SON DAKİKA
Hava Durumu

#Salim Güran

Bursa Haber - Salim Güran haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Salim Güran haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Salim Güran'ın ifadesi tamamlandı Haber

Salim Güran'ın ifadesi tamamlandı

Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün ilk duruşması başlayan davada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkemeye getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu mahkemede yargılanma başlandı. Sanıklardan Salim Güran'ın da ifade verme işlemi tamamlandı. Salim Güran ifadesinde, "2 buçuk 3 aydır bu adamla (Nevzat Bahtiyar) ile hiçbir iletişimim yok, olmadı. Arif'im araba olayından sonra hiç yan yana oturmadık. Yalan atmasın. Mısır etrafında gezdim 18.30 gibi. Telefon bana geldi. Kızım Gizem aradı. Baba dedi, Narin kaybolmuş. Gittim, baktım köy halkı hepsi oradan Başçavuşu aradım. Komutanım, kardeşimin kızı kaybolmuş dedim. Ses kaydı programını unutkanlık olduğu için indirmiştim. Ses kaydı programını silmedim, karışmadım, iptal etmedim. WhatsApp kayıtlarını, hayat kadınları ile görüşüyordum. Bu şerefsizliği yapmam. Alçak mıyım, namusuz muyum? Abimin namusuna laf getirmem. Cehennemin ateşinde yanacaksın, çık konuş. (Nevzat Bahtiyar) iftira atıyor, kendini kurtarmak için. Allah belasını versin, yalan arıyor. Ahırda kaleşnikof mermisi yakalandı, o yüzden WhatsApp mesajlarını sildim. WhatsApp grubundan, kadınların kavgalarından haberim yok. Nevzat'ı asla aramamışım. Kesinlikle cesedin olduğu yere gitmedim. Her yeri 2-3 defa arıyordum. Nevzat da aramalara katıldı. Arif'in evine, dereye (Eğertutmaz Deresi) gitmedim'' dedi.

Narin'in kaybolduğu gün yapılan paylaşım olay oldu! Bir yalan daha ortaya çıktı Haber

Narin'in kaybolduğu gün yapılan paylaşım olay oldu! Bir yalan daha ortaya çıktı

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın annesi, amcası ve ağabeyi dahil 11 kişi tutuklandı. Küçük kızın neden öldürüldüğü halen belirsizliğini korurken, Narin'in kaybolduğu gün yapılan bir paylaşım kafa karıştırdı. Gazeteci Emrullah Erdinç’in yaptığı paylaşıma göre olay günü saat 16:39'da sosyal medyadan kayıp ilanı paylaşıldı. Ancak amcanın ifadesin ortaya attığı iddia bu paylaşım nedeniyle yeni bir çelişkiyi ortaya çıkardı. 21 Ağustos'ta Diyarbakır Tavşantepe Mahallesi'nde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran için arama çalışması başlatılmış, 19. günde Narin'in cansız bedeni derede bir çuval içerisinde bulunmuştu. NARİN'İ AMCASI MI ÖLDÜRDÜ? Aracında Narin'in DNA'sının bulunması üzerine amca Salim Güran tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheliden Nevzat Bahtiyar (48) da ifadesinde amca Salim Güran'ın kendisinden, küçük çocuğun cansız bedenini 200 bin lira karşılığında dereye bırakmasını istediğini öne sürmüş ve tutuklanmıştı. ANNESİ VE AĞABEYİ DE TUTUKLANDI Önceki gün de Narin'in annesi ve ağabeyi dahil 8 kişi tutuklandı. Dün akşam da daha önce serbest bırakılanlardan bir şüpheli daha cezaevine gönderildi. Böylece soruşturma kapsamında tutuklanan kişi sayısı 11 oldu. Baba Arif Güran ise serbest bırakılanlar arasında yer aldı. KİMSE BU PAYLAŞIMA AÇIKLIK GETİREMİYOR Şahısların ifadeleri arasında birçok çelişkinin bulunması, bir şüphelinin 2-3 ifadede farklı farklı süreci anlatması kafaları karıştırıyor. Narin'in neden öldürüldüğü halen çözülemezken, ekipler de savcılar da bu çelişkilerin üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Son olarak Narin'in kaybolduğu günle ilgili ilginç bir detay ortaya çıktı. NARİN SAAT KAÇTA KAYBOLDU? Narin'i öldürme suçlamasıyla tutuklanan amca Salim Güran, küçük kızın kaybolduğunu akşam saat 20.00'de öğrendiğini söyledi. Ancak olay günü saat 16:39'da sosyal medyadan Narin'in kaybolduğu mesajının yayınlandığı ortaya çıktı. Konuyu gündeme getiren Gazeteci Emrullah Erdinç "Daha hava bile kararmadan, başka günlerde arkadaşlarıyla oyun oynayıp akşam 8-9 gibi eve gelen Narin'in neden saat 16:39'da kaybolduğu düşünüldü? Bu paylaşımı kim yaptırdı? Daha sonra, Narin bulunmadan mesaj neden kaldırıldı? Narin Güran'ın amcası, babası, ailesi bu mesaja açıklık getiremiyor." dedi.

Narin Güran cinayeti: Amca Salim Güran'ın yeni ifadesi ortaya çıktı Haber

Narin Güran cinayeti: Amca Salim Güran'ın yeni ifadesi ortaya çıktı

Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında, 2 Eylül’de tutuklanan amca Salim Güran’ın cezaevinden getirildiği Diyarbakır Adliyesi’nde soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından ifadesi alındı. İşlemlerinin tamamlanmasının ardından Salim Güran, cezaevine götürüldü. Güran, savcılıkta, olay günü yaptıklarına ilişkin daha önce jandarma ve savcılıkta verdiği ifadeleri tekrarladı, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Aracına farklı çocukların bindiğini savunan Güran, "Sadece Narin’in DNA’sının çıktığına ilişkin herhangi bir diyeceğim yoktur" dedi. Soruşturma kapsamında tutuklanan Mehmet Selim Atasoy’un olay günü tarlada kızlarının olmadığını, sadece oğlu ve kendisinin olduğunu belirttiğinin aktarılması ve "olaydan 2 gün önce Salim’in kızlarını köydeki evine götürdüğü" yönündeki beyanlarının sorulması üzerine Güran, şunları ifade etti: "Bu beyanı kabul etmiyorum. Olay günü kızları da tarladaydı. Kızlarını ben olay günü eve götürdüm. 20.00 sıralarında bana telefon geldi ve ’Narin kayıp’ dediler. Beni arayan kızım Gizem’di. Köyün içine arabayla gittiğimde bütün köy kapıdaydı. Ben telefonla jandarma komutanını arayıp ’Kardeşimin kızı kayıptır’ dedim. Yürüyerek aramaya katıldım. Sabaha kadar arama yaptık." Güran, "18.59’da okulun önünden geçtiğinin kamera kayıtlarından tespit edildiği"nin belirtilmesi üzerine, o yolu kullandığını dile getirdi. "Mehmet Selim Atasoy telefonla arayıp, ’Yolda ileri geri giden şüpheli bir araç var’ demesinin üzerine hemen M’yi Hüseyin amcasının evinin önünde bırakıp hızlıca şüpheli aracın olduğu yere doğru gittim. Söz konusu kameranın önünden geçme nedenim de budur." diyen Güran, olay günü, tutuklu Nevzat Bahtiyar ile saat 15.08’de yaptığı görüşmenin içeriğinin içme suyu olduğunu iddia etti. Savcılığın, "Sizden ele geçirilen cep telefonuna ilişkin yapılan Dijital Materyal İnceleme Raporu’nda 23 Ağustos gününden önceki tüm normal arama ve whatsApp arama kayıtlarını sildiğiniz anlaşılmıştır. Neden arama kayıtlarını silme ihtiyacı duydunuz?" sorusu üzerine Güran, "Sürekli telefonumda bulunan dijital verileri siliyorum. Narin’in ölümüne ilişkin herhangi bir delili yok etme amacı taşımıyorum" ifadelerini kullandı. “Sizin ailenin birçok üyesinin 21 Ağustos gününe ilişkin telefonunda bulunan arama, mesajlaşma, whatsApp kayıtlarını sildikleri tespit edilmiştir. Neden böyle bir şey yapma ihtiyacı hissetmişlerdir?" sorusu üzerine Güran, aile üyelerinin neden bu verileri sildiklerini bilmediğini ileri sürdü. Soruşturma kapsamında tutuklanan Nevzat Bahtiyar’ı tanıdığını aktaran Güran, ifadesine şöyle devam etti: "Nevzat Bahtiyar’ın aleyhime söylemiş olduğu tüm hususlar yalandır. Kesinlikle olay günü Nevzat’a seslenmedim. Onu 15.00-16.00 saatleri arasında kesinlikle görmedim. Sadece saat 20.00’den sonra köyün içine evime doğru ilerlerken bir kalabalığın içerisinde gördüm. Bu beyanlarını kabul etmiyorum. Yeğenim Narin’i öldürerek cesedini arabama yükledikten sonra kendisine teslim etmedim." "Olay günü Nevzat Bahtiyar’ın sizi aradığında tarlada olduğunuzu ve devamındaki süreçte saat 20.00’ye kadar Nevzat Bahtiyar ile hiç görüşmediğinizi söylemenize karşın alınan HTS analizlerinde olay günü saat 15.21 ile 15.46 saatleri arasında Nevzat Bahtiyar’ın beyanı ile uyumlu birlikte olduğunuz anlaşılmıştır. Bu çelişkiye ilişkin beyanınız nedir?" sorusunu Güran, "Kesinlikle olay günü Nevzat Bahtiyar ile görüşmedim. Baz analizleri yanlıştır. Bu hususu da kabul etmiyorum" şeklinde yanıtladı. Olay günü, tutuklu Mehmet Selim Atasoy’un oğlu R.A. ile farklı saatlerde yaptığı telefon görüşmeleri de sorulan Salim Güran, tarla ile ilgili konular konuşmuş olabileceklerini, konuşmaların içeriğini hatırlamadığını söyledi. R.A. ile saat 18.37, 18.42, 18.51 ve 18.54’te yaptığı görüşmenin içeriği de sorulan Salim Güran, konuşmaların "şüpheli" olarak değerlendirdikleri beyaz araçla ilgili olduğunu iddia etti. "Mehmet Selim Atasoy’un sizi araması üzerine okulun önünden geçerek beyaz renkli arabayı kontrol etmeye gittiğinizi beyan ettiniz. HTS incelemelerinde Mehmet Selim Atasoy’un sizi 18.27’de aradığı, ancak 18.59’da okulun önünden geçtiğiniz kamera görüntüleri ile sabit olduğu, ayrıca R.A. ile 18.37-18.54 arasında yapmış olduğunuz 4 görüşmenin araba ve tarlaya ilişkin olduğunu ve arabayı kontrol ettiğiniz noktada gerçekleştiğini, sonrasında tarlaya ve sondajın olduğu yere gittiğinizi beyan ettiniz. Bu durum okul kamerası önünden 18.59’da geçtiğiniz sabit olduğu hususu ile çelişmektedir" denilerek, söyleyeceklerinin sorulması üzerine Salim Güran, bu hususta söyleyeceği bir şey olmadığını savundu.

Narin'i dereye bırakan şüpheliye amca tarafından tehdit iddiası Haber

Narin'i dereye bırakan şüpheliye amca tarafından tehdit iddiası

Diyarbakır’da Narin Güran’ın cesedini taşıdığını itiraf eden zanlı N.B. sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde, tutuklu amca Salim Güran'ın, "Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm" şeklinde kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü. Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’ndeki Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde, cesedi oraya götürdüğünü itiraf eden N.B. (48), jandarma ifadesinin ardından savcılığa ve buradaki ifade işlemlerinin ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilerek "Çocuğu kasten öldürmeye iştirak" gerekçesiyle tutuklandı. N.B. ifadesinde, Narin'in cesedini derenin kenarına bıraktığı zaman üzerine bir taş koyduğunu hatırladığını söyledi. Cesedin bulunduğu çuvalı suyun kenarındaki doğal kayanın dibine yerleştirdiğini, üstüne bir taş koyduğunu itiraf eden N.B., “Dışarıdan bakınca orada bir şey olduğu anlaşılmıyordu. Savcılıkta verdiğim ifademde geçen Salim'in bana dediği 'Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm' şeklindeki ifade doğrudur. Daha önce ifademde bu durumdan bahsetmemiştim çünkü Salim Güran'dan korkmuştum" dedi. Olay günü muhtar Salim Güran ile Narin'in cesedini kendi aracına yerleştirdiklerini söyleyen N.B., "Daha sonra ben kendi ikametimde Narin'in cesedini tek başıma çuvalın içerisine yerleştirdim. Ona benzer bir tedirginliği başka birinde gördüğümü hatırlamıyorum. Arama faaliyetleri sırasında Salim ve yanındaki jandarma personeli, annemin avlusundaki eski kuyuya bakmaya geldiler. Narin'in cesedini gömdükten sonra ilk defa Salim ile burada yüz yüze geldik. Jandarma personeli olduğu için bana bir şey sormadı. Bunun haricinde Narin'in hiçbir akrabası bana Narin'in cesediyle ilgili hiçbir şey sormadı. Daha önce de arama kayıtlarım arttığı için kayıtlarımı silmiştim. Olay günü ile alakalı da kayıtlarımı kendim sildim. Kimsenin bu yönde telkin veya tavsiyesi olmadı. Bu durumdan dolayı pişmanım” ifadelerini kullandı. Nöbetçi sulh ceza hakimliğinin kararında, N.B.'nin diğer şüpheli Salim Güran'ın kendisine teslim ettiği Narin Güran'a ait cesedi çuvala koyarak dere kenarına gömdüğüne dair ikrarda bulunduğu ifade edilerek, "Şüphelinin bir kısmını ikrar etmesine karşın bir kısım soruları cevapsız veya muğlak bırakması sebebiyle birtakım şüphelileri korumaya çalıştığı izlenimi uyandırdığı, şüpheli ifadelerinin kısmen çelişkiler barındırdığı" kaydedildi. Kararda, şu ifadeler yer aldı: "Soruşturmanın henüz tamamlanmamış oluşu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, Anayasanın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nin 100/1. maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3. maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, verilmesi beklenen cezaya göre şüphelinin kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel bulunması, tutuklama tedbirinin ölçülü olması ve bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından şüphelinin CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verilmiştir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.