeli" Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kara Harp Okulu'na (KHO) girişinin yıl dönümü kutlanır.

Geleneksel yoklamanın da yaptırıldığı törende, sıra Atatürk'ün öğrencilik dönemindeki numarası 1283'e geldiğinde tüm Harbiyeliler, geleneklere uygun olarak ayağa kalkarak "içimizde" diye haykırır.

Bu törenlere de her yıl Cumhurbaşkanından Milli Savunma Bakanına bütün protokol katılır. Bu törende cumhurbaşkanı, “Harbiyelilerin içindeki Atatürk’ü görüyor ve itiraz etmiyor.

O da kabul ediyor ki Atatürk bunların içinde.

Kara Harp Okulu savaşçılığı öğretir. Harp tarihini okutur ve Mustafa Kemal'in komutanlık dehasını iliklerine kadar öğrenir. Subay olacak bu Harbiyeliler rol model olarak Mustafa Kemal'i görürler. Dolayısıyla Mustafa Kemal’in askeri olmak onurdur Harbiyeli gençler için.

***

Dolayısıyla Kara Harp Okulunda son mezuniyet törende yaşanan olayın hukuki açıdan da suç teşkil edecek hiçbir tarafı yoktur.

Yok olmasına yoktur ama bu tablodan rahatsız olan ABD’nin güdümündeki başta Fetö olmak üzere cemaat tarikat elemanları kudurmuş durumdalar. Yırtıyorlar kendilerini...

Teğmenlere acımasızca saldırılırken, ne yazık ki Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı susuyor, susmakla da kalmıyor Harbiyelilere yapılan hakaret karşısında personelini korumuyor/koruyamıyor.

Tüm bunlarla birlikte;

“Askerlik yemininin haricinde yemin olmaz” diyen çok bilmişlere de lafımız var.

Jandarmanın okuduğu “ol deyince olduran gönülleri iman nuru ile dolduran…” sözleriyle başlayan bir yemin var. (İsteyenler yemine bu linkten erişebilir: https://youtu.be/gMRUaTdyPyM?feature=shared)

Bu yeminin okunması, hangi yönetmelikte yazıyor, kim onaylıyor ve neden soruşturma konusu edilmiyor. Ayrıca gerek Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görev alan subay ve astsubayın yemini gerek Piyade veya Jandarma Komando Tugay ve Taburlarında görev alan personelin okuduğu “komando andı” da yasalarda yer almamasına rağmen okunur. Hem de askerlik yemininin yanında okunur.

Bunun yasal dayanağı var mı?

Elbette ki yok...

Komutanlık uygun görmüş onaylamış ve okunması bir teamül haline gelmiştir. Dolayısıyla şimdi kalkıp da kimse teğmenlerin okuduğu anttan bir hukuksuzluk çıkarmasın!

***

Teğmenlerin bu şekilde ant okumasının “FETÖ’cü tavır ya da bunun bir FETÖ oyunu olduğu” iddiasını dile getirenlere karşı da uyanık olmamız gerekir.

Neden mi?

Bu andı okuyan yüzlerce teğmenin FETÖ’cü olduğunu 4 yıl boyunca anlamadınız da böyle bir iltisakın varlığını mezuniyet töreninden mi çıkarıyorsunuz?

Bir de “Teğmenler FETÖ’cü değil ama planı FETÖ yaptı diyenler” var!

O zaman da külliyen tüm siyasi ve askeri idareyi sorgulamak gerekmez mi?

Bırakın bu safsataları!

Bütün bir devreyi çöpe mi atmak sizin niyetiniz?

Ez cümle ben bu devrenin büyük bir çoğunluğu ile pırıl pırıl vatanına, Cumhuriyete bağlı, Mustafa Kemal'in askerleri olduğuna inanıyor ve görüyorum.

O yüzden diyorum ki:

Kahraman ordumuzu yıpratmaya, gözden düşürmeye yönelik en son teğmenlerimiz üzerinden kurgulanan bu oyunlara gelmeyin/kanmayın!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.