SON DAKİKA
Hava Durumu

#Narin

Söz Bursa - Narin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Narin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatandaşlar 10 gündür Narin’in mezarını ziyaret ediyor Haber

Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatandaşlar 10 gündür Narin’in mezarını ziyaret ediyor

Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulunmuştu, otopsi işlemlerinin ardından 9 Eylül’de defnedilmişti. Başta kadınlar ve çocuklar, olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatandaşlar 10 gündür Narin’in mezarına ziyarette bulunuyor. Mardin’den gelen Diyar Emer ve eşi, Narin Güran’ın mezarını ziyaret ettiklerini, Fatiha okuduklarını söyledi. Emer, "İçimizi rahatlatmak istedik. Derler, toprağa dokununca bir nebze de olsa insanın yüreği soğurmuş. Narin ölmedi, insanlık öldü, buradaki küçük bir beden değil de insanlığı biz toprağa gömdük. Hiçbir sebep, hiçbir sorun bir insanı, hele ki küçük, günahsız bir insanı öldürmeye veya toprağa gömmeye teşkil etmez” dedi. Adana Yüreğir’den gelen Veysi Ekin ise söylenecek bir şey olmadığını, küçücük bir çocuk, 8 yaşında olduğunu ifade etti. Şu an duygularını bile söyleyemediğini aktaran Ekin, "Türkiye’de böyle bir şeyin olması gerçekten çok kötü bir durum. Ailecek Adana Yüreğir’den kızımızı üniversiteye bırakmaya geldik, oradan da illa ziyaret edeceğiz dedik. Allah, rahmet eylesin, Allah mekanını cennet eylesin. İnşallah bundan sonra böyle şeyler yaşanmaz" ifadelerini kullandı.

Bakan Göktaş: "Narin kızımız da Sıla bebek de hepimizin evladıdır. Dava süreçlerine müdahil olacağız" Haber

Bakan Göktaş: "Narin kızımız da Sıla bebek de hepimizin evladıdır. Dava süreçlerine müdahil olacağız"

Son günlerde yaşanan ve asla kabul edemeyeceğimiz iki olayla ilgili de gerekli adımları atacağız. Narin kızımız da Sıla bebek de bu milletin, hepimizin evladıdır. Bakanlık olarak her iki olayla ilgili dava süreçlerine müdahil olacak ve suçluların en ağır cezayı almasının yakından takipçisi olacağız" dedi. Bakan Göktaş, Mersin'de Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Toroslar Çocuk Evleri Sitesi Hizmet Binasının açılış programına katıldı. Bakanlık olarak vatandaşların ihtiyaçlarına en hızlı ve en verimli şekilde yanıt vermek adına Mersin'deki il müdürlüğünün yeni hizmet binasını hizmete sunduklarını söyledi. Bunun yanı sıra çocukların huzur içinde büyüyebileceği, sevgi ve şefkatle donatılmış bir yuva olan çocuk evleri sitesinin de bugün açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, "Hizmete aldığımız bu projeler, şehrimize, vatandaşlarımıza ve geleceğimize yaptığımız büyük bir yatırımın simgesidir. Sunacağı hizmetlerle hem vatandaşlarımıza hem çocuklarımıza destek olacak yeni kurumlarımızın tüm Mersin için hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. "Kimsesizlerin kimsesi olan devletimiz, çeşitli sebeplerle anne ve babasından ayrı düşen çocuklarımızın sığınacağı yegâne güvenli limandır. Devletimizin kanatları altındaki çocuklarımız, 85 milyon vatandaşımızın ortak evladıdır" diyen Bakan Göktaş, sözlerine şöyle devam etti: "Bu anlayıştan hareketle, bakanlık olarak temel önceliğimiz, çocuklarımıza güvende yaşayabilecekleri bir aile ortamı sunmaktır. Çocuklar, hepimizin umudu, geleceğimizin teminatıdır. Onlara sağlıklı ve mutlu bir hayat sunmak, en büyük sorumluluklarımızdan biridir. Bu anlamda çocuk evleri sitemizle, çocuklarımızın gelişimlerine katkıda bulunacak, onları hayata hazırlayacak bir ortam sunuyoruz. Büyük bir özenle koruduğumuz evlatlarımızın aile sıcaklığında büyümelerini sağlayarak her birini parlak bir geleceğe hazırlıyoruz. Bugün açılışını gerçekleştireceğimiz çocuk evleri sitemizle de çocuklarımızın sosyal çevreden kopmadan büyümelerine imkân sağlıyoruz. 13-18 yaş arasında olan 50 çocuğumuza sıcak bir yuvanın kapısını aralıyoruz." "2012 yılından bugüne kadar Mersin’deki çocuk bakım kurumlarımıza yaklaşık 521,5 milyon lira ödenek ayrıldı" Yaklaşık 9 bin metrekareye kurulan bu güvenli alanda, çocukların sosyalleşerek sanatsal ve sportif faaliyetlerle kaliteli zaman geçirebileceklerini ifade eden Bakan Göktaş, "Bu kuruluşumuzun yanı sıra Mersin’de 25 çocuk evinde 159 çocuğumuzu, 2 çocuk evleri sitesinde 113 çocuğumuzu himaye ediyoruz. Bunun yanı sıra 1 ihtisaslaştırılmış çocuk evleri sitesinde ise 30 çocuğumuzu ağırlamaya devam ediyoruz. 2012 yılından bugüne kadar Mersin’deki çocuk bakım kurumlarımıza yaklaşık 521,5 milyon lira ödenek ayırarak milletimizin geleceğine en güçlü yatırımı yaptığımıza inanıyoruz. Ben bu anlamda bir yenisini daha eklediğimiz bu kuruluşumuzun Mersin için, Mersin’in çocukları için hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu. Bakanlık olarak insanı merkeze alan bir anlayışla şekillendirdikleri sosyal politikaların yereldeki en önemli uygulayıcılarının her daim il müdürlükleri olduğunu kaydeden Bakan Göktaş, "Bugün bu anlamda resmi açılışını gerçekleştirdiğimiz il müdürlüğümüz, sosyal politikalarımızın somutlaşmış bir halidir. Daha da güçlendirdiğimiz bir altyapıya sahip olan yeni il müdürlüğü binamızla kıymetli vatandaşlarımıza hizmet sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ben bu anlamda sosyal devlet olmanın bir gereği olan yeni binamızın Mersinliler için, şehrimiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. "Eylül ayı için toplam 4,9 milyar lira evde bakım yardımını vatandaşlarımızın hesaplarına aktardık" Bakanlık olarak cumhuriyet tarihinin en güçlü sosyal politika uygulamalarıyla kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını ve gazilere etkin hizmet modelleri sunmaya devam ettiklerini belirten Bakan Göktaş, "Aile odaklı hizmetlerimizden biri olan evde bakım yardımlarımızla, vatandaşlarımıza destek olmaya gayret ediyoruz. Bu kapsamda eylül ayı için toplam 4,9 milyar lira evde bakım yardımını vatandaşlarımızın hesaplarına aktardık. Evde bakım yardımı kapsamında her bir hak sahibine aylık 9 bin 77 lira ödeme yapıyoruz. Bugün halihazırda 550 bin vatandaşımız bu yardımdan yararlanıyor. Böylece evlerinde bakılan tam bağımlı vatandaşlarımıza ve ailelerine ekonomik destek sağlamanın ötesinde aile birliğinin korunmasına ve güçlenmesine destek oluyoruz. Bakanlık olarak engelli vatandaşlarımızın eğitim, sağlık, güvenlik, istihdam gibi temel haklarına tam erişimleri için hak temelli bir bakış açısıyla politikalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Geliştirdiğimiz bütüncül ve adil sosyal hizmet modelleriyle, toplumun her bir ferdine ulaşmayı sürdüreceğiz" dedi. "Narin kızımız da Sıla bebek de hepimizin evladıdır. Bakanlık olarak dava süreçlerine müdahil olacağız" "En büyük zenginliğimiz olan çocuklarımızın geleceği için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz" diyen Bakan Göktaş, konuşmasını şöyle tamamladı: "Onların yaşama sevinci, neşesi, gözlerindeki ışık hiç solmasın istiyoruz. Bu anlamda çocuklarımızın hayallerinin gerçekleşmesi için hayatlarının her aşamasında onların elinden tutmaya devam edeceğiz. Çünkü biz çocuklarımızı insanlığın en değerli hazinesi olarak görüyoruz. Bu noktada çocuklarımızın can güvenliğini tehdit eden hiçbir duruma sessiz kalmayacağımızı özellikle belirtmek isterim. Son günlerde yaşanan ve asla kabul edemeyeceğimiz iki olayla ilgili de gerekli adımları atacağız. Narin kızımız da Sıla bebek de bu milletin, hepimizin evladıdır. Bakanlık olarak her iki olayla ilgili dava süreçlerine müdahil olacak ve suçluların en ağır cezayı almasının yakından takipçisi olacağız." Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ise konuşmasında ailenin, toplum ve ülke açısından önemine vurgu yaptı. "Aile ve aileyle ilgili hususlar, beraberinde sosyal hizmetler ve sosyal hizmetlerle ilgili hususlar toplumumuzun geleceği açısından hayati öneme haiz, maneviyatı yüksek olan konulardır" diyen Vali Pehlivan, "Bu konuda ilimizde Cumhurbaşkanımızın himayelerinde bugüne kadar pek çok hizmet hayata geçmiş durumda. Bu süreçte 62 ayrı yatırım, aile ve sosyal hizmetler alanında hayata geçti. Bunlar içerisinde huzur evleri var, çocuk siteleri var, gündüzlü bakım merkezleri var, otizm merkezimiz var. Sosyal hizmet anlamında akla gelebilecek bütün sosyal hizmet merkezlerine kadar bütün yatırımlar gerçekleşmiş durumda. Biliyoruz ki devletimiz bütün vatandaş için var ve bütün hizmet başlıkları vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak için var. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak koskocaman bir aileyiz. Tabii bu ailemizi, adı aile olan bir bakanlığımız tarafından, özellikle de dezavantajlı olarak ki, belki dezavantajlı kelimesinin yanında azami hassasiyetle yaklaşmamız, eğilmemiz gereken kesimlerle alakadar olan bir birimin, bir bakanlığımızın olması ayrı bir gurur vesilesi" ifadelerine yer verdi. Konuşmaların ardından Bakan Mahinur Özdemir Göktaş ve beraberindekiler hizmet binalarının açılışını gerçekleştirerek incelemelerde bulundular.

Türkiye’nin dört bir yanından mezarlığa gelen vatandaşlar, Narin'in mezarının şehitlikte olmasını istiyor Haber

Türkiye’nin dört bir yanından mezarlığa gelen vatandaşlar, Narin'in mezarının şehitlikte olmasını istiyor

Vatandaşlar, mezarın buradan alınıp şehitliğe taşınmasını istiyor. Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos kaybolan, 8 Eylül’de mahalledeki Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin’in mezarına ziyaretler devam ediyor. Kent merkezi ve birçok şehir vatandaşlar mezarlığa ziyarete gelen arasında Narin’in akranları da bulunuyor. Mezarlığa gelenler, kitap, oyuncak ve çiçek bırakıyor, dua ediyor. Yurdun dört bir yanından ziyaretler devam ederken, bazı vatandaşlar Narin’in mezarının şehitlik mezarlığına taşınmasını talep etti. Şehir merkezinden Narin’in mezarına ziyarete gelen Mülkiye Aslan, Narin’e bunlar yapıldıktan beri uyumadıklarını, psikolojilerinin bozulduğunu söyledi. Narin’in bunu hak etmediğini ifade eden Aslan, “Narin’in yeri burası değil, şehitlik mezarlığı. Narin’e bunu yapanlar ne diye Narin’i buraya getirmişler. Bu kız, melektir, şehittir. Bu kızın bunların arasında ne işi var. Narin’e bunu yapanların idamını istiyoruz. Narin’i buradan kaldırıp şehitliğe götürsünler” dedi. Gaziantep’ten gelen Garip Hindioğlu, Narin için geldiklerini, diğer ölen bebekler için, ölen kadınlar için geldiklerini ve bu işe bir son verilmesini istediklerini dile getirdi. Toplumun nereye gittiğin, durup sorgulanma zamanı geldiğini kaydeden Hindioğlu, “8 yaşındaki çocuk, öldürülüp üstüne taşlar koyulacak ne yapabilir. Bu vahşet ne? Bugün Narin ölüyor, yarın Ayşe, öbür gün başkası. Gavurun memleketinde bu durumu görmüyoruz. Müslüman ülkesinde günlük kadın ve çocuk cinayeti” ifadelerini kullandı.

Narin’in tutuklanan annesi Yüksel Güran, “O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar Haber

Narin’in tutuklanan annesi Yüksel Güran, “O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar

Diyarbakır’da 21 Aralık’ta kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’ etme gerekçesiyle tutuklanan anne Yüksel Güran, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) verdiği röportajlarda, çalışmalarda titiz davranıldığını, kendisinden bile şüphe edildiğini ve bu çalışmadan dolayı çok mutlu olduğunu söylemişti.Yüksel Güran, 23 Ağustos’ta İHA muhabirine verdiği röportajda, kızından hiç haber alamadıklarını ve Çarşamba gününden bu yana kızının kayıp olduğunu söylemişti. Kızının kaybolduğu gün saat 13.00'e kadar evde olduğunu, belirten Güran, “O vakitte evde yemek yedik. Yemekten sonra kızım saate bakıp Kur'an kursuna geç kaldığını söyledi. Saat 16.00'ya kadar kursunun devam edeceğini söyledi. Dersten sonra amcasının kızlarının yanına gideceğini söyledi. Kızım gitti, daha artık gelmedi. Kızımı görmek için tepeye çıktım. Baktım ki orada çocuklar oyun oynuyordu. Ben de orada olduğunu düşünerek bir şey yapmadım” demişti. Kızının bulunması için çağrıda bulunmuştu Anne Güran, “Türkiye'ye sesleniyorum. Lütfen kızımı bana bulun. O benim pınar çiçeğimdir. O benim kalbimdir. Daha ben ne diyeyim. Lütfen, kim almışsa kızımı versin. Sizin de bir anne ve babanız var. Kızımı bir köşeye bırakıp gönderin bana. Allah rızası için yardım edin” şeklinde konuşmuştu. Hayalindeki gelinlik tabutuna ve mezarına bırakıldı Yüksel Güran, 24 Ağustos’ta verdiği röportajda ise Narin'in 6 çocuğundan tek kızı olduğunu söylemişti. Kızının hayalinin amcasının oğlunun düğününde gelinlik giymek olduğunu belirten Güran, “Son bir hafta boyunca sürekli gelinlik almam için ısrar ediyordu. Bugün kınamız vardı, bugün oğlum askere gidiyordu. Hiçbirini bırakmadılar gerçekleştirelim. Hayatımızı mahvettiler, hayallerimizi yıktılar. Neden bırakmadılar kızıma gelinlik giydireyim? Şimdi onların eline ne geçti? Benim yüreğimi yaktılar. Ellerine ne geçti? Bırakmadılar düğün alışverişimizi yapalım. Kızımı götürdüler. Ama bir türlü bulunmuyor. Başka Narin kaybolmasın, başka anne böyle ağlamasın. Yalvarıyorum, sen kimsin kızımı götürdün. Her gün kızımın fotoğrafına bakıyorum. Kızım evden çıktığı zaman ben bilmiyordum elbise giydiğini. Hatta ona şort giydiği için güldüm. Böyle mi camiye gidiyorsun dedim. Bana üstüne elbise alacağını söyledi. Ben sadece kızımı istiyorum. Hayalimizi yıkmayın. Bana Narin'i verin. Allah'tan başka bir şey istemiyorum. Ne olur bize yardımcı olun" diye konuşmuştu. Yüksel Güran, 27 Ağustos’taki röportajında ise kızı Narin'i istediğini ifade ederek, başka annelerin ağlamaması ve başka Narin'lerin kaybolmaması dileğinde bulunmuştu. Sosyal medyada insanların kendilerini çok üzdüğünü belirten Güran, “O kadar çirkin yorumlar geliyor, benim çocuklarımı üzüyorlar. Devleti, polisi, jandarmayı meşgul ediyorlar, kendilerinden utansınlar. İnsan, böyle kız çocuğuyla dalga geçemez. Çok ayıp, bir çocukla, anne yüreğiyle, kardeşleri bu halde nasıl yorum yapıyorlar. Onlara yazıklar olsun. Sabahın köründe kalkıyoruz biri arıyor 'Narin ölmüş', cesedini görmüş, 'Narin burada' olmuş. Bize binlerce mesaj geliyor. Biz kendimizi bırakmışız, devletimizi meşgul etmesin. Bunu istiyorum, bunu dile getirmek istiyorum” dedi. Yüksel Güran şöyle konuşmuştu: “Şu anda beni de götürüyor, babasını da, komşuları da, çocukları da, ağabeyini de götürüyor. Gidiyoruz, geliyoruz. Teşekkür ederiz. O kadar titiz davranıyorlar ki benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün.” “Bütün ailem mahvoldu, diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı” “Kendimizi sorguluyoruz, bakıyoruz kendimizde bir şey bulamıyoruz” diyen anne Güran, “Kadın erkek kim olursa yalvarıyorum, Türkiye'nin önünde yalvarıyorum kızımı bir köşede, devlet kapısına bırak. Bütün ailem mahvoldu. Diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı, sen kimsin? Dünya malı istiyorsan elimizden ne gelirse, yatağımızı satarız sana veririz sana o parayı. Dünya malı Narin'den daha mı kıymetli. Beni bir kağıda bırakma bir ömür. Gücüm kalmadı. 5 oğlum var, tek kızım var. Eğer bu kimse biliyor ben ona düşkünüm” şeklinde konuşmuştu. Okulların açılmasına da az kaldığını söyleyen anne Güran, “Bütün çocuklar kapımın önünden gidiyor. Okul karşımda, Narin olmaz ise yaşayamam. Babası dağ gibi düştü, ağabeyi askere gidiyordu, bize zehir ettiler. Bizi sorun, biz böyle bir aile değiliz. Kime zararımız var. Her yere sorun, ailem çok tatlı, ailemiz her gün barışa gidiyor. Narin karşıma çıksa, o kadar ki acı gördüm ben, o adam da olsa kadın da olsa ona teşekkür edeceğim. Güzel bir mevlit vereceğim. Kayınımın düğünü yapılacak ve Türkiye'nin önünde kızımla çiftetelli oynayacağım” ifadelerini kullanmıştı. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.