SON DAKİKA
Hava Durumu

#Marmara Belediyeler Birliği

Söz Bursa - Marmara Belediyeler Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Marmara Belediyeler Birliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Başkan Bozbey'den Kardeş Şehirler Zirvesi’nde İmamoğlu’na destek çağrısı! Haber

Başkan Bozbey'den Kardeş Şehirler Zirvesi’nde İmamoğlu’na destek çağrısı!

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Alman Belediyeler Birliği (Deutscher Städtetag) iş birliğiyle İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Türkiye-Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi, iki ülke arasındaki yerel yönetim iş birliğini ve dayanışmayı güçlendirdi. Zirveye Almanya ve Türkiye’den çok sayıda üst düzey yetkili katılırken, Belediye başkanları ortak bir bildiri imzalayarak yerel yönetimlerin demokratik değerler, ifade özgürlüğü ve halk iradesine olan bağlılıklarını vurguladı. Belediye başkanları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na desteğini açıkladı ve halk iradesine sahip çıkmanın evrensel bir sorumluluk olduğunu belirtti. Zirve sırasında ‘Demokrasi ve özgürlüklerin güçlü dinamikleri olarak şehirler’ başlıklı oturumda, yerel yönetimlerin şeffaflık, katılımcılık ve iyi yönetişim ilkeleri doğrultusunda kapsayıcı şehirler kurma potansiyeli tartışıldı. “DEMOKRASİNİN YERELDEN GENELE YAYILDIĞINI BİLİYORUZ” Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Türkiye-Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi’ne katılarak Almanya’daki kardeş şehirlerle olan bağları daha da güçlendirdiklerini söyledi. Zirve kapsamında kardeş şehir Darmstadt’ın Belediye Başkanı, diğer kent yöneticileri, Büyükelçi ve Başkonsolos ile bir araya gelerek Bursa ile kardeş şehirleri arasındaki dostluğu ve iş birliğini derinleştirdiklerini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Kardeş şehirlerimizin iyi uygulamalarını kentlerimize aktarmak istiyoruz. Onun için iyi ilişkilerin personel değişimi boyutunda da değerlendirilmesini öneriyorum. Demokrasinin yerelden genele yayıldığını biliyoruz. Bunun için de karşılıklı işbirliklerine ihtiyacımız var. Dünyada artık kentler yarışıyor. Birbirimizle olan bilgi alışverişlerinin son derece önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Bu anlamlı buluşmaya öncülük eden ancak tutukluluğu nedeniyle katılamayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na desteğimizi tekrar dile getiriyoruz. Haksız tutukluluğunun sona ermesi gerektiğini vurguluyoruz. Bu zirveyi düzenleyen Türkiye Belediyeler Birliği’ne ve Alman Belediyeler Birliği’ne teşekkür ediyorum” dedi.

Profesörden salonda şok eden sözler, "Ben biraz gerçekleri konuşacağım, ne olur üzerinize alının ve bana kızın" Haber

Profesörden salonda şok eden sözler, "Ben biraz gerçekleri konuşacağım, ne olur üzerinize alının ve bana kızın"

Programda konuşan Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Denizde Müsilaj Görmek Ne Demek?" oturumunda "Marmara Denizi ve müsilaj" konulu sunumuyla katılımcıları bilgilendirdi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi de olan Sarı, mevcut durumun Marmara Denizi açısından çok iyi görünmediğine dikkati çekerek, "Ben biraz gerçekleri konuşacağım, bu esnada ne olur üstünüze alının ve bana kızın" dedi. Müsilajın, soluduğumuz havanın oksijenin en az yarısını üreten, denizdeki minik bitkiciklerin, biyolojik üretimin ilk basamağı olan bitkisel planktonun kirlilik, su sıcaklığı, durağanlık gibi etkilerin tetiklemesiyle aşırı çoğalması sonucu deniz suyuna salgıladıkları sümüksü, şeffaf, yapışkan bir organik madde olduğunu anlatan Sarı, şu anda Marmara Denizi'nde yüzeyden 30 metre derinliğe kadarki kısımda yoğun görüldüğünü söyledi. Müsilaj için 100'den fazla neden sayılabileceğini dile getiren Sarı, şöyle konuşu: "Bu yapışkan madde yüzeye çıkana kadar varlığına kimse inanmaz. Çok az kısmı yüzeye çıkar. Aslında yüzeye çıkanlar da müsilajla ölen mikroorganizma parçacıklarıdır aslında. Gündüz 12 civarında yapılan dalışta diplerde karanlıkta kalıyoruz. Neden? Çünkü müsilaj gelen ışığı kesiyor. Deniz çevresini bozan ne varsa müsilajı oluşturur. Deniz yüzeyinin ortalamadan sıcak olması, denizin durağan olması, fazla besin elementi yani kirliliğin, azot fosforun ortalamadan fazla olması Bu üçü bir araya geldiğinde felaket boyutunda müsilaj otaya çıkar." MARMARA'DA DENİZ SUYU SICAKLIĞI 10,5 DERECE Marmara Denizi'ndeki sıcaklıkların ortalamaların 2,5 derece üzerinde olduğunu vurgulayan sarı, Marmara'da deniz suyu sıcaklığının şu anda 8 civarında olması gerekirken 10,5 derecelere ulaştığını söyledi. Denizlerin ısınmaya devam ettiğini aktaran Sarı, "2021'den sonra daha hızlı ısınıyor. Deniz şartlarında 40-50 yıllık rekorlar kırılıyor. Birinci şartı kontrol edemiyoruz denizi soğutamıyoruz. İkinci durum olan durağanlığa çare üretemiyoruz. Üçüncüsü kirlilik. Bunu önleyebiliriz" dedi. 1980'li yıllardan bu yana belediye başkanları, partiler, valiler, bürokratlar ve hükümetlerin değiştiğini ancak Marmara Denizi'ne gönderilen atıkların değişmediğini belirten Sarı, şunları kaydetti: "Sonuç maalesef müsilaj. Marmara Denizi astımlı çocuk gibidir. İki tarafta dar boğazlarla nefes almaya çalışıyor. Işık geçirgenliği düşmüş azot fosfor dengesi bozulmuş bir Marmara Denizi'miz var. Evsel atıklarda ileri biyolojik arıtmadan geçirilen oran yüzde 51,7. Bandırma'nın arıtma tesisi yok pompalama tesisi var. Marmara Denizi'ne bu tesisle derin deşarj yapılıyor. Denize kıyısı olan belediyelerin birbirinden farkı yok, atıkları pompalarla basıyorlar. Sanıyorlar ki akıntıyla Karadeniz'e gidiyor. Akıntı körfezlere uğramıyor. Durağanlık bu işte. Gönderdiğiniz atıklar Marmara'da kalıyor." SAROS KÖRFEZİ'Nİ BİLE SARDI Sarı, 2021'deki eylem planı içinde yer alan en önemli madde olan atık yükünün azaltılması konusunda ciddi bir ilerleme kaydedilemediğini vurgulayarak, "2021'deki eylem planı uygulayabilseydik bugün müsilajla karşılaşmayacaktık. Kuzey Ege'nin akvaryumu Saros Körfezi'ni bile sardı müsilaj." diye konuştu. Müsilaj nedeniyle deniz çayırlarının, mercanların ve diğer canlıların öldüğünü belirten Sarı, "Midye çiftlikleri var. Yüzde 30 civarında kayıp yaşanıyor. Deniz suyunu filtre eden midyelerde de ciddi kayıplar var. Turizm etkileniyor. Kimse müsilajla kaplı yere gelmeyecek. Nisandan itibaren müsilaj yüzeye çıkacak. Balıkçılık zarar görüyor. Balıkçı tekneleri çalışamaz duruma geldi. Küçük balıkçılar gerçekten perişan" ifadesini kullandı. Sarı, Marmara'nın kirlilik yükünün azaltılması gerektiğine dikkati çekerek, "Çırçır balığının müsilaja rağmen denizden umudu var bizim niye olmasın. Geç kalmadan harekete geçmeliyiz. Yapılması gerekenler belli. Marmara Denizi'ni bu kötü durumundan kurtarmalıyız" dedi.

Başkan Bozbey: Marmara’nın çığlığını duymazdan gelemeyiz Haber

Başkan Bozbey: Marmara’nın çığlığını duymazdan gelemeyiz

Yerel ve genel idarenin kol kola girerek, yan yana durarak, çözüm ortağı olarak sorunları aşabileceğine inanıyorum. 'Marmara hepimizin!’ diyerek herkesi bu mücadelede daha aktif olmaya, duyarlı davranmaya ve kararlı adımlar atmaya davet ediyorum” dedi. Marmara Belediyeler Birliği, kuruluşunun 50. yıl dönümü kapsamında yıl boyunca Marmara Denizi’ni odağına alacak bir dizi etkinlik düzenleyecek. Etkinlik dizisinin ilki olan ‘50 Yıldır Marmara Denizi İçin Birlikte’ programı, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Programa, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, ilçe belediye başkanları, Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Cemil Arslan, MBB Bilim Kurulu üyeleri, Büyükşehir Belediyesi genel sekreter yardımcıları, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, kamu kurumlarının temsilcileri ve muhtarlar katıldı. “KAYBETTİĞİMİZ DEĞER, HEPİMİZİN DEĞERİDİR” MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Marmara Bölgesi’nin ortak sorunlarına çözüm bulmak için kurulan Marmara Belediyeler Birliği’nin 50. kuruluş yıl dönümünü kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Birliğin kuruluşundan bu yana emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Mustafa Bozbey, 50 yıl önceki sorunların artarak devam ettiğini hatırlattı. Onca çabaya, dayanışmaya ve öngörülere rağmen 2021 yılında müsilaj sorununun yaşandığını belirten Başkan Bozbey, “Müsilaj sorunu devam edecek gibi görünüyor. Bu yüzden yıl içerisinde yapılacak toplantıları önemsiyoruz. Marmara’ya yüklediğimiz bunca yük, bence artık yeter. Bu yükü Marmara ve Marmara Denizi kaldıramaz. Yerel ve genel tüm yetkililerin bu konuda acil önlem alması ve sorunun çözümü noktasında adımlar atması gerekiyor. Bu yıl yapılacak toplantılarda alınacak kararların uygulanmasını takip etmek hepimizin sorumluluğu olmalıdır. Kaybettiğimiz değer, hepimizin değeridir. Marmara Denizi, tabiri caizse ‘Ben ölüyorum, ben can çekişiyorum. Bir şeyler yapın. Tedbirleri etkili bir şekilde alın’ diyor. Ancak biz hala adım attığımızda karşımıza çıkan engelleri aşamıyoruz. Yerel ve genel idarenin kol kola girerek, yan yana durarak, çözüm ortağı olarak sorunları aşabileceğine inanıyorum” diye konuştu. “DENİZİMİZ NEFES ALAMAZ HALE GELDİ” Marmara’yı mavisi de temiz, yeşili de temiz istediklerinin altını çizen Başkan Bozbey, kirliliğe karşı mücadelede bilim ve iş birliğinden yararlanarak somut adımlar atacaklarını ve süreci kararlılıkla takip edeceklerini ifade etti. Marmara Denizi’nin bir yaşam kaynağı olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, “Yıllardır süregelen ihmaller, yanlış politikalar ve denetimsizlikler yüzünden denizimiz nefes alamaz hale geldi. Marmara Denizi geri dönülemez bir felakete sürükleniyor. Bu krizi durdurmak bizim elimizde. Sorumluluk bilinciyle hareket ederek ortak akılla ve bilimsel yöntemlerle kalıcı çözümler üretmeliyiz. Marmara’nın çığlığını duymazdan gelemeyiz. Marmara Denizi olmadan bu bölgenin ekonomisi de kültürü de yaşam kalitesi de sürdürülemez. Marmara Denizi’ni korumak sadece çevresel bir mesele değil, insani bir sorumluluktur. 30 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan bir bölgenin merkezinde yer alan Marmara Denizi’ni yok sayma veya görmezden gelme gibi bir seçeneğimiz yok. Amacımız yalnızca sorunları ve çözümleri konuşmak değil, aynı zamanda somut ve etkili yol haritaları oluşturarak harekete geçmektir” dedi. “MARMARA DENİZİ’NE HER GÜN 4.7 MİLYON METREKÜP ATIK SU DEŞARJ EDİLİYOR” 2021 yılında herkesi etkileyen müsilaj sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan Başkan Bozbey, bu sorunun denizin artık kirliliği kaldıramadığını, ekosisteminin yok olma noktasına geldiğini gösterdiğini dile getirdi. Müsilajın sadece bir sonuç ve büyük bir ekolojik çöküşün habercisi olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, Marmara Denizi’nin kirlilikle, bilinçsiz sanayileşmeyle ve yetersiz atık yönetimiyle mücadele ettiğini söyledi. Marmara Denizi’nin "Beni daha fazla kirletmeyin!" dediğini belirten Başkan Bozbey, 2021’de yaşanan aşırı müsilaj vakasının ardından dönemin Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a birlik adına attığı adımlardan dolayı teşekkür etti. Marmara Denizi Eylem Planı’nın bu süreçte önemli bir dönüm noktası olduğunu anlatan Başkan Bozbey, “Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde kurulan bilim ve teknik kurulunun çalışmaları titizlikle sürmektedir. Toplamda 22 maddeden oluşan eylem planının, 19 maddesi gerçekleşti. 3 madde için ise hala adımların atılamadığını görüyoruz. Bunlar; kentsel atıksu arıtma tesislerinin tamamının ileri biyolojik tesislere dönüştürülmesi, tarımsal kirliliğin önüne geçmek üzere yapay sulak alanların oluşturulması, kamu-özel iş birliği modelinin atıksu altyapı projelerinde uygulanmasına yönelik idari hususlardır. Hepimize düşen en önemli görev, kalan üç maddenin uygulanması için kararlı ve etkili adımlar atmaktır. Aksi takdirde, bugünden harekete geçmezsek yarın çok geç olacak. Atık su yönetiminin etkili bir şekilde kontrol altına alınması gerekiyor. Akademik çalışmalardan elde edilen verilere göre Marmara Denizi’ne her gün 4.7 milyon metreküp atık su deşarj ediliyor. Bu atıkların sadece yarısı fiziksel arıtmadan geçirilerek denize bırakılıyor. Her gün milyonlarca metreküp kirli su, Marmara’nın oksijen seviyesini hızla düşürüyor. Bu gidişata dur demeliyiz. Süreci de sürdürülebilir hale getirmeliyiz” diye konuştu. “MARMARA DENİZİ GELECEK NESİLLERİN DE MİRASIDIR” İleri biyolojik arıtma tesislerinin kurulumuna, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın normları ve düzenlemeleri çerçevesinde büyük bir hızla devam edilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Bozbey, şunları söyledi; “Büyükşehirlerdeki ileri biyolojik atıksu arıtma tesislerinin gerekiyorsa kapasitelerinin artırılması, gerekirse de yenilerinin yapılması, deşarjların kontrol edilmesi ve tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilir yönetimi büyük önem taşımaktadır. Hatta kimyasal arıtma tesislerinin de kurulması konuşulmalıdır. Bunları yapabilmek için önemli bir finansman yüküyle karşı karşıyayız. Bu finansman yükünü belediyelerin ve bağlı kuruluşları olan su ve kanalizasyon idarelerinin tek başına taşıyabilmesi mümkün değildir. Merkezi finansman kanallarının da bu önemli amaç uğruna işlevsel bir şekilde kullandırılması gerekmektedir. Marmara Denizi’ni koruma adına, faizsiz veya düşük faizli finansman seçeneklerinin İlbank ve kamu bankaları aracılığıyla sunulması şarttır. Dış kaynaklara erişim kolaylaştırılmalı ve tesisler için uygun alanlar belediyelere tahsis edilmelidir. Marmara Denizi’ni kurtarmanın yolu, bunlardan geçmektedir. Marmara Denizi yalnızca bizim değil, çocuklarımızın, torunlarımızın, gelecek nesillerin de mirasıdır. Bugün attığımız her adım, gelecek nesillere nasıl bir Marmara bırakacağımızı belirleyecek. Bu yüzden ‘Marmara hepimizin!’ diyerek herkesi bu mücadelede daha aktif olmaya, daha duyarlı davranmaya ve daha kararlı adımlar atmaya davet ediyorum”. Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Cemil Arslan, Marmara Denizi odaklı çalışmalar hakkında bilgi verdi. 50. kuruluş yıl dönümünde Marmara Denizi meselesine yoğunlaştıklarını belirten Arslan, Marmara bölge çalışmaları konusunda özel çalışmalar yapılacağını ifade etti. Marmara Belediyeler Birliği’nin kuruluş amaçlarından da bahseden Arslan, “Bugün, 2021 yılında alınan Marmara Denizi Eylem Planı kararlarının neresinde olduğumuzu, ne yaptığımızı ve ne yapmamız gerektiğine ilişkin görüşmeler yapılacak. Bu iş sadece belediyelerin üzerine yüklenemeyecek kadar önemlidir. Aynı zamanda belediyelerin kaçamayacağı kadar önemli bir meseledir. Merkezi yönetim, belediyeler, su ve kanalizasyon idareleri, sanayi kuruluşları, özel sektör, tarımla ilgilenenler, balıkçılar... Herkesi ilgilendiren ve herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gereken bir meseledir. Bunun için bir araya toplandık. Başkanımız Mustafa Bozbey’e, 50 yılımızı hatırlamak ve nerede olduğumuzu değerlendirme konusunda destek verdiği için teşekkür ediyorum” dedi. Açılış konuşmalarının ardından Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından ‘Denizde müsilaj görmek ne demek? Ana hatlarıyla müsilaj, boyutları ve sektörel etkileri’ konularında sunum yapıldı. Ardından Prof. Dr. Mehmet Çakmakçı tarafından ‘Kentlerin atıksu yükü ile baş etmek ne demek? Atıksuyu geri kazanmak veya iyi arıtarak tekrar döngüye vermek’ konulu sunum gerçekleştirildi. Program, Marmara Denizi Eylem Planı’ndaki güncel gelişmelerin ve çözüm eylemlerinin belediyeler perspektifinden ele alınmasıyla devam etti.

Bozbey'den Marmara Denizi'nde 'müsilaj' uyarısı Haber

Bozbey'den Marmara Denizi'nde 'müsilaj' uyarısı

Marmara Denizi’nde müsilaj tehdidinin tekrar ortaya çıkması üzerine Gemlik Körfezi’nde incelemelerde bulunan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son durum hakkında yetkililerden bilgi aldı. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve iştiraklerin yöneticileriyle birlikte tekneye binerek Marmara Denizi’ne açılan Başkan Mustafa Bozbey, müsilaj oluşumunu yerinde inceledi. “GÜÇLÜ BİR STRATEJİ GELİŞTİRİLMELİ” Evsel atıklar ve sanayi atıkları nedeniyle Marmara Denizi'ndeki ekolojik dengenin ciddi şekilde bozulmuş durumda olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu önemli sorunun her platformda dile getirilmesinin önemine değindi. Başkan Bozbey, tüm kurumların da üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri gerektiğini hatırlattı. Gemlik Körfezi'nde gerçekleştirdikleri incelemeler sonucunda müsilajın yeniden deniz yüzeyine çıkmaya başladığını gözlemlediklerini ifade eden Başkan Bozbey, “Bilim insanları, acil tedbirler alınmazsa 25 yıl içerisinde Marmara Denizi'nde canlı yaşamının neredeyse tamamen yok olacağını belirtiyor. Bu yüzden acil önlemler alınmalı. Bu ciddi tehdit, sadece denizimizin ekosistemini değil, aynı zamanda bölgesel ekonomimizi ve insan sağlığını da tehlikeye atıyor. Bu sorunun önüne geçebilmek için, deniz kirliliğiyle mücadelede etkin ve kapsamlı bir yaklaşım sergilenmeli, atık yönetimi konusunda güçlü bir strateji geliştirilmelidir” dedi.

“Sürdürülebilir Hava Kalitesi Ölçüm Ağı Projesi” İnegöl’e ödül getirdi Haber

“Sürdürülebilir Hava Kalitesi Ölçüm Ağı Projesi” İnegöl’e ödül getirdi

Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından düzenlenen ve belediyelerin ilham veren projelerinin değerlendirildiği Altın Karınca Ödülleri Perşembe günü İstanbul’da gerçekleşen törenle 10’uncu kez sahiplerini buldu. İklim değişikliğinden kültür sanata, ulaşımdan afet yönetimine 10 ayrı kategoride 55 proje ödüle layık görüldü. Bu yıl 310 projenin başvurduğu ve 21 kişilik jüri tarafından projelerin detaylı şekilde incelendiği Altın Karınca Ödüllerinde, İnegöl Belediyesi de “Sürdürülebilir Hava Kalitesi Ölçüm Ağı” projesi ile “İklim Değişikliği ve Çevre Yönetimi” kategorisinde ödüle layık görüldü. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen Marmara Belediyeler Birliği 10. Altın Karınca Ödül Töreninde İnegöl Belediyesi’nin ödülü teslim edildi. Törene İnegöl Belediyesi adına Belediye Başkan Yardımcısı Melih Ateş, Daire Müdürleri Serdar Zorluer ve Bilal Aktürk, projeyi hazırlayan personeller; Çiğdem Çotuk, Fatma Sürgen ile Ecenur Uslu katıldı. İNEGÖL İÇİN ASIL ÖDÜL, BU UYGULAMADA BAŞARIYA ULAŞMAK Alınan ödüle ilişkin değerlendirmede bulunan Belediye Başkanı Alper Taban, “Projemizin Marmara Belediyeler Birliği’nin alanında ülkemizin seçkin ödüllerinden biri olan Altın Karınca Ödülüne layık görülmesi kurumumuz adına bir onur. Aynı zamanda İnegöl için asıl ödül, bu projenin başarıya erişerek şehrimizin hava kalitesinin artmasını sağlamış olmasıdır. Ancak mücadeleyi bırakmayacağız. Daha kaliteli bir hava, daha temiz bir İnegöl için tüm gayretimizle çalışmaya devam edeceğiz” dedi. SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVA KALİTESİ ÖLÇÜM AĞI PROJESİ NEDİR? İnegöl Belediyesi 2020-2024 Stratejik Planı kapsamında yer alan hava kalitesinin artırılması projesi çerçevesinde çeşitli alt faaliyet ve projeler belirledi. Bu amaçla Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıddık Cindoruk Başkanlığında ilk adım atıldı ve paydaşlarla bir araya gelindi. Yapılan toplantılar sonucunda İklim Değişikliği Eylem Planı için 7 ana başlık oluşturuldu. Bu başlıklar; Sera Gazı Emisyon Envanterinin oluşturulması, Sera gazlarının sektörel dağılımlarının belirlenmesi, Azaltım senaryolarının oluşturulması, İnegöl’ün iklim değişikliğinden etkilenebilirlik analizinin yapılması, Kırılganlık ve hassasiyetlerin paydaşlarla belirlenmesi, Uyum stratejilerinin paydaşlarla geliştirilmesi, İklim Değişikliği Azaltım ve Eylem Planı’nın hazırlanması olarak belirlendi. Bu plan çerçevesinde, ilk olarak 2022 yılında Prof. Dr. Sıddık Cindoruk başkanlığında “Sera Gazı Envanter Raporu” hazırlandı. Bu rapor, İnegöl’ün hava kalitesini artırmak ve hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgeleri belirlemek amacıyla bir yol haritası sundu. ŞEHRİN HAVA KALİTESİ 8 AYRI NOKTADAN SÜREKLİ ÖLÇÜLÜYOR 2022 yılında şehrin 8 farklı noktasına “Hava Kalitesi Ölçüm Cihazları” yerleştirildi. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin tarafından yapılan analizler sonucunda elde edilen veriler raporlaştırıldı ve kamuoyu ile paylaşıldı. Raporda, hava kirliliğinin en büyük sebeplerinden birinin sanayi bölgesinde katı atıkların yakılması olduğu tespit edildi. Bu duruma çözüm olarak, İnegöl Belediyesi tarafından Tehlikesiz Sanayi Atığı Getirme Merkezi kuruldu. İlk yıl elde edilen verilere göre, yaz aylarında getirilen atık miktarı kış aylarından daha fazladır, bu da sanayi atıklarının katı yakıt olarak kullanıldığını ortaya koymuştur. Bu sorunu çözmek amacıyla zabıta ve temizlik işleri ekipleri tarafından işletmeler bilgilendirilmiş ve uyarılmıştır. Uyarılara rağmen sorunu çözmeyen işletmelere cezai işlemler uygulanmıştır. 2022 yılında 1044 ceza kesilmişken, 2024 yılında bu rakam 623'e düşmüştür. Tehlikesiz Sanayi Atığı Getirme Merkezi’ne gelen atık miktarı da artış göstermiştir. Kuruluşun ilk yılında merkeze 1453 ton atık getirilmişken, bu miktar 2024 yılında 2068 tona yükselmiştir. Bu artış, yapılan çalışmaların olumlu etkisini göstermektedir.

Altın Karınca’da Yıldırım’a 2 ödül birden Haber

Altın Karınca’da Yıldırım’a 2 ödül birden

Bu yıl 10 farklı kategoride 310 projenin başvurusuyla gerçekleştirilen Altın Karınca Ödülleri, sürdürülebilir, dayanıklı ve kapsayıcı kentleşme pratiklerini teşvik eden projeleri ödüllendirdi. Yıldırım Belediyesi’nin ‘Sosyal İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi’ Yerel Kalkınma Kategorisi’nde, ‘Çevre Müfettişleri Projesi’ ise Yönetişim ve Katılımcılık Kategorisi’nde ödül aldı. Gerçekleştirdikleri işlerin takdir edilmesinin kendileri için önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Marmara Belediyeler Birliği’ne ve seçici kurul üyelerine teşekkür etti. Ayrıca projede emeği geçen tüm ekip arkadaşlarının özverili çalışmalarının bu başarıda önemli bir payı olduğunu vurguladı. YILDIRIM’IN GERÇEK SAHİBİ ÇOCUKLAR Yıldırım Belediyesi, doğayı korumak ve çevre konusunda farkındalık oluşturmak için hayata geçirdiği Yıldırım Çevre Müfettişleri Projesi kapsamında verilen çevre ve atık yönetimi eğitiminin ardından 50 gönüllü çocuğu çevre müfettişi olarak tanımlandı. Gerekli kıyafet ve ekipmanın yanı sıra tablet de verilen minik çevre müfettişleri, etraflarında gördükleri olumsuzlukları ve çevre önerilerini bu tablette bulunan uygulama üzerinden belediyeye iletiyorlar. Yıldırım Çevre Müfettişleri Projesi ile çevresinde gelişen olaylara duyarlı ve bilinçli yaklaşan geleceğin yöneticisi çocuklara, bugünden; çevreyi koruma ve geliştirmeye yönelik sorumluluk yükleyerek onların çözüme katılımlarını sağladıklarını ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Bu doğrultuda kurduğumuz yazılım sistemi paylaşımları ve belediyemizin meclis salonunda gerçekleştirdiğimiz çevre dostu çocuk meclisi ile evlatlarımızın karar alma süreçlerine katılımını sağladık. Çocukların çevre konusunda ön planda olduğu ve büyüklerine örnek olacakları Çevre Müfettişleri Projesi ile çevre duyarlılığı konusunda farkındalığın arttırıldığı çocuk dostu bir Yıldırım için çalışıyoruz” dedi. EĞİTİM, GİRİŞİMCİLİK VE İSTİHDAM Vatandaşların kalifiye iş gücüne katılımını artırmayı ve istihdamda verimliliği yükseltmeyi amaçladıkları Yıldırım Sosyal İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi ile iş gücüne katılmak isteyen bireylerin istihdam süreçlerini bütüncül bir yaklaşımla ele aldıklarını ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, her aşamada gerekli destekleri sağladıklarını ifade etti. Proje kapsamında 5 yılda 11 bin 821 kursiyere mesleki ve teknik eğitim verildiğini, 13 adet kadın kooperatifi kurulmasına öncülük ettiklerini ve 6 bin 500 vatandaşı istihdama kazandırdıklarını aktaran Başkan Yılmaz, “Merkezde, her birey için özel bir destek planı oluşturarak hemşehrilerimizin mesleki yeterlilik kazanmaları ve uygun iş alanlarına yönlendirilmelerini sağlıyoruz. Merkezde ayrıca dezavantajlı bireylerin işe uyum süreçlerini kolaylaştıran destekli istihdam programının yanı sıra ulusal ve uluslararası projeler kapsamında sağlanan fonlarla, başvuru yapan vatandaşlarımıza çeşitli destekler sunuyoruz. İşverenlerin taleplerine yönelik toplu iş görüşmeleri düzenliyor ve sektörel ihtiyaçlara uygun mesleki ve teknik kurslar açıyoruz. Girişimci olmak isteyen kadınları ise, kadın kooperatifleri aracılığıyla istihdama kazandırıyor ve eğitimlerle desteklenerek kendi işlerini kurmalarını teşvik ediyoruz” sözlerini kaydetti.

Başkan Bozbey: “Marmara Bölgesi, bütüncül bir yaklaşımla depreme hazırlanmalı” Haber

Başkan Bozbey: “Marmara Bölgesi, bütüncül bir yaklaşımla depreme hazırlanmalı”

İstanbul’daki etkinliğin açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Geçmişin acı dolu tecrübeleri bize, plansızlığın ve ihmalin bedelinin ne denli ağır olabileceğini gösterdi” diyerek, Marmara Bölgesi’nin koordineli bir biçimde ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Marmara depreminin 25. yıl dönümünde, İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ve Marmara Belediyeler Birliği’nin, (MBB) İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı ve KİPTAŞ katkılarıyla düzenlediği "17 Ağustos’un Çeyrek Asır Ardından" etkinliğinde Marmara Bölgesi’nin deprem hazırlık çalışmaları, dayanışma ve iyileşme pratikleri ele alındı. Etkinliğe Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Marmara Bölgesi’nde bulunan il ve ilçelerin belediye başkanları, akademisyenler, milletvekilleri ve siyasi partilerin yerel yönetimlerden sorumlu yöneticileri katıldı.  “ŞEHİRLERİMİZİ DAHA DA DAYANIKLI KILMALIYIZ” İPA Kampüs’ün ev sahipliği yaptığı etkinliğin açılış konuşmasına 17 Ağustos ve 6 Şubat depremleri başta olmak üzere yaşanan afetlerde hayatını kaybedenleri anarak başlayan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye başkanı Mustafa Bozbey, “Bu tür felaketlerin etkilerini azaltmak ve gelecekte benzer acıları yaşamamak için gereken önlemleri almak zorundayız. Şehirlerimizi daha da dayanıklı kılmalıyız. Dayanıklılık, yani afetlere ve krizlere dayanıklı olmak sadece felaketlerin yaralarını sarmak anlamına gelmiyor. Esasen gelecekte karşılaşabileceğimiz şoklara karşı hazırlıklı olmayı da gerektiriyor. Bu da ancak sistemlerimizi güçlendirerek, altyapımızı sağlamlaştırarak ve toplumumuzda hazırlıklı olma bilincini yaygınlaştırarak mümkün olur” ifadelerini kullandı.   “DEPREMLE İLGİLİ PLAN VE STRATEJİLER İSTANBUL İLE SINIRLI KALMAMALI” Dayanıklılığı inşa etmenin proaktif bir yaklaşımla felaketler yaşanmadan önce harekete geçmeyi gerektirdiğini anlatan, plansızlığın ve ihmalin geçmişte ağır bedeller ödettiğini belirten Mustafa Bozbey, “İstanbul artık sadece bir şehir değil, aynı zamanda Bursa, Kocaeli, Tekirdağ gibi Marmara Bölgemizin diğer kentleriyle entegre bir megakent haline gelmiştir. Bu nedenle deprem riski ele alınırken Marmara Bölgesi'nin bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Depremle ilgili plan ve stratejilerin yalnızca İstanbul ile sınırlı kalmaması, bölgenin tamamını kapsayacak şekilde hazırlanması gerekmektedir” dedi.   BELEDİYELER ARASI KOORDİNASYONUN ÖNEMİ AFAD'ın bu süreçte belediyelerden önemli beklentileri olduğunu belirten MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yerelde yapılması gerekenlerin başında deprem risk yönetimi ile kentsel dönüşüm ve dayanıklılık planlarının hayata geçirilmesi olduğunu söyledi. Koordinasyonun altını çizen Başkan Bozbey, “Belediyelerimiz bu süreçte sadece kendi bölgelerinde değil, aynı zamanda komşu kentlerle de koordinasyon içinde olmalıdır. Depremden birlikte etkilenecek olan bu kentlerin, afet anında birbirine destek olacak şekilde planlarını hazırlaması ve uygulaması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda büyükşehirlerimizin afet işleri, deprem risk yönetimi, kentsel dönüşüm ve dayanıklılık birimleri kritik bir rol üstlenmektedir. Bu birimler deprem öncesinde riskleri belirlemek, yapı stoğunu güvenli hale getirmek ve deprem sonrası toparlanma sürecini yönetmekle yükümlüdür. Belediyelerimizin bu birimlerin faaliyetlerini desteklemesi ve kendi planlarını yaparken bu birimlerle koordinasyon içinde olması gerekmektedir” uyarılarını dile getirerek, özellikle İstanbul'un deprem anında ve sonrasında etkin bir yönetim sergilemesi için bu planların büyük öneme sahip olduğunu anlattı.  “İŞ BİRLİKLERİ HAYATİ ÖNEME SAHİP” Merkezi yönetimden sivil topluma kadar kentin tüm paydaşları ile birlikte hazırlanmanın ve toplumsal dayanışmayı en üst seviyede tutmanın önemine de değinen Başkan Mustafa Bozbey, “Yerel yönetimler kendi şehirleriyle ilgili sorumluluklarını yerine getirirken aynı zamanda merkezi yönetim, sivil toplum kuruluşları ve kentin diğer tüm paydaşlarıyla birlikte depreme hazırlanmalıdır. Bu bağlamda belediyelerimizin merkezi yönetimle, AFAD'la, akademik kurumlarla ve sivil toplumla iş birliği içinde çalışması, deprem riskine karşı daha güçlü bir hazırlık yapmamızı sağlayacaktır. Toplumsal dayanıklılığı arttırmak ve afet anında en hızlı şekilde müdahale edebilmek için bu tür iş birlikleri hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. MARMARA DENİZİ ÇAĞRISI! Deprem başta olmak üzere Marmara Denizi'nin temiz, yaşanabilir ve üretken olmasının da belediyelerin sorumluluğunda olduğunu ifade eden Mustafa Bozbey, “Bursa olarak bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm ilçe belediyelerimizle bir araya gelerek atık su yönetimi konusunda daha etkili ve çevre dostu bir yaklaşım benimsemeleri için yol haritamızı belirliyoruz. Biz Marmara Denizi’ni kaybetmek istemiyoruz. Marmara bizimdir, Marmara Denizi temiz olmalıdır. Marmara, Marmara’da yaşayanlarındır. Tüm belediyelerimizi ve başkanlarımızı da Marmara Denizi’ni korumada duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi  “TEK BİR IŞIK VAR, O DA BİLİM!” Marmara Belediyeler Birliği’nin dayanıklı ve hazırlıklı şehirler ve toplum olma yolunda çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini belirten ve MBB’nin çalışmalarına değinen Başkan Mustafa Bozbey’in ardından kürsüye gelen Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, “Çeyrek asır önce sarsılan bu coğrafyada bizlerin sorumluluğu devam ediyor ve çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda tek ışığımız var aslında. Bilim, teknik ve akıl. Başka bir ışığımız yok. Bilimi önünüze bir ışık ve doğrultu olarak koyduğunuzda inanın bu toplum en doğruları yapacaktır ve o doğrular can kaybı yaşamaktan bizleri kurtaracaktır. Burada oluşumuz sadece geçmişimizi değil, tam aksine geleceğimizi konuşmaya dairdir” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından İstanbul planlama Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökçe, ‘Depremin 25 yıllık karnesi’ sunumunu katılımcılarla paylaşırken, bilim insanları da olası Marmara depremini detaylı olarak masaya yatırdı. Etkinliğe katılanlar ayrıca “VR” gözlük ile deprem deneyimi de yaşadı.

Marmara Belediyeler Birliği'nde gündem sokak hayvanları ve deprem Haber

Marmara Belediyeler Birliği'nde gündem sokak hayvanları ve deprem

Marmara Bölgesi ve belediyelerin sorunları açısından önemli noktalara değinilen toplantı, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey başkanlığında MBB Encümen Üyeleri Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli ve MBB Genel Sekreteri Cemil Arslan'ın katılımlarıyla gerçekleşti. Toplantının öne çıkan başlıkları Marmara Bölgesi'ni bekleyen deprem, sahipsiz sokak hayvanları, Marmara Denizi'nin korunması ve belediye gelirleri oldu. DEPREM BÖLGESEL ÖLÇEKTE ELE ALINMALI Encümen Toplantısı'nda deprem konusunun bölgesel ölçekte ele alınmasının gerekliliği vurgulanarak MBB'nin 2024 yılı 2'inci Meclis Toplantısı'nın ana gündem maddesinin Afet ve İş Birliği olmasına karar verildi. Sokak hayvanları konusunda farklı çözüm arayışları Sokak hayvanlarıyla ilgili sorumluluğun tüm paydaşlar tarafından üstlenilerek kamuoyu vicdanını rahatlatacak makul bir çözüm bulunması konusunda MBB Encümen Üyeleri ortak irade beyanında bulundu. MBB'nin üye belediyeleri arasında yürütmüş olduğu Sahipsiz Sokak Hayvanları ve Belediyelerde Sokak Hayvanları araştırma raporunun parti komisyonları, ilgili bakanlıklar ve diğer ilgili kurumlarla paylaşılacağı dile getirildi. BELEDİYE GELİRLERİ MBB ENCÜMENİ'NİN GÜNDEMİNDE Toplantıda ayrıca belediye gelirleri konusunda parti ayrımı yapmaksızın Türkiye'de belediyelerin içinde yer aldığı sıkıntıların tahammül edilemez boyuta geldiği ve bu yükün taşınmasının gittikçe zorlaştığı ele alınarak belediyelerin vergi, SSK gibi borçlarının yapılandırılması ve belediye paylarından yapılan kesintilerin bir süre ertelenmesinin en azından yükün hafifletilmesi konusunda bir miktar nefes aldıracağı değerlendirildi. Bu konuda merkezi yönetimin bir an önce adım atmasının elzem olduğu beyan edildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.