Mümin Ceyhan Kütüphanesi ve Bursa Zeytini

Şehirleri sadece binalardan, caddelerden, altyapılardan ibaret değerlendirirsek yanlış yapmış oluruz.

Bir şehrin asıl kimliğini; geçmişle kurulan bağ, değerlerine sahip çıkma iradesi ve geleceğe neyin miras bırakılmak istendiği belirler.

Bursa, tarih boyunca kültürüyle, üretimiyle ve gelenekleriyle bu iradeyi taşıyan nadide şehirlerden biri.

Bu açıdan bazı kurumlar da taşıdıkları misyonla adeta kentin hafıza merkezleri oluyor.

***

İşte bu noktada, Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi’ni anlatmak gerekiyor.

Bu kütüphaneyi sadece bir arşiv olarak değerlendirmek doğru değil.

Çünkü bu kütüphane adeta bir kültür nöbetçisi gibi karşımıza çıkıyor.

2011’de Nilüfer Görükle'de kurulan bu özel kütüphane, kâr amacı gütmeksizin Bursa'nın belleğini kayıt altına almayı, topluma ve özellikle genç kuşaklara bilgi mirası bırakmayı amaçlıyor.

Kuruluşundan bu yana her yıl farklı bir konu üzerine kitap hazırlayarak sadece bilgi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda şehrin düşünsel zenginliğine de katkı sağlıyor.

Atatürk’ün Bursa gezilerinden, 1989 Bulgaristan göçüne; sanayiden tarıma, ulaşım politikalarından ‘Z’ kuşağına kadar geniş bir yelpazede hazırlanan yayınlar, Bursa’yı anlamaya çalışan herkes için önemli kaynaklar.

***

Mümin Ceyhan Kütüphane'sinde bu yılın teması ise ‘Bursa Zeytini’ oldu.

Geçtiğimiz hafta sonu kütüphanenin salonunda düzenlenen forumda, şehrin en önemli tarım ürünlerinden biri olan zeytin konuşuldu.

Bursa için sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda kültürel bir sembol olan zeytinin ele alındığı bu forum, geleceğe bırakılacak önemli bir belgeye de dönüşecek.

Hazırlanacak forum kitabı ile Bursa zeytininin tarihi, bugünü ve potansiyeli kayıt altına alınmış olacak.

***

Kentlerin gelişmesi, yalnızca fiziksel yatırımlarla değil; kültürüne, tarihine, toprağına sahip çıkan adımlarla mümkün olur.

Mümin Ceyhan Kütüphanesi, bu anlamda sadece bir kütüphane olmanın ötesinde...

Bu emeğin ve vizyonun tüm Türkiye’ye örnek olmasını diliyorum.