Sivas Haberleri - Son Dakika Sivas Haber Güncel Gelişmeler

Skandal görüntülere inceleme başlatıldı!

Görüntüler üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü inceleme başlattı. Sivas'ta bir okulda 9. sınıf öğrencisi E.T. isimli kız öğrencinin, sınıf arkadaşları tarafından uğradığı şiddet, diğer öğrenciler tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Görüntüler sosyal medyaya düşmeden önce durumdan haberdar olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü konuyla ilgili inceleme başlattı. Ayrıca öğrenci velisinin suç duyurusunda bulunarak konulu adli makamlara taşıdığı öğrenildi.

Anneyi şoke eden an: İki kardeş elleri bağlı boğazları kesilmiş halde bulundu

Edinilen bilgiye göre olay gece yarısı, Kılavuz Mahallesi 44. Sokak'taki İdil Apartmanı'nda fark edildi. İddiaya göre anne, çocuklarından haber alamayınca evlerine gitti. Eve girdiğinde 22 yaşındaki oğlu Umutcan Şimşek ve 16 yaşındaki kızı Melisa Şimşek’in cesetleriyle karşılaştı. 112’ye ihbarda bulunarak yardım istedi. Olay yerine giden sağlık ve polis ekipleri iki kardeşin boğazlarının kesilerek öldürüldüğünü tespit etti. 16 yaşındaki Melisa’nın ellerinin bağlı olduğu iddia edildi. Polis ekiplerinin olay yerinde incelemesi sürüyor. Çocuklarını öldürülmüş olarak bulan anne olay yerinde sinir krizi geçirdi. Cenazeler, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı.

Bu köyün suyunu içen doktor oluyor, her haneden çıkan en az bir doktor var

Sivas kent merkezine 19 kilometre uzaklıkta bulunan merkeze bağlı Kolluca köyü, hikâyesi ile dikkat çekiyor. Yaklaşık 350 nüfusu bulunan köy, bünyesinden çıkardığı 130 doktor ile duyanları hayrete düşürüyor. 50 yıl önce annesinin isteği üzerine doktor olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Cahit Gümüşer'den sonra dönemin gençleri birer birer tıp fakültesi kazanıyor. Akrabaları ve komşularına özenen gençler, Tıp Fakültesini bitirerek doktor oluyor. Kolluca köyünün bu özelliğini duyanlar, ‘Bu köyün suyunu içen doktor oluyor' diyerek köyü ziyaret ediyor. köyde bulunan çeşmeden su içen vatandaşlar, çocuklarına ve akrabalarına su götürüyor. "SU GETİRİN, ÇOCUKLARA İÇİRELİM DOKTOR OLSUNLAR" Köyün tarihinin çok eskiye dayandığını ifade eden Şinasi Kumru, "Doktorlarımız ile meşhur bir köyüz. 130 tane doktorumuz var. Her sene 1-2 tane öğrencimiz Tıp Fakültesi kazanıyor. Yaklaşık 350 nüfusumuz var. Bizim köyden su istiyorlar. Gittiğim kurumlarda ‘Su getirin, çocuklara içirelim doktor olsunlar' diyorlar. Herkeste öyle bir söylenti var. Bizim aileden de kardeşim doktor. Her aileden 1 veya 2 tane doktor var. Şu anda 4-5 tane Tıp Fakültesi öğrencimiz var. Profesör ve Doçent seviyesinde doktorlarımız da var. Köyün bu özelliğini duyanlar şaşırıyorlar. Birbirlerinden özenti oluyor. ‘Bu köyün suyunu içen doktor oluyor' diyorlar. Gelip burada su içiyorlar, ellerini ve yüzlerini yıkıyorlar" dedi.

Üniversite öğrencisi yurt banyosunda ölü bulundu

Olay, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi kampüsü içerisindeki İzzettin Keykavus KYK Erkek Öğrenci Yurdunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü 4. sınıf öğrencisi Eren Öztürk’ten haber alamayan yakınları, durumu 112’ye bildirdi. Yurda giden polis ekipleri, yetkililerle girdikleri odada Öztürk’ü banyoda hareketsiz yatarken buldu. Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince yapılan incelemede Eren Öztürk’ün hayatını kaybettiği tespit edildi. Öztürk’ün cansız bedeni otopsi için Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Morguna kaldırıldı. Eren Öztürk’ün akşam yemeğinin ardından odasına çıktığı, bir daha görülmediği belirtildi. Olayla ilgili inceleme sürüyor.

"Konfora değil güvenliğe bakın"

Sivas Belediyesi İtfaiye Müdürü İbrahim Alaçam, otelde konaklama konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun konfor yerine güvenlik olması gerektiğini belirtti. Sivas Belediyesi İtfaiye Müdürü İbrahim Alaçam, Bolu'da meydana gelen yangın faciası sonrasında yaptığı açıklamada, otellerde alınması gereken yangın önlemlerine vurgu yaptı. Alaçam, otellerdeki insan yoğunluğunun, ikamet yerlerine kıyasla daha fazla olduğunu belirterek, bu yüzden otellerde alınacak tedbirlerin daha hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. “Öncelikle yangın dolayısıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim. Otelin yangın merdiveni, yangın söndürme sistemi (sprink) ve duman algılama sistemleri bulunmalıdır. Yangın dolapları her otelde standard olmalıdır. Yangına karşı dayanıklı malzemelerle yalıtımın yapılması şarttır. Bu önlemler alınmadığında, başarılamayan durumlar can kayıplarına yol açabilmektedir. Yangın tüplerinin kullanım süresi 2 yıl olarak belirlenmiştir ve bu sürenin sonunda değiştirilmeleri gerekmektedir. Ancak, bu süreç içerisinde periyodik bakımlarının yapılması da şarttır. En az altı ayda bir yangın tüpü göstergesinin kontrolü, nemli ortamda saklanmaması ve mümkünse duvara asılı olarak muhafaza edilmesi önemlidir. Bu hususlara dikkat edildiğinde yangın tüpü kullanımı sırasında sorun yaşanmaz. Tüm otellerde duman algılama ve yangın söndürme sistemleri bulunmalı, ayrıca bu sistemlerin çalışabilmesi için büyük kapasiteli depolar gereklidir. Yangın söndürme dolapları ve hortumları binanın her köşesine erişilebilecek biçimde tasarlanmalı ve en fazla 15 metre uzaklıkta bir kaçış noktası olan yangın merdiveni sağlanmalıdır. Bu tür güvenlik önlemlerinin alınması, vatandaşlarımızın güvenliği açısından oldukça önemlidir" dedi. “ÖNCELİK GÜVENLİK OLMALI, KONFOR SONRA GELİR” Sivas Belediyesi İtfaiye Müdürü İbrahim Alaçam, konaklama için otel seçerken lüks yerine güvenliğin önceliğe alınması gerektiğini ifade ederek, “Vatandaşlarımızın lüks bir otele gidip konforlu bir konaklama yerine, otelin yeterli güvenlik önlemlerine sahip olup olmadığını kontrol etmeleri daha akıllıca olacaktır. Bu şekilde, hayati kayıpların önüne geçmek için kendi sorumluluklarını da almış olurlar. Kaldığınız otel ne kadar lüks olursa olsun, aynı zamanda tehlikeli bir yer de olabilir. Müşteri olarak otelde ilk yapmanız gereken şey çıkış ve kaçış yollarını gözlemlemek olmalı. Yangın anında bu bilgileri herkesle paylaşarak 'Yangın Var' şeklinde yüksek sesle uyarıda bulunmak önemlidir. Yangına doğrudan müdahale edilemiyorsa güvenli bir biçimde olay yerinden uzaklaşılmalıdır. Yangın anında çocuklara ve yaşlılara öncelik tanıyarak tahliye anında yardımcı olunması da hayati derecede önemlidir” şeklinde konuştu.

Kayak merkezinde patlama: 1’i ağır 4 yaralı

Edinilen bilgiye göre olay Yıldız Dağı Kış Sporları ve Turizm Merkezinde meydana geldi. İddiaya göre Sivas İl Gençlik ve Spor Müdürlüğündeki sporcuların konakladığı alanda patlama meydana geldi. Patlamada 1'i ağır 4 kişi yaralandı. Patlama sonrası olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Durumu ağır olan yaralı ambulans helikopter ile Sivas Numune Hastanesine götürülerek tedavi altına alındı. İtfaiye ekipleri ise yangını söndürmek için çalışma başlattı. Güvenlik görevlileri yangınla ilgili inceleme başlattı. Yangında yaralanan şahısların ise N.E., B.E., K.B. VE B.D.Y. olduğu öğrenildi.

Yerli ve milli 3 yeni fabrika yolda...

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2025-2027 yılı yatırım programı kapsamında Türkiye Raylı Sistem Araçları AŞ (TÜRASAŞ) bünyesinde yerli ve milli lokomotif ve tren setleri üretim projelerinin geliştirilmesine ağırlık vereceklerini bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Raylı sistem araçlarımız ile ilgili planlamalarımızı hazırlarken tasarım, proje ve üretim faaliyetlerinde teknik bilgi ve altyapıyı da geliştirerek yerlilik ve milliliği ön planda tutuyoruz. Bu sayede demiryollarında dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyoruz” ifadesini kullandı. ESKİŞEHİR, SAKARYA VE SİVAS'TA 3 YENİ FABRİKA KURULACAK Türkiye'nin raylı sistemler imalat sektöründe 100 yılı aşan tecrübe ve bilgi birikimiyle en büyük temsilcisinin TÜRASAŞ olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti: “Türkiye'nin üreten gücü olmak için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz Milli Yük Vagonu, Milli Elektrikli Tren setimiz ile çalışmaları devam eden Eskişehir-5000 Elektrikli Anahat Lokomotifi ve Milli Elektrikli Hızlı Trenimiz gibi projelerimizle demiryollarında modern ve yerli araçlarımızı çoğaltıyoruz. Bu atılımların kalıcı olması ise en büyük hedefimiz. 2025-2027 yılı yatırım programı kapsamında TÜRASAŞ bünyesinde raylı sistem araçlarının geliştirilmesi ve mevcut üretim kapasitesinin artırılması için 3 yeni fabrika kuracağız. Eskişehir'de Milli Elektrikli Lokomotif İmalat ve Elektrik Sistemleri Fabrikası, Sakarya'da Milli Elektrikli Tren Seti İmalat ve Test Fabrikası, Sivas'ta ise Milli Raylı Sistem Araçları Parça İmalat Fabrikasının temelini 2025 yılında atacağız.” TÜRASAŞ GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ KURULACAK TÜRASAŞ bünyesinde yerli ve milli raylı sistem araç üretimlerinin hızla devam ettiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, “Üretim sırasında enerji verimliliğine ve ülkemizin enerji yoğunluğunu azaltma politikasına uygun şekilde çalışmaya dikkat ediyoruz. Bu kapsamda Sivas Bölge Müdürlüğümüzde bulunan fabrikalarımızın çatılarına güneş enerji santrali kurmak için bir proje hazırladık. Bu sayede fabrika çatılarına kurulan güneş enerji santralleri ile kendi elektriğini üreten, çevreye duyarlı ve rekabetçi üretim için büyük bir adım atacağız” şeklinde konuştu.

Kellenin sevdalıları var...

Kuzu ya da koyun başının özenle temizlenip taş fırında saatlerce pişirilerek yaklaşık 14 saatte hazırlanan kelle yemeği, Sivas mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Uzun süre kaynatılarak yumuşatılan kelle özellikle soğuk kış günlerinde enerji vermesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle sıkça tercih ediliyor. Pişirilen kelleler balta yardımıyla ortadan ikiye ayrılarak servis ediliyor. Sivas'ı ziyaret eden turistler de kelle yemeğini tatmadan şehirden ayrılmıyor. Yüzde yüz doğal olan bu lezzet ortalama 300 liradan satışa sunuluyor. Sabah erken saatlerde kelle yiyen vatandaşlar adeta akşama kadar tok kalıyor. “Kellenin sevdalıları var” Kelle ustası Eren Sönmez, kellenin sevdalılarının olduğunu ifade ederek, “Kış geldi ve biz kellecilerin sezonu açıldı. Kış gelince talep arttı ancak kesimler az olduğu için tam tersi orantıyla fiyatlar yükseldi. Şuan ortalama 300 liradan satılıyor. Temennimiz daha da artmaması yönünde. Kelle paça çorbasının yeri ayrı ancak kelleyi müşteriler daha makul olarak görüyor. Kelle paça çorbası 200 liraysa, kelle 400 lira olması gerekir. Bazen bir kelleyi bir kişi de yiyebiliyor, dört kişinin yediği kelleler dahi olabiliyor. Yüzde 100 doğal lezzet, kellenin sevdalıları var. Her gün kelle yiyen insanlar var. 8 ila 10 saat gibi bir pişme süresi var ancak bir yemek ocakta piştikten sonra nasıl dinleniyorsa kellenin de asgari olarak 2-3 saat dinlenme süresi var. Ortalama 13-14 saatte hazır oluyor kelleler. Kellelerin yüzülmesi, yıkanması, temizlenmesi ayrı ayrı emek istiyor. Her şey bir anda olup bitmiyor. Bir tabak kele paça çorbasının 200 lira olduğunu hesap eden müşterilerimiz 300 liraya kelle yemeyi tercih ediyor” dedi. “Kelleyi yedikten sonra akşama kadar tok kalırsın” Kelleyi yiyen insanın akşama kadar tok kaldığını söyleyen Cevdet Kaya, “ Kelle Sivas'ımızın kahvaltılarda olmazsa olmazlarından birisi. Ben 200 lira çorbaya verene kadar 300 liraya kelle yemeyi tercih ederim. Çorba da doyurucu ancak kelle tadı ve lezzeti ile bence daha güzel. Kelleyi yedikten sonra akşama kadar tok kalırsın” diye konuştu. “Çorba karın doyurmaz, kelle daha doyurucudur” Kelle almaya gelen Hasan Eper, ”Geçenlerde bir tane kesilmiş kelle almak için kasaba gittim. Kasapta pişmemiş kelle 230 lira. 300 lirada pişmiş kelle için normal bir fiyat. Ben kelle yemeyi tercih ederim çorba karın doyurmaz, kelle daha doyurucudur” şeklinde konuştu. “Fiyatlarda biraz artış var ancak kelle de çok lezzetli” Fiyatlarda artış olduğuna değinen Alaattin Kuzu, “ Fiyatlarda biraz artış var ancak kelle de çok lezzetli. Gidip bir tabak çorba içiyorsun 200-300 lira onda da tam doymuyorsun. kelle yemek daha mantıklı geliyor. Bir tabak çorbanın 200 lira olduğu yerde kellenin de 300 lira olması normal” ifadelerini kullandı.

#Sivas