SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye Esnaf Ve Sanatkarları Konfederasyonu

Söz Bursa - Türkiye Esnaf Ve Sanatkarları Konfederasyonu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Esnaf Ve Sanatkarları Konfederasyonu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Palandöken:  "Anneler Günü için 80-100 milyar TL ciro bekleniyor" Haber

Palandöken: "Anneler Günü için 80-100 milyar TL ciro bekleniyor"

"A’dan Z’ye 415 meslek dalında hareketlilik başlayacak" Anneler Günü’nün esnaf için ekonomik anlamda umutların tazelendiği bir dönem olduğunu söyleyen Palandöken, "Bu gün aynı zamanda esnaf için de çok önemli. A’dan Z’ye 415 meslek dalında hareket başlar. Pastacıdan çiçekçiye, züccaciyeden billuriyeye, tuhafiye dükkanlarına kadar, artık bütün gereçlerin satıldığı mağazalarda, esnaf dükkanlarında bir hareketlilik olur. Böyle özel günleri esnaf olarak hep iple çekiyoruz. Sevgililer Günü’nü, ardından gelen bayramları, Anneler Günü’nü, Babalar Günü’nü, Kurban Bayramı’nı bu kapsamda değerlendiriyoruz. Bu günler, esnafın en hareketli, en çok iş yaptığı, en çok kazanç sağladığı günler olarak görülüyor. Bu sene ise önceki yıllara göre biraz daha fazla hareket bekliyoruz. Çünkü çarşıda, pazarda fiyatlar yüksek. Tahmini olarak 80 ila 100 milyar TL arasında bir ciro oluşması öngörülüyor. Tabii bu miktar farklı sektörler arasında paylaşılacak. İnsanlar annelerine gitmek için toplu taşıma araçlarını kullanacak, kendi araçlarıyla yola çıkacak, taksi tercih edecek. Bu hareketlilik de ekonomiye ciddi bir katma değer sağlayacak" şeklinde konuştu. "ANNELERİMİZİN ‘YAVRUM GELDİ’ KELİMESİNİ DUYMAYI İSTİYORUZ" Annelere olan sevgi ve saygının sadece bir güne değil hayatın her anına yayılması gerektiğini belirten Palandöken, "Bu günün en önemli özelliği, annenizin size hiçbir şey beklemeden açtığı o şefkatli kucağın belki de hayatınız boyunca içinizde taşıyacağınız, size yön verecek en kıymetli sevgi oluşudur. Gelenek hâline dönüşmüş olan bu duygu hem sevgi alışverişini pekiştirecek, hem de esnafın iş yapmasına, çarşının, pazarın canlanmasına katkı sağlayacaktır. Aynı duygularla, herkesin Anneler Günü’nü sağlıklı, uzun süre birlikte geçirilecek nice günlerin başlangıcı olarak kutluyoruz. Annenize, babanıza, aile büyüklerinize duyacağınız saygı ve sevgiyi yılın sadece bir gününe değil, hayatınızın her anına yaymanızı temenni ediyoruz. Bu yıl da aynı duygularla Anneler Günü’nü idrak etmeyi, tüm annelerimizin ellerinden öpmeyi, onların yüzlerinde oluşacak bir gülümsemeyi görmeyi ve ‘Yavrum geldi’ kelimesini duymayı canı gönülden istiyoruz" diye konuştu.

Palandöken: "Ramazan’da önemli olan soframızı doldurmak değil, sağlıklı beslenmek" Haber

Palandöken: "Ramazan’da önemli olan soframızı doldurmak değil, sağlıklı beslenmek"

Gıda fiyatlarının enflasyonla birlikte yükselmesi sonucu, merdiven altına yönelimin arttığını vurgulayan Palandöken, Ramazan ayına sayılı günler kala vatandaşların bu mübarek ayın hazırlıkları için alışveriş telaşına girmeye başladığını belirtti. Palandöken, gıda alışverişlerinin arttığı bu dönemde merdiven altı üretimlerin de çoğaldığını kaydetti. TESK Başkanı Palandöken, "Sağlıksız ve içeriği belli olmayan ürünler, özellikle piyasada daha cazip fiyatlarla sunularak tüketiciyi cezbetmeye çalışıyor. Ancak bu tür ürünlerin çoğu hem sağlık açısından risk taşıyor hem de kalitesiz içeriklerle dolu oluyor. Bu sebeple bu Ramazan'da alışveriş yaparken iki kere düşünmeli, güvenilir olmayan ürünlerden uzak durmalıyız" ifadelerini kullandı. "İnternet sitelerinde satılan ucuz ve etiketsiz ürünlerden uzak durmalıyız" Ramazan ayında artan merdiven altı üretime karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Son dönemde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı denetimler, pek çok üründe aşırı katkı maddesi ve sağlığımıza zarar verebilecek unsurlar bulunduğunu ortaya koydu. Merdiven altı üretim yapan yerler ise denetimden tamamen kaçabiliyor. Bu durum, bu tür ürünlerin potansiyel tehlikesini gösteriyor. Özellikle bu tür üretimler Ramazan ayında zirve yapıyor. Özellikle tatlı, şekerleme, peynir, zeytin, et ürünleri, sucuk, salam gibi yiyeceklerde büyük riskler söz konusu. Çünkü bu ürünlerin içeriği net olarak bilinmiyor ve etiketlerde yanıltıcı bilgiler yer alabiliyor. Bu yüzden Ramazan sofralarımızı kurarken sadece fiyatına ya da dış görünüşüne bakarak ürün satın almamalıyız. Özellikle yol kenarlarında veya güvenilir olmayan internet sitelerinde satılan ucuz ve etiketsiz ürünlerden uzak durmalıyız" açıklamasında bulundu. "Ramazan’da önemli olan soframızı doldurmak değil, sağlıklı beslenmek" Ramazan alışverişi yaparken güvenilir ürünleri ve tanıdık işletmeleri tercih etmenin önemine değinen Palandöken, "Alışverişlerde en önemli kurallardan biri de daha önce deneyimleyip güvendiğiniz markalara bağlı kalmaktır. Yeni bir şey denemeden önce içeriğini ve kim tarafından yapıldığını mutlaka araştırmalısınız. Özellikle son yıllarda doğal ve organik ürünlere olan ilgi arttıkça, birçok kişi köy ürünü adı altında gıda satışı yapıyor. Ancak bu ürünlerin ne kadar doğal olduğunu bilmiyoruz. Bazı üreticiler tamamen ticari kazanç amacıyla sağlıksız üretim yaparak, bunu doğal adı altında pazarlayabiliyor. Bu yüzden sadece doğal ibaresine güvenmek yerine ürünün kaynağını araştırmak ve güvenilir satıcılardan alışveriş yapmak çok önemli. Unutmayın Ramazan’da önemli olan soframızı doldurmak değil, sağlıklı beslenmek. Kendiniz ve aileniz için en iyi seçimi yaparak bu mübarek ayı sağlıklı ve huzurlu geçirmenizi dilerim" diye konuştu.

Palandöken: "Elektrikte esnafa özel tarife uygulanmalı" Haber

Palandöken: "Elektrikte esnafa özel tarife uygulanmalı"

Enerji verimliliği ve tasarrufunun ülkemiz için çok hayati bir konu olduğunu vurgulayan Palandöken, "Dolayısıyla buzdolabındaki eti, dolaptaki soğuk meşrubatı veya sanayide kullanılan elektriği tasarruf etmek pek mümkün görünmüyor. Sokağın aydınlanması ya da dükkân vitrinlerinde kullanılan elektriğin azaltılması zor. Ancak avizelerdeki lamba sayısını azaltmak gibi bilinçli tüketim önlemleri bir miktar fayda sağlayabilir. Fakat akıllı binalarda her şey elektrikle çalışıyor; klima ya da soğutucular çalıştırıldığında ne kadar tasarruflu cihazlar kullanılsa bile yüksek maliyetler kaçınılmaz oluyor. Bu konuda tekrar bir düzenleme yapılarak esnaf, sanatkâr ve konutlardaki elektrik fiyatlarının düşürülmesi sağlanmalıdır. Bu adım enflasyonun körüklenmesini önlemek açısından da önemlidir. Bildiğiniz üzere enerjimizin yüzde 75'ini dışarıdan temin ediyoruz. Zaten faturalardaki yükseklik nedeniyle vatandaşlar, aile bireyleriyle birlikte odadan odaya geçerken bile elektriği takip eder hale geldi. Ancak ticarethaneler ile küçük esnaf dükkânlarında bu tasarrufu sağlamak daha zor. Bu nedenle, eski tarifelerin belirli bir süre uygulanması ve enflasyonun düşürülmesi önemlidir" şeklinde konuştu. Elektrik kullanımında bilinçlenme sağlanarak sokakların aydınlık kalmasının, can ve mal güvenliğinin korunmasının da büyük önem taşıdığını söyleyen Palandöken, "Biliyorsunuz artık güvenlik kameraları, gece aydınlatmaları ve bozulacak ürünler için çalışan dolaplar gibi unsurlar elektrikle çalışıyor. Sebze ve meyvelerde bile soğutuculara ihtiyaç var ve bunların maliyetleri artıyor. Bu durum tekrar gözden geçirilmeli ve vatandaşın tasarruf yapmasını desteklemek amacıyla kamu spotları, medya ve yerel yönetimlerle iş birliği yapılmalıdır. Zaten vatandaşlarımız, yüksek faturalar nedeniyle tasarruf yapmak zorunda kalıyor. Herkesin ortak şikâyeti elektrik ve doğalgaz faturalarının bütçelere ağır yük getirmesidir. Isınmada tasarruf nasıl sağlanabilir? Işıksız ne kadar oturulabilir? Bu konularda daha dikkatli olunması ve kilovat saatlerin düşürülmesi gerekliliğini vurgulamak istiyorum. Ayrıca apartmanlarda ve sebze-meyve üretiminde kullanılan elektrikli su sistemleri için ayrı tarifeler oluşturulmalıdır. Hayat pahalılığının en büyük nedeni bu girdi maliyetlerindeki artışlardır" ifadelerini kullandı.

Palandöken: “Çocuk işçiliği sosyal sorunlardan biridir” Haber

Palandöken: “Çocuk işçiliği sosyal sorunlardan biridir”

TESK Genel Başkanı Palandöken, DMW Diplomatlar Birliği ve Köksal Akademi tarafından İstanbul’da düzenlenen Avrupa ve Türkiye İş Dünyasında Sürdürülebilirlik-İnsan Hakları Forumu Hazırlık Toplantısı’na katıldı. Palandöken, burada yaptığı konuşmada, “Hepimizin bildiği üzere, çocuk işçiliği, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın karşı karşıya olduğu en hassas sosyal sorunlardan biridir. Ülkemizde çocuk işçiliğiyle mücadele için önemli adımlar atılmış olsa da yapılması gereken çok şey var. Unutmayalım ki, ‘Gelecek, nitelikli ellerde şekillenir.’ Ahilik geleneği ışığında ‘Mesleğini öğren, geliştir, geleceğini inşa et’ anlayışıyla geleceğin mesleklerine dair çalışmalar yapıyor, bu raporları hayata geçirerek esnafımızı geleceğin işlerine hazırlıyoruz” ifadelerini kullandı. “GENÇLERİN EĞİTİM VE İSTİHDAM YOLCULUĞUNA REHBER OLUYORUZ” Çocuk işçiliği ile mücadele konusunda TESK olarak uzun süreli programları ve projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Palandöken, “Bu programlardan birisi de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Konfederasyonumuz ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Ekspertiz Fırans ve Eduser’in yürütücüsü olduğu İstihdam İçin Mesleki Eğitim Programı İMEP’tir. 2020 yılından bu yana İMEP, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin eğitim ve istihdam yolculuklarına rehberlik ederek onlara yeni fırsatlar sunmayı amaçlayan bir program olmuştur. Programımızın başlangıcından bu yana öncelikle, 135 binden fazla genç, çıraklık eğitimine yeni katıldı. Bu gençlerin yaklaşık 14 bin 500’ü Suriyeli, bu da programımızın kapsayıcılığını ve çeşitliliğini yansıtmaktadır” şeklinde konuştu. “4 BİNİN ÜZERİNDE ÇALIŞAN ÇOCUK ÇIRAKLIK EĞİTİMİNE YÖNLENDİRİLDİ” Palandöken, 4 binin üzerinde çalışan çocuğun tespit edilerek örgün eğitime veya çıraklık eğitimine yönlendirildiğini söyleyerek, “Bu çocuklarımıza eğitimde ikinci bir şans vermek suretiyle, onların gelecekte daha iyi fırsatlar yakalamasını sağladık. Ayrıca, İMEP programı kapsamında yaklaşık 800 iş yerinde, çırak öğrencilerin uygulamalı eğitim ortamlarının iyileştirilmesine destek verdik. Bu işyerlerinde daha iyi ve güvenli eğitim alan çıraklarımız, mesleki becerilerini daha etkili bir şekilde geliştirdiler. TESK olarak, 12 Birliğimizle ve 100’ün üzerinde mesleki odamızla birlikte sahadaydık ve çalışmaları hep beraber gerçekleştirdik. 2025 yılının başında İMEP 2’nin imzalarını atarak yukarıda çok küçük kısmından bahsettiğim başarılarını aşmayı kendimize amaç edindik” diye konuştu. “DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇOCUKLARIMIZI ELBETTE UNUTMADIK” Palandöken, UNICEF ile 2018’den beri Çocuk Hakları ve İş İlkeleri Programı’nın dördüncü fazını büyük bir başarıyla devam ettirdiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Sahaya inerek sadece teşkilatımızla değil, çocuklarımız, gençlerimiz, aileler, usta öğreticilerimiz ve mesleki eğitim merkezi öğretmenleri ve yöneticilerinin yanı sıra iş yerleriyle de görüşmeler yaptık. 6 binin üzerinde iş yerini ziyaret ederek bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdik, çıraklarımızı mesleki eğitime yönlendirdik. Esnaf ve Sanatkârlara verilen eğitimlerle iş sağlığı ve güvenliği konusunda 665 işletmeye ulaşarak güvenli ve sağlıklı çalışma ortamları sağladık. Deprem bölgesindeki çocuklarımızı da elbette unutmadık. 550 öğrenciye hem nakdi eğitim teşviki yardımı yaptık hem de psiko-sosyal destek sağladık. Programla gençlere dijital beceri eğitimleri ve iş temelli eğitim programları vererek 495 öğrencimize geleceğin mesleklerini tanıttık ve dijital dönüşüme dikkatlerini çektik.”

Palandöken'den tatilcilere uyarı! Haber

Palandöken'den tatilcilere uyarı!

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı sömestir tatilinin 20 Ocak'ta başlaması nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Sömestir tatilinde şehirlerarası trafiğe çıkacak olan vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, “Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 20 milyona yakın öğrenci ile 1 milyonu aşkın öğretmen için yarıyıl tatili başlıyor. 18 Ocak-2 Şubat tarihlerini kapsayan 16 günlük yarıyıl tatili hem öğrenciler hem de veliler için büyük bir fırsat. Ancak bilindiği üzere sürücülerin genelinin yollarda olduğu özel günlerde ve yoğun kış şartlarının hâkim olduğu havalarda trafik kazası sayılarında büyük artış yaşanıyor. Sömestir tatilinde özel aracıyla yola çıkacak olanlar hava şartlarını göz önünde bulundurarak, araçlarını mutlaka kışa uygun şekilde hazırlamalı. Aşırı hızdan kaçınılarak, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli. Yollardaki yoğunluğu azaltmak için toplu taşıma araçlarının kullanımına öncelik verilmeli” ifadelerini kullandı. “ÖĞRENCİLERİN GÜZEL VAKİT GEÇİRECEĞİ SÖMESTİR TATİLİ TRAFİK KAZALARI İLE ZEHİR OLMASIN” Geçen yıl sömestir tatilinin yapıldığı ocak ayında 44 bin 719 trafik kazası meydana geldiğini belirten Palandöken, “Bu kazalarda 23 bin 534 kişi yaralanırken, 195 kişi ise ne yazık ki hayatını kaybetti. Bu ağır tablonun tekrar cereyan etmemesi için uyarıları dikkate almak ve tedbirli olmak hayati önem taşıyor. Çünkü her yıl olduğu gibi farklı şehirlerdeki ailelerini ziyaret etmek isteyenler ya da ailece kış tatiline çıkmak isteyenler yine yollarda olacak. Kar, sis, buzlanma gibi hava muhalefetinin olduğu bu dönemlerde sürücülerimiz hem kendi güvenliği hem de trafikteki diğer insanların güvenliği için kış lastiğini ihmal etmemeli. Araçlarda zincir, halat vs. gibi ekipmanlar mutlaka bulundurulmalı. Yetkililer de trafikteki 16 günlük tatil yoğunluğunu göz önünde bulundurarak denetimleri sıklaştırmalı. Öğrencilerin güzel vakit geçireceği sömestir tatili trafik kazaları ile zehir olmasın” dedi. “ÇOCUKLARIMIZIN BAŞARILARI ASLA KARNELERİNDEKİ NOTLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMEMELİ” Palandöken, karnelerini alacak tüm öğrencileri de kutlayarak, “Eğitim öğretimin birinci yarıyılını tamamlayan tüm öğrencileri ve öğretmenleri tebrik ediyorum. Karne alan öğrencilerimizi kutluyor ve hepsinin ileride çok başarılı işlere imza atacağına yürekten inanıyorum. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklarımız karne aldıkları için çam sakızı çoban armağanı küçük hediyelerle ödüllendirilmeli. Ancak bugünümüzün küçükleri, aydınlık yarınlarımız olan çocuklarımızın başarıları asla karnelerindeki notlara göre değerlendirilmemeli. Çünkü karneler öğrencilerin başarısını değil, müfredatı ne ölçüde kağıda dökebildiklerini ortaya koyuyor. Öğrencilerimiz okul varken vakit ayıramadıkları hobiler ve sosyal faaliyetlerle ilgilenerek tatilin keyfini çıkarmalı. Aileleri, akrabaları ve arkadaşlarıyla bol bol vakit geçirmeli, bulundukları illerdeki tarihi yerleri, müzeleri gezmeli” ifadelerini kullandı.

Palandöken: Terör kadar tehlikeli Haber

Palandöken: Terör kadar tehlikeli

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, son günlerde kaçak alkolün terör kadar çok can aldığını belirterek, “Bilindiği üzere son günlerde sahte alkolden vefat eden insanların sayısı artıyor. Bu artışın nedeninin çok iyi irdelenmesi lazım. Bizim önerilerimiz veya yapmış olduğumuz şikayetler, zaten bandrollü ve hologramlı ürünlerin güvenilir noktalardan alınmasıdır. Gittiğiniz herhangi bir yerde kapağın yanınızda açılması gerekliliği var. Ancak biliyorsunuz alkol düzenleme kurulunun yapmış olduğu denetimler yeterli olmuyor, çünkü bu iş illegal yapılan bir iş. Fiyatların çok yüksek oluşu ile kaçak alkolün artması ve çok ucuza mal edilen metil alkolden kaynaklı içkinin yapımındaki hatalardan kaynaklanan sorun” ifadelerini kullandı. “OTOKONTROLÜ VATANDAŞ YAPMALI” Kaçak alkole yönelik cezaların daha caydırıcı olması gerektiğini ifade eden Palandöken, “Bunu yapanlara yönelik cezai müeyyidelerin caydırıcı olması lazım. Bu müstakilen bir kurum olup, bunun denetlenmesi ile ilgili aynı zamanda vatandaşın da bilinçlenmesi lazım. İnsanlar göz göre göre ya sakat kalıyor ya da vefat ediyor. Geriye gözü yaşlı aileler kalıyor. Kim bunu icat etti diyorlar. Emniyet güçleri ve ilgili bakanlıklar denetimi yapıyor ancak otokontrolü vatandaş yapmalı. Hem hologramlı hem güvenilir noktaların dışında tüketenler için bu handikap oldu. İnsanlar artık gerçeği ile taklidi ayırmada zorlanıyor. Hatta zorlanmasına da gerek kalmıyor, ucuz olanı tercih ediyor” dedi. “METİL ALKOLÜ AYRIŞTIRICI BİR MADDE EKLENMESİ LAZIM” Palandöken, sahte içki şişelerini ayırt edecek bir mekanizma geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bunları bütün kolluk kuvvetleri, yerel kuvvetler ve emniyet güçleri ile Tarım Bakanlığı Tütün Üst Kurulu'nun denetlemesinin gerekliliği var. Aynı vasıfta olan bu şişelerin benzerliğini ayırt edecek bir mekanizmanın geliştirilmesi lazım. Yoksa kaybettiğimiz canlara yazık oluyor. Metil alkolü ayrıştırıcı bir madde eklenmesi lazım. Nasıl ki havuzlarda tedbirler oluyor, renk değişiyor. Dolayısıyla koku ya da renk değişimini sağlayacak materyallerin kullanılması lazım. Aynı zamanda kaybettiğimiz canlar için terörden daha fazla can gidiyor. Her gün televizyonlarda halk izliyor. Gerçeğiyle sahtesinin farkının yapılabilmesi söylediğim tedbirlerle olur” dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.