SON DAKİKA

#Suç Duyurusu

Söz Bursa - Suç Duyurusu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Suç Duyurusu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

MHP'den 41 kişi hakkında suç duyurusu Haber

MHP'den 41 kişi hakkında suç duyurusu

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sağlığı üzerinden yalnızca kendilerini tatmin eden senaryolar üretenler için Milliyetçi Hareket Partisi harekete geçti. MHP’li kaynaklar, son on beş gün içinde 41 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. “DOSTLAR SEVİNSİN, DÜŞMANLARI ÜZÜLSÜN” Türkgün Gazetesi Başyazarı Yıldıray Çiçek de “Dostlar sevinsin, düşmanları üzülsün” başlığıyla kaleme aldığı yazıda “Sayın Devlet Bahçeli'nin sağlığı, dostlarını sevindirecek, düşmanlarını üzecek, hesaplar yapanları kahredecek kadar iyidir” dedi  KİMLİKLERİ TESPİT EDİLDİ Çiçek, sosyal medyayı kanalizasyonlara çevirenlere de tepki gösterdi. “Türlü çirkefliği, iğrençliği, çirkinliği ve ahlaksızlığı sergilemekte; Sayın Bahçeli'nin sağlığı üzerinden yalnızca kendilerini tatmin eden senaryolar üretmektedirler” ifadesini kullandı ve MHP’nin avukatlarının sosyal medyanın karanlık çukurlarında yaşayan iğrenç tiplerin çoğunun gerçek kimliklerini, mesleklerini ve yaşadıkları şehirleri hukuki yollarla ortaya çıkardığını söyledi.  41 KİŞİ HAKKINDA SUÇ DUYURSU Milliyetçi Hareket Partisi, MHP Lideri Devlet Bahçeli ile ilgili dezenformasyonlara geçit vermedi. Yaşananlarla ilgili Bengü Türk'e açıklamalarda bulunan MHP’li kaynaklar, son on beş gün içinde 41 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.

Yangın faciası sonrası Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'dan suç duyurusu Haber

Yangın faciası sonrası Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'dan suç duyurusu

Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 21 Ocak’ta sabaha karşı Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 51 kişi de yaralanmıştı. Yangınla ilgili gözaltına alınan 28 kişiden 19’u tutuklanırken, ifadesi adından 9 kişiden 8’i adli kontrol şartıyla, 1'i ise normal serbest bırakılmıştı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, yangına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel İdaresi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Grand Kartal Otel’e yangın sigortası düzenleyen sigorta acentesi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. ÖZCAN'IN SAVCILIĞA TESLİM ETTİĞİ SUÇ DUYURUSUNDA ŞU İFADELER YER ALDI: “Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın genel ve yerel yönetici-sorumlularından kimsenin ifadesine başvurulmamıştır. Yanan otelin inşaat ruhsatları, iskân ruhsatları ve iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatlarını vermekle yetkili ve sorumlu olan İl Özel İdaresi'nin yönetici-sorumlularından kimsenin ifadesine başvurulmamıştır. Kültür ve Turizm Bakanı tarafından yangının meydana geldiği otelin önünde yapılan açıklamalarda belirtilen 2021 ve 2024 yıllarına ait denetim raporları ilgili bakanlıktan istenerek dosyaya kazandırılmamıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yanan otele ilişkin evraklar talep edilmemiş ve ilgili bakanlığın genel ve yerel yönetici-sorumlularından kimsenin ifadesine başvurulmamıştır. Yanan otele yangın sigortası yapan özel sigorta firmasının yetkili ve görevlilerinden kimsenin ifadesine başvurulmamıştır. Meydana gelen yangın olayı hakkındaki soruşturma eksik yürütülmektedir. Öyle ki soruşturmanın bu eksikler tamamlanmadan yürütülmesi halinde maddi gerçeklere ulaşılması mümkün olmamakla birlikte maddi gerçeklerin ortaya çıkmasını önleyeceği de açıktır. Soruşturma izah ettiğimiz konularda ivedilikle genişletilmediği sürece delillerin karartılması ihtimali dahi vardır. İzah edilen tüm bu nedenlerle Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na mezkur şikayet dilekçesini sunma zorunluluğumuz hasıl olmuştur. İlgili şikayetler hakkında gerekli işlemler yapılmaması halinde Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve kamuoyunda devamlı açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı hakkında da yasal yollara başvuru hakkımızı saklı tutuyoruz.”

Bursalı avukattan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'a suç duyurusu Haber

Bursalı avukattan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'a suç duyurusu

Avukat Cüneyt Bülent Şeker, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın geçtiğimiz günlerde maymun çiçeği aşısı hakkında yaptığı açıklamalar yüzünden savcılığa suç duyurusunda bulundu. Av. Şeker, Prof. Dr. Ceyhan'ın Sağlık Bakanlığı tarafından bir tane bile vaka tespit edilmemesine rağmen yaptığı açıklamalarla insanları tedirgin ettiğini savunarak, 'insanların aşı olmak zorunda olduklarını ve aşı karşıtlarının devlet tarafından susturulması gerektiğini' söylemesinin insanların kişisel özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına geldiğini söyledi. Av. Şeker; Prof. Dr. Ceyhan'ın yaptığı açıklamalar hakkında, "Türkiye'de bir tane dahi vakaya rastlanmadığı biliniyor ama Mehmet Ceyhan, bu hastalığın su çiçeği ve alerjiyle karıştırılabileceğini, belirtilerinin çok net olmadığını söylüyor. Bu hastalık gibi yüzlerce hastalık çeşidi var. Sen ne yapıyorsun da bunun gibi bir sürü hastalık varken ortaya böyle bir şey çıkarıyorsun. Bizim bu hastalıkta kullandığımız ilaçların eski olduğunu ve bu hastalığın ilacının sadece Amerika'da olduğunu, bizim de diğer ülkeler gibi onlardan alıp stoklamamız gerektiğini söylüyorsun. Amerikan aşıları ne kadar güvenli olabilir. Bizim şu anda zaten Amerika ve Batı ile ciddi sorunlarımız var. Amerika'ya bu konuda güvenmenin mümkün olmadığı halde bunu adres gösteriyorsun. Mehmet Ceyhan çıktı, Sağlık Bakanlığı'nı yalanlayan ondan sonra bunun doğru olmadığını söyleyen, bunun büyüyeceğini, ondan sonra büyük bir pandemi haline gelebileceğini söyleyerek insanları öldürücülükle korkutan açıklamalar yapmaya başladı. İnsanlar artık bu yalanlara doydu. COVID 19 zamanında insanlar böyle bir şey görmemişti. Bu kadar fazla anlamamışlardı. Küçük bir azınlık vardı. Onlar büyük sıkıntı çektiler ama artık aşı olanlar da, koştura koştura aşıya gidenler de hem kendi üzerindeki hem de başkası üzerindeki etkilerden görüyorlar. Tabi bu aşılar lisanslı aşılar değildi. Biontech'in acil kullanım izni dahi yoktu o yüzden bunun bir kısmı etkilenirken bir kısmı etkilenmedi. Ancak bu etkilenmeyecekleri anlamına gelmiyor. Yani özellikle 3. doz biontech kullananlar bunun etkilerini hissettiler" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Ceyhan'ın açıklamalarının insanları aşı olmaya zorladığını belirten Şeker, "Zaten pandemi deyince insanlar ekonomik kriz, aşı baskısı, eve kapanma, kavga, dövüş, sıkıntı anlıyor. Sadece bir söylem bile insanlardaki ekonomiyi bozmaya, sıkıntıya sokmaya yeter. Mehmet Ceyhan kalkıyor, pandemi aşılarından dolayı sıkıntılar olunca Almanya'da bir sürü dava kazanılıp da bu konudaki Türkiye'deki davalar da başlayınca işte 'bunu devlet yaptı', 'bunu Sağlık Bakanlığı yaptı' falan diyor. Evet Sağlık Bakanlığı'nın suçu vardır ama sayın Cumhurbaşkanı, 'aşıda gönüllülük esası vardır' dedi. Bunlar o kadar büyük bir propaganda yaptılar ki insanlar korku içerisinde aşılara koştular, aşıları talep eder hale geldiler. Şimdi hangi hükümet olsa bu kadar talep olduktan sonra aşıları getirir, zararlarını ortaya koyar ve şunu yapardı, 'evet serbestsiniz ama aşı olmak istemeyene de zorunlu değil' denilirdi. Ama algı operasyonuyla bunlar gibi yurt dışına bağlı oradan güç alan insanların oluşturduğu algıyla bir kısım hukukçu da buna katılıp aşı olmamanın suç olduğu gibi saçma sapan şeyler söylediler. 'Aşı olmayan vatan hainidir.', aşı olmayanın zorla yere yatırılıp aşılanabileceğini söylediler. Böyle bir şey bütün insan haklarının yerle bir edilmesi demek. Zorunlu aşı, zorunlu tıbbi müdahale, zorunlu topuk kanı alınması demek insanın hayvan seviyesine hatta daha aşağı konuma düşmesi demektir. İnsanın en önemli özelliği vücut dokunulmazlığı vücut bütünlüğünün korunabilmesidir. İnsandan izinsiz böyle sudan sebeplerle aşı yapmaya kalkarsanız insan bir hiç durumuna düşer. Bu çok rahat bir şekilde kötüye kullanılabilir. Çünkü bu aşılar dışarıdan alınıyor ve bizde aşıları inceleyecek doğru düzgün laboratuvar bile yok" ifadelerini kullandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.