SON DAKİKA
Hava Durumu

#Selçuk Türkoğlu

Bursa Haber - Selçuk Türkoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Selçuk Türkoğlu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkoğlu: Haber

Türkoğlu: "Başhekim ve hastane müdürünü Menzil şeyhi mi koruyor?”

Bursa Şehir Hastanesi’ndeki 400 milyon TL’lik yolsuzluğa değinen Türkoğlu, “Sn. Bakan, Bursa Şehir Hastanesi yaklaşık 6-7 yıldır soyuluyor. 400 milyon TL’ye yakın hırsızlık var. Yöneticiler hiçbir şey olmamış gibi yerinde oturuyor. Acaba Başhekim ile Hastane Müdürü, Menzil Şeyhinin dizinin dibinde oturuyor diye mi dokunmuyorsunuz?” diye sordu. Elindeki fotoğrafı da gösterip Bakan Kemal Memişoğlu’nun masasına koyan Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, konu ile ilgili olarak şu konuşmayı yaptı: “Sn. Bakan, Bursa Şehir Hastanesi’nde meydana gelen, yargıya da yansıyan yolsuzlukları sağır sultan bile duydu, siz duymadınız mı Sn. Bakan! Duyduysanız, soruşturmanın selameti açısından Başhekim başta olmak üzere idareciler koltuklarında hiçbir şey olmamış gibi neden oturmaya devam ediyorlar? Bursa Şehir Hastanesi yaklaşık 6-7 yıldır soyuluyor. 400 milyon TL’ye yakın hırsızlık var. Yöneticiler hiçbir şey olmamış gibi yerinde oturuyor. Acaba Başhekim ile Hastane Müdürü, Menzil Şeyhinin dizinin dibinde oturuyor diye mi dokunmuyorsunuz? Mesela Teftiş Kurulunuz gelmiş, müfettişleriniz bu hastanenin Başhekimine ceza da vermişler. İşte bu teftiş kurulu raporunu bir türlü açıklamıyorsunuz, cezayı da tebliğ etmiyorsunuz. Neden? Bunda, Başhekiminizin ve Hastane Müdürünüzün Menzil cemaatine mensup olmasının etkisi var mı Sn. Bakan? Bakın işte bu da belgesi! Sağda Başhekiminiz Dursun Topal, solda hastane müdürünüz Ahmet Boz, ortada Menzil Cemaati şeyhiyle bir güzel poz da vermişler!  Sn. Bakan; Böyle ‘tarikatli, cemaatli, şeyhli’ karelere girince ‘dokunulmazlık’ mı kazanılıyor? O yüzden mi görevden alamıyorsunuz? Buradan Adalet Bakanına da sesleniyorum; Hayırdır Sn. Bakan! Tarikat mensubu olanın, cemaatle iltisakı olanın, herhangi bir şeyhin elini öpenin, bu ülkede suç işleme özgürlüğü mü var! Yahu Sn. Bakanlar! Bu hastanede, tıbbi malzemeler ‘‘kullanıldı gibi’’ gösterilerek zimmete geçirildi ve sonrasında üçüncü şahıslara satılarak tahminlere göre 400 milyon TL’lik haksız kazanç elde edildi. ‘Ekip işi’ olduğu çok aşikar olan bu olayda sadece bir kişi tutuklu. Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz?”

Mülakat mağduru öğretmenlerden Milli Eğitim önünde eylem Haber

Mülakat mağduru öğretmenlerden Milli Eğitim önünde eylem

2024 Sözleşmeli Mülakat Mağduru öğretmenler Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Mağdur öğretmenlerin eylemine Hürriyetçiler sahip çıktı. Verilen mülakat puanlarının bölgelere göre değiştiğini dile getiren öğretmenler, kaldırılmasını bekledikleri mülakatların adaletsiz olduğunu ifade ederken, 2024 Sözleşmeli Mülakat Mağduru Öğretmenlerin Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı eyleme Hürriyetçi Eğitim Sendikası üyeleri destek verdi. Hürriyetçi Eğitim Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Erol Usta, Hürriyetçi Sendikalar Konfedarsayonu İl Temsilcisi ve 2 Nolu Şube Başkanı Selahattin Gürses, 1 Nolu Şube Başkanı Sedat Gençler gelerek sorunu yerinde dinledi. Hürriyetçi Eğitim Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Erol Usta, ”Hürriyetçi Eğitim Sen olarak her daim mazlumun yanında, zalimin karşısın da durmaya söz verdik. Bu vesileyle bugün mülakat mağduru öğretmenlerimizin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önündeki eylemlerine destek verdik ve vermeye devam edeceğiz. Diğer sendikaları da tabi ağababalarından izin alabilirlerse gerçekten mağdur olan bu meslektaşlarımızın haklı eylemlerine bekliyoruz" diye konuştu. KPSS’de derece yaptığı halde atanamayan bir öğretmen, “Mülakat puanlarının adaletsiz olmasından dolayı kontenjan sıralamasında geride kalma durumum söz konusu. Özel okullar da sözleşme yapıyor atamam olabilir diye. Şu an işsizim” dedi.

Emeklilikte Kademe Adaletsizliği’ne İYİ Dokunuş! Haber

Emeklilikte Kademe Adaletsizliği’ne İYİ Dokunuş!

Emekliler AK Parti iktidarları döneminde önemli kayıplar yaşadı, emeklilik yaşı ve prim gün sayısını arttı. Emekli olmak zorlaşırken, yeni eşitsizlikler ve adaletsizlikler yaratıldı. Özellikle 2008 yılında kabul edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile emeklilik koşulları zorlaştırıldı ve emekli aylıkları sistematik bir biçimde düşürüldü. Emekli aylığı güncelleme katsayısı, aylık bağlama oranları, aylıkların alt sınırı düşürüldü. Aylık artışları resmi enflasyon oranıyla sınırlandırıldı, emeklilere büyümeden pay verilmedi. Bundan 20 yıl önce en düşük işçi emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 üzerindeyken, bugün 20 yıl sonra, en düşük işçi emekli aylığı asgari ücretin yüzde 34 altında kaldı. Milyonlarca emekli asgari ücretin altında bir gelirle yaşamaya mahkûm ediliyor. Emekli aylıklarının düşmesi nedeniyle, emeklilerin yarısı ya çalışıyor ya da iş arıyor. Hal böyle olunca da 1 güne takılarak EYT ile emekli olamayanlar yeni bir dernek çatısı altında buluştu. Emeklilikte Adalet Derneği’nin çatısı altında buluşan on binlerce çalışan hakları olan kademeli emekliliğin hayata geçirilmesini bekliyor. 9 Eylül 1999’da 1 gün farkla dahi sigortalı olan iki işçinin emeklilikleri arasında 17-20 yıl fark oluştu. O tarihlerde 18 yaşında olup staj yapanlar dahi “çalışıyor” sayılmadı ve emeklilikleri yıllarca ötelenmiş oldu. Emeklilikte adalet isteyenler, emeklilikte insanca yaşam diyenler, kademeli geçiş haktır diyenler, emeklilikte adaleti tüm girişimlerine rağmen bulamayanlar 8 aralık pazar günü Bursa’da buluşacak. EMADDER Bursa İl Başkanı Gürkan Şimşek bu buluşmaya destek veren İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu’na teşekkür etti. Türkoğlu, Fomara Şehreküstü’nde açılan standa gelerek hak arayan dernek üyelerinin sorunları dinledi. Türkoğlu;Meclis’te de defalarca dile getirdiği bu hak arayışı mücadelesinin, EMADDER tarafından büyük bir özveriyle yürütüldüğüne dikkat çekerek, yaşanan adaletsizliğin artık sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. EMADDER’in, emeklilikte kademe adaletsizliğine karşı hak mücadelesini sürdürdüğünü ve bunun yalnızca bir sivil toplum mücadelesi değil, tüm toplumun ortak sorunu haline geldiğini vurguladı. “Emeklilikte Kademe Adaletsizliği” sorununun, özellikle 8 Eylül 1999 tarihi sonrasında sigortalı olarak çalışmaya başlayan kadınlar ve erkekler için büyük bir mağduriyet yarattığını söyleyen Türkoğlu, iktidara seslenerek şu ifadelerde bulundu: “Kadınlarda 17, erkeklerde ise 20 yıl kayıp yaşanıyor. Bu mağduriyetin giderilmesi, hak kayıplarının önüne geçilmesi, adaletin sağlanması için derhal gerekli adımlar atılmalıdır.” İYİ Parti milletvekili, bu sorunun çözülmesi adına EMADDER’in çabalarına tam destek vereceklerini belirterek, hükümete bir kez daha çağrıda bulundu: “Emeklilikte Kademe Adaletsizliği’ni ortadan kaldırmak, herkesin eşit şartlarda emeklilik hakkına sahip olmasını sağlamak zorundadır. Bizler de bu mücadelenin arkasındayız ve sonuna kadar destek olacağız.” Türkoğlu, hak mağduriyetlerinin giderilmesi ve adaletin sağlanması için tüm siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve vatandaşlara ortak bir çaba gösterme çağrısında bulunarak, sorun çözülene kadar mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.

Türkoğlu: Haber

Türkoğlu: "Zalimin zulmüne yancılık eden TÜİK!"

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Ekim ayı enflasyon rakamlarını açıklayan TÜİK’i, kul hakkına girmekle suçladı. Selçuk Türkoğlu, "TÜİK, Ekim ayında  enflasyonun, bir önceki aya göre yüzde 2,88 arttığını açıklarken; ENAG’a göre, halkın mutfağına yansıyan gerçek #enflasyon aynı ay 5,57 oldu. Buna göre TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) vatandaşın cebinde zaten kalmayan parasının 2.69’unu da Ekim ayında gasp etmiş oldu" açıklamasını yaptı. Türkoğlu, “Gerçek mutfak enflasyonunu gizleyen yalancı TÜİK, çalışanların yıl sonunda alacağı maaş zammını düşük tutabilmek için ısmarlama oranlar açıklıyor” dedi. Türkoğlu’nun açıklaması şöyle: “Huylu huyundan vazgeçmezmiş! Alışmış da kudurmuştan betermiş! Ekim ayı enflasyon oranlarını açıklayan yalancı TÜİK, batırdığı ekonominin faturasını vatandaşa çıkarmaya yemin etmiş olan “zulüm iktidarına” yaranmaya yemin ettiğini yine kanıtladı. TÜİK, Ekim ayında  enflasyonun, bir önceki aya göre yüzde 2,88 arttığını açıklarken; ENAG’a göre, halkın mutfağına yansıyan gerçek enflasyon aynı ay 5,57 oldu. Buna göre TÜİK, vatandaşın cebinde zaten kalmayan parasının 2.69’unu da Ekim ayında gasp etmiş oldu. Hatırlanacağı gibi “Utanmaz, Arlanmaz” TÜİK, geçtiğimiz Eylül ayında da Enflasyonu 2,97 olarak açıklamış; Aynı ay gerçek mutfak enflasyonunu 5,37 olarak açıklayan ENAG’ın, tam 2,40 gerisinde kalmıştı. Yani; geçen Eylül ayında vatandaşın cebindeki parasının 2,40’ını yok eden TÜİK, bugün açıkladığı “düzmece” enflasyon oranıyla da, milletin kuşa dönen gelirinin yüzde 2.69’unu çalmış oldu. Böylece TÜİK, sadece son iki ayda, AK Parti İktidarının, vatandaşın cebindeki parasının Yüzde 5,09’una daha el koymasına “aracılık” etmiş oldu. Peki bu ne demek? Çalışanların yıl sonunda alacakları maaş zammının yüzde 5,09’unun daha açıkça gasp edilmesi demek! Anlayacağınız; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), işçinin, emekçinin, memurun, emeklinin kısaca tüm çalışanların, yıl sonunda alacağı maaş zammının kuşa dönmesi için “kul hakkına” girmeye devam ediyor. Ne diyelim; Seni de Allah kahretsin, “zalimin zulmüne” yancılık eden TÜİK!" TÜİK YİNE “KUL HAKKINA” GİRDİ!TÜİK, Ekim ayında  enflasyonun, bir önceki aya göre yüzde 2,88 arttığını açıklarken; ENAG’a göre, halkın mutfağına yansıyan gerçek #enflasyon aynı ay 5,57 oldu. Buna göre TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) vatandaşın cebinde zaten kalmayan parasının… pic.twitter.com/Lhjl2n59XJ— Selçuk Türkoğlu (@YS_Turkoglu) November 4, 2024

Emeklilikte  maaş farkı uçurumu  Meclis gündeminde Haber

Emeklilikte maaş farkı uçurumu Meclis gündeminde

Bu farkın temel nedeninin “güncelleme katsayısı” olduğunu, güncellenme katsayısı da “yıllık enflasyon” ve “büyüme” oranlarıyla belirlendiğini vurgulayan Türkoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ı soru yağmuruna tuttu. Türkoğlu, “Yapılan hesaplamalar; bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmaz ve 2024 yılında emekli olunmazsa, prime esas kazanç ortalamasından çalışmaya devam eden bir kişinin, bu yıl emekli olan bir kişinin emekli aylığına ancak 2031 yılında yaklaşabildiğini gösteriyor. Bakanlık bu konuya mutlaka açıklık getirmelidir” dedi. Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun ARAŞTIRMA ÖNERGESİ aynen şöyle; TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından Anayasa’nın 98’inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 96’ıncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını için gereğini saygılarımla arz ederim. 16-10-2024 GEREKÇE: Bilindiği gibi; her yeni yılda emekli olanlar ile bir önceki yıl arasında emekli olanlar arasında emekli aylığı açısından fark oluyor. Ancak yapılan gerçekçi hesaplamalar; 2025 yılında bu farkın, 2024 yılında olanların aleyhine yüzde 35’leri bulacağını gösteriyor. Bu nedenle de aklında emeklilik olmayanların bile 2024 yılı bitmeden emekli olmayı düşünmeye başladıkları biliniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu konuda yapacağı veya yapmayı düşündüğü bir düzenlemenin, işyerlerinde emekli olmayı bekleyen pek çok kişiyi yakından ilgilendirdiğini de görüyoruz. Hatırlanacağı üzere; Eylül ayı ile birlikte, ülkemizde 9 aylık enflasyon yüzde 31,94 olarak gerçekleşti. Son 3 aylık muhtemel enflasyon oranının bu rakama eklendiğinde, yıllık enflasyonun yüzde 38 olacağı, bu durumun da 2024’de emekli olanla 2025 yılında emekli olacaklar arasında yüzde 36,5 fark olacağı gayet açıktır. Bu farkın temel nedeninin de “güncelleme katsayısı” olduğu, güncellenme katsayısı da “yıllık enflasyon” ve “büyüme” oranlarının belirlediği çok açıktır. Yapılan hesaplamalar; bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmaz ve 2024 yılında emekli olunmazsa, prime esas kazanç ortalamasından çalışmaya devam eden bir kişinin, bu yıl emekli olan bir kişinin emekli aylığına ancak 2031 yılında yaklaşabildiğini gösteriyor. Bu nedenle; 2024 yılında emekli olanlarla, 2025 yılında emekli olacaklar arasında, 2025 yılında olacaklar aleyhine en az yüzde 35 oranında bir fark oluşmasına çözüm bulunması zorunluluktur. Herhangi bir düzenleme söz konusu olmazsa, iki emekli grubu arasındaki farkın yıllarca kapanmayacak olmasına ve bu durumun; Anayasamızın adalet ve eşitlik ilkesine aykırılığının yanı sıra vicdanları da yaralayacak olması karşısında, somut önlemler alınması gerekmektedir. Bu yıl ya da gelecek yılında emekli olmanın aylık açısından farklı olmasının temel nedeni olan, “güncelleme katsayısı” ile ilgili bir yeni tasarrufta bulunma, yeni bir hesaplama yönteminin belirlenmesi elzem hale gelmiştir. Bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmaz ise “prime esas kazanç ortalaması” üzerinden çalışmaya devam eden bir kişinin, 6 yıl sonra bile, bu yıl emekli olursa alabileceği aylığa hak kazanamayacak olmasıyla ilgili hesaplamalara, kamuoyunu tatmin edici bir cevap verilmelidir. Bu yıl ile gelecek yıl emekli olacaklar arasında maaş farkını kapatacak bir düzenleme yapılmazsa, Bakanlık, 2024 yılı bitmeden yoğunlaşması beklenen emeklilik taleplerinin yaratacağı ekonomik ve sosyal dengesizlikler ile bir anda boşalacak iş gücü kaybını telafi edecek önlemlerini bulmak ve uygulamak zorunlu bir ihtiyaç olmuştur. Bütün bu gerekçelerle; Yüce Meclisimizin çatısı altında bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve talep ediyoruz. KONUYLA İLGİLİ “SORU ÖNERGESİ” SORULARI: SORU 1- Yapılan teknik hesaplamalar, 2024 yılında emekli olanlarla, 2025 yılında emekli olacaklar arasında, 2025 yılında olacaklar aleyhine en az yüzde 35 oranında bir fark olacağını gösteriyor. Bakanlığınızın bu konuda hazırlayacağı bir düzenleme var mıdır? SORU 2- Herhangi bir düzenleme söz konusu olmazsa, iki emekli grubu arasındaki farkın yıllarca kapanmayacak olması ve bu durumun; Anayasamızın adalet ve eşitlik ilkesine aykırılığının yanı sıra vicdanları da yaralayacak olması karşısında, Bakanlık olarak alacağınız somut önlem nedir? SORU 3- Bu yıl ya da gelecek yılında emekli olmanın aylık açısından farklı olmasının temel nedeninin, “güncelleme katsayısı” olduğu biliniyor. Güncelleme katsayısını da yıllık enflasyon ve büyüme belirliyor. Bu durumda “güncelleme katsayısı” ile ilgili bir yeni tasarrufunuz olacak mıdır? SORU 4- Bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmaz ise “prime esas kazanç ortalaması” üzerinden çalışmaya devam eden bir kişinin, 6 yıl sonra bile, bu yıl emekli olursa alabileceği aylığa hak kazanamayacak olmasıyla ilgili hesaplamalar, Bakanlığınızın da öngörüsü dahilinde midir? SORU 5- Bu yıl ile gelecek yıl emekli olacaklar arasında maaş farkını kapatacak bir düzenleme yapılmazsa, Bakanlık, 2024 yılı bitmeden yoğunlaşması beklenen emeklilik taleplerinin  yaratacağı ekonomik ve sosyal dengesizlikler ile bir anda boşalacak iş gücü kaybını telafi edecek önlemleri almış mıdır?

Yıldırım’da Sinan Ateş izleri! İYİ Partide O isme görev tevdi edildi..! Haber

Yıldırım’da Sinan Ateş izleri! İYİ Partide O isme görev tevdi edildi..!

İl Başkanı İsmail Kaya; “Heyetimizi kabul ederek bizleri onurlandıran başta Genel Başkanım sayın Müsavat Dervişoğlu, Teşkilat Başkanım sayın Hasan Toktaş ve vekilimiz sayın Selçuk Türkoğlu’na müşekkirim. İl ve ilçe yönetimlerinin güçlenerek bursa için daha İYİ politikalar izleyebilmesi için bazı radikal kararlar aldık. Bu kapsamda da partimizin neferlerine yeni görevler vereceğiz. Orhangazi ve Yıldırım’da yeni görevlendirmelerimiz genel merkezimizde uygun görürse olacak. Daha sonrasında da diğer ilçelerimizde bazı değerlendirmelerde bulunacağız. Amacımız ortak paydamız Bursa’nın kazanımlarını daha İYİ koruyabilmek.” dedi. Yıldırım belediye meclis üyeliği döneminde ilçeye kalıcı izler bırakan şehit Sinan Ateş’in dayısı Mustafa Bozkurt’un yeni görevlendirme için isminin geçtiği öğrenildi. Mustafa Bozkurt; “Bursa için Yıldırım için üstümüze verilecek her vazifeyi vatandaşımıza hizmet yapmak adına namus bilirim. Takdiri Genel Başkanımız sayın Müsavat Dervişoğlu’ndur. Belediye meclis üyeliğimde amacım Yıldırım Belediyesinin hataya düşmeden en İYİ hizmeti vatandaşa götürmesini sağlamaktı. Katkı koyduğumuz her vazifede başım dik alnım ak çıktı. Yıldırım’ın gelişmiş metropol bir köy ikliminden kurtarmak biz İYİ insanların 750 bin Yıldırımlıya vicdan borcu.” dedi.

Vekil Türkoğlu, Gemlik'teki firmanın yol açtığı çevre sorunlarını TBMM'ye taşıdı Haber

Vekil Türkoğlu, Gemlik'teki firmanın yol açtığı çevre sorunlarını TBMM'ye taşıdı

Özellikle deniz suyu sıcaklığının artmasına su altı canlı yaşamını tehdit etmesine neden olduğu ifade edilen sanayi tesisinin, kapasite arttırım talebini de sorgulayan Türkoğlu, “MKS Kimya Şirketi’nin, derin deşarj yöntemiyle Gemlik Körfezi’nden çekip kullandığı deniz suyu miktarı günlük kaç metre küptür? Bu su kaç metre derinlikten çekilmektedir, çekildiğinde suyun sıcaklığı kaç derecedir? Fabrikanın kullanımından sonra gerisin geriye yeniden denize deşarj edilen su miktarı yine günlük olarak kaç metreküptür?” sorularını yöneltti. Türkoğlu’nun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sn. Murat Kurum’un yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesi şöyle: “TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’na Aşağıdaki sorularımın, Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sn. Murat Kurum tarafından, Anayasa’nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim. 18-09-2024 Son yıllarda ülkemizde yaşanan; doğamız, çevremiz ve denizlerimizde ekolojik dengelerin bozulmasına neden olan hadiseler çoğalmaktadır. Özellikle deniz suyu sıcaklığının artmasına neden olan sanayi tesislerinin, kıyı bölgelerimizde fazlalaşması ve mevcut bulunanların da kapasite arttırıma gitmeleri sonucunda yaşanan sorunun büyük boyutlara ulaşmasına sebep olmaktadır. Medyaya da yansıyan balık ölümleri ve musilaj olarak bilinen deniz kirliliği ile ilgili haberlerin çoğalmasının nedeni de budur. Son aylarda özellikle Marmara Denizi’nde bu tür olumsuzlukların yaşandığına maalesef sıkça tanık olmaktayız. Buradan hareketle; SORU 1- Bursa Gemlik’te kurulu bulunan MKS Kimya Şirketi’nin, derin deşarj yöntemiyle Gemlik Körfezi’nden çekip kullandığı deniz suyu miktarı günlük kaç metre küptür? SORU 2- Bu su kaç metre derinlikten çekilmektedir, çekildiğinde suyun sıcaklığı kaç derecedir? SORU 3- Fabrikanın kullanımından sonra gerisin geriye yeniden denize deşarj edilen su miktarı yine günlük olarak kaç metreküptür? SORU 4- Aynı şekilde, kullanıldıktan sonra denize geri iade edilen bu suyun ısı derecesi kaçtır? SORU 5- Son aylardaki balık ölümleri ve deniz canlılarındaki kayıpların, artan deniz suyu sıcaklığı ile ilgisi var mıdır? SORU 6- Marmara denizinin pek çok bölgesinde meydana gelen musilaj adı altındaki olumsuz doğa olayının nedeni, sanayi tesisleri deşarj sistemlerinin sebebiyet verdiği deniz suyundaki sıcaklı artışı mıdır? SORU 7- MKS firmasının, deşarj sitemi projesinin iptal davası devam etmesine karşın, kapasite artırımı talebine ne cevap verilmiştir? SORU 8- Cumhurbaşkanı’nın balık ölümlerinin önüne geçilmesiyle ilgili çağrısıyla ilgili olarak Bakanlığınızın aldığı önlemler nelerdir?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.