SON DAKİKA

#Zonguldak

Söz Bursa - Zonguldak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zonguldak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kediye altın diş yapıldı Haber

Kediye altın diş yapıldı

Zonguldak’ta bir veteriner kliniğine getirilen kedinin kırık dişi, yapılan muayene sonrası tedavi edildi. Kanal tedavisi ve geçici dolgunun ardından hasta sahibinin isteğiyle dişe altın kaplama yapıldı. Tedaviyi gerçekleştiren veteriner hekim Ömer Faruk Alkan; kırık diş için yaklaşık 1,4 gram ağırlığında altın kaplama kullanıldığını aktardı. "Hasta sahibine sorduk, altını tercih etti" Veteriner hekim Ömer Faruk Alkan, muayene sürecini şu sözlerle aktardı: "Önce muayenede kedinin dişinin kırık olduğunu gördük. Önce genel durumuna baktık. Ağrı belirtisi var mı yok mu ona baktık. Tek taraflı bir ağrısının olduğunu keşfettik. Biz buradaki muayenede, pulpanın, sinirlerin açık olduğunu gördük. Kanal tedavisi yapıldı. Geçiş dolgusu yapıldı. Ondan sonra hasta sahibine şu soruldu. Altın mı, metal mi hangisinden yapalım? Hasta sahibi altın olmasını istedi. Biz de aynı şekilde altından bir kalıp oluşturuldu. O şekilde bir dolgu yaptık. Yaklaşık 1.2-1.4 o civarlarda bir altın kullanmış olduk." "Türkiye’de nadir, hatta ilk olabilir" Kedilere altın diş uygulamasının oldukça nadir olduğunu belirten Alkan, "Türkiye’de çok görünen hatta benim gördüğüm kadarı hiç görünmemiş bir şey ama tabii yapılmış, literatürde geçmemiş farklı bir şey vardır. Onu bilmiyorum ama internette baktığımızda, araştırdığımızda çok sık yapılan bir uygulama değil" dedi. "Hiçbir sorun yaşamıyor, hayatına devam ediyor" Tedavi sonrası kedinin durumunun gayet iyi olduğunu belirten Alkan, şunları söyledi: "Hastanın durumu çok güzel. Yemek yemeye devam ediyor. Burada kanin dişlerin görevi aslında yemekten ziyade ısırmak, tutmaktır. Herhangi bir problemimiz yok. Uyumu da gayet güzel. Altının buradaki avantajlarından biri ağırlık ve uyum. Ağırlık uyumu da gayet güzeldi. Bir hafta, bir buçuk hafta geçmesine rağmen hiç sanki bir şey takmamış gibi hayatta devam ediyor."

Kedi Lola beş vakit camiye gidiyor Haber

Kedi Lola beş vakit camiye gidiyor

Zonguldak'ın Asma Mahallesi'ndeki Asma Camii'nde Ramazan Bayramı hutbesi sırasında cami imamı Hakkı Akman'ın yanına çıkan ve oyun oynamaya çalışan kedi, cemaatin cep telefonuyla kaydettiği görüntülerle çok sayıda kişi tarafından izlendi. Görüntülerde hutbe sırasında Hakkı Akman'ın kucağına çıkmaya çalışan kedi, birçok kişide merak uyandırmıştı. Sosyal medyada videoyu izleyen bazı kullanıcılar kediyi sahipsiz bir sokak kedisi sandı. Ancak imam Hakkı Akman, Lola'nın caminin adeta müdavimi olduğunu söyledi. Kedinin kendi evinde doğduğunu ve evinde beslediğini anlatan Akman, "Bu da bizim kedimiz Lola. Üç yıldır bizimle. Hatta annesi bizim evde doğum yapmıştı. Böyle büyüdü. 4 kardeşti. Üçü maalesef kayboldu. Bir tek bu kaldı. Bizimle beraber, benimle beraber camiye gelir. Ezana yakın bana ‘hadi namaza gidelim' dercesine seslenir. Beş vakitte benimle beraber gelir, gider. Cemaat de alıştı" dedi. "Bayram namazında haberim olmadan camiye girmiş" Normal şartlarda Cuma namazlarında Lola'yı camiye götürmediğini belirten Akman, bayram sabahı onun nasıl içeri girdiğini fark etmediğini dile getirerek o anları şöyle anlattı: "O gün bayram namazında normalde Cuma günleri getirmiyorum. Çünkü tanımayanlar olabiliyor. Sokak kedisi sanıp dışarıya atmaya çalışanlar oluyor. Bayram namazında baktım ki haberim olmadan camiye girmiş. Elimden kâğıdı çekmeye çalıştı. Ben o yüzden iki elimle tutmaya çalıştım. Lola'yı sakinleştirmeye çalıştım. Güzel bir şey oldu. Bize dönüşler iyi oldu." "Hutbede olduğum için bir süre sabretmesi için bekledim" Görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından bazı kullanıcıların kendisini eleştirdiğini de söyleyen imam Akman, kediye o an ilgi gösterememiş olmasının nedenini şu sözlerle ifade etti: "Sosyal medyada eleştiri yapanlar da çok olmuş. Kediyi neden sevmediğimi eleştirmişler. Orası hutbeydi, illa sevgi istiyor. O anda ikisini birden yapmak zordu. Kedi sevgi istiyor. Bir süre sabretmesi için bekledim. Sokak kedisi zannedenler olmuş. Ancak kedi bizim kedimiz. Lola ile beraber burada görev yapıyoruz." "Cemaat tanıyor, alıştı; secde edeceğim yere gelir" Lola'nın camide yalnızca misafir değil, neredeyse görevli gibi olduğunu vurgulayan Hakkı Akman, onun ibadet anlarında da yanında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Benimle beraber namaz kılar. Secde edeceğim yerde olur. Cemaat de alıştı, tanıyorlar, biliyorlar. Çok sevimli. Her kedinin karakteri farklı oluyor. Lola'dan başka evimde iki kedi daha besliyorum. Bu bir tek benimle böyle camiye geliyor, diğer iki kedinin karakteri daha farklı. Lola ise benimle beraber camiye gelecek, gidecek, evden benimle çıkacak. Diğerleri öyle değil." "Lola bizim dostumuz, bizden hiç ayrılmaz" Asma Camii cemaatinden Ali Civelek ise Lola'nın camiyle ve cemaatle olan bağını şu sözlerle anlattı: "Lola bizim dostumuz. Bize çok güzel hizmet eder. Kucağımıza gelir. Bizimle her yere gider. Hocamdan hiç ayrılmaz. Vefalı bir hayvan. Diğer kedilerin hepsi kaçar ama Lola bizden kaçmaz. Bizim camiden çıktığımızı anlar, o da bizimle beraber camiden ayrılır."

12 yaşındaki çocuğun iki sayfalık mektubu eniştesinin cinsel tacizini ortaya çıkardı! Haber

12 yaşındaki çocuğun iki sayfalık mektubu eniştesinin cinsel tacizini ortaya çıkardı!

Karadeniz Ereğli ilçesinde 12 yaşındaki M.D. isimli kız çocuğu rehberlik öğretmeninin yanına giderek başından geçen olayları anlatmak istediğini söyledi. Öğretmen ise M.D.'ye başından geçen olayları kendi el yazısıyla yazarak vermesini istedi. Küçük çocuğun yaşadıklarını öğrenince ilçedeki polis merkezine giden öğretmen, durumu polis ekiplerine haber verdi. Polis merkezinden aranınca çocuklarının yanına giden aile cinsel taciz iddialarını duyunca hayatının şokunu yaşadı. Enişte K.K., suçlamalar üzerine İstanbul'da gözaltına alındı. Nöbetçi savcılığa çıkartılan K.K., suçlamaları reddetti. Adli kontrolle serbest bırakılan K.K.'nın, ailenin okul yönetimine ulaşması üzerine iş akdinin feshedildiği öğrenildi. İhlas Haber Ajansı'na konuşan M.D.'nin babası V.D., "Bizim bu olayı duymamız sağolsun rehberlik öğretmenimizin sayesinde gerçekleşti. Çocuğumuz geçen gün okulda direk öğretmeninin yanına gidiyor. Öğretmeni de sağolsun hiçbir problem yaşamadan kızımın kendi kalemiyle yazarak kendi el yazısıyla iki sayfa dolusu başından geçen olayları tek tek yazmasını istiyor. Çocuğumuz da başından geçenleri yazıyor. Öğretmen elindeki ifadelerle birlikte Karadeniz Ereğli polis karakoluna gidiyor. Polis karakoluna giderek durumu izah ediyor" Polis merkezinden arandıklarında durumdan haberdar olduklarını anlatan V.D., "Eniştesi tarafından 8 yaşından beri tacize uğradığını söyledi. Ben o ilk anda ne olduğunu bile anlamadım. Tekrar sordum. Rehberlik öğretmeni beni fazlasıyla aydınlattı" diye konuştu. "SÜREKLİ EVİMİZE GELEN İNSANLA İLGİLİ BÖYLE BİR ŞEY DUYMAK KAFAYI YEDİRDİ" Evlerinde misafir ettikleri K.K. tarafından böyle bir şeyin yapılabileceğinin akıllarına bile gelmediğini söyleyen V.D., "Sürekli evimize gelen bir insanla ilgili böyle bir şey duymak, olduğunu düşünmek bile bize ilk başta kafayı yedirmişti. Eşim de ben de çocuğumuzun yazdıklarını okuduktan sonra bir şey düşünemez hale geldik" ifadelerine yer verdi. 12 yaşındaki kızı M.D.'nin uzman eşliğinde ifade verdiğini de anlatan V.D., "Savcı bey ifadesi alındığında tekrarında bir daha ifade aldı. Kafasında soru işareti olmaması için. Tutuklanması için sevk etti. Ama baktığımızda İstanbul'da bu kişi adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılmış. Biz hemen buna itiraz ettik" dedi. "Ailenizden birisi, şüphelenmiyorsunuz çünkü yakıştıramıyorsunuz" Kızı M.D.'nin eniştesi K.K. tarafından ormanlık alana götürüldüğünü ifadelerinden öğrendiklerini söyleyen baba V.D., "Alaplı'da OSB'nin orada çalılık ormanlık alan varmış. Söylediği tarihlerde oraya götürdüğünü söylüyor. Ben ve eşim çalışıyorduk. Çocuklarım da anneannede kalıyor. Bu şahıs da sürekli İstanbul'dan ziyarete geliyor. Çocuklar anneannede kaldıkları için yakınlaşması çok kolay. Dışarıya alışveriş merkezine götürebiliyor. Çünkü şüphelenmiyorsunuz, ailenizdeki bir insan. Sürekli oturup kalktığınız, yediğiniz içtiğiniz, gezdiğiniz bir insan. Çünkü yakıştıramıyorsunuz, şüphelenmiyorsunuz ama nereden bileceksiniz ki insanın içinde kanı bozukluk olduğunu" şeklinde konuştu. "İSTEDİĞİ GİBİ GEMİSİNİ YÜZDÜREBİLİYORMUŞ" Geçen yıl bir aile yakınlarını kaybettiklerinde cenaze için bir araya gelindiğini anlatan V.D., "Çocuk bu tarihlerde cenaze olduğu dönemde bile oraya gittiğini söylüyor. Benim çocuğum bu kadar detaylı tarih veremez. İstediği gibi gemisini yüzdürebiliyormuş. Çünkü serbestti, rahat hareket edebiliyordu. Kendi çevresindeki insanlar da çocuk istismarcısı olduğunu bildiği halde sesini çıkartmamışlar" diye tepki gösterdi. Kızı M.D.'den önce yakın akrabaları olan 23 yaşındaki K.D. ile 25 yaşındaki ablası İ.A.'nın K.K.'nın tacizine maruz kaldığını öne süren V.D., "Kendileri şu anda Gebze'de yaşıyor. Bu olay bilindiği halde yıllarca gün yüzüne çıkartılmadı. Neden çıkarılmak istenmedi onu da kendileri biliyor. Çünkü bu durumu ben ve eşim de bilmiyorduk. Ama bizden hariç bazı insanlar biliyormuş" dedi. "Tutuklanmasını istiyorum" K.K.'nın tutuklanmasını isteyen baba V.D., "Sonuna kadar tutuklanmasını istiyorum. Savcı değilim, hakim değilim. Ne ceza verilir bilmiyorum. İnsanlara anlattığın zaman hikaye geliyor. İnsanlara artık güven diye bir şey kalmadı" şeklinde konuştu.

Ergün Atalay: Ülkedeki herkes bir aylık kazançlarını devlete versinler Haber

Ergün Atalay: Ülkedeki herkes bir aylık kazançlarını devlete versinler

Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen miting Madenci Korosu'nun konseri ile başladı. Ardından sahneye Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay çıktı. İşçinin zam aldığında "işçi; müdürü, daire başkanını geçti" şeklinde spekülasyonlar olduğunu söyleyen Atalay, "İşçi üç kuruş aldığı zaman diyorlar ki işçi, müdürü geçti. İşçi, daire başkanını geçti. Bu ülkede memur çok almıyor. İşçi az alıyor. İşçi yok alıyor. Emekli hiç almıyor, asgari ücretli, aldığı ücretle bir hafta geçinemiyor. Böyle şartlarda biz bu ülkede 1994 krizini gördüm. 2001 krizini gördüm. 2008'i gördüm. Şimdi de beraber bir senedir ülkede bir kriz yaşıyoruz. Biz hepimiz depremin farkındayız. Özellikle depremde madencilere can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun" diye konuştu. Deprem ve iş kazalarında kaybolanlara ilişkin Türk-İş Genel Başkanı Atalay, "Kısa zamanda İliç'te hala o kardeşlerimizin cesetlerini bulamadılar. Biz bu ülkede canımızla da malımızla da olmayan malımızdan da bedel ödemeye devam ediyoruz. Şu ana kadar TTK'da 3 bin 773 kardeşimiz can verdi. Özel ocaklarla kurasız çalışan kapalı ocaklarda 370 civarında kardeşimiz can verdi. Zonguldak'ta 180'e yakın şehit var. Asker var, polis var. Değerli kardeşlerim bu ülkenin bizim için halkı da vatan üstü de vatan. Bizim için hiç problem yok" diye konuştu. Atalay, Zonguldak'taki ruhsatsız işletilen maden ocaklarına yönelik sorunun da çözülmesini istedi. "ASGARİ ÜCRET ÖYLE BİR NOKTAYA GELDİ Kİ GEÇİM ÜCRETİ OLDU" Toplu İş Sözleşmelerinin yapıldığını hatırlatan Atalay, "Sendikacı arkadaşlarımızdan bir arkadaşımızın 'hayır' demeden ortaklaşa kamuoyunun büyük bölümünün memnun olduğu bir sözleşme imzaladık. Ne oldu? Bu kısa zamanda darmadağın olduk. Arkadan gazetelerde, televizyonlarda işçi çok alıyor. Doktor az alıyor. Bir sürü spekülasyon oldu. Doktor da bizim. Memur da bizim, emekli de bizim. Onların meselelerini bu kürsüden Türkiye'ye haykırmaya devam edeceğim. Emekli bu ülkede, on iki bin lira para alıyor. Bir hafta geçinemezsin. Asgari ücret öyle bir noktaya geldi ki geçim ücreti oldu. Bunu kabul etmemiz mümkün değil" ifadelerine yer verdi. "ÇOK ALANDAN ÇOK AZ ALANDAN AZ VERGİ ALMAK LAZIM" Çok alandan çok az alandan az vergi almak gerektiğini söyleyen Atalay, "Bundan evvel çok alandan çok az alandan az vergi almak lazım. Ben bu alandan bir şeye seslenmek istiyorum ülkeyi yönetenlere... Fedakarlık mı isteniyor değerli arkadaşlar? Aldığımız ücret ortada. Bir ay bu ülkedeki herkes zenginler başta olmak üzere bir aylık kazançlarını devlete versinler. Biz de zaten yarı aç yarı tok yaşıyoruz. Bize de bir ay maaş vermesinler. Madem ülke düzelecekse, hadi bakalım. Çok alandan çok az alandan az. Haydi" dedi. "BİZİM EKMEĞİMİZE NİYE KAN DOĞRUYORSUNUZ?" Bazı belediyelerin seçimlerde parti değiştiğinde işçilerin işlerine son verildiğine vurgu yapan Atalay, "Biz işçiler belediyede daire başkanı değiliz ya çöp topluyoruz, ya çöpüz, ya çaycıyız, Allah aşkına bizden ne istiyorsunuz siz? Üç kuruş para alıyoruz. Bizim ekmeğimize niye kan doğruyorsunuz? Hiç fark etmiyor. Ülkenin her bölgesinde değişik partilerdeki belediyeler, belediye değişiyor. İşçileri çıkartıyorlar. Bunu kabul etmek, inanın doğru değil. İşçilerin vebalini almamak lazım. Yetimin vebalini almamak lazım. Mazlumun vebalini almamak lazım. İki yakanız bir araya gelmez" şeklinde konuştu. "EK ZAMMA İHTİYAÇ VAR. BU ALANA ÜLKEYİ YÖNETENLER KULAK VERSİN" Herkesin ek zam ihtiyacı olduğunun altını çizen Atalay, "Sözleşmeden evvel arkadaşlarımız ifade etti demin. Ek bir zamma ihtiyaç var mı? Herkese var. Emekliye de var. Kamu işçisine de var. Özel sektörde çalışana da var. Asgari ücret de var. Onun için bu alana ülkeyi yönetenler kulak versinler. Yarın geç olur. Biz bu ülkede bakan olmayacağız. Milletvekili olmayacağız. Zaten kimse yok. Ama şurada şunu özellikle ifade ediyorum. Benden vekil olacak hali yok. İşveren olacak hali yok. Ben demir yolları, çırak okulu mezunuyum. İşçi başladım. İşçi bu emaneti bırakıp gideceğim. Türk-İş başkanlığı öyle bir önemli görev ki 1,5 milyon insan, 5 milyonluk bir aileyiz. Sandığa giderken birbirinize konuşmadan, temsilcinizle, şube başkanınızla, genel merkezden konuşmadan, oy verdiğimiz için şu gün bu kürsülerden, sıkıntıları anlatmaya devam ediyoruz" diye konuştu. KATILIMCILAR ARASINDA ARBEDE ÇIKTI, POLİS MÜDAHALE ETTİ Öte yandan miting alanında üyeler arasında zaman zaman arbede yaşandı. Üyeler arasında bulunan bir kişi ile yaşanan tartışmada üyeler havaya kaldırdıkları kişiyi barikatın önüne attı. Alandan çıkmak istediğini söyleyen adama polis ekipleri müdahale ederek miting alanından uzaklaştırıldı. Atalay, konuşmasının ardından alanı dolduran Türk-İş'e bağlı sendikaların üyelerine karanfil dağıttı. Başına madenci bareti takarak üyelerle konuşan Atalay, miting alanından ayrıldı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.