SON DAKİKA
Hava Durumu

Çiftçi Eylemleri

Yazının Giriş Tarihi: 02.09.2024 09:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.09.2024 09:34

Son aylarda tarım sektöründe en çok konuşulan konu başlığı çiftçi eylemleriydi.

Önce Karacabey’de başlayan daha sonra yurdun birçok iline yayılan çiftçi eylemlerinde üreticimizin tepkisi;

Hasadını yaptığı sebze ve meyveye üretim maliyetlerinin bile çok altında fiyat verilmesiydi.

Hatırlarsanız 21 Aralık 2022’de bu köşeden “Bakanlıktan Devrim Niteliğinde Karar” başlığıyla bir yazı paylaşmıştım. O yazımda 18 Nisan 2006 tarih ve 5488 Sayılı Tarım Kanunu’nun 7. Maddesinde yapılacak değişiklikle “çiftçiler için üretim yapmadan önce Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin almaları şartı” getirildiğinin müjdesini vermiştim.

Öyle ya, herkes isteği ürünü ekemeyecek, bakanlığımız bu konuda ülkenin dengelerini gözeterek arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceğini tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek ve ürünlerin sürdürülebilirliğini sağlayacaktı (Kaynak: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5488.pdf).

Uymayana da bir sürü ceza verilecekti ….

Peki ne oldu?

Yapılan eylemlerden anlıyoruz ki uygulanmadı.

Maalesef üretici yine kendi kaderine terkedildi.

Eğer yasal mevzuat uygulanmış olsaydı çiftçi; domatesten karpuza, kuru soğandan bibere ürünlerini tarlada bırakmazdı.

Ama “aracılar” yine çok çok kazandı. Tarladan kilosu 1 TL’ye aldıkları domatesi pazarlarda 30 TL’ye, marketlerde 40-50 TL’ye sattılar.

Gerek üreticisini gerekse vatandaşı mağdur olurken bu işe “durun” demesi gerekenler nerede acaba?

Yoksa bu aracı kazancından onların da mı bir çıkarı var!

Yine hükümet temsilcileri tarımsal desteklemeden bahsediyor.

Üretici ise desteklemenin zamanlamasından şikâyet ediyor.

İhtiyaç duyulan zamanda değil, 7-8 ay sonra yapılan desteklemenin hiçbir anlamı kalmadığını söylüyor. Sanki birileri çiftçilerimizi artık üretim yapmaktan vazgeçirmeye çalışıyor.

Hatta ve hatta bazı ürünlerde “desteklermiş gibi” yapıyor, ürün tam para kazandıracak olduğu sırada aynı üründe yapılan ithalat, yerli ürünün piyasa değerini düşürüyor ve adeta çiftçi arkadan vuruyor.

Peki üretici devletine güvenmeyecekse kime güvenecek?

Malum küresel çetenin şeytani planlarından en önemlisinin ülkeleri aç, susuz ve fakir bırakmak…

Bu planlar; artık her türlü basın-yayın organlarından artık gözümüze sokula sokula anlatılıyor.

O zaman şöyle bir soruyu yöneltmek gerekiyor:

Bizde olup bitenleri küresel plan sadakati mi yoksa beceriksizlik mi olarak izah etmek gerekiyor!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.