ABD Silikon Vadisi’nin ortasında kurulmuş bir okul…
e-bay, Google, apple ve Yahoo gibi teknoloji devlerinin çalışanlarının çocuklarının okuttuğu okul doğallık.
Okulu ilginç kılan ve zenginlerin rağbet etmesine sebep olan bir tek özelliği var o da eski usul eğitim.
Yani bu okulda bilgisayar ya da tablet gibi hiçbir teknolojik alet bulunmuyor. Akıllı tahtalar yerine eski kara tahtalar, tebeşirler, kâğıt kalem gibi tamamen çocuğun tüm becerilerini ortaya koyacak eski malzemeler kullanılıyor.
Ayrıca örgü ve dikiş iğneleri ve bazen çamurla aktivitelerin yapıldığı ve tamamen çocuğun el becerilerinin geliştiren birçok ders var.
Bunun dışında da bolca oyun odaklı öğrenme ve hikâye anlatımı var.
Kısacası bu okuldaki bir çocuk yemek yapmaktan tutun, dikiş dikmek, bahçede çalışmak, heykel yapmaya kadar birçok konuda eğitim alıyor.
Bu eski usul eğitim çocuğun el becerisinden zekâ gelişimine kadar her şekilde katkı sağlıyor.
Dünyanın en akıllı telefonlarını bilgisayarlarını üreten adamları, kendi çocuklarını teknolojiden uzak tutmalarının sebebini kolayca anlayabiliriz.
Teknolojik her cihaz başta çocuklarda zekâ tembelliğine yol açıyor.
Teknoloji ile haşır neşir olan çocukların radyasyona maruz kalmalarının yanı sıra obeziteye yatkın olmaları daha saldırgan bir ruh hali içinde bulunmaları bundandır.
Buna rağmen birçok ailenin, çocuklarına daha iyi bir eğitim sağlamak için akıllı tahtalardan tutun da her türlü teknolojik aletlerin olduğu okulları tercih etmeleri ve üstelik bununla övünmeleri manidardır.
Ama tüm anlattıklarım özellikle 70-80-90’lı yıllarının köy çocuklarının yetiştirilme tarzına benzemiyor mu?
Belki de çoğumuz bu yazıyı okur iken evet ben bunların hepsini okulda okumadan kendi köy yaşantı ekosistemimde yaşadım diyenlerden oluşuyordur.
Eleştirenler olabilir.
“Örnek alalım” diye yazmadım.
Övmek için yazmadım belki de şehir efsanesidir.
Gerçek olan çocuklarımızı okul hayatından sonra hayat okuluna hazırlayacak gerçek öğretmenleriyle buluşturmaktır.
Bizim çocuklarımız çok zekiler çünkü!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali ERZİNCANLIOĞLU
Dijital efendilerin tercih ettiği okul!
Bu okulun ismi ne mi?
‘’Waldorf School of the Peninsula’’
ABD Silikon Vadisi’nin ortasında kurulmuş bir okul…
e-bay, Google, apple ve Yahoo gibi teknoloji devlerinin çalışanlarının çocuklarının okuttuğu okul doğallık.
Okulu ilginç kılan ve zenginlerin rağbet etmesine sebep olan bir tek özelliği var o da eski usul eğitim.
Yani bu okulda bilgisayar ya da tablet gibi hiçbir teknolojik alet bulunmuyor. Akıllı tahtalar yerine eski kara tahtalar, tebeşirler, kâğıt kalem gibi tamamen çocuğun tüm becerilerini ortaya koyacak eski malzemeler kullanılıyor.
Ayrıca örgü ve dikiş iğneleri ve bazen çamurla aktivitelerin yapıldığı ve tamamen çocuğun el becerilerinin geliştiren birçok ders var.
Bunun dışında da bolca oyun odaklı öğrenme ve hikâye anlatımı var.
Kısacası bu okuldaki bir çocuk yemek yapmaktan tutun, dikiş dikmek, bahçede çalışmak, heykel yapmaya kadar birçok konuda eğitim alıyor.
Bu eski usul eğitim çocuğun el becerisinden zekâ gelişimine kadar her şekilde katkı sağlıyor.
Dünyanın en akıllı telefonlarını bilgisayarlarını üreten adamları, kendi çocuklarını teknolojiden uzak tutmalarının sebebini kolayca anlayabiliriz.
Teknolojik her cihaz başta çocuklarda zekâ tembelliğine yol açıyor.
Teknoloji ile haşır neşir olan çocukların radyasyona maruz kalmalarının yanı sıra obeziteye yatkın olmaları daha saldırgan bir ruh hali içinde bulunmaları bundandır.
Buna rağmen birçok ailenin, çocuklarına daha iyi bir eğitim sağlamak için akıllı tahtalardan tutun da her türlü teknolojik aletlerin olduğu okulları tercih etmeleri ve üstelik bununla övünmeleri manidardır.
Ama tüm anlattıklarım özellikle 70-80-90’lı yıllarının köy çocuklarının yetiştirilme tarzına benzemiyor mu?
Belki de çoğumuz bu yazıyı okur iken evet ben bunların hepsini okulda okumadan kendi köy yaşantı ekosistemimde yaşadım diyenlerden oluşuyordur.
Eleştirenler olabilir.
“Örnek alalım” diye yazmadım.
Övmek için yazmadım belki de şehir efsanesidir.
Gerçek olan çocuklarımızı okul hayatından sonra hayat okuluna hazırlayacak gerçek öğretmenleriyle buluşturmaktır.
Bizim çocuklarımız çok zekiler çünkü!