SON DAKİKA
Hava Durumu

Bastımı gaza!

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2024 17:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2024 17:37

Mahallede ilk kez, teyzemin eşi rahmetli eniştemin arabası oldu. Araba kıtlığı olduğu yıllarda yazılıyordunuz ve sıra size gelince arabayı teslim alıyordunuz. Şimdileri geneline “taşıt” diyorlar.

Hatta pulu bile çıktı. Pulu değil suyu bile çıktı.

Kolay alınamayan, ulaşılamayan arabaya sadece şoförler değil sahipleri de gözleri gibi bakarlardı. Güderi ismini verdikleri bezle arabayı sürekli silerlerdi. Eski insanların arabaları da kendileri gibi lekesizdi.

Devletin arabası koyu renkli olurdu. Apaçık siyahtı. Sivil halk pek siyah araca binmezdi. Plakaları da siyah üzeri beyazdı. Bir de sağda ve solda kapının hemen altında “Resmi hizmete mahsustur” diye yazardı.

Öyle olunca bu arabaları eş dost düğününde, çarşı pazar alışverişinde pek göremezdiniz. Adı üstünde “resmi hizmete mahsus…”

Hizmete mahsus!

Arabalara gözleri gibi bakan şoförlerin vicdanlarında yazısız kuralları vardı. “Resmi hizmete mahsus” yazısının karşılığı binenin vicdanında, görenin saygısındaydı.

Araba resmiyse, sessizce bir saygı duyulurdu.

Sonra ne oldu bilmem.

Seksen ihtilali oldu.

Resmi arabaya yol ister oldu şoförleri.

Korna çalmaya başladılar.

Akşamları garajlara bırakılan araçları geceleri de görür olduk.

Belki yeni nesil “işini bilen memurlar dönemiydi, bu dönem”.

“Resmi Makam Aracı” sadece makam sahibine verilirdi.

Birden araba koltuk aynı olsa da “oturak” sahipleri de oturur oldu.

Bastılar mı gaza gidiyorlar!

Aralarında bu işin ayıp olduğunu ama arabasız ve şoförsüz de olunamayacağını düşünenler yeni bir formül buldular. Halkı kendi seviyelerine çıkaramayacaklarını bildikleri için “halka indiler”.

Artık plakalar beyaz üzeri siyah yazıldı. Arabalar da renk değiştirdi. Ülke gibi renk değiştirdi. Neydi o canım eski ilkokul talebelerinin önlük rengi gibi, siyah! Havalı arabalar.

Bastın mı gaza gider mi gider, çalışan resmi, arabanın plakası özel….

Tabi ki o günlerde hızla geçti.

Yeni moda kuruma araba kiralama. Şoförü de var. Hizmet aracı olarak kuruma kiralıyorsunuz. Şoförlere farklı bir iş buluyorsunuz ya da sadece sigorta yaptırıp istediği farklı bir işte çalışmasını sağlıyorsunuz. Siz artık, şahsınıza münhasır hizmet eden “resmi araç” sahibisiniz.

Ve bakanlar görüyor. Bastımı gaza gidiyor. Aracına taktığı “halka” ile yakıtı bittiği yerde dolduruyor. Ve basıyor gaza gidiyor.

Onun kendisi şoför. Özel mi özel…

İşte böyle…

Frene basın beyler frene. Frenin altında vicdanınız yok.

Lakin bastıkça gaza,

Ağır gelmiyor mu vicdanınıza,

Sahi herkes yanlış da bir siz mi doğrusunuz!

İşte ayna; siz busunuz.

Sonra bir müjde daha size;

Bir araba aldım.

Arkadaşım aracılık etti.

Biraz pahalıydı ama,

Yarı parasına galerici bana verdi.

Ah arkadaşım ah,

Bir de buradan vicdanımı eritti.

Bir bakraç su ile, sabunun köşesi,

Yeterdi yunmaya,

Yetmedi Akdeniz’in suları

Beni paklamaya.

Durun efendiler durun basmayın gaza, ayağınızın altındaki gazın pedalı değil, Anadolu’nun vicdanıdır.

Kalın sağlıcakla…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.