SON DAKİKA
Hava Durumu

#Topuk Kanı

Söz Bursa - Topuk Kanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Topuk Kanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kayıhan Pala, "Tarama programı hayati önem taşıyor" Haber

Kayıhan Pala, "Tarama programı hayati önem taşıyor"

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na sunduğu yazılı soru önergesiyle Türkiye’de uygulanan yenidoğan tarama testleri konusunda artan endişeleri ve ebeveynlerin bilgi eksikliği nedeniyle taramaları reddetme eğilimlerini gündeme taşıdı. Pala, “Yenidoğan döneminde bebeklerin topuk kanı alınıp çeşitli metabolik, endokrinolojik ve genetik hastalıkların erken tanısı yapılmazsa, kalıcı hasarlar ve hatta ölümcül sonuçlar doğabilir. Oysa son zamanlarda bilim dışı söylemlerin etkisiyle, bazı ailelerin topuk kanı alımını kabul etmediği gözleniyor. Bu tablo, halk sağlığı açısından ciddi bir risk anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. “TARAMA PROGRAMI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR” Pala, önergesinde Sağlık Bakanlığının uzun süredir yürüttüğü yenidoğan tarama programlarına dikkat çekti. Fenilketonüri, Biyotinidaz Eksikliği, Konjenital Hipotiroidi, Konjenital Adrenal Hiperplazi, Kistik Fibroz ve Spinal Muskuler Atrofi (SMA) gibi hastalıkların erken teşhisi ve tedavisinin, her yıl yaklaşık 4.500 çocuğun engellilikten ve erken ölümden kurtarılmasını sağladığını vurgulayan Pala, “Bu testler ülkemizde uzun yıllardır uygulanıyor ve çok başarılı sonuçlar elde edildi. Ancak, sağlık okuryazarlığı düşük kesimlerin yanı sıra bilim karşıtı propaganda yapan çevrelerin de etkisiyle, topuk kanı alımından çekinen ailelerin sayısının arttığı ifade ediliyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın güncel bir veri paylaşmaması, sorunu görmezden gelmek anlamına gelir” dedi. “SAĞLIK BAKANLIĞINDAN NET VERİ BEKLİYORUZ” Önergesinde Bakanlığa bazı kritik sorular yönelten Pala, son on yılda (2015-2024) tarama programında yer alan hastalık türleri itibarıyla kaç bebeğe hastalık tanısı konulduğunu, tedavi sonrası sonuçlarının ne olduğunu ve topuk kanı alımına itiraz eden aile sayısının nasıl bir seyir izlediğini öğrenmek istediğini ifade etti. Ayrıca ebeveynleri ikna etmek ve bilimsel bilgiye dayalı farkındalık yaratmak adına yapılacak planlara ilişkin de bakanlığın izlediği stratejiyi sordu. “Yapılan açıklamalar, test sayılarında artış olması gerekirken birçok bölgede taramalara katılımın gerilediğine işaret ediyor. Bunun üstüne gidilmesi şart” şeklinde konuştu. “BİLİM KARŞITI SÖYLEMLERE TESLİM OLAMAYIZ!” CHP’li vekil, özellikle sosyal medya üzerinden yayılan ve aşı karşıtlığını da besleyen bu yaklaşımların yenidoğan taramaları gibi kritik programlara da sıçradığını belirtti. “Sonuçta bu testler, bebeğin yaşamının ilk günlerinde bir damla kanla ileride karşılaşabileceği büyük sağlık sorunlarının önüne geçiyor. Ailelerin endişelerini gidermek için Sağlık Bakanlığının ve bilim çevrelerinin daha güçlü bilgilendirme yapması gerekiyor. Bilim karşıtı söylemlere teslim olmak, bebeklerin yaşam hakkını ortadan kaldırmaktadır” dedi. “TOPLUMSAL SEFERBERLİK ŞART” Prof. Dr. Pala, önergesinin yanı sıra kamuoyuna da çağrıda bulunarak, yerel yönetimler ve STK’ların da devreye girmesiyle yenidoğan taramalarında toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini savundu. “Burada tüm toplumun geleceğini ilgilendiren bir konu var. Ben bu önergeyle Sağlık Bakanlığını bilgilendirme eksikliğine karşı önlem almaya davet ediyorum. Bu amaçla yerel yönetimler, STK’lar, meslek örgütleri ve bilimsel kuruluşlar birlikte hareket etmeli. Yalnızca ebeveynler değil, tüm toplum bu bilim karşıtı dezenformasyona karşı bilinçlendirilmeli; bu amaçla yaygın eğitim kampanyaları düzenlenmeli ve bilgilendirici içerikler hazırlanarak geleneksel medya ve sosyal medyada yaygınlaştırılmalı” şeklinde konuştu. “ÇOCUKLAR İÇİN ORTAK SORUMLULUK” Pala, basın açıklamasını şöyle noktaladı: “Bebeklerin erken tanı ve tedavi olanağını tehlikeye atacak her türlü eylem ve tutum, halk sağlığını tehdit ediyor. Bilimsel gerçeklere dayanan kamu politikalarını güçlendirmek, engellilik ve ölümleri azaltacaktır. Umuyorum Sağlık Bakanlığı, sorularımıza yanıt vererek bu konuda güçlü bir eylem planıyla hareket eder.”

İstenileni yapmadı 2,5 aylık bebeğine kayyum atandı! Haber

İstenileni yapmadı 2,5 aylık bebeğine kayyum atandı!

Murat (40) ve Seda (35) Çakmak çiftinin 2.5 ay önce özel bir hastanede M.T., adını verdikleri evlatları dünyaya geldi. Ancak aile, evlatlarından topuk kanı aldırmadı ve aşı olmasını istemeyerek evrakları imzalayıp daha sonra taburcu olup evlerine gitti. Dava açıldı, bebeğe kayyum atandı Ancak topuk kanı alınmayıp aşı yapılmadığı için özel hastane durumu çiftin ikamet ettiği mahallenin sağlık ocağına, onlarda Sağlık Bakanlığı'na bildirdi. Topuk kanı aldırmayan aile hakkında Sağlık Bakanlığı şikayetçi oldu ve Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldı. Açılan davada mahkeme, ailenin ifadesine başvurdu. 2.5 aylık M.T. için kayyum atanmasına karar verdi. Aile, mahkeme sürecinde Murat Çakmak'ın kardeşi F.Ç.'yi evlatlarının vasisi olarak mahkemeye bildirdi. Davanın ilk duruşmasının önümüzdeki günlerde görülmesi bekleniyor. “Türk Tabipler Birliği kapatılsın” İhlas Haber Ajansı'na konuşan baba Murat Çakmak, Türk Tabipler Birliği'ni suçlayarak, “Benim bir evladım daha var. 4 sene önce o dünyaya geldiğinde de topuk kanı aldırmadım ama hiçbir sorun yaşamadım. Ben araştırdım ve topuk kanının alınmasının hiçbir mantığını bulamadım. Kars'ta da böyle bir durum bir ailenin başına gelmişti ve Türk Tabipler Birliği ortalığı karıştırmıştı. Mahkemeler üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar ve bizim gibi aileleri mağdur ediyorlar. Türk Tabipler Birliği kapatılsın. Topuktan kan alınması için topuğu deldiğiniz zaman enfeksiyon kapabilir ve bizler bundan endişe duyuyoruz. Aynı testleri tükürük ve idrar ile yapabilirler, öyle yapsınlar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Türk Tabipler Birliği bir anlaşma halinde gibi insanlara saldırmaya başlamışlar. Ben topuk kanı aldırmadım diye bana terörist muamelesi yapıyorlar” dedi. "Evladım belediye mi ki kayyum atanıyor" Kayyum atanması kararına da tepki gösteren baba Çakmak, “Benim evladım belediye mi ki kayyum atanıyor. Biz belediyelere kayyum atanır diye biliyoruz. Benim baktığım, hastaneye götürdüğüm, ilgilendiğim evladımın hakkını mahkemede amcası savunacak. Biran önce bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz. Ben tıbba asla karşı bir insan değilim. Benim 4 yaşındaki kızım doktor olmak istiyor ve ben onu destekliyorum” ifadelerini kullandı. "Müvekkil inanmıyor" Çakmak ailesinin avukatı Bülent Şeker, "Müvekkil birinci çocuğu için topuk kanı vermedi ve hiçbir sorun olmadı. Ancak ikinci çocuğu için müvekkilimiz topuk kanı ve aşı reddi için yine dilekçe vermiş. Ondan sonra müvekkilin ifadesi alınmış ve kayyum atanmış. Bir tedbir kararı verilecek. Sağlıklı çocuk hakkında böyle bir karar verilemez. Bu topuk kanı testinde sayılan ve tespit edilen hastalıkların tedavi edileceği belirtilmiyor, sadece hastalıkların ilerlemesinin durdurulacağı belirtiyor. Müvekkilimiz de buna inanmıyor ve topuk kanı aldırmıyor diye konuştu. 'Topuk kanının önemi' Topuk kanı testi, her dört evlilikten birinin akraba evliliği olduğu ülkemizde, dünya geneline göre daha sık görülen genetik ve metabolik hastalıkları yenidoğan döneminde tespit edilerek erken tedavi ile çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayan hayati önemi olan test. Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu kılınan bu topuk kanı testi ile ülkemizdeki yeni doğan bebeklerin yüzde 99'una ulaşmış, her yıl 5 binin üzerinde bebek hastalık belirtileri ortaya çıkmadan tespit edilebiliyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.