SON DAKİKA
Hava Durumu

“Çanakkale’den Gazze’ye”

Yazının Giriş Tarihi: 09.09.2024 13:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.09.2024 13:17

Türk kamuoyunu Gazze hakkında duyarlı hale getirmek, Gazze, Doğu Türkistan ve diğer yerlerde yaşanan insanlık dışı uygulamalara dikkat çekmek için yüzlerce protesto yapıldı.

Bu protestolar yirmi yıl önce de vardı. Neredeyse her cuma namazı çıkışında İstanbul Üniversitesi önü bu tür protestoların mekânı haline gelmişti. Ama o zamanlar daha dolu, daha inançlı bir topluluk vardı.

Bugünkü protestolara gelince;

Bu protestolara katılanlar sayıca az.

Bu protestolara katılanların yaratıcılığı az.

Bu protestolarda hedef alınan “Yahudi mallarının boykot edilmesi” dışında ciddi bir durum yok.

Bir de İsrail Bayrağını yakma ve Filistin Bayrağı takma...

Dün yaşanmışlıklardan ders almayanların bugün yapacakları bir şey yok.

İsrail’e havadan paramotorlarla girenlerin ve onların destekçilerinin takibi cidden iyi yapılmalı. Bu saldırılarla masum Filistin halkının katline neden olanlar, İsrail’in ekmeğine yağ sürenler kimlerse ortaya çıkarılmalı ve “Filistin’e ihanetten” yargılanmalıdır.

Burada bizim tarihimizden bir örnekle; Sakarya Savaşı’ndan sonra TBMM Ordularının bir yıl beklemeleri, düşmanla çarpışacak güce ancak “denk” olabildikten sonra harekete yine de erken sayılabilecek bir sürede geçtikleri unutulmamalıdır.

Ekonominiz çökmüş,

Ordunuz dağıtılmış,

Millet ehil olmayanların elinde kalmış,

Halk canından bezmiş,

Bütün madenler işgal edilmiş…

Bu durumda bekleyeceksin!

***

Yeniden Filistin’e dönersek;

Filistin “tokların beslendiği salonlarda atılan söylevlere, sokakta karşılıksız kalan samimiyetsiz günü kurtarma gösterilerine” çoktan sırtını döndü.

Filistin, “aktivist” olarak o topraklarda mücadele veren ve yaşamak vazifesi olsa da “mertçe ölmesini bilen” Ayşenur Ezgi Eygi’dir.

Çevrenizde ve hatta meclisinizde, bürokrasinizde gördüğünüz Amerikan vatandaşlarına benzemiyor Eygi.
Artık kabul etmek gerekir ki üretilen terör belalarının birer parçası olarak Irak’a, Suriye’ye gönderilen “IŞID” içinde kaybolup giden gençlerimize inat burada da kazanan gerçek oldu.

Yere serilen, sırta alınan, yakılan ya da sallanan bayraklar ancak onların esas sahiplerini harekete geçirir.

İzmir Hükümet Konağı’nda 15 Mayıs 1919’da yere serilen bayrak “Türk Bağımsızlığını” ateşler.

Pelerin gibi sırta alınan bayrak en nihayetinde sizi yağmurdan korur.

Yakılan bayrak size yeni bir düşman kazandırır.

Sallanan bayrak sizin değilse “bekledim de gelmedin” şarkısına “bir gece ansızın” gelebileceğiniz ümidini oluşturur.

Bayrağı çeşitlendirmemek, her yere dikmemek gerekir.

Öyle ki bayrağın altında toplan dendiğinde bilelim hangi bayrak ve nerede.

Hayat ders almak istersen bol ders verir.

İşte bugünkü yazım ders aldığım “Ayşenur Ezgi Eygi” üzerindendir.

Davasında samimi olan ve olmayanlar arasındaki farkın adıdır “Eygi”

Haydi Çanakkale’den Gazze’ye, adına ne derseniz deyin, hangi kutsallığı verirseniz verin, ölenlerin ardından bol nümayişler.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.