SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mansur Yavaş

Söz Bursa - Mansur Yavaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mansur Yavaş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. Yılı etkinlikleri Ankara'da başladı Haber

Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. Yılı etkinlikleri Ankara'da başladı

Ankara Büyükşehir Belediyesi, bağımsızlık mücadelesi örneği olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin yıl dönümünü 103’üncü yıla yakışır bir şekilde kutlamak ve şehitleri anmak için hazırlıklarını tamamladı. Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası kabul edilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103’üncü yılı; Ankara Büyükşehir Belediyesi, Haymana Belediyesi ve Polatlı Belediyesi ile Ankara Kent Konseyi’nin birlikte düzenlediği etkinliklerle anılacak. ETKİNLİKLER ANITKABİR ZİYARETİ İLE BAŞLADI 22 gün 22 gece süren ve Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan muharebenin anma etkinlikleri kapsamında ilk olarak Anıtkabir ziyaret edildi. Aslanlı Yol’da başlayan ve Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakılmasıyla sona eren ziyarete; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, Haymana Belediye Başkanı Levent Koç, Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ile protokol ve konuklar katıldı. “AZİM VE KARARLILIKLA YOĞRULMUŞ BİR ZAFERİN SİMGESİDİR” Mozoleye çelenk bırakılması ve saygı duruşunu ardından Yavaş ve beraberindekiler, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Yavaş, şu ifadeleri kullandı: Yüce Atatürk… Bugün, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktasını işaret eden Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yıl dönümünü gurur ve coşku içinde anmak için huzurunuzdayız. Sakarya Meydan Muharebesi, milletimizin kaderini tayin eden, azim ve kararlılıkla yoğrulmuş bir zaferin simgesidir. Bu zafer, yalnızca askeri bir başarının ötesinde, milletimizin özgürlük ve bağımsızlık iradesinin tüm dünyaya ilanıdır. Sakarya Meydanı, kahramanlarımızın canları pahasına savundukları kutsal topraklarda, Türk milletinin sarsılmaz direncinin bir nişanesidir. Bu topraklarda yazılan destan, bize sadece tarihin sayfalarını değil, aynı zamanda insanlığın en yüce değerlerini de hatırlatmaktadır. Vatan sevgisi, özveri ve birlik beraberlik içinde savaşarak elde edilen bu zafer, milletimizin her bir ferdinin ruhunda yaşayan bir ateş, bir umuttur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gerçekleşen bu zafer, Türk milletinin yeniden doğuşunun, bir ulusun yoktan var oluşunun en parlak örneğidir. Bugün, büyük bir gurur ve minnetle andığımız bu muharebe, aynı zamanda bize sorumluluklarımızı hatırlatmakta; ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak için çalışmanın, milli değerlerimizi yaşatmanın önemini vurgulamaktadır. Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yıl dönümünde, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; kahramanlarımızın aziz hatıralarını yaşatmaya, milletimizin birliğini ve dirliğini her geçen gün daha da güçlendirmeye devam edeceğimize olan inancımızı bir kez daha yineliyoruz. Yüce Atatürk, vatanımızın bağımsızlık mücadelesindeki bu şanlı zaferin, milletimizin kararlılığı ve inancıyla elde edildiğinin bilinciyle huzurunuzda bir kez daha, başta size ve silah arkadaşlarınıza, tüm şehitlerimize ve gazilerimize olan minnet ve saygımızı sunuyoruz. Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun.” “DİRİLİŞİN SEMBOLÜ SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ ASLA UNUTULMAMALI” Dünyanın en uzun ‘meydan savaşı’ olarak nitelendirilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin anısına muharebenin gerçekleştiği yerlerde 22 gün boyunca düzenlenecek “Son Durak Ankara-Son Kale Haymana” etkinliklerinin de tanıtımı gerçekleştirildi. Ankara Kent Konseyi Kabul Salonu’nda  “Son Durak Ankara-Son Kale Haymana” adlı kısa filmin gösterimiyle başlayan tanıtım toplantısında konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bütün hepimizin ortak sevincimizin, ortak anmamızı yaptığımız milli bayramlarımız, dini bayramlarımız var. Ancak bize has bazı anma ve kutlamalarımız da var. Bunlardan bir tanesi Atatürk'ün Ankara'ya gelişi, bir tanesi Ankara'nın Başkent oluşu ve en önemlilerinden biri de kurtuluşun başlangıcı olan Sakarya Meydan Muharebesi. 22 gün süren, Melhame-i Kübra olarak adlandırılan en büyük meydan muhareberesinin, Ankara'da yaşandığını maalesef bilmeyen siyasilerimiz ve idarecilerimiz vardı. Bu nedenle öncelikle Sakarya Meydan Muharebesi'nin 100. yılını çok büyük bir coşkuyla kutladık. Hem Ankara'da hem de Türkiye'de bu savaşın Ankara'da olduğunu insanların öğrenmesini sağladık” dedi. Sakarya Meydan Muharebesi’nin unutulmaması gereken bir dirilişin sembolü olduğunu vurgulayarak açıklamalarını sürdüren Yavaş, “Mücadelemizin, bu dirilişin sembolü olan bu zaferin asla unutulmaması gerekiyordu. Bu nedenle Haymana Belediyesi ayrı, Polatlı Belediyesi ayrı anmalar yapıyordu. Bizler 2019’dan beri bu iki belediyemize destek olarak bu anmanın kendisine yakışır bir şekilde yapılmasını sağlıyoruz. İnşallah bunu çok daha da genişleteceğiz. Yani Afyon’dan  Akşehir'e kadar oradan Sivrihisar’a kadar uzanan bir kurtuluş yolu, zafer yolu ile belediyeler birliği olarak yan yana gelerek bu anlamlı günün çok daha geniş bir şekilde kutlanmasının da şu anda hazırlığını da yapıyoruz” diye konuştu. “ÇANAKKALE ZAFERİ GİBİ SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ’Nİ DE DUYURMAK İSTİYORUZ” Sakarya Meydan Muharebesi’nin tüm ülke için önemli olduğunun altını çizen Mansur Yavaş,  “Gordion'un da UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne girmesiyle birlikte gelen yabancı turistlere Sakarya'da neler yaşandığını da anlatarak, Çanakkale gibi bütün dünyaya Sakarya Meydan Muharebesi'nin duyurulmasını ve anlatılmasını istiyoruz. Haklılığımızın da tesirini bütün dünyaya ilan etmek istiyoruz. Bu ülkeyi bize emanet eden, bu ülke için canlarını veren insanlara karşı olanları unutturmadan borcumuzu ödemeye çalışacağız” ifadelerini kullandı. “SAVAŞIN BU BÖLGEDE OLDUĞUNU ANLATMAK ŞEHİTLERİMİZE KARŞI BORCUMUZ” Haymana ve Polatlı bölgesindeki şehit mezarlarının tespit edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Yavaş, şöyle devam etti: “Haymana ve Polatlı’da tarımla uğraşan birçok çiftçi arazilerin bir kısmını ekmiyor. Oraya taş diziyorlar çünkü yüz yıllardır oralarda şehit mezarının olduğundan şüpheleniyorlar. Saygıdan orayı boş bırakıyorlar. Kadim Albay gibi Şenol Erdoğan Bey gibi bu savaşı çalışan hala çok sayıda insanımız var. İnşallah o şehitlerimizin mezarlarını tespit ederek, yerini yaparak kabirlerinin yok olmamasını sağlayacak ve onlara saygımızı sunacağız, dualarımızı edeceğiz. O mekânların tamamını da bütün Türkiye’ye ve hatta yurtdışından gelenlerin ziyaretine açmayı planlıyoruz. Artık bu savaşın bu bölgede olduğunu iyice anlatmamız ve ön plana çıkarmamız gerekiyor. Bu bizim şehitlerimize karşı borcumuz.” “ANKARA ESARETE KARŞI VAROLUŞUN, CESARETİN ADIDIR”  Viyana Kuşatması’ndan sonra geri çekilmenin sona erdiği, tekrar taarruza geçilen toprakların Ankara olduğunun çok iyi anlatılması gerektiğini belirten Haymana Belediye Başkanı Levent Koç, “Sakarya Meydan Muharebesi’nin son kalelerinin Polatlı ve Haymana olduğunu anlatamadık. Sayın Başkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Geldiği günden bugüne dek Ankara’nın tarihi yönünü ihmal etmedi ve hep en ön planda tuttu. Haymana ve Polatlı özelinde, Ankara genelinde, Ankara’nın esasında bir ‘son kale’ olduğunu her daim ifade etti” dedi. Sakarya Zaferi’nin ilk defa büyük bir ilgiyle karşılandığını ve güçlü başlandığını ifade eden Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya ise “İlk defa bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sakarya Meydan Muharebesi’nin ilk gününü Anıtkabir’de Ata’nın manevi huzurunda başlatıyor. Bizler tarihin verdiği sorumluluğun farkındayız, bu büyük zaferin ev sahibi olmamızın gururunu yaşıyoruz. Görev süremiz içerisinde bu tarihi mücadeleye ve bu büyük başarıya hak ettiği değeri vermek için çok emek gösterdik, gösteriyoruz” diye konuştu. Konuşmasına “Sakarya Polatlı’dır, Sakarya Haymana’dır, Sakarya Ankara’dır. Dur, duruş ve durduruştur” diye başlayan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da şu ifadeleri kullandı: “Sakarya Meydan Muharebesi, ‘Dur’ demektir. Sakarya Meydan Muharebesi ‘Duruş’ demektir çünkü Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır’ dediği savaş tarihine bu kentte geçmiştir. Şiirlere konu olurken Ankara unutulmuştur, Adapazarı zannedilmiştir. Bu çığlığın atıldığı kenti tekrar dünyaya ilan etmek gerekmekteydi ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde Sakarya Köyü’nde, Türbe Tepe’de ve savaşın her alanında yeniden dirilişin 100’üncü yılından itibaren dünyaya ilan edildi ‘bu dirilişin merkezi Ankara’dır diye. Sakarya Meydan Muharebesi üzerinden Ankara’yı dünya mazlum milletlerinin başkenti olduğunu ilan etmemiz için de değerliydi.  22 gün 22 gece süren bu büyük mücadele sadece Ankara’nın değil, Türk milletinin değil dünyadaki tüm mazlum milletlerin haykırışıdır, tekrar ayağa kalkmasıdır. Bugün burada, yarın Başkanımızın öncülüğünde Afyon’da sonra İzmir’de bütün Türkiye’deki o kurtuluş mücadelesinin çığlığını ancak Ankara irade koyarsa gelecek kuşaklara aktarabiliriz diyoruz. Çünkü Ankara esarete karşı varoluşun, cesaretin adıdır.” 

ABB Başkanı Mansur Yavaş'tan “SGK borcu” açıklaması Haber

ABB Başkanı Mansur Yavaş'tan “SGK borcu” açıklaması

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, gündemde yer alan 'belediyelerin SGK prim borcu ve vergi borcu' konusuna yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi. ABB Konferans salonunda gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Yavaş, Belediyenin güncel borçlarına ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. Yavaş, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durumdan dolayı iktidarın CHP'li belediyeleri hedef gösterdiğini kaydederek, “CHP'li belediyeleri en borçlu ilk 5 belediyeyi açıklamışlar. Neden ilk 20, neden ilk 50, neden tamamı değil? Açıklamalara bakıyoruz, SGK'nin mali dengesindeki bozulmanın ve buna bağlı olarak da yıllarca çalışıp her kuruşunu hak ettiği halde insanca yaşamaya yetecek bir emekli maaşı alma hakkı gasp edilen emeklilerimizin düşürüldüğü bu durumun sorumlusu adeta CHP'li belediyelermiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor” açıklamasında bulundu. “SGK borçlarını 84 milyon 501 bin dolar olarak arttığını açıkladık” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıklamış olduğu SGK borç tutarının ABB iştiraklerinin borcu olduğuna dikkati çeken Yavaş, “ABB'nin mali durum raporunda borçlarımızın miktarı bin 774 milyon 441 bin dolar azalmış. Yani ABB, ANKA Park gibi ucube paralar verilen, mal olan bir tesisten kaynaklanan borcun tamamını ödedi. Bu kredilerin birçoğu daha önceki dönemde biz göreve gelmeden 2-3 yıl önce çekilmiş, bunların ilk ödeme tarihi bir kuruş ödenmeden seçimi kaybedecekleri tahmin ettikleri için yeni yönetimin sırtına sarılmış çok yüksel faizli borçlardı. Bunların tamamını ödedik. SGK borçlarını da 84 milyon 501 bin dolar olarak arttığını açıkladık. Bu artışın birçok sebebi var. ABB borçları azalırken, SGK borçlarının artmasının da tabii ki sebepleri var. Ülke ekonomisinin durumu ortada. Pandemide EGO gelir elde edemedi, ücretsiz taşımaları arttı. Toplu taşıma fiyatları da olabilecek en aşağı seviyede tutuldu” ifadelerine yer verdi. “2019 ile 2024 arasında 4 milyar 333 bin 892 lira SSK prim ödemesi yapıldı” Yavaş, ABB'nin borçlarını ödemeye devam ettiğini belirterek, “2019'da 16 milyon 900 bin lira belediyemizin sigorta borcu vardı şu anda sıfır. EGO'nun 5 milyon 180 bin borcu vardı şu anda sıfır. ASKİ'nin 3 milyon 500 bin borcu vardı, şu anda şu anda borcumuz yok. Şirketler, biz devraldığımızda 81 milyon dolar borcu vardı. Şu anki borcumuz 174 milyon dolar, yani 5 milyar 571 milyon lira. Sanki biz hiç para ödemedik gibi ifade ediyorlar. 2019 ile 2024 arasında aynı zamanda bu ödediğimiz değerlerin dışında 4 milyar 333 bin 892 lira SSK prim ödemesi de ABB tarafından yapılmıştır” değerlendirmesinde bulundu. “En borçlu belediyeler CHP Belediyeleri diye yalan söylüyorlar” Seçimlerin ardından yönetim değişikliğinin olduğu belediyelerde borçların CHP'li belediyelere kaldığı vurgusunu yapan Yavaş, “En borçlu belediyeler CHP Belediyeleri diye yalan söylüyorlar. Keçiören Belediyesi, 1 şirketi 2 bin 850 çalışanıyla sigorta başına düşen 456 bin lira. Bizde 16 şirket, 30 bin çalışan var. Dışarıya iş yapan 7 şirketimizin hiçbir borcu yok. Sigortalı başına düşen ise 190 bin lira. Yine Mamak Belediyesi'nin 2 şirketi var, 196 milyon lira borcu var. Gölbaşı Belediyesi'nin 272 milyon lira borcu var ve 1 şirketi var. Kahramankazan Belediyesi'nin 1 şirketi var 241 milyon lira SGK'ya prim borcu var. Bunları CHP'li belediyeler sınıfının içerisine koyuyorlar ve algı operasyonu yapıyorlar” şeklinde konuştu. Öte yandan SGK'nın birçok belediyeden borçlara karşılık gayrimenkul ve taşınmaz mal alındığını söyleyen Yavaş, bunların ise sadece Cumhur İttifakı belediyelerinden alındığını iddia etti. Ayrıca Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıkladığı belediyelerin prim borcunun SGK gelirlerinin sadece yüzde 10'unu oluşturduğunu söyleyen Yavaş, geri kalan yüzde 90'lık gelirlerin de açıklanmasını talep etti. “İktidar alacağına şahin vereceğine karga” Yavaş, kendi borçlarının dışında kamu kurumlarının da ABB'ye borçlarının bulunduğunu söyleyerek, “İktidar alacağına şahin vereceğine karga. Çevre Bakanlığı'ndan bizim alacağımız var. Bizden önceki dönemde yapılan, Şehir Hastanesi yapılan yollar, köprüler ve Eryaman Stadından alacağımız var. Şu andaki rakam 1 milyar 325 milyon. Çalışma bakanına söylüyorum rakam 1 milyar 325 milyon lira takas yapalım. Mahsup edelim, alacağınızın 4'e birini hemen almış oluyorsunuz. Ayrıca Hazine satışlarından yüzde 10 pay verilmesi gerekirken, 171 milyon 609 bin lira yine alacağımız var. Hem bütün yükü hizmetleri artırarak sırtımıza sarıyorsunuz, bize teşekkür etmeniz gerekirken bir yandan kendi borcunuzu ödemiyorsunuz” diye konuştu. Yavaş, SGK prim borçlarının bütün belediyelerin yükü olduğunu ifade ederek, “Bu sadece ABB ya da CHP'li belediyelerin değil. Yıllardır SGK prim borçlarının faizlerini sildiniz, yapılandırma yaptınız. Şimdi de yapmanız gereken şey bu” dedi.

CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları İstanbul’da bir araya geldi Haber

CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları İstanbul’da bir araya geldi

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) 14 büyükşehir belediye başkanı, yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen buluşmada bir araya geldi. Zeybek ve İmamoğlu, Florya’daki İstanbul Planlama Ajansı (İPA) yerleşkesinde basına kapalı gerçekleştirilecek buluşma öncesinde, medya mensuplarına açıklamalarda bulundu. Zeybek: “Son 5 yıllık performans toplum tarafından kabul gördü” 31 Mart 2024 yerel seçimleriyle ilgili özet bilgiler paylaşan Zeybek, “Bin 393 seçim çevresinden bin 151’inde aday göstermiş ve Türkiye nüfusunun yüzde 65’inden fazlasını, Türk ekonomisinin yüzde 80’inden fazlasının yönetildiği şehirleri yöneten CHP’li belediye başkanlarıyla yapmış olduğumuz düzenli toplantıların, bugün büyükşehir belediye başkanlarımızla olan çalışması için bir aradayız. 2019 seçimlerinden sonra Türkiye nüfusunun yüzde 49’unu yöneten CHP’li belediyeler ve başta büyükşehir belediye başkanlarımız, yaptıkları çalışmalar, ortaya koydukları performans ile 2024 yılı 31 Mart seçimlerinde, yönetmekte olduğumuz belediyelerin toplam nüfusunun yüzde 97’sini yeniden kazanma başarısını gösterdik. Bu da son 5 yıl içinde ortaya koyduğumuz performansın toplum tarafından kabul gördüğü ve belediye başkanlarımızın topluma vadettikleri çözüm önerilerini hayata geçirmede inandırıcılıklarının yüksek olduğunu gösterdi. Ki o başarı da bize beraberinde yeni belediyeleri yönetme başarımızı ortaya koydu” dedi. “Halkçı belediyeciliğe, kalkınma belediyeciliği ekledik” Zeybek, “Halkçı ve toplumcu yönetim anlayışımızın içine, Sayın Başkanımızın ifade ettiği biçimiyle, ‘refah belediyeciliğini’ ve ‘kalkınma belediyeciliğini’ de ilave ederek, şimdi artık sadece büyük şehirlerde yaşayan nüfusu değil, aynı zamanda iktidarın, özellikle de son 20 yıl içinde uyguladıkları yanlış ekonomik politikalar sebebiyle; köyünden, tarımdan, üretimden koparılmış ve giderek üretmeyen toplumlar yerine, artık bütün büyükşehir belediyelerimizin ortak bir sorumluluk alanı olarak da üretimi desteklemek ve köylerde yaşayan yurttaşlarımızın gübre desteği, tohum desteği, hibe desteği, yakıt desteği gibi pek çok konuyla ilişkin de ortaya koydukları projelerle, yeni bir kalkınma belediyeciliğini de başlatmış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. “Emekli Halk Kart”ı anlattı Büyük kentlerde yaşayan ve yeni açıklanan fiyatlarla da 10-12 bin lira emekli maaşıyla yaşamak zorunda kalacak olan geniş kitlelerin sağlıklı bir yaşam sürdürmesinin imkansız olduğuna dikkat çeken Zeybek, “O nedenle üretimden başlayarak büyükşehirlerdeki yoksul ve alt gelirli grupların yaşam standardının yükseltilmesi de bizim temel görevlerimizden bir tanesidir. Sayın Genel Başkanımızın geçtiğimiz günlerde açıkladığı biçimiyle, ‘Emekli Halk Kart’ uygulamasıyla da artık bu iktidar tarafından, gerçekten açlık sınırının altında ücretle yaşamaya mahkum edilmiş olan, şehirlerimizde yaşayan milyonlarca emeklinin en çok ihtiyaç duyan kesimleriyle bir ortak çalışmayı beraberce yürüteceğimizi belirtmek istiyorum” diye konuştu. “İller Bankası gelirlerinden kesinti yapılmasını anlamak mümkün değil” “Son zamanlarda, başta Sayın Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamalardan da görüyoruz ki; ülkedeki yanlış ekonomik politikaların acısını çıkarmak için emekliler, çalışanlar, ücretliler ve geniş halk kesimleri üzerine, yeni vergilerle, bütçe açıklarının kapatılmasıyla ilgili bir politika değişikliğine gidileceği apaçık” diyen Zeybek, bunun belediyelere yansımasına ise şu sözlerle dikkat çekti: “Ama bunun yanında, en çok kamusal hizmeti yapacak olan belediyelerin, özellikle de devraldığımız belediyelerin ağır borç yüklerini için hızlı bir biçimiyle tahsilata girişilir olmasını anlamak mümkün değildir. İşte tam da bu dönemde, ekonomik krizin toplum tarafından en geniş biçimde hissedildiği bu dönemde, en çok sokakta, mahallede, kentlerimizde insanların yanında olan belediyecilerin gelir kaynakları üzerinden kesintilerin oranının, yasal sınırların üzerinde dediğimiz yüzde 40’lar seviyesine çekiliyor olmasını anlamak mümkün değildir. O nedenle, iktidarın yanlış uyguladığı ekonomik politikaların bedelini, belediyelerin İller Bankası'ndan ya da diğer kaynaklardan gelen gelirlerinden kesinti yaparak gidermeye çalışmasını da anlamak mümkün değildir. Ama biz biliyoruz ki; CHP’nin 411 tane çalışkan belediye başkanı; ister 2 bin nüfuslu bir beldede, ister 16 milyon nüfuslu bir büyükşehirde, isterse sayısını bilemediğimiz kadar çokça şehirlerimizi doldurmuş olan göçmenler, mülteciler, geçici sığınmacıların, bütün bu Türkiye'de yaşayan insanların sorunlarını çözmek için, kaynakları etkin ve verimli biçimde kullanacaklar. Ve bu konuyla ilgili de eş güdümü sağlayacaktır.” “Bizi dikkatle izlesinler” “Bugünkü toplantımızın konu başlıklarından bir tanesi de belediyelerimizin benzer sorunlar karşısında ortak politikalar geliştirmesi, insan kaynağının etkin ve verimli biçimiyle etkileşim içinde olması ve ihtiyaç duyan belediyelerimize proje desteği, kadro desteği ve teknik desteklerin verilmesi konusunda da bir sürecin başlatılmasını sağlayacağız. Geçmiş dönemde 11 büyükşehir belediye başkanımız, düzenli ve sürekli olarak bir araya gelerek, çok başarılı bir çalışma yapmıştı. Önümüzdeki dönemde de toplumsal sorunların çözülmesi konusunda, halkçı belediyecilik anlayışımız, refah belediyecilik anlayışımız ve kalkınma belediyecilik anlayışımızla ilgili yapacağımız çalışmaların, sadece CHP’li belediyeler açısından değil, Türkiye'deki tüm belediyeler açısından da dikkatlice izlenmesi ve buradan çıkaracak olan sonuçların 85 milyonun hizmetine sunulmasının çok değerli ve önemli olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum.” İmamoğlu: “Türkiye'de artık CHP’li belediyeler gerçeği vardır” Önceki görev dönemleri içerisinde 11 büyükşehir belediye başkanı ile sık sık bir araya geldiklerini ve bu kapsamda kamuoyunu bilgilendirdiklerini hatırlatan İmamoğlu, yeni dönemin ilk toplantısı için buluştuklarını aktardı. Son yıllarda siyasette yeni bir olgunun ağırlığının giderek arttığına dikkat çeken İmamoğlu, “Türkiye'de artık CHP’li belediyeler gerçeği vardır. Beldesinden büyükşehirine kadar, her düzeyde CHP’li belediyelerin uygulamaları, projeleri vatandaşlarımız tarafından beğeniyle takip ediliyor ve talep ediliyor. 2014 seçimlerinden 6 büyükşehir belediye başkanı olarak çıkmıştık. 2019’da 11 büyükşehir belediyesi kazanarak çıktık. Şimdi 2024, 31 Mart seçimleriyle 14 büyükşehir belediye başkanı olarak milletimizin hizmetindeyiz” dedi. “Refah Belediyeciliğinden çok, dayanışma belediyeciliği yapmaya mecbur kaldık” Önceki görev dönemlerinin önemli bir bölümünün pandemiyle geçtiğinin altını çizen İmamoğlu, “Büyük bir dayanışmanın örgütlenmesi gerekiyordu. Zamanın şartları, bizi ‘refah belediyeciliği’nden çok, ‘dayanışma belediyeciliği’ yapmaya mecbur bıraktı. Şimdi de tarihimizin en ağır ekonomik krizlerinden birisiyle, milletçe yüzleşiyoruz. Nüfusun neredeyse yarısının gelirinin, açlık sınırına gerilediği bir dönemdeyiz. Ekonomik krizin müsebbibi olan merkezi idare, krizin maliyetini de toplumun orta ve orta alt gelir gruplarına çıkarmak üzere bir program uygulamakta. Toplumun en üst gelir grubunda yer alan yüzde 20’lik kesim dışında her aile, her hane yoksullaşmadan ne yazık ki nasibini en derin şekilde alıyor ve yaşıyor. Yeni yoksullaşan orta sınıfların büyük çoğunluğu, bizim yönettiğimiz büyükşehirlerde, metropollerde yaşıyor. Bizi yerel seçimlerde zafere taşıyanlar, tam da bu kesimlerdir” şeklinde konuştu. “Biz, ‘halkçı belediyecilik’ bayrağını en yukarıda taşıyanlarız” Tüm vatandaşlara olduğu gibi, ekonomik kriz nedeniyle yoksullaşan toplum kesimlerine borçları olan kişiler ve yönetimler olduklarına dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi: “2019 sonrasında ortaya koyduğumuz dayanışma belediyeciliğinin deneyimiyle, bilgisiyle, birikimiyle, içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamından da en yaratıcı yolları bulacağımızdan ve vatandaşlarımıza çok özel hizmetler sunacağımızdan eminim. Hiç şüphem yok ki; bir yandan temel hizmetleri aksatmadan sağlayacağımız ve özenli bir hizmet dönemi yaşatacağımız şehirlerimizde, diğer yandan hep birlikte yurttaşlarımızın hem aralarındaki dayanışmayı örgütleyeceğiz hem de yaratacağımız yeni kaynaklarla, güçlü yatırımlar yapmaktan geri durmayacağız. Çünkü biz, tarihin bu döneminde halkçı belediyecilik bayrağını en yukarıda taşıyanlarız. Bizler, halkçı belediyeciliğin en güzel örneklerini sergiledik, sergiliyoruz ve sergileyeceğiz. Unutmamalıyız ki; halkçı belediyecilik kavramı, icraatçı olmayı da içerir. Ama ben bu yönümüzün de özellikle hatırlatılması gerektiğine inanıyorum ve icraatçı belediyecilikte de çok öncü konumda olduğumuzu vatandaşlarımızla paylaşmak isterim.” “Bizler sorun çözdük, iş bitirdik, çare ürettik” “Bugün ülkeyi yöneten zihniyet, bazı büyük mühendislik projelerini göstererek, kendisini belki icraatçı olarak tanıttı milletimize ve bu yıllarca böyle sürdürüldü” diyen İmamoğlu, “Halbuki bunların büyük bir çoğunluğu, ne yazık ki yanlış finansman modellerine sahip, riskleri, zararları yeterince gözetilmemiş, yönetim kalitesi bakımından da büyük oranda sınıfta kalmış projelerdi ya da kendi tarifleriyle ‘mega projeleriydi.’ Bizler, son derece sağlıklı, verimli, etkili bir proje yönetimiyle, onlardan çok daha fazla işi, çok daha az maliyetle, çok daha hızlı ve kaliteli bir biçimde, milletimizin lehine üretme konusunda büyük bir başarı elde ettik. Onların aksine, yatırımlarımızla yeni çevresel, kentsel, sosyal sorunlar yaratmadık. İnsanlarımızı mutsuz etmedik. Ceplerinden gizlice paraları toplamadık. Bizler sorun çözdük, iş bitirdik, çare ürettik ve tasarrufu da önde tutan güçlü bir projeciliği ve icraatçı belediyeciliği ortaya koyduk. O nedenle, bugün artık ‘CHP belediyeciliği’ denince, halkçı olmak kadar, güçlü bir şekilde icraatçı olmak şeklinde de anlaşıldığının gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu. “Kadın başkan sayımızın artması gerektiğinin bilincindeyiz” “Vatandaşlarımızın halkçı ve icraatçı karakterimize verdiği onay, 2024 çok daha büyüdü ve bizi milletimizin gönlünde en ön sıraya oturttu” diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:  “Nitekim bugün burada 11 değil, gururla ifade ediyorum ki, çok değerli 14 büyükşehir belediyesi arkadaşımızla bir aradayız. Ve ne mutlu ki aramızdaki değerli hanımefendilerin sayısını da 3 kat arttırmış durumdayız. Elbette yeterli olmadığını ve sayısının çok daha artması gerektiğinin de bilincindeyiz. 2019’a oranla il, ilçe ve belde belediye başkanlarımızı arttırmakla kalmadık; Türkiye Belediyeler Birliği, Tarihi Kentler Birliği, Sağlıklı Kentler Belediyeler Birliği kurumlarını da yönetir hale geldik. Vatandaşlarımız, deyim yerindeyse, ‘yerel yönetimler milli takımını’ CHP’li belediye başkanlarından oluşturduğu ve bize, ‘Çıkın sahaya, iyi oynayın ve kazanın. Milletimize kazandırın’ dedi. Biz de bunu gururla yapacağız. Enerjimizin çok yüksek olduğunu ve bu anlamda başarılı olma konusunda kararlı olduğumuzu, bir takım oyunu oynadığımızı bilerek hareket ettiğimizi ve ‘Hep birlikte kazanacağız. Milletimizle birlikte kazanacağız’ duygusunu taşıdığımızı biliyoruz. Biz, aynı zamanda gönülleri kazanacağız. Bizim şampiyonluk kupamız, vatandaşımızın gözündeki sevgi ışıltısıdır, dilindeki teşekkürdür. Aynı zamanda en güçlü, en manevi duygularıyla, dualarıdır.” “Amacımız, bütün belediyelerimizin çok başarılı olmasıdır” “Hiçbir belediyemizin diğerlerinden daha az başarılı olmasını asla kabullenemeyiz, kabullenmeyeceğiz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Amacımız; bütün belediyelerimizin çok başarılı olmasıdır. Çünkü, başta büyükşehir belediyelerimiz olmak üzere, bizim toplam başarımız, hatta sadece partimizin belediye başkanları değil, buradaki motivasyonla diğere belediyelerin de başkanlarının başarılı olmasının, ülkeyi değiştirip, dönüştürecek en önemli itici güçlerden birisi olacağının bu zor günlerinde, ülkemizin ve milletimizin yaşadığı bu sıkıntılı günlerde en önemli güçlerden birisi olacağının farkındayız. Geçtiğimiz 5 yılda, kendi aramızda iletişim ve dayanışmayı çok önemli ve belki de ilk kez yapılan o çok üst seviyeye taşımış ve başarılı olmuştuk. Şimdi bunu daha da pekiştireceğimize yürekten inanıyoruz. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın getireceği yeni havanın, enerjinin ve dinamizmin de çok değerli olduğuna yürekten inanıyorum." “Farklı partilerden belediye başkanlarıyla da iş birliği kurmaya hazırız” “Tecrübelerimizi, farklı bakış açılarımızı, sorularımızı, cevaplarımızı paylaştıkça; çok doğru ve ortak akılla hızlı yol alacağımızı biliyorum. Bizler, kendi aramızda kurduğumuz bu iletişim ve iş birliğini, samimiyetle talep eden farklı partilerden belediye başkanlarıyla da kurmaya hazır olduğumuzu ve hatta kurduğumuzu ve buna karşı duran bazı reflekslere dönük de en sıcak ilgimizle, en samimi dayanışmamızla devam edeceğimizi ve ısrar edeceğimizi belirtmek isterim ve buradan çağrı yapmak isterim. Biz öyle bir anlayışın, böyle bir kültürün içinden geliyoruz. Siyasetin asla kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı sayfasında olmayacağımızı buradan tekrar beyan ediyoruz. Bunun da bizim çok değerli bir özelliğimiz, çok önemli bir varlığımız olduğuna inanıyorum.” “Birlikte kazanmayı bilen ve birlikte kazanan bir ekibiz” “Elbette partimizi yüceltmek, iktidar yapmak istiyoruz. Ama bunun yolunun partizanlıktan asla geçmediğini çok iyi biliyoruz. Önümüzde büyük bir özenle, incelikle ve olağanüstü bir çabayla yürütmemiz gereken tarihi bir süreç var. Bunun farkındayız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk yılında elde ettiğimiz büyük yerel yönetim başarısıyla birlikte, çok daha milletimizin kazanacağı dönemleri var etme konusunda güçlü adımlar ve güçlü temeller atmak zorunda olan bir ekip olduğumuzun farkındayız. Biz, birlikte kazanmayı bilen ve birlikte kazanan bir ekibiz. Birlikteyken kazanan ve onun gücünden milletimizin faydalanmasını bilen bir ekibiz. El birliğiyle, gönül birliğiyle çok güzel işlere imza atacağız. Umudunu bize bağlamış olan on milyonlarca vatandaşımızı asla hayal kırıklığına uğratmadan, çok güzel günlerde, onlarla birlikte, mutlu yaşanan kentleri var edeceğiz. Yolumuz açık olsun.” CHP’li büyükşehir belediyeleri ve başkanları, alfabetik olarak şu şekilde sıralanıyor: Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.