SON DAKİKA
Hava Durumu

#Su

Söz Bursa - Su haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Su haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uludağ'ın eteğinde suyun kaynağında susuz kalan köylüler, eylem yaptı boruları kesti Haber

Uludağ'ın eteğinde suyun kaynağında susuz kalan köylüler, eylem yaptı boruları kesti

Mahsullerin tarlada kuruması sonrası harekete geçen köy sakinleri, eylem yaparak, sularını geri istedi. 2016 yılında Gözede mevkiinde kurulan su fabrikası, köy sakinleri ile anlaşma yaparak suyu kendi bünyesine aldı. Yapılan anlaşmada, Gözede köyüne baraj yapılması ve sonrasında barajdan köy sakinlerine su verileceği söylendi. 2016 yılında faaliyete giren fabrika Gözede köyünün suyunu alırken, köy sakinlerine yapılan baraj dolmadı. Mahsulleri susuzluktan kuruyan köy sakinleri durumu eylem yaparak protesto etti. Köy Muhtarı Halit Karataş, “Ben köyün muhtarı olarak vatandaşımın sesini duyurmak için buradayım. Bizi 15 gündür oyalıyorlar. Köyümüzün suyunu fabrikaya verdiler. Bu işin çözülecek bir tarafı kalmadı. Yetkililer bu duruma bir önce çözüm bulsun. Bize verdikleri içme suyu yüzünden tüm köy sıkıntı yaşıyor. İçme suyumuzu dereden temin ediyorlar. Suyumuzun yetersiz olduğu için mahsulümüzü toplayamadık. mahsullerimiz kurudu” dedi. Köy sakini Nurdan Uludağ, “Biz köy halkı olarak muhtarımızın sonuna kadar arkasındayız. Buraya suyumuzu korumak için geldik. Suyumuzu hiçbir yere vermek istemiyoruz. Biz deremizin suyunu değil kendi suyumuzu istiyoruz. Hiç kimseden korkumuz yok” diye konuştu. Tarla sahibi olan ve mahsulleri kuruyan Cengiz Sersevir ise, “Yetkililer köyümüze 2016 yılında geldi. Bir fabrika için köyümüzün sulama suyunu aldılar. Bize başka bir su kaynağı yapılacağını söylediler. 2016 yılında önce barajımızın yapımının tamamlanıp suyumuzu vereceklerini söylediler. Sonra fabrikayı açıp suyumuza el koydular. Barajımız bitene kadar taşıma suyuyla idare ettik. Yapılan barajın suyunun yeterli olmayacağını baştan anlamıştık. Barajın yapımı bittikten sonra oradan da su çekilmeye başlandı. Barajda da su kalmadı. 20 gündür yaşanan su sıkıntısından dolayı bizim içme suyumuza el konuldu” dedi. Tarlasında şeftali yetiştiren Eren Ertuş ise, “Geçimimizi tarım ile sağlıyorum. Kurulan fabrika suyumuzu aldığı için tarladaki ürünlerimizi sulayamıyoruz. Mahsullerimiz olgunlaşmadığı için satamıyoruz. Gün geçtikçe zarara uğruyoruz. Her zaman bizim suyumuzdan yararlanıyorlar. Yetkililerden yardım bekliyoruz” dedi. Köy sakini Tahir Yılmaz ise, “6 kişi bu bahçeden geçiniyoruz. Benim de ailem var. Suyumuz kullanıldığı için geçinemiyorum. Benim mahsulüm kurumuş durumda. Sadece bu yılın değil gelecek sene için ürün verecek ağaçlarım da kurumuş durumda. Benim zararımı kim karşılayacak. Köyümüzde 500 kişi yaşıyor. 500 bireyin geçim kayağını tüketmiş durumdalar. Benim zararımı kim karşılayacak” dedi. Köy sakinleri, su deposunun bulunduğu bölgeye giderek eylem yaptı. Yapılan eylem sonrası fabrikaya su götüren borular kesildi. Jandarma ve savcılık da olayla ilgili soruşturma başlattı. Meselenin çözümü için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in devreye gireceği öğrenildi.

İstanbul'da barajlar alarm veriyor! Su tüketimine dikkat Haber

İstanbul'da barajlar alarm veriyor! Su tüketimine dikkat

İstanbul'a su sağlayan barajların su miktarı yüzde 51.36 seviyesine kadar geriledi. Şehrin barajlarının doluluk oranı 3 Ağustos 2024 tarihinde yüzde 57 seviyesindeydi. Barajların 13 gün sonra doluluk oranı ise yüzde 52 seviyesine gerileyerek yüzde 5 düştü. Alibey Barajı ise doluluk oranı yüzde 17,82 ile İstanbul'un en kurak barajı oldu. Mağlova kemerinin büyük bir kısmının gün yüzüne çıktığı görüntüler havadan çekilen karelere yansıdı. Su seviyesi azalması ile onlarca lastik, bidon, ayakkabı gibi atıklar gün yüzüne çıktı. Kuruyan baraj alanlarındaki toprakların çatalmış hali kuraklığın geldiği seviyeyi ortaya çıkarttı. Yaz aylarında bilinçsiz su tüketimi ve sıcaklar nedeniyle hızlı buharlaşma, yağışsız geçen yaz ayları nedeniyle su seviyesi hızla azalmaya devam ediyor. Uzmanlar yaz aylarında su tüketiminde dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu. Su seviyesi en yüksek Terkos, en düşük seviye Alibey Barajı oldu Son verilere göre İstanbul barajlarında doluluk oranları ise şöyle: Ömerli Barajı yüzde 53,14 ve Terkos Barajı yüzde 65,24 ile en yüksek doluluk oranına sahip. Büyükçekmece Gölü yüzde 49,66 doluluk oranına kadar gerilerken, Darlık Barajı yüzde 55,43 su oranına sahip. Sazlıdere Barajı yüzde 52,16 Kazandere Barajı yüzde 18.6 ile doluluk oranı en az olan ikinci baraj oldu. Papuçdere yüzde 31.62 doluluk oranına kadar düşerken, Elmalı Barajı yüzde 59,17 seviyelerinde. Istrancalar Barajı ise yüzde 33.43 oranına kadar düşüş gösterdi.

Bir damla su için boğazlarına kadar çamura giriyorlar Haber

Bir damla su için boğazlarına kadar çamura giriyorlar

1980 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı kırsal Akçapınar Mahallesi Uluabat gölü kıyısına yaklaşık 4 bin dönüm alanı sulayacak su pompaları konuldu. 2008 yılında hırsızlar su pompalarını çaldıkları sırada çiftçilere yakalandı. İhbar üzerine su pompalarının bulunduğu bölgeye gelen jandarma, şüphelileri gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen hırsızlar tutuklandı. Bir süre cezaevinde kalan hırsızlar cezalarını çektikten sonra yeniden su pompalarının bulunduğu alana geldi. Su pompalarına elektrik akışını sağlayan trafoyu patlatan hırsızlar bu sefer tüm malzemeleri alarak sırra kadem bastı. Geçimini zeytin ve incir yetiştiriciliğinden sağlayan halk yaklaşık 15 seneden buyana ağaçlarını kendi bulduğu ilkel yöntemlerle suluyor. Traktörlerine bağladıkarı su tanklarıyla sulama yapan çiftçiler, Uluabat gölünden su alabilmek için göl ile kuruyan dere yatağı arasındaki bataklık alana boğazlarına kadar girip hayatlarını tehlikeye atıyor. Ellerindeki hortumla boylarını aşan çamurun içinden göle ulaşan çiftçiler gölden tanklara su çekip ağaçlarını sulama mücadelesi veriyor. Tüm yurdu etkisi altına alan Eyyam-ı Bahur sıcakları çiftçilerin işini daha da zorlaşıyor. Çiftçiler düzenli sulama yapamadığı için yaklaşık 4 bin dönüm üzerinde bulunan incir ve zeytin ağaçları kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. 4 bin dönüm alanda üretilen 900 ton zeytin ve 400 ton incir Avrupa'ya ihraç ediliyor. Tarlasına su taşıyabilmek için boğazına kadar çamura giren Recep Işık, "Mahsullerimizi sulamak için uğraşlar veriyoruz. İkişer üçer hafta arayla ancak sulayabiliyoruz. Gölle kanalları birleştirmek için uğraşıyoruz ama açsak da yine kapanıyor. Biz uğraşlarımıza devam edeceğiz. Kanallarımızın çalışmasını istiyoruz. Böyle taşıma suyla sulamakla olmuyor. Boynuma kadar bataklığa giriyorum hiç olmuyor. Daha yaşlılarımız var bataklığa giren ben en genç olanlarıyım. Boynuma kadar batağa girip ekinlerimizi, meyvelerimizi sulamak için hayatımı tehlikeye atıyorum. 83 yaşındaki dedem bana bir şey olmasın diye başımda bekliyor. Bu durum 10-15 senedir böyle. 3 tonluk suyla da zaten meyve sulanmaz. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi. Torunuma çamurun içinde bir şey olmasın diye bekliyorum diyen Ahmet Yılmaz, "Mahsullerimizi sulamak için su almaya uğraşıyoruz. Torunumu saldım beline kadar suya ben de onu bekliyorum bir şey olmasın diye. Bu kanallar 83 senesinde oldu, bunları çaldılar bir daha bakan olmadı bize. Bu gölün her tarafında su var bizim köyümüzde yok. Bizde ihracat malı zeytin ve yemiş var. Onları sulayamıyoruz bu sefer ne oluyor çıkmaya gidiyor. Düzgün mal yetiştiremiyoruz. Tankerlerle sulamaya uğraşıyoruz. Tanker kaç ağaç sular, iki ağaç. Koca gün iki ağaç için uğraşıyoruz." ifadelerini kullandı. Akçapınar Mahallesi muhtarı Özgür Işık, "Yaşamış olduğumuz çileyi görüyorsunuz. Bu gölün etrafındaki bütün köyler sulama yapıyor. Bir Akçapınar köyünde yok. Sulama sistemimizin tekrar faaliyete geçmesini istiyoruz. Bir hırsız köyün geleceğiyle oynadı. Geldi trafoyu çaldı, bizden önceki yönetimler de buna el atmadılar. Şimdi biz geldik su yok. 2008'den beri bizim tek ihtiyacımız su. Vatandaşlar boyunlarına kadar çamura girip su almaya uğraşıyorlar. Mağduruz, saatlerce uğraşıp sadece iki ağacı suluyoruz. Biz sulama kanallarının çalışmasını istiyoruz. İhracat değeri yüksek siyah incir ve zeytin, nadide bitkiler bunlar. Bu köyde 400-450 ton siyah incir, 800-900 ton zeytin ihracatı yapıyoruz. Su alabilirsek daha da verim alacağız" dedi.

Türkiye'den Kıbrıs'a sağlanan su temini ada halkını memnun ediyor Haber

Türkiye'den Kıbrıs'a sağlanan su temini ada halkını memnun ediyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) uzun vadeli su ihtiyacını gidermek amacıyla 2015'te hayata geçirilen "Türkiye'den KKTC'ye Su Temini Projesi" kapsamında Kıbrıs halkının suya erişimi kolaylaştırıldı. Adadaki vatandaşlar bölgenin suya erişiminin öncelerde kısıtlı olduğunu, ancak Türkiye sayesinde su sorununun büyük ölçüde üstesinden gelindiğini anlattı. ‘‘Türkiye'nin Kıbrıs'a su temini Barış Harekatı'ndan sonraki en büyük iyilik oldu'' KKTC'nin şebeke suyu ihtiyacına Türkiye'den de destek veriliyordu. KKTC vatandaşları Türkiye'den temin edilen suyun problemin çözülmesinde önemli rol oynadığını belirtiyor. Ahmet Ulubay isimli vatandaş KKTC'de yaşanan su sorununa ilişkin konuştu. Ulubay, ‘‘Uzun yıllar şebeke suyu kullandık. KKTC'de nüfusun artması, kaynakların yetersiz kalmasıyla su sorunu ortaya çıktı. Şebekelerden sarı renkte sular akmaya başlamıştı. Türkiye'nin KKTC'ye su temini, 1974 Kıbrıs Harekatı'ndan sonraki en önemli iyiliği oldu” dedi. “Türkiye'nin yardımını takdir ediyoruz” Ulubay, “Türkiye'nin Kıbrıs'a bu şekilde yardımda bulunmasını takdir ediyoruz. Kıbrıs'ta bulunan kaynaklar ihtiyacımızın küçük bir kısmını karşılayacak. Kaynak bulunması önemli bir durum. Kıbrıs'ın daha fazla kaynaklara ihtiyacı var'' şeklinde konuştu. Su temin projesi 2015 yılında hayata geçirilmişti "Türkiye'den KKTC'ye Su Temini Projesi" kapsamında Mersin'deki Alaköprü Barajı'ndan alınan su askılı boru sistemiyle Girne'deki Geçitköy Barajı'na aktarılıyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açılışı yapılan ve "asrın projesi" olarak nitelendirilen proje, 17 Ekim 2015'te adanın uzun vadeli su ihtiyacının karşılanması için hayata geçirilmişti. KKTC tarafından hali hazırda ihtiyacın karşılanmasına yönelik kaynak arama çalışmaları da sürdürülüyor. Yeni su kaynakları bulunuyor Öte yandan KKTC şebeke suyu sorununu çözmeye yönelik çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu kapsamda KKTC Başbakan Yardımcılığı, KKTC Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, KKTC Jeoloji ve Maden Dairesi tarafından gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Beşparmak Dağları'nın Çatalköy eteklerinde su kaynağı keşfedildi. Keşfedilen su kaynağının KKTC tarihinde keşfedilmiş en zengin su kaynağı olduğu bildirildi. Saatte 80 ton kapasitede su kaynağına erişildi KKTC makamlarının bir aydır kesintisiz arama çalışmaları sonucu bulunan kaynak bölgenin ihtiyaçlarını önemli ölçüde karşılayacak. Keşfedilen su kaynağı saatte 80 ton su kapasitesine sahip. KKTC Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu keşfedilen su kaynağı ile ilgili bilgi verdi. Ataoğlu, 7 yıldan sonra, Jeoloji ve Maden Dairesi'nin kendi imkanları ile gerçekleştirdiği ve sonucunda saatte 80 tona kadar çıkabilecek kapasitede bir su kaynağına ulaşıldığını, bunun da KKTC tarihinde keşfedilmiş en zengin su kaynağı olduğunu belirtti. Ataoğlu, 168 metre derinliğinde ve saatte 80 ton su kapasitesine sahip su kaynağı ile Çatalköy ve civar köylerin büyük oranda rahatlayacağını belirterek, bir sonraki adımın da Lapta bölgesi olduğunu, burada da çalışmaların başlatıldığını, hedeflerinin Lapta bölgesinde de benzer bir kaynağa ulaşılması olduğunu ifade etti. Ataoğlu, keşfedilen suyun tahlil sonuçlarının hızla yapılarak kamuoyu ile paylaşılacağını da söyledi.

Bu köydeki çeşmeler kartla çalışıyor... Haber

Bu köydeki çeşmeler kartla çalışıyor...

Mahalle muhtarlığı şehir dışından köye gelip içmek için su doldurmak isteyenlere ise ayrıca bir kart veriyor. Mahalle sakinleri, mahalleye gelip su doldururken kartlı sistem uygulamasını fotoğraflayıp sosyal medyada gerçeği yansıtmayan paylaşımlar yaparak baltalamak isteyenlere de tepki gösterdi. Mahalle Muhtarı Murat Balcıelmas, kartlı sistem olan çeşmelerin yanı sıra köy giriş ve çıkışlarında şehir dışından gelen vatandaşların yararlanması içinde kartsız çeşmelerin bulunduğunu söyleyerek, yakın köyler Konurlar, Bahariye ve Hayriye mahalle sakinlerinin de bu dertten muzdarip olduklarını belirtti. Muratbey Mahallesi sakinleri sosyal medyadaki kötü ve gerçeği yansıtmayan paylaşımlara karşı açıklama yaptı. Mahalle sakini Nuriye Acar, "İnegöl'den gelenler buradan toprağı alıp bidonların içine koyup, çalkalayıp onun içine döküyorlar. Belediye geldi, burayı açamadı. Biz burada sivrisinekten ölüyoruz. Bu su böyle gidiyor. Dertlerimiz çok" dedi. Mahalle sakini Hatice Çelik," Zamanında biz bu suyu çok paylaştık. Kamyonlar geliyor, bidonlar alabildiğine dolu. Biz sorduk bunları satıyor musunuz dedik. Sizi ilgilendirmez, benim fabrikam var dediler. Bu köyde yangın çıktı, içinde insan öldü. Gelenler 4'te geliyor. Biz kimin geldiğini nereden bileceğiz. Kimi takip edeceğiz. Muhtara baskı yaptık. Ne gerekiyorsa yapılsın dedik. Artık yeter, bizler korku içindeyiz. Kapımı kilitlemeyen ben şimdi kapımı kilitleyip 10 kere bakıyorum. Millet burada bezlerini, pisliklerini topluyoruz. Kendi suyumuzu alamıyoruz. Gelin siz doldurun diyorum. Ben tektim, o bidonları aşağı atmasını da bilirdim. Allah razı olsun diye diye biz bu zamana kadar ses çıkarmadık. Yeter artık. Ne giriyor çıkıyor bilmiyoruz. Bizi daha çok günaha sokuyorsunuz. Biz parayla satan insan mıydık bu zamana kadar. Her zaman alıyordu. İnsan gibi gelselerdi. Girişte çeşme bıraktık onlara. Tamamen kapatmadık. Yine ölülerimiz var diye düşündük. Kendimiz dolduramıyoruz. Adamlar bizle kavga ediyor. Bidonlar dolu. Adamlara söylesek kavga çıkacak. Biz zaten doldurmayın demiyoruz. Çok ukalalık yapıyorlar. Sandalyesini koyuyor oraya beyefendiler. Arkada müzik çalıyor. 3-4 tane de arkadaşları var yanında. Biz onları öyle görmek zorunda değiliz. Çoluğumuz çocuğumuz var. Biz ne bilelim ne içip gelmişler. Bira kutularını atıyorlar. Lütfen bir yol bulun. Biz demiyoruz ki gelip doldurmayın. Sonra kaç tane şeyimizi kırdılar. Bunlara para verip alındı. Biz kendi kartımızı veriyoruz isteyene. Bu kadar kötü olmaz. Takmışlar muhtara. Biz istediğimiz için muhtar yaptı. Bir kamyon mu dolduruyorsun komşuna. Biz onlardan şikayetçiyiz" dedi. Muratbey Mahallesi Muhtarı Murat Balcıelmas, "Öncelikle bizim suyumuz az geldiğinden dolayı, 3 köye bir parmak su geldiğinden bize yetmiyor. Normalde 45-50 hane olarak görüyorlar. Biz 90 haneli bir köyüz. 90 haneli köyün düzenli akmasını sağlamak için böyle bir sistem yaptık. Biz bu sistemi başarıyla tamamlamıştık. Vatandaş kart sistemiyle gelip dolduruyor. Köylümüz ve vatandaşlarımıza muhtarlıktan kart sistemi sağladık. Bu önlemi niye aldık. Köyümüze kamyonetlerle damacana damacana doldurup fabrikalara satış yapmak için kurnazlığı engellemek için yaptık. 3-4 köy bu konudan sıkıntıdayız. Gece hırlı mı hırsız mı belli değil. Geliyor çantasını bırakıyor köyün içinde geziyor. Ev dolu mu boş mu diye bakıyorlar. Komşular görüyor. Kavga edecekler diye ondan da korkuyoruz. Böyle bir sistem yaptık. Bu sistemde kimseye su vermemezlik yapmıyoruz. Oraya suyu bıraktık. Bütün vatandaş rahat etti. Bu köyde su dolduramayan biri çıksın gelsin. Ne istiyorsa her şey kabulüm. Bizim bu köyde insanımız bir Allah'ın kulu boş göndermez. Suyun az akmasından dolayı aldığımız önlem ve diğer etkenlerden aldığımız önlemden böyle bir karar aldık. Sosyal medyada çekip atıyorlar. Sonra herkes yalan yanlış haber yapıyor. Doğru haberi vermek için bütün köylümüz burada. Doğrusu bu suyu kimseden kısıtlamıyoruz. Gelip muhtarlıktan kart istediklerinde dolduruyoruz. Onun haricinde başka bir sıkıntımız yok. Köylümüz, insanımız rahat. Dışarıdaki vatandaş 40-50 damacana dolduramadığı için böyle bir haber yapılıyor. Vatandaş burada. Kesinlikle 1 lira ücret aldı diyen varsa mahkeme yoluna gidebilir. Kendi köylümüzde kart var. Dışarıdan gelen misafire de emanet kart veriyoruz" diye konuştu. Muratbey Gürcü Kültürü Yaşatma Derneği Başkanı Özgür Gürbüz, "Ortada şöyle gayri ahlaki pozisyon var. Bu suyun buraya gelmesiyle köylü sahiplendi. Her sene bakımını köylü yapıyor. Kimseden para talebimiz yok. Köylü kendi arasında parayı topluyor. Bu suyu buraya getiriyor. Yüz yıllardır bu geleneği sürdürüyoruz. Ancak bu sosyal medya platformu bilgisi olmayan, fikri olan insanlarla dolu. Burada utanmadan gelip köylüye küfür etmiş. Kim gelmişte su içememiş buradan. Burada bu su kimseye parayla satılmıyor. Biz zaten hayır devam etmesi için yapıyoruz. Bazıları tarafından bu vaziyete geldik. Bir de şu anlaşılsın. Suyun devamlılığını sağlamaya çalışıyoruz. Bu suyun devamlılığı için böyle bir sistem gerekli. Bakın şurada su boşa akıyor. Biz bunu yapmasaydık bu kalmayacaktı. Lütfen rica ediyorum. Sağda solda köyümüzle ilgili söylenen üsluplara dikkat etsinler. Çünkü biz hepsini araştırıyoruz. Adli süreçleri başlatacağız. Eğer söylemeye cesareti varsa mahkemeye de çıkmaya cesareti olur. Bu köylü bu suya sahip çıkacak. Kimsenin ne dediği umrumuzda değil. Sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu insanlar bu pisliği çekiyor. Her gün evinizin önünden birilerinin tır dayayıp su aldığını düşünün. Kim kabul eder, kimse kabul etmez. Konuşması kolay. Özetle tüm İnegöl halkına söylüyorum, üsluplu yorumlar yapalım. Sonuçlarına herkes katlanır" ifadelerini kullandı.

Büyükşehir’den sağlıklı ve kesintisiz su temini Haber

Büyükşehir’den sağlıklı ve kesintisiz su temini

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden aşırı sıcaklar ve su tüketiminin hızla artması üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi, susuzlukla karşılaşmamak için çalışmalarını hızlandırdı. Barajlardaki su seviyesinde görülen düşüş üzerine BUSKİ Genel Müdürlüğü, yeraltı derin su kuyularını devreye almak üzere hareket geçti. Bu kapsamda Osmangazi ilçesi Demirtaş Bölgesinde içme suyu ana iletim hattı bağlantı çalışmaları BUSKİ ekipleri tarafından tamamlandı. Bölgedeki 32 adet yeraltı derin su kuyusundan temin edilen su, paket içme suyu arıtma tesisinde filtrasyon ve dezenfeksiyon işleminden sonra Dünya Sağlık Örgütü standartlarına getirilerek içme suyu şebekesine verilecek. Sağlıklı ve kesintisiz içme suyu temininde BUSKİ aracılığıyla önemli çalışmalara imza attıklarını belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, artık Bursa’da suyun çeşmeden gönül rahatlığıyla içilebildiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterler ölçüsünde arıtılan suyun, laboratuvarda yapılan kapsamlı tahliller sonrasında şehir şebekesine verildiğini anlatan Başkan Bozbey, “Kesintisiz su temini için Osmangazi ilçesi Demirtaş Bölgesindeki 32 adet yeraltı derin su kuyusunu devreye alıyoruz. Buradaki sular paket arıtma tesisine iletilecek, filtrasyon ve dezenfeksiyon işleminden sonra şehir şebekesine verilecek. Sağlıklı ve kesintisiz su temini için yoğun gayret gösteriyoruz. Özveriyle çalışan ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.