SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ümit Özdağ

Söz Bursa - Ümit Özdağ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ümit Özdağ haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ümit Özdağ adalet talebini dile getiren bir mektup yayımladı Haber

Ümit Özdağ adalet talebini dile getiren bir mektup yayımladı

Prof. Dr. Ümit Özdağ, Silivri Ceza İnfaz Kurumu'nda geçirdiği 65. gününde, adalet talebini dile getiren bir mektup yayımladı. Özdağ, dosyasına eklenmesi gereken belgelerin tamamlanmasına rağmen iddianamenin hâlâ mahkemeye sunulmadığını belirtti. Bu durumun hukuki süreçteki aksaklıkları ve adaletsizlikleri gözler önüne serdiğini ifade etti. Özdağ, Ramazan ayının son günlerinde cezaevi yönetiminden yemek almayı reddederek hücresindeki kantin malzemeleriyle iftar ve sahur yapacağını açıkladı. Bayram sonrası ise yalnızca "ölmeyecek kadar" yiyeceğini belirtti. Bu kararıyla, kendisine uygulanan tavra dikkat çekti. . Adalet talebini yineleyen Özdağ, düşman gibi muamele görmeyi hak etmediğini ve yalnızca hukukun uygulanmasını istediğini ifade etti. Mektubunda, adaletsiz davranışların kinle hareket etmekten kaynaklanmaması gerektiğini belirterek, herkesi adil olmaya çağırdı.  Özdağ'ın metubunun tamamı şu şekilde:  "Bugün Silivri Ceza İnfaz Kurumunda 65. gün. Dosyaya girecek bütün belgeler, dosyaya girdi. En son olarak Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nden beklenen belge 24 Mart’ta dosyaya girmiş olmasına rağmen iddianame mahkemeye verilmedi. Bu suçta en üst sınır olan 3 sene ceza almış olsaydım dahi bu kadar süre hapis yatmazdım. Bugünden itibaren iddianame mahkemeye gidene kadar Silivri Cezaevi yönetiminin yemeklerini almamaya karar verdim. İftarı ve sahuru, Ramazan’ın kalan son 3 gününde hücremde kantinden aldığım malzeme ile yapacağım. Bayram ve sonrasında ise cezaevi yönetiminden yemek almayacağım ve odamda bulunan yiyeceklerden, “ölmeyecek kadar” yiyeceğim. Biz düşman değiliz. Düşman gibi davranılmayı, düşman ceza hukuku uygulamaları ile yatmayı haketmiyoruz. Sadece bir tek hukuk uygulaması istiyoruz. Bize duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun."

Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna 'Zafer'den sert tepki Haber

Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna 'Zafer'den sert tepki

 Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu ve beraberindeki partililer, Anayasa Mahkemesi önünde yaptıkları açıklama ile Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın 65 gündür süren tutukluluğunu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı korumakla görevli en yüksek yargıçlara şikayet etti. Yaklaşık bir ay önce şikayetlerini resmi olarak yaptıklarını belirten Şehirlioğlu, "Üllkenin yüz akı bir muhalefet lideri olan Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın rehin alınma sürecinin bir an önce sonlandırılmasını ve bu adımın en hızlı şekilde atılmasını talep ediyoruz.” dedi. Şehirlioğlu, Özdağ’ın gözaltı ve tutukluluk sürecinde usulsüzlükler yapıldığını öne sürerek, “Genel Başkanımızı usulsüz bir şekilde gözaltına alan, yetkisi olmadığı halde ‘Cumhurbaşkanına hakaretten’ işlem başlatan, buradan sonuç alamayınca dosyanın içeriğine yeni bir suç ekleyerek tutuklama yoluna giden hakim ve savcıları şikayet etmeye geldik,” diye konuştu. Açıklamalarında Kayseri İl Emniyet Müdürü'nü de eleştiren Şehirlioğlu, “Genel Başkanımızın gözaltı sürecinde, İstanbul Başsavcısı’nın talebi üzerine 35 dakikada imzasız bir belge hazırlayıp Savcılığa gönderen, bu belgede görev tanımını aşan zorlama yorumlarla tutuklamaya zemin hazırlayan ve sonrasında avukatlarımızın talep ettiği, Kayseri olayları sırasında zaten hazırlanmış olan bir tutanağı günlerdir göndermemek için her yolu deneyen Kayseri İl Emniyet Müdürü’nü şikayet ediyoruz,” dedi. "Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak için gece gündüz çalışan bir lider olan Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın; bir evladın, bir babanın, bir kardeşin ve her şeyden önce bir vatanseverin hukuksuz tutukluluğunun derhal sona ermesini istiyoruz" diyen Şehirlioğlu, “Bir siyasi parti liderinin, bir Türk vatandaşının hürriyetinin gasp edildiğini haykırmak için buradayız. Özgürlük dilenmeye değil, zaten özgür olan Genel Başkanımızın rehin bedeninin Silivri’den serbest bırakılmasını ve bu hukuksuzlukları yapanlardan en kısa sürede hukuk nezdinde hesap sorulmasını sağlamak için geldik" diye konuştu.

Karamahmutoğlu "Demokrasiye saldırı" diyerek sert eleştirdi Haber

Karamahmutoğlu "Demokrasiye saldırı" diyerek sert eleştirdi

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, bugün düzenlediği basın toplantısında, 19 Mart 2025 tarihinde yaşanan olayları sert bir dille eleştirdi. Karamahmutoğlu, bu müdahalenin Türkiye demokrasisine ve halkın iradesine yönelik ciddi bir saldırı olduğunu belirtti.  Karamahmutoğlu eleştirisinde "Demokrasi tramvayından inenler! Evet, sizi duyduk. Bize seslendiniz, 19 Mart’ta sizi duyduk. "Anayasayı rafa kaldırdık." deyişinizi duyduk. "Hukuk devleti artık yok." deyişinizi duyduk" ifadelerine yer verdi. MÜDAHALENİN EKONOMİK ETKİLERİ Karamahmutoğlu, “Dolar/TL kuru 37’den 42 TL’ye çıkınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın piyasaya müdahalesiyle hafta 38 TL’den kapatıldı. Ancak Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki kayıp 25 milyar dolar civarında oldu” diyerek 19 Mart müdahalesinin ardından ekonomide büyük bir zararın oluştuğunu vurguladı. ZAFER PARTİSİ'NE YÖNELİK KUMPAS İDDİALARI Karamahmutoğlu, Genel Başkan Ümit Özdağ’ın iki aydır asılsız iddialarla tutuklu bulunduğunu ve iktidarın Özdağ’a yönelik yeni kumpaslar peşinde koşabileceğini belirtti. Bu kumpasların Zafer Partisi tarafından karşılanacağını ve engelleneceğini vurguladı. "19 Mart'a giderken siyasetin doğal akışına yapılan ilk müdahale, iki ay önce, 20 Ocak tarihindeZafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’ın yargı marifetiyle Silivri Mahpushanesine hapsedilmesiyle başlamıştır. Bu hapsedilmeyle Sayın Özdağ’ın siyasetten el çektirilmesiyle bu müdahale, 19 Mart müdahalesi başlamıştır. Asılsız bir iddiayla iki ayı aşkın süredir özgürlüğünden yoksun bırakılan, üstelik de iddianamesiz bir şekilde özgürlüğünden yoksun bırakılan Sayın Genel Başkanımız, iktidar sahiplerinin Türkiye aleyhine yürüttükleri politikalara muhalefet oluşturduğu için, yani bir siyasi rakip olduğu için hedef alındı" şeklinde konuştu. PKK İLE PAZARLIK İDDİALARI Basın toplantısında Devlet Bahçeli’nin PKK ile kurulan pazarlık masalarında yaptığı önerilere de değinen Karamahmutoğlu, Bahçeli’nin PKK’nın Muş’un Malazgirt ilçesinde kongre toplaması önerisini eleştirdi. Bu tür önerilerin kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek amacıyla yapıldığını ve PKK’nın yasal bir parti gibi muamele gördüğünü belirtti. Parti Sözcüsü Karamahmutoğlu "Sayın Bahçeli, “PKK'ya gelin, kongrenizi toplayın. Muş'un Malazgirt ilçesinde toplayın ve 4 Mayıs tarihinde toplayın.” derken, kamuoyu Bahçeli'nin bu açıklamasını anlamlandırmaya çalışmıştı. 4 Mayıs tarihi, Dersim İsyanı’nın, Dersim Ayaklanması’nın bastırılmaya başlandığı, bastırılacağının kararının alınmış olduğu tarihtir. Tunceli Tenkil Harekâtı’nın, Meclis’te hükümetin almış olduğu kararın tarihidir 4 Mayıs. Devlet Bahçeli'nin, PKK'yı Malazgirt’e davet ettiği tarih olarak 4 Mayıs'ı seçmesinin ardındaki düşünce izaha muhtaçtır" dedi. Zafer Partisi’nin demokrasi ve hukuk mücadelesinin 19 Mart müdahalesiyle kitleselleştiğini ve topluma mal olduğunu belirten Karamahmutoğlu, "Kahrolsun istibdat, yaşasın özgürlük!" diyerek basın toplantısını sonlandırdı.

Azmi Karamahmutoğlu: "İki aydır bir iddianame hazırlanmış değil" Haber

Azmi Karamahmutoğlu: "İki aydır bir iddianame hazırlanmış değil"

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, yaptığı basın açıklamasında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte açıklamadan öne çıkan başlıklar: "Yarın 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü. Tam 110 yıl önce, İtilaf Devletleri Çanakkale'yi geçemedi ve savaşın seyrini değiştiren bir yenilgi yaşadı. Bu zafer, Türk milletinin azmi ve bağımsızlık kararlılığının kahramanca bir göstergesidir," dedi Karamahmutoğlu. Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman askerleri saygı ve minnetle andıklarını belirtti. “GENEL BAŞKANIMIZ İKİ AYDIR HÜRRİYETİNDEN MAHRUM” Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna da değinen Karamahmutoğlu, "Genel Başkanımız iki aydır hürriyetinden mahrum bırakılıyor. Ancak hâlâ bir iddianame hazırlanmış değil. Bu durum, yargının siyasallaştığına dair inancı güçlendiriyor," ifadelerini kullandı. Özdağ’ın tutukluluğunun hukuki bir dayanağı olmadığını savunan Karamahmutoğlu, sürecin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. SURİYE POLİTİKASI VE SIĞINMACI SORUNU Suriye politikası ve sığınmacı sorununa ilişkin de açıklamalarda bulunan Karamahmutoğlu, "AKP hükümeti, Suriye'deki gelişmeleri bir fetih gibi göstermeye çalıştı. Ancak gerçek şu ki, mültecilerin ülkelerine dönmesi için en az on yıl gerekiyor," dedi. Ayrıca, Suriyeli nüfusun Türkiye üzerindeki ekonomik yükünün artarak devam edeceğini belirtti. Son olarak, Suriye’deki Türklerin durumuna dikkat çeken Karamahmutoğlu, "Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yalnızca Suriyeli Kürtlerin haklarını dile getiriyor. Peki ya Suriye’deki Türklerin hakları? Bu da en az diğerleri kadar önemli değil mi?" diyerek hükümete eleştirilerde bulundu. “SİSTEM VAADEDİLENİ SAĞLAMIYOR” Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve ittifaklar hakkında yaptığı açıklamalarda, sistemin vaat edilen istikrarı sağlamadığını ve ittifakların koalisyon hükümetlerine dönüştüğünü belirtti. "Cumhur İttifakı, farklı parti tabelaları altında ortak bir siyasal söylem tutturan bir topluluktur. Ancak, tek bir parti gibi davranıyorlar," ifadelerini kullandı. “ANAYASA’NIN DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELERİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ” Karamahmutoğlu, anayasa değişikliği konusuna da değinerek, "Türk milletinin varlığını hedef alan her değişiklik teklifine karşıyız. Anayasanın değiştirilemez maddeleri bizim kırmızı çizgimizdir," dedi. Ayrıca, vatandaşlık tanımını yapan 66. madde ve Türk dilinin eğitimdeki birliğini koruyan 42. maddeye yönelik değişiklik tekliflerini reddedeceklerini vurguladı. “KÜSTAHLIĞA KARŞI SESSİZLİK KABUL EDİLEMEZ” DEM Parti'nin açıklamalarına da tepki gösteren Karamahmutoğlu, "DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, terörist elebaşı Öcalan için müzakere ve yaşam koşulları talep ediyor. Bu küstahlığa karşı Cumhur İttifakı'nın sessizliği kabul edilemez," dedi. Ayrıca, Bakırhan’ın cezaevindeki PKK'lıların serbest bırakılması yönündeki taleplerine de sert eleştirilerde bulundu. Son olarak, Karamahmutoğlu, "Türk milletinin milli varlığına yönelik ihanet girişimlerini her platformda anlatmaya devam edeceğiz," diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Zafer Partisi Lideri Özdağ'dan cezaevinden açıklama Haber

Zafer Partisi Lideri Özdağ'dan cezaevinden açıklama

Özdağ, muhalefetin bu baskılara sağduyulu ve soğukkanlı bir şekilde direnmeleri gerektiğini vurguladı. "Muhalefeti sokağa çekerek kriminalize etme girişimlerine karşı direnmeli. Çözüm, demokratik direniş ve hukuk içinde muhalefettir," diye ekledi. Siyasi parti genel başkanı olarak tutuklanmasının, rejimin muhalefete düşman savaş hukuku uyguladığını gösterdiğini belirten Özdağ, Cumhur İttifakı rejiminin baskıları arttırdığını ve bu baskıların rejimin zayıfladığını gösterdiğini söyledi. Özdağ, AKP ve MHP seçmenlerinin kendisinin kardeşi olduğunu belirterek “Cumhur İttifakı rejiminin bize, muhalefete 2. sınıf insan olarak düşman savaş hukuku uygulamasına direniyorum. Ancak AKP’ye oy veren, MHP’ye oy veren seçmen benim kardeşim olmaya devam ediyor. Onlara zaman zaman kırılıyorum. Onlara zaman zaman birlikte askerlik yaptıkları, sınırda birlikte nöbet tuttukları bize 2. sınıf insan muamelesi yapılması karşısında neden daha güçlü tepki vermedikleri için güceniyorum. Ama onlar benim kardeşim. Onların da bizim durumumuza sevinmediğini, böyle olmamalıydı dediğini biliyorum” dedi. Son olarak, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine seslenen Özdağ, "Her gün üniversitenize girerken üniversitenizin rektöründen daha zeki olduğunuzu düşünerek girin. Rektörü sadece yüzünüzdeki gülümseme ile protesto edin," diyerek öğrencilere moral verdi.

90 yaşındaki annesi Ümit Özdağ'ı cezaevinde ziyaret etti Haber

90 yaşındaki annesi Ümit Özdağ'ı cezaevinde ziyaret etti

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın annesi Av. Gönül Özdağ ve kız kardeşi Hilal Özdağ, Silivri Cezaevi önünde açıklama yaptı. 90 yaşında olan Av. Gönül Özdağ'ın yazılı açıklaması kızı Hilal Özdağ tarafından okundu. "62 yıl önce 27 yaşımda bir elimde 2,5 yaşındaki evladım Ümit, karnımda ise ikinci çocuğum Ankara’da Mamak Cezaevinin kapısında eşimi ziyaret için bekliyordum" diyen Av. Gönül Özdağ, "Bugün 90 yaşında, bu kez benim elimden kızım tutuyor, az gören gözlerim, az duyan kulaklarımla zihnimden, yüreğimden geçenleri okuyor sizlere. Bu yaşımda “soğuk olur” dedikleri Silivri cezaevinde ve gerçekten soğuk bir günde 3. evladımın avukatı olarak savunduğu 64 yaşına gelmiş Ümidimi ziyaret ediyorum" dedi. Antalya’da yaptığı konuşma nedeniyle İstanbul Başsavcılığı yetkisiz bir şekilde soruşturma açtığını anımsatan Özdağ, açıklamasında, "Bu soruşturma en başından beri hukuksuz. Evladım bir gece sırf eziyet maksadıyla Ankara’dan İstanbul’a 190 km hızla götürüldü. Baktılar atılı suç ile içeride tutamayacaklar, teskin etmek için uğraş verdiği Kayseri’deki olaylar nedeniyle uydurma bir raporu esas alarak suçladılar. Kumpas davalarında, daha önceki haksız ve hukuksuzluklarda bütün bunları görmüş olan vatanseverler Ümit’in neden içerde tutulduğunu biliyor. Uğruna nice şehit verilen gazi olunan bu vatan için evladım da saygı nöbeti tutuyor. Onunla gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Anne Özdağ açıklamasını, "Emekli bir hukukçu olarak cüppelerinin önünde ilik olmadığının farkında olan tüm Adalet mensuplarına büyük saygı duyuyorum ancak bu süreçte tüm haksızlık ve hukuksuzlukları yapanları bir avukat olarak önce bir gün tecelli edeceğinden emin olduğum Adaletin gerçek temsilcilerine sonra da bir anne olarak Allaha havale ediyorum.” sözleriyle noktaladı. Genel Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın kıymetli annesi Sayın Gönül Özdağ ve kıymetli kız kardeşi Sayın Hilal Özdağ Sevgili, Genel Başkanımızın hukuksuzca tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi önünde açıklamalarda bulundu. pic.twitter.com/mPVCY6yJyn— Zafer Partisi (@zaferpartisi) February 7, 2025

"Hepimiz birer Ümit Özdağ’ız!" Haber

"Hepimiz birer Ümit Özdağ’ız!"

Prof. Dr. Mehmet Ali Şehirlioğlu: Öncelikle, geçtiğimiz günlerde vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesine neden olan otel yangınında vefat edenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve Türk milletine başsağlığı diliyorum. Malumunuz, bir süre önce Antalya’da il başkanları toplantısı gerçekleştirildi. Sayın Genel Başkanım, bir parti genel başkanı olarak başka bir parti genel başkanına eleştirilerde bulundu. Burada bir ayrıntıyı belirtmek gerekiyor: Cumhurbaşkanlığı makamını üstlenmiş bir kişinin hâlen bir partinin genel başkanlığını yürütmesi hukuken tartışmalı bir durumdur. Ancak, bu eleştiriler "Cumhurbaşkanı’na hakaret" iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturmaya konu oldu. Bu soruşturma, baştan sona hukuksuz ve usule aykırı bir şekilde ilerletildi. Neden mi? Çünkü konuşma Antalya’da yapılmıştı ve doğal olarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın devreye girmesi gerekiyordu. Ne oldu? Girmedi. Peki, sonrasında ne oldu? Madem Cumhurbaşkanlığı makamı Ankara’da, Sayın Genel Başkanımın ikameti de Ankara’dayken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda harekete geçmesi gerekmez miydi? Ama bu da olmadı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı İstanbul’a yönlendirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise son derece hukuk dışı bir yaklaşımla, Sayın Genel Başkanımızı gözaltına almak üzere harekete geçti. Üstelik korumalarına "Siz burada kalın, bakın!" denerek, başkanımızı yalnız bıraktılar ve bir sokağı 15 dakika öncesinden boşaltarak, 190 km hızla İstanbul’a götürdüler. O kadar hızlı hareket ettiler ki, ilk sağlık kontrolüne bile yetişemedik. Bir partinin genel başkanı, hayatını Türklüğe ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geleceğine adamış bir kişi, "Beni ancak öldürerek susturabilirsiniz!" demişken, hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı ve İstanbul’a götürüldü. İstanbul’da, Zafer Partisi üyesi binlerce kişi toplandı. En önemli slogan ise, gençlerimizin de söylediği gibi, "Ne mutlu Türk’üm diyene!" oldu. Normalde bir siyasi parti genel başkanının ifadesi gece alınabilir. Ama bunu yapmadılar ve ertesi sabaha bıraktılar. Bekledik. Ne oldu? İçi bomboş, hiçbir şekilde hakaret unsuru taşımayan bir dosya ile karşı karşıya kaldık. Savcı ifade almak için dosyaya bir şeyler eklemek istiyordu. Bunun için eskiye dönük arşiv taramaları yapıldı. Sayın Genel Başkanımızın milletvekili olduğu zamanlardaki açıklamalarına, hatta altmış yaşında yaptığı açıklamalara kadar indiler. Hatta olayları Kayseri’deki toplumsal patlamalara bağlamak istediler. Kayseri’deki olayların sebebi olarak Sayın Genel Başkanımız Ümit Özdağ’ı suçladılar. Oysa, Kayseri olayları iki Suriyeli ailenin bir çocuğa cinsel istismarda bulunmasıyla başladı. Bu olay, Kayseri gibi hassas bir şehirde toplumsal bir patlamaya dönüştü. Biz, partimizin üst düzey yöneticilerini hemen Kayseri’ye gönderdik ve her platformda provokasyonlara gelinmemesi gerektiğini vurguladık. Olaylar sonrası Kayseri’de 1065 kişi gözaltına alındı. Ancak bu kişiler arasında bir tane bile Zafer Partili yoktu. Buna rağmen, düzmece bir rapor hazırlandı ve İstanbul’a gönderildi. Bu rapora dayanarak Sayın Genel Başkanımızı tutuklamaya çalıştılar. Biz de bu raporun hazırlanmasında görev alan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bu hukuksuzluk, hepimizi derinden etkiledi. Ancak biz Zafer Partisi olarak, tüm kurullarımızla, ruhumuzdaki mücadele azmiyle Genel Başkanımıza layık olmaya çalışıyoruz. Bundan önceki açılım süreçlerinde gördük ki, bu tür hukuksuzluklar ve yanlış politikalar ülkemizi felakete sürüklüyor. Biz Zafer Partisi olarak, Türk milletini bölmeye çalışan her girişime karşı durmaya devam edeceğiz. Sayın Genel Başkanımızın hukuksuz bir şekilde tutuklanması, Zafer Partisi’ni daha da büyüttü. Sokakta herkes Zafer Partisi’ne daha fazla güven duymaya başladı. AKP iktidarının 22 yılda ülkemizi getirdiği ekonomik, siyasi ve güvenlik çöküşü karşısında, Zafer Partisi’nin korku saldığını biliyoruz. Ama biz susmayacağız. Bizleri ırkçı, faşist veya Siyonizm sempatizanı olmakla suçlayanlara rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası için mücadele etmeye devam edeceğiz. Hepimiz birer Ümit Özdağ’ız! Sözlerimi bitirirken, yarınki mitingimizin dolu, coşkulu ve heyecanlı geçmesini diliyor; bu süreçte yanımızda olan tüm dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sayın Genel Başkanımız yanımıza dönene kadar bu mücadele ateşini canlı tutmaya devam edeceğiz.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.