Turizm Haberleri - Son Dakika Turizm Haber Güncel Gelişmeler

Bursa'nın turizm değerleri Dubai'de görücüye çıktı

166 farklı ülkeden 2 bin 800 katılımcının yer aldığı etkinliğe, Birliğe üye Belediye Başkanları ile birlikte katılan Başkan Yılmaz, bölgenin en önemli turizm destinasyonlarından olan Bursa’nın turizm potansiyeline katkı sağlamayı hedeflediklerini belirterek, "Turizm sektörünün en önemli etkinliklerinden olan Arabian Travel Market 2025 Fuar’ında, şehrimizi tanıtıyoruz. Bursa doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile sadece Türkiye’nin değil Ortadoğu’nun en önemli turizm destinasyonlarından biri. Biz şehrimizin bu potansiyelini daha efektif kullanarak, turizm pastasından aldığı payı artırmak için çaba serf ediyoruz" dedi. BURSA KAZANACAK Bursa’nın, ortak paydaları olduğunu vurgulayan Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Birlik olarak, şehrimize gelen turist sayısını ve gece konaklama oranını arttıracak projeler hazırlıyor, iş birliği görüşmeleri gerçekleştiriyoruz. Sektörün dünya çapındaki önemli aktörleri ile Bursalı turizmcilerimizi buluşturuyor, yeni anlaşmaların tesisine katkı sağlıyoruz" diye konuştu.

ANASİAD Bursa’nın turizm potansiyelini yükseltmek için harekete geçti

Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Başkanı Hakan Birkan ve Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Göral, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer’i ziyaret ederek, kent turizminin geliştirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulundu. "Bursa’nın Sahilleri, Uludağ ve Tarihi Mirası Ön Planda" Ziyarette konuşan Hakan Birkan, Bursa’nın sahil bölgeleri ve Uludağ gibi kış turizm merkezleriyle güçlü bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Birkan, kentin Roma ve Osmanlı dönemlerinden kalan zengin kültürel mirasıyla dünya çapında benzersiz bir turizm değeri sunduğunu ifade etti. Başkan Birkan, özellikle İznik’in tarihi dokusu ve İznik Gölü'nün doğal güzelliğinin, Bursa’nın cazibe merkezleri arasında öne çıktığını söyledi. "Termal Turizmde Büyük Fırsatlar Var" Bursa’nın termal su kaynaklarının sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyel sunduğuna dikkat çeken Birkan, Ulu Cami ve Hanlar Bölgesi başta olmak üzere Yıldırım, Osmangazi ve diğer ilçelerde bulunan tarihi eserlerin de turizmde daha etkili değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. "Bursa Turizmine Her Türlü Katkıya Hazırız" Bursa’nın tarihi ve doğal güzelliklerinin daha etkin tanıtılması gerektiğini ifade eden ANASİAD Başkanı Hakan Birkan, "Turizm gelirlerimizi artırmak için elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bursalı iş insanları olarak bu sürece katkı sunmaktan büyük mutluluk duyacağız" dedi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer: “İş Dünyasıyla Yapılacak İşbirliklerine Açığız” Ziyarette konuşan Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer ise, Bursa’nın turizm potansiyelinin daha ileriye taşınması için iş dünyasıyla yapılacak her türlü iş birliğine açık olduklarını belirtti. Özer, “Bursa'nın tarihi, kültürel ve doğal değerlerini tanıtmak için kamu-özel sektör iş birliğini çok önemsiyoruz. Bu alanda iş dünyasının desteği bizler için büyük kıymet taşıyor” ifadelerini kullandı. Çanakkaleli Hemşehrilerin Buluşması Ziyarette, ANASİAD Başkanı Hakan Birkan ve Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer’in ortak Çanakkale kökenleri de samimi bir sohbet ortamı yarattı. Aynı memleketten gelen iki ismin buluşması, görüşmeye sıcak bir hava kattı.

İnegöl Turizmi Söyleşisi gerçekleştirildi

İnegöl Belediyesi, sanayi ve tarımın ardından şehrin üçüncü değeri olarak öne çıkan turizme dikkat çekmek adına 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftasında çeşitli etkinlikler düzenledi. Bu programlardan biri olan “İnegöl Turizm Söyleşisi” bugün 10.30’da İnegöl Kent Müzesi Konferans Salonunda yapıldı. Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Dr. Cihad Doğan moderatörlüğünde Uluda Üniversitesi İnegöl MYO Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Neca Gökgül, Uludağ Üniversitesi Harmancık MYO Öğretim Görevlisi Fatih Yıldırım ve İnegöl Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürü Serkan Anıl Gök’ün konuşmacı olarak katıldığı söyleşide turizm ve İnegöl turizmi ele alındı. İNEGÖL DOĞASI VE GASTRONOMİSİYLE BİLİNEN BİR ŞEHİR Uludağ Üniversitesi İnegöl MYO ve Harmancık MYO öğrencilerinin katıldığı söyleşi programının açılış konuşmasında söyleşinin konusu ve turizme dair değerlendirmelerini paylaşan Dr. Cihad Doğan, “Türkiye’nin ve dünyanın geri kalan kesimlerinin özellikle ekonomik olarak kalkınmasının en temel öğelerinden biri turizm olduğu kanaatindeyim. Değişen yaşam biçimleriyle beraber turizme karşı eğilim de artmış durumda. Bugün de bunu konuşacağız. Turizmi hem pazarlama çerçevesinden ele alacağız hem gastronomi çerçevesinden ele alacağız. İnegöl de doğası ve gastronomisiyle dışarıda tanınan ve bilinen bir şehir. Tüketicilerde bu iki başlığın daha belirgin olduğunu görüyoruz” dedi. İNEGÖL SANAYİSİYLE BİLİNEN ANCAK KÖFTESİYLE TANINAN BİR ŞEHİR Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet Neca Gökgül ise turizmin paylaşmaya olan etkisinin çok önemli olduğuna değinerek “Türk kültüründe de paylaşma çok önemli. Bakış açılarının, alışkanlıkların değiştiği bir çağdayız. İnegöl sanayisiyle bilinen ancak köftesiyle tanınan bir şehir olarak gözüküyor. Sanayinin verdiği etkiden kendini sıyırıp biraz da kendini turizmde de göstermek isteyen bir şehir. İnegöl bu noktada bazı konularda avantajlı bir şehir” ifadelerinde bulundu. Uludağ Üniversitesi Harmancık Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Fatih Yıldırım da turizmin yanı sıra gastronomi ve gastronominin turizme etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İnegöl Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürü Serkan Anıl Gök de son olarak İnegöl’ün turizm ve gastronomi değerlerini anlatarak İnegöl Belediyesi’nin bu alandaki çalışmalarını ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı.

Hasan Eker: “Turizm 12 aya ve ülke geneline yayılmalı”

Turizmcinin, iyi eğitim almış, dünya insanları ile iletişim halinde, global düşünen, hoşgörülü ve barışçıl, aynı zamanda istihdama ve yurt dışından döviz getirmesi nedeni ile ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan, ulvi bir iş yapan, elindeki çantada taşıdığı broşürler ile dünyanın her bir noktasında önce ülkesini sonra firmasını tanıtan bir kişi olduğunu belirten Eker, “Turizmci olmaktan ne kadar gurur duysak azdır” dedi. “TURİZM GELİRLERİMİZİN YÜZDE 90’I NET OLARAK ÜLKEMİZE KALMAKTADIR” Dünyada yıllık ticaretin 7,7 katrilyon dolar düzeyinde gerçekleştiğini, global anlamda turizm hacminin de 700 milyar dolar olduğunu ifade eden Hasan Eker, “Türkiye’nin turizm gelirini 60 milyar dolar olarak düşünürsek, dünya ticaretinden yaklaşık yüzde 1, turizm gelirlerinden de yaklaşık yüzde 10 pay almaktayız. Bu önemli bir rakamdır. Türkiye’de hiç bir sektör bu kadar başarılı değildir. Ayrıca turizm gelirlerimizin yüzde 90’ı net olarak ülkemize kalmaktadır. Bu başarıda payı olan başta turizmciler olmak üzere, katkı koyan herkesi kutlarım” şeklinde konuştu. “TURİZMİN HAM MADDESİ DOĞA, ARKEOLOJİ, TARİHİ ESERLER” Turizmin ham maddesinin doğa, arkeoloji, tarihi eserler, kültür ve gastronomi olduğunu dile getiren TÜRSAB Genel Başkan Yardımcısı ve Burkon Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Eker şunları söyledi: “Bu değerlerimizi korumalıyız. Bir bölgede sınırsız turizm olamaz. Turizm bölgelerinde belli bir oranın üzerinde yapılaşma olamaz, aksi takdirde turizm bölgesi olmaktan çıkar, sürdürülebilir turizm yapılamaz. Bakanlıklarımızın ve turizm bölgelerindeki belediye başkanlarımızın bu konulara azami dikkat etmesi gerekmektedir. Turizmin 12 aya ve 81 ile yayılması gerekmektedir. Turizm payının büyük bir bölümünü İstanbul ve Antalya almaktadır. Turizmin ülke geneline yayılması gerekmektedir. Bunu sağlamak için de ülke turizmi yerelden ve yerinden yönetilmelidir. Yerelde kurulacak resmi turizm yönetim yapısı ile kamu ve özel sektör temsilcileri aynı masada toplanmalı, kararları almalı, belli bütçeler ve uzman personel ile turizmi koordine etmelidir.” “TEŞVİKLER VE DESTEKLERDEN EN AZ PAYI TURİZMCİLER ALMAKTADIR” Açıklamasında sektörel sorunlara da değinen TÜRSAB Genel Başkan Yardımcısı Hasan Eker, “Ülkemizde sanayiciler ve esnaf kesimine önemli teşvikler ve destekler verilmektedir. Bu teşvikler ve desteklerden en az pay alan ise turizmcilerdir. Turizmcilere özel otel yatırım teşviği dışında önemli bir teşvik olmadığı gibi, ihracatçıların faydalandığı statüden de yararlanılamamaktadır. Ayrıca cirodan alınan yüzde 2 konaklama vergisi ve TGA payı ek yük olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylesine önemli bir sektöre ve özellikle seyahat acentelerine ciddi teşvikler verilmelidir” şeklinde konuştu. “TÜRSAB AKTİF OLARAK ÇALIŞMAKTADIR” Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin 36 bölge başkanlığı ve Genel Merkezi ile birlikte aktif olarak çalıştığını, kaynaklarını verimli kullanan, üyelerine hizmet odaklı çalışmalarıyla örnek bir kurum olduğunu ifade eden Hasan Eker, “Birliğimiz, ‘Turizm Yüzyılı’ projesi ile turizmi 12 aya ve 81 ile yaymak için çalışmalarına devam etmektedir. TÜRSAB, 2018 yılında düştüğü yok olma noktasından, uygulamış olduğu mali disiplin ve kurumsal yönetim ilkesi ile geleceğe umut ile bakan bir kurum haline gelmiştir. Birlik bütünlük içerisinde daha uzun yıllar ülkemize hizmet edecektir.” dedi. TÜRSAB Genel Başkan Yardımcısı ve Burkon Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Eker açıklamasını, “Üniversitedeki turizm profesörü hocamın söylediği gibi, ‘Turizmci soyulmuş bir elma dilimini ihraç eden, nakliyesini de müşteriye ödeten bir kişidir.’ Bu vesile ile tüm turizmcilerin, turizm gönüllülerinin Turizm Haftası’nı kutluyorum” diyerek tamamladı.

MÜSİAD Bursa Şehrin Turizmine yön verecek

MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Alparslan Şenocak'ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Bursa Belediyeler Birliği ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, MÜSİAD Turizm Sektör Başkanı Murat Kundak, MÜSİAD Bursa Turizm Sektör Başkanı Ümit Gürel, TÜRSAB Güney Marmara Başkanı Murat Saraçoğlu, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer ve sektör temsilcileri katıldı.Program kapsamında, turizm sektöründeki güncel gelişmeler değerlendirilirken, Bursa'nın turizm potansiyelini artırmaya yönelik öneriler ve yol haritaları da ele alındı. Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Alparslan Şenocak, turizmin yalnızca ekonomik kalkınmanın motoru olmadığını, aynı zamanda şehirlerin ve ülkelerin tanıtımında, kültürel mirasın korunmasında ve uluslararası ilişkilerin güçlendirilmesinde kritik bir rol oynadığını vurguladı. Şenocak, "Bursa, sahip olduğu doğal güzellikler, tarihi miras ve kültürel çeşitlilik ile turizmde büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilmesi için daha etkin bir strateji, güçlü bir iş birliği ve ortak akıl gerekiyor. Bu noktada kamu, özel sektör ve sivil toplum iş birliğinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Turizmi yalnızca belli bir sezona sıkıştırmadan, 12 ay boyunca canlı tutacak, destinasyon odaklı ve sürdürülebilir bir model oluşturmalıyız. Bursa’nın termal turizm, gastronomi ve doğa sporları alanındaki zenginlikleri, şehrin dört mevsim boyunca cazibesini artırmada kilit rol oynayacaktır. Aynı zamanda Uludağ’ın yalnızca kış turizmiyle değil, yaz ve bahar aylarında da etkin şekilde kullanılması sağlanmalıdır. Turizmin gelişimi, yalnızca belirli kurumların çabalarıyla değil, tüm paydaşların ortak çalışmasıyla mümkündür. Birlikte hareket ettiğimizde,turizmde daha rekabetçi, yenilikçi ve sürdürülebilir bir noktaya ulaşabiliriz” ifadelerini kullandı. ‘ULUSLARARASI TANITIMLAR İÇİN YURT DIŞI FAALİYETLER SÜRECEK’ MÜSİAD Turizm Sektör Başkanı Murat Kundak ise MÜSİAD olarak yurtdışındaki turizm faaliyetlerine de büyük önem verdiklerini belirterek "Son dönemde iki büyük yurtdışı organizasyonu gerçekleştirdik. Bunlardan biri Özbekistan, diğeri ise Hollanda'ydı. Şimdi de Mısır ve Venezuela ile ilgili yeni girişimlerimiz olacak. Bursa gibi turizm potansiyeli yüksek bölgelerin uluslararası arenada daha iyi tanıtılması için bu ziyaretlerin çok önemli olduğuna inanıyoruz" diye konuştu. ‘ORTAK BİR VİZYON OLUŞTURMALIYIZ’ MÜSİAD Bursa Turizm Sektör Başkanı Ümit Gürel, Bursa’da yeni kurulacak turizm alanlarının rekabet odaklı değil, birbirini tamamlayıcı şekilde planlanmasının önemine dikkat çekerek, “Bursa’nın turizm potansiyelini artırmak için birbirimizle yarışmak yerine, birbirimizi destekleyen projeler üretmeliyiz. Şehrimiz tarihi mirası, doğal güzellikleri, termal kaynakları, gastronomisi ve kültürel etkinlikleriyle çok geniş bir yelpazeye sahip. Bu çeşitliliği en iyi şekilde değerlendirebilmek için turizm yatırımcılarının ve yerel yönetimlerin ortak bir vizyon oluşturması gerekiyor.” dedi. ‘YENİ TURİZM ALANLARIYLA BURSA’YI DAHA CAZİP HALE GETİRECEĞİZ’ Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz konuşmasında, Bursa'nın turizmde hak ettiği yere gelmesi için belediyelerin de büyük rol oynadığını belirterek, "Yıldırım'da Extrempark benzeri yeni turizm alanları oluşturmayı planlıyoruz. Bu tür projeler, hem şehrimize gelen turist sayısını artıracak hem de bölge halkına yeni sosyal alanlar kazandıracaktır. Turizmi sadece konaklama ve ziyaret odaklı değil, aynı zamanda etkinlik ve deneyim temelli bir yapıya kavuşturmamız gerekiyor. Yerel yönetimlerin bu tür projeleri desteklemesi turizmi canlandıracak ve şehrimizin tanıtımına katkı sağlayacaktır. Bu kapsamda belediye olarak, turizm sektörü temsilcileriyle iş birliğini daha da güçlendireceğiz" dedi. ‘HER ŞEHİR BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN BİR YAPIYLA BÜYÜMELİ’ TÜRSAB Güney Marmara Başkanı Murat Saraçoğlu ise sektördeki rekabetin, tamamlayıcı bir iş birliğiyle desteklenmesi gerektiğini belirterek, "Turizmde bölgeler arası rekabeti doğru yönetmeliyiz. Her şehir birbirini tamamlayan bir yapıyla büyümeli. Bursa da kendine özgü turizm konseptleri geliştirerek fark yaratmalıdır" şeklinde konuştu. ‘TERMAL TURİZMDE TÜRKİYE’NİN YENİ MERKEZİ OLABİLİRİZ’ Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, Bursa'nın sahip olduğu termal kaynaklara dikkat çekerek, "Bursa, termal turizmde yeni bir Afyon ya da Pamukkale olabilir. Doğru planlamalar yapıldığı takdirde bölgedeki sıcak su kaynakları çok daha fazla turist çekebilir. Ayrıca, turistlerin Bursa'da daha uzun konaklamalarını sağlamak için gastronomi turizmini ve tarihsel destinasyonları daha etkin kullanmalıyız" ifadelerini kullandı.

Ortadoğu turizmcileri, “Bursa’yı gezmeye bir gün yetmez” dedi.

Bursa Yenişehir Havalimanı’ndan Antalya – Adana ve Mersin’e Kasım ayında başlatılan karşılıklı direkt uçuşlarındaki doluluk oranları turizmcileri sevindirdi. Bursa Turizmcileri ve İş İnsanları Derneği (BURTİD) Başkanı ve Sager Travel CEO’su Doğan Sager, uçuşların yüksek doluluk oranıyla gerçekleştirildiğini belirterek, bu ivmenin korunması için turizmciler olarak üzerlerine düşen çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. “Bursa Yenişehir Havalimanı charter seferleri için teşvik kapsamına alınmalı” Kasım ayında başlatılan direkt uçuşlarda Ocak ayı itibarıyla de yüksek doluluk oranı yakalandığına vurgu yapan Sager, “Yaptığımız çalışmalara yolcularımız da teveccühleriyle karşılık verdiler. Yakalanan bu ivmeyi daha da ileri taşmak ve yaklaşan 2025 yaz sezonun turizm açısından güçlü geçebilmesi için, Avrupa ile Ortadoğu’daki tur operatörlerinin, Bursa’yı tercih etmelerine sebep olacak charter uçuşları teşvik kapsamına, Bursa Yenişehir Havalimanı’nın da mutlaka dahil edilmesi gerekiyor. Yetkili makamların, Bursa Yenişehir Havalimanı’ndan direkt uçuşların başlaması için gösterdiği hassasiyeti, havalimanının charter seferleri teşvik kapsamına alınması için de göstereceğine olan inancımız sonsuz. Tüm bu çalışmalar turizmciler kadar şehre ve bölge esnafına, dolayısıyla ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Ortadoğu turizmcileri Bursa’ya hayran kaldı Öte yandan turizmcilerin Bursa’ya olan ilgisi her geçen gün artıyor. Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren bölgenin en önemli turizm acenteleri, Sager Travel’in davetlisi olarak Bursa’ya geldi. 2 gün boyunca Bursa’daki turistik konaklama tesisleri, tarihi ve turistik mekanlar hakkında inceleme ve gözlem yapan acente temsilcileri, yeşili, doğası, termal turizmi ve sıcak misafirperverliği ile Bursa’nın hayran bırakan bir kent olduğunu belirttiler. Sager Travel CEO’su Doğan Sager, şehrin tanıtımını yapmak ve Ortadoğu turizmini de hareketlendirmek için, Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye çalışan 8 turizm acentesini Bursa’da buluşturduklarını belirtti. Acentelere Bursa’yı anlattıklarını söyleyen Sager, “Onlar Bursa’yı sadece günü birlik ziyaret edilebilecek bir yer olarak görüyorlardı. Bu etkinlikte onlara Bursa’nın tarihini, doğasını ve turizm anlamında sahip olduğu tüm değerlerini anlattık. Bundan sonra turlarına Bursa’yı en az 2-3 gün konaklamalı olarak eklemek istediklerini ifade ettiler. Biz de Sager Travel olarak şehrimizin tanıtımı için attığımız bu adımlara arttırarak devam edeceğiz” dedi. “Bursa’yı gezmeye 1 gün yetmez” Suudi Arabistan’dan Bursa’ya gelerek şehrin turizm imkanlarını inceleyen Almosafer Turizm Acentesi Temsilcisi Loay Baraka, turistlerin Bursa'ya genelde bir gün gelebildiklerini, genelde ziyaretlerinin ise 12 saat sürdüğünü hatırlatarak, “Sabah 7'den akşam 7'ye kadar, sadece bir aktivitemiz var, o da teleferik. Sadece dağa çıkıp dağları ve ağaçları görüyorduk. Ama şimdi geldiğimde buradaki turistik yerleri gördüm. Bunu yaygınlaştırmaya çok ihtiyaç var. Bursa'daki bu değerleri görmek için en az 2 veya 3 güne ihtiyaç var. Şelalelerden, eski şehre, fabrikalara, ünlü şeylere kadar her şeyi görmek çok güzeldi. Tüm bunların doğru pazarlanması durumunda Bursa’da turizmin güzel bir geleceği olacak” diye konuştu. Arabian Company for Travel Services Temsilcisi Bashir Arnous ise Bursa’nın Suudi turistleri cezbedecek en önemli özelliğinin havası ve doğası olduğunu söyledi. Özellikle hava sıcaklığının 50 dereceyi bulduğu yaz aylarını geçirmek için Suudi Arabistan’da halkın farklı ülkeleri tercih ettiğini anlatan Arnous, “Türkiye’de Trabzon’u tercih ediyorlar. Ama Bursa’nın bu güzelliklerini, doğasını yeşilini onlara anlattıktan sonra bu şehre gelmek için can atacaklarını biliyoruz. Bursa’da Uludağ var ve bu kış turizmi ve kayak yapmak için de önemli bir fırsat. Bursa’da uluslararası bir havalimanının bulunması ise bizim işimizi daha kolaylaştırıyor. Tanıtımı iyi yapılırsa, bu tür etkinliklerle daha fazla turistin Bursa’ya gelmesini teşvik edecektir” şeklinde konuştu.

Türkiye'de yaz aylarında en çok onlar harcadı...

Garanti BBVA Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ), ülke turizminde çok yoğun geçen yaz döneminde yabancı ziyaretçilerin kredi kartı kullanım istatistiklerini yayınladı. GÖSAŞ’ın, Garanti BBVA POS’larından geçen yabancı kart verileri üzerinden, 1 Haziran - 31 Ağustos 2024 dönemindeki işlemlere dayandırdığı çalışma, önemli sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre bu dönemde Türkiye’de işlem sayısı bazında en çok harcama yapanlar sırasıyla Birleşik Krallık, Suudi Arabistan ve Almanya kredi kartları oldu. Yabancı kredi kartlarıyla yapılan işlemlerin yüzde 24’sını İngilizler gerçekleştirirken, onları yüzde 16 ile Suudi Arabistanlılar, yüzde 11 ile de Almanlar takip etti. Söz konusu verilere ilişkin GÖSAŞ değerlendirmesi sonucunda , bu dönemde yabancı kredi kartları ile en çok harcamanın yüzde 42 oranında İstanbul’da yapıldığı, Antalya’nın yüzde 19 ve Muğla’ yüzde 15 oranla listede yer aldığı görüldü. Yabancıların toplam harcamaları içinde işlem hacmi bazında en çok harcama yapılan sektörler ise giyim & aksesuar, konaklama ve yemek oldu. İNGİLİZLER GÜNEYİ SEVİYOR Değerlendirmeye göre, Birleşik Krallık’tan ülkemize gelen misafirler en fazla Muğla (yüzde 38) ve Antalya’da (yüzde 27) harcama yaptı. Konaklama en çok harcama yapılan sektör olurken yemek sektörü ikinci, sağlık & kozmetik harcamaları da üçüncü sırayı aldı. SUUDİ ARABİSTANLILAR, İSTANBUL VE TRABZON’DA Suudi Arabistanlı ziyaretçilerin ilgisi yoğunlukla İstanbul’da (yüzde 70) olurken, ikinci sırada Trabzon (yüzde 15) yer aldı. Akdeniz kıyılarında Muğla ve Antalya’nın yanında Sakarya ve Kocaeli de Suudilerin tercih noktalar olurken en fazla harcama yapılan sektörlerin ise giyim & aksesuar, konaklama ve yemek olarak sıralandığı görüldü. ALMANLARIN İLGİSİ İSTANBUL VE ANTALYA’DA Almanya’dan gelen ziyaretçiler en fazla İstanbul’da (yüzde 31) harcama yaparken, ikinci sırayı Antalya (yüzde 24), üçüncü sırayı ise İzmir (yüzde 11) aldı. En çok harcama yapılan sektörler konaklama ve sağlık& kozmetik olurken, kuyum harcamaları da ilk 5 sektör arasında yer aldı. AVRUPALILAR GEZİP YEMEK YERKEN, ORTADOĞULU TURİSTLER EN ÇOK GİYİM VE AKSESUARA HARCIYOR 1 Haziran - 31 Ağustos döneminde Avrupa’dan ülkemize gelen yabancıların en büyük çoğunluğunu Birleşik Krallık, Almanya ve Hollandalı ziyaretçiler oluşturdu. Avrupa geneline bakıldığında toplamda en fazla kredi kartı işlemi İstanbul, Antalya ve Muğla’da gerçekleşirken; Avrupalıların en çok harcama yaptığı 5 sektör konaklama, yemek, giyim & aksesuar, sağlık & kozmetik ve market oldu. Kredi kartı işlemleri itibarıyla, Suudi Arabistan’dan sonra Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden Türkiye’ye en çok ziyaretçi Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Kuveyt ve Katar’dan geldi. Bu ziyaretçiler en fazla kredi kartı işlemini İstanbul, Trabzon ve Muğla’da gerçekleştirdi. Harcamalarda ise sırasıyla giyim & aksesuar, konaklama, yemek, sağlık & kozmetik ve market öne çıktı. Belirli bir süreyi kapsayan bu veriler, Avrupalı turistlerin seyahatlerinde öncelikle konaklama ve yeme-içme harcaması yaptığını, Ortadoğulu ziyaretçilerin de alışverişi ilk sıraya koyduğunu gösterdi.

İznik’te turizm hareketliliği

Bursa Ortodoks Topluluğu Metropoliti Yuakim Billis, Yunanistan Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi Spiridon Dukakis, Selanik Arkeoloji Müzesi temsilcisi Haris Tsugaris, Okul Müdürleri ve öğretmenlerinden oluşan 105 kişilik heyet İznik Belediyesi Konferans Salonunda Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta ile bir araya geldiler. Başkan Usta, ziyaretle ilgili yaptığı açıklamada, “İznik’i turizmde hak ettiği yere getireceklerini söyledi. İnsanların artık ulusal ve uluslararası turizmde yeni yerler görmeyi ve öğrenmeyi önemsediğini anlatan Usta, “Tüm bunların yanı sıra İznik Turizmi açısından son derece önem arz eden ve ikili görüşmelerimizin devam ettiği, Hristiyanlığın 1700. Yılı olan 2025 yılında Papa, Bartholomeos ve ilgili dini liderlerin ilçemizde gerçekleştireceği programlardır. Yürüttüğümüz bu önemli çalışmada ilk görüşmeyi geçtiğimiz aylarda İznik Belediyemizde Hristiyan aleminin Türkiye’deki ruhani liderleriyle gerçekleştirdik. Bu konuda devletimizin önderliğinde elimizden geleni yapacağımızı kendilerine iletmiş bulunuyoruz.Bu etkinlik İznik’in uluslar arası turizm hareketliliğine önemli derecede katkı sağlayacaktır.İlçemize gerçekleştirdikleri turistik ziyaret için kendilerine teşekkür ediyorum. Bu tür ziyaretlerle ikili ilişkilerimizi güçlendirerek, yerli ve yabancı misafirleri İznik’e çekmeye devam edeceğiz,” dedi. Ziyaret sırasında heyet, İznik'in tarihi ve kültürel mirasını yerinde inceleme fırsatı buldu. İznik'in uluslararası platformda tanıtımı açısından önem taşıyan bu gibi ziyaretlerin turizm hareketliliğine de katkı sağlayacağı vurgulandı.

CHP Lideri Özel: "Bu sektöre herkesin gözü gibi bakması lazım"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya'da turizm temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, "Oradan oraya füze atılınca çok zarar veriyor ama parka havuza yola sigara atılınca da füze atılmış gibi zarar veriyor. Bu yüzden bu şehirlerde yaşayan herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi lazım. Kaybedilen her turist, hepimizin cebinden bir şeyler kaybettiriyor” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya Büyükşehir Belediyesi ziyareti sonrası turizm sektörü temsilcileriyle bir araya geldi. Özel'e Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, CHP Antalya Milletvekili ve belediye başkanları eşlik etti. Özgür Özel, toplantı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel, yapılan her açıklamanın turizme doğrudan bir etkisi olduğunu vurgulayarak, Antalya'nın 2 bin 656 tesise ve 560 bin yatak kapasitesine sahip olduğunu dile getirdi. "HERKESİN GÖZÜ GİBİ BAKMASI LAZIM" Yakın zamanda 33 bin yatak kapasitesinin daha oluşturulacağını açıklayan Özel, “Çok istisnai durumlar dışında havayı suyu kirletmeden, cari açığa neden olmadan kapatan, döviz kaybettirmeden getiren, yerinde ihracat yapan, hiç ithalat yapmadan yüzde 95'i döviz getiren çok önemli katkılar yapan bir sektörle birlikteyiz. Bu sektöre herkesin gözü gibi bakması lazım 2004-2014 arası bu sektör çift haneli büyüdü, 10 yıl sürdürdüğünüzde inanılmaz bir başarı hikayesine dönüşüyor. Bundan da hepimiz karlı çıkıyoruz. Ancak 2015 yılından itibaren yaşanan birçok aksilik, pek çok sıkıntı, dış politikadaki hatalar, düşürülen uçaklar, ben düşürdüm demeler, meydan okumalarla krizli yıllar başladı. Bir yıl toplansak ikinci yıl sıkıntı çekildi. Tam bunlar aşılırken pandemi geldi. 2023'te 6 Şubat depremini yaşadık, 6 Şubat depreminin hem gelen turiste hem depremzedelere katkı sağlamak için buradaki insanların gösterdiği büyük dayanışmayla o yıl da sektör açısından kayıp olarak geçmesine sebebiyet verdi. Şimdi 2024 yılındayız ve bu sefer maliyet artışları ve kurdan kaynaklı sorunlarla dünyayla rekabet edemeyiz, rekabet ettiğimiz ülkelerdeki çekmek istediğimiz turisti kaptırır ve o nitelikte her geçen gün biraz daha çok döviz getirecek turist çekebilir durumumuzu rekabet dezavantajıyla kaptırmak üzereyiz” dedi. 60 MİLYAR DOLAR DÖVİZ Herkesin sorumlu davranması gerektiğinin altını çizen Özel, “Vatandaşlarımıza yönelik şöyle bir şey söyleyeyim. Bugünlerde yakın coğrafyalarda füzeler oluşuyor, savaşlar genişleyebilir vb. bunlar Türkiye'ye zararlı şeyler. Bu konuda ümit ediyoruz, diplomasi sonuç alacak. Bir an önce bu sorunların çözülmesini istiyoruz. Oradan oraya füze atılınca çok zarar veriyor ama parka havuza yola sigara atılınca da füze atılmış gibi zarar veriyor. Bu yüzden bu şehirlerde yaşayan herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi lazım. Kaybedilen her turist hepimizin cebinden bir şeyler kaybettiriyor. Bu yüzden hem siyasetçilerin hem vatandaşlarımızın hep birlikte bir seferberlik halinde davranmaları gerektiğinin altını tüm turizm sektörü adına çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Turizm sektörünün ülkeye yılda 60 milyar dolar döviz getirdiğinin altını çizen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şöyle konuştu: “Yerinde ihracat yapıyoruz diyorlar, şaka maka değil Türkiye'ye 60 milyar dolar döviz getiriyorlar. Bu yok zamanda yurt dışından döviz getiren bu sektörü 2 milyon istihdamıyla son derece önemsiyoruz. En temel beklentilerin içinde şunu ifade ediyorlar; bir takım tedbirlerin alınması lazım. Bunlar para kazanıyor, bunlardan daha fazla vergi alalım diye yönelinmemesi lazım. Çünkü, dünyayla rekabette güçlük çeken bir noktadayız.”

#Turizm