Bize dünyayı sarsan bir virüsün hatırası olarak kaldı.
İlk önce maske ile dolaşan insanlara savunmasız insan gözüyle bakılırdı. Kendilerine kahramanlık addedenler yüzlerine maske takmadan dolaşırlardı.
Acı son gelir. Hak Teala emanetini alıverir ki.
Daha çok akciğer hastaları bu maskeyi kullanırlardı. Sonuç olarak sağlık meselesiydi.
Sonra filmlerde banka soyguncularının maske taktıklarını gördük.
Bunlar suç işlediklerini bilenlerdi. Yakalanmamak için maske takıyorlardı. Suçlulardı.
Daha sonra öğrenci olayları sırasında önceden hazırlanan farklı renkte maskeler takıldı. Toplumsal olaylara katılan öğrenciler bir taraftan gizlenirken, birazdan çıkacak olan olaylarda durdukları yeri, kimliklerini tanımlıyorlardı.
Sonra dünyayı sarsan korona salgını taktırdı herkese maskeyi. Bu da sağlık meselesiydi ama takmayanlar azınlıktaydı. Toplum içinde de takmayanlar yadırganıyordu. Aşılar ve zamanla kazanılan bağışıklıkla bu felakette aşıldı. Ama bu sonuncusundan kalan bir hatıra olarak kalabalığa girerken, ya da bilinçli olarak hasta iken başkasına hastalık bulaştırmamak için maske taktık.
Artık maske hem ulaşılabilirdi hem de ucuz.
Her ne hadar CHP önderlik ediyor gözükse de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi, ardından yolsuzluk ve örgütlü suç suçlamaları ile göz altına alınıp, yolsuzluktan tutuklanması ile maskeler yeniden ortaya çıktı.
Aslında alanlarda ve farklı yerlerde dalga dalga artan isyanın temelinde “adaletsizliğe karşı başkaldırı” vardı. Alanlarda atılan sloganlar, siyasi işaretler toplumun topyekûn bir “adalet” arayışıydı. Bu gelişmeleri fırsat bulmuşlar ve çoğu masum gösterilerle bir arayışa yönelmişlerdi. Burada maske takmalarının sebebi gazlanma yanı sıra korkuydu. Bu korku ise dayak yeme değil fişlenme korkusuydu. Ben de hak veriyorum.
Ben çevremde Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için oy kullanmaya gidemeyen bordro mahkumlarını biliyorum.
Gençler,
Hakkınızı arayın.
Alnınız açık yüzünüz açık arayın.
Bugün kaybetmiş olsanızda yarını ancak yüzü ak, alnı ak sizler kazanacaksınız.
Gençler maske takacak biri varsa benim.
Kendi keyfim için sizin geleceğinizi rezil ettim.
Sustum. Gözlerimi yumdum.
Maske takacak biri varsa benim.
Atın maskeleri yüzünüzden.
Müdafa edin Hukuk’u.
Yıllarca buna inanmadık mı?
Mülk eğer devletse, “adalet mülkün temeli”.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdullah ULUYURT
Maske
Bize dünyayı sarsan bir virüsün hatırası olarak kaldı.
İlk önce maske ile dolaşan insanlara savunmasız insan gözüyle bakılırdı. Kendilerine kahramanlık addedenler yüzlerine maske takmadan dolaşırlardı.
Acı son gelir. Hak Teala emanetini alıverir ki.
Daha çok akciğer hastaları bu maskeyi kullanırlardı. Sonuç olarak sağlık meselesiydi.
Sonra filmlerde banka soyguncularının maske taktıklarını gördük.
Bunlar suç işlediklerini bilenlerdi. Yakalanmamak için maske takıyorlardı. Suçlulardı.
Daha sonra öğrenci olayları sırasında önceden hazırlanan farklı renkte maskeler takıldı. Toplumsal olaylara katılan öğrenciler bir taraftan gizlenirken, birazdan çıkacak olan olaylarda durdukları yeri, kimliklerini tanımlıyorlardı.
Sonra dünyayı sarsan korona salgını taktırdı herkese maskeyi. Bu da sağlık meselesiydi ama takmayanlar azınlıktaydı. Toplum içinde de takmayanlar yadırganıyordu. Aşılar ve zamanla kazanılan bağışıklıkla bu felakette aşıldı. Ama bu sonuncusundan kalan bir hatıra olarak kalabalığa girerken, ya da bilinçli olarak hasta iken başkasına hastalık bulaştırmamak için maske taktık.
Artık maske hem ulaşılabilirdi hem de ucuz.
Her ne hadar CHP önderlik ediyor gözükse de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi, ardından yolsuzluk ve örgütlü suç suçlamaları ile göz altına alınıp, yolsuzluktan tutuklanması ile maskeler yeniden ortaya çıktı.
Aslında alanlarda ve farklı yerlerde dalga dalga artan isyanın temelinde “adaletsizliğe karşı başkaldırı” vardı. Alanlarda atılan sloganlar, siyasi işaretler toplumun topyekûn bir “adalet” arayışıydı. Bu gelişmeleri fırsat bulmuşlar ve çoğu masum gösterilerle bir arayışa yönelmişlerdi. Burada maske takmalarının sebebi gazlanma yanı sıra korkuydu. Bu korku ise dayak yeme değil fişlenme korkusuydu. Ben de hak veriyorum.
Ben çevremde Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için oy kullanmaya gidemeyen bordro mahkumlarını biliyorum.
Gençler,
Hakkınızı arayın.
Alnınız açık yüzünüz açık arayın.
Bugün kaybetmiş olsanızda yarını ancak yüzü ak, alnı ak sizler kazanacaksınız.
Gençler maske takacak biri varsa benim.
Kendi keyfim için sizin geleceğinizi rezil ettim.
Sustum. Gözlerimi yumdum.
Maske takacak biri varsa benim.
Atın maskeleri yüzünüzden.
Müdafa edin Hukuk’u.
Yıllarca buna inanmadık mı?
Mülk eğer devletse, “adalet mülkün temeli”.