SON DAKİKA
Hava Durumu

#Selçuk Türkoğlu

Söz Bursa - Selçuk Türkoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Selçuk Türkoğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Vekil Türkoğlu, Gemlik'teki firmanın yol açtığı çevre sorunlarını TBMM'ye taşıdı Haber

Vekil Türkoğlu, Gemlik'teki firmanın yol açtığı çevre sorunlarını TBMM'ye taşıdı

Özellikle deniz suyu sıcaklığının artmasına su altı canlı yaşamını tehdit etmesine neden olduğu ifade edilen sanayi tesisinin, kapasite arttırım talebini de sorgulayan Türkoğlu, “MKS Kimya Şirketi’nin, derin deşarj yöntemiyle Gemlik Körfezi’nden çekip kullandığı deniz suyu miktarı günlük kaç metre küptür? Bu su kaç metre derinlikten çekilmektedir, çekildiğinde suyun sıcaklığı kaç derecedir? Fabrikanın kullanımından sonra gerisin geriye yeniden denize deşarj edilen su miktarı yine günlük olarak kaç metreküptür?” sorularını yöneltti. Türkoğlu’nun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sn. Murat Kurum’un yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesi şöyle: “TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’na Aşağıdaki sorularımın, Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sn. Murat Kurum tarafından, Anayasa’nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim. 18-09-2024 Son yıllarda ülkemizde yaşanan; doğamız, çevremiz ve denizlerimizde ekolojik dengelerin bozulmasına neden olan hadiseler çoğalmaktadır. Özellikle deniz suyu sıcaklığının artmasına neden olan sanayi tesislerinin, kıyı bölgelerimizde fazlalaşması ve mevcut bulunanların da kapasite arttırıma gitmeleri sonucunda yaşanan sorunun büyük boyutlara ulaşmasına sebep olmaktadır. Medyaya da yansıyan balık ölümleri ve musilaj olarak bilinen deniz kirliliği ile ilgili haberlerin çoğalmasının nedeni de budur. Son aylarda özellikle Marmara Denizi’nde bu tür olumsuzlukların yaşandığına maalesef sıkça tanık olmaktayız. Buradan hareketle; SORU 1- Bursa Gemlik’te kurulu bulunan MKS Kimya Şirketi’nin, derin deşarj yöntemiyle Gemlik Körfezi’nden çekip kullandığı deniz suyu miktarı günlük kaç metre küptür? SORU 2- Bu su kaç metre derinlikten çekilmektedir, çekildiğinde suyun sıcaklığı kaç derecedir? SORU 3- Fabrikanın kullanımından sonra gerisin geriye yeniden denize deşarj edilen su miktarı yine günlük olarak kaç metreküptür? SORU 4- Aynı şekilde, kullanıldıktan sonra denize geri iade edilen bu suyun ısı derecesi kaçtır? SORU 5- Son aylardaki balık ölümleri ve deniz canlılarındaki kayıpların, artan deniz suyu sıcaklığı ile ilgisi var mıdır? SORU 6- Marmara denizinin pek çok bölgesinde meydana gelen musilaj adı altındaki olumsuz doğa olayının nedeni, sanayi tesisleri deşarj sistemlerinin sebebiyet verdiği deniz suyundaki sıcaklı artışı mıdır? SORU 7- MKS firmasının, deşarj sitemi projesinin iptal davası devam etmesine karşın, kapasite artırımı talebine ne cevap verilmiştir? SORU 8- Cumhurbaşkanı’nın balık ölümlerinin önüne geçilmesiyle ilgili çağrısıyla ilgili olarak Bakanlığınızın aldığı önlemler nelerdir?

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu'ndan İnegöl sorusu Haber

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu'ndan İnegöl sorusu

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu'nun cevaplandırılmasını istediği soru önergesi şöyle: Bilindiği gibi; Kentsel Dönüşüm demek, 6306 sayılı Afet Riskli Yapıların Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre, yerleşim yerlerindeki afet riski taşıyan alanların belirlenip, sağlıklı ve de yaşanılabilir hale getirilmesi demektir. Bu Kanun, ülkemizin her bölgesindeki ekonomik ömrünü tamamlamış, yıkılma riski taşıyan binaların; devletin sağladığı yapım kredisi, kira yardımı, belediye harç - vergi avantajlarını da kullanarak yeniden yapılmasına imkan vermektedir. Özetle; kentsel dönüşümle kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi, depreme dayanıklı olmayan binaların yeniden yapılarak, olası doğal afetler sonucu oluşacak zararların en aza indirilmesi hedeflenmektedir. Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da; gerek zemin yapısı, gerekse ömrünü yitirmiş binalar nedeniyle, can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan bölgelerde kentsel dönüşüm uygulaması için rezerv alanları ilan etmektedir. Bu bağlamda; SORU 1- Bakanlığınızın 26-01-2024 tarih ve 10499 sayılı kararıyla Kentsel Dönüşüm Rezerv Alanı ilan edilen Bursa’nın İnegöl İlçesi Turgutalp Mahallesi sınırları içindeki toplam 15,58 hektarlık bölgede yer alan tüm binaların “KAROT DEĞERLERİ” ölçülmüş müdür? SORU 2- Bölgedeki mülk sahiplerine konuyla ilgili yazılı tebligat yapılmayıp, doğrudan sözleşme imzalatılmak üzere, sadece telefon edilerek, insanların kentsel dönüşüm ofisine çağrılmaları, yasal prosedüre uygun mudur? SORU 3- Mülk sahiplerine arsa payları dikkate alınarak aynı m2 üzerinden ev tahsisi sözü verilirken, şerefiye payları dikkate alınmış mıdır? SORU 4- Doğrudan noter sözleşmesine çağrılan ancak sözleşme yapmak istemeyen vatandaşlara, İnegöl Belediyesi zabıta ekipleri vasıtasıyla “tarihsiz” ve “imzasız” tebligatlar gönderilerek kapılara bırakılmasının, sonra da telefon yoluyla, “15 gün süreniz var” denilmesinin yasal mevzuatta yeri var mıdır? SORU 5- Kentsel dönüşüm ofisine giderek hakkını arayan vatandaşa, Belediye’nin, “Çoğunluk kabul etti. İmza vermediğiniz takdirde elektriğiniz, suyunuz, doğalgazınız kesilecek, rayiç bedeli neyse ödenip arsanıza el konulacaktır!” tehdidi ne demektir? SORU 6- Noter sözleşmesi için çağrılan ve imza veren vatandaşlara, sözleşmenin noter tasdiki olmadan verilmesi, gayrimenkul alım satımındaki kanuni prosedüre aykırı değil midir? SORU 7- Bölgedeki evlerin kiraları 12-15 bin TL arasındayken, inşaatlar başladığında ödeneceği belirtilen 4 bin 500 TL’lik kira yardımı, vatandaşı en az 2 yıl boyunca mağdur etmeyecek midir? SORU 8- Kentsel dönüşüm rezerv alanı ilan edilen bölgedeki evlerde mukim vatandaşların yüzde 90’ı emekli ve 60 yaşın üzeridir. Bu insanların ev sahibi iken kiracı konumuna düşecek olmalarıyla birlikte, geçimlerini nasıl sağlayabilecekleri düşünülmüş müdür? SORU 9- Bakanlığınız söz konusu projede bütün yetkiyi İnegöl Belediyesi’ne bıraktıysa; ödenecek 4 bin 500 TL’lik kira yardımının üzerindeki miktarın Belediye veya İnşaat işini yüklenecek firma tarafından ödenmesi gerekmiyor mu? SORU 10- Bölgeyle ilgili kentsel dönüşüm rezerv alanı ilan edilirken, her bina için zemin etüdü çalışması yapılmış mıdır? SORU 11- Yoksa iddia edildiği gibi sadece 5 adet sondaj çalışmasıyla mı zemin etüdü tamamlanmış ve böyle bir karar alınmıştır? SORU 12- Aynı apartmanda aynı metrekare eve sahip iki mülk sahiplerinden birine brüt 121.40 m2, diğerine brüt 105 m2 taahhüt edilmesinin gerekçesi nedir? SORU 13- Mülk sahiplerine dayatılan sözleşmeyi imzalayanlara, yapılacak olan evlerden hangi bloktaki, hangi daireyi alacaklarının söylenmesi; aynı sözleşmedeki, “Daireler kura ile dağıtılacaktır” ibaresiyle çelişmiyor mu? SORU 14- İnegöl’de 60-70 yıllık binaların olduğu daha riskli bölgeler dururken, konum olarak seçkin bölgede bulunan ve çoğunun “KAROT ÖRNEĞİ” sağlam çıkan yapıların olduğu en merkezi

Bursa Milletvekili Türkoğlu: Koskoca hastane çürümeye mi terk edildi? Haber

Bursa Milletvekili Türkoğlu: Koskoca hastane çürümeye mi terk edildi?

Bursa’da Şehir Hastanesi standartında, 1.315 yataklı Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi inşaatı bitirilme aşamasındayken tamamen durduruldu. Yerel seçimlerden önce Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa mitinginde, “3 ay içinde hasta kabulüne başlıyoruz” dediği hastanenin yapımının durdurulmasıyla birlikte, hem hastane için alınan milyonlarca liralık malzemeler adeta çürümeye terk edildi hem de yüzlerce çalışanın hak mağduriyetleri oluştu. Bursa Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi inşaatında bugünlerde sessizlik ve sahipsizlik hakim. Ne yapılacağı ve nasıl bir yol izleneceğine ilişkin yetkililerden de kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmıyor. Buradan hareketle; SORU 1- Cumhurbaşkanı tarafından 28 Mart 2024’de, giriş katındaki poliklinik bölümü törenle açılan ve 3 ay içinde tamamının hizmete gireceği açıklanan Ali Osman Çekirge Devlet Sönmez Hastanesi inşaatının durma sebebi nedir? SORU 2- Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından “1 Haziran 2024’de açılacak” denilen hastanenin, bitirilememiş olmasının nedeni tam olarak nedir? Bu noktada Sn. Cumhurbaşkanı’nın yanıltılması söz konusu mudur, öyleyse şayet bunun sorumlusu kim ya da kimlerdir? SORU 3- Bundan üç ay önce 24 Mayıs 2024 tarihinde, yüklenici firma Dost inşaat işçilerinin, 4 aydır maaşlarını alamadıkları için iş bırakıp intihar girişimi için çatıya çıkmalarıyla gündeme gelen hastanenin yapımı tekrar ne zaman başlatılacaktır. SORU 4- Yüklenici firma Dost İnşaatın iflas ettiği, işi bıraktığı ve inşaat alanını terk ettiği doğru mudur? SORU 5- Dost inşaatın sorumluluğu ortadan kalktıysa veya kaldırıldıysa, inşaat için çalıştırdığı alt taşeron firmaların hakları, alacakları, yapı malzemeleri ve ekipmanları güvence altında mıdır, bunları ne zaman alabileceklerdir? SORU 6- Hastane inşaatında bugüne kadar çalışan ancak bir anda ortada kalarak mağdur olan işçiler, formenler, mühendisler, mimarlar ve yöneticilerin hakları, hukukları devlet güvencesinde midir? SORU 7- Önceki dönem Bursa Valisi, bugünün Emniyet Genel Müdürü Sn. Mahmut Demirtaş’ın, 24 Mayıs 2024 tarihinde devlet adına işçilere verdiği her türlü hakların korunacağına ilişkin güvence sözünün gereğini kim ya da hangi sorumlu kurum yerine getirecektir? SORU 8- Şu anda hastane içinde bulunan milyonlarca liralık inşaat, mobilya, elektrik, elektronik, tıbbi malzemeler, TV’ler, klimalar ve bilgisayarlar gibi son derece kıymetli teknik ekipmanların akıbeti nedir? SORU 9- Hastane inşaatının devam ettirilmesi için gerekli olan yeni bir yüklenici firmanın belirlenmesi amacıyla tekrar bir ihale şartnamesi belirlenecek midir, yoksa doğrudan tespit edilmiş her hangi bir firmaya yetki mi verilecektir? SORU 10- Hastane inşaatında mevcut durumun analizi yapılmış mıdır; bugüne kadar ne kadarlık bir maliyet harcaması söz konusu olmuştur ve bitirilmesi için daha ne kadarlık bir maliyet harcaması gereki olacaktır? SORU 11- İnşaat çalışmalarına bugün yeniden start verilmesi halinde, hastanenin yapımı hangi tarihte bitecek ve ne zaman tam olarak hizmete açılabilecektir? SORU 12- Milletin parasıyla alınan ve inşaat yeniden başlayıp bitirilemediği sürece heba olup gidecek milli servetin sorumlusu hangi kurumdur, zayiatın hesabını kim verecektir?

Vekil Türkoğlu ‘çiftçi’nin sesi oldu, Bakan Yumaklı’ya sordu… Haber

Vekil Türkoğlu ‘çiftçi’nin sesi oldu, Bakan Yumaklı’ya sordu…

Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya, Anayasanın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ’nün 96 ve 99. maddeleri gereğince yazılı cevaplandırılması talebiyle, tarım alanında üreticinin yaşadığı sorunlara dair soru önergesi verdi.  Vekil Türkoğlu tarafından hazırlanan soru önergesinde şu ifadeler ve sorular yer aldı: “TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı  Sn. İbrahim YUMAKLI tarafından Anayasanın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ’nün 96 ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını için gereğini saygılarımla arz ederim. 26-08-2024 Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Toplam tarım alanı bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Türkiye’de, üreticiler her geçen yıl çok daha büyük sorunlarla adeta boğuşur  hale geldikleri hazin bir gerçektir. Bu nedenle de toprağına küsen, üretim yapmaktan vaz geçen, ürün maliyetini karşılamadığı için çiftçiliği yapamaz hale geldiği için doğup büyüdüğü köyünü terkeden vatandaşlarımızın sayısı da her geçen belirgin biçimde artmaktadır. Çiftçilerimizin tarımdan uzaklaşması nedeniyle de Türkiye, başta buğday olmak üzere tarım ürünlerinde maalesef ithalatçı ülke konumuna gelmiş bulunmaktadır. Bu hazin gerçekler doğrultusunda; SORU 1- Son 22 yıl içerisinde ülkemizde kaç hektar arazi devre dışı kalmıştır? SORU 2- Bir zamanlar ihracatçısı olduğumuz hangi tarım ürünlerinde bugünkü tarih itibarı ile dışa bağımlı(ithalatçı) olmuş durumdayız? SORU 3- Domates, Bezelye, salçalık kırmızı biber, karpuz başta olmak üzere, çiftçiyi bir sonraki yıl adeta toprağını ekemez hale getirecek oranda, maliyetin çok altında alım fiyatları belirlenmesinin, tarım politikanızdaki gerekçesi nedir? SORU 4- Devletin alım güvencesinden yoksun bırakılan üreticinin, tüccarın insafına terk edilerek savunmasız bırakılmış olmasının, reel piyasa ekonomisinde kamu yararı veya zararı içeren karşılığı ne olmuştur? SORU 5- Bundan 40 yıl önce tarım üretiminde yüzde 26.1 oranıyla “kendi kendine rahatlıkla yeten” ülke olarak tanınan Türkiye’de, tarımsal üretim oranı bu yıl itibarı ile yüzde kaça gerilemiştir? SORU 6- Bütün insanlığı sarsan pandemi sırasında tarımsal ürünler; dünyanın her yerinde petrolden, doğalgazdan, enerjiden dahi kıymetli hale gelmişken, Bakanlığınızın ülkemizi üretim yoksunu olmaktan kurtaracak kısa vadeli çözüm önerisi nedir?”

Türkoğlu’ndan Bakan Kurum’a “TOKİ” soruları! Haber

Türkoğlu’ndan Bakan Kurum’a “TOKİ” soruları!

İstanbul Maltepe’de yapılan TOKİ Mağdurlarının protestolu basın açıklamasına katılan Bursa Milletvekili Türkoğlu; İstanbul Maltepe’nin yanı sıra İstanbul Tuzla, İstanbul Arnavutköy, Bursa Mustafakemalpaşa, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Erzurum, Isparta başta olmak üzere pek çok kentte ev binlerce vatandaşın, ev sahibi olma umudunu kaybetmek üzere olduğunu vurguladı. Türkoğlu’nun Çevre Şehircilik ve İklim Değilikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplandırmasını istediği soru önergesi şöyle: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Türkiye Cumhuriyeti Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı  Sn. Murat KURUM tarafından Anayasanın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ’nün 96 ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını için gereğini saygılarımla arz ederim. İstanbul Tuzla’nın yanı sıra İstanbul Maltepe, İstanbul Arnavutköy, Bursa Mustafakemalpaşa, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Erzurum, Isparta başta olmak üzere pek çok kentte ev sözü verilen vatandaşlara yeniderinden yaşanmaktadır. 26-08-2024 Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Ülkenin dört bir yanında yaşanan TOKİ mağduriyetleri binlerce vatandaşın canını yakmaya devam ediyor.   Son olarak İstanbul Tuzla’da 5750 “TOKİZEDE” vatandaşın kitlesel basın açıklamasıyla birlikte konu bir kez da ülke gündemine taşınmıştır. Onbinlerce insanımızı kapsayan TOKİ mağduriyetİ; İstanbul Tuzla’nın yanı sıra İstanbul Maltepe, İstanbul Arnavutköy, Bursa Mustafakemalpaşa, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Erzurum, Isparta başta olmak üzere pek çok kentte derinden yaşanmaktadır. Bir milletvekili olarak şahsımın da her fırsatta Meclis Genel Kurulunda dile getirdiğimiz bu büyük sorun; bundan 5 yıl önce vatandaşa bizzat Cumhurbaşkanı Dn. Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sabit ve dar gelirliye TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla 100 bin konut yapacağız” diyerek verdiği devlet sözünün yere düşmesine neden olmuştur ve mutlak surette düzeltilmeyi beklemektedir. Dolayısıyla; SORU 1- Söz konusu konutlar sabit ve dar gelirliler için yapılıyor olmasına ve ev fiyatlarının, taksitlerin, peşinatların, ödeme süresinin ve KDV oranının “sabit tutulacağı” sözü verilmesine karşın; devlet sözünün yerine getirilmemesinin gerçek nedeni nedir? SORU 2- Başlangıçta açıklanan 2 artı 1 evler için 835 TL ve 3 artı 1 evler için 1022 TL’lik aylık taksitlerin; 17 bin ile 21 bin lira arasına yükseltilmesiyle birlikte, bu evleri hangi dar ve sabit gelirli vatandaş kesiminin ödeyebileceği var sayılmıştır? SORU 3- Ödeme süresi için 240 ay sözü verilmişken, bu sürenin 180 aya indirilmesinin “haklı” gerekçesi tam olarak nedir? SORU 4- TOKİ konutlarında KDV oranı yüzde 1 iken, bir anda yüzde 10’a yükseltilmesi, bu dar gelirli insanlara “hakkınızdan vazgeçin!” demek değil midir? SORU 5- TOKİ, inşaat rantı elde etmek üzere konut üreten bir müteahhit şirketi midir, yoksa kuruluş amacında da açıklandığı gibi, dar ve sabit gelirli vatandaşların başını sokabileceği evleri uygun koşullarda yapması gereken özerk bir kamu kurumu mudur? SORU 6- Ev edinme hakkı kazanan vatandaşın satın alma koşullarını sonradan değiştirerek, ödemelerini imkansız hale getirmekle; TOKİ’yi amacından uzaklaştırmış, dar gelirlinin ev sahibi olma beklentisini hayal kırıklığına uğratmış olmuyor musunuz?

Deliballılar köyü ayakta kalmaya çalışıyor! Haber

Deliballılar köyü ayakta kalmaya çalışıyor!

20 yıl önce SİT alanı ilan edilen Bursa Orhaneli’ye bağlı Deliballılar köyünde vatandaşın bir çivi çakması bile yasak. Tarihi değerde herhangi bir yapının dahi olmadığı 200 haneli köy, onarıma ihtiyaç duyan evlerin harabeye dönmesi nedeniyle 30 haneye düştü. Deliballılar’da inceleme yapan ve vatandaşlarla görüşen İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “Tam 20 yıl önce bu insanlara evlerinin restore edileceğine ilişkin söz verilmiş. Ne var ki, devletin sözü burada da yerde kalmış. Köy neredeyse haritadan silinmek üzere. Vatandaş delirmesin de ne yapsın!” dedi. Köyün Kadın Muhtarı Muhtar Makbule Yanmaz da, “Yetkililer bize restorasyonların yüzde 65’ni karşılayacaklarının sözünü vererek köyümüzü SİT alanı ilan edip gittiler. 20 yıl önce gidiş o gidiş. Suç olduğu için kendimiz de yapamadık. Bütün evlerimiz çürüyüp gitti. Kala kala 30 hane kaldı. Onlar da yıkıldı yıkılacak. Ne yapacağımızı şaşırdık. Köyümüzün yok olması mı isteniyor? Hiçbir devlet yetkilisi sesimizi duymuyor. Deliballılar sahipsiz kaldı!” şeklinde konuştu. Konuyu soru önergesiyle TBMM’ye taşıyacağını belirten İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “Gittik, kendi gözlerimizle gördük. Allah için Deliballılar’da bir tane bile tarihi özellikte yapı veya eser görmedik. SİT Kararı tam 20 yıl önce alınmış, belki o tarihte, evler mimari açıdan bir değer ifade ediyordu. Ancak restorasyon sözü yerine gelmeyince yıllar içinde bütün evler yıkılmış, harabeye dönmüş. Vatandaşın çoğu da evlerine çivi dahi çakamayınca köyü terketmek zorunda kalmış. Kala kala köyde 30 ev kalmış, onlarda ayakta kalma mücadelesi veriyor. Böyle bir duyarsızlık, böyle bir sorumsuzluk olur mu. Deliballılar’ı yaşatmaya çalışan hemşerilerimizin haklarının takipçisi olacağız. Devlet adına yetki kullananları da sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

Türkoğlu sordu: “Bu şirkete sağlanan ayrıcalığın sebebi ne?” Haber

Türkoğlu sordu: “Bu şirkete sağlanan ayrıcalığın sebebi ne?”

Son olarak, Albayrak Grubu'na ait Varaka Kağıt Sanayi’ye ait İznik Gölü’nün hemen dibindeki arazinin, 8839 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile özel endüstri bölgesi ilan edilmesinin, İznik Gölü Adına “intihar” anlamına geleceğini vurgulayan Türkoğlu, “Bu şirkete sağlanan ayrıcalığın sebebi nedir?” diye sordu. Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın adeta soru yağmuruna tutan Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “İznik Gölü’nde su seviyesi minimum işletme kotu olan 83,30 metrenin maalesef altına düştü. Bu durumda, ilk olarak DSİ pompalarının gölden doğrudan su çekimlerini durdurulması gerekmektedir. Tam tersine çevredeki fabrikalar için İznik Gölü’nden doğrudan su çekimleri devam etmekte, ilave olarak açılan kuyular nedeniyle de, gölün yeraltı sularıyla beslenmesi engellenmektedir. Bu nedenle, gölün çekildiği alanlar derhal korunmaya alınmalı, özellikle de tarıma açılması yasaklanmalıdır. Ne var ki, bu önlemler alınmadığı gibi, aksine İznik Gölü’nün çevresi, son olarak alınan Varaka Kağıt Sanayi kararıyla adeta organize sanayi bölgesine dönüştürülmek istenmektedir” şeklinde konuştu. Türkoğlu’nun Bakanlıklara verdiği soru önergesi aynen şöyle. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı Sn. İbrahim YUMAKLI tarafından Anayasa’nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim. Ülkemizin dört bir yanından; hemen her gün su kıtlığına, su kısıtlamalarına, göllerin kuruduğuna ve DSİ'nin bazı bölgelere su veremeyeceğine dair bilgiler geliyor, haberler yapılıyor. Türkiye'nin beşinci büyük ve derin göllerinden biri olan İznik Gölü de ne yazık ki bu su krizinden nasibini fazlasıyla alıyor. Son yapılan bilimsel araştırmalara göre İznik Gölü’nde su seviyesi minimum işletme kotu olan 83,30 metrenin maalesef altına düştü. Bu durumda, ilk olarak DSİ pompalarının gölden doğrudan su çekimlerini durdurulması gerekmektedir. Tam tersine çevredeki fabrikalar için İznik Gölü’nden doğrudan su çekimleri devam etmekte, ilave olarak açılan kuyular nedeniyle de, gölün yeraltı sularıyla beslenmesi engellenmektedir. Bu nedenle, gölün çekildiği alanlar derhal korunmaya alınmalı, özellikle de tarıma açılması yasaklanmalıdır. Ne var ki, bu önlemler alınmadığı gibi, aksine İznik Gölü’nün çevresi adeta organize sanayi bölgesine dönüştürülmek istenmektedir. Bu büyük tehlike kapsamında; SORU 1- UNESCO Dünya Mirası adaylığı ile tanınan ancak tarihe, doğaya ve çevreye ihanet nedeniyle kabul görmeyen İznik’te, dört bir yanı neredeyse Organize Sanayi Bölgesi'ne dönen İznik Gölü’nü koruma amaçlı alınan tedbirler var mıdır, varsa nelerdir? SORU 2- Mutlak koruma alanında bulunan İznik Gölü'nün dibinde yer alan Albayrak Grubu'na ait Varaka Kağıt Sanayi’ne ait yerin, 8839 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile özel endüstri bölgesi ilan edilmesinin sebebi nedir? SORU 3- Bir yerin özel endüstri bölgesi ilan edilmesiyle, o bölgede yapılacak fabrikaya hangi özel ayrıcalık ve avantajlar kazandırılmış oluyor? SORU 4- Albayrak Grubu, İznik gölü kıyısındaki söz konusu araziye kâğıt fabrikası kurmak için resmi bir başvuru yapmış mıdır? SORU 5- Daha önce bölgeye yine kâğıt fabrikası kurulması amacıyla yapılan 1/25.000 ölçekli plan değişikliğinin, 2018'de Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği, bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir? SORU 6- Aynı şekilde; ilgili kâğıt fabrikası için verilen 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' şeklindeki kararın da, Bursa 3. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği, iptal kararının da Danıştay 14.Daire tarafından kesinleştirildiği gerçeğinden haberli misiniz? SORU 7- Bölgenin, İl Toprak Koruma Kurulu kararıyla, 5403 sayılı kanun kapsamından çıkarılması, ilgili alanın hukuken hangi yasaya göre sanayiye açıldığı anlamına gelmektedir ve hangi maddesine istinaden “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiştir? SORU 8- Su seviyesi minimum işletme kotu olan 83,3 metrenin altına düştüğü ve ayrıca hızla da kirlenmekte olan İznik gölünün; su ihtiyacı en yüksek düzeyde olan kağıt fabrikasından nasıl etkileneceği ile ilgili bilimsel bir rapor hazırlanmış mıdır? SORU 9- Bursa, Orhangazi ve İznik’in su sıkıntısı çektiği, iklim değişikliği nedeniyle sorunun gelecekte daha da büyüyeceği ortadayken, kâğıt fabrikasına su tahsisinin gerçek gerekçesi nedir? SORU 10- Daha önce Döktaş Döküm fabrikasının da özel endüstri bölgesi ilan edildiği hatırlanırsa; bölgede ayrıcalıklı statü sağlanacak daha başka tesisler olacak mıdır? SORU 11- Daha önce Sulak Alan Yönetim Planı da iptal edilen İznik gölünün, özel endüstri bölgesi kararlarıyla tamamen kurumaya ve yok olmaya mahkum edilmesindeki amaç nedir?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.