SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yeliz Toy

Söz Bursa - Yeliz Toy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeliz Toy haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da okulda başörtü skandalı! Eğitim-İş Bursa suç duyurusunda bulundu Haber

Bursa'da okulda başörtü skandalı! Eğitim-İş Bursa suç duyurusunda bulundu

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy'un açıklaması şöyle; Ülkeler devamlılıklarını ve kalkınmalarını sağlıklı, çağa ayak uydurabilmiş toplumla, iyi yetişmiş yurttaşlarla sağlarlar. Ancak ülkemiz bunun aksine gerici düşünceye hizmet eden bir iktidar ve onun uzantıları tarafından yönetilmektedir. Her geçen gün Cumhuriyet değerlerine sistematik olarak düzenlenen saldırılardan en çok etkilenenler özellikle çocuklar ve kadınlardır. Eğitim sistemimize vurulan darbelerle köreltilmeye çalışılan genç zihinler her geçen gün çoğalıyor. Toplumsal ve sosyal yaşamda “uygun” forma getirilmeye çalışılan çocuklar ve gençleri görmezden gelemeyiz. Geçen Haziran ayında Kocaeli Gebze’de bir okulun mezuniyet töreninde öğrenciler “uygunsuz kıyafet” giydikleri gerekçesiyle okula alınmamış, okul müdürü kamuoyundan büyük tepki görmüştü. Ancak tarikatlarla imzaladığı protokollerle tarihin defterine kaydettiği Milli Eğitim Bakanı, şeriat yanlısı, kişi ve hak özgürlüklerine karşıt bir tutum sergileyen okul müdürünü savunmuştu. Laik bir Cumhuriyet’in milli eğitim sistemi ile bağdaşmayan, AKP’nin hedeflediği eğitim sistemi kendisini bir kez daha, bu kez Bursa’nın Yıldırım ilçesinde göstermiştir. Bursa Yıldırım’da bulunan ve sınavla öğrenci alan Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Ergin Kaya Kırbıyık ve okul yönetimi sınav öncesinde velilere yönelik “bilgilendirme” toplantısı düzenledi. Bu toplantıda okul müdürü Kırbıyık’ın yaptığı skandal açıklamalar çocuklarımızın nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarını bir kez daha göstermiştir. Velilerin kayda aldığı toplantı görüntülerinde okul müdürü açıkça, “okulda başı açık kız öğrencinin olamayacağını, herkesin başını kapatması gerektiğini” söylüyor. Bununla da yetinmiyor, yapılan toplantıda velilere, öğrencilere okulda “usül ve erkan öğretme” adı altında kişi hak ve özgürlüklerine aykırı, bilimle bağdaşmayan, pedagojik formasyonun yanından dahi geçmemiş bir “eğitimin” verildiğini, bununla da yetinilmediğini, “sokakta da öğrencinin her haline karıştıklarını” açıkça ifade etmiştir. Bu baskı karşısında çocukların psikolojisinin bozulduğunu söyleyen velilere “psikolojisi bozulan bu okulda olmamalı” biçiminde yanıt verdiğini de bizzat aktarıyor. Belli ki okul yönetimi gerici düşüncelerin, şeriat devletlerindeki uygulamalarını öğrencilerin üzerinde denemek istemektedir ve bunu açık açık söylemekten de çekinmemektedir. Amaçlarının “müslüman” yetiştirmek olduğunu belirten okul müdürü Kırbıyık,” Bizler İslamın değerlerinin tarafındayız o yüzden şort giyen öğrenciye de, başını örtmeyen öğrenciye de karışırız” sözlerini sarfederek, “Zorlama olmasın” diyen velilere “okulun bakış açısı budur” yanıtını vererek ve devletin okulunda kendi keyfi bakış açılarıyla çocukların nasıl baskılandığını ortaya koymuştur. Daha önce aynı okulun öğrencilerinden toplanan 27 bin TL’yi birçok skandala imza atan Deniz Feneri Derneği’ne teslim ettiği basına yansıyan okul müdürü ve yönetimi ne yapmak istemektedir ve neye hizmet etmektedir? Sayısız cinsel istismar vakalarıyla gündeme gelen “dernek” adı altındaki tarikatlarla yapılan protokollerle, ülkenin kurucusuna, kuruluş değerlerine hakaret ettiği halde yaptırım uygulanmayan yöneticilerle, “usul ve erkan” gibi son derece yoruma açık olan ifadelerle öğrencilerin okul dışındaki sosyal yaşamlarında dahi izlendiğini ve sözde okul kuralları diye sunulan şeriat uygulamasına zorlandığını açıkça görüyoruz. 4+4+4 ve ardından gelen ÇEDES ile çocukları gerici eğitimin kucağına zorla iten bu sistemle neyin hedeflendiğini bu örnekte görüyoruz ancak susmuyoruz! *  Kız çocuklarının saçlarının, kollarının göründüğünde “değerlerinin” sarsılacağını düşünen,  Kılık kıyafet yönetmeliklerinde bulunmayan şartları hayallerindeki gibi keyfi olarak çocuklara dayatıp görevini kötüye kullanan, Devletin okulunda o okulun en çok sahibi olması gereken öğrencisine "psikolojin bozuluyorsa gelme” diyebilme hadsizliğini gösterebilen, *  Kadınların ve kız çocuklarının bedeni üzerinde söz hakkı olduğunu zanneden ve bunun “normalinin” bu olduğunu manipülatif ifadelere başvurarak baskı ile dayatmaya çalışan, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik bir ülke olduğunu ve ülkemizin kurucusu, başöğretmen Atatürk’ün dediği gibi bu ülkenin asla “şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi”ne dönüştürülemeyeceğini bir türlü sindiremeyen, Şeriat hayaliyle yetişme çağında olan çocukları nesnel gerçeklerden ve çağdaş eğitimden koparan tüm sorumlular hakkında hem adli hem idari soruşturma başlatılmalı, şeffaf biçimde yürütülmesi gereken bu soruşturmaların sonuçları kamuoyuna bildirilmelidir. Eğitim-İş olarak konuya ilişkin  Okul Müdürü hakkında adli süreci başlatarak Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğumuzu ve konunun takipçisi olacağımızı, laik Cumhuriyetle bağdaşmayan, milli eğitimle ilgisi olmayan, çocuklara uygulanan baskı ve ayrımcılığın hesabını soracağımızı bir kez daha belirtiyoruz.                                                                  

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Toy: Bursa'da okul kayıt ücreti 100 bin TL'ye çıktı Haber

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Toy: Bursa'da okul kayıt ücreti 100 bin TL'ye çıktı

EĞİTİM-İŞ BURSA ŞUBE BAŞKANI YELİZ TOY'UN AÇIKLAMASI ŞÖYLE: ÖZEL OKUL ÜCRETLERİYLE YARIŞAN DEVLET OKULLARI VE O OKULLARI KENDİ ÖZEL MÜLKÜ SANAN OKUL YÖNETİCİLERİ İLE ONLARI GÖRMEZDEN GELEN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ YETKİLİLERİ SUÇ İŞLİYOR. Akademik başarıları ve öğrencilere sağladığı nitelikli eğitim olanaklarıyla gündeme gelemeyen Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü uzun süredir Meslek Liseleri üzerinden sağlanan rantlar, usulsüz işler, MESEM’ lerdeki şaibeler ve daha birçok skandalla gündeme gelmekte ve her geçen gün kamuoyunun güvenini biraz daha kaybetmektedir. Okulların açılmasına az bir süre kala çocukları için sağlıklı, güvenli ve nitelikli okul arayışına giren velilerin karşısına tüccarlığa soyunan okul yöneticileri ve onlara göz yuman Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri çıkmaktadır. Okullar arasındaki eşitsizliği gideremeyen, öğrencilere evine yakın, güvenle gidebileceği bir okul türü sunamayan Milli Eğitim ve kamu görevini kötüye kullanarak okulun ihtiyaçlarını velilerden bağış adı altında kayıt parası ile karşılamaya çalışan okul idareleri, bu yıl kayıt ücretini 100 bin TL’ye kadar çıkarmışlardır. Çocukları için yalnızca nitelikli eğitim ortamı arayan velilere, devletin temel görevlerinden biri olan eğitimin, on binlerce liraya satılması fırsatçılıktır. Bu ücreti ödeyemeyen velilerin, çocuklarını istemedikleri okul türüne göndermek zorunda kalması, evine uzak okullara yine on binlerce lira ödeyerek servis ücretine mahkum edilmeleri görevi kötüye kullanmaktır. Bursa’da kayıt ücretinde birbiriyle yarışan okul müdürleri de, onlara göz yuman İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de suç işlemektedir. Öğrencilerin anayasal hakkı olan eğitime erişmesinin önünde hiçbir engel olmamalıdır. Eğitim, yasalara göre haktır ve hatta zorunludur. Okul Aile Birliği adı altında para toplamak tüccarlıktır. Sendikamızın yıllardır dikkat çektiği eğitimdeki eşitsizlikler, bakanlığın yanlış ve hatta kasıtlı politikaları ve liyakatsiz kadroları eliyle derinleşmiştir. Milli Eğitim’in bütçesi her gün oluk oluk vakıf adı altında tarikat ve cemaatlere akıtılmış, okulların ihtiyacı karşılanmamış, yardımcı personel ataması yapılmamış, güvenliğini sağlayacak görevli istihdamı gerçekleşmemiş, bütün yük velilere bırakılmıştır. Velilerden toplanan paralarla ayakta kalan okullar bize göstermiştir ki, Milli Eğitim iflas etmiştir. Eğitimin piyasaya devri ve niteliğin kasıtlı olarak düşürülmesi ile öğrencilere özel okul fiyatlarıyla yarışan devlet okulu tarifeleri dayatılmaktadır. 100 bin TL kayıt ücreti veren velilerin öğrencileri kayıt bölgesi dışından kaydedilirken, 80 bin TL verebilen veliler, aday havuzuna alınarak bekletilmektedir. Sendikamıza ulaşan çok sayıda şikayet ile Bursa’da tablo budur. Derslik ihtiyacı bakımından Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Bursa, önce İnşaat-Emlak birimi, daha sonra Enerji Birimi yolsuzluk iddialarıyla kilitlenmiş, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün iç çatışmalarıyla tek bir okul, tek bir derslik yapamaz duruma getirilmiştir. Bugüne kadar deprem tahkiki yapılan eğitim binası sayısı sadece 178’dir. 1050 eğitim binasına deprem tahkiki yapılmamış, güçlendirme amacıyla yıktıklarını söyledikleri okullar da senelerdir tamamlanmamıştır. Bu koşullarda kalabalık sınıflarla başlayacak yeni eğitim-öğretim döneminde bir de İmam Hatip ve Meslek Lisesi dayatmasıyla LGS kontenjanları kasıtlı olarak öğrencilerin tercih etmediği okul türlerine aktarılmıştır. Akademik eğitim almak isteyen öğrenciler ya yüzlerce bin lira vererek özel okulları tercih edecek ya da yüzlerce bin lira vererek sıra gelirse devlet okuluna kayıt yaptıracaktır. Artan çağ nüfusu ve yoğun göç ile okulların tüm fiziki alanlarının dersliğe çevrilmesi, ikili eğitimin artarak devam etmesi de Bursa’da ihtiyaçları karşılamamış, İl-İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri derslik inşası için hayırsever arayışına girmiştir. On binlerce öğrenci MESEM adı altında işçileştirilmiş, açık öğretim adı altında özellikle kız öğrenciler, dezavantajlı öğrenciler ve eğitim maliyetini karşılayamayan yoksul emekçi ailelerin çocukları örgün eğitimden kopmuştur. Bunlara ek olarak, eğitimdeki niteliğin düşmesi ve LGS, YKS gibi ölçme araçları nedeniyle de pek çok öğrenci özel okul yolunu seçmiş yine de sınıf mevcutları elliye dayanmıştır. Tüm bunlara çözüm üretmesi gereken yetkililer ise, bir taraftan velilere kayıt parası yasal değil derken, bir taraftan da okul idarelerinin tüccarlığına göz yummaktadır. Devlet okullarında eğitimi satmak, rayiç bedeller belirlemek kimsenin haddi de hakkı da değildir. Eğitim-İş olarak, bir kez daha uyarıyoruz: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde her çocuk eşit eğitim hakkına sahiptir. Bu eğitim hakkını korumakla görevli kişiler derhal kanun ve yönetmeliklerin kendilerine verdiği görevleri yapmalı, bunun dışına çıkmamalıdırlar. Laik, bilimsel, nitelikli, parasız eğitim haktır. Tüm velilerimizi, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için haklarına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kamusal eğitimin çökmesine neden olan bu anlayışla mücadele edeceğimizi, önlem alınmaması halinde okul isimlerini tek tek açıklayarak ilgili okul idareleri hakkında ve onları denetlemeyen Bursa İl Milli Eğitim Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyuna ilan ederiz.

Bursa Milli Eğitim'de taciz iddiası: Başkan Toy "Hesabını soracağız!" Haber

Bursa Milli Eğitim'de taciz iddiası: Başkan Toy "Hesabını soracağız!"

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan kadın memur K.A’nın kendi amiri olmayan ancak şube müdürü sıfatı taşıyan bir şahıs tarafından defalarca sözlü ve fiziksel tacize maruz kaldığı iddia edildi. Evli ve çocuğu bulunan şahsın, kadın memurun her türlü itirazını yok sayarak fiziksel müdahalede bulunduğu öne sürüldü. K.A sosyal medya hesaplarından engellediği şahsın pişkince tavırlarına maruz kaldı.   Yaşadığı tacizler nedeniyle Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayette bulunan K.A’nın başvurusu dikkate alınmayarak tacizde bulunan şahsın cezasız bırakıldığı da ifade edildi. “RESMİ ŞİKAYET YAPILDI” Konuyu gündeme taşıyan Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü şimdiye kadar dernek maskesi takmış tarikatlarla kurduğu ilişkilerden, deprem zamanında meslek liseleri üzerinden yalan propaganda yapmak gibi birçok skandalla gündeme getirdiklerini belirterek, Müdürlüğün bu kez de bu taciz skandalını ört bas etmeye çalıştığını iddia etti. Başkan Toy “Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan bir kadın memur, kendi amiri olmayan ancak şube müdürü sıfatı taşıyan bir şahıs tarafından defalarca sözlü ve fiziksel tacize maruz kalmıştır. Tacize karşı mücadele eden bu güçlü kadın, asla yalnız yürümeyecek, yanında her zaman Eğitim-İş ailesinin maddi ve manevi kuvvetini bulacak. Hem taciz hem de görevi kötüye kullanma suçunu işleyen bu şahsın, kanıtlarla bezeli resmi bir şikayet sonrasında bile açığa alınmamasının peşine düşeceğiz” dedi. “TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ” Konunun peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Toy, “İlan ediyoruz: Konunun takipçisiyiz. Tacizci müdür kadar buna göz yuman, görmezden gelen, normalleştirmeye çalışan tüm MEM yöneticileri de soruşturulana kadar konuyu gündemde tutacak; her gelişmeyi kamuoyuyla paylaşacağız. Bizim işimiz ders vermektir: ahlaksız ahlakçılara ‘ahlak’ ve hukuk dersi vereceğiz! SÖZ!” ifadelerini kullandı.

Yeliz Toy: “Okul yerine cami, öğretmen yerine imam!” Haber

Yeliz Toy: “Okul yerine cami, öğretmen yerine imam!”

Gürsu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğ’nce ÇEDES yıl sonu etkinlikleri kapsamında 12 Haziran’da Fetih Cami’nde erkek öğrencilere yönelik, 13 Haziran’da da Ensar Cami’nde kız öğrencilere yönelik yıl sonu etkinlik programı hakkında resmi yazı okullara gönderildi. Gürsu İlçe Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Bektaş imzalı yazıda “Eğitimi aksatmayacak şekilde, denetimleri okul müdürlüklerince yapılmak üzere öğrencilerin katılımı uygun görülmektedir” denildi. Benzeri bir resmi yazı da, yine ÇEDES Projesi kapsamında, LGS sınavı öncesi, Ankara Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce okullara gönderilerek, sınava girecek öğrenciler sabah namazına çağrılmıştı. Bu gelişmenin ardından bir açıklama yapan Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy “Türkiye Yüzyılında yıl sonu etkinlikleri ve mezuniyet törenleri yasaklanırken öğrenciler camilerdeki yıl sonu etkinliklerine çağırılıyor” diyerek tepkisini dile getirdi. Başkan Toy “Gürsu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bugün okullara gönderilen bir yazı ile öğrenciler kız ve erkek ayrı camilere yıl sonu etkinliğine davet edildi. Türkiye Maarif Modeli ile ÇEDES'i bir proje olmaktan çıkarıp bir eğitim sistemi haline getirmeye çalışan bakanlık, okul yerine camiyi, öğretmen yerine imamları öne çıkarıyor” dedi. Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy açıklamasının devamında şunları söyledi: “Her ne kadar şekil yönünden; gönüllülük esaslı katılım, veli izin belgesi gibi kurallar yerine getirilecekmiş gibi görünse de uygulamada bu kuralların yerine getirilmediği geçmiş örneklerden bilinmektedir. Geçmiş yıllarda sene sonu etkinlikleri kapsamında öğrencilerimizin yıl boyunca edindikleri bilgi ve becerileri sundukları kültürel ve sanatsal etkinlikler sergileniyorken, Yeni Türkiye'de bilim, kültür, sanat okuldan kovuluyor; öğrenciler tarikat ve cemaatlerin yöntemleriyle siyasi ve dini propagandaya alet ediliyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin pilot uygulaması ÇEDES adı altında yürütülüyor. Bu uygulamalar Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin nasıl bir model olduğunun ve Türk Milli Eğitim sisteminin nasıl bir eksene kaydırıldığının göstergesidir. CEMATTEN MİRAS MODEL Bursa'da ÇEDES kapsamındaki çalışmalar, özellikle yoksul emekçi ailelerin yaşadığı Gürsu ilçemizde yoğunlaşmaktadır. Geçmişte Gülen cemaati gibi yapıların hedef aldiğı yoksul emekçi aile çocukları bu kez Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile hedef alınmaktadır. Aynı örgütlenme modeline sahip çıkıldığını gösteren bu uygulamalar kaygımızı artırmaktadır. Gülen cemaatinden miras kalan modeli uygulama hevesindeki bu kamu yöneticilerinin geçmişleri iyi araştırılmalıdır. Bilinçaltlarına yerleşmiş olan bu ve benzeri Fetö yöntemlerini uygulamaları engellenmelidir. Cumhuriyet devrimimizin bize miras bıraktığı aydınlanmacı, ilerici, çağdaş değerlerin etrafında, laikliği insanlığın en kıymetli birikimlerimden kabul eden bir anlayışla; din ve siyaset propagandası yapan, okullarımızı ve çocuklarımızı buna alet eden kişilere geçit vermeyeceğiz. Laik, bilimsel, kamusal eğitimi, çağdaş değerleri, Cumhuriyeti ve bize kazandırdığı birikimi savunmaya, korumaya devam edeceğiz.” “HER ZAMAN YANINIZDAYIZ” Gursu’da yaşayan ailelere de çağrıda bulunan Başkan Toy, “Gürsu'daki yoksul emekçi ailelere çağrımızdır: Çocuklarımız için laik, çağdaş ve nitelikli eğitim olanaklarını sağlayamayanların, sizleri manevi değerlerimiz üzerinden sömürmesine ve çocuklarımızı cemaat tuzağına düşürmesine izin vermeyiniz. Eğitim-İş ve Cumhuriyet'in Öğretmenleri olarak her zaman yanınızda olacağız. Biliyoruz ki; çocuklarımız bizim geleceğimizdir” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.