SON DAKİKA
Hava Durumu

#Nato

Bursa Haber - Nato haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Nato haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan: Haber

Erdoğan: "Amerika Birleşik Devletleri’nden beklentilerimiz biliniyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde bazı Batı ülkelerinin Ukrayna’daki savaşın bitirilmesi için çaba sarf etmesi, orada çözümü hızlandırır. Biz, en başından beri hem Ukrayna’nın haklılığını ortaya koyduk hem bu savaşta barışın yanında yer almayı tercih ettik" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan ve Macaristan ziyaretleri sonrası ABD'deki başkanlık seçiminden Türkiye'de bazı belediyelere kayyım atanmasına kadar birçok konuda değerlendirmede bulunarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Donald Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesini ve yeni döneminde Türkiye-ABD ilişkilerini değerlendiren Erdoğan, "Öncelikle bu seçimin Amerika Birleşik Devletleri’ne, bölgemize ve dünyamıza hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Donald Trump seçim sürecinde suikast girişimi dahil birçok güçlükle gerçekten büyük bir mücadele örneği verdi. Malum, kendisini vurmaya yeltendiler, mermi kulağını sıyırdı. Elleri kelepçeli halde karakola götürdüler. Bütün bu olaylar cereyan ederken o, seçim kampanyasını gerçekten çok çok güçlü bir şekilde yılmadan, usanmadan direnerek devam ettirdi. Bu, her siyasetçinin rahat rahat başaracağı bir uğraş değildir. Trump bunu başardı. Seçimin ilk dönemlerine girerken hep söylenen şuydu; 'Kamala Harris açık ara bu seçimi alır.' Hep bunu söylediler. Trump’a da doğrusu şans vermiyorlardı. Fakat son dönemece girildiğinde fark sürekli açılmaya başladı. Trump inanmıştı ve neticeyi de başarılı bir şekilde aldı. Bu süreçte yanında sadece Elon Musk vardı. Elon Musk onunla el ele, baş başa verdi. Bütün bu yargı süreci de dahil olmak üzere bu kadar yüklenmelerine rağmen Trump, bence çok çok başarılı bir sınavı yılmadan, usanmadan atlattı. Neticede seçimi aldı. Sayın Trump ile samimi bir görüşme yaptık. O esnada aile yemeğindeydiler. Elon Musk ve Musk’ın çocuğu yanındaydı ve kendileriyle görüşmemizi bu şekilde yaptık. Seçim sürecini ve Türkiye-ABD arasındaki iş birliğini ele aldık. Bundan sonraki sürece yönelik Türkiye ile ilgili de güzel ifadeleri oldu. Kendisini ülkemize davet ettik" dedi. "BİZİM, TÜRKİYE OLARAK MÜTTEFİKİMİZ AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEN BEKLENTİLERİMİZ BİLİNİYOR" ABD ile Türkiye arasındaki bazı sorunların çözüme kavuşması için çalışacaklarını söyleyen Erdoğan, "ABD ile aramızda F-35 konusu bulunuyor. S-400 ile ilgili bir süreç var. F-35 konusu ile ilgili Trump’ın başkanlığı döneminde Türkiye’den bahsederken 'Parayı verdiler, buna rağmen siz hala uçakları vermiyorsunuz?' beyanları bulunuyor. Yeni dönemde bu meseleleri bakalım nasıl bir zemine oturtacağız ve yolumuza nasıl devam edeceğiz? Bizim, Türkiye olarak müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri’nden beklentilerimiz biliniyor. Başta Filistin meselesi ve Rusya-Ukrayna krizi olmak üzere pek çok sınama ile karşı karşıyayız. Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri iş birliği ile bunların üstesinden gelmek mümkün. Trump’ın başkanlığıyla birlikte bölgesel ve küresel çapta yaşanan savaşların ve krizlerin son bulmasını ümit ediyorum. Sayın Trump’la daha önceki başkanlık döneminde de beraber çalıştık. Zaman zaman fikir ayrılıkları yaşansa da Türkiye ve ABD’nin model ortaklığı tartışılmaz" diye konuştu. "TRUMP’IN İSRAİL’E SAĞLANAN SİLAH DESTEĞİNİ KESMESİNİN İYİ BİR BAŞLANGIÇ OLABİLECEĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM" ABD'deki seçimlerin Ortadoğu’ya etkilerini değerlendiren Erdoğan, "Yeni dönemde Donald Trump ile görüşmelerimizi devam ettirerek Ortadoğu’daki gelişmeleri nasıl şekillendireceğimizi, bundan önce olduğu gibi telefon diplomasisiyle gelişmelere göre ele alacağız. Örneğin Suriye’den ABD askerlerinin çekilmesi konusunu değerlendireceğiz. PKK/PYD/YPG terör örgütüne verdikleri desteği sonlandırmaları nasıl olacak, bunları bizzat telefonla kendisiyle de irtibat kurmak suretiyle görüşerek, konuşarak belli bir zemine oturtacağımıza inanıyorum. Zira bundan önceki dönemde biz Sayın Trump ile iletişim kurmakta hiçbir zorluk yaşamadık. 24 saatte irtibatımızı kuruyor ve buna göre de telefon diplomasisiyle netice almaya gayret ediyorduk. Bu dönemde ben bu yönde herhangi bir sıkıntımızın olacağına ihtimal vermiyorum. Trump’ın İsrail tarafından başlatılan bu çatışmaları sonlandırma vaatleri var biliyorsunuz. Biz o vaadin yerine getirilmesini ve İsrail’e 'dur' denilmesini isteriz. Temenni ederiz Sayın Trump’ın ikinci döneminde bölgede kalıcı barışın ve huzurun sağlandığı bir dönem inşa edilir. Biz barıştan ve huzurdan yanayız. İsrail-Filistin meselesinde kalıcı çözümün ortaya konmaması şiddet sarmalını doğuruyor ve o döngüden bölgemiz kurtulamıyor. Biden dönemindeki politikaların devam ettirilmesi bölgede çözümsüzlüğü derinleştirir ve çatışmayı yayar. Bunu asla istemeyiz. Filistin ve Lübnan topraklarındaki İsrail saldırganlığını durdurmak için Sayın Trump’ın İsrail’e sağlanan silah desteğini kesmesinin iyi bir başlangıç olabileceğini söyleyebilirim. İsrail’in yayılmacı hedeflerini destekleyecek her adım, bölgedeki gerilimi artırabilir ve çatışma alanlarını genişletebilir. Bölge dışındaki ülkelerin tüm bu risklerin göz önünde bulundurularak Ortadoğu politikalarını şekillendirmesinde fayda var. Trump’ın ABD başkanlığı, Ortadoğu’daki siyasi ve askeri dengeleri ciddi biçimde etkileyecektir. Herkesin bölgede barışı ve istikrarı hedefleyen adımlar atması, küresel barışın inşasına fayda sağlayacaktır. Aksi durumda çatışmaların yayılması, katliamların devamı herkese kaybettirir" dedi. "AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ÖNCÜLÜĞÜNDE BAZI BATI ÜLKELERİNİN UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN BİTİRİLMESİ İÇİN ÇABA SARF ETMESİ, ORADA ÇÖZÜMÜ HIZLANDIRIR" Trump'ın başkan olmasının ardından NATO’nun Avrupalı üyelerine yaklaşımının, Ukrayna-Rusya savaşının ne yönde ilerleyeceğinin sorulması üzerine Erdoğan, "Trump açık sözlü biri. Geçmişte Merkel’e 'Ben NATO’ya şu kadar para veriyorum, sen Almanya olarak ne veriyorsun?' demişti. Merkel’den orada bir çıt dahi çıkmadı. NATO’ya Amerika’dan sonra en yüksek seviyede para veren ülkelerden birisi de biziz. Bu noktada NATO içinde en fazla savunma harcaması yapan ülkelerden bir tanesi Türkiye. Bu dönemde de biz Amerika Birleşik Devletleri karşısında onun rakamını yakalamayabiliriz ama ideal seviyede olan ülkelerden bir tanesi olarak yolumuza devam ederiz. NATO içinde asker noktasında bir sıkıntı yok. Asker sayısı itibarıyla zaten iyiyiz. Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde bazı Batı ülkelerinin Ukrayna’daki savaşın bitirilmesi için çaba sarf etmesi, orada çözümü hızlandırır. Biz, en başından beri hem Ukrayna’nın haklılığını ortaya koyduk hem bu savaşta barışın yanında yer almayı tercih ettik. Savaşın tarafı olmamız konusundaki yönlendirmelere kulak asmadık ve her iki tarafla da teması sürdürdük. Sorunların diplomasi yoluyla çözülebileceğine yönelik inancımızın Batı tarafından yeterince paylaşılmadığını gördük. Trump döneminde meseleye çözüm perspektifinden yaklaşan bir ABD yönetimi görürsek, biz bu savaşı kolaylıkla bitirilebiliriz. Daha fazla silah, daha fazla bomba, daha fazla kaos ve çatışma bu savaşı bitirmez. Daha çok diyalog, daha çok diplomasi, daha çok mutabakat barışın kapısını aralar. Biz her iki tarafı da aynı masa etrafında buluşturmayı başarmış bir ülkeyiz. Bunu defalarca yaptık ve yine yapabiliriz. Bu savaş artık bitmelidir. Biz gayretlerimizi barış için yoğunlaştırdık ve buna devam edeceğiz. Umarız yeni dönemde yeni başlangıçlar yapar ve tüm çatışmaların ve savaşların sona erdiği bir dünyaya kavuşuruz" diye konuştu.

Türkiye, KFOR Komutasını İtalya'ya Devretti Haber

Türkiye, KFOR Komutasını İtalya'ya Devretti

Kosova'nın başkenti Priştine'deki karargahta Türkiye'nin bir yıldır yürüttüğü NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü (KFOR) komutasının devir teslim töreni düzenlendi. Törene Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Başbakan Albin Kurti, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye'nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, bakanların yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Türkiye ve İtalya'nın milli marşlarının okunduğu törende KFOR'un komutanlık görevi, Türk Tümgeneral Özkan Ulutaş'tan İtalyan Tümgeneral Enrico Barduani'ye devredildi. Devir teslim töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KFOR'un 25 yıldır Kosova'yı sakin, güvenli ve barışçıl bir ülke haline getirmek için Kosova ile birlikte her adımı attığını belirtti. Osmani, “En başarılı ve en uzun görev KFOR'un görevidir. Kosova halkının ve kurumlarımızın KFOR ile yakın çalışmaya devam edeceğini bir kez daha taahhüt etmek istiyorum” dedi. Osmani, Kosova'nın kökenlerine bakılmaksızın tüm vatandaşlara güvenlik ve refah sunan bir ülke olduğunu söyledi. Görevini devreden Tümgeneral Özkan Ulutaş ise yaptığı konuşmada, Kosova'da barış ortamı sağlamaya çalışan KFOR'un bu yıl 25. kuruluş yıldönümünün kutlandığını hatırlatarak, “Bu 25 yıl boyunca uluslararası toplumun üyeleri, ilişkilerin geliştirilmesi ve tüm vatandaşların güvenliğinin sağlanması yoluyla kamu güvenliğine katkıda bulundu” dedi. Törenin ardından Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Kosova'da bir yıllık görev süresi tamamlanan Tümgeneral Özkan Ulutaş'a madalya takttı. Türkiye ilk defa KFOR'un komutasını devralmıştı Türkiye, geçtiğimiz yıl Kosova'da görev yapan barış gücünün komutasını ilk kez devralmıştı. NATO'nun 1999'da Sırbistan'a yönelik başlattığı hava operasyonunun ardından, NATO'ya bağlı Barış Gücü misyonu 12 Haziran 1999 tarihinden bu yana Kosova'da görev yapıyor. KFOR'da NATO üyesi 21 ve NATO üyesi olmayan 6 ortak ülke olmak üzere 27 ülkeden yaklaşık 4 bin 500'ün üzerinde uluslararası askeri personel bulunuyor.

FETÖ, Türkiye-ABD ilişkilerini etkilemeye çalışıyor Haber

FETÖ, Türkiye-ABD ilişkilerini etkilemeye çalışıyor

Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, FETÖ’nün içinden gelen itiraflar, Fethullah Gülen’in sağlık durumu ve başka bir eve kaçırılması örgüt içinde çatlağın daha da derinleşmesine neden oldu. Örgüt mensupları kendi gündemini değiştirmek için şimdi de 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin sekizinci yıl dönümüne günler kala ABD Başkanı Joe Biden’a bir mektup sunmaya hazırlanıyor. Üstelik hazırlanan mektupta ABD’li bazı kongre üyelerinin de katkısı var. Son dönemlerde FETÖ içinde artan iç hesaplaşmalar, yapılan itiraflar ve örgüt elebaşı Fethullah Gülen’in hastalığı sonrası kaçırılma iddiaları örgüt içinde parçalanmalara neden oldu. Örgüt mensuplarındaki bağlılık ve inanış giderek azalmaya, kopuşlar yaşanmaya başlandı. Örgüt üst yönetimi yaşanan bu parçalanmayı engellemek için her türlü çabayı gösterdi. Fethullah Gülen’in sağlık durumunun “iyi” olduğunu kanıtlamak için geçmiş tarihli fotoğraflar ve canlı olduğu söylenen görüntüler paylaşıldı. Örgüte mensup gazeteciler örgüt elebaşını ziyaret görüntülerini yayınladı. İnandırıcılığını kaybeden FETÖ, şimdi de yeni bir yol arayışına girdi ve ABD Başkanı Biden’a Türkiye aleyhine mektup yazdı. Türkiye-ABD ilişkilerini etkilemeye çalışıyorlar FETÖ’cüler hazırladıkları mektupta, Türk hükümetine karşı yapmaya çalıştıkları darbe girişimine hiç değinmeden, örgüt mensuplarına yönelik “haksız politikalar” izlendiğine yer veriyor. FETÖ’cüler, Türkiye’nin içişlerini ilgilendiren konulara da mektupta değiniyor. Örgüt mensupları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından alınan Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Yüksel Yalçınkaya kararları konusunda Türk hükümetini ABD Başkanı Biden’a şikâyet ediyor. Mektupla, Türkiye ile ABD arasındaki ikili ilişkilere müdahale çabası dikkat çekiyor. ABD’nin Türkiye’ye yaklaşımının “insan hakları temelli” olması talep edilip, ABD Başkanı Bıden’ın Türk hükümetine baskı yapması isteniyor. FETÖ’cülerin Türkiye’ye dönme çabaları sürüyor Mektupta yazılan talepler dikkate alındığında, örgüt mensuplarının Türkiye’ye dönme çabaları da göze çarpıyor. Mektuptaki taleplerden biri Fethullahçı Terör Ögütü’ne mensup tutukluların şartsız serbest bırakılarak işlerine geri dönmelerinin sağlanması. Örgüt mensupları, ABD Başkanı’na yazdıkları mektup ile 15 Temmuz’da yaptıkları kanlı darbe girişiminde hayatlarını kaybeden yüzlerce şehit ve gazi olan binlerce insanı akıllarına bile getirmeden “aklanmanın” yollarını arıyor. FETÖ’cüler, ABD Başkanı Joe Biden’a yazdıkları mektubu henüz paylaşmadı. Örgüt mektubu paylaşmadan önce bir imza kampanyası düzenlemeye başladı. FETÖ, mektuba atılacak imzaların sayısının artması ile ABD Başkanı Biden üzerinde örgütün etkisini artırmayı hedefliyor. NATO zirvesi öncesi son hamle FETÖ, Temmuz 2024’te ABD’de yapılacak ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı NATO Liderler Zirvesi öncesinde adeta “son kozunu” oynuyor. ABD Başkanı Bıden’a verecekleri mektubun NATO Liderler Zirvesi’nde de gündeme gelmesi için çalışmalar yapıyorlar. Türkiye’ye karşı kara propaganda yaparak gündemi kendi istedikleri yöne çevirmeye çalışıyorlar.

Çin Devlet Başkanı Şi, Sırbistan’da Haber

Çin Devlet Başkanı Şi, Sırbistan’da

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve eşi Peng Liyuan, havalimanında Vucic ile birlikte Sırbistan Cumhurbaşkanının eşi Tamara Vucic, Başbakan Milos Vucevic, Parlamento Başkanı Ana Brnabic, Dışişleri Bakanı Marko Djuric ve eski Cumhurbaşkanı Tomislav Nikolic’in de yer aldığı heyet tarafından karşılandı. Belgrad’a inişinden sonra yaptığı açıklamada Xi, "Çin ve Sırbistan, ortak temel çıkarları ve büyük endişelerine ilişkin konularda birbirlerine sağlam bir destek sağlamıştır. Uluslararası adalet ve doğruluğu birlikte destekledik ve dünyada barış ve kalkınmanın teşvik edilmesine birlikte katkı sağladık” dedi. Şi’nin iki günlük ziyareti sebebiyle Sırbistan polisi yoğun güvenlik önlemleri aldı. Sırbistan basını, Şi ve beraberindeki heyetin korunması için 3400 polisin görev yapacağını yazdı. Şi’nin Sırbistan’daki temaslarının ardından Macaristan’a geçmesi bekleniyor. Ziyaret tarihiyle mesaj verdi Şi’nin Sırbistan ziyaretinin başlangıç tarihi olarak, NATO’nun Kosova müdahalesi çerçevesinde Belgrad’daki Çin Büyükelçiliğini bombalamasının 25. yıldönümünü tercih etmesi dikkat çekti. Çin Devlet Başkanı Şi, Amerikan jetlerinin 7 Mayıs 1999’da gerçekleştirdiği ve 3 Çin vatandaşının ölümüne neden olan eyleme ilişkin olarak Sırp “Politika” gazetesi için kaleme aldığı makalede Çin’in Yugoslavya’daki Büyükelçiliğinin vurulmasını asla unutmayacağını yazdı. Bugün yayınlanan makalesinde Şi, “25 sene önce bugün NATO, Yugoslavya’daki Çin Büyükelçiliğini pervasızca bombalayarak üç Çinli gazeteciyi öldürmüştü. Bunu asla unutmamalıyız. Kanımızla pekiştirilmiş Çin-Sırp dostluğu, halklarımızın ortak hafızasında yaşayacak” diye yazdı.

Rusya, Ukrayna ordusundan ele geçirdiği Batı teçhizatını sergiliyor Haber

Rusya, Ukrayna ordusundan ele geçirdiği Batı teçhizatını sergiliyor

Rusya, savaşın başladığı 24 Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’da ele geçirdiği askeri teçhizat ve silahları sergiliyor. Başkent Moskova’daki Zafer Parkı'nda düzenlenen sergide ABD, Fransa, Finlandiya, Almanya, İsveç, Avustralya ve Avusturya gibi batılı ülkelere ait teçhizatlar yer alıyor. "Zaferimiz kaçınılmaz" yazılı pankartların asıldığı sergide Amerikan Bradley zırhlı muharebe aracı ve M1 Abrams tankı, Alman Leopard 2 tankları, İsveç’e ait CV90 zırhlı muharebe aracı, İngiliz M777 obüs ile Husky zırhlı aracı ve Fransız AMX-10RC zırhlı araçlarının da aralarında bulunduğu 30 tank ve zırhlı araç sergileniyor. "Tarih tekerrür ediyor" başlığıyla açılan serginin giriş bölümüne ise İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyet ordusu tarafından ele geçirilen ve tank avcısı olarak bilinen Alman Marder 2 tipi zırhlı muharebe aracı yerleştirildi. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Sergi alanında, NATO askeri-siyasi bloğuna üye yabancı devletlerin ordularının hafif ve ağır silahlarının yanı sıra Ukraynalı neo-Nazilerin insansız hava araçları, iletişim araçları ve teçhizatları da sergileniyor” denildi. Batı tarafından gönderilen hiçbir askeri teçhizatın savaş alanındaki durumu değiştiremeyeceği kaydedilen açıklamada, “Düşman yenilecek” ifadesi yer aldı. Çok sayıda Rus vatandaşının akın ettiği sergi 31 Mayıs tarihine kadar açık kalacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.