SON DAKİKA
Hava Durumu

#Siyaset

Söz Bursa - Siyaset haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Siyaset haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

CHP Genel Merkezi önünde davullu, zurnalı eylem Haber

CHP Genel Merkezi önünde davullu, zurnalı eylem

Doğuş Partililer, CHP Genel Merkezi önünde kendilerine verilen işçi alımı sözünün tutulmadığı ve kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle davullu zurnalı eylem gerçekleştirerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Doğuş Partisi Genel Başkanı Mahmut Karalar, 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi Gaziantep'te bir ilçe belediyesinde seçimde CHP'yi destekleme karşılığında işçi alımı yapacaklarına dair söz adlıklarını ve bu yönde CHP'liler ile protokol imzaladıklarını iddia etti. Seçim sonrasında verilen sözlerin tutulmadığını söyleyen Karalar, birde kendilerine yönelik "onlar çalışmayı bilmezler, gitsinler davul zurna çalsınlar" cevabı aldıklarını belirtti. Konuya ilişkin CHP Genel Merkezi önünde açıklama yaparak sözlerin yerine getirilmesi talebinde bulunan Karalar şu ifadelere yer verdi: "31 Mart Yerel Seçimlerinde bir protokol yapmıştık, işçiler alınacaktı. Bizleri yok görmeye çalışan bir CHP zihniyeti var. 38 tane milletvekili verdiğinde hiç kimseye itiraz etmeyen ve koltuklarını kaybeden CHP zihniyeti var. Bizlere karşı duyarsızlıklardan dolayı biz buradan Özgür Özel'e çağrıda bulunuyoruz. Bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Biz burada yalan siyaset yapmıyoruz. Biz burada halkın, çocukların, kağıt toplayan vatandaşların siyasetini yapıyoruz. Onların haklarını savunuyoruz. Davulcuların, zurnacıların haklarını savunuyoruz. Buradaki vatandaşlarımızda insandır. Onlarında yaşam hakkı vardır. Biz burada ayrımcılık olmadan herkese eşit davranılmasını istiyoruz".

CHP'li Ün: Büyükbaş hayvan sayısı ithalata rağmen düşüyor Haber

CHP'li Ün: Büyükbaş hayvan sayısı ithalata rağmen düşüyor

Büyükbaş Hayvan Sayısındaki Büyük Düşüş "2020 yılında büyükbaş hayvan sayımız 18,2 milyon iken, bu yılın ilk yarısında sayı 16,6 milyona düştü. Üç buçuk yılda tam 1,6 milyon büyükbaş hayvan kaybettik. Küçükbaş hayvan sayımız da aynı şekilde düşüş gösterdi; 2021 yılında 75,5 milyon olan küçükbaş hayvan varlığımız, bugün 70,5 milyona geriledi. Son 2,5 yılda küçükbaş hayvan sayısı 5 milyon azaldı. Bu, tarım ve hayvancılıktaki yapısal sorunların bir göstergesidir," diyen Ün, asıl sorunun ithalata rağmen devam eden bu azalma olduğunu vurguladı. Ün, son altı ayda 28 binden fazla büyükbaş hayvanın kaybedildiğine dikkat çekerek, “Oysa aynı dönemde 197 bin 396 büyükbaş hayvan ithal edildi. Bu sayıyı da eklediğimizde toplamda 225 bin 719 büyükbaş hayvan kaybettik. İthalata rağmen hayvan sayımızı artıramıyorsak, ortada ciddi bir sorun var demektir” dedi. Tarım ve Orman Bakanı’na Sert Eleştiriler Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’yı eleştiren Ün, Bakan’ın hayvan varlığına dair “yeterli” ifadesini tutarsız buldu. "Madem hayvan sayısı yeterli, o halde neden canlı hayvan ve et ithal ediyorsunuz? Et fiyatlarını kontrol etmek için ithalat yaptığınızı söylüyorsunuz, fakat ithalata harcayacağınız parayı küçük aile işletmelerine destek olarak aktarsaydınız, aynı regülasyonu çok daha sürdürülebilir şekilde sağlardınız. Ancak siz ithalatı tercih ettiniz,” ifadeleriyle Bakan Yumaklı’ya yüklendi. AKP Döneminde Artan İthalat Bağımlılığı AKP iktidarının hayvancılığı ithalata bağımlı hale getirdiğini belirten Ün, “Bugün büyükbaş hayvan varlığımızın yarısından fazlası ithal. AKP döneminde toplamda 6,9 milyon büyükbaş, 3,2 milyon küçükbaş hayvan ile 384 bin ton et ithal edildi ve buna 11,5 milyar dolar ödendi. Ancak ithalat, hayvancılığın sorunlarını çözmez, sadece günü kurtarır. Taşıma suyla değirmen dönmez," dedi. Ün, ithalat politikalarının sürdürülemez olduğunu belirterek, "Sizden önceki bakanlar da ithalatın iki-üç yıl içinde biteceğini söylüyordu. Ama her gelen bakan bu söylemi tekrarlıyor. Demek ki siz de aynı yoldasınız, bakanlık görevinizin sonuna yaklaştınız," ifadeleriyle Bakan Yumaklı’ya göndermede bulundu. CHP’nin Çözüm Önerileri Ün, CHP iktidarında küçük aile işletmelerini destekleyeceklerini ve hayvan varlığını artıracaklarını belirtti. “Yem maliyetlerini düşürmek için meraları ıslah edeceğiz ve bir daha bu topraklarda ne ithal hayvan ne de ithal et göreceksiniz. AKP’nin ithalat politikaları yüzünden halkımız et, süt, ekmek kuyruklarına girmek zorunda kalıyor. Emekliler sofrasında et göremiyorsa, çocuklarımız yeterince et ve süt tüketemiyorsa, bunun sorumlusu saray yönetimidir. İlk seçimle bu düzeni değiştireceğiz,” diyerek tarımda köklü bir reform vaadinde bulundu.

Özgür Özel: "Mikroba sen niye hastalık taşıyorsun diyemezsin" Haber

Özgür Özel: "Mikroba sen niye hastalık taşıyorsun diyemezsin"

Cumhur İttifakını eleştiren Özel, Anayasa'nın 4. maddesini kaldırmak isteyen HÜDA PAR'a mikrop benzetmesi yaptı. Özel, "Onunla ittifak, bununla ittifak. En güzel ittifak bizim ittifak. Milletle yaptığımız ittifak. Türkiye İttifakı. Ama bir tarafta Cumhur İttifakı var. Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinden bir tanesi de HÜDA PAR. Kim HÜDA PAR? Kadınları sokak hayvanları gibi sahipsiz bırakmayıp, birine sahiplendirelim diyen HÜDA PAR. Seçimde sustu ama şimdi konuşuyor. Diyor ki, 'Biz Anayasa'nın 4. maddesine karşıyız.' Neymiş 4. maddesi; 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti nitelikleri, bayrağı, İstiklal Marşı ve başkenti.' Ankara'yı Atatürk yaptı başkent, Ankara'nın başkent olmasına karşılar. Şehit kanlarıyla sulanmış bayrağa karşılar. İstiklal Marşı yazılmış hep bir ağızdan okuyoruz. İstiklal Marşı'na karşılar. Türkiye Cumhuriyeti diyoruz. Cumhuriyete karşılar. Benim HÜDA PAR'a bir sözüm yok. Mikroba sen niye hastalık yapıyorsun diye hesap soramazsın. Mikrop mikroptur" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de yüklenen Özel, "Tayyip beyin sağ kolunda HÜDA PAR öbür kolunda Devlet Bahçeli var. Devlet Bahçeli'ye soruyorum. Sen bu HÜDA PAR'a ne diyorsun Devlet bey. Kimler kimlerle beraber. O yüzden oy toplarken vatan, millet, bayrak, ezan deyip milli duyguları, dini duyguları sömürenler milletin bayrağına, İstiklal Marşı'na karşı olanlara, Anıtkabir'in bulunduğu Ankara'nın başkent olmasına karşı olanlara yüz veriyorlar. Sırt sıvazlıyorlar. Artık takke düştü, kel göründü. Halep oradaysa, arşın burada. Bu milletin birliğinin, beraberliğinin, bayrağının ezanının garantisi Cumhuriyet Halk Partisidir" şeklinde konuştu. İsrail devletinin 1 yıldır yaptığı terörü de eleştiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarın devlet terörüne karşı aylarca büyük bir siyasi aymazlıkla ve yüzsüzlükle sustuğunu ileri sürüp, İsrail ile ticarete devam ettiğini söyledi. Özel, "Bunu defalarca inkar ettiler yakalandılar. En sonunda güç bela durdurdular. Halâ daha arka tarafından yol açmaya uğraşıyorlar" dedi. Meclis başkanının İsrail'de şehit edilen Ayşenur Ezgi Eygi'nin cenazesinde yaptığı konuşmaya da değinen Özel, "Geçtiğimiz günlerce solcu bir kızımız, sosyalist bir kızımızın, Didim'de cenazesine katıldım. Ayşenur Ezgi Eygi gitti Filistin davasına sahip çıkmak için orada durdu. Katiller Ayşenur'u bir kurşunla ensesinden vurdular. Günlerce aileyle ilgilendik, cenazeyle ilgilendik. Ertesi gün cenazeye gittik. Cenazeye, o ana kadar bunu görmeyenler o gün cenazeye 5 bakanla geldiler. Hepsinden Allah razı olsun. Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla, Meclis Başkanı ile geldiler. Memnun olduk. Dedik ki birlik beraberlik olsun. Filistin için hep beraber duralım. Efendim bir baktık bir kürsü kurmuşlar. Kim konuşacak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da Meclis Başkanı. Başka yok. Bizim evladımız Türkiye'ye mâl olmuş, bizim mücadelemiz Türkiye'nin mücadelesi olmuş. Bu beraberliği biz önemserken orada siyaset yapmaya kalktılar. İlçe örgütümüzün şahsında bizim örgütümüze selam olsun. O siyasetçiliği oradaki o siyasi cambazlığa izin vermediler, o kürsüyü oraya kurdurtmadılar. Ama bunlar da oyun biter mi. Oturduk namazı kıldık, duamızı ettik. Tam cenazeyi uğurlayacağız. Din görevlisine oldu bitti yaptırıp oradan mikrofonu alıp güya tarafsız gibi, tarafsız olsa mecliste tarafsız olur. Meclis Başkanı, cenazede hepimiz adına tarafsız konuşacak beyefendi, Ankara'ya gidince de Tayyip beyin emrinden çıkmayacak. Olmaz olsun öyle tarafsızlık. Ayıp ettiniz, yazık ettiniz dedim. Bu yaptığınız Filistin davasına sahip çıkmak değil dedim. Ve din görevlisini bu işe alet etme dedim. Herkes Meclis Başkanını ayıplıyor, o yapılan işi ayıplıyor. O yüzden ne kadar haksızlığa uğrarsak uğrayalım. Haklılık zeminini terk etmeden, meydanı bunlara bırakmadan, ama bu yaptıklarını da yanlarına bırakmadan özgüvenli bir siyaset yapacağız arkadaşlar" şeklinde konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurulmasıyla ezanların yeniden okunduğunu söyleyen Özel, "Millet bütün zorluklarına rağmen, kimi de bunlara kanarak son bir kez oy verdi. Ezanı dindirecek diyorlardı, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler köyde eksik olan camiyi yapıyor. Kiminin açılışına gidiyorum, kiminin temel atışına gidiyorum. Milletvekillerimiz müezzinlerin, imamların promosyon haklarını vermediler. Ben uğraşıyordum, şimdi Milletvekillerimiz uğraşıyor. Diyanet-Sen sendikası, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yöneticiler gelip dosya veriyorlar. Derdimizi siz söyleyince sesimiz duyuluyor diyorlar. Şu mübarek caminin müezzeninin, imamının hakkını savunmak da Cumhuriyet Halk Partisi'nin boynunun borcudur. Diyorlar ya ezanı susturacaklar. Be hey kendini bilmezler, ezanı susturmuştu Yunanlılar, susturmuştu Fransızlar, İtalyanlar, işgal kuvvetleri. Bu partiyi kuranlar bu ezanı tekrar okuttular" dedi. Özel konuşmasının devamında şunları söyledi: "İşsizliği engellemeyenin, doları düşüremeyenin, fiyatları indiremeyenin gideceği yer seçim sandığıdır. Kaçamazsınız. Geçim yoksa seçim var. Şimdi hiçbiri ortada yok. Kim çıkmış ortaya? Bilal Erdoğan. Bilal Erdoğan hafta sonu mesai yaptı. Gezdi, dolaştı, konuştu. Bakın Bilal Erdoğan sahaya indiyse iki şey vardır. Bir, AK Parti'de işler yolunda gitmiyordur, iki sonuç beklediklerinden de kötü olacaktır emin olun. Nereden biliyorum. 2019 yerel seçimleri. Ekrem İmamoğlu 1'inci seçimi kazanmış, hazmedememişler. İkinci seçime ülkeyi götürmüşler. Bilal Erdoğan Fatih'te geziyor. Bilal Erdoğan Bakırköy'de geziyor. Bilal Erdoğan Eyüpsultan'da geziyor. Binali beye seçimi Bilal Erdoğan kazandıracak. Vallahi seçim akşamı 7'yi 5 geçe Binali beyi arabaya yolladılar, Süleyman Soylu ile birlikte uğurladılar erkenden. O yüzden Bilal Erdoğan sahadaysa işler kötü demektir."

AK Parti Bursa saha çalışmaları startını verdi Haber

AK Parti Bursa saha çalışmaları startını verdi

AK Parti Bursa İl Başkanlığı'nın ev sahipliği yaptığı program Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Programa AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa milletvekilleri ve çok sayıda STK üyesi katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, "AK Parti olarak gerçekleştirdiğimiz programlarda gençlerimizden emeklimize, esnafımızdan çiftçimize kadar herkesle talep ve beklentilerini dinliyoruz. Birlik ve beraberliğimizi güçlendiriyoruz. Şehrimize ve insanımıza hizmet sunmak olan yol göstericilerimiz olan STK'larımız ile beraberiz. Sivil ifadesinin en yakıştığı partiyiz. Ülkemize böyle bir zemin oluşturduğumuz için gurur duyuyoruz. Lise yıllarından beri STK'larda görev almaktan gurur duyuyorum. Her birimiz yaşadığımız şehrin ve ilçenin ihtiyaçlarını bilen insanlarız. Her SKT'mızın görüşü bizim için çok önemli. STK'larımız, Türkiye ve dünyada olan afetlere en önde gidenlerdir. Vatandaşımıza tek tek ulaşamadığımız yerlerde, STK'larımız devreye girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Bursa huzur ve barış kenti olmuştur. Şehrimizin değişimi adına ortaya koyduğunuz katkı için herkese teşekkür ederim" dedi. Program çerçevesinde konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ise, "Böyle bir toplantıda önceden hazırlamış olduğum bir takım değerlendirmeleri sizlerle paylaşmayı arzu ederdim. Ama içimden gelenleri konuşacağım sizlerle. Dün Ankara'dan Aydın'a oradan da Didim'e gittim. Artık sadece Türkiye'nin değil bütün insanlığın evladı olan Ayşenur kızımızın cenaze merasimine katıldık. Onu sonsuzluğa uğurladık. Ayşenur kızımız Filistin'deki soykırıma karşı çıkmak için gittiği Batı Şeria'da oradaki katiller tarafından şehit edildi. Gazze'de binlerce insan çoluk, çocuk, yaşlı demeden katlediliyor. Ortada böyle bir durum varken, vicdanı olmayan büyük güçler bu zulmü destekliyor. Dünya nüfusunun yüzde 25'ine sahip olan İslam ülkeleri bu katliamı seyrediyor. Milletler, ülkeler, yönetimler ve oradaki insanların bir kısmı elinden geleni yapmaya çalışıyor. Batı'da da aynı şekilde bazı vicdanlı insanlar bu duruma isyan ediyor ama önemli bir kısmı çaresizlik içerisinde durumu seyrediyor. Dünyanın en önemli varlıklarından olan petrolün, enerjinin büyük bir çoğunluğuna sahip olan İslam dünyası neden bu hale düştü. Bu durumu sorgulamamız gerekiyor. Hiç kimse orada yapılan zulme dur diyemiyor. Ben buraya kara yoluyla dört saatte geldim. Yolculuk yaparken bütün bu yaşananlar zihnimden geçti. Altyapıda gerçekten çok büyük bir mesafe katetmiş bir Türkiye var. Türkiye petrol zengini bir ülke değil. Irak öyle mesela. Dünyadaki petrolün yüzde 9'u Irak'ta ama perişan durumda. Biz İslam ülkeleri içerisinde kendi emeğiyle, birikimiyle mesafe kateden bir ülkeyiz. Onun için birlik olup Türkiye'yi hep beraber ayağa kaldırmalıyız" şeklinde konuştu

Özdağ: "Anlıyorum ki teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” haykırmalarına öfkeniz dinmemiş" Haber

Özdağ: "Anlıyorum ki teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” haykırmalarına öfkeniz dinmemiş"

Zafer artisi Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyanet İşleri Başkanlığınca Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı"nda yaptığı konuşmasına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı'nıın “Dünya hayatında kendimize örnek aldığımız, izinden gittiğimiz, yoluna hayatımızı adadığımız tek insan Resulullah Efendimizdir." sözlerine karşılık "Anlıyorum ki teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırmalarına olan öfkeniz dinmemiş. Sayın Erdoğan, keşke Hz. Muhammed’i örnek almakta samimi olsaydınız. Olsaydınız, Türk halkı aç ve işsizken kendinize saray yaptırmaz, bir düzine uçak almazdınız. Hz. Muhammed’i örnek alsaydınız, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” der ve 5’li çeteye bütün ihaleleri vermez, adaleti gözetirdiniz" dedi.  Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Sayın Erdoğan, dün, 14 Eylül 2024’de Anadolu Ajansı sizin bir açıklamanızı yayınladı. “Dünya hayatında kendimize örnek aldığımız, izinden gittiğimiz, yoluna hayatımızı adadığımız tek insan Resulullah Efendimizdir." demişsiniz. Anlıyorum ki teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırmalarına olan öfkeniz dinmemiş. Sayın Erdoğan, keşke Hz. Muhammed’i örnek almakta samimi olsaydınız. Olsaydınız, Türk halkı aç ve işsizken kendinize saray yaptırmaz, bir düzine uçak almazdınız. Hz. Muhammed’i örnek alsaydınız, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” der ve 5’li çeteye bütün ihaleleri vermez, adaleti gözetirdiniz. Hz. Muhammed’i örnek alıp onun yolundan gitseydiniz, “Misafirliğin uzayanı ev sahibine eziyettir” der ve 13 milyon sığınmacı ile kaçağı bu ülkeye doldurmazdınız. Hz. Muhammed’i örnek alsaydınız, onun yolundan yürüseydiniz, Yahudilerden cesaret ödülü almaz, ülkeniz bu kadar borçlu, siz ise bu kadar zengin olmazdınız. Bu listeyi çok uzatabiliriz. Aslında bu cümleyi, Hz. Muhammed’in izinden gittiğinizi düşündüğünüz için kurmadınız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü reddetmek, ona olan gizleyemediğiniz nefretinizi, öfkenizi ifade etmek için kullandınız. Türk Milleti bin yıldır Müslüman. Son bin yılda, Anadolu’da İslam’a en büyük zaferi kazandıran kişi Atatürk’tür. En büyük zararı veren ise sizsiniz. Sizin döneminizde olduğu kadar hiçbir dönemde İslam’dan Anadolu’da bu kadar büyük bir kopuş yaşanmadı. Hiç bu kadar yüksek oranlarda deist ve ateist olmadı. Ben de milyonlarca Türk gibi manevi dünyamda Hz. Muhammed’i örnek alıyorum. Bu yüzden, Zafer Partisi’ni kurarken önce Anıtkabir’i ziyaret ettim, ardından Türklerin Müslüman olmasına en büyük hizmeti yapan Hoca Ahmet Yesevi’nin Türkistan’daki türbesine gittim. Oradan aldığım toprağı, Hacı Bektaş Veli hazretlerinin türbesinin önündeki kara dut ağacının dibine dualar eşliğinde serdim. Anlamını bir danışmanınıza sorun, anlatır. Hz. Muhammed’in izinden gittiğinizi söyleyen siz ise partinizi kurarken Washington ve Brüksel’e gittiniz. Ve Sayın Erdoğan, ben devlet ve millet işlerinde İstiklal Harbimizin büyük önderi, devletimizin kurucusu, İstanbul’u ikinci kez fetheden, Allah’ın son 300 yılda Türk milletine bahşettiği tek büyük lütuf olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek alıyor ve izinden gidiyorum. Sayın Erdoğan, size önerim Atatürk ile daha fazla savaşmayın, çünkü yeniliyorsunuz. Atatürk ile savaştıkça, çok önemsemediğiniz tarih içerisindeki konumunuz küçülüyor. Milli birlik diyorsunuz ama Atatürk ile kavga ederek milli birliği sağlayamazsınız. Üstelik siz de ülkemizde kötü bir duruma düşersiniz. Atatürk’e karşı kazanma şansınız yok. Çünkü marşta söylendiği gibi: "Allah’ıma emanettir Kemal’im." @zaferpartisi #mustafakemalinaskerleriyiz"

Yazgan: Türkiye'yi kadınlarla değiştireceğiz Haber

Yazgan: Türkiye'yi kadınlarla değiştireceğiz

 Kadın Partisi Genel Başkanı Benal Yazgan, siyasetin rant ve kişisel çıkarlar üzerine kurulduğunu ifade ederken, gerçek demokrasiye geçişin ancak kadın-erkek eşitliğiyle mümkün olacağını dile getirdi. Benal Yazgan, Türkiye’de siyasetin yıllar içinde büyük bir dönüşüm geçirdiğini söyledi. Yazgan, "Eskiden siyaset, vatana ve millete hizmet için yapılırdı. Ancak son 22 yılda siyasetin yapılış modeli de değişti. Artık siyasete zengin insanlar giriyor ve bunu kendi çıkarları için kullanıyorlar. Siyaset, halkın değil, rant sisteminin bir parçası haline geldi. Biz Kadın Partisi olarak bu düzeni değiştirmek için buradayız" diye konuştu. "KADINLARIN SESİ OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ" Yazgan, demokrasinin temelinin kadın-erkek eşitliği olduğunu belirterek, "Demokrasinin adı, kadın ve erkek eşit olmadığı sürece demokrasi olamaz. Kadın Partisi olarak en büyük hedefimiz, Türkiye’de her alanda kadınları ve erkekleri eşit hale getirmektir. Bu nedenle partimizi kurduk ve bu doğrultuda ilerlemeye devam ediyoruz" dedi. Kadın Partisi’nin yalnızca kadın hakları üzerine kurulu olmadığını belirten Yazgan, Türkiye’deki rant sistemini yıkmak ve topluma hizmet eden bir siyasi model oluşturmak için mücadele ettiklerini vurguladı. "Şu anda yaşadığımız yoksulluk, yoksunluk, gençlerimizin içinde bulunduğu durum; hepsi siyasetin rant üzerine kurulmuş olmasından kaynaklanıyor. Kadın Partisi olarak bu sistemi değiştirmek istiyoruz. Kadınların hak ettiği yere gelmesiyle gerçek demokrasiyi kuracağız" dedi. "ERKEK DEMOKRASİDEN GERÇEK DEMOKRASİYE" Kadın Partisi’nin sloganlarından birinin "Erkek demokrasiden gerçek demokrasiye" olduğunu belirten Yazgan, şunları kaydetti: "Erkeklerin baskın olduğu bir sistemin adil ve demokratik olması mümkün değil. Kadınlar siyasette, ekonomide, yönetimde eşit bir şekilde yer almalı. Ancak bu şekilde gerçek bir demokrasiye ulaşabiliriz. Kadın Partisi olarak bu hedefe ulaşana kadar mücadelemize devam edeceğiz."

Bakan Bolat gümrük kapılarının Suriye ile ticarete hazırlandığını söyledi Haber

Bakan Bolat gümrük kapılarının Suriye ile ticarete hazırlandığını söyledi

Açılışta konuşan Bakan Bolat, “Suriye ile çatışmasız ve barışçı bir siyasi çözümün ortaya çıkması için çabaların yoğunlaştığı bu dönemde ticaret inşallah Suriye'nin yeniden imarı noktasında, ekonomik faaliyetin tekrar canlanması noktasında çok hızlı bir ticaret akışı olacaktır. Bu nedenle gümrüklerimizi de o güne hazırlıyoruz” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Suriye ile Türkiye arasındaki 3 sınır kapısının açılışını yaptı. Açılışta konuşan Bakan Bolat, "Bu açılış aslında bir şeyi de sembolize ediyor. İnşallah komşu ülke, kardeş ülke Suriye'de çatışmasız ve barış ortamının sağlanmasıyla beraber Türkiye ile Suriye arasındaki kardeşlik ilişkileri, sosyal ilişkiler, ticaret, ekonomi, yatırım ilişkileri eski günlerine dönebilecektir. İşte Şanlıurfamız da bugün üçüncü gümrük kapımız olan Ceylanpınar Gümrük Müdürlüğünün yeni hizmet binasını hep birlikte açacağız. Cumhurbaşkanlığımızın kararı ile 2020 yılında açılmasına kadar bu gümrük müdürlüğünde kısa bir süre konteynerlerde hizmet verildi. Çünkü hemen komşumuz Resulayn ile olan ticarette ihtiyaç duyulan bu gümrük müdürlüğünün daha sonra modern ve konforlu bir şekilde yapılması noktasında yatırım kararı alındı. Gümrüklerden sorumlu Ticaret Bakanlığı olduğu için bizim bakanlığımızın uhdesinde bu yatırım kısa bir sürede yapıldı ve tamamlandı. 78 milyon lira bedelle oldukça iyi şartlarda yapılan bu gümrük müdürlüğü inşallah tüccarlar için, sanayiciler için, çiftçilerimiz için karşılıklı ticareti hızlandıracak önemli bir geçiş noktası haline geldi ve Ceylanpınar ile Resulayn arasında köprü rolünü görecek” dedi. Gümrük kapılarının Türkiye vergi gelirlerinin 4'te birini karşıladığını söyleyen Bakan Bolat, “600 milyar dolar civarında mal ihracat ve ithalatı bu 155 gümrük müdürlüğünden geçmektedir. Türkiye'nin ekonomik sınırlarını gümrükler oluşturuyor. Bir coğrafi sınırlarımız, savunma, askeri sınırlarımız var, ekonomik sınırlarımız da gümrüklerimizdir. Çok önemli Türkiye'nin vergi gelirlerinin 4'te birini gümrükler tahsil etmekte ve ithalattan alınan bu gümrük vergileri anında Hazine ve Maliye Bakanlığımıza aktarılmaktadır. Yani devletimizin bütçe harcamalarının yüzde 25-26 nispetinde katkıyı gümrükler sağlamaktadır” ifadelerini kullandı. NORMALLEŞME SÜRECİNE HAZIRLIK Suriye ile normalleşmenin hızlandığı bir dönemde ticari altyapıyı hazır hale getirmeye çalıştıklarını dile getiren bakan Bolat, “Suriye ile 2023'te 2 milyar doları ihracat olmak üzere 2.4 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz oldu. Suriye ile çatışmasız ve barışçı bir siyasi çözümün ortaya çıkması için çabaların yoğunlaştığı bu dönemde ticaret inşallah Suriye'nin yeniden imarı noktasında, ekonomik faaliyetin tekrar canlanması noktasında çok hızlı bir ticaret akışı olacaktır. Bu nedenle gümrüklerimizi de o güne hazırlıyoruz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.