Başka bir kurumdan gelen ve gelir gelmez de makam koltuğuna oturan bir amir, Ankara'dan geldi, onunla, onun makam arabasındayız, Yenişehir'e doğru gidiyoruz.
Makam şoförü aracı kullanıyor, o arka sağda ben, arka solda oturuyoruz.
Yolda giderken, alaycı, kibirli bir tavırla (kibir abidesiydi) bana döndü ve dedi ki;
"Karamanoğlu, bu organizasyonun yüzde doksanı ‘sevdalı’ bu denli kadrolaşmayı nasıl başardınız?"
Sözü nereye getirecek ve bizi nasıl ezecek olduğunu anlamıştım.
Amacı hakaret etmekti, sevdalılar üzerinden bize yürümekti.
Dedim ki;
"Yanlış biliyorsunuz!
Bu organizasyonda yüzde on bile ‘sevdalı’ yok!
Eğer bu organizasyonda benim gibi düşünen 10 sevdalı bulabilseydim, şimdi bu makam aracının şoför koltuğunda siz, sizin yerinizde makamda da ben oturuyor olurdum!"
Aracı kullanan şoför panikledi, araç yolda zikzak çizmeye başladı!
O, yutkundu, sustu...
Bir daha da konuşmadı...
***
Velhasıl...
Geçmişime özlem duyuyorum.
Geleceğimde geçmişimi arıyorum...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa KARAMAN
Arıyorum!
Ah geçmişim;
Seninle gurur duyuyorum.
Vah geleceğim;
Sende, geçmişimi göremiyorum.
Bu yüzden;
Üzgünüm.
Kırgınım.
Dargınım.
Kızgınım!
***
Talihsiz olayların, tarifsiz acısını yaşıyorum.
Geçmişimdeki,
Gençliğimdeki;
Samimiyeti,
Nezaketi,
Cesareti,
Feraseti,
Sadakati,
Liyakati,
Sevdamı,
Ülkümü,
Arıyorum!..
***
Ve bir anı...
Başka bir kurumdan gelen ve gelir gelmez de makam koltuğuna oturan bir amir, Ankara'dan geldi, onunla, onun makam arabasındayız, Yenişehir'e doğru gidiyoruz.
Makam şoförü aracı kullanıyor, o arka sağda ben, arka solda oturuyoruz.
Yolda giderken, alaycı, kibirli bir tavırla (kibir abidesiydi) bana döndü ve dedi ki;
"Karamanoğlu, bu organizasyonun yüzde doksanı ‘sevdalı’ bu denli kadrolaşmayı nasıl başardınız?"
Sözü nereye getirecek ve bizi nasıl ezecek olduğunu anlamıştım.
Amacı hakaret etmekti, sevdalılar üzerinden bize yürümekti.
Dedim ki;
"Yanlış biliyorsunuz!
Bu organizasyonda yüzde on bile ‘sevdalı’ yok!
Eğer bu organizasyonda benim gibi düşünen 10 sevdalı bulabilseydim, şimdi bu makam aracının şoför koltuğunda siz, sizin yerinizde makamda da ben oturuyor olurdum!"
Aracı kullanan şoför panikledi, araç yolda zikzak çizmeye başladı!
O, yutkundu, sustu...
Bir daha da konuşmadı...
***
Velhasıl...
Geçmişime özlem duyuyorum.
Geleceğimde geçmişimi arıyorum...