SON DAKİKA
Hava Durumu

O adımı kendin için at!

Yazının Giriş Tarihi: 22.12.2023 17:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.12.2023 18:13

Okuduklarım, dinlediklerim ve tecrübe ettiklerime dair ne varsa paylaşmayı hep sevmişimdir.

Birilerine iyi gelmenin sanki ruhu tazeleyici bir yanı var. ‘İyilik bulaşıcıdır’ derler ama farkındalıkla iyiliği tüm hücrelerinde duyumsamayı bilmek ve bunu bulaştırmak, bence asıl mesele bu…

Çevirmenlik mesleğime yadsınamaz katkısı olan kitaplarla keşfettim kendimi. Okumak, araştırmak, öğrenmek ve durmadan gelişmek benim için nefes almak kadar hayati.

Kitaplar, yaşam boyu öğrenme yolculuğumdaki en önemli yoldaşlarım oldu. Amaç kitap ve filmlerde dönüşümünü gerçekleştiren o ana karakter olmak değil, öğrendiklerimi hayatıma uyarlayabilmekti.

Öğrenebildiğim hatta fark edebildiğim kadarıyla var oldum ve biliyordum ki, öğrendiğim her bilgiden hayat durmadan sınav yapacaktı. Yaşam şeklim ve bakış açım, farkındalıklarımla şekil aldı.

Ne geçmişinizin geleceğiniz olmasına izin verin ne de gelecek kaygılarınızın “an”larınızı çalmasına…

İsteyip de olduramadıklarınızın sırrı kendi değişiminizde…

***

Genel olarak bilinçaltımızda “sen adım at, ben koşacağım” inancı hâkim. Bu nedenle, önce kendimizin değişmesi düşüncesi toplumsal bilince çok tezat bir yaklaşım olarak görülüyor. Değişmekten kasıt tabi ki bir başkası uğruna kendini ötekileştirmek değil. Kırmızı çizgilerinize ne kadar sahip çıkarsanız, kimse çok rahat hırpalayamaz sizi.

Etrafta sürekli kusur aramazsanız, şikâyeti değil şükrü çoğaltırsınız. Nefsinize yenik düşmezseniz, sabırla tanışırsınız.

Hırslarınıza, egonuza teslim olmazsanız, değersizleştirmezsiniz kendinizi ve karşınızdakini. İnanın çok zor değil.

Sonuçları için değer…           

Şu an yaşadığınız ve asla bitmeyeceğini düşündüğünüz o sorun var ya, dünyanın öbür ucuna da gitseniz hep sizinle gelecek.

Tebdili mekânda sadece ferahlık vardır, değişim önce içinizde olmalı... Zorlaya zorlaya ilişki sürdürdüğünüz birinin sizin için değişmesini istemek ne kadar doğru olabilir?

Geçinmeye gönlü olanın teminatı zaten çabasıdır. Duygu ve düşüncelerinizdeki ahenksizliği gördüğünüz halde, nereye kaldırıyorsunuz kırmızı çizgilerinizi?

Biblo gibi her şeye kırılacağımıza, beklentiyi az tutmak daha kayda değer şeylere içerlemenin önünü açmaz mı?

Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali, her tartışmada aynı sonucu almaktan bıkmadan, kendinizi yiyip bitirmemeyi ne zaman öğreneceksiniz?

Ne güzel söylemiş Hacı Bektaşi Veli:

“Derya ne kadar engin olursa olsun, herkes kendi kabı kadar su alır…”

***

Yaşadığınız acı tecrübelerden ders çıkarmaya başladığınız an, benzer bir olayla karşılaştığınızda kendinizden daha emin, daha özgüvenli ve sonuçlarını az çok kestirebilecek hale geliyorsunuz.

Ders öğrenene kadar devam eder ve siz hiç öğrenmeyecek gibiyseniz, gururunuz ve egonuz her daim yolunuza yeni taşlar koyarak değişimi hep karşınızdakinden bekletir.

Bilinçaltınızda saplanıp kaldığınız kök inançlarınız size değişimin kapılarını açtırmıyor. İradenizi ortaya koyduğunuz anda tüm bu kalıplaşmış düşüncelerden kurtulabilirsiniz.

“Bugüne kadar yapamadın, bu saatten sonra çok zor” diyen olumsuz zihinlere tıkayın kulaklarınızı.

Kendini bilen insan ne başkasına benzemeye çalışır ne de bir başkasını kendisine benzetmeye kalkar.

Yolu sevgiden ve iyilikten geçenlerle buluşsun gönlünüz…

***

Dipnot:

Hatırlayacağınız üzere SözBursa’daki ilk tanışma yazımda;

“Kişisel gelişimde en önemli başlığın irade terbiyesi olduğu gerçeğinin” üzerinde durmuştum.

Bu sütunlardaki yazı takvimimizde “irade terbiyesi”; içerik ne üzerine olursa olsun hep ana paydamız olacak!

         

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.