SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ümit Özdağ

Bursa Haber - Ümit Özdağ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ümit Özdağ haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Şahindur, liderler turuna Ümit Özdağ ile başladı Haber

Şahindur, liderler turuna Ümit Özdağ ile başladı

Cem Uzan’ın siyaseti bırakmasından sonra Genç Parti’de görev değişimi yaşandı. Burçin Şahindur, 29 Eylül’de Murat Hakan Uzan’dan koltuğu devraldı. Genç Parti, 2023 genel ve yerel seçimlerinde karşılıksız olarak Türkiye İttifakı’na destek verdi. 16 yıl sonra girdiği 2023 seçimlerinde yaklaşık 113 bin oy alan Genç Parti, pek çok partiyi geçerek 10. sırada yer aldı. MANİFESTO HAZIRLIĞI Manifesto Kurultayı yapmaya hazırlanan Genç Parti, mevcut teşkilatlarını güçlendirmek ve 81 ilde teşkilatlanmak için de kolları sıvadı. Ekonomiyi ve geçim sıkıntısını siyasetinin merkezine koyan Genç Parti Genel Başkanı Burçin Şahindur, suni gündemlerle hayat pahalılığının ve derinleşen yoksulluğun üzerinin örtülmesine izin vermeyecekleri ve milletin gerçek sorunlarını dile getireceklerinin altını çiziyor. İLK ZİYARET ZAFER PARTİSİ'NE Şahindur, göreve başlaması sonrası Ankara’da bir liderler turu planı çerçevesinde ilk ziyaretini Zafer Partisi’ne gerçekleştirdi. Burçin Şahindur, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı ziyaret etti. Görüşme Zafer Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Yaklaşık yarım saat süren görüşmeye Genç Parti Genel Sekreteri Uğur Toptaş ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin İlker Çoban katıldı. Nezaket ziyareti basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Genç Parti Genel Başkanı Burçin Şahindur, tüm muhalefet liderlerini ziyaret edecek.

Siyasette İmralı çağrısı gerginliği! Haber

Siyasette İmralı çağrısı gerginliği!

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin TBMM Grup Toplantıs'ında sarfettiği, bebek katili Öcalan’a özgürlük çağrısı olan umut hakkı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar seçilmesi sözlerine cevap verdi. Bahçeli'nin Abdullah Öcalan’ın serbest kalması için çalıştığını öne süren Ümit Özdağ, "Türkiye Yüzyılı, süper güç, gibi süslü lafların arkasına saklanarak terör örgütü elebaşısı Öcalan’ı İmralı’dan çıkarmak için mücadele etmektedir. Öcalan’a umut hakkı vermek, Türk Milletinin gelecek umudunu elinden almaktır. Öcalan’a umut hakkı vermek binlerce asker, polis, jandarma, öğretmen, savcı, hakim, korucu şehidinin ailelerinin adalet umudunu ellerinden almaktır. Öcalan’a umut hakkı vermek, bacağını, kolunu gözünü bazen hepsini kaybetmiş şehitlerimizin gazilerimizin adalet umutlarını ellerinden almaktır" diye konuştu. "Devlet Bahçeli, terörist başının ‘TBMM DEM parti grubuna gelmesine itiraz ediyor da İmralı’da kalmasına niye tepki göstermiyor? Bu ne yaman çelişkidir’ diyor. İnanılır gibi değil" diyen Özdağ, "TBMM Gazi, İstiklal Harbi vermiş milli mabettir. İmralı ise Türk adaletinin terörist başını yolladığı hapishane. Nasıl bir akıl bahçelinin söylediğini söyleyebilir. Bunu Türk Milletinin sağ duyusuna bırakıyorum. Öcalan’ı TBMM’de konuşmaya davet etmek, Türkiye Cumhuriyeti’ni terör örgütü karşısında mağlup etmek demektir" dedi. ÖZDAĞ'DAN BAHÇELİ'YE SORULAR Bahçeli'ye çeşitli sorularda yönelten Özdağ, konuşmasında şu soruları yöneltti: "Bahçeli, Atatürk’ün Şeyh Sait’i TBMM’de konuşmaya davet ettiğini duymuş mu? Bahçeli, Atatürk’ün Seyyit Rıza’yı TBMM’de konuşma yapmaya davet ettiğini duymuş mu? Türk Milleti hiç böyle rezil bir teklif ile karşı karşıya gelmedi. Bahçeli, ‘Zaman Türk ve Türkiye yüzyılı zamanıdır’ diyor. Biz de Bahçeli’ ye soruyoruz, Türk ve Türkiye yüzyılını Öcalan’ı TBMM de konuşturarak mı kuracaksınız? Bahçeli, ‘Osmanlı İmparatorluğu yerel kültürleri ve etnik toplulukları bünyesinde nasıl bir arada tutup barış ve sükunet ortamına tesis etmişse, ecdadımızın ayak izlerini takip ederek Türk barışı devrinde aynısını yaşatabilecektir ’diyor. Türkiye Cumhuriyeti milli- üniter- laik devletinin 101. yılında bahçelinin kafasında gelmiş olduğu yer burası mıdır?" Özdağ, konuşmasının sonunda MHP'ye İmralı’da ilçe başkanlığı açılmasını önererek, "Bir oy bir oydur. Türk milliyetçilerinden alamadığınız oyu Öcalan’dan alın." çağrısında bulundu. ÖZDAĞ'A MHP'DEN YANIT GECİKMEDİ Zafer Partisi Genel Başkanı Ümti Özdağ'ın açıklamalarına MHP'den yanıt gecikmedi. MHP Genel Sekreteri ve aynı zamanda Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Özdağ'ın Bahçeli'nin açıklamalarını çarpıttığını iddia etti. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin, terörü Türkiye’nin gündeminden çıkarmayı hedefleyen açıklamalarını çarpıtarak, tarihi çağrısını sulandırmak için çırpınan Ümit Özdağ şunları aklına iyi soksun;Milliyetçi Hareket Partisi ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli en…— İsmet Büyükataman (@buyukataman) November 5, 2024 Büyükataman sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ümit Özdağ şunları aklına iyi soksun" diyerek, "MHP ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli en başından itibaren terörle mücadeleyi kararlılıkla desteklemiş ve savunmuştur. Ve bundan sonra da aynı kararlılıkta savunacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiçbir terör örgütü ile masaya oturmasını kabul etmemiş, etmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, Ümit Özdağ gibi birkaç bakanlık için Kandil’deki teröristlerin Cumhurbaşkanı adayıyla pazarlık yapmaz. Birkaç bakanlık alacağım diye sizin gibi gizli protokollere imza atarak Türk milletini kandırmaya teşebbüs etmez. 1937-1938’de Tunceli’de Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı isyan eden teröristlere sahip çıkan Kılıçdaroğlu ile gizli protokoller imzalayarak Türk milletinin geleceğini kumar masasında pazarlık konusu yapan Ümit Özdağ’a tavsiyemiz Kılıçdaroğlu’nun ofisinde bir oda talep etmesidir" ifadelerini kullandı.

Ümit Özdağ'dan Bahçeli'ye sert tepki Haber

Ümit Özdağ'dan Bahçeli'ye sert tepki

Prof. Dr. Ümit Özdağ: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugün MHP Grup Toplantısında yaptığı konuşmada terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın umut hakkı çerçevesinde affını istemiş ve TBMM’de DEM grubuna hitap ederek PKK’nın lağv edilmesini istemesini tekrar gündeme getirmiştir. Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın serbest kalması için çalışmaktadır. Türkiye Yüzyılı, süper güç, gibi süslü lafların arkasına saklanarak terör örgütü elebaşısı Öcalan’ı İmralı’dan çıkarmak için mücadele etmektedir. Bahçeli, ‘Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça içlerinden geçeni özgürce söyledikçe bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlar ile ilerlemek daha kolaydır.’ Diyerek açıkça Öcalan ve PKK terör örgütü ile müzakereleri savunmaktadır. Öcalan’a umut hakkı vermek, Türk Milletinin gelecek umudunu elinden almaktır. Öcalan’a umut hakkı vermek binlerce asker, polis, jandarma, öğretmen, savcı, hakim, korucu şehidinin ailelerinin adalet umudunu ellerinden almaktır. Öcalan’a umut hakkı vermek, bacağını, kolunu gözünü bazen hepsini kaybetmiş şehitlerimizin gazilerimizin adalet umutlarını ellerinden almaktır. Bahçeli Türk Milletini Öcalan’ın serbest bırakılmasının ile terörün biteceği konusunda aldatmaktadır. Öcalan’ı ‘TBMM’ye gelse ve PKK’yı lağvettim, terörü lanetliyorum’ dese de PKK içinde birçok grup bu açıklamayı reddedecek, PYD Suriye’de, PJAK İran’da varlığını ve terör eylemlerini sürdürecek, Türkiye için tehdit olmaya devam edecektir. Devlet Bahçeli, terörist başının ‘TBMM DEM parti grubuna gelmesine itiraz ediyor da İmralı’da kalmasına niye tepki göstermiyor? Bu ne yaman çelişkidir’ diyor. İnanılır gibi değil. TBMM Gazi, İstiklal Harbi vermiş milli mabettir. İmralı ise Türk adaletinin terörist başını yolladığı hapishane. Nasıl bir akıl bahçelinin söylediğini söyleyebilir. Bunu Türk Milletinin sağ duyusuna bırakıyorum. Öcalan’ı TBMM’de konuşmaya davet etmek, Türkiye Cumhuriyeti’ni terör örgütü karşısında mağlup etmek demektir. Bahçeli, Atatürk’ün Şeyh Sait’i TBMM’de konuşmaya davet ettiğini duymuş mu? Bahçeli, Atatürk’ün Seyyit Rıza’yı TBMM’de konuşma yapmaya davet ettiğini duymuş mu? Türk Milleti hiç böyle rezil bir teklif ile karşı karşıya gelmedi. Bahçeli, ‘Zaman Türk ve Türkiye yüzyılı zamanıdır’ diyor. Biz de Bahçeli’ ye soruyoruz, Türk ve Türkiye yüzyılını Öcalan’ı TBMM de konuşturarak mı kuracaksınız? Bahçeli, ‘Osmanlı İmparatorluğu yerel kültürleri ve etnik toplulukları bünyesinde nasıl bir arada tutup barış ve sükunet ortamına tesis etmişse, ecdadımızın ayak izlerini takip ederek Türk barışı devrinde aynısını yaşatabilecektir ’diyor. Türkiye Cumhuriyeti milli- üniter- laik devletinin 101. yılında bahçelinin kafasında gelmiş olduğu yer burası mıdır? Üstelik Osmanlı yerel kültür ve etnik toplulukları bünyesinde tutamadığı için parçalanmıştır Şimdi, Türk Milleti önünde ve Türk tarihi önünde Devlet Bahçeli’ye soruları soruyorum: Mayıs 2023 de ‘önümüzdeki günlerde çok şey değişecek inşallah Türkiye değişmez’ dediniz. Türkiye’yi nasıl bir badireye sürükleyeceksiniz ki inşallah Türkiye değişmez diyorsunuz? Yapacaklarınız Türkiye’nin parçalanmasına neden olabilir mi? Mayıs 2024’te TBMM’de ‘Türkiye Milleti’ dediniz. Milletimizin adını bu şekilde mi değiştireceksiniz? Öcalan sizden PKK’yı dağıtmak için ne istedi, siz ne verdiniz? Osmanlı Devleti’nin verdiği hakları mevcut Anayasamızın ilk dört maddesini değiştirmeden nasıl vereceksiniz? Erdoğan ve Bahçeli’nin temel amacı Erdoğan’ın ölene değin cumhurbaşkanlığı yapacak bir düzenleme için Türk Devleti ve Türk Milletini bir tehdit ile karşı karşıya getiriyorlar. Bahçeli basın toplantısında ‘Sefaletin doruk noktası bir başkasının iradesine bağımlı olmaktır.’ diyor. Evet, gerçekten de bu sefaletin doruk noktasıdır. Son olarak size İmralı’da ilçe başkanlığı açmanızı öneririm. Bir oy bir oydur. Türk milliyetçilerinden alamadığınız oyu Öcalan’dan alın.

Özdağ, “Öcalan kendisini İmralı'da ölmeye alıştırmalıdır” Haber

Özdağ, “Öcalan kendisini İmralı'da ölmeye alıştırmalıdır”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Ankara Cebeci Askeri Şehitliği’ni ziyaret etti. Ziyaret sonrası gündeme dair konuşan Ümit Özdağ, “Şehitlikler, Türk Milletinin Anadolu üzerindeki kapı senetleridir. Görüyoruz ki bazıları Abdullah Öcalan'la birlikte Türkiye Cumhuriyeti haritası üzerinde ameliyat yapmayı düşünüyorlar. Buradan onlara sesleniyoruz ve uyarıyoruz: Aklınızdan dahi geçirmeyin. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük Türk Milletine bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti'ni, Türk Milleti sonsuza kadar savunma kararlılığı içindedir. Bizi başkalarıyla hiç karıştırmayın. Türk Milleti bu coğrafyada bağımsız, onurlu yaşamak uğruna yeni şehitler vermeye, yeni gaziler vermeye, yeni şehitlikler oluşturmaya kararlıdır. Eğer böyle bir saldırı gelirse iç ve dış düşmanlara karşı millet aynı azim ve kararlılıkla mücadele edecektir. Buradan tekrar Öcalan'la birlikte siyaset yapma ve Anadolu üzerinde ameliyat yapma hevesinde olan siyasi kadroları uyarıyoruz” dedi. “AÇILIM REZALETİ İSTEMİYORUZ” Yeniden bir açılım sürecinin gündeme geliyor olmasından rahatsızlığını dile getiren Genel Başkan Özdağ, “Bir daha açılım saçılım rezaleti istemiyoruz. Bir daha ilçelerimizi geri almak için terör örgütünden jandarma ve polis özel harekatçılarımızın şehit olmasını, gazi olmasını istemiyoruz. Terörün elebaşlarının Kandil'de, Suriye'de, bulundukları yerde imhası doğrultusunda bir siyasetin, savunma siyasetinin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Özdağ sözlerini “Ve Abdullah Öcalan da kendisini İmralı'da ölmeye alıştırmalıdır” diyerek tamamladı.

Ümit Özdağ'dan, Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına cevap Haber

Ümit Özdağ'dan, Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına cevap

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugün yaptığı açıklamada terörist başı Öcalan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşup DEM grubuna seslenmesi gerektiğini söylemiştir. Devlet Bahçeli'nin bu çağrısı Recep Tayyip Erdoğan ve Özgür Özel tarafından da desteklenmiştir. Bu çağrıya çözülme ortakları DEM, CHP, AKP'nin açık desteğinin olduğunu görüyoruz. Artık Türkiye'de Cumhur İttifakı ve CHP'den oluşan yeni adıyla Cumhur Halk Partisi vardır. Cumhur Halk Partisi, DEM'le koalisyon içerisindedir. Artık Erdoğan, Özel, Bahçeli ve Öcalan'ın el ele yürüdüklerini görüyoruz. Devlet Bahçeli'nin ‘terörist başı Öcalan TBMM'de DEM grubuna konuşsun’ ifadesi tam bir siyasal cinnettir. Devlet Bahçeli belli ki terör örgütünü hiç tanımamış. Terör örgütünün sözde başkanlık konseyi yapmış olduğu edepsiz açıklamada, ‘Savaşa biz karar veririz’ mealinde açıklamalar yaptı. Terör örgütünde terörist başı Öcalan'ın artık fiili bir otoritesi yok. Ancak kurucu olmasından kaynaklanan simgesel bir otoritesi var. Öcalan'ın ne demesini bekliyorsunuz? ‘Hadi silahlarınızı gömün, barış yapalım.’ Böyle mi demesini istiyorsunuz? Siz önce Türk milletine itiraf edin. Öcalan'a bu konuşmayı yapması için ne verdiniz? Özgür Özel, ‘El yükseltiyorum. Devlet Bey, Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerine ait hissetmeyen bütün Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum’ diyor. Erdoğan'a, Bahçeli'ye, Özel'e soruyorum; Öcalan'a Türk Milletine ait olan neyi teklif ediyorsunuz? Neyi vermeye karar verdiniz? Türkiye'nin bir bölgesinin Kürdistan olmasına mı karar verdiniz? Devletin resmi dilini değiştirmeye mi karar verdiniz? Federal bir Türkiye kurmaya mı karar verdiniz? Güneydoğu'da, Doğu Anadolu'da özel bir Kürdistan kurmaya mı karar verdiniz? Öcalan size ne karşılığında ne veriyor? Bunu Türk Milletine açıklamak zorundasınız. Bu iş öyle Meclis’te yapılacak konuşmalarla halledilecek bir iş değil. Öcalan'a hangi tavizleri verdiniz? Öcalan, Suriye PKK'sı PYD'nin 140 bin kişiden oluşan yapısını dağıtacak mı? Yoksa Öcalan'a sadece Türkiye'de değil Suriye'de de mi devlet kurma izni veriyorsunuz? Öcalan'ın terör örgütünü lağvetme gücü yoktur. İlginç olan çözüm süreci faciasını bu ülkeye yaşatan AKP'nin DEM ve ardılı partilerin ve terör örgütünün aklına bile gelmeyen terörist başını Meclis’te konuşturması teklifi Türk Milliyetçiliğini temsil iddiasındaki Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den gelmiştir. Terörist başı Öcalan'a olmayan payeler sunmak Devlet Bahçeli'ye düşmez. Devlet Bahçeli'nin bu ifadelerinden dolayı ortaya haklı bir infial çıkmıştır. Vatanseverler, Türk Milliyetçileri derin bir hayal kırıklığı içerisindedirler. Şehitlerimiz, Gazilerimiz kendilerine hakarete uğramış hissetmektedirler. Devlet acziyet içine sokulmuştur. Türk Devleti'nin terörü durdurmak için terörist başının desteğine ihtiyacı yoktur. Bahçeli'nin bu ifadeleri, Erdoğan'ın destek açıklamaları, Özgür Özel'in destek açıklamaları terör örgütü ile can siperane mücadele eden kahraman ordumuzu, kahraman jandarmamızı ve kahraman polisimizi demoralize etmektedir. ‘Biz ne uğruna şehit oluyoruz’ sorusunu sormalarına neden olmaktadır. Türk ordusunun ve polisinin en seçkin evlatlarından 793 tanesi, jandarma ve polis özel harekat mensupları Hendek Çatışmalarında şehit düşmüşlerdi. Binlerce yaralımız vardı. Sizin siyasette yaptığınız hataların bedelini onlar aziz kanlarıyla düzeltmeye çalıştılar. Ülkemiz terörle mücadele bulunduğu konumdan daha geriye düşürülmeye çalışılmaktadır. Bahçeli böyle bir sürece alet olmaktadır. Bahçeli'nin terörist başını Meclis’te konuşturma fikri kendisine mi aittir? Yoksa yerli ve milliliği elden bırakmayan AKP tarafından mı kendisine söyletilmiştir? Bahçeli bir süre önce ‘Çok şey değişecek. İnşallah Türkiye değişmez’ demişti. Sayın Bahçeli Türkiye'yi değiştirmeye karar vermişsiniz anlaşılan. Nereye kadar değiştireceksiniz? Öcalan'a neler vereceksiniz? Türk halkına, Türk Milletine ait olan neleri Öcalan’a devretmeye karar verdiniz? Bahçeli bunu kimin söylettiğini Türk Milletine açıklamak zorundadır. Kendi fikri midir yoksa Erdoğan böyle söylediği için mi söylemiştir? Biz, Zafer Partisi olarak bu çağrıya verilen desteklere hiç şaşırmadık. Çünkü bu çağrının sahibi Bahçeli, zamanında ortağı olduğu koalisyon hükümetini bozdu ve erken seçimle AKP'yi iktidara taşıdı. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olabilmesi için Meclis oturumuna katıldı, ön ayak oldu. Parlamenter sistemden tek adam rejimine geçişin ve sonrasındaki çöküşün mimarlarından birisi oldu. Ne zaman sıkışsa AKP'nin stepnesi olduğu, koltuk değneği olduğu, destek olduğu ayakta kalmasını sağladı. Şimdi de görüyoruz ki Bahçeli, Öcalan'a koltuk değneği olmaya karar vermiş. Terörist başını Meclis’e çağırmak sadece kahraman gazilerimiz ve aziz şehitlerimize değil, büyük Türk Milletine Gazi Meclisimize ve Cumhuriyetimize hakarettir. Bu hakareti yapan kişi Devlet Bahçeli'dir. Şimdi tekrar soruyorum; Bahçeli, Erdoğan, Özel, terörist Öcalan Meclis’te konuşursa terörün bitmeyeceğini, sona ermeyeceğini bilmez mi? Bahçeli, Erdoğan, Özel, terörün arkasında Batılı emperyalist güçler olduğunu ve onların Türkiye Sevr koşullarına gelmedikçe, terörü vekil güç olarak kullanmaya devam edeceğini kestiremez mi? Bahçeli, Erdoğan ve Özel, PKK'yı Öcalan'ın yönettiğini mi zannediyorlar? Bahçeli, Erdoğan ve Özel, terör örgütü alanda yenilip silah bırakmaya zorlanmadıkça kendiliğinden silah bırakmayacağını bilmez mi? 10 yıl önceki çözüm sürecinin memlekete ne ağır maliyetler ödettiğini bilmezler mi? Dün lideri ölen FETÖ terör örgütü Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombalamıştı. Çok aşağılık bir eylemdi bu bombalama eylemi. Bir başka ülkenin ordusu bile bizim parlamentomuzu bombalamaz, bizim ordumuz da başka bir ülkenin parlamentosunu bombalamaz. Ama terör örgütü FETÖ, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni Gazi Meclisimizi bombalatmıştı. Şimdi Bahçeli, Öcalan’ı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin içine sokup vicdanını, manevi şahsiyetini meclisin bombalatmaya hazırlanıyor. Bahçeli Türkiye'de bozulma, çözülme ve çöküşlerin daimi işaret fişeği olarak kullanıldı. Bahçeli attığı siyasi adımlarla AKP'yi bu milletin başına musallat etti, tek adam sistemiyle parlamenter demokrasiyi değiştirdi ve şimdi Öcalan ve DEM'le işbirliği yaparak kalanı da yok etmek istiyor. Bahçeli'nin yolu yıkım yoludur. Onunla olan veya destek verenler de bu yıkıma ortaktırlar. Şimdi buradan Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Lider bildiğiniz kişinin terör seviciliği yapması sizi kızdırıyorsa, parti içindeki emeklerinizin değişik klikler tarafından keyfi menfaatlerine kurban edilmesinden bıktıysanız, sizleri Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri ve Alparslan Türkeş’in ülküleri doğrultusunda vatan uğruna mücadele etmeye ve terörün karşısında duran, dimdik duran Zafer Partisi’ne gelmeye davet ediyorum. Gün, devletimiz, milletimiz ve bayrağımız için mücadele günüdür. Sizlere düşen bu kutlu mücadele de bizi yalnız bırakmamanız, yanımızda olmanızdır. Bu vesileyle sevgili Cumhuriyet Halk Partililere de seslenmek istiyorum. Gerçek Atatürkçülere seslenmek istiyorum; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu devleti Öcalan'a vermeyi teklif eden Özgür Özel'in arkasından gitmeyin. Atatürk'ün kurduğu genç Cumhuriyete ihanet eden bir başka terörist başı Şeyh Said'e vatan haini diyemeyen adamlar Atatürkçü olamazlar, Atatürk'ün partisine genel başkanlık edemezler. Onun için bütün gerçek Atatürkçü Cumhuriyet Halk Partilileri Zafer Partisi'ne davet ediyorum. Sevgili AK Partililere de seslenmek istiyorum; sevgili vatansever, AKP'li kardeşlerim: PKK ile ilk müzakere sürecinde Dolmabahçe'de ulaşılan ve halka duyurulan mutabakat terörle mutabakat sürecini Haziran 2015 seçimlerinde siz oylarınızla sandığa gömerek durdurdunuz. Erdoğan'ı siz iktidardan düşürdünüz. ‘Allah devlete ve millete zeval vermesin’ diyorsunuz. Evet, Allah devlete ve millete zeval vermesin Cumhur İttifakı ve CHP şimdi devlete ve millete zeval vermeye hazırlanıyorlar. Buna izin vermeyelim sevgili kardeşlerim. Bütün vatansever AK Partilileri de Zafer Partisi'nin çatısının altına davet ediyorum. Devletimize ve milletimize zeval gelmesini birlikte engelleyelim diyorum. Biz Zafer Partisi olarak, Atatürk'ün bize emanet olan Cumhuriyeti ve devletimizi, kurucu ilkeler ve değerler ışığında ve hukuk devleti esaslarına göre korumaya oluşan tehditleri milletimize anlatmaya ve bunlara kararlılıkla karşı koymaya devam edeceğiz. Bu rezil gidişe Yunanistan'ın önünde diz çökerek Doğu Akdeniz ve Ege'de verilecek tavizlere, Kıbrıs'ta verilecek tavizlere karşı çıkıyoruz. Biz bu rezil gidişle terör örgütüne teslim olup Öcalan'a verilen tavizlere karşı çıkıyoruz. Bunun için de artık Türk milletine gitmenin zamanı geldiğini düşünüyoruz. Hodri meydan! Siz yanınıza Öcalan’ı alın, biz Türk Milletini alalım. Erken seçimde sandığa gidelim. Ne mutlu Türk’üm diyene!

Ümit Özdağ, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu istifaya davet etti Haber

Ümit Özdağ, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu istifaya davet etti

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, yenidoğan bebekleri öldüren çeteyle ilgili İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı, siyah çelenk bıraktı. Prof. Dr. Ümit Özdağ: Saray rejimi kokuşmuş, çürümüş bir rejim. Her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Açlık ve işsizlik kol geziyor. Sokaklarımız tetikçi çeteler tarafından işgal edilmiş. Polis sokak ortasında vuruluyor, bıçaklanıyor, saldırıya uğruyor. Kızlarımızın kafası kesiliyor. Uyuşturucu çeteleri siyasete ve bürokrasiye sızmış gençlerimizi zehirliyor ve şimdi ulaştığımız noktada görüyoruz ki SGK'dan günlük 8 bin TL almak için oluşturulmuş bir çete tarafından şimdiye kadar bilinen 12 yeni doğan bebeğimiz öldürülmüş. Biz, Gazze'de bebekler öldürülüyor diye üzülüyorduk meğer İstanbul'da hastanelerde bebeklerimiz öldürülüyormuş. Üstelik bu yıllardan beri sürüyor. Bizim tespit edebildiğimiz, Savcılığa ilk suç duyurusu, dikkat edin 2007 sonbaharında Şişli Savcılığına yapılmış. Bir doktor tarafından hem de 3 kez yapılmış. Bir işlem yapılmamış. Bugüne gelelim; 28 Mart 2023'te bir vatandaşımız CİMER'e ihbar etmiş, 2 Mayıs 2023'te. 5 hafta sonra CİMER İstanbul Sağlık İl Müdürlüğü Özel Hastaneler Bölümüne suç duyurusunda bulunmuş. Bunu iletmiş. İl Sağlık Müdürlüğü suç duyurusunu İstanbul Emniyetine bildirmiş. Ancak ne zaman bildirdiğini bilmiyoruz. Çünkü evrağın üzerinden tarih bölümü kesilmiş. İl Sağlık Müdürü kim o tarihte? Şimdi Sağlık Bakanı olan Kemal Memişoğlu. Kemal Memişoğlu müfettiş görevlendirmiş mi? Hayır. SGK'yı uyarmış mı? Hayır. Onların soruşturma başlatmasını istemiş mi? Hayır. İstanbul polisi araştırmayı derinleştirmiş, derinleşen araştırma neticesinde Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığından soruşturma ve teknik takip için izin istemiş. Aralık 2023'te eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca izin vermiş ve bugüne geldik. Böyle bir rezaletin ortaya çıkmasının nedeni Saray rejiminin yönetim zihniyetidir. Bu cinayetlerin diğer bir sorumlusu, yıllardan bu yana Sağlık Bakanlığı üzerinde etkisi herkes tarafından bilinen menzil cemaatidir. Evet, soruyoruz: Bakanlığı yönetiyoruz, ihale alıyoruz, veriyoruz derken iyiydi. Şimdi neredesiniz? Ölen bebekler gece rüyanıza giriyor mu? Kul hakkı yemek nasıl oluyormuş? Bebeklerin kul hakkını yemek nasıl oluyormuş? Bu bebek cinayetlerinin siyasi sorumlusu eskisi ve yenisiyle Sağlık Bakanlarıdır. Gelen bilgilerden anlaşılıyor ki 12 bebek ne yazık ki buzdağının su üzerinde görülen kısmıdır. Çok daha büyük kötülükler muhtemelen suyun altında. Bu olayın üzerine gidilmez, bütün gerçekler ortaya çıkmaz, katil şebekeleri ve menfaat şebekelerinin iş birliği ile bu olayın üzeri kapatılırsa Türk sağlık sektörü çok ağır bir darbe yer. Sıkıntılar artar. Hastaneler insanların şüpheyle yaklaştığı, güvenmesi gereken doktorlara kötü gözle baktığı, şüpheyle baktığı, güvenmediği yerler haline gelir. Ayrıca sağlık turizmi de ağır bir darbe alır. Bundan dolayı bu vahim ve üzücü durum bir fırsat olarak kullanılmalı ve iltihaba derin bir neşter atılmalıdır. Bu zehir sağlık sistemimizin bünyesinden uzaklaştırılmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir araştırma komisyonu derhal kurulmalıdır. Soruşturmanın selameti için Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu derhal istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır. Dün gece ben sosyal medyada bakanın istifa etmesi gerektiğini ifade eden bir mesaj atınca Sağlık Bakanı Memişoğlu bana bir mesaj yolladı. Bu mesajla bir de evrak fotoğrafı vardı. ‘Soruşturmayı ben başlattım. Neden benim istifa etmemi istiyorsunuz’ dedi. Ben de kendisine cevap verdim, ‘Sayın Bakan, acaba Enerji Bakanı'nın istifa etmesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz?’ Ayıp! Bakan Memişoğlu'na istifa etmesini söylüyoruz. Eğer Japon Sağlık Bakanı olsaydı, harakiri yapardı. Sağlık Bakanlığına muhakkak bundan sonra tarafsız hiçbir partiye mensup olmayan menzil tarikatına da yakın olmayan dürüst bir kişi soruşturma bitene kadar atanmalıdır. Zafer Partisi olarak Türk milletine söz veriyoruz: Bu 12 bebeğimizin hakkını, hukukunu, ailelerinin hakkını, hukukunu sonuna kadar savunacağız. Hepinize teşekkür ediyorum.

Özdağ'dan, Özgür Özel'e 11 Maddelik ders! Haber

Özdağ'dan, Özgür Özel'e 11 Maddelik ders!

Zafer Partisi Lideri Özdağ X platformundan, CHP'li Özgür Özel'e hitaben yazdığı açık mektupta şu uyarılarda bulundu. Sayın Özel, CHP Genel Başkanı, 1) Kürtlerin kendilerini Türkler ile eşit hissedeceği bir çözüm bulacağınızı ifade etmişsiniz. 2) Kürt kökenli milyonlarca yurttaşımız kendilerini zaten etnisiteden bağımsızlaştırılmış “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk kabul edilir” ifadesi çerçevesinde Türk kabul ediyor. 3) Türkiye’de herkes eşit vatandaşlık haklarına sahip. Eşit olmadıklarını iddia eden PKK/DEM’liler “Biz bu hakları Türk olarak değil, Kürt olarak istiyoruz” diyorlar. 4) Vatandaşlığın etnik esasa bağlanmasını isteyen PKK/DEM çizgisi ise anayasada etnik Kürt kimliğinin yer almasını istiyorlar. Sayın Özel, Siz Kürtleri değil, PKK/DEM çizgisindeki Kürtleri memnun etmekten bahsediyorsunuz. 5) PKK/DEM çizgisini memnun etmek için Atatürk’ün mucize gibi bir formülünün sonucu olan ve anayasal vatandaşlığın en mükemmel şekli olan 66. Maddeyi silerek, Yugoslavya, SSCB, Çekoslovakya, Irak, Lübnan anayasalarını taklit ederek kisvesi ile etnisite ile vatandaşlığı bağdaştırmak Türkiye’nin anılan ülkelerin kaderini paylaşmak anlamına gelecektir. 6) Sayın Özel, bu kapıyı açarsanız Zaza kökenli yurttaşlarımız içinden bir grup, Arap kökenli yurttaşlarımızdan bir grup veya Kuzey Kafkas kökenli yurttaşlarımızdan bir grup çıkıp “eğer etnisite merkezli yurttaşlık verilecek ise biz de isteriz, bizim neyimiz eksik” derlerse “Sizin terör örgütünüz eksik. Kurun bir örgüt. Biraz terör yapın, size de aynı hakları verelim” mi diyeceğiz? 7)Ya da başlamışken herkese etnik merkezli yurttaşlık tanımlaması yapalım mı diyeceğiz? Anayasamızı Birleşmiş Miletler listesine mi çevireceğiz? 8) Sayın Özel, siyasal Kürtçü hareket sürekli mağduriyet söylemi ile siyaset yapar. “Kürt’üz mağduruz, ne yapsak mazuruz” şeklinde özetlenebilecek bu politik psikoloji üzerinden çözüm ararsak, Türkiye Cumhuriyeti’ni bir etnik cehenneme kendi ellerimiz ile sürükleriz. 9) Sayın Özel, Atatürk’ün modeli, olabilecek en mükemmel model. Atatürk’ün modelini terk edip Erdoğan-Bahçeli-Öcalan uzlaşmasının ürünü olacak Anayasa değişikliği ve terörle müzakerenin parçası olmayın. 10) Ve sayın Özel, göreceksiniz bu ikinci terörle müzakere süreci de birincisi gibi başarısız olacak. Ancak birinci terörle müzakere sürecinin bedelini Türk Milleti’nin kahraman evlatları olan 739 Jandarma Özel Harekât ve polis özel Harekât mensubunu şehit vererek ödedik. Korkarım bu sefer ülkemizin ödeyeceği bedel çok daha fazla olacak. 11) Sayın Özel, Alevilere AKP tarafından yapılan haksızlıkları düzeltmenin yolu da anayasamıza mezhepleri yazmak değil laik cumhuriyeti savunmak ve yaşatmaktır. Ne mutlu Türk’üm diyene!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.