SON DAKİKA

#Sinan Ateş

Söz Bursa - Sinan Ateş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sinan Ateş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sinan Ateş cinayeti davasında 8 sanık hakim karşısında Haber

Sinan Ateş cinayeti davasında 8 sanık hakim karşısında

Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu ile olay tarihinde Trafik Şube'de komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından yargılamanın başladığını bildirdi. "Attığım iddia edilen fotoğrafın üstünden 3 yıl geçmiş, hatırlamıyorum" Sinan Ateş'in evinin fotoğrafını çektiği iddialarına ilişkin konuşan tutuksuz sanık Burak Kılıç, "Ben Tolgahan Demirbaş ile aramda geçen mesajlaşmada kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirdiğim şeklindeki suçlamayı kabul etmiyorum. O sitede bir sürü insan yaşıyor, bir sürü daire var. O yüzden belirleyici bir unsur yoktur maktule ilişkin fotoğrafta. Bu yüzden suçlamayı kabul etmiyorum. Tolgahan'ın beyanı üzerine ben bu fotoğrafı gönderdim diyemem. Attığım iddia edilen fotoğrafın üstünden 3 yıl geçmiş, hatırlamıyorum attığımı ama imaj kayıtlarında sabit atmışım demek" dedi. "Sinan Ateş ile tanışıklığım yoktur" Hakimin savcılıktaki ifadesinde "Bu fotoğrafları Tolgahan Demirbaş'ın talebiyle göndermiş olabilirim" beyanını sorması üzerine Kılıç, "Tolgahan benden böyle bir şey istemedi. Fotoğrafı hangi koşullarda çektiğimi hatırlamıyorum. Ben de mantık yürüttüm ve ‘Mersin'de yaşanan cinayet nedeniyle atmışımdır' dedim. Hala da aynı fikirdeyim. Pankart asılması olayına ilişkin göndermiş olabilirim. Sinan Ateş ile tanışıklığım yoktur" cevabını verdi. "Sinan Ateş'i tanımıyorum" Tutuksuz sanık Suat Yılmazzobu ise suçlamaları kabul etmeyerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen konuya ilişkin mesajlaşma hareketlerini öğrendim. Mesajları hatırlamıyorum. Savcılık ifadem geçerlidir. Sinan Ateş'i tanımıyorum. Herhangi bir ortamda karşılaşmadım" ifadelerini kullandı. "Sinan Ateş'in olayını medyadan öğrendim" Trafik Şube'de komiser olarak görev yaparken görevinden ihraç edilen tutuksuz sanık Atalay, "Sinan Ateş'in olayını medyadan öğrendim, sonra arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Benim dışımda başka görevlisi bulunmuyordu grupta, dolayısıyla üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Komiser olarak görev yapıyordum. Benim haberi emniyetten aldığım doğru değildir. Bölge trafikte çalışan bir komiserin bir vatandaş hakkında kimlik bilgisi ve adres bilgisi alma gibi bir imkanı bulunmamaktadır" dedi. "Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?" Sanık beyanlarının ardından söz alan Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, mahkemeden adalet beklediğini belirterek, "Ben adalet istiyorum. Bir oğlum vardı benim. Bunların hepsi oğlumu tanıyor. Kılıç soyadlı kişi ismini ağzıma almak istemiyorum, tanıyordu oğlumu. Olcay Kılavuz'un tayfası bunlar hep. Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?" diye konuştu. "Bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış" Mahkemede söz alan Sinan Ateş'in kardeşi Selma Ateş ise, sanıkların beyanlarının doğru olmadığını savunarak, "Burak Kılıç'ın kardeşim istifa ettikten sonra internette karalama kampanyası yaptığı herkes tarafından biliniyor. ‘İhanet Ateşi' şeklinde yazı yazılmış ve paylaşmıştır. Komiser devlete hizmet etmek yerine kendi işi dışında Ülkü Ocakları suç örgütüne çalışmış. Komiser, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı dediğimiz ama bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış. Bunlar planlı şekilde kardeşimi katletti" dedi. Sanık, müşteki ve avukat beyanlarının ardından ara kararını veren mahkeme, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak Sinan Ateş cinayeti dosyasından ayrılan dosyanın akıbetinin sorulmasına, dosyanın fiziken incelenip birleştirilme talebinin değerlendirilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek, duruşmayı 1 Temmuz'a erteledi.

Sinan Ateş davası: Eski komiser Aykal'a tahliye Haber

Sinan Ateş davası: Eski komiser Aykal'a tahliye

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada dosyası ayrılan Mustafa Ensar Aykal ve Serdar Öktem'in yargılanmasına başlandı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Aykal ile Sinan Ateş'in eşi müşteki Ayşe Ateş hazır bulunurken, tutuksuz sanık Öktem duruşmaya katılmadı. Mahkeme başkanı, sanıkların telefon şifrelerinin Amerika Birleşik Devletleri'nden istendiğini ancak cevap gelmediğini söyleyerek, sanık Aykal'a söz verdi. Aykal, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Suçlamaların asılsızlığını da somut delillerle ispat ettiğime inanıyorum. Alnım ak, vicdanım rahat. Ben görevimi layığıyla yerine getirdim. Bu işin hiçbir yerinde yokum" ifadelerini kullandı. Serdar Öktem'in avukatı, müvekkilinin hasta olduğu için duruşmaya katılamadığını söyleyerek, "Müvekkilim zaten İstanbul'da ikamet ediyor. Bir sonraki celseye SEGBİS'le katılmasını, aksi takdirde duruşmalardan vareste tutulmasını talep ediyoruz" dedi. Avukat, Öktem hakkında beraat talebinde bulundu. Mahkeme başkanı, sanık avukatlarının beyanının ardından müştekilere söz verdi. Müşteki Ayşe Ateş, "Vicdanınıza ve hukuka uygun bir karar vermenizi talep ediyorum" dedi. Diğer müştekiler Saniye, Selma ve Selda Ateş de sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuksuz sanık Öktem'in adli kontrol tedbirinin devamına karar vererek, Sinan Ateş cinayeti davasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan sanık Doğukan Çep'in mahkemede dinleneceğini bildirdi. Mahkeme, sanık Mustafa Ensar Aykal'ın yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 26 Haziran'a ertelendi.

Sinan Ateş davasında 22 sanık hakkında takipsizlik kararı Haber

Sinan Ateş davasında 22 sanık hakkında takipsizlik kararı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş davasına ilişkin aralarında eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un bulunduğu 22 şüpheli hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Şüpheliler Ali Kadir Sarıkaya, Ahmet Yiğit Yıldırım, Erol İnce, Cengiz Tekin, Gülşen Kurt, Damla Yüce, Dilek Bilgin, Havva Köktürk, Murat Kurt, Mustafa Kemal Aygün, Emin Uzunlar, Naim Güneş, Tayfun Balaban, Olcay Kılavuz, Ömer Şanlı ve Veli Küçük Erturan hakkında takipsizlik kararı verildi. Kararda, şüpheliler hakkında 'adam öldürmeye iştirak' suçu kapsamında soruşturma başlatılmış ise de haklarında kamu davası açılan diğer şüphelilerle birlikte hareket edip suça katıldıklarına ve suçun icra hareketini gerçekleştirdiklerine ilişkin somut delil bulunamadığı aktarıldı. Şüpheli Eray Özyağcı hakkında ise müştekiler Nuri Özmen, Cengiz Akkaya, Salih Avcı ve Mustafa Erdoğan'a yönelik 'mala zarar verme suçu' yönünden somut olayda suçun yasal unsurlarının oluşmadığından da kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ifade edildi. Şüpheli Olcay Kılavuz'un 'suçluyu kayırma' suçunu işlediğine ilişkin kamu davası açılmasını gerektirir somut suç şüphesini gösterir delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği kaydedildi. Şüpheli Serdar Öktem hakkında ise daha önce 'toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme' suçundan kamu davası açıldığı, mevcut dosya kapsamında soruşturmayı gerektirir suç unsuru eylem bulunmadığının anlaşıldığı iletildi. Kararda, şüpheli Ahmet Keçik hakkında '6136 sayılı yasaya muhalefet ve silahla ateş etme', Selman Bozkurt ve Aytaç Ataç hakkında silahla ateş etme suçundan soruşturma yürütülmüş ise de suçların yasal unsurlarının oluşmadığı aktarıldı. Şüpheli Mustafa Ensar Aykal hakkında daha önce toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak adam öldürmeye yardım ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçlarından kamu davalarının açıldığı, bu dosya kapsamında soruşturmayı gerektirir suç unsuru eylem bulunmadığı belirtildi. Sinan Ateş suikastı davasında yargılanan sanıklar Serdar Öktem ile Mustafa Ensar Aykal hakkındaki dava dosyası 'cep telefonlarının ABD'ye yazı yazılarak incelenmesi' gerekçesiyle ana davadan ayrılmıştı.

Cinayeti 8 ay önceden planlamışlar Haber

Cinayeti 8 ay önceden planlamışlar

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Ateş'in 30 Aralık 2022'de öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda, sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın, suç tarihinden yaklaşık 8 ay öncesinden itibaren Ateş'in öldürülmesini detaylı olarak planladıkları ve tasarladıkları belirtildi. Sanık Demirbaş'ın telefonunda yapılan incelemelerde, “olayın öncesinde Ateş'in nerede oturduğu ve görev yaptığı, çalıştığı ofisinin neresi olduğu, ne zaman, nerede, kimlerle gününü nasıl geçirdiği, nerede, nasıl yaşadığı" gibi konularda detaylı araştırma yaptığı, kişisel, ailevi ve mesleki yaşantısı konusunda bilgi topladığının belirlendiği ifade edildi. Sanık Doğukan Çep'in de sanıklar Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'u, Ateş'i öldürmek üzere azmettirdiği kaydedilen kararda, Özyağci'nin silah kullanma konusunda usta olduğu, motokurye olan Balkaya'nın da iyi şekilde motosiklet kullandığı belirtildi. Sanık Çep'in, maktul Ateş'in nerede bulunabileceğine dair bilgileri Demirbaş'tan temin ettiği bilgisine yer verildi. Cinayet sonrası motosikletle olay yerinden uzaklaşan tetikçi Eray Özyağci'nin, Gölbaşı ilçesinde bekleyen sanık Demirbaş tarafından araçla kaçırıldığı bilgisine yer verilen kararda, Demirbaş ve dosyanın diğer sanıklarından Emre Yüksel'in, Özyağci'yi İstanbul'a götürdüğünün anlaşıldığı ifade edildi. Kamera kayıtları ve bilirkişi raporundan Sinan Ateş'e, sanık Özyağci'den başka ateş eden kimsenin olmadığının anlaşıldığı bildirildi. Kararda, sanık Çep'in duruşmadaki, "kendisine yönelik bir dava dosyasını takip etmesi için Sinan Ateş'e toplamda 650 bin lira para verdiği, sonrasında ulaşamadığından Ateş'i silahla yaralaması için Özyağci'yi azmettirdiği" savunmasına, suçtan kurtulmaya yönelik olduğundan itibar edilmediği kaydedildi.

Yıldırım’da Sinan Ateş izleri! İYİ Partide O isme görev tevdi edildi..! Haber

Yıldırım’da Sinan Ateş izleri! İYİ Partide O isme görev tevdi edildi..!

İl Başkanı İsmail Kaya; “Heyetimizi kabul ederek bizleri onurlandıran başta Genel Başkanım sayın Müsavat Dervişoğlu, Teşkilat Başkanım sayın Hasan Toktaş ve vekilimiz sayın Selçuk Türkoğlu’na müşekkirim. İl ve ilçe yönetimlerinin güçlenerek bursa için daha İYİ politikalar izleyebilmesi için bazı radikal kararlar aldık. Bu kapsamda da partimizin neferlerine yeni görevler vereceğiz. Orhangazi ve Yıldırım’da yeni görevlendirmelerimiz genel merkezimizde uygun görürse olacak. Daha sonrasında da diğer ilçelerimizde bazı değerlendirmelerde bulunacağız. Amacımız ortak paydamız Bursa’nın kazanımlarını daha İYİ koruyabilmek.” dedi. Yıldırım belediye meclis üyeliği döneminde ilçeye kalıcı izler bırakan şehit Sinan Ateş’in dayısı Mustafa Bozkurt’un yeni görevlendirme için isminin geçtiği öğrenildi. Mustafa Bozkurt; “Bursa için Yıldırım için üstümüze verilecek her vazifeyi vatandaşımıza hizmet yapmak adına namus bilirim. Takdiri Genel Başkanımız sayın Müsavat Dervişoğlu’ndur. Belediye meclis üyeliğimde amacım Yıldırım Belediyesinin hataya düşmeden en İYİ hizmeti vatandaşa götürmesini sağlamaktı. Katkı koyduğumuz her vazifede başım dik alnım ak çıktı. Yıldırım’ın gelişmiş metropol bir köy ikliminden kurtarmak biz İYİ insanların 750 bin Yıldırımlıya vicdan borcu.” dedi.

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş'e saldırı Haber

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş'e saldırı

Olay, Adalet Bakanlığı Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nün kafeteryasında meydana geldi. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili 22 sanığın yargılandığı davada duruşmaya ara verilmesi sonrası Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş kafeteryaya geçti. Burada M.K. isimli şahıs, Selma Ateş'e fiziki saldırıda bulundu. Araya kolluk kuvvetleri girerken, M.K. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. "HERKES KENDİNE GELSİN" Olay yerine gelen Ayşe Ateş, yaptığı açıklamada, "Birileri çıkıp kürsülerde bizi tehdit ederse işte sonuçları böyle olur. Sinan'ı öldürdünüz sıra bize mi geldi? Savunmasız insanlara saldırmak hangi kitapta yazar? Yeter artık buramıza geldi. Herkes kendine gelsin. Bu hiçbir kitapta yazmaz. Ne adamlıkta ne de insanlıkta yeri var. Hepimizi öldürdünüz rahatlayın. Sinan'ı öldürdünüz, bizi de öldürün rahatlayın” diyerek tepki gösterdi. "BİR ANDA SALDIRDI" Saldırıya uğradığı anı anlatan Selma Ateş ise şöyle konuştu: “Birisi geldi arkadan saldırdı ama anlamadım. Bir anda saldırdı. Tabii eşim de hemen karşılık verdi. Karşı tarafta da birileri videoya alıyormuş. Nedenini bilmiyorum ama saldırıya uğrayacağımı biliyordum. Bunun daha öncesinde sinyallerini verdiler. Biz bunu her konuşmamızda söyledik. Hem sosyal medyadan hem de fiziksel saldırılar yaşandı ama bu kadar aleni bir saldırının bu kadar polisin içerisinde yapılması ve kararın verileceği anda yapılması adalet nerede sorusunu bize sorduruyor.”

Sinan Ateş suikastı davasının sanığı Özyağcı: “Niyetim öldürmek olsaydı, öldürürdüm” Haber

Sinan Ateş suikastı davasının sanığı Özyağcı: “Niyetim öldürmek olsaydı, öldürürdüm”

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada müşteki beyanları sonrası verilen aranın ardından yargılamaya devam edildi. Bu esnada duruşmaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Mahkeme başkanı, celsenin avukat beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi. Oturumun başlangıcında mahkeme başkanı, cinayet görüntülerini inceleyen bilirkişi hakkında yapılan suç duyurusu konusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmaya yer yok kararı verdiğini açıkladı. “Niyetim öldürmek olsaydı, öldürürdüm” Mahkeme başkanı, sanıkların dinleneceğini bildirdi. Söz verilen sanık Eray Özyağcı, maktul Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, “Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım, kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım, 3 el ayaklarına ateş ettim. Yüzüstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Ben de Selman’ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik’te ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım. Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm. Karşısına çıktığım zaman ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direkt kafasına ateş eder, kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum” dedi. Özyağcı beyanda bulunurken müşteki tarafından biri, "Karşısına erkek gibi çıksaydın" diyerek küfür edince salondan dışarı çıkartıldı. “Tanık beyanları ve bu konudaki iddialar, kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır” Olayda motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya, “Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" dedi. Sinan Ateş cinayeti öncesinde keşif yaptığı belirtilen tutuklu sanık Suat Kurt ise şunları söyledi: “Mütaala burada kendini yalanlıyor. Selman Bozkurt‘la hiç alakam yok. Doğukan Çep bile ondan muaf tutuluyor, ben tutulmuyorum. Eray Özyağcı, öldürmek istese rahmetli ofisinden çıkıyor, yanındakilerle beraber Eray’la aralarında 50 metre mesafe var. Arkalarından koşup çok rahat bir şekilde hepsini öldürebilirdi. Cinayetle hiç alakam yok, hiçbirini kabul etmiyorum, talebimi de talep ediyorum.” “Kimseyi öldürmeye göndermedim” İddianameye göre silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak suçlanan tutuklu sanık Doğukan Çep, “Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat, vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim. Gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki 'Evet ben bunu öldürmeye gönderdim' derdim. Delikanlı gibi söylerdim, daha önce de söyledim” ifadelerine yer verdi. “Azmettirici yazılacak en son kişilerden biriyim” Azmettirici olarak suçlanan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş, “Hiçbir gerçeğe dayandırılmadan yazılan iddianameyi kabul etmediğimi söylüyorum. Mütalaayı kabul etmiyorum. Şahsıma isnat edilen suçları reddediyorum. Benim böyle bir olayın olacağından haberim yok. Maktulle aramda hiçbir husumet yoktur. Tanışıklığım da yoktur. Benim azmettirici olduğumla alakalı bir tane somut delil olmamaktadır. Şu belgelerle bir cinayet filmi yapacağız, elinde 22 tane oyuncu var, yemin ederim azmettirici yazılacak en son kişilerden biriyim. Savcımın bana ağırlaştırılmış müebbet talep etmesini anlamlandıramıyorum. Bilirkişi raporu hatalıdır” dedi. İddianameye göre cinayet öncesinde keşif yapan Suat Kurt’un Ankara’da konakladığı evin sahibi tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya şunları dedi: “İsteyerek bir insanın cinayete yardım edeceğini düşünmüyorum. Ben Sinan Ateş’in ismini bile duymadım. Tanımam etmem. Ben kader mahkumuyum, bu başıma geldi. Hakan Saraç dışında hiç kimseyle bir arkadaşlığım, ilişkim olmadı. Ben bir insanın vurulması için nasıl yardımcı olayım. Kandırıldım ben, bu olaydan dolayı ceza almak istemiyorum. Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum.” Asarkaya'nın ardından savunma yapan tutuklu sanık Hakan Saraç da, "Filmlere konu olacak saçma bir cenderenin içine atıldım. 18 aydır neyle uğraştığımı anlamış değilim. Bütün samimiyetimle söyledim her şeyi açıkça. Sinan Ateş'i tanımıyorum. Fotoğrafını ilk defa televizyonda gördüm. Bu olaydaki hiç kimseyi tanımıyorum. Eğer Sinan’ın kanında payım varsa 4 çocuğumu görmeyeyim. Çok hakaret ettiler, olsun acıları var" dedi. Tutuklu sanıklardan Aşkın Mert Gelenbey, "Üzerime atılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Eray Özyağcı’nın böyle bir şey yapacağını bilsem ön koltukta mı getiririm? Eray benim çocukluk arkadaşım. Dedesinin hasta olduğunu söylediği için getirdim, ben de abimi görmeye geldim. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Tutuklu sanıklardan polis memuru Murat Can Çolak, "Ben cinayete yardım etmedim. Olaydaki kimseyi tanımıyorum. Yolculuk boyunca uyudum. Hayatımda ilk defa gördüm. Cinayete götürülen biri saklanır. Bu adam yolculuk boyunca ön koltukta geldi. Beraatımı talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanıklardan otopark işletmecisi Mustafa Uzunlar ise savunmasında şunları söyledi: "Mütalayı reddediyorum. Olayla ilgisi olmayan aracımın 2 saat Ankara’da bulunmasından dolayı tutukluyum. Sinan Ateş'i tanımıyorum. Aracı kiralayanların polis olduğunu öğrenince sözleşme yapmaya gerek duymadım. Doğukan Çep beni kandırdığını, aracı farklı bir amaç için kullanmak için kullandığını ifadesinde söyledi. Beraatımı talep ediyorum." Tutuklu sanıklardan eski MİT personeli Çağlar Zorlu savunmasında, "Mütaalayı kesinlikle kabul etmiyorum. Olaydan 9 ay önce internetten uydurduğum konum yüzünden suçlanıyorum. İşlemediğim bir suçun cezasını yatıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Tutuklu sanıklardan avukat Serdar Öktem ise savunmasında şunları dedi: "Biz 16 ay iddianame bekledik ama yalan beyanların olduğu bir beyanname mahkemeye sunuldu. Şüpheli dahi değilken görüntülerim alındı. Hakkımdaki soruşturmanın gayriahlaki yapıldığını düşünüyorum. Birden fazla cumhuriyet savcısı tarafından ifadem alınmasına rağmen tek bir savcıyla ifademin alınmış gibi gösterilmesi, ardından oluşturulan algıyla üç dakikada tutuklanmam için talimat verildi. Ben tutuklu olarak yargılanmayı kendime hukuki olarak izah edemiyorum. İfadem tarafıma dahi verilmedi. Haksız ve hukuka aykırı işlemler yapılmıştır. FETÖ’cülerin attığı twettler iddianameye giriyor. Tahliyemi talep ediyorum." Tutuklu sanıklardan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel de, "Suçlamayı reddediyorum. Delillerin olmadığı, kime yardım ettiğimin tarif edilemediği bir hengame var. Doğukan Çep ile bilgi paylaştığım söyleniyor. Ne bilgi paylaşmışım? Tolgahan Demirbaş ile arama kayıtlarımıza baktığımızda çoğu ulaşılamamış. Yemek yemeye gittiğimiz yerden fotoğrafımız alınmış. Cevapsız çağrılar ortadadır. Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel’e ait bir araç sorgulatması yapmadım. Ömrüm boyunca karakola bile gitmedim. İlk defa hakim karşısına çıktım. Neden tutuklu olduğum bellli değil. 20 yılla yargılanıyorum. Eray Özyağc'ıyı İstanbul'a götürmekle yargılanıyorum. Kendisiyle bir irtibatım yok" dedi. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davanın görülmesine yarın saat 09.00’da devam edilecek.  

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.