SON DAKİKA
Hava Durumu

#Nev Sağlık Grubu

Söz Bursa - Nev Sağlık Grubu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nev Sağlık Grubu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Kış aylarında boğaz ağrısı yaşamamak için her gün bol sıvı tüketin!” Haber

“Kış aylarında boğaz ağrısı yaşamamak için her gün bol sıvı tüketin!”

Kış mevsiminde artış gösteren boğaz ağrısı hakkında konuşan Nev Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümünden Diyetisyen Çağla Güngör, ağrıya karşı vücudu koruyan doğal çözümleri açıkladı. “Kış aylarında boğaz ağrısı genel itibariyle viral ya da bakteriyal enfeksiyonlarına bağlı ortaya çıkmaktadır” diyen Güngör, “Bağışıklığın kuvvetli tutulması ile birlikte enfekte olma oranının azaltılması öncelikli amaç haline gelmelidir” dedi. “Boğazı yumuşatmak ve nemli tutmak için bol su içilmeli” Boğaz ağrısının bulunduğu durumlarda öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken durumları sıralayan Güngör, “Boğazı yumuşatmak ve nemli tutmak için bol su içmeye özen gösterilmelidir. Ihlamur, kuşburnu gibi bitki çayları da kullanılabilir. İlikli kemik sulu çorba ve yemekler tercih edilebilir. Böylece çorba ve yemeklerin besleyiciliği artırılmış olur ve bu süreçte iştahsızlığın da süregelmiş olmasıyla, kas kayıplarının önüne geçmek için bir alternatif olabilir. Yemeklerin püre ya da çatalla ezilerek getirilmesi ise yutmayı kolaylaştıracaktır” ifadelerinde bulundu. “Kefir ve probiyotik yoğurt protein kaynağı” “Özellikle kefir ve probiyotik yoğurt gibi hem protein kaynağı hem de bağışıklığa olan olumlu etkileriyle bilinen gıdalar kullanılabilir” diyen Güngör, “Acılı ve yoğun baharatlı yemekler ile çiğ sebzeler boğazdaki iltihaplanmayı artırabilir ve boğazı tahriş edebilir. Bu yiyeceklerden akut boğaz ağrısı durumunda kaçınılmalıdır. Aynı zamanda, narenciye grubu ve domates bazlı ürünler boğazdaki tahrişi artırabilir, ağrıyı şiddetlendirebilir, bu ürünler dikkatli kullanılmalıdır. Omega 3 yağ asitleri, boğazdaki iltihaplanma viral veya bakteriyal enfeksiyonlardan kaynaklanıyorsa boğaz ağrısını hafifletebilecek özelliktedir. Omega 3 yağ asidi kaynağı olarak mevsim balıkları (özellikle somon, uskumru, sardalya vb. balıklar) ve soya, keten tohumu ve ceviz sayılabilir. Bal; antiseptik özellikte olup boğazdaki iltihabı azaltarak ağrıyı hafifletebilir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

2. Uluslararası Seramik Bienali Bursa’da başladı Haber

2. Uluslararası Seramik Bienali Bursa’da başladı

Türk Seramik Derneği (TSD) tarafından, Durma Sanat ve Nev Sağlık Grubu sponsorluğunda düzenlenen 2. Uluslararası Seramik Bienali, Hilton Otel'de düzenlenen sergi ile başladı. 24 Ekim- 24 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 2. Uluslararası Seramik Bienali kapsamında Bursa, yurt içi ve yurt dışından sanatseverlere kapıları açtı. Ülkemizde düzenlenen ilk uluslararası seramik bienali Küratörlüğünü Mutlu Başkaya, Fatma Batukan Belge ve İlhan Marasalı’nın yaptığı, ülkemizde düzenlenen ilk uluslararası seramik bienalinin açılışına sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Açılışın onur konuklarından Mehmet Tüzüm Kızılcan kısa bir konuşma yaparak, seramiğin zanaattan sanata dönüşme yolculuğuna yakından tanıklık ettiğinden bahsederek, organizasyona katkı sağlayan herkese teşekkür etti. Daha sonra söz alan onur konuklarından Güngör Güner ise “Seramiğin sahipsiz olmadığını görüyoruz" diyerek emeği geçenlere teşekkür etti. Onur konukları arasında yer alan Arek Szwed ise “Bazen bizim dünyamızda liderler önüne görmeden gidiyor. Genel dünyamızla alakalı ve herkes için aynı. Benim eserim çok fazla pozitif değil fakat pozitif bakmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı. Şahin Uçar’dan unutulmaz performans Plaket takdimi sonrası doğaçlama müzik yeteneğiyle bilinen sanatçı Şahin Uçar, sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Almanya’da yaşayan ve sadece doğaçlama konser yapabilen nadir sanatçılardan biri olan Şahin Uçar, 2. Uluslararası Seramik Bienali kapsamında Bursa’da sanatseverlerle buluştu. Seramik eserlerini müziğe dönüştürme yeteneğiyle dikkat çeken Şahin Uçar’ın eşsiz performansı sanatseverlere unutulmaz bir deneyim yaşattı. Seramiklerin dokusu ve müziğin ritmi birleştiğinde ortaya çıkan uyum, izleyicilere farklı bir bakış açısı sundu. 11 farklı sergi 2. Uluslararası Seramik Bienalinin onur konukları, çağdaş Türk seramik sanatının iki önemli ismi Güngör Güner ve Tüzüm Kızılcan ile Polonyalı sanatçı Arek Szwed. Sanatseverler, Bienal’de bu sanatçıların yapıtlarını izleyip, kendileriyle tanışma fırsatı bulacak. Proje Koordinatörl üğü’nü Huri Aykut Ülker ile Aylin Tatlı’nın üstlendiği bu yılki Bienal’de, 11 farklı sergi izlenebilecek. Sergiler; Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, Bursa Arkeoloji Müzesi, Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi, Hilton Bursa Convention Center & SPA, Bursa Arkeoloji Müzesi gibi kentin farklı noktalarına yayılacak. Merinos Tekstil Sanayi Müzesi’nde gösterilecek ana sergi, yerli ve yabancı sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapacak. Öte yandan, Bursa’da gerçekleştirilecek bienalle ilgili detaylı bilgiler ve gelişmelere www.bursaseramikbienali.com adresinden ulaşılabiliyor.

Mevsim geçişlerinde bağışıklığa dikkat! Haber

Mevsim geçişlerinde bağışıklığa dikkat!

Sağlıklı kalmak ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek her zaman önemli olsa da soğuk aylarda özellikle kritik hale geliyor. Havanın derecesi ve ani ısı değişiklikleri sonucu, vücut bu duruma hemen uyum sağlayamayabiliyor. Bu sebeple de bağışıklık sistemi zayıf bireylerin hastalıklara karşı savunma mekanizması güçsüzleşmeye başlıyor. “Bağışıklık sistemi vücudu hastalıklara karşı koruyan savunma sisteminin genel adıdır” diyen Uzm. Dr. Cemal Ergin, “Bu yapı organlardan, dokulardan, hücrelerden ve proteinlerden oluşan kompleks bir yapıdır. Dışarıdan gelen etmenlere, mikroplara karşı vücudumuz korur yine vücudun kendi içinde oluşan zararlı durumlarda da vücudumuzu korur” şeklinde açıklamada bulundu. Mevsim geçişlerinde bu durumun daha sık yaşandığını söyleyen Nev Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Cemal Ergin, “Mevsim geçişleri bağışıklığı düşüren etmenlerin başında gelmektedir. İnsanlar ilkbahar ve sonbahar geçişlerinde daha kolay hastalığa yakalanabilir.  Mevsim geçişlerinde hava sıcaklığı, nemi, basıncı hızlı değişir ve vücudumuz bu hızlı geçişe uyum sağlayamayabilir Mevsim geçişlerinde hava sıcaklığına göre giyinmek ve öngörülemeyen durumlar için yanına gerekli ek kıyafet almak önemlidir. Bu dönemlerde uygun kıyafet seçimi olmazsa soğuk algınlığı nezle hastalıkları artacaktır” dedi. “Akşamdan banyo yapmayı tercih edin” Uzm. Dr. Cemal Ergin, “Mevsim geçişlerinde soğuk havalarda ıslak saç ile dışı çıkmak sinüzit ve diğer üst solunum hastalıkları için kolaylaştırıcı bir etken olabilir. Bu havalarda akşamdan banyo yapmak tercih edilebilir. Mevsim geçişlerinde özellikle alerjik hastalığı olan kişilerin şikayetleri artacaktır. Burun akıntısı- tıkanıklığı, boğaz, burunda ve gözlerde kaşınma, öksürük, hapşırık nefes darlığı, yorgun kalkma, sürekli üst solunum yolu hastalıkları gibi şikayetleri olan hastaların mevsimsel alerjik durumlar açısından doktora başvurmaları gerekmektedir. Mevsim geçişlerinde artan alerjik durumlar, soğuk algınlığı ya da viral enfeksiyonlar sebebiyle olan şikayetler nedeni ile gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak gerekir” dedi. “Su içmek bağışıklık sistemi için gerekli” “Yeterli sıvı alımı bağışıklık sistemi için gereklidir” diyen Uzm. Dr. Cemal Ergin, “Gözümün önünde sürekli suyumuzun olması bize su içmemiz gerektiğini hatırlatır. Susadığımız zaman suya ulaşımımız kolay olmalı. Yine çay, yeşil çay da içebiliriz. D vitamini bağışıklık sistemi için önemlidir ve belli bir seviyede olması bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirir. Güneş ışınları yardımı ile cildimizle yapılır. Bu nedenle kış aylarında D vitamini yapımı azalır. Tahlil yapılıp ihtiyaç halinde D vitamini kullanmamız gerekebilir. C vitamini, E vitamini, A vitamini, folik asit, çinko, selenyum, omega-3 bağışıklık sistemi için önemlidir. Günlük beslenmede antioksidan gıdalara da yer verilmeli. Bol sebze ve meyve tüketmeli, turunçgiller, zencefil, zerdeçal, sarımsak, brokoli, ıspanak, kırmızı pancar tüketilmeli. Badem fındık, ceviz ve yumurta balık tüketilmeli. Ev yapımı yoğurt, kefir, probiyotik kullanımı yararlı barsak florası üzerinden bağışıklık sistemini destekler. Şekeri kesmek ve tuzu azaltmak, karbonhidrat, protein ve yağı dengeli bir şekilde almak oldukça önemli. Bunun yanında aşırı alkol tüketiminden uzak durmak, sigara tüketmemek de bağışıklık adına gereklidir” diyerek korunma yöntemlerini açıkladı. “Egzersiz bağışıklık sistemine iyi gelir” Ergin, “Yeterli ve kaliteli uyku çok önemlidir. Yeterli melatonin salgısı açısında karanlık bir odada uyumak gerekir ve akşam belli bir saatten sonra televizyon ve telefon gibi ışık yayıcılara bakılmamalıdır. Haftada 3-4 kez yürüyüş gibi egzersiz yapmak ve nefes egzersizi yapmak stresi azaltarak bağışıklık sistemine iyi gelir. Ve en önemlisi Hijyen kurallarına uymak sosyal mesafeyi korumak, kapalı ve kalabalık yerlerde maske kullanmak hastalıklardan korunmak için iyi olur” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kış aylarında sağlıklı beslenmenin sırları neler? Haber

Kış aylarında sağlıklı beslenmenin sırları neler?

Havaların soğumasıyla birlikte bağışıklık sistemini daha güçlü tutmak ve hastalıklara, özellikle de gribal enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltmak için sağlıklı ve yeterli beslenmek gerekiyor. Nev Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümünden Diyetisyen Çağla Güngör, kış aylarında sağlıklı beslenmenin sırlarını açıkladı.   “Kış denince akla gelen en önemli vitaminlerden birisi C vitaminidir”  “Kış mevsimi sebze ve meyveleri ihtiyaca yönelik çeşitli vitamin ve mineralleri içerisinde barındırıyor” diyen Diyetisyen Çağla Güngör, “Kış denince akla gelen en önemli vitaminlerden birisi C vitaminidir. C vitamini de A ve E vitamini gibi antioksidan vitaminlerdendir. Turunçgiller, kırmızı ve yeşil biber, yeşil yapraklı sebzeler, lahana gibi besinler de C vitamini bakımından zengin olan kış meyve ve sebzeleridir. A ve E vitaminleri de bağışıklık konusunda bizim için son derece önemlidir. E vitamini içeriği yüksek olan yiyecekler ise badem, ay çekirdeği, fındık, fıstık, avokado, kırmızı tatlı biber, kivi gibi sebze meyvelerdir. A vitamini beta karoten içeriği yüksek olan domates, havuç, kırmızı biber gibi sebzelerde ve yeşil yapraklı sebze gruplarında aktif bulunur. Ancak A, D, E, K vitaminleri yağda çözünen vitaminler olduğu için bunlarla beraber yağlı bir grubu kullanmak çok daha doğru olur. Örnek vermek gerekirse hepimiz havucun göz için çok faydalı olduğunu biliriz ancak bilmediğimiz şey, havucu elimize alıp tek başına yemekten ziyade yanında fındık, badem, fıstık vb. bir yağlı tohum grubuyla kullanmak ya da zeytinyağlı havuç salatası yapmanın daha etkili olduğudur” ifadelerinde bulundu. “Balık kış aylarında tüketilebilecek en iyi protein kaynağıdır” “Balık kış aylarında tüketilebilecek en iyi protein kaynaklarındandır” diyen Güngör, “Ayrıca omega-3, kalsiyum, fosfor ve E vitamini açısından da zengindir. Bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur. Ancak pişirme yöntemi önemlidir; kızartma yerine, fırında pişirme ya da ızgara tercih etmelisiniz” dedi. “Kış aylarında önemli olan diğer bir konu da kilo problemidir” Diyetisyen Çağla Güngör, “Kış aylarında önemli olan diğer bir konu da kilo problemidir. Çünkü hareketimiz yaz ayına göre kısıtlandığı ve evde geçirilen zaman dilimi uzadığı için paketli gıdalara, atıştırmalıklara olan yönelimimiz artıyor. Ayrıca soğuk günlerde vücut ısınmak için biraz daha fazla enerji harcıyor. Bu süreci doğru yönetebilirsek kilo vermek mümkün ancak bu süreçte daha fazla ısınmak isteyen vücudun enerjisini yükseltmek için besinlerin termik etkisinden yararlanmak isteyebilir ve yemek yeme konusunda size sinyal verebilir. Bu dönemde tercihiniz sıcak çorba, tarçınlı süt veya ballı bitki çayı, kuru meyveler ya da mevsim meyveleri gibi seçenekler olursa hem bağışıklığınız için hem de kilo verme konusunda rahat bir süreç için avantaj oluşturabilir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Gıdı Lazer Lipoliz (Lazer ile Gıdı Estetiği) nedir, nasıl yapılır? Haber

Gıdı Lazer Lipoliz (Lazer ile Gıdı Estetiği) nedir, nasıl yapılır?

Halk arasında ‘gıdı’ olarak adlandırılan çene altı yağlanma fazlalığı, cinsiyet fark etmeksizin hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebiliyor. Gıdı oluşumunun kilo almanın yanı sıra genetiğe ve yaşlanmaya bağlı elastikiyet kaybı da görülebildiğini belirten Nev Sağlık Grubu Dermatoloji Bölümünden Uzm. Dr. Aycan Özden Sezgin, konu hakkında bilgiler verdi. Gıdı sarkmasının önüne nasıl geçebileceğimizi anlatan Uzm. Dr. Aycan Özden Sezgin, “Özellikle gıdı bölgesinde yağlanma fazlalığı kişiyi olduğundan daha yaşlı ve daha kilolu gösterir. Bu bölgedeki yağ fazlalığı kimi zaman kişinin çevresi tarafından fark edilmeyecek sadece kendisini rahatsız edecek kadar az, kimi zaman da boynun tamamını kaplayacak kadar çok belirgin olabilir. Az veya çok fark etmeksizin gıdı bölgesinde yağlanma fazlalığı olan kişilere bu yağlardan kurtulmak için ameliyatsız lazerli gıdı estetiği yani gıdı lazer lipoliz uygulanabilir” dedi. “Kişi aynı gün evine dönebilir” ‘Gıdı’ bölgesindeki fazla yağların lazer lipoliz yöntemi ile giderilmesini anlatan Sezgin, “Lokal anestezi uygulanarak işlem alanı uyuşturulduktan sonra, her iki kulak memesi alt hizasından 2 adet ve çene altından 1 adet olmak üzere toplam 3 adet küçük giriş deliğinden girilerek lazerin işlem ucu olan lazer probuyla deri altındaki yağ tabakasına yağ yakma işlemi uygulanır. Yakılan yağlar ortamdan uzaklaştırıldıktan sonra, yine lazerle deri ısıtılarak deri sıkılaştırma uygulanır. İşlem sonrası giriş delikleri için dikiş gerekmez, kendiliğinden kapanır. İşlem sonrası hastanede yatış gerekli olmayıp kişi aynı gün evine dönebilir. İşlem sonrası 48 saat aralıksız takılan çene korsesi sonrasında kişi günlük hayatına dönebilir. İlk 48 saatin ardından 2-3 hafta sadece akşam ve gece uyurken korse takılması ve lenf masajı yapılması işlem sonrası ödeminin gerilemesi için yeterlidir. Hastalar işlemden 48 saat sonra duş-banyo yapabilir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte işlem alanında 7-10 gün süren kızarıklık, morluk görülebilir. İşlemin tek seans olup, deride kesi-iz olmaması, uzun yıllar etkisinin devam ediyor olması ve işlemin genel anestezi gerektirmiyor olması en büyük avantajlarıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

Her beş kişiden biri bu şikâyette bulunuyor Haber

Her beş kişiden biri bu şikâyette bulunuyor

Yapılan çalışmalar, yaklaşık olarak her beş kişiden birinin hayatı boyunca sırt ağrısı problemi yaşadığını göstermektedir. Çoğunlukla kas kaynaklı problemler nedeniyle oluşan sırt ağrısı, daha ciddi hastalıkların da habercisi olabilmektedir. Nev Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji bölümünden Op. Dr. Op. Dr. Bangin Bekir Candan, sırt ağrısının nedenleri hakkında açıklamalarda bulundu. Candan, “Sırt ağrısının nedenleri ağır kaldırma, sırtı ve kasları etkileyen kötü duruş pozisyonu, egzersiz eksikliği, böbrek taşları, fibromiyalji, romatizmal hastalıklar, skolyoz, kamburluk, gebelik strese bağlı kaslarda gerilme, aşırı kilo ve tümörlerdir” dedi. “Masa başı çalışanlarının risk altında olduğu unutulmamalıdır” Dr. Candan, “Bilgisayar başında çalışıyor iseniz ofis ergonomisi olarak adlandırılan önlemler alınmalıdır. Sırtı yüksek, bel boşluğunuzu dolduran sandalyeler tercih etmeli, bilgisayarın ekranını göz hizanıza yerleştirmelisiniz” dedi. “Ciddiye alınmalı ve mutlaka ileri tetkikler yapılmalıdır” Sırt ağrıların ciddiye alınması gerektiğini ve mutlaka ileri tetkiklerin yapılmasının önemine dikkat çeken Candan, sırt ağrılarının hangi durumlarda tehlikeli olduğunu da sıraladı. Şiddetli ağrı Gece terlemesi Zayıflama Boy kısalması Bacaklarda kuvvet kaybı, uyuşma Kan tahlilinde yüksek sedimantasyon, idrarda protein Solunum sıkıntısı. Soğuk ve sıcak kompres uygulamak, hafif egzersizler ve fizik tedavi ile sırt kaslarını güçlendirmeyi denemek, kas gevşetici krem sürmek ve dik oturmaya çalışmanın ağrıyı hafifletme konusunda yardımcı olabileceğinin altını çizen Dr. Candan, sırt ağrısına iyi gelen yöntemleri ise şu şekilde açıkladı: Düzenli ve hafif egzersizlerle sırt kaslarını güçlendirmek Soğuk ya da sıcak kompres yapmak Fizik tedavi uygulamak Kas gevşetici krem ya da hap almak Dik durmaya çalışarak sırtı zorlamamak Göğüs destekleyici sütyen kullanmak Sırtı zorlayacak çanta vb. gibi ağır yüklerden kaçınmak Kemikleri güçlendirmek için D vitamini takviyesi almak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.