SON DAKİKA
Hava Durumu

#Recep Tayyip Erdoğan

Söz Bursa - Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan'dan 18 Mart Mesajı: "Çanakkale Ruhu Yolumuzu Aydınlatmayı Sürdürecek" Haber

Erdoğan'dan 18 Mart Mesajı: "Çanakkale Ruhu Yolumuzu Aydınlatmayı Sürdürecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Erdoğan mesajında, "Millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünü anıyor, Çanakkale'yi geçilmez kılan kahramanlarımızı rahmetle, şükranla yâd ediyorum" ifadelerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihte eşine çok az rastlanan, azmin ve imanın teknolojiye galebe çaldığı bu büyük destanın, namusu bildiği vatanının ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan yüz binlerce kahramanın eseri olduğunu belirterek, Çanakkale'de milletin erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla, öğrencisiyle, hocasıyla, çalışanıyla, işvereniyle tek vücut olup düşmana geçit vermediğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mücadelesi ile Türk milletinin tüm mazlumlara umut olduğunu, sömürge altındaki birçok ülkenin, Çanakkale'den ve daha sonra İstiklal Harbi'nden aldıkları ilhamla kendi mücadelesini başlattığını ifade etti. "Çanakkale millet olarak bizim ebedî ve ezelî kardeşliğimizi ifade ettiği kadar, bulunduğumuz bölgenin de kader ortaklığını yansıtır, sembolleştirir" diyen Erdoğan şunları kaydetti: "Gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek Anadolu'nun müdafaası için gözlerini kırpmadan canlarını veren yiğitlerin her bir ferdine Allah'tan rahmet diliyoruz. Çanakkale'de yazılan destandan alacağımız dersler, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında bize ilham kaynağı olacaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıktığımızda yedi düvel üzerimize gelse yıkılmayacağımızın ispatı olan Çanakkale ruhu, yolumuzu aydınlatmayı sürdürecektir. Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun."

Erdoğan: "CHP yönetimi artık Suriye'deki ateşi ülkemize taşıma siyasetinden tövbe etmelidir" Haber

Erdoğan: "CHP yönetimi artık Suriye'deki ateşi ülkemize taşıma siyasetinden tövbe etmelidir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP yönetimini sorumlu siyaset yapmaya davet ettiklerini söyleyerek, "Özellikle Alevi canlarımız konusunda kullandıkları çirkin, ayrımcı ve zehirli dili terk etmeye çağırıyorum. CHP yönetimi artık Suriye'deki ateşi ülkemize taşıma siyasetinden tövbe etmelidir. Kullanılan dil bu ülkeye geçmişte çok acı bedeller ödetmiş, son derece sorumsuz, son derece tehlikeli bir dildir. Türkiye'nin birliğini, dirliğini, bütünlüğünü, huzur ve güvenliğini korumak hepimizin görevidir. Millete karşı ortak mesuliyetidir. Muhalefette olmanız bu gerçeği değişmez, değiştirmemelidir. Bir diğer husus ise şudur değerli kardeşlerim; bu ülkede Kürt de Alevi de, muhafazakar da demokrat da en şedid baskıyı CHP'den görmüştür. CHP yönetimi Alevi vatandaşlarımızı istismar edeceğine, kışkırtacağına önce çıksın onlara yaptıkları zulümden dolayı nedamet getirsin" şeklinde konuştu. "HER KİM ÜÇ BEŞ EMPERYALİZMİN GAZLAMASIYLA BU MİLLETİN KARDEŞLİĞİNE KAST EDERSE KARŞISINDA BİZİ BULUR" Erdoğan, ‘Terörsüz Türkiye' hedefiyle yürüttükleri çalışmalarda ülkenin 40 yıllık sorununu çözerken istismara müsait yeni fay hatları oluşturmanın emperyalizme uşaklık etmek olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "Her kim üç beş emperyalizmin gazlamasıyla bu milletin kardeşliğine kast ederse karşısında bizi bulur, devletimizi bulur, 85 milyonu bulur. Çünkü biz bu tezgahı son 22 yıl boyunca defalarca gördük. Biz bu kirli oyunu daha öncesinde 27 Mayıs'ta, 12 Mart muhtırasında, 12 Eylül darbesinde, 28 Şubat postmodern darbesinde, bunlara giden kanlı ve alçak yollarda gördük. Biz bu tarz söylemleri demokrasimize ve ekonomimize yönelik müdahale girişimlerinde, Türkiye'yi istikrarsızlık bataklığına sürüklemeyi amaç edinen envai çeşit tuzakta gördük. Bu mülevves senaryoyu daha önce Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Gazi Mahallesi'nde ve başka yerlerde gördük. Buradan aynı hevesler peşinde koşanlara şunu bir kez daha söylüyorum; artık başaramayacaksınız. Kardeşliğimize halel getiremeyeceksiniz. Bizi Türkiye Yüzyılı hedefimizden alıkoyamayacaksınız. Ülkemizin iç dinamiklerini kaşıyarak bu milleti tekrar kendi iç gündemine hapsedemeyeceksiniz. Allah'ın izniyle bu sefer Türkiye'yi küresel demokrasi ve kalkınma yarışının dışına atamayacaksınız." "AİLE TOPLUMUN TEMELİ OLMA YANINDA, ÜLKEYİ DE AYAKTA TUTAN EN ÖNEMLİ SÜTUNDUR" Erdoğan, dünyanın globalleşmeyle beraber devasa bir köye döndüğünü ve neoliberal kültürün olumsuz etkilerine daha fazla maruz kaldığını ifade etti. Küresel kültürün hedefe koyduğu kurumların en başında ise aile ve ailevi değerlerin geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim anlayışımızda aile ülkenin de, milletin de nüvesidir, çekirdeğidir, istikbalinin güvencesidir. Ailenin olmadığı, ailenin parçalandığı, aile değerlerinin hırpalandığı bir toplumun geleceğine güvenle, umutla bakması da mümkün değildir. Aile insanın ilk okuludur. İnsan dediğimiz eşref-i mahlukat hoşgörüyü, saygıyı, sevgiyi ailede öğrenir. Dürüstlüğü, çalışkanlığı, vatanseverliği ailede öğrenir. Farklılıklara müsamaha göstermeyi, sabrı, dayanışmayı, hamiyetperverliği ailede öğrenir. Başkasının hakkını gözetmeyi, harama el uzatmamayı ailede öğrenir. Bu yönüyle aile toplumun temeli olma yanında ülkeyi de ayakta tutan en önemli sütundur. Allah korusun aile hasar görürse sırasıyla birey, toplum, ülke ve insanlık bozulur" diye konuştu. Aile değerlerini dışlayan, aileyi düşmanlaştıran, aileyi geri plana iten hiçbir bireysel gelişimin başarı şansının olmadığının altını çizen Erdoğan, "Geçenlerde CHP'nin yandaşları Taksim Meydanı'nda çıkmışlar, orada siyah torbalara aile ismini koymak suretiyle güya onu çöpe atıyorlar. E sizin hayatınız zaten böyle geldi, böyle gidiyor. Bunun için de bir işe yaramıyorsunuz ve yaramayacaksınız da. Aile bizim her şeyimiz" ifadelerine yer verdi.

Suriye'de yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor Haber

Suriye'de yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Erdoğan, 23 Şubat’ta Ankara’da gerçekleşen Kongre’ye ilişkin demokrasi bayramına çeviren teşkilatlarına şükranlarını sundu. Erdoğan, kongre görev alan kişileri tebrik ederken görevi devreden arkadaşlarının emeklerine ve hizmetlerinden ötürü teşekkür etti. Gerek bölgede gerekse dünyanın farklı köşelerinde gerilimlerin savaşların kardeş kavgalarının yaşandığı zorlu bir süreçten geçtiklerini belirten Erdoğan, "Sudanlı kardeşlerimiz uzun süredir istikrarsızlık girdabında boğuşuyor. Somali'nin, Libya'nın, Yemen'in, Afganistan'ın çok ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Gazze'de çok uzun müzakereler neticesinde sağlanan ateşkes Siyonist rejimin tüm şımarıklıklarına, tüm ihlallerine rağmen güçlükle de olsa devam ediyor" ifadelerini kullandı. 8 Aralık devrimiyle 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye'de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak istendiğine dikkat çeken Erdoğan, "Yaşanan tüm olumsuzluklar karşısında ülke millet ve AK Parti olarak umudumuzu diri tutuyor, kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz. Zorlukları aldırmadan, engellere takılmadan, kurulan tuzaklara düşmeden kardeşliğimizden, tarihimizden, binlerce yıllık köklü tecrübemizden güç ve cesaret alarak merhum Erbakan hocamızın ifadesiyle ‘hayra motor şerre filan olmak için gece gündüz demeden koşturuyoruz.’ " ifadelerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yazar Mustafa Kutlu'nun cümlelerini alıntılayarak şu ifadeleri kullandı: "Duygu ve hikmet dolu cümlelerinden ilhamla söyleyecek olursak bir şey yap. Güzel olsun. Huzura vesile olsun. Rikkate yol açsın, şevk etsin. Hakikate işaret etsin. Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Bir şey yap iyi olsun. Hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkül olsun. Kalpleri yumuşatsın. Hadi at. Garibin yolcunun zayıfın derdine derman olsun. Bir şey yap. Adil olsun. Haktan hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin. Mazlumun payını versin. Evet. Biz de işte böyle ulvi bir çabanın içindeyiz. Yakın çevremizden başlayarak ülkemiz içinde ve dışında barışa iyiliğe, huzura, adalete katkı verebilmenin gayretindeyiz." Mart'ın ilk günü itibariyle müşerref olunan Ramazan-ı Şerif boyunca genel başkanından mahalle temsilcisine kadar AK Parti teşkilatları olarak iyilik kardeşlik seferberliğine hız verdiklerini ifade eden Erdoğan, Teşkilat başkanlığımız teşkilatımızın her kademesi için oldukça kapsamlı bir program hazırlasın. Kadın ve gençlik kollarımız aynı şekilde bu mübarek günleri en iyi şekilde değerlendirmek için adeta seferber oldular. Belediyelerimiz iftar ve savunma programlarının yanı sıra ihtiyaç sahiplerinin elinden tutarak fakir fukaranın derdine derman olarak örnek faaliyetlere imza atıyorlar. Sadece partimizin organları ve belediyeleri değil Kızılay'ımız, AFAD'ımız, vakıflarımız, derneklerimiz, hayırseverlerimiz de seferber olmuş durumda. Bu kurumlarımız Türkiye yanında Balkanlardan Kafkasya'ya, Afrika'dan, Türkistan'a kadar gönül ve kültür coğrafyamızın her köşesinde gerçekleştirdikleri hizmetlerle milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar" şeklinde konuştu. Şehit aileleriyle, güvenlik güçleriyle, esnaf ve sanatkarlardan, kadınlara, Filistinli muhacirlerden Büyükelçilerlerle çok farklı kesimlerle iftar sofrasını paylaşarak bu mübarek günleri ihya ettiklerini aktaran Erdoğan, "Külliye'de Ramazan programımız Ankara halkının özellikle de çocuklarımızın yoğun teveccühü milletin evinde devam ediyoruz. Yani hep beraber on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif'i ruhuna manasına ve muhtevasına uygun tarzda layıkıyla idrak etmeye çalışıyoruz. Kalan günleri de en güzel şekilde değerlendirecek ihtiyaç sahiplerine ulaşacak halkımız da kucaklaşacak iftarlarda hemşehrilerimizle vatandaşlarımızla birlikte olacak aynı sofrada hasbihal edeceğiz" dedi. Ramazan’da etkinlikler yaparken başkaları gibi şov peşinde olmayacaklarını bildiren Erdoğan, "Üç liralık hizmetin reklamına beş lira harcamayacağız. Vatandaşın sıkıntısını, derdini, ihtiyacını, mağduriyetini, şov aracı, muhalefetin yaptığı gibi siyasi rant malzemesi haline kesinlikle getirmeyeceğiz. Biz reklam ve şov yapmanın değil, gönüller yapmanın, gönüller kazanmanın, gönüllere girmenin peşindeyiz. Biz bir yarayı sarmak, bir derde şifa olmak, bir ihtiyacı giderme gayesiyle hareket eden bir kadroyuz. Böyle bir siyasi kültürden geliyoruz. Yaptıklarımızı elbette anlatacağız. Hizmetlerimizin halkımıza ulaşmasını elbette temin edeceğiz. Ama bunları yaparken birileri gibi hoyratça davranmayacak insanımızı rencide etmeyeceğiz. Tüm faaliyetlerimizi vakarla yürüteceğiz. Tevazudan, samimiyetten asla sapmayacağız. AK Partili kadrolara yakışan işte böyle bir asalettir, işte böyle bir izzetli duruştur. Bu harekete yakışan seksen beş milyonun tamamını bağrına basan kuşatıcı bir yaklaşımdır. Bir kez daha siz kıymetli milletvekillerimizin şahsında tüm yol ve dava arkadaşlarımın Ramazan-ı Şerif'ini tebrik ediyorum. Ailenizle, sevdiklerinizle, aziz milletimizle Ramazan'ın rahmet, merhamet ve bereket atmosferini doyasıya teneffüs etmenizi yürekten temenni ediyorum. Gönülden kopan yakar işlerin geri çevrilmediği bu rahmet mevsiminde merhum Mehmet Akif'in şu duasına tüm kalbimizle biz de amin diyoruz. ‘Ya Rabb'im şu muazzam Ramazan hürmetine kaldır aradan vahdete hain neyse. Ya Rabb'im şu asırlarca süren tefrikadan artık ezilip düşmesin ümmet yeise.’" diye konuştu. Ramazan'ın Türkiye’ye, millete, İslam alemi ve tüm insanlık için refaha, selamete, barış ve dayanışmaya vesile olmasını niyaz eden Erdoğan, "Burada şunun da bilinmesinde fayda görüyorum. Türkiye olarak sadece iyilik sancağını değil barışın güven ve huzur veren iklimini baştan mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz. Daha adil bir dünya mümkün şiarıyla yürüttüğümüz çabaların semerelerini toplamaya başladık. Türkiye'yi bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek barış diplomasisinin merkez üstlerinden biri haline getiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'dan Mehmet Akif Ersoy'u anma mesajı Haber

Erdoğan'dan Mehmet Akif Ersoy'u anma mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü dolayısıyla bir mesaj paylaştı. Erdoğan mesajında, "Türk milletinin bağımsızlık iradesinin, azminin ve kararlılığının destanı olan İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin 104'üncü yıl dönümünü kutluyorum.12 Mart 1921 tarihi, sadece bir marşın kabulü değil; aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşunun ve hürriyet mücadelesinin sembolüdür" dedi. Merhum Mehmet Akif Ersoy'un Türk milletinin duygularını ve özlemlerini kaleme dökerek, bizlere eşsiz bir miras bıraktığını Belirten Erdoğan, "Sadece bir şair değil, aynı zamanda bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan yurtsever olan merhum Akif, tarihin en karanlık günlerinde, kalemiyle milletimizin özgürlük mücadelesine destanlar yazmış; milletin cesaretini artırmış, moral kaynağı olmuştur" açıklamasını yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu metinlerinden ve medeniyet birikimimizin en güzel yazılı ifadelerinden olan İstiklal Marşının, Türk milletinin vatan sevgisi, bağımsızlık tutkusu ve milli bilinç gibi değerlerini en veciz şekilde özetlemekte olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu düşüncelerle dün olduğu gibi bugün de Asım'ın nesli olarak İstiklal Marşı ile ortaya konulan değerlere her zaman sahip çıkacak, İstiklal Marşı'nın ruhunu ve Merhum Akif'in ideallerini yaşatmaya devam edeceğiz. İstiklal Marşımızın kabulünün 104'üncü yıl dönümünde, Türk milletinin asaletinin, onurunun ve bağımsızlık mücadelesinin en güzel ifadelerini kaleme alan başta Merhum Mehmet Akif Ersoy olmak üzere, vatanımızın hürriyeti için canını feda eden tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle yad ediyor, vatandaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

Dünyanın en büyük partilerinde ilk 5'te yer alan bir siyasi kuruluşuz" Haber

Dünyanın en büyük partilerinde ilk 5'te yer alan bir siyasi kuruluşuz"

AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuşan Erdoğan, "İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anakra Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 8’inci Olağan Büyük Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, geçmişteki kirli oluşumlarla tavizsiz bir mücadele yürütüldüğüne dikkati çekerek, "Parti kimliği taşımayan, siyasi meşruiyete sahip olmayan bu kirli muhalefete de aynı şekilde eyvallah etmedik. Milletin bize yüklediği emaneti bugüne kadar yere düşürmedik. Millete, milletin emanetine, milletin egemenliğine, demokrasiye ve hukuka dönük her türlü saldırıya göğsümüzü daima siper ettik. Hangi kökene, meşrebe, mezhebe, siyasi görüşe mensup olursa olsun, 85 milyonun devletin nazarında eşitlendiği, eşit görüldüğü, haklarının ve yükümlülüklerinin eşit olduğu bir sistemi ülkemizde inşa ettik. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, Türkiye’yi ‘ötekisizleştiren’ parti biziz. Kendini öteki olarak gören veya hisseden kim varsa, hepsini ülkenin asli unsuru haline getirdik. Muhafazakarından Alevisine, Kürdünden Romanına, dünün Türkiye’sinde ne kadar ötelenen ve ötekileştirilen kesim varsa, bugün hepsi de büyük ve güçlü Türkiye’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Alevi vatandaşlarımızın taleplerinin çok önemli bir bölümünü karşıladık. Diller, lehçeler, klavyeler, tabelalar üzerindeki yasakları ortadan kaldırdık. Üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın dramına son verdik. Kadınların devlet kurumlarında başörtüleriyle özgürce çalışabilmesine imkân sağladık. 84 yıllık hasretin ardından Fatih’in emaneti olan Ayasofya’yı açarak, Ezan-ı Muhammedîlerle, tekbirlerle, dualarla buluşturduk. Hiç kimsenin diline, dinine, mezhebine, etnik kökenine bakmadık. Siyasetin demokratik alanını genişlettik; daha evvel konuşulması mümkün olmayan nice reformu 22 yıl boyunca sabırla hayata geçirdik" ifadelerini kullandı. "İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor" İş dünyasında da önemli adımlar atıldığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye için katma değer üreten esnafımızın, sanayicimizin yanında olduk. Sermayeyi Anadolu’ya yayarak, daha önce bir avuç İstanbul seçkininin inhisarında olan yatırımı, üretimi, istihdamı genişlettik, büyüttük. Şimdi bakınız değerli kardeşlerim. Son tartışmalar gösteriyor ki bazı hastalıklar halen devam ediyor. İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler, eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor. Batılı güçlerle kurdukları asimetrik ilişkilere güvenenler, Türkiye’nin değiştiğini, eski Türkiye’nin artık olmadığını kabullenemiyor. AK Parti döneminde sermayelerine sermaye katan iş dünyasının içindeki bir grup, kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır. Geçmişte manşetler ve ellerindeki finans-kapital üzerinden siyasetçileri tehdit eden bu ekibin tek derdi, kayıplarını devlet hazinesinden yeniden tazmin ettirmektir" şeklinde konuştu. "Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, biz de size buna göre muamele ederiz" Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aslında biz bunlara, ülkemizi büyüterek, geliştirerek zincirlerinden kurtulma, küresel düzeyde eşit şartlarda rekabet etme şansı verdik. Ama demek ki, zihinler temizlenmeden, sadece zincirlerden kurtulmak insanları ve kurumları özgür kılmaya yetmiyor. Kaos baronlarına diyoruz ki; bu devlet ve millet, sizin rüyalarınızı kâbusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir. İşinizi düzgün yaptığınız, ülkemize değer kattığınız, milletimize istihdam sağladığınız müddetçe hep yanınızda olduk, olmayı da sürdüreceğiz. Ancak eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, biz de size buna göre muamele ederiz. Siyaset yapmak istiyorsanız, işte er meydanı. Ülkemizde şu an 170’in üzerinde siyasi parti var. Bunlara bir tane daha eklenirse, demokrasimiz daha da zenginleşir. Ama ‘kayıt dışı siyaset’ yapma dönemi artık kapanmıştır. Yeni Türkiye’de kayıt dışı ekonomiye de kayıt dışı siyasete de yer yoktur. Bu sözlerim sadece siyaset heveslisi sermaye temsilcilerine değil, aynı zamanda komprador burjuvazinin gönüllü taşeronluğuna soyunan muhalefet partilerinedir. Türkiye değişmiştir; siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine, bu yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız. Bütün bunları açık yüreklilikle dile getirirken, ilhamımızı ve cesaretimizi ülkemize son 22 yılda kazandırdığımız devasa yatırımlardan alıyoruz. Biz, muhalefet gibi lafla peynir gemisi yürütmenin çabasında değiliz. Milletimize olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla icraat yaparak, daha çok hizmet ederek ödemenin gayretindeyiz." "Milletimiz de destek verdikçe çok daha fazlasını yapacağız" AK Parti döneminin son 22 yılını değerlendiren Erdoğan, "Son 22 yılda bizden önce yapılanları her alanda 3'e, 5'e, 10'a katladık. Derslik sayımızı 343 binden 622 bine, üniversite sayımızı 76'dan 208'e, yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 995 bine, gençlik merkezi sayımızı 9'dan 469'a, spor tesisi sayımızı bin 575'ten 4 bin 469'a çıkardık. Hastane yatak sayımızı 164 binden, 183 bini nitelikli olmak üzere, toplam 271 bine yükselttik. Toplamda 37 bin 332 yataklı 35 şehir hastanemizi hizmete sunduk. İhtiyaç sahiplerine 1 trilyon 455 milyar liralık sosyal yardım ödemesi yaptık. Bölünmüş yol mesafemizi 6 bin 101 kilometreden 29 bin 730 kilometreye çıkardık. Otoyol uzunluğumuzu bin 714 kilometreden 3 bin 796 kilometreye yükselttik. Toplam 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettik. Havalimanı sayımızı 26'dan devraldık, 32 ilaveyle 58'e çıkardık. TOKİ eliyle toplam 1 milyon 481 bin konutu tamamladık. Bunun ne kadar büyük bir hizmet olduğunu 6 Şubat depremlerinde gördük. Kısa sürede 207 millet bahçemizi hizmete açtık, 80'ini açılışa hazır hale getirdik. Çiftçilerimize güncellenmiş rakamla toplam 2 trilyon 51 milyar liralık destek verdik. Sanayide 175 yeni organize sanayi bölgesi, 48 endüstri bölgesi, 105 teknopark, 1.333 AR-GE merkezi ve 336 tasarım merkezi kurduk. Yerli elektrikli otomobilimiz Togg'un üretiminde 52 bini aştık. Enerjide kurulu gücümüzü 31 bin 846 megavattan 115 bin 975 megavata çıkardık. Karadeniz'de 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik. Gabar’daki petrol üretiminde günlük 76 bin varili geçtik. Tabii bunlar sadece özet rakamlar. Hepsini anlatmaya kalksak, değil saatler, günler yetmez. Tek tek şehirlerimize ve ülkemiz geneline hangi hizmetleri ve yatırımları kazandırdığımızı, bunlardan faydalanan kardeşlerim zaten çok iyi biliyor. Allah ömür, milletimiz de destek verdikçe çok daha fazlasını yapacağız" açıklamasında bulundu. "Uluslararası yatırımlarda da tarihi bir atılım gerçekleştirdik" Makro ekonomi alanına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Bakın, daha fazla yatırım, üretim ve ihracat prensibiyle dolar cinsi milli gelirimizi 6 kat artırdık. Türkiye'yi trilyon dolarlık ekonomiler ligine taşıdık. Dünya ekonomisinden aldığımız pay yüzde 0,7'den yüzde 1,1'e yükseldi. Kişi başı gelirimiz 3 bin 600 dolardan 2023 itibarıyla 13 bin 243 dolara çıktı. Geçen yılın verileri açıklandığında, inşallah, 15 bin doları aşacağız. Sanayide katma değer üretimimizi 95 milyar dolardan 320 milyar dolara getirdik. Satın alma gücü paritesine göre, 2023 yılında dünyanın en büyük 11'inci, Avrupa'nın ise 4'üncü büyük ekonomisi olduk. Savunma sanayiinden otomotive, tarımdan turizme kadar her sektörde gücümüzü tahkim ettik. Bugün İHA üretiminde dünyada birinciyiz. Savunma sanayi ihracatında ise dünyada 11'inci sıradayız. Bir savunma sanayi şirketimiz, çalışan kişi başına 300 bin dolar ihracat yaparak bu alandaki küresel devleri geride bıraktı ve zirveye yerleşti. 2002 yılında Türkiye'de sadece 4,5 milyon otomobil varken, bugün bu rakam 16,5 milyona yaklaştı. Çiftçimizin eli ayağı olan traktör sayımız 1 milyon 600 bini buldu. Yıllık otomobil satışı ise 91 binden 1 milyona yükselerek tam 11 kat arttı. Ticari araçlardan beyaz eşyaya, çelikten güneş panellerine, çimentodan hazır betona kadar birçok sektörde Avrupa'nın lideriyiz. Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10 içindeyiz. Turizmde Avrupa’da 4'üncü, dünyada 5'inci sıraya yükseldik. Geçen sene 62 milyondan fazla kişiyi ağırladık, 61 milyar dolardan fazla turizm geliri elde ettik. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık, 262 milyar dolara getirdik. Uluslararası yatırımlarda da tarihi bir atılım gerçekleştirdik. Ülkemiz 2002 yılına kadar toplam 15,1 milyar dolar yatırım çekebilmişken, son 22 yılda bu rakamı 18 kat artırarak 272 milyar doların üzerine çıkardık. Uluslararası sermayeli firma sayımız ise 83 bini aştı" ifadelerine yer verdi. "Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı" Deprem, salgın gibi çeşitli konjonktürel sıkıntıların geçici olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Türkiye, büyük bir dönüşümün ve heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir. Bölgemizdeki gelişmeler bu süreci kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır. Yaklaşık 2 yıldır uyguladığımız yeni ekonomi politikalarının etkisini görmeye başladık. Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu rakam biz göreve geldiğimizde sadece 27,5 milyar dolardı. Üretim ve ihracatla birlikte istihdam oranımız da hızla artıyor. Sadece son bir yılda 1,1 milyonun üzerinde ilave istihdam sağladık. İşsizlik oranımızı yüzde 8,5 seviyesine indirdik. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için son 2 yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık kaynak kullandık. Geçtiğimiz haftalarda 101 bininci konutun anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Kalan 252 bin konutun inşasını da inşallah yıl başına kadar bitireceğiz. Depremin sebep olduğu ağır faturaya rağmen bütçemizi kontrol altında tuttuk, mali disiplinden taviz vermedik. Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek. Enflasyon düştükçe alım gücü daha da artacak. Bunun olumlu etkisini de emeklimizden işçimize, memurumuzdan öğrencimize 85 milyonun hepsi bizzat hissedecek, görecek ve bundan istifade edecek. İnşallah biraz daha sabredecek ve hedeflerimize ulaşacağız" değerlendirmesinde bulundu. "En büyük korkumuz, kendi statükomuza teslim olmaktır" Ekonomide ve demokraside elde edilen başarılan, reform iradesinin sürekliliğine borçlu olduklarını vurgulayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun, reform irademizi daima canlı tuttuk ve tutuyoruz. Reform çalışmalarımızı, aynı zamanda kendimizi yenilemenin, milletimize yeni şeyler söylemenin ve ülkenin önüne yeni hedefler koymanın temel zemini olarak görüyoruz. Bir defa şunu belirtmek isterim ki, 22 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan bir kadro olarak en büyük korkumuz, kendi statükomuza teslim olmaktır. Bu anlayışla ‘Türkiye Yüzyılı Reform Programı’nı hazırladık. Kapsamlı reform planımız sayesinde ülkemizin büyüme potansiyelini ve verimliliğini artıracağız. Dünya Bankası'nın üst-orta gelir grubunda yer alan Türkiye, böylelikle yüksek gelirli ülkeler ligine yükselecektir. Şimdi programımızın genel çerçevesini burada sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Reform programı kapsamında belirlediğimiz öncelikli alanlarda önemli atılımlar yapacağız: ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler. Beş sütun üzerine inşa ettiğimiz Reform Programımızı, ülkemizin ve milletimizin beklentilerine cevap verecek bir anlayışla hazırladık. Ekonomik dönüşüm planıyla güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni tedbirleri devreye alıyoruz. Kamu yönetiminde mali kuralları güçlendirerek, kamu harcamalarında disiplini koruyacağız. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla ‘çok kazanandan çok alma’ prensibiyle kamu gelirlerini artıracağız. Geleneksel banknotlardan dijital paraya geçişi planlayarak, sermaye piyasalarının güncel teknolojiler ışığında derinleşmesini sağlayacağız. Sanayi Master Planı’nı oluşturarak mekânsal sanayi gelişimine planlı bir şekilde yön vereceğiz. Tersine beyin göçü ile insan kaynağımızın ülkemizde çalışmasını teşvik ederek, Türkiye'nin yüksek teknoloji kabiliyetlerini daha da geliştireceğiz. Kuantum teknolojilerinin ülkemizde gelişmesi için gerekli ortamı oluşturacağız. Yapay zeka hazırlık endeksinde, bize benzer ülkelerden daha iyi bir performansa sahibiz ve çıtayı daha yukarı taşımakta kararlıyız. Yeni Yatırım Teşvik Sistemi ve Yerel Kalkınma Hamlesi ile ülkemizin her köşesinin refah seviyesini ve üretim gücünü arttığını göreceğiz. Yatırım süreçlerini hızlandırarak, ‘Tek Durak Ofis’ anlayışıyla Türkiye'yi büyük yatırımların hedef ülkelerinden biri haline getireceğiz." "Rekabetçi üretim yapısını tesis edeceğiz" Tarımda planlı üretime geçildiğini ve bu çerçevede stratejik bir bakış açısıyla ele alındığını aktaran Erdoğan, "Akıllı ulaşım ve akıllı tarım sistemleriyle tarımda ve ulaşımda verimliliği artıracağız. Gıda arz güvenliğini temin ederek, vatandaşlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminin önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracağız. Yeşil kalkınma vizyonumuzla, yatırımlarımızı yeşil finansmanı aktif bir şekilde kullanarak büyütecek, rekabetçi üretim yapısını tesis edeceğiz. Sanayimizde yeşil dönüşümü sağlayarak yeni dönemin tehditlerini bertaraf edecek, potansiyel fırsatları ülkemiz için avantaja çevireceğiz. Sıfır Atık Sistemi’ni ülke çapında yaygınlaştırarak daha etkin bir yapıya kavuşturacağız. Emisyon Ticaret Sistemi ile sera gazı emisyonlarını azaltıp, karbon-sıfır ekonomiye geçişi hızlandıracağız. İhracatçılarımızı ‘Sınırda Karbon’ düzenlemesine hazır hale getireceğiz. Hidrojen ve jeotermal enerji de dahil olmak üzere, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı hızlandırırken, enerjide verimliliği artıracak yeni tedbirler uygulayacağız. Su ve taşkın yönetiminin yanı sıra, biyolojik çeşitliliğin korunmasında ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı. "Hayat pahalılığının başlıca sebeplerinden biri olan kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz" Dijital Devlet’e geçişin sağlanacağına dikkati çeken Erdoğan, "E-Devlet sistemini bugünün teknolojik yenilikleri ışığında güncelleyerek, Dijital Devlet’e geçişi sağlayacağız. Kamu ihale mevzuatını, dijitalleşmeyi, yenilikçiliği ve rekabetçiliği temel alan bir yaklaşımla güncelleyeceğiz. Sosyal politikalar alanında engellilerimizin, yaşlılarımızın ve dezavantajlı grupların hayatın her alanında aktif roller üstlenmelerini temin edeceğiz. Bir süredir hazırlıklarını yaptığımız Sosyal Konut Projemizi artık hayata geçiriyoruz. Böylece hayat pahalılığının başlıca sebeplerinden biri olan kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz. Deprem bölgesinin imarı başta olmak üzere, diğer şehirlerimizdeki kentsel dönüşüm projelerimiz de hızlanarak devam edecek" diye konuştu. "Erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmetlerini daha da geliştireceğiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Bir diğer önceliğimiz istihdamdır. İş ve çalışma hayatımızı, teknolojide ve yeni sosyolojide meydana gelen değişimlerle uyumlu hale getireceğiz. Kadınların ve gençlerin istihdama daha yoğun katılımını sağlayacağız. Yükseköğretim sisteminde revizyona giderek, üniversitelerimizin şehirlerle bütünleştiği ve üretim süreçlerine aktif olarak katıldığı yeni bir model tesis edeceğiz. Nüfus politikalarında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Alarm veren nüfus artış hızımızı yükseltecek, demografik bünyemizi güçlendireceğiz. Tamamlayıcı sigorta modelleri ile sosyal güvenlik sistemimizin etkinliğini ve sürdürülebilirliğini tahkim edeceğiz. Aile bazlı gelir tamamlayıcı sosyal destek sistemi ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın daha güçlü bir şekilde yanlarında olacağız. Erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmetlerini daha da geliştireceğiz. Yenilikçi sağlık endüstrileri ve ilaç sektörünün yerli ve milli imkanlarla geliştirilmesini destekleyeceğiz. Yargıda ihtisaslaşmayı sağlayacak, bilirkişilik müessesesini revize ederek, makul sürede yargılanma hakkını güçlendireceğiz. Ceza infaz sisteminde değişikliğe giderek suç, yaptırım ve infaz dengesini iyileştireceğiz. Demokrasimizi; yeni, sivil ve kapsayıcı bir anayasayla taçlandırma hedefimizi muhafaza ediyoruz. Türkiye'yi, darbecilerin hazırlayıp millete dayattığı, zamanla yamalı bohçaya dönen 1982 Anayasası’ndan mutlaka kurtaracağız."  

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.