SON DAKİKA
Hava Durumu

#Memur-Sen

Bursa Haber - Memur-Sen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Memur-Sen haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Memur-Sen’den acil servis hizmetlerine tepki! Haber

Memur-Sen’den acil servis hizmetlerine tepki!

 Konuşmalarında şu ifadelere yer veren, Bilal Atik şöyle konuştu: 
 7 sendika adına ortak bildiri yayınladıklarını ifade eden Bilal Atik, maliyetlere ve tasarruflara değindi. “MALİYET BEKLENEN TASARRUF MİKTARINDAN FAZLA”
 Maliyetin beklenen tasarruf miktarından daha fazla olacağını belirten,”Kamuda tasarruf tedbirlerinin açıklandığı ilk günden itibaren çalışanın emeği ve hakkı üzerinden tasarruf olamayacağını ifade etmiş, Tüm Türkiye’de yaptığımız basın açıklamalarıyla bu yanlıştan dönülmesi çağrımızı yapmıştık.Çünkü bize göre İsraftan tasarruf olur; lüksten tasarruf olur; fazladan tasarruf olur ama azdan tasarruf olmaz; ihtiyaçtan tasarruf olmaz; emeğin hakkından tasarruf olmaz; alın terinin karşılığından tasarruf olmaz. Söz konusu tasarruf olduğunda ilk başvurulacak yer, kamu çalışanlarının haklarını budamak olmamalıdır. Bu düşünceyle de Tasarruf genelgesinin kamu çalışanları aleyhine olan düzenlemeleri ile ilgili hukuki süreçler başlatılmış olup süreci titizlikle takip ediyoruz. Hukuki süreç devam ederken tüm platformlarda çalışanın hakkı için mücadelemizi sürdürüyoruz.Bugün de burada tasarruf genelgesi tedbirleri kapsamında Bursa Uludağ Üniversitemiz tarafından servislerin kaldırılmasını protesto etmek ve meseleye çözüm istemek adına toplanmış bulunuyoruz.Toplu taşıma olan yerlerde personel servislerini sonlandırmanın da kamuya hiçbir faydası olmayacağı gibi aksine zarar getireceği açıktır.Personel servislerinin kaldırılmasının toplamda 85 milyon TL tutarında bir tasarruf sağlayacağı ifade edilmektedir. Ancak servis hizmetinden faydalanan personele verilecek ulaşım kartları, artacak akaryakıt masrafları ve iş gücü kaybı dikkate alındığında ortaya çıkacak maliyetin beklenen tasarruf miktarından çok daha fazla olacağı görülmektedir.”sözlerine yer verdi. “TOPLU SÖZLEŞMENİN ÖZERKLİĞİ YOK EDİLİYOR” Toplu sözleşmenin özerkliğinin yok edildiğini belirten, “Bunun yanında servis hizmetlerine yönelik olarak alınmış toplu sözleşme kararlarının da böyle bir çalışma ile iptal ediliyor olması, sendikacılık ve toplu sözleşme ilkelerine aykırı bir durum olarak toplu sözleşmenin özerkliğini yok etmek anlamı taşıyacaktır. Toplu sözleşme ile alınan kararların keyfiyetle iptal edilmesi, örgütlenme özgürlüğüne ve toplu sözleşme hakkına darbe vurmak anlamına gelmektedir. Böyle bir karar, diğer toplu sözleşme hükümlerinin de iptal edilebilmesinin önünü açacaktır.Bir diğer önemli husus ve mağduriyet ise üniversitemiz bünyesinde yer alan Hastanemizin Güney Marmara’nın en büyük eğitim araştırma hastanesi olması hasebiyle personelin servis hizmetinden yararlanamaması ve şehir içindeki toplu taşımada yaşanacak aksaklıklar sonucu acil, ameliyathane , yoğun bakımlar gibi bir saniyenin bile insan yaşamına müdahalede çok önemli olduğu sağlık hizmetlerinin can damarlarında aksamalara, problem çıkmasına ve huzursuzluğa yol açacağı hem personeli hem de vatandaşlarımızı mağdur edeceği aşikardır.Hal böyleyken hem çalışanlarımızı hem de vatandaşı mağdur etmemek adına derhal yapılan yanlışlıktan geri dönülmelidir. Bazı Büyükşehirlerde Üniversiteler Belediyelere başvuru yaparak toplu taşıma yapılırken personelin ihtiyacını karşılayıp karşılamayacağını sorulmuş ve belediyelerden gelen olumlu veya olumsuz cevaplar üzerine servis hizmeti ile ilgili yeniden değerlendirmeler yapmıştır. Üniversitemizde bu konuda Bursa Büyükşehir Belediyesine yazılı olarak başvurmuş fakat her ne hikmetse bir türlü cevap verilmemiştir. Buradan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Bozbey’e sesleniyoruz. Siyasi rekabet yerine millete hizmet önceliğiniz olsun. Üniversitemiz eğitim ve sağlık çalışanlarımız mağdurdur. Kimsenin keyfini bekleyecek bir durumumuzda yoktur. Bir an önce bürokrasiyi işletin ve gereğini yapın. Büyükşehir Belediyesi tarafından Üniversitemize cevap verilmemesi eğitim ve sağlık hizmetlerini de aksatacak bir durum ortaya çıkarmaktadır. Bu yanlıştan dönün. Keyfi davranmaktan vazgeçin vatandaşın sağlığı ve çalışanların huzuru ile oynamayın.”diye ekledi.

Büro Memur-Sen'in Bolu'dan Ankara'ya yürüyüşü sürüyor Haber

Büro Memur-Sen'in Bolu'dan Ankara'ya yürüyüşü sürüyor

3600 ek gösterge sorunun eskiden beri devam eden bir süreç olduğunu dile getiren Yazgan, “Birinci dereceye gelmiş kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmesi ile ilgili kamu çalışanlarının büyük bir beklentisi var. Bunun bir an önce yasalaşması, hakkın bir an önce verilmesini istiyoruz. Çünkü, 3600 ek gösterge kamu çalışanlarının hem maaşında hem de emekli olduktan sonra ciddi anlamda ekonomik olarak maaş artışı söz konusu olduğu için geçim sıkıntısı olan bu süreçte önemli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. Büro Memur-Sen olarak Bolu'dan Ankara'ya başlatılan yürüyüşte her günün ayrı bir konuya dikkat çekildiğini ifade eden Yazgan, bugünkü yürüyüşü kamu görevlilerine yönelik uygulanan şiddete ayırdıklarını ve bu konunu topyekun ele alınması gerektiğini vurguladı. “TOPLU SÖZLEŞME KAZANIMLARI BİR GENELGE İLE ELİMİZDEN ALINIYOR” Toplu sözleşme kazanımlarının bir genelge ile ellerinden alındığını kaydeden Yazgan, “Bunlardan bir tanesi ‘Toplu Sözleşme İkramiye' meselesiydi. Dün mecliste yasalaştı ama kısmen çözüldü. Yetkili sendikaya yine bir avantaj yok ama sendikalı memurlara bir kazanım anlamında çözüldü” dedi. “TASARRUF İSRAFTAN YAPILIR, KAMU ÇALIŞANIN ALIN TERİNDEN YAPILMAZ” Tasarruf tedbirleri kapsamında sonlandırılması beklenen servis hakkının da bir toplu sözleşme kazanımı olduğunu söyleyen Yazgan, “İmza altına almışız ama bakıyoruz ve bir tasarruf genelgesi ile bu ortadan kaldırılıyor. Bütün kamu görevlilerinin servis hakkı zaten yok. Belirli kurumların var, bunlardaki servisi de kaldırdığın zaman ne kadar tasarruf edebiliriz? Tasarruf israftan yapılır, kamu çalışanın alın terinden yapılmaz. Burada atılan taş ürkütülen kurbağaya değmemiştir” şeklinde konuştu.

 Memur-Sen’den Birleşmiş Milletlere siyah çelenk eylemi Haber

 Memur-Sen’den Birleşmiş Milletlere siyah çelenk eylemi

İnsanların orada soykırım altında olduğu bir süreçte insani sorumluluğu yerine getirmek adına bu gün burada Birleşmiş Milletler Ankara temsilciği önünde bir arada olduklarını belirten Memur Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Ali Yalçın, "Filistin toprakları 1948'den beri Siyonist İsrail tarafından işgal altında. Her geçen gün yerleşimci adı altında silahlı çeteler tarafından gasp edilen yerler genişletiliyor. Dünya ile bağı işgalci Siyonistlerin insafına bırakılan Gazze büyük oranda mülteci kamplarından oluşuyor artık" ifadelerini kullandı. "Katledilen Gazzelilerin 24 binden fazlası kadın ve çocuk" BM ve uluslararası toplum soykırımı durdurmadığı her gün bilanço daha da korkunç bir hal aldığını söyleyen Yalçın, "Vahşetin düzeyi her geçen gün genişliyor ve dönüşüyor. 7 Ekim'den bu güne kadar Gazze’de işgalci İsrail güçleri tarafından yapılan soykırımda yaklaşık 35 bin sivil şehit edildi, 77 bin masum yaralandı. Katledilen Gazzelilerden 24 bin den fazlası kadın ve çocuk. Gazze’nin yüzde 70'i yerle bir oldu. Evlerin yüzde 60'ı, ticari tesislerin yüzde 80'i, okulların yüzde 90'ı yok oldu. 35 hastanenin 24'ü bombalandı. 11 tanesi ise kısmen çalışabiliyor. 267 ibadethane bombalandı. Su kuyularının yüzde 83'ü artık çalışamaz durumda” şeklinde konuştu. "Bizzat BM’nin gözetiminde olan mekanlar vuruluyor" Vahşetin büyük olduğuna dikkat çeken ve gelen haberler ile görüntülerini kan dondurduğunu vurgulayan Yalçın, "İnsanların canlı canlı toprağa gömüldüğü, buldozerler ile bedenlerinin paramparça edildiği, gözaltında işkenceler ile katledildiği görüntüleri görüyoruz. Enkaz altında kalanların çıkarılmasına, katledilen cenazelerin alınması dahi izin verilmiyor. Savaş suçu sayılan fosfor bombaları kullanılıyor. Sivil yerleri hedef alıyorlar. Hastaneleri, ambulansları, sağlık görevlilerini, eğitimcileri, siyasileri herkesi ve her şeyi toptan hedef alıyor Siyonist işgal çetesi. Bizzat BM’nin gözetiminde olan mekanlar vuruluyor. Yardım için bir araya gelen kalabalıklar katlediliyor. Pazar yerleri bombalanıyor. Sivil altyapı tamamen yok ediliyor, insani yardımlar da engelleniyor. Elektrik, su, gıda girişine yeteri kadar izin verilmiyor. Kitlesel katliamlar gerçekleştirilirken bir yandan da kıtlık ve açlıkla, sağlık hizmetlerine erişimi engelleyerek, yaralıların tedavisine izin vermeyerek kitlesel ölümler hedefleniyor” ifadelerini kullandı. BM’yi ve uluslararası toplumu terör devletini durdurma konusunda somut adımlar atmaya davet eden Yalçın, “İnisiyatif almaya, soykırımı duyurmaya çağırıyor ve 1 Mayıs'a Gazze'deki, Filistin'deki emekçiler soykırım altında giriyor diye buradan bir kez daha haykırmak için bugün buradayız” dedi. Konuşmaların ardından BM Ankara temsilciliği önüne siyah çelenk bırakıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.