Seçildikten sonra her ay yerel ve yaygın medya mensuplarıyla buluşmayı gelenek haline getirdi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey…
Nitekim bu yöndeki 2025’in ilk toplantısını da Merinos Atatürk Kültür Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi.
CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Milletvekili Orhan Sarıbal, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcıları, daire başkanlarının da hazır bulunduğu salonda;
Basın ordusunun karşısına geçen Bozbey, öncelikle Bursa-Nilüfer-Demirci merkezli 4.1’lik depremin ardından hemşerilerine geçmiş olsun dileklerini iletti. Aktif fay hatları üzerindeki Bursa’da 1855 yılında yaşanan yıkıcı depremin periyodunun yaklaştığını hatırlattı. Devamında bilim insanlarının Bursa’da Kayapa-Yenişehir güzergahında uzanan yeni bir fay hattının daha tespitini yaptıklarını vurguladı.
Ve ardından uyardı:
“17 Ağustos 1999 depremini yaşadık ders alamadık. 6 Şubat’ı yaşadık. ‘Umarım bundan ders alırız’ dedik. Ders ala ala da ailelerimizde ocaklar sönüyor. Biz bunları hak etmiyoruz. Hepimizin sorumlulukları var. Bu sorumlulukları yerine getirmek zorundayız…”
Aslında Bozbey’in bu uyarısında bir de mevcut duruma bir isyan ifadesi de vardı:
Biz bunları hak etmiyoruz!
Haklı mı haklı!
Gözlerini toprak doyursun, doymayanların rantiye uğruna betona boğdukları kadim şehir Bursa’da olası bir depremde bakalım kaç ocak daha sönecek…
Düşünmek bile istemiyorum…
***
Gelelim Bozbey’in açıklamalarına…
Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetleri hakkında “Afet Yönetimi, Çevre Yönetimi, Mali Yönetim ve Genel Değerlendirme” şeklinde dört başlıkta bilgi sunumu yaptı Başkan Bozbey.
Önemsediğim birkaç hususun üzerinde durmak istiyorum;
Maalesef siyasetin ayrıştırıcı/ötekileştirici dili, memlekette birliğimizi ve beraberliğimizi tehdit eden bize hiç yakışmayan bir kutuplaşmayı da beraberinde getirdi. Son yerel seçimin ardından bu kutuplaşma; belediyeler üzerinden yaşanan tartışmalarla daha da belirgin hale geldi.
Nihayetinde bu durum belediyelerden hizmet bekleyen vatandaşı da sıkıntıya soktu.
Meselenin bu yönünden bakınca Başkan Bozbey’in Bursa için yaptığı “Güç Birliği” çağrısını gayet yerinde buluyorum. Hepimiz bu kadim şehrin sakinleriyiz ve Bursa’nın alacağı ve alması gereken hizmetlere siyaset kurumu hiçbir şekilde engel olmamalı…
Hatta daha öte;
Bursa için ortak bir planlama yapılmalı, ortak hedefler belirlenmeli ve yerel yönetimde kim iktidara gelirse gelsin bu hedefler doğrultusunda çalışmalı…
***
Başkan Bozbey’in Bolu’da 78 vatandaşımızın ölümüne sebep olan ve bana göre cinayetten farksız yangına ilişkin açıklamaları da yerindeydi…
“Suçlu arama zamanı değil” vurgusunun peşine “bundan sonra böyle facialar yaşamamak için ne yapılabilir. Ona bakmak lazım”cümlesini ekledi.
Şahsen bu tarz olaylar sonrası suçlu veya suçluları arayıp bulmak ve de hukuk karşısında hesap vermelerini sağlamak gerektiğine inanıyorum.
Ama tekrarı olmaması adına Bozbey’in altını çizdiği denetimler de acil bir ihtiyaç.
Nitekim Bozbey, Bolu Kartalkaya’daki facianın Uludağ’daki otelleri akıllara getirdiğini söyledi ve şu bilgiyi paylaştı:
“Uludağ’da başlayan denetimler devam ediyor. 13 otel tamamen incelendi. Sorunlar belirlendi. Bunlar ufak tefek sorunlar. Büyük bir sorun görünmüyor. Kısa süre içerisinde tamamlanması öngörülüyor. Raporu ilgili makamlara gönderdik. Bu raporlara göre artık süreç içerisinde bunların yapılıp yapılmadığını Uludağ Alan Başkanlığı kuracağı ekiple orada yerinde tespit etmesi lazım.”
Sonra şu eklemeyi yaptı:
“Göreve geldiğimizde orada 1 araç ve 6 tane personel vardı. Biz bunu Uludağ için yeterli görmedik. 18 personele çıkardık. 2 araç daha ilave ederek 3 araca çıkardık. Biz Uludağ’da iki dakikada otellere ulaşabiliyoruz. Özellikle otellerde ve toplu alanlarda çalışanlar, yangınla ilgili eğitim almalıdır. Bunun yönetmelikle şart haline getirilmesi gerekiyor. İtfaiye teşkilatının güçlendirilmesi ve yeni binaların yapılmasıyla ilgili çalışmalara hız verdik. Dünya Bankası’ndan 10 milyon Euro’luk kredi aldık. Bunun 4,5 milyon Euro’sunu 7 yeni itfaiye aracı için kullandık. Geri kalanı iki kısımda ihale ederek 10 milyon Euro karşılığında 16 araç takviyesini itfaiye teşkilatımıza sağlamış olacağız.”
***
Bir başka önemsediğim konu ise çevre konusundaki yaklaşımıydı Başkan Bozbey’in…
Marmara Denizi ve Bursa’nın çevre konusundaki sınıfta kalmış halinin fotoğrafını çektikten sonra çarpıcı cümleler kurdu…
Örneğin;
Artık zehir akan Nilüfer Çayı ile sulanan tarla ve bahçelerde yetişen sebze ve meyvenin sofralara geldiğini belirtti. Sonra altını çizerek “bu ürünlerin yenmemesi” gerektiğini söyledi.
Devamında hava kirliliğinin geldiği tehlikeli boyutu anlatmak adına “İnegöl ve Kestel’de yaşayanlar maske takmalıdır” dedi.
Ve;
Biri Kestel’de diğeri İnegöl’de iki sanayi kuruluşuyla ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nü göreve davet etti.
Başkan Bozbey, basınla buluşmalarında adet haline getirdiği üzere BUSKİ ve şirketler dahil Büyükşehir Belediyesi’nin borcuna dair bilgileri de güncelledi…
Haklı olarak kur artışından yakındı ve toplam borcun Aralık 2024 itibariyle yaklaşık 30 milyar TL olduğunu bildirdi…
Borç yiğidin kamçısıdır demiş eskiler…
Eee Bursa’da da yaklaşık 3 milyon 500 bin yiğit yaşıyor!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Asuman Kurt ÖGE
Bursa neyi hak etmiyor!
Seçildikten sonra her ay yerel ve yaygın medya mensuplarıyla buluşmayı gelenek haline getirdi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey…
Nitekim bu yöndeki 2025’in ilk toplantısını da Merinos Atatürk Kültür Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi.
CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Milletvekili Orhan Sarıbal, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcıları, daire başkanlarının da hazır bulunduğu salonda;
Basın ordusunun karşısına geçen Bozbey, öncelikle Bursa-Nilüfer-Demirci merkezli 4.1’lik depremin ardından hemşerilerine geçmiş olsun dileklerini iletti. Aktif fay hatları üzerindeki Bursa’da 1855 yılında yaşanan yıkıcı depremin periyodunun yaklaştığını hatırlattı. Devamında bilim insanlarının Bursa’da Kayapa-Yenişehir güzergahında uzanan yeni bir fay hattının daha tespitini yaptıklarını vurguladı.
Ve ardından uyardı:
“17 Ağustos 1999 depremini yaşadık ders alamadık. 6 Şubat’ı yaşadık. ‘Umarım bundan ders alırız’ dedik. Ders ala ala da ailelerimizde ocaklar sönüyor. Biz bunları hak etmiyoruz. Hepimizin sorumlulukları var. Bu sorumlulukları yerine getirmek zorundayız…”
Aslında Bozbey’in bu uyarısında bir de mevcut duruma bir isyan ifadesi de vardı:
Biz bunları hak etmiyoruz!
Haklı mı haklı!
Gözlerini toprak doyursun, doymayanların rantiye uğruna betona boğdukları kadim şehir Bursa’da olası bir depremde bakalım kaç ocak daha sönecek…
Düşünmek bile istemiyorum…
***
Gelelim Bozbey’in açıklamalarına…
Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetleri hakkında “Afet Yönetimi, Çevre Yönetimi, Mali Yönetim ve Genel Değerlendirme” şeklinde dört başlıkta bilgi sunumu yaptı Başkan Bozbey.
Bu dört başlığa dair açıklamalarını editör arkadaşlarımızın hazırladıkları haberin https://www.sozbursa.com/bursa/baskan-bozbey-den-onemli-aciklamalar-252621 linkine tıklayarak okuyabilirsiniz.
Önemsediğim birkaç hususun üzerinde durmak istiyorum;
Maalesef siyasetin ayrıştırıcı/ötekileştirici dili, memlekette birliğimizi ve beraberliğimizi tehdit eden bize hiç yakışmayan bir kutuplaşmayı da beraberinde getirdi. Son yerel seçimin ardından bu kutuplaşma; belediyeler üzerinden yaşanan tartışmalarla daha da belirgin hale geldi.
Nihayetinde bu durum belediyelerden hizmet bekleyen vatandaşı da sıkıntıya soktu.
Meselenin bu yönünden bakınca Başkan Bozbey’in Bursa için yaptığı “Güç Birliği” çağrısını gayet yerinde buluyorum. Hepimiz bu kadim şehrin sakinleriyiz ve Bursa’nın alacağı ve alması gereken hizmetlere siyaset kurumu hiçbir şekilde engel olmamalı…
Hatta daha öte;
Bursa için ortak bir planlama yapılmalı, ortak hedefler belirlenmeli ve yerel yönetimde kim iktidara gelirse gelsin bu hedefler doğrultusunda çalışmalı…
***
Başkan Bozbey’in Bolu’da 78 vatandaşımızın ölümüne sebep olan ve bana göre cinayetten farksız yangına ilişkin açıklamaları da yerindeydi…
“Suçlu arama zamanı değil” vurgusunun peşine “bundan sonra böyle facialar yaşamamak için ne yapılabilir. Ona bakmak lazım” cümlesini ekledi.
Şahsen bu tarz olaylar sonrası suçlu veya suçluları arayıp bulmak ve de hukuk karşısında hesap vermelerini sağlamak gerektiğine inanıyorum.
Ama tekrarı olmaması adına Bozbey’in altını çizdiği denetimler de acil bir ihtiyaç.
Nitekim Bozbey, Bolu Kartalkaya’daki facianın Uludağ’daki otelleri akıllara getirdiğini söyledi ve şu bilgiyi paylaştı:
“Uludağ’da başlayan denetimler devam ediyor. 13 otel tamamen incelendi. Sorunlar belirlendi. Bunlar ufak tefek sorunlar. Büyük bir sorun görünmüyor. Kısa süre içerisinde tamamlanması öngörülüyor. Raporu ilgili makamlara gönderdik. Bu raporlara göre artık süreç içerisinde bunların yapılıp yapılmadığını Uludağ Alan Başkanlığı kuracağı ekiple orada yerinde tespit etmesi lazım.”
Sonra şu eklemeyi yaptı:
“Göreve geldiğimizde orada 1 araç ve 6 tane personel vardı. Biz bunu Uludağ için yeterli görmedik. 18 personele çıkardık. 2 araç daha ilave ederek 3 araca çıkardık. Biz Uludağ’da iki dakikada otellere ulaşabiliyoruz. Özellikle otellerde ve toplu alanlarda çalışanlar, yangınla ilgili eğitim almalıdır. Bunun yönetmelikle şart haline getirilmesi gerekiyor. İtfaiye teşkilatının güçlendirilmesi ve yeni binaların yapılmasıyla ilgili çalışmalara hız verdik. Dünya Bankası’ndan 10 milyon Euro’luk kredi aldık. Bunun 4,5 milyon Euro’sunu 7 yeni itfaiye aracı için kullandık. Geri kalanı iki kısımda ihale ederek 10 milyon Euro karşılığında 16 araç takviyesini itfaiye teşkilatımıza sağlamış olacağız.”
***
Bir başka önemsediğim konu ise çevre konusundaki yaklaşımıydı Başkan Bozbey’in…
Marmara Denizi ve Bursa’nın çevre konusundaki sınıfta kalmış halinin fotoğrafını çektikten sonra çarpıcı cümleler kurdu…
Örneğin;
Artık zehir akan Nilüfer Çayı ile sulanan tarla ve bahçelerde yetişen sebze ve meyvenin sofralara geldiğini belirtti. Sonra altını çizerek “bu ürünlerin yenmemesi” gerektiğini söyledi.
Devamında hava kirliliğinin geldiği tehlikeli boyutu anlatmak adına “İnegöl ve Kestel’de yaşayanlar maske takmalıdır” dedi.
Ve;
Biri Kestel’de diğeri İnegöl’de iki sanayi kuruluşuyla ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nü göreve davet etti.
Başkan Bozbey, basınla buluşmalarında adet haline getirdiği üzere BUSKİ ve şirketler dahil Büyükşehir Belediyesi’nin borcuna dair bilgileri de güncelledi…
Haklı olarak kur artışından yakındı ve toplam borcun Aralık 2024 itibariyle yaklaşık 30 milyar TL olduğunu bildirdi…
Borç yiğidin kamçısıdır demiş eskiler…
Eee Bursa’da da yaklaşık 3 milyon 500 bin yiğit yaşıyor!