SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli

Söz Bursa - Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Milli Eğitim Bakanı Tekin 81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin 81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu

Ankara Gölbaşı’nda bulunan Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla ‘Köklerden Geleceğe Öğretmen’ başlıklı program, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımı ile gerçekleştirildi. Program vesilesiyle Bakan Tekin, Türkiye’nin 81 ilinden gelen öğretmenlerle bir araya geldi. Bakan Tekin, etkinlik salonunda bulunan öğretmenlere gül hediye ederek günlerini kutladı. Ardından Maarif Orkestrası, şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın ile özdeşleşen ‘Mağusa Limanı’ ve çeşitli türküleri seslendirdi. Bakan Tekin yaptığı konuşmada, “Evlatlarımıza yeni ufuklar açan ve ülkemizi aydınlık yarımlara taşıyan değerli öğretmenlerimin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul edişinin 96’ncu yıl dönümünde siz kıymetli öğretmenlerimizle bir kez daha birlikte beraberliğimizi pekiştirmenin mutluluğu içerisindeyim. Değerli meslektaşlarım sizleri gerçek anlamda yol arkadaşım olarak kabul ediyorum. Çünkü bu milletin her nesli gibi kutsal kabul ettiğimiz son neslinin üstün menfaatlerinin tesisi için sizlerle birlikte bir yolda aynı hedefe doğru yürümeye çaba sarf ediyoruz” dedi. “SİZLER MODELİMİZİN MAKSADINA ULAŞMASINDA EN KİLİT KONUMDA OLAN KİŞİLERSİNİZ” Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne yeni eğitim öğretim yılında başlandığını hatırlatan Tekin, “Yeni Maarif Modelimizde çocuklarımızı milli, manevi ve insani değerler istikametinde okuyan, düşünen, araştıran, sorgulayan, eleştirel bakabilen, çözüm odaklı yetkin şahsiyetler olarak yetiştirmek istiyoruz. Sizler modelimizin maksadına ulaşmasında en kilit konumda olan kişilersiniz. Sizlerin bu modele sahip çıkması hem bizler için hem milletimiz için hem de modelimiz için oldukça önemli. Kendi birikip ve tecrübenizle evlatlarımızın ihtiyaçları ve yetenekleri doğrultusunda yeni öğretim programlarını siz hayata kaldıracaksınız. Sizlere bu anlamda güvenim sonsuzdur” diye konuştu. “ÖĞRETMENLERİMİZE ŞİDDET SUÇU İŞLEYENLERİN TUTUKSUZ YARGILANMASININ ÖNÜNE GEÇİLMİŞTİR” Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürülüğe girdiğine değinen Bakan Tekin, “Öğretmenlik mesleği kanunun yürürlük kazanmasıyla birlikte Milli Eğitim Akademisi de resmi olarak kurulmuş oldu. Öğretmenlerimizin istihdam ve hizmetçi eğitim süreçlerini yetkin akademisyenlerle ama uygulama ağırlıklı bir şekilde yürüteceğimiz yepyeni bir dönemi başlatmış olduk. Bunların yanında bu kanunla eğitimcilerimize yönelik şiddet suçlarının cezaları yüzde 50 oranında artırılmış ve şiddet suçu işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının önüne geçilmiştir. Hakkın yerini bulması ve öğretmenlerimizin güvenliği, selameti için gereken her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı. Program Bakan Tekin’in öğretmenlerle hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından sona erdi.

Erdoğan: Eğitim-öğretim siyaset üstüdür Haber

Erdoğan: Eğitim-öğretim siyaset üstüdür

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda konuştu. Konuşmasına tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "20 bin öğretmen adayımızın atama heyecanına inşallah şahitlik edeceğiz. Kura ile meslek hayatına adım atacak öğretmenlerimiz bilgileriyle Anadolu'nun dört bir yanına ışık saçacak. Eğitim, yalnızca bilgiye değil hikmeti, adaleti ve şahsiyeti kuşatan genç ve taze zihinleri yüksek bir mefkureye götüren yoldur. Bu yolun mihmandarı kuşkusuz öğretmendir. Merhum Sezai Karakoç'un ifadesiyle insanı yüzeysel olandan kurtararak derinliğe ulaştıran öğretmen sadece bilginin değil hikmetin de taşıyıcısıdır. Eğitim evlatlarımıza kimlik kazandıran benli şuuru aşılama mazi ile güçlü bağlar kurma sürecidir. Eğitim bu yönüyle köklerimizi ecdadımızdan bize kalan değerleri keşfetme kuşatma aynı zamanda bu değerleri kuşatma yolculuğudur. Biz eğitim öğretim yoluyla yalnızca meslek sahibi bireyle fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirme derdindeyiz. 1 milyon öğretmenizle büyük eğitim ailemizin bütün fertleriyle kökleriyle bağlı sağlam kuşakların yetişmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Şu noktayı özellikle vurgulamak isterim. Bu hedefe ulaşmak yalnızca diplomayla bilgiyle değil şahsiyet inşaat eden bir anlayışla mümkündür. İnsanlığa yön verecek eserler ancak duruşu dik, iradesi güçlü, karakteri oturmuş kişilerin ellerinden çıkar. Elbette akademik başarı diploma önemlidir. Ama bunlar sağlam bir şahsiyet zemini üzerinde yükseldiği zaman gerçek anlamını bulacaktır. Türkiye Yüzyılı Maarif modeli işte bu iddianın, bu idealin bir tezahürüdür. Bizler bu modelle yalnızca bilgiye ulaşan değil bilgiyi hikmetle birleştiren erdemi hayatına nakşeden nesiller yetiştirmeyi arzu ve ümit ediyoruz" dedi. "YENİ MODELLE İŞBİRLİĞİNİ, DAYANIŞMAYI VE SOSYAL SORUMLULUĞU EĞİTİM VE ÖĞRETİMİMİZİN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GETİRDİK" Milletin tarihi birikimini, köklü değerlerini ve kültürel zenginliklerini merkeze alan modelleriyle aynı zamanda çağın ihtiyaçlarını gözeten bilimsel bir eğitim anlayışını hayata geçirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni müfredatımız öğrencilerimizi yalnızca akademik anlamda donanımlı kılmayı değil okuyan, düşünen, sorgulayan, eleştirel bakış açısına sahip kuşaklar yetiştirmeyi de hedefliyor. Bu sistemi bireysel farklılıkları gözeten öğrenme ihtiyaçlarına duyarlı ve odağında insani değerler olan bütüncül bir anlayışla yapılandırdık. Attığımız bu adımlarla eğitim öğretim sistemimizi hem bilimsel değerlere oturttuk hem de milletimizin öz değerleriyle harmanladık. Yeni modelle işbirliğini, dayanışmayı ve sosyal sorumluluğu eğitim ve öğretimimizin ayrılmaz bir parçası haline getirdik. Ayrıca süreç odaklı değerlendirme yöntemini benimseyerek evlatlarımızın gelişimini sürekli önceledik. Ses bayrağımız olan güzel Türkçemizin korunması ve geliştirilmesi de Maarif Modelimizin yapı taşlarından biridir. Eğitim öğretim camiamızın tüm paydaşlarıyla şekillendirdiğimiz modelimizin millet olarak eksikliğini hissettiğimiz birçok ihtiyacı karşılayacağına eminiz. Tüm bunları söylerken elbette ki şu gerçekliğin de farkındayız. Ön yargıları kırmak gibi çoğu zaman alışkanlıkları değiştirmek de atomu parçalamak kadar zordur. Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş ideolojik çevrelerin her türlü değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur" ifadelerini kullandı. "BİZ, EĞİTİM-ÖĞRETİM MESELESİNİ SİYASET ÜSTÜ TUTMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ" "Eğitim-öğretim meselesini siyaset üstü tutmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizi muhafaza edeceğiz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Muhalefet ve meslek örgütleri eğitimi siyasete alet ediyor. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizi sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. 2024 Türkiye'sine hala vesayet dönemlerinin merceğinden bakan, değişime kapalı dünyadan ve hayatın dinamiklerinden kopuk bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmalarına müsaade edemeyiz. Eğitim öğretim modelimizin çağın ihtiyaçlarına uygun şekilde revize edilmesi tespit edilen sorunların çözüme kavuşturulması hem devletimizin hem eğitimcilerimiz hem de ebeveynlerin evlatlarımıza karşı sorumluluğundur. Türkiye'nin geleceği açısından böylesine hayati bir meselenin ideolojik kavgaların ve günlük siyasi polemiklerin mezesi haline getirilmesi yanlıştır. Muhalefetin ve iş tuttuğu meslek örgütlerinin bu hatadan bir an önce dönmelerini samimiyetle temenni ediyoruz. Biz eğitim-öğretim meselesini siyaset üstü tutmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizi muhafaza edeceğiz. Siz eğitimcilerimizin de katkılarıyla şekillenen yeni modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz. Ailenin bizlere emanet ettiği aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin en iyi, donanımlı, başarılı şekilde yetişmeleri için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bize güçlü destek verirse Allah'ın izniyle her şey daha sağlıklı işleyecek, hedeflerimize çok daha kısa sürede ulaşacağız" dedi. "OKULLAŞMA ORANI İLKÖĞRETİMDE YÜZDE 91'DEN YÜZDE 96'YA ORTAÖĞRETİMDE İSE YÜZDE 50'DEN YÜZDE 88'E YÜKSELDİ" Eğitime ayrılan bütçenin 2002'de yalnızca 7,5 milyar lira seviyesinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bu rakam yükseköğrenim dahil 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştı. Türk ekonomisi büyüdükçe, Türkiye'nin imkan ve kaynakları geliştikçe, milletimizin refahı artıkça bunu her zaman en önce öğretmenlerimize ve eğitime yansıtmak temek prensibimiz oldu. Görevi devraldığımızda 367 bin olan derslik sayısı bugün resmi ve özel olmak üzere toplam 735 bine yükseldi. Son 20 yılda 80 yılda yapılandan daha fazla derslik inşa ettik. Eğitimin alt yapısını bu kadar geliştirirken, eğitimin taşıyıcısı sütünü olan öğretmenlerimizi de elbette ihmal etmedik. Dönemimizde 800 bin öğretmen ataması yaptık. Sadece alt yapıda sadece öğretmen atamalarında değil, evlatlarımızın okullaşma oranlarında da tarihi nitelikte adımlar attık. Okullaşma oranı ilköğretimde yüzde 91'den yüzde 96'ya ortaöğretimde ise yüzde 50'den yüzde 88'e yükseldi. Kız çocuklarımız ile okulları arasına konan engelleri başta başörtü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Şimdi bakıyorsunuz birileri çıkıyor yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor. Daha düne kadar bu ülkede kızlarımız kılık kıyafetinden başörtüsünden dolayı baskıya uğramamış, okuldan üniversiteden atılmamış, kadınlar memuriyetten ihraç edilmemiş gibi yalan yanlış konuşuyorlar. Bu çevrelerin safsata dedikleri acıları, zulümleri, yasakları, faşizmin her türlüsünü biz bizzat tecrübe ettik, iliklerimize kadar yaşadık" "28 ŞUBAT DÖNEMİNDE 6 MİLYON İNSANIMIZ FİŞLENDİ" Konuşmasında 28 Şubat döneminden de söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "28 Şubat döneminde güya irtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerin de olduğu 6 milyon insanımız fişlendi. Yalnızca Milli Eğitim'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğradı. 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı, 11 bin öğretmen ise istifa ettirildi. Kamu bürokrasisi yanında ekonomi, siyaset, sivil toplumdan günlük hayata kadar her alanda milletimiz çok ağır baskılara maruz bırakıldı. Daha üniversite kapılarında kurulan ikna odalarını, kürsüden zorla indirilen başarılı mezunları, eğitimlerini gözyaşlarında bırakan binlerce evladımızı, katsayı adaletsizliği sebebiyle hakları gasp edilen milyonlarca gençlerimizi burada saymıyorum. Bunlar ceberut laiklik uygulamalarının ayyuka çıktığı sadece 27 yıl önce bu ülkede, bu şehirde yaşandı. Toplumun yükselişi ancak öğretmeninin emeğine, bilgisine ve özverisine verdiği değerle mümkündür. İşte bu bilinçle öğretmenlerimizin haklarını, itibarını, mesleki gelişimini güvence altına almak için kararlı bir duruş sergiliyoruz. Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nu hayata geçirerek öğretmenlik mesleğini yasal bir zeminde özel statüye kavuşturduk. 2025 itibarıyla yaklaşık 300 bin öğretmenimiz uzman ve başöğretmen unvanını elde edecek. Görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle eğitim çalışanlarına yönelik işlenen suçlara karşı caydırıcı yaptırımlar getirdik. Hapis cezasının ertelenmesi uygulamasını kaldırarak, öğretmenlerimize yönelik işlenen kasten yaralama suçunu tutuklama sebebi saydık. Öğretmenlerimize yönelik her saldırıyı, sadece bireysel bir eylem olarak değil milletimizin geleceğine yapılan saldırı olarak görüyoruz. Öğretmenlerimizin mesleki donanımını sürekli artırıyoruz. Eğitimdeki çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız. Bir çocuğun öğrenme aşkını ve geleceğe dair umutlarını besleyen el güçlü el ailesinin desteği ve rehberliğidir. Aile her çocuğun ilk öğretmenidir. Onun yüreğine dokunan, zihnini şekillendiren, karakterini yoğuran ilk mekteptir. Bir öğretmenin öğrencisini muhabbetle kucaklayan emeği ne kadar değerli ise velilerin desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizden çocuklarının eğitiminden daima yakından ilgilenmelerini beklediğimizi, öğrenme süreçlerinde destekleyici kolaylaştırıcı rol üstlenmeleri gerektiğini burada tekrar vurgulamak istiyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından 20 bin öğretmenin ataması yapıldı.

MEB'den özel okullara 'müfredat' incelemesi! Haber

MEB'den özel okullara 'müfredat' incelemesi!

Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünden, 81 il valiliğine gönderilen yazıda Bakanlığa bağlı özel okullardaki eğitim öğretim faaliyetlerinin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylı öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri doğrultusunda yürütüldüğü hatırlatıldı. Talim ve Terbiye Kurulu'nun kararı ile onaylanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne göre hazırlanan öğretim programlarının 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, 1, 5, hazırlık ve 9. sınıflarda uygulanmaya başladığı ve ders kitaplarının da Bakanlıkça hazırlandığı anımsatılan yazıda, diğer sınıf düzeylerinde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nden önce uygulanan öğretim programlarına devam edildiği dile getirildi. YENİ MÜFREDATLA BAŞLAYAN KADEMELERİN KİTAPLARI BAKANLIKÇA YAZILDI Öğretim programları doğrultusunda Bakanlıkça hazırlanan ders kitaplarının resmî okullarla birlikte özel okullara da dağıtıldığı bildirilen yazıda, "Bakanlığımızca dağıtımı yapılan ders kitapları dışında ilgili sınıf düzeylerinde Bakanlığımızca onaylanmış ders kitabı bulunmadığından, tüm okullarda ders kitabı olarak sadece Bakanlığımızca Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne uygun olarak hazırlanan ders kitapları okutulabilecektir. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde 'Okullarda, Bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının uygulanması esastır.' hükmü yer almaktadır." açıklaması yer aldı. Yazıda, bu kapsamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne ve diğer öğretim programlarına uygun şekilde hazırlanarak Bakanlıkça dağıtılan ders kitaplarının özel okullarda okutulup okutulmadığı konusunda gerekli takibin yapılması, ders kitaplarını okutmayan özel okullar hakkında gerekli incelemenin yapılması istendi. YENİ MEVZUAT İLE ÜCRETSİZ DERS KİTABI OKUTULMASI ZORUNLU HÂLE GETİRİLMİŞTİ Bu yılın şubat ayında hazırlanan yeni mevzuat hükmü doğrultusunda, 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren tüm özel okulların derslerde Bakanlık onaylı ücretsiz ders kitaplarını okutması zorunlu getirilmişti. 16 Şubat'ta Resmî Gazete'de yayımlanan "Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"te yapılan değişiklikler arasında özel okullarda da "derslerde, Bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının okutulmasını sağlamak" şeklindeki düzenleme de yer almıştı. Millî Eğitim Bakanlığı onaylı ders kitapları, eğitimin tüm kademelerinde devlet tarafından ücretsiz dağıtılıyor. Bu kitaplar, öğretim programlarına ve çağın gereklerine göre sürekli güncelleniyor. Bu hükümle pek çok hedef amaçlanıyor. Bunlardan biri de Bakanlığın denetiminden geçmeyen kitaplar aracılığıyla yanlış ve uygun olmayan öğrenmelerin önüne geçmek. Bu kapsamda, Türkiye'de resmî ve özel okullarda, ilgili bakanlık birimlerince hazırlanan ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylanan öğretim programı uygulanırken, ders kitapları da buna uygun yazılıp yine onaya bağlı okutuluyor. Bu onay sırasında, öğrencilere ulaşan her ders kitabı, Bakanlıkça ciddi bir inceleme sürecinden geçiriliyor. CEZAİ MÜEYYİDE UYGULANABİLECEK Millî Eğitim Bakanlığı, yeni düzenleme kapsamında, talep edilip edilmediğine bakmadan, tüm özel okullara öğrenci sayısı kadar ders kitabını ücretsiz gönderdi. Ücretsiz ders kitabını kullanmayan özel okullara, Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 7. maddesindeki kademeli olarak para cezasından, çalışma ruhsatının iptaline kadar giden cezai müeyyideler uygulanabilecek.

Bakan Yardımcısı Yelkenci Bursa'da formatör öğretmenlerle buluştu Haber

Bakan Yardımcısı Yelkenci Bursa'da formatör öğretmenlerle buluştu

Bursa'da 3, 4 ve 5 Eylül 2024 tarihlerinde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Formatör Öğretmenleri tarafından tüm eğitim yöneticilerine, okul öncesi, 1'nci, 5'nci, hazırlık ve 9'uncu sınıf öğretmenlerine yönelik Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli eğitimleri verilecek. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Formatör Öğretmenlerinin görevlerinin önemine vurgu yapan Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, "Yaz boyunca eğitici eğitimlerini ve kitap çalışmalarını bitirdiğimiz Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde en önemli iş öğretmenin öğrenciyle karşı karşıya geldiği anda başlayacaktır. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Formatör Öğretmenler tarafından öğretmenlerimize yapılacak olan bilgilendirmeler ne kadar sağlıklı olursa program da o kadar sağlıklı işleyecektir. Bu programda becerileri bize özgü bir şekilde ele aldık ve yapılandırdık. Üst düzey düşünme becerileri, alan becerileri, sosyal ve duygusal öğrenme becerileri, okuryazarlık becerileri. Burada kendi sosyolojik yapımızı da dikkate alarak ve ileride en çok ihtiyacımız olacak becerileri düşünerek ele aldık. Türkiye'de ilk defa okul öncesinden 12'nci sınıfa program yapıldı. Türkçe, matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler alanları hem okul öncesinde hem 12. sınıfta işlendi. Eğer bir konuyu Fen bilimlerinde ele alıyorsanız Türkçe dersinde de konular onu destekleyici bir şekilde yer alıyor. Konuları dikey ve yatay bir bütünlük ile ele aldık. Çok önemsediğimiz bir boyutu da daha hızlı öğrenen öğrencilere veya sosyal bilimler liseleri gibi okullara göre zenginleştirme bölümlerine ya da daha yavaş öğrenen öğrencilere göre de destekleme bölümlerine yer verilmesi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile bir tarafta çağ yakalayacak olan hatta çağın ötesini yakalayacak olan beceri örgüsüyle bezenmiş nesiller, bir taraftan sadece beceriler yetmez, kendi milli ve manevi değerlerine ve aynı zamanda insani değerlere sahip olan nesiller yetiştirmemiz için böyle bir model programlanmış ve uygulamaya konulmuş oldu. Bu programın en güzel şekilde uygulanması gerekmekte çocuklarımız için, eğitim sistemimizin, milletimizin geleceği için. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve formatör arkadaşlarıma bu önemli görevlerinde başarılar diliyorum" dedi,

CHP Bursa'dan yeni müfredat tepkisi! Haber

CHP Bursa'dan yeni müfredat tepkisi!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) açıkladığı ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne tepki gösteren Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, eğitim sisteminin Mustafa Kemal Atatürk'ün "Eğitimdir ki, bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır veya bir milleti kölelik ve yoksulluğa terk eder" sözlerinden uzaklaştığını ifade ederek, AKP'nin 22 yıllık iktidarı boyunca eğitimde yaptığı değişikliklerin öğrencileri mutsuzluğa, halkı ise yoksulluğa mahkum ettiğini belirtti. CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) açıkladığı ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne tepki gösterdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Yeşiltaş, eğitim sisteminin temelini oluşturan öğrenci, öğretmen ve müfredatın ciddi zararlar gördüğünü belirterek, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana 9 farklı Milli Eğitim Bakanı'nın görev yaptığını ve sık sık değiştirilen lise ve üniversite sınav sistemleri ile müfredatların eğitim sistemini istikrarsızlaştırdığını ifade etti. Yeşiltaş ayrıca, ÇEDES ve MESEM projeleriyle çocukların tarikat abilerine ve ablalarına emanet edildiğini ve çocuk işçiliğinin devlet eliyle desteklendiğini belirtti. 1921 yılında savaş meydanından gelip açılışını yaptığı Maarif Kongresi ile eğitim sistemini “ortak akıl” ile oluşturan Atatürk Türkiyesi’nin, Cumhuriyet'in 100. yılında, ilgili paydaşlar ve sivil toplum kuruluşlarına danışılmadan hazırlanan ve Cumhuriyet değerlerinin yok sayıldığı yeni müfredatı eleştiren Yeşiltaş açıklamasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş'ın "Bu haliyle, Türkiye'nin geleceğine hizmet eden bir eğitim programı değil, dindar ve kindar nesiller yetiştirme hedefinden bir gün bile vazgeçmeyen Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının çağ dışı eğitim manifestosudur" sözlerine yer verdi. Yeşiltaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eğitim sistemini "değerler" adı altında radikal bir benlik üzerine inşa etmeye çalıştığını belirtti. Türkiye'nin, uluslararası eğitim değerlendirmelerinde dünya ortalamasının çok altında yer aldığını vurgulayan Yeşiltaş, “Ülkemiz; başta PISA olmak üzere, uluslararası eğitim değerlendirmelerinde dünya ortalamasının çok altında yer almaktadır. Özellikle okuduğunu anlama, fen ve matematik alanlarındaki başarı sıralamasında oldukça gerilerdeyiz. Müfredatımızda bir değişiklik yapılacaksa, çocuklarımıza 21. yüzyılın becerilerini edindirecek, ülkemizi gelişmiş ülkeler ligine taşıyacak bilimsel ve teknolojik veri ile eğitmek zorundayız” dedi. “SORGULAYAN” NESİL YERİNE “BİAT EDEN” NESİL Yeşiltaş, 22 yıllık AKP iktidarı boyunca laik ve demokratik eğitim sisteminden bilinçli bir şekilde uzaklaşıldığını, "bilim" yerine "ilim" temelli ve "sorgulayan" nesil yerine "biat eden" bir nesil yetiştirilmeye çalışıldığını ifade ederek, “Seçim öncesi bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen kamuda mülakatın kaldırılacağı sözü AKP’in diğer birçok sözü gibi seçim vaadi olarak tozlu raflarda kalmıştır. Hatta seçimlerden sonra tam tersi bir söylem geliştirilerek, yüzde 50 sınav sonucu, yüzde 50 mülakat uygulamasının ülkemizin bekası açısından zorunlu olduğu söylenmiştir. Buradan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sormak istiyoruz. ‘Kamuda mülakat yapmak zorunda olmak gerçekten ülkemiz için bir beka sorunu mudur, yoksa çocuklarımızı kendi ideolojinize hizmet edecek şekilde eğitecek kadroları kamuya yerleştirmek adına AKP’nin bir beka sorunu mudur?”’ açıklamasında bulundu. Eğitimde başarıyı sağlayan temel faktörün öğretmenler olduğunu vurgulayan Yeşiltaş, atama bekleyen 600 binden fazla öğretmen olduğunu ve Milli Eğitim Bakanı'nın 68 bin öğretmene ihtiyaç olduğunu söylemesine rağmen sadece 20 bin öğretmen ataması yapıldığını belirtti. ŞİDDET EĞİTİME DE SİRAYET ETTİ Yeşiltaş, İstanbul'da, yabancı uyruklu bir öğrencinin silahından çıkan kurşunlar sonucu hayatını kaybeden öğretmen İbrahim Oktugan'a atıfta bulunarak, şiddetin artık eğitime de sirayet ettiğini ifade etti. Yeşiltaş, “Ülke kamuoyumuz bu atamaların yetersizliğini tartışırken, mevcut AKP hükümetinin artık öğretmenlerimizin can güvenliğini dahi sağlayamadığı İstanbul’da yaşanan çok acı bir olay ile gün yüzüne çıktı. Yıllarını eğitime ve çocukların gelişimine adamış olan İbrahim Oktugan öğretmenimiz, yabancı uyruklu bir öğrencinin silahından çıkan kurşunlar sonucu aramızdan ayrıldı. Değerli hocamıza yönelik şiddet; hem eğitim camiamız hem de ülkemiz açısından endişe vericidir” dedi. CHP Bursa İl Başkanlığı olarak eğitim sistemi üzerinden tarikat etkisinin bir an önce kaldırılmasını, önerilen "maarif müfredatı"nın geri çekilmesini, tüm eğitim paydaşlarının dahil edildiği bir tartışma süreci ile yeniden ele alınmasını, atama bekleyen tüm öğretmenlerin atamalarının mülakatsız bir şekilde ivedilikle yapılmasını ve özellikle öğrenci ve öğretmenlerin yaşam hakkının koşulsuz bir şekilde sağlanması çağrısında bulunduklarını belirten Yeşiltaş, Cumhuriyet Halk Partisi’nin eğitime hançer gibi saplanan tüm konuların yakın takipçisi olacağını ve çocukların tarikat zihniyeti ile yetiştirilmesine asla izin vermeyeceklerini vurguladı.

CHP'li vekillerden yeni müfredat taslağına protesto: "Çağ dışı manifesto" Haber

CHP'li vekillerden yeni müfredat taslağına protesto: "Çağ dışı manifesto"

CHP Milli Eğitim Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve beraberindeki milletvekilleri, TBMM’den Milli Eğitim Bakanlığına yürüdü. Bakanlık önünde basın açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Türkiye’de yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1 milyon 155 bin öğretmen olduğunu hatırlatarak, "Yaklaşık 1 milyon atanmayan öğretmen, milyonlarca veli vardır. Neredeyse her evde eğitim yaşamının içinde bir birey vardır ve eğitim hepimizin ortak meselesidir. Konu yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’nin konusu değildir; tüm eğitim paydaşlarının konusudur, milletimizin konusudur" dedi. "Yusuf Tekin ve kadroları da eğitim için bir beka sorunu haline gelmiştir" "Geçtiğimiz hafta Bakanlık tarafından kamuoyuna Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı ile sunulan ve yeni bir taslak eğitim programı olmaktan çok çağdışı bir eğitim manifestosu niteliği taşıyan program adından başlayarak bir dizi ideolojik saplantının yansıdığı bilimsel değil politik bir metindir" diyen Özçağdaş, şunları söyledi: "Eğitimin, bilimin geldiği nokta ile uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Türkiye Yüzyılı gibi bir partinin seçim sloganı olarak kullandığı ibarelerin Milli Eğitim gibi temel bir alanın başlığı haline getirilmesi, parti devleti anlayışının dayatılması ve kamu yönetimi anlayışının geldiği noktayı göstermesi açısından ibretlik bir durumdur ve asla kabul edilemez. Eğitim Türkiye için bir beka sorunudur ve Yusuf Tekin ve kadroları da eğitim için bir beka sorunu haline gelmiştir." Özçağdaş’ın açıklamalarının ardından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından CHP’li milletvekilleri ve heyete ikramda bulunuldu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.