SON DAKİKA
Hava Durumu

#Öğretmen

Söz Bursa - Öğretmen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Öğretmen haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ortaokul'da büyük skandal: Dersteki öğretmeni sınıftan çıkarıp kafa attı! Haber

Ortaokul'da büyük skandal: Dersteki öğretmeni sınıftan çıkarıp kafa attı!

Sendikalar yaptıkları ortak açıklamada saldırıyı sert bir dille kınadı. Manisa'nın Alaşehir ilçesinde dün saat 12.00 sıralarında Fatih Ortaokulu’nda görevli Resul Şahin (32) isimli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni, ders saatinde darp edildi. İddiaya göre B.K. (21) saat 12.00 sıralarında Fatih Ortaokulu’na geldi. Doğrudan sınıfa giren B.K., öğretmen Resul Şahin ders işlediği sırada sınıftan alarak dışarıya çağırdı. Kapının önünde öğretmenle tartışmaya başlayan B.K., Öğretmen Resul Şahin'e kafa attı. Öğretmen Resul Şahin, B.K.'yı sakinleştirmeye çalışarak, zemin kata indirdi. Bu sırada okuldaki öğretmenler ve idareciler de gelerek, B.K.'yı odaya götürdü. Bu esnada, B.K.'nın arkadaşı olduğu öğrenilen G.G. (21) isimli şahıs da okula gelerek doğrudan Öğretmen Resul Şahin'e saldırmak istedi. Diğer öğretmenler G.G.'ye engel olarak ikinci saldırı girişimini engelledi. Durumun emniyete haber verilmesi üzerine okula gelen emniyet ekipleri B.K. ve G.G.'yı gözaltına aldı. Öğretmen Resul Şahin de polis ekipleri tarafından hastaneye götürüldü. Acil serviste yapılan muayenede burun kemiğinde çatlak olduğu belirlenen Öğretmen Resul Şahin, zanlılardan şikayetçi oldu. Zanlılar B.K. ve G.G. çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. İddiaya göre öğretmen Resul Şahin ile B.K.'nın kız kardeşi arasında önceki gün okul bahçesinde yaşanan tartışmanın ardından I.K. isimli kız öğrenci Abisi B.K.'ya 'Öğretmen bana hakaret etti' diyerek durumu anlatması üzerine B.K.'nın okula gelerek öğretmeni darp ettiği öğrenildi. SALDIRI SONRASI EĞİTİMCİLER TEK SES OLDU Yapılan saldırının ardından Türk Eğitim-Sen Alaşehir İlçe Başkanı Osman Suat Çete, Eğitim Bir Sen İlçe Başkanı Süleyman Ölmez, Eğitim Sen Alaşehir İlçe Başkanı Cihan Soğukpınar ve Eğitim İş Sendikası Alaşehir İlçe Başkanı Kazım Ateş ortak basın açıklamasında bulundu. Sendika temsilcileri darp edilen öğretmeni Fatih Ortaokulunda ziyaret ettikten sonra okulun önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim-Sen Alaşehir İlçe Başkanı Osman Suat Çete, "Yaşadığımız üzücü olayın ardından derin endişe içerisindeyiz. Öğretmenimiz, bir öğrenci velisi tarafından okul içerisinde, sınıftan dışarıya çağrılıp hakaretler edilerek koridorda onlarca öğrenci ve öğretmen arkadaşlarının gözü önünde darp edildi. Bu olay eğitimciler olarak hepimizin canını yaktı. Görülüyor ki, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, maalesef yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir. Bu menfur saldırı, eğitim çalışanlarının güvenlik sorununu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Göz göre göre gelen soruna, gözümüzün önünde duran bu soruna, gözümüzü kapayarak çözüm bulamayız. Bakanlığımızın konuyla ilgili gerekli tedbirleri alması gerektiğine inanıyoruz. Bizler, öğretmenlerimize ve eğitim ailemizin her bir ferdine yönelen her türlü şiddeti ülkemizin geleceği ve varlığına yapılan bir saldırı olarak nitelendiriyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan bu tür çirkin saldırıların son bulması için tüm gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız. 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' diyen bir medeniyetin ve 'Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.' cümlesiyle öğretmenlik mesleğini kutsayan bir geleneğin sahipleri olarak, aramızdaki her türlü fikir, düşünce ayrılıklarını bir tarafa bırakarak mesleğimizin onuruna ve meslektaşlarımızın hukukuna bir milyondan fazla mensubu bulunan bir aile havasında hep beraber sahip çıkıyor, yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan: Eğitim-öğretim siyaset üstüdür Haber

Erdoğan: Eğitim-öğretim siyaset üstüdür

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda konuştu. Konuşmasına tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "20 bin öğretmen adayımızın atama heyecanına inşallah şahitlik edeceğiz. Kura ile meslek hayatına adım atacak öğretmenlerimiz bilgileriyle Anadolu'nun dört bir yanına ışık saçacak. Eğitim, yalnızca bilgiye değil hikmeti, adaleti ve şahsiyeti kuşatan genç ve taze zihinleri yüksek bir mefkureye götüren yoldur. Bu yolun mihmandarı kuşkusuz öğretmendir. Merhum Sezai Karakoç'un ifadesiyle insanı yüzeysel olandan kurtararak derinliğe ulaştıran öğretmen sadece bilginin değil hikmetin de taşıyıcısıdır. Eğitim evlatlarımıza kimlik kazandıran benli şuuru aşılama mazi ile güçlü bağlar kurma sürecidir. Eğitim bu yönüyle köklerimizi ecdadımızdan bize kalan değerleri keşfetme kuşatma aynı zamanda bu değerleri kuşatma yolculuğudur. Biz eğitim öğretim yoluyla yalnızca meslek sahibi bireyle fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirme derdindeyiz. 1 milyon öğretmenizle büyük eğitim ailemizin bütün fertleriyle kökleriyle bağlı sağlam kuşakların yetişmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Şu noktayı özellikle vurgulamak isterim. Bu hedefe ulaşmak yalnızca diplomayla bilgiyle değil şahsiyet inşaat eden bir anlayışla mümkündür. İnsanlığa yön verecek eserler ancak duruşu dik, iradesi güçlü, karakteri oturmuş kişilerin ellerinden çıkar. Elbette akademik başarı diploma önemlidir. Ama bunlar sağlam bir şahsiyet zemini üzerinde yükseldiği zaman gerçek anlamını bulacaktır. Türkiye Yüzyılı Maarif modeli işte bu iddianın, bu idealin bir tezahürüdür. Bizler bu modelle yalnızca bilgiye ulaşan değil bilgiyi hikmetle birleştiren erdemi hayatına nakşeden nesiller yetiştirmeyi arzu ve ümit ediyoruz" dedi. "YENİ MODELLE İŞBİRLİĞİNİ, DAYANIŞMAYI VE SOSYAL SORUMLULUĞU EĞİTİM VE ÖĞRETİMİMİZİN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GETİRDİK" Milletin tarihi birikimini, köklü değerlerini ve kültürel zenginliklerini merkeze alan modelleriyle aynı zamanda çağın ihtiyaçlarını gözeten bilimsel bir eğitim anlayışını hayata geçirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni müfredatımız öğrencilerimizi yalnızca akademik anlamda donanımlı kılmayı değil okuyan, düşünen, sorgulayan, eleştirel bakış açısına sahip kuşaklar yetiştirmeyi de hedefliyor. Bu sistemi bireysel farklılıkları gözeten öğrenme ihtiyaçlarına duyarlı ve odağında insani değerler olan bütüncül bir anlayışla yapılandırdık. Attığımız bu adımlarla eğitim öğretim sistemimizi hem bilimsel değerlere oturttuk hem de milletimizin öz değerleriyle harmanladık. Yeni modelle işbirliğini, dayanışmayı ve sosyal sorumluluğu eğitim ve öğretimimizin ayrılmaz bir parçası haline getirdik. Ayrıca süreç odaklı değerlendirme yöntemini benimseyerek evlatlarımızın gelişimini sürekli önceledik. Ses bayrağımız olan güzel Türkçemizin korunması ve geliştirilmesi de Maarif Modelimizin yapı taşlarından biridir. Eğitim öğretim camiamızın tüm paydaşlarıyla şekillendirdiğimiz modelimizin millet olarak eksikliğini hissettiğimiz birçok ihtiyacı karşılayacağına eminiz. Tüm bunları söylerken elbette ki şu gerçekliğin de farkındayız. Ön yargıları kırmak gibi çoğu zaman alışkanlıkları değiştirmek de atomu parçalamak kadar zordur. Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş ideolojik çevrelerin her türlü değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur" ifadelerini kullandı. "BİZ, EĞİTİM-ÖĞRETİM MESELESİNİ SİYASET ÜSTÜ TUTMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ" "Eğitim-öğretim meselesini siyaset üstü tutmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizi muhafaza edeceğiz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Muhalefet ve meslek örgütleri eğitimi siyasete alet ediyor. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizi sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. 2024 Türkiye'sine hala vesayet dönemlerinin merceğinden bakan, değişime kapalı dünyadan ve hayatın dinamiklerinden kopuk bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmalarına müsaade edemeyiz. Eğitim öğretim modelimizin çağın ihtiyaçlarına uygun şekilde revize edilmesi tespit edilen sorunların çözüme kavuşturulması hem devletimizin hem eğitimcilerimiz hem de ebeveynlerin evlatlarımıza karşı sorumluluğundur. Türkiye'nin geleceği açısından böylesine hayati bir meselenin ideolojik kavgaların ve günlük siyasi polemiklerin mezesi haline getirilmesi yanlıştır. Muhalefetin ve iş tuttuğu meslek örgütlerinin bu hatadan bir an önce dönmelerini samimiyetle temenni ediyoruz. Biz eğitim-öğretim meselesini siyaset üstü tutmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizi muhafaza edeceğiz. Siz eğitimcilerimizin de katkılarıyla şekillenen yeni modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz. Ailenin bizlere emanet ettiği aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin en iyi, donanımlı, başarılı şekilde yetişmeleri için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bize güçlü destek verirse Allah'ın izniyle her şey daha sağlıklı işleyecek, hedeflerimize çok daha kısa sürede ulaşacağız" dedi. "OKULLAŞMA ORANI İLKÖĞRETİMDE YÜZDE 91'DEN YÜZDE 96'YA ORTAÖĞRETİMDE İSE YÜZDE 50'DEN YÜZDE 88'E YÜKSELDİ" Eğitime ayrılan bütçenin 2002'de yalnızca 7,5 milyar lira seviyesinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bu rakam yükseköğrenim dahil 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştı. Türk ekonomisi büyüdükçe, Türkiye'nin imkan ve kaynakları geliştikçe, milletimizin refahı artıkça bunu her zaman en önce öğretmenlerimize ve eğitime yansıtmak temek prensibimiz oldu. Görevi devraldığımızda 367 bin olan derslik sayısı bugün resmi ve özel olmak üzere toplam 735 bine yükseldi. Son 20 yılda 80 yılda yapılandan daha fazla derslik inşa ettik. Eğitimin alt yapısını bu kadar geliştirirken, eğitimin taşıyıcısı sütünü olan öğretmenlerimizi de elbette ihmal etmedik. Dönemimizde 800 bin öğretmen ataması yaptık. Sadece alt yapıda sadece öğretmen atamalarında değil, evlatlarımızın okullaşma oranlarında da tarihi nitelikte adımlar attık. Okullaşma oranı ilköğretimde yüzde 91'den yüzde 96'ya ortaöğretimde ise yüzde 50'den yüzde 88'e yükseldi. Kız çocuklarımız ile okulları arasına konan engelleri başta başörtü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Şimdi bakıyorsunuz birileri çıkıyor yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor. Daha düne kadar bu ülkede kızlarımız kılık kıyafetinden başörtüsünden dolayı baskıya uğramamış, okuldan üniversiteden atılmamış, kadınlar memuriyetten ihraç edilmemiş gibi yalan yanlış konuşuyorlar. Bu çevrelerin safsata dedikleri acıları, zulümleri, yasakları, faşizmin her türlüsünü biz bizzat tecrübe ettik, iliklerimize kadar yaşadık" "28 ŞUBAT DÖNEMİNDE 6 MİLYON İNSANIMIZ FİŞLENDİ" Konuşmasında 28 Şubat döneminden de söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "28 Şubat döneminde güya irtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerin de olduğu 6 milyon insanımız fişlendi. Yalnızca Milli Eğitim'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğradı. 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı, 11 bin öğretmen ise istifa ettirildi. Kamu bürokrasisi yanında ekonomi, siyaset, sivil toplumdan günlük hayata kadar her alanda milletimiz çok ağır baskılara maruz bırakıldı. Daha üniversite kapılarında kurulan ikna odalarını, kürsüden zorla indirilen başarılı mezunları, eğitimlerini gözyaşlarında bırakan binlerce evladımızı, katsayı adaletsizliği sebebiyle hakları gasp edilen milyonlarca gençlerimizi burada saymıyorum. Bunlar ceberut laiklik uygulamalarının ayyuka çıktığı sadece 27 yıl önce bu ülkede, bu şehirde yaşandı. Toplumun yükselişi ancak öğretmeninin emeğine, bilgisine ve özverisine verdiği değerle mümkündür. İşte bu bilinçle öğretmenlerimizin haklarını, itibarını, mesleki gelişimini güvence altına almak için kararlı bir duruş sergiliyoruz. Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nu hayata geçirerek öğretmenlik mesleğini yasal bir zeminde özel statüye kavuşturduk. 2025 itibarıyla yaklaşık 300 bin öğretmenimiz uzman ve başöğretmen unvanını elde edecek. Görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle eğitim çalışanlarına yönelik işlenen suçlara karşı caydırıcı yaptırımlar getirdik. Hapis cezasının ertelenmesi uygulamasını kaldırarak, öğretmenlerimize yönelik işlenen kasten yaralama suçunu tutuklama sebebi saydık. Öğretmenlerimize yönelik her saldırıyı, sadece bireysel bir eylem olarak değil milletimizin geleceğine yapılan saldırı olarak görüyoruz. Öğretmenlerimizin mesleki donanımını sürekli artırıyoruz. Eğitimdeki çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız. Bir çocuğun öğrenme aşkını ve geleceğe dair umutlarını besleyen el güçlü el ailesinin desteği ve rehberliğidir. Aile her çocuğun ilk öğretmenidir. Onun yüreğine dokunan, zihnini şekillendiren, karakterini yoğuran ilk mekteptir. Bir öğretmenin öğrencisini muhabbetle kucaklayan emeği ne kadar değerli ise velilerin desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir. Ailelerimizden çocuklarının eğitiminden daima yakından ilgilenmelerini beklediğimizi, öğrenme süreçlerinde destekleyici kolaylaştırıcı rol üstlenmeleri gerektiğini burada tekrar vurgulamak istiyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından 20 bin öğretmenin ataması yapıldı.

Milli Eğitim Bakanı Tekin'e mülakat tepkisi: 60 bin kişi etkilendi Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin'e mülakat tepkisi: 60 bin kişi etkilendi

Eğitim Gücü-Sen Genel Başkanı Oğuz Özat, öğretmen atama mülakat sonuçlarının açıklanmasını değerlendirdi. Sonuçların açıklanmasıyla birlikte birçok öğretmenin mağduriyet yaşadığını savunan Özat, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 60 bin kişi içinde sadece bin 100 kişinin sıralamasının değiştiğini ifade etmiş. Biz bunu hatalı bir cümle veya bir dil sürçmesi olarak ya da yanlış bilgilendirme olarak algılıyoruz. Galiba 20 bin kontenjan içinde kontenjan dışına çıkarılan sayıyı ifade etti diye düşünüyoruz. Çünkü böyle bir cümle ne istatistik ne matematik ne başka bir bilimle açıklanamaz. Mülakata giren 60 bin öğretmenin tamamının sıralaması değişmiştir. Bunun yanında, 20 bin kontenjanına giren öğretmenlerin tamamının sıralaması değişmiştir. '45 dakika branş bazında komisyonlarla mülakat yapacağız' dedikten sonra bunu uygulayamadı ve sadece 3 soruyla mülakata giren 60 bin öğretmenin sıralaması değişti. Üstelik soruları tam yapanlar kontenjan dışında kaldı, 2 soru yapanlar dereceye alındı. Ve bugün açıklamalarla kamuoyu yanıltılmaya çalışılıyor” diye konuştu. "MÜLAKAT NEDENİYLE MAĞDUR OLMUŞLARDIR, SIRALAMALARI GERİYE DÜŞMÜŞTÜR" Konuya ilişkin bazı siyasi parti temsilcileri ve bürokratlarla görüştüğünü de bildiren Özat, “20 bin öğretmen tercih yapacak, içerisinde derece yapmış ama mülakatta geriye düştüğü için istemediği yerlere gidecek. Hatta özel durumları nedeniyle yaptığı tercihlere mülakatta geriye düştüğü için gidemeyecek mağdur binlerce öğretmen olacak. Yani mağduriyet sadece kontenjan dışına çıkanlarda değil, sıralaması geriye düşüp kontenjanlarda olanlarda da büyük sayıdadır. Bugün için bu arkadaşlar kontenjanda olduklarına dua edip sevinirken, 4 yıl boyunca istemedikleri yere gidecekler veya gidemeyecekler. Çünkü mülakat nedeniyle mağdur olmuşlardır, sıralamaları geriye düşmüştür. Mağduriyet sadece bu bin 100 kontenjan dışına çıkan değil, kontenjanda kalıp da sıralamada geriye düşen ve tercih avantajı kaybeden tahmini en az 10 bin kişidir. Bu arkadaşların da idari ve hukuki itiraz hakkı vardır ve mağdur olmuşlardır” dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.