SON DAKİKA
Hava Durumu

#Marmara Denizi

Bursa Haber - Marmara Denizi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Marmara Denizi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Marmara Denizi ulaşımına Poyraz engeli Haber

Marmara Denizi ulaşımına Poyraz engeli

Marmara Denizi'nde bu sabah başlayan şiddetli Poyraz fırtınası nedeniyle balıkçı tekneleri limana çekilirken, uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük gemiler Tekirdağ açıklarında demirlemek zorunda kaldı. Fırtınanın pazartesi gününe kadar etkisini arttırarak devam edeceği belirtiliyor. Süleymanpaşa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Pehlivanoğlu yaptığı açıklamada, Marmara Denizi'nde bu sabah başlayan ve hızla sertleşen poyraz fırtınasının balıkçıların faaliyetlerini geçici olarak durdurduğunu belirtti. Pehlivanoğlu, "Bugünden itibaren Marmara Denizi'nde başlayan sert poyrazla beraber, Süleymanpaşa'da bulunan balıkçı arkadaşlarımız faaliyetlerini ağlarını tamir ederek geçiriyorlar. Önümüzdeki pazartesi gününe kadar fırtınanın etkisini arttıracağını söylüyorlar. İnşallah hava düzeldikten sonra balıkçılarımız palamut ve çinekop faaliyetlerine devam edecekler. Allah izin verirse vatandaşlarımız uygun ve taze balık yemeye devam edecekler" dedi. Fırtınanın etkisiyle Tekirdağ sahilinde oluşan dalgalar ve rüzgarın gücü, hem balıkçılar hem de deniz taşımacılığıyla uğraşanlar için ciddi bir engel oluşturuyor. Sahildeki dalgalar nedeniyle balıkçılar teknelerini güvenli bir şekilde demirleyerek limana çekildi. Uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük gemilerin de açık denize yönlendirilmek yerine Tekirdağ açıklarında beklemeye geçmeleri dikkat çekti. Tekirdağlı balıkçılar, poyrazın etkisinin azalmasının ardından ağlarını denize bırakıp yeniden avlanmaya başlamayı umuyor. Vatandaşlar da fırtına sonrasında balıkçıların sunacağı taze balıkları beklerken, yetkililer poyraz etkisinin azalmasıyla deniz ulaşımının normale döneceğini belirtiyor.

Çadırıyla Türkiye’den İspanya’ya yüzüyor Haber

Çadırıyla Türkiye’den İspanya’ya yüzüyor

Yüzme yolculuğunda Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi Uçmakdere’ye ulaşan 65 yaşındaki İsveçli maceraperest Jari Cennet Tammi, burada Mesut ve Nilüfer Adalı Ayvacıklı çifti tarafından karşılandı ve misafir edildi. Türkiye’den İspanya’ya uzanan bu büyük macerada yaklaşık 10 bin kilometrelik mesafeyi 10 yılda kat etmeyi hedefleyen Tammi, Türk halkının inanılmaz misafirperverliğinden övgüyle bahsetti. Kendisine yolda yalnızca çadırı ve denizin rehberlik ettiğini söyleyen Tammi, Türkiye sahillerinde tanıştığı insanların sıcaklığı karşısında hayran kaldığını ifade etti. Her mola verdiği kıyıda yeni bir dostluk kuran Tammi, sadece deniz ve doğa ile baş başa kalarak hayallerini gerçekleştirmenin peşinde olduğunu dile getirdi. Buradaki molasını tamamladıktan sonra Tammi, İspanya’ya yüzmeye devam edecek. Tammi’nin yüzdüğü anlar havadan da görüntülendi. "10 bin kilometreye yakın bir mesafe yapıyor" Tammi açıklamasında, “Yaklaşık 23 gün önce başladım. İstanbul’dan başlamamın sebebi mesafeyi uzatmak. Yunanistan’dan da başlayabilirdim ama mesafeyi uzatmak istedim. Bir de İstanbul’dan başlayınca yüzmeye Asya’dan başlamış oldum, Boğaz Köprüsü’nden başlamama izin vermediler o yüzden Bakırköy tarafından başladım. Türk insanı çok cana yakın, sürekli bana bir şeyler yediriyorlar, bir şeyler alıyorlar, şaşırdım. Çok cana yakın ve arkadaş canlısı insanlar. Yaklaşık 10 ülkenin kıyısından geçeceğim, aslında 8 bin kilometre gideceğim ama düz bir doğrusal bir çizgide gidemiyorum denizde. Bu yüzden 10 bin kilometreye yakın bir mesafe yapıyor. Ben yapabilirim, yalnız başına hayatta kalmayı becerebilmek istediğim için yapıyorum. Tek başıma yaşayabilmenin, kamp yapmanın verdiği ayrı bir keyif var. Bu yüzden yapıyorum. Bu tür uzun mesafeli yüzüşlerde yaşlı olmam benim için daha avantajlı oluyor. Maraton koşucularında da vardı bu, 35 yaşındaki bir maraton koşucusu 22 yaşındaki bir maraton koşucusundan daha başarılıdır. Yaşımın vermiş olduğu ayrı bir özgüven var. Ortalama 10 yıl sürecek bir süreç bu, yaklaşık 10 bin kilometre yüzeceğim. 10 yıl sonra bu serüveni tamamladığımda bunu bir kitap haline getirip gelecek nesillere bunu aktarmak istiyorum" dedi. "Ona destek vermek istedik" Tammi’yi misafir eden Mesut Ayvacıklı ise, "Bu yaptığı işin, dünyada çok hakikatten duyulması gerektiğini düşündüğümüz bir eylem. 8 bin kilometre yüzerek kıyı şeridinden 10 ülke geçerek böyle bir hedefe koşmuş. Haberimiz olunca misafir etmek istedik, davet ettik o da kırmadı bizi kabul etti. Bu konuda ona destek vermek istedik o yüzden bir aradayız" dedi.

320 kiloluk mavi yüzgeçli orkinos zıpkına takıldı Haber

320 kiloluk mavi yüzgeçli orkinos zıpkına takıldı

Kocaeli’nin Gebze ilçesi kıyılarında avlanmak için denize açılan Görkem Gürsoy ve Volkan Topçu, ender görülen mavi yüzgeçli, 2.5 metre uzunluğunda, 320 kilogram ağırlığında orkinos avladı. İki dalgıç saplanan zıpkınla uzaklaşan orkinosu, üçüncü günün sonunda bularak kıyıya çıkarttı. İki senedir ekip arkadaşı Volkan Topçu ile beraber dalış yaptıklarını ve orkinos balığının peşinde olduklarını anlatan Görkem Gürsoy, "Bu balığı avlamak istiyorduk. Sonunda kısmet oldu. Karşımıza çıktı, avlayabildik. Türkiye’nin en büyük boyutlarından bir tanesidir. Hatta bu boyutlarda avlanan bir balık olduğunu bulamadık, göremedik, duyamadık. 2.5 metre 320 kilo mavi yüzgeçli orkinos. Çok önemli ve değerli bir balık. Tarım Orman Bakanlığından da geldiler. Ölçtüler, biçtiler kayda geçtiler" dedi. Her sabah balık avlamak uğruna dalışa gittiklerini de sözlerine ekleyen Gürsoy, vurdukları balıkları sokak hayvanlarına ve ihtiyacı olanlara verdiklerini, satış amaçlarının olmadığını belirtti. Daha öncesinde de balığı gördüklerini fakat atış yapmadıklarını, sadece su altı kameraları ile çekim yaptıklarını söyleyen Volkan Topçu, "En son beraber atış yapma kararı aldık. Hazırlandık ve yine aynı dalışımızı yaptık. Birlikte hayvana atışımızı yaptık. Hayvan cüsseli, 320 kilogram ve 2.5 metre uzunluğu vardı. Ekipmanlarımızı parçaladı, ipler dayanmadı. Atmış olduğumuz zıpkının makarasını koparttı. Bu şekilde uzaklaştı. Bu bölgede geçen sene bu ağırlığın yarısı kadarını görmüştük. 200 kilogram kadarını gördük ve kayıt altına aldık. Bu sene ilk defa böyle büyük bir hayvan ile karşılaştık. Normal bir orkinos değil mavi yüzgeçli bir orkinostur. Ender görülen bir tiptir" diye konuştu. "ÜÇÜNCÜ GÜNDE KIYIYA ALABİLDİK" Balığı gördüklerinde heyecanlandıklarını anlatan Topçu, "Devasa bir balıkla karşı karşıyasınız. İki avcı, o da avcı biz de avcıyız. Bir, iki saniye sonra atış kararı aldık ve atışımızı yaptık. Hayvan tamamen kas kütlesi olduğu için 8 saniye içerisinde 90 metre ipi alıp gitti. Zıpkınımızın şişi üstündeydi. Onunla birlikte uzaklaştı. Biz peşini bırakmadık. Tekne ile aramaya devam ettik. Birçok farklı noktada dalış yaptık. Sonuçta 90 metre ip vardı. İpin ucunu görüp hayvanı alırız diye. Birinci gün bulamadık. İkinci gün dalışlara devam ettik. Akşam eve gitmedik tekne ile gelip aradık. 3 günde açıkta bir yerde yüzeye çıkmıştı. Bu şekilde kıyıya getirdik" şeklinde konuştu.

Marmara Denizi'nde kaybolan 2 tersane işçisini arama çalışmaları 42'nci saatinde Haber

Marmara Denizi'nde kaybolan 2 tersane işçisini arama çalışmaları 42'nci saatinde

Marmara Denizi'nde ekipler seferber olmuş durumda. Yanı sıra Bursa AFAD da bölgeye ekip gönderip, çalışmaları 3 ayrı kıyıdan sürdürüyor. Armutlu ilçesi Dereağzı mevkisinden 2 gün önce turlamak için kanoyla denize açılan Hüseyin Piner (33) ve mesai arkadaşı Yücel Coşkun (28) Bozburun mevkiine ilerlerken Tavşantepe bölgesinde akıntıya kapıldı. Mesai arkadaşları uyarmış Denizde açılan Piner ve Coşkun'u arayan mesai arkadaşları kendilerine bölgede akıntı ve fırtına olduğunu, çok fazla açılmamaları gerektiğini söylediler. Kendilerinin güvende olduğu söyleyen ikili ise bir süre sonra çalışma arkadaşlarını arayıp sahil güvenliğe haber vermelerini istedi. İhbarcılara ulaşan sahil güvenlik ekipleri akıntıya kapılan Piner ve Coşkun'dan konum istedi. Fakat sinyalin kesilmesi nedeniyle konum gelmemesi üzerine ekipler bölgede arama çalışması başlattı. Çalışmaların yoğunlaştığı bölgede kanoya ulaşan ekipler, havadan sahil güvenlik helikopteri, 20 sahil güvenlik botu ve karadan da jandarma, AFAD ve polis olmak üzere 79 personelle arama kurtarma çalışması sürüyor. Yanı sıra bölgeye Bursa'dan da AFAD ekibi destek verdi. 2 ekip Bursa'nın Mudanya, Eşkel ve Eğerce kıyı şeridinde de çalışmalara başladı. Gecenin karanlığında ara verilen havadan ve denizden arama çalışmaları sabahın ilk ışıkları ile yeniden başladı Çalışmalar 42 saattir sürerken henüz olumlu bir sonuç alınamadı.

Başkan Bozbey: “Marmara Bölgesi, bütüncül bir yaklaşımla depreme hazırlanmalı” Haber

Başkan Bozbey: “Marmara Bölgesi, bütüncül bir yaklaşımla depreme hazırlanmalı”

İstanbul’daki etkinliğin açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Geçmişin acı dolu tecrübeleri bize, plansızlığın ve ihmalin bedelinin ne denli ağır olabileceğini gösterdi” diyerek, Marmara Bölgesi’nin koordineli bir biçimde ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Marmara depreminin 25. yıl dönümünde, İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ve Marmara Belediyeler Birliği’nin, (MBB) İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı ve KİPTAŞ katkılarıyla düzenlediği "17 Ağustos’un Çeyrek Asır Ardından" etkinliğinde Marmara Bölgesi’nin deprem hazırlık çalışmaları, dayanışma ve iyileşme pratikleri ele alındı. Etkinliğe Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Marmara Bölgesi’nde bulunan il ve ilçelerin belediye başkanları, akademisyenler, milletvekilleri ve siyasi partilerin yerel yönetimlerden sorumlu yöneticileri katıldı.  “ŞEHİRLERİMİZİ DAHA DA DAYANIKLI KILMALIYIZ” İPA Kampüs’ün ev sahipliği yaptığı etkinliğin açılış konuşmasına 17 Ağustos ve 6 Şubat depremleri başta olmak üzere yaşanan afetlerde hayatını kaybedenleri anarak başlayan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye başkanı Mustafa Bozbey, “Bu tür felaketlerin etkilerini azaltmak ve gelecekte benzer acıları yaşamamak için gereken önlemleri almak zorundayız. Şehirlerimizi daha da dayanıklı kılmalıyız. Dayanıklılık, yani afetlere ve krizlere dayanıklı olmak sadece felaketlerin yaralarını sarmak anlamına gelmiyor. Esasen gelecekte karşılaşabileceğimiz şoklara karşı hazırlıklı olmayı da gerektiriyor. Bu da ancak sistemlerimizi güçlendirerek, altyapımızı sağlamlaştırarak ve toplumumuzda hazırlıklı olma bilincini yaygınlaştırarak mümkün olur” ifadelerini kullandı.   “DEPREMLE İLGİLİ PLAN VE STRATEJİLER İSTANBUL İLE SINIRLI KALMAMALI” Dayanıklılığı inşa etmenin proaktif bir yaklaşımla felaketler yaşanmadan önce harekete geçmeyi gerektirdiğini anlatan, plansızlığın ve ihmalin geçmişte ağır bedeller ödettiğini belirten Mustafa Bozbey, “İstanbul artık sadece bir şehir değil, aynı zamanda Bursa, Kocaeli, Tekirdağ gibi Marmara Bölgemizin diğer kentleriyle entegre bir megakent haline gelmiştir. Bu nedenle deprem riski ele alınırken Marmara Bölgesi'nin bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Depremle ilgili plan ve stratejilerin yalnızca İstanbul ile sınırlı kalmaması, bölgenin tamamını kapsayacak şekilde hazırlanması gerekmektedir” dedi.   BELEDİYELER ARASI KOORDİNASYONUN ÖNEMİ AFAD'ın bu süreçte belediyelerden önemli beklentileri olduğunu belirten MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yerelde yapılması gerekenlerin başında deprem risk yönetimi ile kentsel dönüşüm ve dayanıklılık planlarının hayata geçirilmesi olduğunu söyledi. Koordinasyonun altını çizen Başkan Bozbey, “Belediyelerimiz bu süreçte sadece kendi bölgelerinde değil, aynı zamanda komşu kentlerle de koordinasyon içinde olmalıdır. Depremden birlikte etkilenecek olan bu kentlerin, afet anında birbirine destek olacak şekilde planlarını hazırlaması ve uygulaması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda büyükşehirlerimizin afet işleri, deprem risk yönetimi, kentsel dönüşüm ve dayanıklılık birimleri kritik bir rol üstlenmektedir. Bu birimler deprem öncesinde riskleri belirlemek, yapı stoğunu güvenli hale getirmek ve deprem sonrası toparlanma sürecini yönetmekle yükümlüdür. Belediyelerimizin bu birimlerin faaliyetlerini desteklemesi ve kendi planlarını yaparken bu birimlerle koordinasyon içinde olması gerekmektedir” uyarılarını dile getirerek, özellikle İstanbul'un deprem anında ve sonrasında etkin bir yönetim sergilemesi için bu planların büyük öneme sahip olduğunu anlattı.  “İŞ BİRLİKLERİ HAYATİ ÖNEME SAHİP” Merkezi yönetimden sivil topluma kadar kentin tüm paydaşları ile birlikte hazırlanmanın ve toplumsal dayanışmayı en üst seviyede tutmanın önemine de değinen Başkan Mustafa Bozbey, “Yerel yönetimler kendi şehirleriyle ilgili sorumluluklarını yerine getirirken aynı zamanda merkezi yönetim, sivil toplum kuruluşları ve kentin diğer tüm paydaşlarıyla birlikte depreme hazırlanmalıdır. Bu bağlamda belediyelerimizin merkezi yönetimle, AFAD'la, akademik kurumlarla ve sivil toplumla iş birliği içinde çalışması, deprem riskine karşı daha güçlü bir hazırlık yapmamızı sağlayacaktır. Toplumsal dayanıklılığı arttırmak ve afet anında en hızlı şekilde müdahale edebilmek için bu tür iş birlikleri hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. MARMARA DENİZİ ÇAĞRISI! Deprem başta olmak üzere Marmara Denizi'nin temiz, yaşanabilir ve üretken olmasının da belediyelerin sorumluluğunda olduğunu ifade eden Mustafa Bozbey, “Bursa olarak bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm ilçe belediyelerimizle bir araya gelerek atık su yönetimi konusunda daha etkili ve çevre dostu bir yaklaşım benimsemeleri için yol haritamızı belirliyoruz. Biz Marmara Denizi’ni kaybetmek istemiyoruz. Marmara bizimdir, Marmara Denizi temiz olmalıdır. Marmara, Marmara’da yaşayanlarındır. Tüm belediyelerimizi ve başkanlarımızı da Marmara Denizi’ni korumada duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi  “TEK BİR IŞIK VAR, O DA BİLİM!” Marmara Belediyeler Birliği’nin dayanıklı ve hazırlıklı şehirler ve toplum olma yolunda çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini belirten ve MBB’nin çalışmalarına değinen Başkan Mustafa Bozbey’in ardından kürsüye gelen Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, “Çeyrek asır önce sarsılan bu coğrafyada bizlerin sorumluluğu devam ediyor ve çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda tek ışığımız var aslında. Bilim, teknik ve akıl. Başka bir ışığımız yok. Bilimi önünüze bir ışık ve doğrultu olarak koyduğunuzda inanın bu toplum en doğruları yapacaktır ve o doğrular can kaybı yaşamaktan bizleri kurtaracaktır. Burada oluşumuz sadece geçmişimizi değil, tam aksine geleceğimizi konuşmaya dairdir” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından İstanbul planlama Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökçe, ‘Depremin 25 yıllık karnesi’ sunumunu katılımcılarla paylaşırken, bilim insanları da olası Marmara depremini detaylı olarak masaya yatırdı. Etkinliğe katılanlar ayrıca “VR” gözlük ile deprem deneyimi de yaşadı.

Bursa sahillerinden sevindiren haber Haber

Bursa sahillerinden sevindiren haber

Açıklanan sonuçlara göre 24 plajdan sadece İznik Gölü kıyısında bulunan Darka Tatil Köyü Ve Orhangazi Halk Plajı ‘orta kalite su' olarak belirlendi. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan Gemlik'te 8, Mudanya'da 9 ve Karacabey'de 3, İznik Gölü kıyısında ise 4 olmak üzere 24 kamp ve plajda tespitler yapıldı. Yapılan analizlerde alınan numunelerin 22 plajda değerlerin altında, 2 plajda ise kılavuz değerle zorunlu değer aralığında olduğu tespit edildi. Toplam sonuçlar kılavuz değerlerin altındaysa “iyi kalitede su (girilebilir)”, kılavuz değerle zorunlu değer arasındaysa “orta kalitede su (girilebilir)”, zorunlu değerlerin üzerindeyse “kötü kalitede su (girilemez)” tespitlerine yer veriliyor. Bursa'nın “iyi ve orta” deniz suyuna sahip sahil ve plajlar şöyle: Gemlik: Bursa Büyükşehir Belediyesi Küçükkumla Halk Plajı, Büyükşehir Kurşunlu Kadınlar Plajı, Büyükşehir Belediyesi Kumsaz Halk Plajı, Hasanağa Kadınlar Plajı, Büyükkumla Halk Plajı, Narlı Halk Plajı, Karacaali Gençlik Kampı, Gemsaz Halk Plajı 'iyi kalite su' statüsünde yer aldı. Mudanya: Bursa Büyükşehir Belediyesi Eğerce Halk Plajı, Büyükşehir Belediyesi Mesudiye Halk Plajı, Bursa Büyükşehir Belediyesi Eşkel Halk Plajı, Altıntaş Halk Plajı, Zeytinbağı Halk Plajı, Coşkunöz Plajı, Kumyaka Halk Plajı, Burgaz Halk Plajı, Burgaz Altınkum Halk Plajı ‘iyi kalite su' olarak belirlendi. Karacabey: Malkara Halk Plajı, Yeniköy Halk Plajı, Kurşunlu Halk Plajları plajlarında ‘iyi kalite su' olarak belirlendi. İznik Gölü: Göllüce Halk Plajı, İnciraltı Mevki Halk Plajı ‘iyi kalite su' olarak tespit edilirken, Darka Tatil Köyü ve Orhangazi Halk Plajı ‘orta kalite su' olarak belirlendi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.