SON DAKİKA
Hava Durumu

#Nihat Yeşiltaş

Söz Bursa - Nihat Yeşiltaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nihat Yeşiltaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da hak ve özgürlükleri savunma kararlılığı vurgulandı Haber

Bursa'da hak ve özgürlükleri savunma kararlılığı vurgulandı

Bursa Tabip Odası, KESK, DİSK, TMMOB, Bursa Demokrasi Güçleri ve BAOB’un ortaklığıyla düzenlenen basın açıklaması, halkın hak ve özgürlüklerini savunma kararlılığını bir kez daha vurguladı. Çok sayıda katılımcının destek verdiği etkinlikte, halkın hak ve özgürlüklerine yönelik baskılara karşı kararlılıkla mücadele edileceği belirtildi. Basın açıklamasında Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Muhsin Güllü ve Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun konuşmalarını yaptı. Dr. Güllü, demokratik hakların savunulmasının meşru ve hayati bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, hiçbir baskının bu mücadeleyi durduramayacağını belirtti. Ardından söz alan Dr. Kadir Binbaş, polis tarafından alıkonma sürecini detaylarıyla anlatarak, yaşadıklarının hukuk dışı olduğunu vurguladı. Etkinliğe destek veren Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da dayanışma mesajlarını iletti. Basın açıklaması, katılımcıların birlik ve beraberlik mesajlarıyla sona erdi. Açıklamanın tamamı şu şekildedir: "BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ!" "Demokrasi ve hukukun olmadığı, anayasal hakların güvencesiz bırakıldığı bir ülkede sağlık olmaz! Hukuk, demokrasi ve adalet tüm kurumlarıyla işler hale getirilmelidir! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla diplomasının iptal edilmesi, ardından aralarında belediye başkanlarının ve yöneticilerinin olduğu çok sayıda kişiyle birlikte önce gözaltına alınması ardından tutuklanması, sonuç olarak anayasal bir hak olan siyaset yapma hakkının engellenmesi, ülkemizde anayasal hakların güvencede olmadığının ilanı olmuştur. Diploma kararı aynı zamanda, toplumda örnek olması beklenen akademisyenlerin, bilim üreterek toplumun ilerlemesini sağlamakla görevli üniversitelerin, bağımsız olması mutlak suretle şart olan yargının halini de gözler önüne sermiştir. Ülkemizin birikimi, hukukun egemenliğinin sağlanmadığı, kurum ve kuralların yok edildiği, üniversitelerin siyasete alet edildiği bir ülke olmayı hak etmemektedir. Demokrasi ve hukuk, sadece yöneticilerin ya da bir avuç ayrıcalıklı kesimin değil, toplumun da hak ve taleplerinin karşılandığı bir düzenin temeli olmalıdır. İşte tam da bu nedenle Türkiye’nin dört bir yanında yurttaşlar, taleplerini dile getirmek, haklarına sahip çıkmak ve hukuksuzluğa karşı durmak için anayasa tarafından güvence altına alınmış olan protesto haklarını kullanmak üzere sokağa çıkmışlardır. Ancak bu meşru ve barışçıl hak arayışının karşısına, güvenlik güçlerinin orantısız şiddeti, sabaha karşı yapılan ev ve yurt baskınları, gözaltılar ve bazı durumlarda iddia edilen çıplak aramalarla çıkılması; yalnızca özgürlüklere değil, toplumun bütününe yönelen sistematik bir tehdide dönüşmüştür. Bu baskı ortamı, artık yalnızca doğrudan mağdur olanları değil, her vicdan sahibi yurttaşı harekete geçmeye, müdahil olmaya, sözünü söylemeye mecbur bırakmıştır. Unutulmamalıdır ki; Türk Tabipleri Birliği, 6023 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca bizler yalnızca meslektaşlarımızın haklarını savunmakla değil, halk sağlığını korumak ve halkın menfaati ile hekimlerin menfaatini toplumsal düzlemde en iyi şekilde dengelemekle yükümlüyüzdür. Bu sorumluluk, yalnızca hastane koridorlarıyla sınırlı değildir; bu yükümlülük toplumun tüm yaşam alanlarını kapsamaktadır. Çünkü sağlık, yalnızca hastalıkların teşhis ve tedavisi değil; insanların güvenli, eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürebilme koşullarının bir bütünüdür. Bu koşullar sağlanmadıkça bedensel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halini içeren gerçek bir sağlıktan söz edilemez. Hekimlik, yalnızca klinik bilgiyle değil; insan haklarına saygı, toplumsal sorumluluk ve vicdani duruşla anlam kazanır. İşte bu yüzden sokakta coplanan yurttaşın yanan canı da bizim meselemizdir; gözaltında çıplak aramaya zorlanan bir öğrencinin zedelenen onuru da; sabahın köründe evlerinden alınan üniversiteli gençlerin uğradığı psikolojik travma da bizim meselemizdir. Halk sağlığı, yalnızca çöken sağlık sistemiyle değil, aynı zamanda baskı, şiddet, korku ve güvencesizlik ortamıyla da tehdit altındadır. Bu yüzden Türk Tabipleri Birliği'nin ve Tabip Odalarının halk sağlığını koruma görevi; aynı zamanda hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri, adil yaşam koşullarını savunma görevidir. Bu nedenle taleplerimiz nettir: Toplanma, ifade ve protesto özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalı, bu hakların kullanılmasını engelleyen uygulamalara son verilmeli       Yurttaşlara yönelik orantısız güç kullanımı derhal ve koşulsuz sonlandırılmalı, kimyasal silah olarak kabul edilen biber gazı hiçbir koşulda kullanılmamalı       Gözaltına alınanlar, kötü muameleye uğramadan hemen serbest bırakılmalı       Hekimler, gözaltı muayeneleri başta olmak üzere görevlerini etik ilkeler ve bilimsel standartlar çerçevesinde, hiçbir siyasi veya idari baskıya maruz kalmadan yapabilmeli       Demokratik haklarını kullanan herkese yönelik yargı vasıtasıyla korkutma, soruşturmalar ve gözdağı politikaları son bulmalı       Siyasi otoritenin, kolluk kuvvetlerini ve yargı organlarını muhalefeti bastırma aracı olarak kullanmasına son verilmeli       Üniversiteler, bilimsel ve kurumsal özerklik temelinde yapılandırılmalı, akademinin siyasallaştırılmasından vazgeçilmeli       Tüm kamu kurumları, hukukun üstünlüğü ve halk yararı temelinde yeniden düzenlenmeli       Tüm bu ihlalleri meşrulaştırmaya çalışan siyasi iktidar, halkın iradesine müdahaleden vazgeçmelidir. Demokrasi ve hukuk olmadan, temel insan haklarına saygı gösterilmeden sağlık ve refah içinde bir toplum olamayacağımız gerçeği unutulmamalıdır. Ülkemizin geleceği için hukuk, demokrasi ve adalet tüm kurumlarıyla bir an önce işler hale getirilmelidir! Hekimlik, zulme karşı kafasını başka yöne çevirme değil, hakikate tanıklık mesleğidir. Başta polisin kötü muamelesine maruz kalan başkanımız olmak üzere biz hekimler, akademik odalar, meslek örgütleri, sendikalar ve sayısız yurttaş, her türlü baskıya, gözaltına, tutuklanmalara karşı halkın sağlığını koruma yükümlülüğümüzü yerine getirmeye, toplumun yararı için çalışmaya, demokrasiyi ve insan onurunu savunmaya devam edeceğiz. Sağlıktan, demokrasiden, özgürlüklerden tasarruf edilmesine karşı sessiz kalmayacağız. Sağlık için, adalet için, özgür bir gelecek için: Susmuyoruz, Korkmuyoruz, Hiçbir yere Gitmiyoruz!" Basın açıklamasına Bursa Tabip Odası, DİSK, KESK, Bursa Demokrasi Güçleri, TMMOB ve BAOB destek verdi.

Yeşiltaş’tan İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki: Sandıktan kaçmayın, mertçe mücadele edin! Haber

Yeşiltaş’tan İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki: Sandıktan kaçmayın, mertçe mücadele edin!

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına CHP Bursa Örgütü yoğun katılımlı bir basın açıklamasıyla tepki gösterdi. İl Başkanlığı binasının önünde gerçekleştirilen açıklamaya CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, İl Yöneticileri, İl Kadın-Gençlik Kolları Başkanları, İlçe Başkanları, parti üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yapılan açıklamada konuşan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, yapılan operasyonun halkın iradesine yönelik bir saldırı olduğunu vurgulayarak, yaşananları “darbe” olarak nitelendirdi. "AÇIK BİR DARBE GİRİŞİMİ" Yeşiltaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye, halkın seçme ve seçilme hakkını, halkın iradesini ve seçtiklerini hedef alarak siyasi ömrünü uzatmaya çalışan Erdoğan iktidarının büyük siyasi saldırısıyla güne başladı. Erdoğan ve çevresindeki dar çıkar grubu halkın seçme ve seçilme hakkına açık bir darbe girişiminde bulunmuştur. Bu, millete topyekûn bir saldırıdır.” "HEDEF MİLLETİN TA KENDİSİDİR" Son seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’nin birinci partisi olduğunu belirten Yeşiltaş, iktidarın CHP’nin halkçı yönetim anlayışından korktuğunu ifade ederek, “Ve şimdi, seçimle kazanamayacaklarını anlayanlar, zorbalığa başvurmaktadır! Hedef alınan yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi değil, milletin ta kendisidir.” şeklinde konuştu. Ekrem İmamoğlu’nun daha önce de iktidarın hedefi haline geldiğini belirten Yeşiltaş, sabah saatlerinde yaşanan gözaltıların büyük bir hukuksuzluk olduğunu vurguladı. "TÜRKİYE'DEKİ TÜM DEMOKRATİK DEĞERLERE TEHDİT" Yeşiltaş, “Erdoğan’ı sandıkta 4 kez yendiği için defalarca iktidarın saldırılarının hedefi olan Cumhurbaşkanı Ön Seçim Adayımız, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve İstanbul’daki çalışma arkadaşları, belediye başkanlarımız, yol arkadaşlarımız, gazeteciler, fikir insanları, toplumun her kesiminden yurttaşlar bu sabah itibariyle gözaltına alınmıştır. Bu bir darbedir!” dedi. Yeşiltaş, bu girişimin sadece CHP’ye değil, Türkiye’deki tüm demokratik değerlere yönelik bir tehdit olduğunu belirterek, mücadele çağrısında bulundu: “Bu güç, ülkeyi kendi iktidarı için rehin almak isteyen dar ve küçük bir çıkar grubudur. Bu güç bertaraf edilmezse, 86 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliği kalmayacak, ülkemiz felakete sürüklenecektir.” "MERTÇE MÜCADELE EDİN" CHP’nin baskılara boyun eğmeyeceğini vurgulayan Yeşiltaş, tüm vatandaşları 23 Mart’ta ön seçim sandıklarında buluşmaya davet ederek, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak gücümüzü milletimizden ve Cumhuriyetimizden alıyoruz. Kararlıyız. Boyun eğmiyoruz. Milletin iktidarının müjdesini veriyoruz. Ülkeyi rehin almaya çalışanlara sesleniyoruz: Sandıktan kaçmayın! Mertçe mücadele edin!” ifadelerini kullandı. Son olarak, Yeşiltaş CHP’nin ve halkın iradesinin dimdik ayakta olduğunu vurgulayarak, “Her şey çok güzel olacak! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sözleriyle açıklamasını tamamladı.   

CHP Bursa İl Başkanlığı 18 Mart şehitlerini andı Haber

CHP Bursa İl Başkanlığı 18 Mart şehitlerini andı

Törende konuşan İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “Çanakkale’de top mermisini sırtlayan o irade, Anafartalar’da ‘Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’ diyen o cesaret, bugün de damarlarımızda dolaşıyor. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Atatürk’ün izinde yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. CHP Bursa İl Başkanlığı, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümü kapsamında, Heykel Atatürk Anıtı önüne çelenk bırakma töreni ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Törene İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, İlçe Başkanları, İl Yöneticileri, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri ve partililer katıldı. “ÇANAKKALE BİR MİLLETİN YENİDEN DOĞUŞUDUR ADIDIR” Çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törende konuşan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “110 yıl önce, Çanakkale’de emperyalist güçler, Türk milletinin iradesini sınamak, bu topraklarda özgürlüğü ve bağımsızlığı boğmak istediler. Ancak karşılarında, imanıyla, cesaretiyle ve vatan sevgisiyle göğsünü siper eden bir millet buldular. Mehmetçiğimiz, yokluk içinde, açlıkla, susuzlukla, kurşun yağmuru altında ama inancından, onurundan ve hürriyet sevdasından asla vazgeçmeden tarihin akışını değiştirdi. "Çanakkale Geçilmez!" diyerek, bu vatanı geçilmez kıldılar! Kanlarıyla suladıkları bu topraklarda, bize bağımsızlığın, özgürlüğün ve vatan sevgisinin ne anlama geldiğini öğrettiler. Çanakkale yalnızca bir savaşın değil, aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşunun, küllerinden yeniden ayağa kalkışının adıdır. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değildir. Bu zafer, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde neler başarabileceğinin en büyük kanıtıdır. Bu zafer, mazlum milletlere umut, emperyalizme karşı bir direniş manifestosudur. Ve bu zafer, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde bir milletin kendi kaderini yazmaya başladığı o büyük yürüyüşün ilk adımıdır.” dedi. “ATATÜRK’ÜN İZİNDEN YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ” Yeşiltaş, “Çanakkale’de Mehmetçik yan yana, omuz omuza, vatanı için can verdi. Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkes’i, Alevi’si, Sünni’si fark etmedi. Bu toprakları vatan yapan, işte bu ortak mücadeleydi! Bugün bize düşen görev, o birlik ruhunu, o mücadele azmini yaşatmak ve ülkemizi Atatürk’ün bizlere emanet ettiği şekilde, çağdaş, demokratik ve laik bir Türkiye olarak sonsuza dek korumaktır! Ne yazık ki bugün, ülkemizin bağımsızlığı, demokrasisi, hukuku tehdit altındadır. Ancak unutulmamalıdır ki, Çanakkale’de top mermisini sırtlayan o irade, Anafartalar’da "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!" diyen o cesaret, bugün de damarlarımızda dolaşıyor. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Atatürk’ün izinde yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz! Cumhuriyetimizi, demokrasimizi, bağımsızlığımızı, adaletimizi, özgürlüğümüzü hiç kimseye teslim etmeyeceğiz! Çünkü biz biliyoruz ki; Çanakkale ruhu, esareti kabul etmeyenlerin, karanlığa boyun eğmeyenlerin, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkanların ruhudur! Bu duygu ve düşüncelerle, vatan uğruna toprağa düşen tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum. Onların aziz hatırası önünde bir kez daha söz veriyoruz: Cumhuriyetimizi koruyacağız! Demokrasimizi yaşatacağız! Adaletin ve özgürlüğün savunucusu olmaya devam edeceğiz! Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk ve onun sarsılmaz devrimleri!” ifadelerini kullanarak sözlerini bitirdi.   

CHP Bursa İl Başkanı Yeşiltaş: Yoksulluğu, adaletsizliği hep birlikte ortadan kaldıracağız Haber

CHP Bursa İl Başkanı Yeşiltaş: Yoksulluğu, adaletsizliği hep birlikte ortadan kaldıracağız

 İl Yöneticileri, İlçe Örgütü, Kadın ve Gençlik Kollarıyla birlikte Gemlik’te saha çalışması gerçekleştiren Nihat Yeşiltaş, yoksulluğun, ekonomik krizin boyutuna dikkat çekerek “Yurttaşlarımız Ramazan ayında yoksullukla boğuşuyor. Adalet, eşitlik, sosyal yardımlaşmanın sembolü olan Ramazan ayında yurttaşlarımızı açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkum edildi. Yoksulluğu, adaletsizliği hep birlikte yeneceğiz” dedi. CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş Gemlik’te ziyaretlerde bulundu. Yeşiltaş ilk olarak İl Yöneticileri ve İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker ile birlikte Gemlik İlçe Başkanlığını ziyaret ederek partililerle bir araya geldi. ÖN SEÇİM MESAJI Konuşmasında CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının 23 Mart Pazar günü ön seçimle belirleneceğini hatırlatan Yeşiltaş, 1 milyon 700 bin üyeyle birlikte sandık başına gideceklerini söyledi. Yeşiltaş, “86 milyon yurttaşımızın geleceği, yoksulluğun son bulması, adaletsizliklerin, hukuksuzların ortadan kaldırılması için ön seçimde kullanacağımız oylar çok önemli. Çünkü 23 Mart’tan sonra Türkiye’de çok başka şeyler konuşulacak.” diye konuştu. ESNAF ZİYARETİ Yeşiltaş daha sonra İlçe Başkanı Servet Pehlivan’ın ve partililerin de katılımıyla esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Esnafın sorunlarını, yurttaşların Ramazan ayında yaşadıkları zorlukları dinleyen Yeşiltaş, “Ramazan ayı bereket ayıdır ancak AKP iktidarı vatandaşın sofrasında huzur, bereket bırakmadı. Geçtiğimiz ramazan ayından bu seneki ramazan ayına kadar sofralara gelen tüm gıda ve yiyeceklerde ciddi oranda artış söz konusu. Asgari ücret 22 bin 104 lirayken, en düşük emekli aylığı 14 bin 469 lirayken, açlık sınırı 22 bin 131 lira, yoksulluk sınırı 72 bin 88 lira. Tablo böyleyken milyonlarca asgari ücretli, emekli, genç ramazan sofrasını nasıl kuracağını kara kara düşünüyor. Sorunların çözümü halkın iktidarı. İlk seçimde halkı düşünmeyenleri göndereceğiz, yoksulluğu da adaletsizliği de hep birlikte ortadan kaldıracağız” dedi. Ziyaretlerin ardından Yeşiltaş, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Gemlik sahilinde kurduğu 3000 kişilik iftar sofrasına katıldı ve yurttaşlarla birlikte oruç açtı.

Bursa Nilüfer’de CHP'ye 450 yeni üye Haber

Bursa Nilüfer’de CHP'ye 450 yeni üye

CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı, partinin büyüme sürecinin hız kesmeden devam edeceğini belirterek önümüzdeki dönemde 1000’in üzerinde yeni üyeyi partiye kazandırmayı hedeflediklerini duyurdu. Törende yapılan konuşmalarda, CHP çatısı altında birleşen yurttaşların iktidar yolunda önemli bir güç oluşturduğu vurgulandı. CHP’ye yönelik yoğun ilginin gözler önüne serildiği etkinliğe, Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Kadın Kolları MYK Üyesi Fatma Özgür, Gençlik Kolları MYK Üyesi Hasan Bakmaz, İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, belediye başkan yardımcıları ve belediye meclis üyeleri katıldı. CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, yaptığı açıklamada, “İktidar yolunda, halkımızın CHP çatısı altında birleşme isteğine yanıt vermek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Partimize olan büyük ilgi, halkımızın değişim ve demokrasiye olan inancının açık bir göstergesidir. Güçlenen örgütümüzle, Cumhuriyet değerlerine bağlı, eşitlikçi, demokratik ve aydınlık bir gelecek için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. CHP yetkilileri, partiye olan ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirerek, örgütlenme çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini belirtti.

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş: Eğitimde sorun çok, çözüm üreten yok Haber

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş: Eğitimde sorun çok, çözüm üreten yok

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, bugün başlayan 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nın ikinci döneminin ilk gününde eğitim sisteminde yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin CHP Bursa İl Başkanlığı binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına, İl Yöneticileri, İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, Kadın Kolları MYK Üyesi Fatma Özgür, Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ve partililer katıldı. Yeşiltaş, Bolu Kartalkaya’daki yangında ihmalkarlık ve denetimsizlik yüzünden hayatını kaydedip, okulunda ikinci döneme başlayamayan 36 çocuğun olduğunu ifade ederek, “Bu felaketle birlikte okulların ve yurtların güvenliğini bir kez daha düşünmeliyiz. Defalarca uyarmamıza rağmen hiçbir tedbir alınmaması nedeniyle, okul kazaları, afetler, acil durumlar, iş güvenliği, trafik güvenliği, okul güvenliği ve dış alan güvenliği gibi konulardaki yetersizlikler çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin canına mal oluyor.” dedi. “OKULLAR YETERİNCE DENETLENMİYOR” Müfettişlik sisteminin tarumar edilmesiyle birlikte okulların yeterince denetlenmediğini vurgulayan Yeşiltaş, “Öyle ki, 2 Eylül’de birinci sınıfa başlayacak olan Miray Aslan çocuğumuz okul bahçesinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. 16 yaşındaki Mehmet Eren Parlak arkadaşı tarafından okulda tabanca ile vurularak öldürüldü. Sibel Turan öğretmenimiz iş güvenliği ve yeterli personel olmadığı, İbrahim Oktugan öğretmenimiz ise okul güvenliği olmadığı için hayatını kaybetti. Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bölgede yaşayan yurttaşlarımızın, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin sorunları çözülmedi.” ifadelerini kullandı. “ÇOCUKLAR OKULA AÇ GİDİYOR” Geçtiğimiz öğretim döneminde okulların fiziki olarak eğitime uygun hale getirilmediğini, temizlenemediğini, çocukların nitelikli eğitim alamadığını, okulların güvenliği sağlanamadığını, öğretmenlerimiz atanmadığını, mülakatla mağdur edildiğini söyleyen Yeşiltaş, çocukların ayrıca okullara aç gittiğini ve temiz suya erişemediğini, MESEM’lerde hayatını kaybettiğini belirtti. Yeşiltaş, Milli Eğitim Bakanlığı’na yaptığı çağrıda şu önerileri sıraladı: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı verilen, pilot çalışması bile yapılmadan okullarda uygulanmaya başlayan öğretim programlarını geri çekin. ÇEDES protokolü ile pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullara girmesini, çocuklarımıza uygun olmayan etkinlikler yaptırmasını engelleyin. Çocuklarımızın okullarda temiz içme suyuna erişimini sağlayın. Bir öğün ücretsiz okul yemeği verin. Kantinlerde satılan yiyecekleri ve fiyatlarını kontrol altına alın. Asgari ücretin yarısına, yarı zamanlı çalışan temizlik personeli ile okulları temizleyemezsiniz. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği için kadrolu temizlik personeli ataması yapın. Çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin okullardaki güvenliğini sağlayın. Her okula bir güvenlik görevlisi görevlendirin. Çocuklarımızın ucuz işgücü olarak kullanıldığı, yaralandığı ve öldüğü MESEM programına son verin. Birleştirilmiş okul uygulaması ve ikili eğitim yüzünden çocuklarımız hem ders saatlerinden kayıp yaşıyor hem de karanlıkta okula gidip gelmek zorunda kalıyor. İkili eğitimi sonlandırın, tüm okullarda tam gün eğitime geçilmesini sağlayın. Kapatılan köy okulları yüzünden taşımalı eğitime mahkum edilen çocuklarımız, taşımalı eğitimin kapsamının daraltıldığı yönetmelik değişikliğiyle bir kez daha mağdur edildi, yurtlarda kalmaya mecbur bırakıldı. Her çocuğun okula güvenle ulaşmasını sağlayın, köy okullarını açın. En az bir yıl okul öncesi eğitim her çocuk için zorunlu ve ücretsiz olmalıdır. Okul öncesi eğitimde katkı payı uygulamasını kaldırın. Devlet okullarında yaşanan sorunlar yüzünden özel okullara mecbur bırakılan velilere dayatılan fahiş ücretleri denetleyin, kontrol alına alın. Özel okullarda emeği sömürülen, asgari ücrete çalıştırılan öğretmenlerimiz için taban maaş düzenlemesi yapın. Engelli öğretmenlere, rehber öğretmenlere, KPSS mağduru öğretmenlere, mülakat mağduru öğretmenlere, depremzede öğretmenlere verdiğiniz sözleri yerine getirin. Gerçek ihtiyaç kadar kadrolu öğretmen ataması yapın. Diplomasını almış öğretmenler yeniden aday statüsüne düşürülemez. Milli Eğitim Akademisi adı verilen öğretmenlerin diplomasını çalma projesinden derhal vazgeçin. Yeşiltaş Bursa’da mülakata giren öğretmenlerin diğer illere göre farklı bir uygulamayla hak kaybına uğradığını söyledi. Yeşiltaş, “Okullarını derecelerle bitirmiş, KPSS’den çok yüksek puan almış pırıl pırıl gencecik öğretmenlerimize, sözüm ona mülakat dedikleri adaletsiz bir yöntem ile düşük puanlar vererek atanmalarını engellediler.” dedi. BURSA’DA 40’A YAKIN OKUL YIKILDI Yeşiltaş, Bursa’da son 20 yılda 40’a yakın okulun yıkıldığını hatırlatarak, “Güzelim ülkemizi betona boğan bu iktidar okulları bahaneler ile yıktı. Peki yerine yenilerini yaptı mı? Maalesef hayır. Yeniden yapılan okul sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Bakın bir örnek paylaşayım. Yedi yıl önce içinde Cumhuriyet şehidimiz Kubilay’ın da anma büstünü barındıran Çelebi Mehmet Lisesi’ni yıktılar. Tüm öğrencilerini Yıldırım Beyazıd Lisesi’ne taşıdılar. Şimdi ise Yıldırım Beyazıd Lisesi’ni yıkacaklarını söyleyerek tüm lise öğrencisi çocuklarımızı Setbaşı Ortaokulu’na taşıyorlar. Üstelik 2. Dönemin başlamasına birkaç gün kala velilere bu değişikliği bildirip, konuyu oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar. Hem veliler hem de çocuklarımız perişan…25 kişilik sınıflarında okurken, taşınma sonrası 40 kişilik sınıflarda LGS’ye hazırlanmaya çalışacak yüzlerce öğrencimiz ve aileleri mağdur” ifadelerini kullandı. Yeşiltaş konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Milli Eğitim Bakanı’nın tarikatları okullarımıza yerleştirme projesi olan ÇEDES yetmezmiş gibi çocuk işçiliğine devlet eliyle resmiyet kazandıran MESEM projesini de tüm uyarılarımıza rağmen yıllardır devam ettiriyorlar. Uyarılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu 16 Ocak günü bir kez daha gördük. Bursa Yıldırım’da yaşayan 17 yaşındaki bir öğrencimiz, MESEM projesi kapsamında staj yaptığı Küçüksanayi Bölgesindeki bir işletmede iş güvenliği eğitimleri aldırılmadan görevlendirildiği kendi eğitim alanı dışındaki bir bölgede ciddi bir iş kazası geçirdi. Çocuğumuzun hayatta olması en büyük tesellimiz… Tekrar söylüyoruz daha büyük acılar yaşanmadan çocuklarımızın, velilerimizin, öğretmenlerimizin hayatlarını karartan uygulamalara bir son verin"

İmamoğlu'nun ifadesi sürüyor... Haber

İmamoğlu'nun ifadesi sürüyor...

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan bilgilendirmeye göre, Ekrem İmamoğlu'nun saat 09.50’den itibaren, avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde ifade vermeye başladığı duyuruldu.  "İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in tehdit edilmesi" ve "Bilirkişinin ifşa edilmesi" soruşturmaları kapsamında ifade vermek üzere eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde olan İmamoğlu'na destek olmak için CHP, İYİ Parti milletvekilleri de adliye önünde bekleyişlerini sürdürüyor. Bursa'dan da destek amacıyla yoğun katılımın olduğu Çağlayan Adliyesi önünden paylaşımda bulunan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de, "Ya hep beraber, ya hiçbirimiz" diyerek, "Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanımız Nihat Yeşiltaş, Parti Meclis Üyemiz Canan Taşer, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve partililerimiz ile birlikte Çağlayan Adliyesi'nde TBB ve İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız" mesajını verdi. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanımız Nihat Yeşiltaş, Parti Meclis Üyemiz Canan Taşer, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve partililerimiz ile birlikte Çağlayan Adliyesi'nde TBB ve İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız. pic.twitter.com/Mhu8DkdrXN— Mustafa Bozbey (@mustafabozbey) January 31, 2025

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.