SON DAKİKA
Hava Durumu

#Vergi

Bursa Haber - Vergi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vergi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Şimşek: “Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor” Haber

Şimşek: “Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor”

AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Kamu İhale Kurumu’nun Sayıştay raporları ve bütçeleri görüşüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşülmeleri çerçevesinde Komisyon’da bir sunum gerçekleştirdi. Bakan Şimşek, geçen yıl uluslararası standartlara uygun, kurala dayalı ve iyi tasarlanmış bir ekonomi programını uygulamaya başladıklarını belirterek, programın nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı olduğunu sözlerine ekledi. “ALDIĞIMIZ TEDBİRLERLE YILLIK CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI EYLÜLDE 9,7 MİLYAR DOLARA DÜŞÜRDÜK” Uyguladıkları programla dış kırılganlıkların azaltılması ve makro finansal istikrarın güçlendirilmesinde önemli mesafe katettiklerini aktaran Şimşek, “Son 20 yılda cari açığın milli gelire oranı ortalama yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. 2023 yılı Mayıs ayında bu oran yüzde 5,5’e yükselerek önemli bir kırılganlık kaynağı olmuştu. Aldığımız tedbirlerle yıllık cari işlemler açığını eylülde 9,7 milyar dolara ve milli gelire oran olarak yüzde 0,8’e düşürdük. Bu gelişmede ağırlıklı olarak para politikasının etkisiyle normalleşen altın ithalatı, enerji fiyatlarındaki gerileme, mal ve hizmet gelirlerindeki artış ve iç talepteki yavaşlama etkili oldu. Program döneminde ilave rezerv birikimini sağlamak ve dış borç sürdürülebilirliğini güçlendirmek için cari açığın milli gelire oranını yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz. Politikalarımızı bu doğrultuda oluşturuyoruz” açıklamasında bulundu. “SWAP HARİÇ NET REZERVLERİMİZ 106 MİLYAR DOLAR ARTMIŞTIR” Bakan Şimşek, dış finansmana erişimin iyileştiğini belirterek, “Türk lirasına talep artıyor, rezervler ve makro finansal istikrar güçleniyor. Cari açıktaki düşüş, dış finansmana erişimin iyileşmesi ve Türk lirasına artan güven sonucunda önemli ölçüde rezerv birikimi sağladık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğimiz eşik seviyeye ulaşmıştır. 2023 yılı Mayıs ayına göre brüt rezervlerimiz 59 milyar dolar, swap hariç net rezervlerimiz ise 106 milyar dolar artmıştır. Bu artışın yaklaşık yüzde 75’i yurt içi portföy tercihlerinden, yani ters para ikamesinden kaynaklanmıştır. Yabancı para mevduatların toplam içindeki payı, 2023 yılı Mayıs ayındaki yüzde 63,7’den yüzde 43,8’e gerilemiştir. Makro finansal istikrarı pekiştirmek ve dezenflasyon sürecini hızlandırmak için Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkıyoruz” ifadelerine yer verdi. Makro finansal istikrarın güçlenmesiyle ülke risk priminin düştüğünü ve kredi notunun arttığını kaydeden Şimşek, 2023 yılı Mayıs ayında 700 baz puana yükselen risk priminin 260 puanın altına gerilediğini ve Türkiye risk primindeki iyileşme ile gelişmekte olan ülkelerden olumlu ayrıştığını kaydetti. “ENFLASYON BEKLENTİLERİNİN SON İKİ BUÇUK YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEMESİ OLUMLU GİDİŞATA İŞARET EDİYOR” Bakan Şimşek, yüksek enflasyonun karşı karşıya oldukları en önemli makro dengesizlik olduğunu söyleyerek, “Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi mayısta zirveye ulaştı. Haziranda başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son 5 ayda yıllık enflasyon 26,9 puan azalarak yüzde 48,6’ya geriledi. Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor. Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar ve kiralardaki yüzde 25’lik tavan uygulamasının kalkması enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır. Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da, ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi bu konudaki olumlu gidişata işaret ediyor” diye konuştu. “YÖNETİLEN VE YÖNLENDİRİLEN FİYATLARI ENFLASYON HEDEFİYLE UYUMLU OLARAK BELİRLEYECEĞİZ” Gelecek dönemde dezenflasyonda üç temel hususun belirleyici olacağını dile getiren Şimşek, “Bunlardan birincisi, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki oluşturacak. Üçüncü olarak bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz” şeklinde konuştu. Dezenflasyon sürecinde büyümenin ılımlı ve daha dengeli seyrettiği bilgisini veren Şimşek, 2023 yılında yüzde 5,1 olan büyümenin 2024’te yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Şimşek, büyümedeki dengelenmenin öngörüleri doğrultusunda devam ettiğini dile getirdi. “FİYAT İSTİKRARI SÜRDÜRÜLEBİLİR YÜKSEK BÜYÜMENİN ÖN KOŞULUDUR” Sürdürülebilir yüksek büyüme programının fiyat istikrarı ile mümkün olacağını söyleyen Şimşek, “Dezenflasyon sürecinde büyüme kısa vadede geçici olarak yavaşlayabilir ancak ülkemizin geçmiş dönem tecrübeleri büyüme ve dezenflasyon arasında orta vadede ters yönlü bir ilişki bulunmadığını göstermektedir. Son 10 yılda ortalama enflasyon yüzde 22,5, ortalama büyüme yüzde 4,9 olarak gerçekleşti. Bundan önceki 10 yılda ortalama enflasyon yüzde 8,3 iken büyüme yüzde 5,9 oldu. 1994-2003 döneminde ise ortalama enflasyon yüzde 69 iken, büyüme yüzde 2,8 eviyesindeydi. Özetle; fiyat istikrarı sürdürülebilir yüksek büyümenin ön koşuludur” değerlendirmesinde bulundu. Orta Vadeli Program'ın yapısal reformlara ilişkin detaylı bir yol haritası içerdiğini sözlerine ekleyen Şimşek, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmek, yeşil, dijital ve teknolojik dönüşümü sağlamak, beşeri sermayeyi güçlendirmek, işgücü piyasasını daha da etkinleştirmek, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek ve kayıt dışılığı azaltmanın programın temel eksenini oluşturduğunu söyledi. Bu alanlardaki tedbirleri de takvime bağladıklarını kaydeden Şimşek, yılın ilk üç çeyreğinde 58 adet tedbirin 35’ini hayata geçirdiklerini ifade etti. “2025 YILINDA VERGİ GELİRLERİMİZİN MİLLİ GELİRE ORANININ 0,9 PUAN ARTARAK YÜZDE 18,1 OLMASINI ÖNGÖRÜYORUZ” Mali disiplini güçlendirdiklerini belirten Şimşek, 2023 yılında alınan tedbirlerle bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 5,2 ile sınırladıklarını kaydetti. Şimşek, “Bu sene yüzde 4,9’a gerilemesi öngörülen bu oranı, 2025’te yüzde 3,1’e indirmeyi hedefliyoruz. Böylece negatif mali etki üzerinden dezenflasyonu destekleyeceğiz. Bütçe açığındaki düşüşü, etkin gelir tahsilatı ve harcama disipliniyle gerçekleştireceğiz. Bütçe giderlerinin milli gelire oranını ağırlıklı olarak deprem harcamalarındaki düşüş kaynaklı 1,5 puan azaltacağız. Bu sene olduğu gibi deprem dışındaki alanlarda harcama disiplini devam edecek. 2025 yılında vergi gelirlerimizin milli gelire oranının 0,9 puan artarak yüzde 18,1 olmasını öngörüyoruz. Bu artışa yeni ihdas ettiğimiz asgari kurumlar vergisi başta olmak üzere aldığımız gelir tedbirleri, kayıt dışılıkla mücadele, vergilemede gönüllü uyumu güçlendirecek çalışmalar, tahsilat ve denetim performansımızla ulaşacağız” diye konuştu. “TASARRUF TEDBİRLERİ KAPSAMINDA 145 KAMU KURUM VE KURULUŞUNDA DENETİM YAPILDI” Bakan Şimşek, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni uygulamaya aldıklarını hatırlatarak, “Önceki tasarruf tedbirlerinden farklı olarak Bakanlığımız nezdinde ‘Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi’ni geliştirdik ve ‘Kamu Filo Yönetim Sistemi’ni de etkinleştirdik. Muhasebat Genel Müdürlüğümüz tasarruf tedbirleri kapsamında bakanlıklar, valilikler, üniversiteler, belediyeler ile diğer kurumlar olmak üzere 145 kamu kurum ve kuruluşunda denetim yapmıştır. Sağlık, savunma ve güvenlik hariç yeni araç tahsisini kullanımdakilerin tasfiyesi koşuluyla ve mümkün olduğunca yerli ve elektrikli araçlarla sağlıyoruz. Genelge sonrası dönemde hizmet alımı suretiyle kullanılan taşıtlardan, sözleşmesi sona erenleri yüzde 15 oranında azalttık” bilgisini paylaştı. Gelir politikalarında hedeflerinin vergi adaletini daha da güçlendirmek ve dolaysız vergilerin payını artırmak olduğunu aktaran Şimşek, kurumlar vergisi oranını yüzde 20’den yüzde 25’e, yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliği projelerinden elde edilen kazançlar ve banka ve finans kurumlarını yüzde 30’a yükselttiklerini ifade etti. Vergilemede etkinliği artıracak düzenlemeler yaptıklarını da kaydeden Şimşek, vergi güvenliğini sağlamak amacıyla elektronik ticarette gelir ve kurumlar vergisi tevkifatı uygulaması getirdiklerini söyledi. “ÜLKEMİZDE VERGİ YÜKÜNÜN YÜKSEK OLDUĞU ALGISI GERÇEĞİ YANSITMIYOR” Bakan Şimşek, vergi yüküne ilişkin kamuoyunda algı oluştuğunu ifade ederek, “Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Vergi yükü ortalaması OECD’de yüzde 34, AB’de ise yüzde 41,2 seviyesindedir. Dolaylı vergi yükünün çok yüksek olduğu yönündeki kanaat de doğru değildir. Vergi sistemimizdeki temel sorun dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasıdır. Ülkemizde dolaylı vergilerin milli gelir içerisindeki payı yüzde 9,1 iken OECD ortalaması yüzde 10,5, AB ortalaması ise yüzde 13,6’dır. Ülkemizde genel KDV oranı yüzde 20’dir. Bu oran ile AB ülkeleri içerisinde en düşük vergi oranına sahip altıncı ülkeyiz” diye konuştu. “IBAN İLE KAYIT DIŞI BIRAKILAN KAZANÇLAR, KÂR PAYI TRANSFERLERİ GİBİ BİRÇOK ALANDA YOĞUN DENETİMLER GERÇEKLEŞTİRDİK” Kayıt dışı faaliyetlerin oluşturduğu haksız rekabeti gidermek ve devletin gelir kaybını azaltmak için gereken tedbirleri aldıklarını belirten Şimşek, 2024 yılında usulsüzlük ve özel usulsüzlük ceza tutarlarını önemli ölçüde artırdıklarını ifade etti. Şimşek, kayıt dışı faaliyette bulunan mükelleflere artırımlı ceza uygulaması getirdiklerini de dile getirerek, “Lüks tüketim incelemeleri, lüks yat ve tekne satışları, araç kiralama faaliyetleri, ikinci el araç ve gayrimenkul ticareti, kira denetimleri, kuyum sektörü ve altın ticareti, alkol, tütün ve akaryakıt sektörleri, sosyal medya kazançları, banka ve kredi kartıyla ödeme almayan işletmeler, IBAN ile kayıt dışı bırakılan kazançlar, kâr payı transferleri, gelir beyanı olmayan yüksek tutarlı kredi kartı harcamaları, sahte belge düzenleme ve kullanımı gibi birçok alanda yaygın ve yoğun denetimler gerçekleştirdik” dedi. “2023 YILINDA YASA DIŞI BAHİS İLE İLGİLİ BLOKE ETTİĞİMİZ İŞLEM TUTARI 644 MİLYON LİRADIR” Terörizmin finansmanı ve suç gelirlerinin aklanması ile mücadelelerinin uluslararası standartlara tam uyumlu ve kararlı bir şekilde sürdüğünü aktaran Şimşek, “2024 yılında kripto varlıklara yönelik yapılan yasal düzenleme ile kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluşu ve faaliyetleri izne bağlanmıştır. Düzenlemelerle işlemler daha güvenli hale getirilmiş, gerekli tedbir ve yaptırımların uygulanabilmesi sağlanmıştır. Önümüzdeki dönemde suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla yasa dışı bahis ve kumarla mücadelemizi sürdüreceğiz. 2023 yılında yasa dışı bahis ile ilgili bloke ettiğimiz işlem tutarı 644 milyon liradır. Ayrıca MASAK tarafından düzenlenen raporlar doğrultusunda mahkemeler tarafından yaklaşık 30 milyon liralık tutara el koyma kararı verilmiştir” açıklamasında bulundu. Şimşek, Gelir İdaresi Başkanlığının, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının ve Türkiye İstatistik Kurumunun 2023 Yılı Kesin Hesabı’na ilişkin 2023 yıl sonu itibarıyla 2,68 trilyon lira olan Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin 2,66 trilyon lirasının kullanıldığını kaydetti. Kullanılan paranın yaklaşık yüzde 1,2’sine tekabül eden 31,3 milyar liralık kısmının Bakanlık hizmetlerinde kullanıldığını da aktaran Şimşek, personel ve sosyal güvenlik giderlerine 10,2 milyar lira, mal ve hizmet alım giderlerine 20,2 milyar lira, cari transferlere 76,4 milyon lira, sermaye giderlerine 878,6 milyon lira harcandığını söyledi. 2023 yıl sonu itibarıyla 19,4 milyar lira olan Gelir İdaresi Başkanlığı bütçesinin 19 milyar lirasının kullanıldığını söyleyen Şimşek, “Harcamalar; personel ve sosyal güvenlik giderleri için 1,4 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri için 141,5 milyon lira, cari transferler için 5 milyon lira, sermaye giderleri için 97,1 milyon lira şeklinde gerçekleşmiştir” dedi. “FİYAT İSTİKRARININ SAĞLANMASI İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle uygulamaya konulan programa kararlılıkla devam edeceklerini de söyleyen Şimşek, “Fiyat istikrarının sağlanması için ne gerekiyorsa yapacağız. Çünkü çiftçi, esnaf, işçi, asgari ücretli, memur, emekli yani tüm vatandaşlarımızın alım gücünü kalıcı olarak ancak fiyat istikrarı ile artırabilir ve gelir dağılımını iyileştirebiliriz. Aynı zamanda vergi politikalarımızla vergide adaleti güçlendirmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu. Komisyon, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sunumunun ardından komisyon üyesi milletvekillerinin konuşmalarıyla devam etti.

Mehmet Şimşek en çok vergi kaçıranları açıkladı Haber

Mehmet Şimşek en çok vergi kaçıranları açıkladı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti milletvekilleri ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri ile gerçekleştirilen istişare toplantısında ekonomi ve vergi düzenlemeleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, vergi kaçakçılığına dair çarpıcı örnekler vererek, denetimlerin sıkılaştırılacağını vurguladı. "32 Dairesi Var, Vergi Kaydı Yok" Bakan Şimşek, toplantıda bir vatandaşın büyükşehirlerden birinde 32 daireye sahip olmasına rağmen vergi kaydı olmadığını açıkladı. Bu kişinin hayatında hiç vergi beyanında bulunmadığını belirten Şimşek, "32 dairesi olan bir kişinin vergi kaydı yok. Hayatında hiç beyanname vermemiş" ifadelerini kullanarak duruma tepki gösterdi. 65 Milyonluk Lüks Aracın Gelir İspatı Yok Vergi denetimlerinde dikkat çeken bir diğer örneği paylaşan Şimşek, yıl içinde 65 milyon liraya lüks araç alan kişilerin, bu parayı nasıl kazandıklarını açıklayamadıklarını söyledi. Şimşek, "Çağırıyoruz, ‘izah et’ diyoruz ama izahları yok. ‘Bu parayı kazandığınızı kanıtla’ diyoruz, kanıtlayamıyorlar" diyerek denetimlerde karşılaşılan zorlukları dile getirdi. En Çok Vergi Kaçıran Sektör Toplantıda vergi kaçakçılığına dair sektör bazlı verilere de değinen Şimşek, fırıncıların en çok vergi kaçıran sektör olduğunu ifade etti. "Fırıncılar, günün başında da ortasında da sonunda fiş kesmiyorlar. Sabahtan akşama kadar ekmek satıyorlar ama vergisini vermiyorlar" diyen Şimşek, bu sektördeki vergi kaçağının ciddi boyutlarda olduğunu belirtti. KUYUMCU ASGARİ ÜCRETLİDEN AZ KAZANMIŞ! Bakan Şimşek, kuyumcuların gelir beyanlarının asgari ücretin bile altında olduğunu belirterek, bu durumu eleştirdi. "Kuyumcular, avukatlar ortalama 16 bin lira, doktorlar ise aylık 28 bin lira gelir beyan ediyor" diyen Şimşek, bu rakamların gerçek kazançları yansıtmadığını vurguladı. Kuaförde Nakit Ödeme ve Vergi Kaçağı Hikayesi Toplantıda dikkat çeken bir diğer konu ise bir banka genel müdürünün kuaförde yaşadığı olay oldu. Şimşek, genel müdürün lüks bir semtte kuaföre gidip 2.500 liralık ödeme yapmak istediğinde nakit talep edilmesi üzerine yaşanan durumu anlattı. Kuaför sahibinin, "Kartla ödeme kabul etmiyoruz, bankamatik yakında" dediğini aktaran Şimşek, bu durumu örnek göstererek nakit ödemelerin vergi kaçağına zemin hazırladığını belirtti. Vergi Reformu İhtiyacı ve Yeni Düzenlemeler Vergi kaçakçılığına dair bu çarpıcı örnekleri paylaştıktan sonra, vergide reform ihtiyacını vurgulayan Şimşek, "İspat yükümlülüğünü devletten alarak vatandaşa yükleyeceğiz" ifadelerini kullandı. Şimşek, vergi denetimlerinin artırılacağını ve özellikle riskli sektörlerin daha sıkı denetleneceğini belirterek, bu konuda kararlı olduklarını ifade etti. "Vergide Sıkı Denetim Dönemi Başlıyor" Bakan Şimşek, denetimlerin daha etkili olabilmesi için çapraz denetim modellerini uygulamaya geçireceklerini belirtti. "Çapraz denetim yapmadığımız müddetçe istediğimiz modeli uygulayamayız" diyen Şimşek, bu yöntemle vergi kaçağı yapan kişilerin tespit edilmesinin daha kolay olacağını söyledi. Vergi Denetimlerinin Sektörel Dağılımı Şimşek, toplantının sonunda vergi denetimlerinin sektörel dağılımını değerlendirerek, en çok vergi kaçağının kuyumcular, fırıncılar, doktorlar ve avukatlar gibi sektörlerde görüldüğünü açıkladı. Bu sektörlerde yapılan denetimlerin arttırılacağını ve gerekli yaptırımların uygulanacağını belirtti.

Vergi borçluları açıklanacak! 'Resmi'leşti! Haber

Vergi borçluları açıklanacak! 'Resmi'leşti!

 Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'ne göre, vadesi geçtiği halde ödenmemiş 5 milyon lira ve üzeri vergi borcu veya cezası bulunan mükelleflerin isimleri, 15-31 Ekim 2024 tarihlerinde Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 1-15 Kasım 2024 tarihlerinde ise Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde duyurulması resmilemiş oldu. Buna göre, vadesi geçtiği halde ödenmemiş 5 milyon lira ve üzerinde vergi ve ceza borçları olan mükelleflerin isimlerini açıklanacak. Yayımlanan tebliğe göre, 213 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden; a) 2024 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 15/10/2024 ile 31/10/2024 tarihleri (bu tarihler dahil) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 1/11/2024 ile 15/11/2024 tarihleri (bu tarihler dahil) arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması, b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 5.000.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması, c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2023 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/9/2024 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2023-31/5/2024 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması, ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin (I-A) bölümüne göre hazırlanan listeleri Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (IV)’e ve (I-B) bölümüne göre hazırlanan listeleri Gelir İdaresi Başkanlığı Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığına resmî yazı ekinde elektronik ortamda göndermeleri uygun görüldü.

Bursa Tabip Odası vergi adaleti için direniyor Haber

Bursa Tabip Odası vergi adaleti için direniyor

 Bursa Tabip Odası (BTO), Aile Sağlığı Merkezi çalışanları için başlattığı "Vergide Adalet" eylemlerine kararlılıkla devam ediyor. Dün TÜRK-İŞ sendaikasının yaptığı ‘vergide adalet’ konulu basın açıklamasının ardından Bursa Tabip Odası da vergi oranlarını eleştirmek üzere sahaya indi. MAAŞ VE VERGİLERE ADALET ÇAĞRISI Bursa Tabip Odası, Yıldırım ilçesine bağlı Esenevler Mahallesi’nde bulunan Yıldırım Esenevler 20 No’lu Aile Sağlığı Merkezi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bursa Tabip Odası Aile Hekimleri Komisyonu Başkanı Özlem Sezen tarafından okunan açıklamada vergi sistemi eleştirilerek “Vergilere ve maaşlara adalet getirilsin.” denildi. Tabip Odasının, vergide adalet arayışının 23. haftasında olduğu hatırlatılan açıklamada, “Sayın Hazine ve Maliye Bakanı vergide adalet ve etkinlik paketi çalışmalarının devam ettiğini açıklamıştı hatırlarsınız. Biz de aile hekimleri olarak vergide ‘adalet’i bir kere daha vurgulamak için burada toplandık. Önerilerimizin dikkate alınacağına inanıyoruz.” denildi. VERGİ AFFI HABERLERİNE TEPKİ Pek çok büyük şirketin vergi borcunun affedildilmesine dair haberle tepki gösterilen açıklamada, “Bazı büyük şirketlerin hiç vergi ödemediği sosyal medyada paylaşılırken, zarar beyan eden 735 şirket hakkında incelemenin sürdüğünün Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanması bizleri umutlandırdı. Dileriz özenli denetimler sonucunda yalan beyanda bulunanlara gerekli cezalar uygulanır ve tüm şirket ve kurumların adil bir şekilde vergi ödemeleri sağlanır.” ,fadelerine yer verildi. “VERGİLER ADİL DEĞİL” Ücretli çalışanların maaşlarından artan oranlarda vergi kesintisi yapılmasına da tepki gösterilen açıklamada, “Emeğimizin karşılığı olmasını beklediğimiz maaşlarımızın, alım gücünün giderek azalmasını adil bulmuyoruz ve takdir edersiniz ki yıl içinde hak edişlerimizden %35’lere varan vergilerle maaş kesintileri yapılması hiç adil değildir. Toplanan vergi gelirlerinin %65’inin dolaylı vergiler olan ÖTV ve KDV ile kazanıldığı söylenirken, temel tüketim ürünlerinde bile yükselen vergiler adil değildir. Tüm çalışanlar zaten hayatın doğal akışı içinde bu dolaylı vergileri öderken bir de maaşlarından %35’lere varan oranda vergi kesintisi yapılması adil değildir. Çalışanların maaşlarından damga vergisi kesintisi adil değildir. Aile hekimleri ve Aile sağlığı çalışanlarına destek, teşvik ödemesi gibi zaten emekliliğe yansımayan ödeme kalemlerinin de vergiye dâhil edilmesi adil değildir. Maaş zammı yapıldı haberleri yayılırken zamlı maaşlarımızın daha elimize geçmeden artan vergi dilimine girerek kesintiye uğraması adil değildir.” ifadeleri kullanıldı. BAKANLIĞA ADALET ÇAĞRISI Daha adil bir vergi sistemi için harekete geçilmesi adına Hazine ve Maliye Bakanlığına çağrı yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yapacağınız vergide adalet ve etkinlik çalışmalarında gelir vergisi dilimlerinin maaş artış oranları da göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz. Temel tüketim ürünlerinde vergilerin adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi ve temel gıda ürünlerinde vergi alınmamasını talep ediyoruz. Biz aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına emekliliğe yansıyacak şekilde tek bir ödeme kalemi ile adil bir hak ediş planlanması yapılmasını talep ediyoruz. %35'lere varan artan vergiler yerine sabit ve adil bir vergilendirme sistemi çalışmaları yapılmasını talep ediyoruz. Tüm bu açıklamaların daha iyi şartlarda yaşayan, mutlu, müreffeh ve daha sağlıklı bir ülke geleceği için dikkate alınmasını talep ediyoruz.”

Yeni vergilerde sona doğru Haber

Yeni vergilerde sona doğru

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı vergi reform paketinde sona gelindi. TBMM’ye sunulması planlanan pakette, vergi adaletinin güçlendirilmesi, sermayeye yönelik vergi uygulamaları getirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması için düzenleme önerileri bulunuyor. ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERE VERGİ Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yeni bir bölüm açılarak, çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi (küresel asgari kurumlar vergisi) alınacak. Başta AB ülkeleri olmak üzere 30'dan fazla ülkede yasalaşan küresel asgari kurumlar vergisinde, yıllık konsolide hasılatı 750 milyon euro eşiğini aşan çok uluslu şirketlerin düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve iş yerleri asgari yüzde 15 kurumlar vergisine tabi tutuluyor. Bu şirketlerin faaliyette bulunduğu ülkede ödenen kurumlar vergisi yükü yüzde 15'ten aşağıdaysa uygulamayı yasalaştıran ülkeler, ilgili ülkenin almadığı vergi farkını tahsil edebilecek. Asgari kurumlar vergisi uygulamasına geçmeyen ülkeler, vergileme haklarını bir başka ülkeye devretmiş oluyor. Türkiye'de nihai ana işletmesi yurt dışında bulunan 1024 grup yer alırken bunların ülkede 2 bin 134 işletmesi bulunuyor. Düzenleme ile 40 milyar lira gelir beklentisi bulunuyor. ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ Kurumlar vergisi mükelleflerinin yaklaşık yarısının zarar beyan ettiği ya da hiç matrah bildirmediği halde yüksek cirolarla faaliyetlerini sürdürdüğü belirlendi. Bu konuda AB ve OECD uygulamalarını da inceleyen Bakanlık, mükelleflerin beyanları ile hasılat ve ödeme güçlerinin birbirleriyle kıyaslandığı hibrit bir model hazırladı. Ödenecek kurumlar vergisi, beyan edilen kazancın indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarının belirli bir oranı ile gelir tablosundaki kazancın belli bir oranı matrah olarak kabul edilerek bulunacak vergiden yüksek olanı esas alınarak belirlenecek. Ödenen asgari kurumlar vergisi, izleyen 5 hesap döneminde işletmelerin bundan daha yüksek vergi ödemeleri gerektiği dönemlerde, ödenecek vergiden mahsup edilecek. Bazı istisnalar (iştirak kazançları, emisyon primi kazançları gibi) asgari vergi hesaplamasında kazançtan indirilerek dikkate alınacak. Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım harcaması yapan mükelleflerin hakları korunacak. Yeni işe başlayan mükellefler 3 yıl asgari vergiden muaf olacak. Asgari kurumlar vergisinin gelir etkisinin 90 milyar lira olması öngörülüyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.