SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kentsel Dönüşüm

Söz Bursa - Kentsel Dönüşüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kentsel Dönüşüm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

17 Ağustos depremi Osmangazi’de unutulmadı Haber

17 Ağustos depremi Osmangazi’de unutulmadı

  Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Kent Konseyi ülkemize büyük acılar yaşatan 17 Ağustos depreminin 25’inci yıl dönümünü unutmayarak Hocahasan Mahallesi Afet Toplanma alanında bir basın açıklaması yaptı. 17 Ağustos depreminin 25’inci yıl dönümünde yapılan basın açıklamasına Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz ve yurttaşlar katıldı. Depremin yıl dönümünde hayatı kaybedenlere Allah'tan rahmet dilenirken gerçekleşebilecek Marmara depremiyle alakalı Bursa'da acilen kentsel dönüşüm yapılmasına dikkat çekildi. “DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM BİZİM HEP BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ OLDU” 25 yıl önce bugün  Gölcük depreminde hayatını kaybeden 50 bine yakın yurttaşı rahmetle yad eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “O gün yaşananlar bugün hala çok taze. Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına da bir kez daha baş sağlığı ve sabır diliyorum. Deprem ülkemizin gerçeği. 1,5 yıl önce Kahramanmaraş depremlerini yaşadık. Ben de o zaman milletvekili olarak bölgeye gidip toplam 21 gün orada kalmıştım. Depremin ne kadar yıkıcı olduğunu, beklenmedik bir anda geldiğini, geldiği zaman da eğer hazırlıklı olmazsanız, bedellerini çok fazla olduğunu orada da yaşadık. O bölgede de resmi kayıtlara göre 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetti. Onlara da bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.   Bursa, Osmangazi ve tüm ilçelerinde 1855 yılında büyük bir deprem yaşandığını hatırlatan Başkan Aydın, "O tarihte hem Şubat hem de Nisan ayında arka arkaya oluyor. Bundan 150 yıl geriye gidin 1705 depremi var. O zaman Bursa’nın nüfusu çok çok az ama Bursa yerle bir oluyor. Bugün o günki şartlara göre 30-40 kat büyümüş bir Bursa var. Yapı stoku eskimiş, bir çoğunda deprem yönetmeliği olmayan binalar. Osmangazi ve Bursa’da acilen yenilenmesi gereken bir yapı stoku var, hiç vakit geçirmeden harekete geçmek gerekiyor. Biz yerel yönetimler ve yöneticiler olarak hem seçim öncesi hem de seçildiğimiz ilk günden itibaren kentsel dönüşüm ve deprem birinci önceliğimiz oldu. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Hem yasal prosedürler hem de mevzuatlar bu konuda çok hızlı hareket etmeyi maalesef engelliyor. Bu konuyla ilgili olarak ilgili bakanla bizzat görüştüm ama birkaç gün sonra bakan değişti. Şimdi yeni bakana da gideceğim. Özellikle Çarşamba ve Altıparmak bölgesindeki 8-10 mahalle; eski, kat yüksekliği bakımından depreme dayanıksız ve çok yüksek nüfusun olmasından dolayı hızla dönüşüme girmesi gereken yerlerin başında geliyor. Bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi de yapıyor. Bursa Akademik Odalar ile birlikte bir master plan yapılıp hızlı bir dönüşüme girmek için mesai harcıyoruz. İnşallah kısa sürede bir afet yaşamadan bu konuyla ilgili çalışmalarımızı hayata geçireceğiz." ifadelerini kullandı.     “YENİ AFET KOORDİNASYON MERKEZİ”  Osmangazi Belediyesi olarak afet koordinasyon merkezi çalışmaları olduğunu kaydeden Aydın, "Türkiye’de örneği olmayan AKOM ve belediyemiz bünyesinde olacak. Depremden sonra ilk 72 saatin ne kadar önemli olduğunu Kahramanmaraş depremlerinde gördük maalesef insanlar donarak öldü. Ben Elbistan’a gittim orada hava sıcaklığı eksi 20 dereceydi. Parklarda ve toplanma alanlarında birkaç gün yiyecek dahi bulunamadı. O yüzden öncesindeki tatbikatlar ve çalışmalar çok değerli. Biz de 45 gün önce deprem tatbikatı yaptık. Bir depremin simülasyonunu gerçekleştirip neler yapacağımızla ilgili bir koordinasyon çalışması yaptık. Eksikleri masaya yatırdık. Bu afet koordinasyon merkezi her türlü deprem anında ihtiyaç olan alet edevatın bulanacağı bir merkez gıda ve dayanıklı tüketim  malzemesinin olacağı bir depo içerisinde anlık hayat kurtarabilecek ilk yardım malzemelerinin olduğu, bunları 136 mahallemize deprem konteynerleri koyabilecek bir çalışma içerisindeyiz. Burada çadır ve konteyner üretimi de yapabilecek bir proje geliştiriyoruz. O anda gerçekten kimsenin kimseye faydası olmuyor. Herkes can derdinde veya yakınlarının canının derdine düşüyor. Bunu bizzat yaşamış birisi olarak söylüyorum.   Osmangazi Belediyesi olarak bu konuda ciddi çalışma içerisindeyiz. Valilik, kaymakamlık, büyükşehir ile birlikte inşallah bu deprem buralarda bizleri yakalamadan hazırlıklarımızı tamamlamış oluruz. Böylece bu acıları bir daha yaşamayız diyorum. 17 Ağustos depreminin 25’inci yıl dönümünde bu gerçeği Bursa kamu oyunun gündemine oturtmak bizim de görevimiz” dedi. "BUGÜN BİRLİKTE ADIM  ATMAZSAK, YARIN HEPİMİZ KAYBEDERİZ"   Büyük Marmara depreminin Bursa için büyük bir tehdit olduğunu söyleyen Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz’da “Osmangazi Kent Konseyi, olarak şunu net bir şekilde ifade etmek isteriz ki, Bursa'daki yapı stoğunun büyük kısmı 40 yaşın üzerinde ve  büyük bir risk altında. En iyi senaryoda bile binlerce kayıp bekleniyor,  depreme karşı hazırlık, ertelenemez ve göz ardı edilemez bir  zorunluluktur. Ancak 25 yıldır ne yazık ki, daha çok eksikliklerimizi  konuşuyoruz.  Deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası alabileceğimiz önlemleri  aldık mı? aldıysak bu önlemleri kim biliyor diye soruyoruz.  Türkiye'de afet ve acil durum yönetimi ya yok ya da yetersiz. Deprem için  ulusal seferberlik artık şart. Harekete geçmeyenler, gelecekteki yıkımın  sorumluları olacaktır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremlerinden biri olan 17 Ağustos'tan  bu yana 25 yıl geçti. Ancak hazırlıklarımız hâlâ yetersiz. Depremlerden  sonra meydana gelen can ve mal kayıplarının nedeni olarak sürekli  depremlerin büyüklüklerine vurgu yapılması, gereken önlemlerin  alınmaması, 25 yıllık zaman diliminde hiçbir konuda yeterli hazırlığın  olmadığı 6 Şubat 2023 Depremleriyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.  Bursa'daki yapı stoğunun büyük kısmı risk altında ve olası bir deprem  sonrası müdahaleler yetersiz kalacaktır. Bu sebeple sağlıklı yapılaşma,  nitelikli denetim ve şeffaf imar planları zorunludur. Dirençli ve dayanıklı bir gelecek için birlikte çalışmalıyız  Osmangazi, Bursa ve Türkiye için dayanıklı, sağlıklı ve dayanışmacı bir  gelecek inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. Bugün birlikte adım  atmazsak, yarın hepimiz kaybederiz. 17 Ağustos'u unutmadığımızı ve afet  yönetimi ile ilgili çalışmaların takipçisi olacağımızı tekrar tekrar belirtmek  istiyorum” şeklinde konuştu.  Basın açıklamasının ardından Hocahasan Mahallesi sakinleri depreme karşı duyarlığından dolayı Başkan Aydın’a teşekkür etti.

Yıldırım deprem riskine karşı kentsel dönüşümle güçleniyor Haber

Yıldırım deprem riskine karşı kentsel dönüşümle güçleniyor

Muhtemel depremden Yıldırım’ın en az zararla çıkması için kentsel dönüşüm projelerine hız veren Yıldırım Belediyesi, ilçenin 22 farklı noktasında kamu ve özel sektör eliyle kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyor. Göreve geldiği 2019 yılından bu yana ilçeyi adeta bir şantiye alanına çeviren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, öncelikle gerçekleştirdikleri imar plan ve uygulamaları ile güvensiz yapı stoğunun yenilenmesi ve yeni sosyal yaşam alanlarının kazandırılmasını sağladı ve on binlerce hak sahibini yeni tapularına kavuşturdu.  Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, ilçenin 22 farklı noktasında yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yaklaşık 7 bin konut ve 820 iş yeri ürettiklerini söyledi.  DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI İVME KAZANDI  Yıllardır devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarından istenilen sonuçların alınamamasının merkezinde imar ve planlama ile ilgili problemlerin yer aldığını ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “İmar uygulama planlarına kalıcı çözüm getirerek Yıldırım’da hizmetin önündeki en büyük engeli kaldırdık. Bu minvalde imar uygulamalarımıza başlayarak, 15 bin hak sahibine tapularını teslim ettik. Kısa süre içerisinde bu sayıyı 40 bine çıkaracağız. Mülkiyet problemini ortadan kaldıran, özellikle ilçemizin riskli alanda yeni ve güvenli yaşamın önünü açan imar ve plan uygulamaları bu şehir için adeta sessiz bir devrimdir. Bu uygulamalar ile 68 bin metrekare spor alanın, 36 bin metrekare sağlık alanını, 680 bin metrekare yeşil alanını, 93 bin metrekare sosyal ve kültürel alanı, 78 bin metrekare cami alanını ve 250 bin metrekare okul alanını bedelsiz olarak ilçemize kazandırdık” diye konuştu. Yıldırım’da 3 bin 100 hektar planlanabilir alan olduğunu ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, 2019-2024 döneminde 320 hektarlık alanda planlama çalışmalarının tamamlandığını söyleyerek, “5 yıllık yönetim dönemimiz içerisinde planlanabilir alanda yüzde 27 oranında tapu yenilemesi yaparak hak sahiplerine imar parseli tapularını teslim ettik. Yine imar uygulaması ve düzenlemesi yaptığımız bölgelerde kaçak yapılaşma önceki dönemlere göre ciddi oranda azalıyor. Vatandaşlarımız doğru projeleri gördükçe, dönüşüme olan inançları arttıkça kaçak yapılaşmadan uzaklaşıyor. Değirmenönü ve Karapınar Mahalleleri’nde buna yakından şahitlik ediyoruz” dedi. “YAŞAMI DÖNÜŞTÜRÜYORUZ” Yıldırım’ı dönüştürmeye kararlı olduklarını aktaran Başkan Yılmaz, “Bizim ihtiyacımız olan eski binaları yıkıp yerlerine yenilerini yapmak değil. Değişen hayat şartları ve artan yaşam standartları ile birlikte insanlarımızın ihtiyaçları, beklentileri de değişti. 20 yıl önce belki böyle bir durum yoktu ama bugün yaptığınız her konut her daire için bir otopark alanı planlamak neredeyse zorunlu hale geldi. Kentsel dönüşümü planlarken, yeşil alanların, sosyal donatı alanların, geniş ulaşım arterlerinin sadece bugünün değil yarınların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılması elzem hale geldi. Güvensiz, sosyal alanları ve ulaşım aksları yetersiz bölgelerimizi, güvenli konutlar, yaşam standartları yüksek, ulaşım ağı gelişmiş, ortak kullanım alanları ile desteklenmiş yaşam alanlarına dönüştürüyoruz” sözlerini kaydetti. İNSANI DEPREM DEĞİL GÜVENSİZ YAPILAR ÖLDÜRÜR Yılmaz, özel sektör, özel sektör-kamu yatırım ortaklığı ile veya kamu destekli özel sektör yöntemleriyle gerçekleştirilen dönüşüm hamlesinde temel önceliklerinin ‘gönüllülük’ olduğunu vurgulayarak, “Yıldırım Belediyesi olarak kadim ilçemizin 11 noktasında bizim yürüttüğümüz kentsel dönüşüm çalışmaları mevcut. Özel sektöre verdiğimiz destekle 11 farklı noktada katlar hızla yükselmeye devam ediyor.  Toplamda ilçe sınırlarımızda yaklaşık 500 bin metrekare alanda kamunun da desteklediği çalışmalarla 26 kentsel dönüşüm projemiz var. Yıldırım gibi büyük bir kentte kentsel dönüşüm çalışmalarının yalnızca belediye eliyle yürütülmesi pek mümkün değil. Hemşehrilerimizin ve özel sektörün dönüşüm çalışmalarına katılması büyük önem arz ediyor. Kamuyla, özel sektör eliyle ve hemşehrilerimizin desteğiyle kentsel dönüşüm projelerimizi yalnızca bu projelerle değil, gönüllülük ile tüm ilçemizde gerçekleştireceğiz. Unutmayalım ki insanı deprem değil güvensiz binalar öldürür. Bunun için Yıldırım’ı yıkarak güzelleştiriyoruz. Yıldırım için büyük düşünüyor, büyük dönüşüyoruz” dedi.

Yıldırım büyük dönüşüyor Haber

Yıldırım büyük dönüşüyor

Yıldırım Belediyesi, ilçenin çehresini değiştirecek, kentsel dönüşüm çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Yıldırım Belediyesi devam eden dönüşüm projeleri kapsamında, ilçede kullanım ömrünü tamamlamış, depreme dayanıksız ve kent estetiğine uyum sağlamayan binalar yıkarak yerine güvenli, modern, sosyal donatı alanları ve geniş ulaşım akslarıyla desteklenmiş yaşam alanları oluşturuyor. İlçenin farklı noktalarında Yıldırım belediyesi ve paydaşları tarafından yürütülen kentsel dönüşüm projeleri ile 2 bin 600 bağımsız bina yıkılarak, yerine 5 bin 900 konut ve 700 iş yerinin yanı sıra ortak kullanım alanları, parklar, sosyal donatı alanları ve yeni ulaşım aksları kazandırılıyor. Yıldırım'ın en önemli gündeminin kentsel dönüşüm olduğunu ve şehrin zaman kaybedilmeden dönüştürmemesinin elzem olduğuna vurgu yapan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım'a hizmete talip olduğumuz günden beri sürekli vurguladığımız, Yıldırım vizyonumuzun merkezine koyduğumuz temel öncelik şehrin dönüşümü. Depreme dayanıksız, sosyal donatı alanları, ulaşım ağları yetersiz bölgelerimizi vakit kaybetmeden dönüştürmeye çalışıyoruz. Bugün itibarı ile gerek bizim yürüttüğümüz gerekse özel sektör iş birliği halinde devam eden projelerimiz kapsamında 2 bin 600 bağımsız binayı yıktık. 4 bin 400'ünü kendi imkanlarımız, bin 500'ünü paydaşlarımızla birlikte 5 bin 900 güvenli modern konut üretiyoruz. Yine 700 iş yeri kazandırıyoruz. Bu yeni yaşam alanlarını oluştururken, sadece binaları yenilemiyor, buraları sosyal donatı alanları, parklar, yeşil alanlar ve ulaşım ağları ile destekliyoruz. Bu dönemde de binlerce konutu dönüştüreceğiz” dedi.

Gemlik’te Kentsel Dönüşüm için ilk adım atıldı Haber

Gemlik’te Kentsel Dönüşüm için ilk adım atıldı

Toplantıya ev sahipliğini Gemtaş A.Ş. yaparken, açılış konuşmasını ise yönetim kurulu başkanı Fatih Uzun yaptı. Uzun yaptığı konuşmada, “Öncelikli konumuz bizim her zaman Gemlik’te kentsel dönüşüm. Bunun ilk ayağı ise Cihatlı’da bulunan sosyal konutlardaki hak sahibi mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi, oradaki evlerin uygun fiyatla ve uygun ödeme koşulları ile satışını gerçekleştirmek olacak. Satışlardan elde edilen gelirle de kentsel dönüşümü hızlıca Gemlik’te başlatmak. Kasada hazır olan maddi güç sayesinde de müteahhitlerin ödemelerini hızlı bir şekilde yapacağız. Tüm bunlar sayesinde, Gemlikli deprem korkusundan uzak olacak, müteahhitlerimiz ise belediyeden ödeme alabilecek miyim korkusu yaşamayacak.”ifadelerine yer verdi. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ise yaptığı açıklamada: “Seçim sürecinden bugüne her zaman düşündüğümüz ve hayata geçirmeyi planladığımız ilk konumuz Kentsel Dönüşüm. Bu bağlamda ilk olarak belediyemize ait sosyal konutların satışlarını gerçekleştirip kentsel dönüşüm için bütçe oluşturacağız. Gemlikli müteahhitlerimizin de desteği ile kentsel dönüşüm sürecini başlatıyoruz. Kentsel dönüşümde kullanacağımız bu bütçe ile müteahhitlerimizin de elini rahatlatacağız. Süreçle ilgili iştirak şirketimiz Gemtaş A.Ş. gerekli çalışmaları yürütüyor. Yakın zamanda konuyu meclise de taşıyarak süreci hızlandıracağız.”şeklinde konuştu.

Şadi Özdemir: “En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm” Haber

Şadi Özdemir: “En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm”

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tarım alanlarına tek bir çivi çaktırmayacaklarını ifade etti. Şehrin rantının kamuya kalacağını söyleyen Özdemir, dönüşümü sivil toplum kuruluşları ile yinede tasarlayacaklarının altını çizdi. Belediye borçları ile ilgili de yeni bir model üzerinde çalıştığını belirten Özdemir, “Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bir model de olacak. Bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak” dedi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir basın mensuplarıyla bir araya geldi. CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve İlçe Başkanı Özgür Şahin de toplantıya katıldı. Göreve gelir gelmez randevulardan buldukları boş zamanlarda çalışmaya başladıklarını dile getiren Şadi Özdemir, “Altındaki müdürlüklerin en verimli nasıl oluşacağına baktık. Bazı müdürlüklerimizi böldük. Bazı yeni müdürlükler ekledik. Bir müdürlüğümüzü alt seviyeye indirdik. Sağlıklı kamucu toplum yararını düşünen kadrolar oluşturmaya çalıştık. Süreç devam ediyor. Bunu devam ederken de örgütümüzün görüşleri, kendi tecrübelerimiz, sivil toplum kuruluşlarındaki arkadaşlarımızın bilgilerini dikkate aldık. Akademik odalardaki arkadaşlarımızda, bu dönem, geçmiş dönem görev yapmış arkadaşlarımıza sorduk. İnsanları, olayları sorduk” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin algısında bir miktar bozukluk olduğunu söyleyen Özdemir, “Sokaktaki algı biraz bozuktu. ‘Yeniden nasıl ayağa kaldırıp algıyı değiştiririz’ diye çalışmalarını yaptık. Seçim kampanyası boyunca ilçe başkanımızla 64 mahalleyi gezdik. Sahada partililer vatandaşlar ile görüştük. Yeni yapılanmada bu sahanın isteklerini de görerek algısını görerek bunu düzeltecek yapılar kurmaya çalıştık. Çok problemli yapımız var. Nilüfer, herkesin yaşamak istediği bir ilçe. Böyle bir ilçede olmaktan büyük keyif duyuyorum. Herkes batıya gelmek istiyor. Bu Nilüfer ilçesi aslında yükünü gereğinden fazla almış. Bu göç talebini kısacak çözümler bulmazsak bu mutlu kent kimliğini kaybeder. Önlemler almak lazım. Nitelikli organize saniye bölgeleri üretmek, yüksek teknoloji bölgelerine dönmek lazım. Nilüferde insan kaynağı, sermaye ve bilgi birikimi var. Daha kolayına kaçıp orta teknolojiyi Nilüfer’den Karacabey’e doğru büyütmeye çalışıyoruz” diye konuştu. “Tarım alanlarına çivi çaktırmayacağız” Tarım alanlarında binaların yükseldiğine dikkat çeken Başkan Özdemir, “Tarım alanlarına binalar yükseliyor. Bunlarla ilgili özellikle tarım alanlarıyla ilgili hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Gördüğümüz her şeyin üzerine gidiyoruz. Çivi çaktırmak istemiyoruz. Biz bazen her şeyi göremiyoruz. Gördüğünüz her şeyi bizimle paylaşın. Biz de bunların üzerine gidelim. Dört hassasiyet, gençler, kadınlar, dezavantajlı gruplar ve tarım alanları. Dört konuda hassasiyetimiz yüksek. Tarımın canlanmasını arzu ediyoruz. Enginar festivalinde önceki yılların iki katı kalabalık vardı. İnsanlar alana giremedi. Oradaki ihtiyaçları gördüm ama olağanüstü ilgi vardı. 300 dönüm alana ekiliyor enginar. Satma sorunumuz da yok. Ne üretiyorsak satılıyor. Daha önce bin dönüme ekiliyordu. İyi fiyata satılırsa ürünü ekmekten vazgeçmezler. O yüzden onların desteklenip ayağa kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Bugün 14 Mayıs Çiftçi Bayramı, çiftçilerin bayram edecek hali kalmamış. Biz Nilüferin çiftçinin bayram edecek hale gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. “En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm” “En önemli sorunumuz kentsel dönüşüm ve deprem meselesi. Depremi hiç dikkate almadan yapılaşma oldu. 1980’li yıllardan beri risk var” diyerek sözlerine sürdüren Başkan Özdemir, “Nilüfer, toprak yapısı olarak depremden en çok etkilenecek ilçelerden bir tanesidir. Yumuşak toprakları var. Etkisi çok yüksek. Yeni planlamalarda işler kolay. Fay hatları belli. Planlamalar yapılabilir. Geçmiş yapılaşmaların ancak bütüncül kentsel dönüşüm organizasyonu yapabilirsek bölge bölge, planlamalarda dikkate alınabilir. Mevcut şekliyle bina bina yaparsak bunları dikkate alma şansımız yok. Hepimiz yaşıyoruz. Deprem gerekçesiyle Nilüfer’de kentsel dönüşüm alanı ilan edildi birçok yer. Rantı yüksek olduğu için kolay dönüşülür diye bakıldı. Konut talebi yüksek. Buraya yönlendirildi kentsel dönüşüm işi. Esasında Yıldırım’da daha çok yaşamış birisiyim. Yıldırımın dörtte üçü kentsel dönüşüme uğramak zorunda. Buradakiler oradakilere göre Yıldırım ve Osmangazi’nin birçok yerine göre sağlıklıydı” şeklinde konuştu. “Kent rantı kamu yararına kullanılmalıdır” Bazı yapıların emsale uygun olmadığını belirten Özdemir, “Ruhsat almış, inşaat bitmemiş veya yapı kullanma izni yok. Emsale ruhsata uygun değil. Komşusu yapmış o yapmamış. Biri yapmış arada binalar kalmış. Aynı hakları o da kullanmak isteyecek. Ortak akıl üretip burada genel çözüme gitmek lazım. Genel yasallaştırma yapmak lazım. Fazlalık yapanlar da maddi bedellerini kamuya belediyeye aktarması lazım. Henüz çözüm bulmuş değiliz. Ne kadar bina ne durumda envanter çıkarıyoruz. Buradan ‘Eski ruhsatları iptal edecek’ diyor. İnşaat mühendisleri ile toplantı yaptık. Bir şeyleri yıkıp yakmak değil, çözmek gerekiyor. Hem kamunun hukukunu korumak hem de vatandaşları mağdur etmemek gerekiyor. Ortak akılla çözmek niyetindeyiz. Kimseyi dövmek, kimseye de kamunun hakkını yedirmek niyetinde de değiliz. Tek başına belediye başkanının çözeceği meseleler değil, kent konseyi, akademik odalar, sivil toplum örgütleri ile çözeceğiz. Ortak akılla çözüp hepimiz arkasında duralım istiyoruz. Kent savunması, kamu çıkarları demeye devam edeceğiz. Buna uygun arkadaşlarla yönetmeye çalışacağız. Uygun olmayan ve savaşmaktan çekinen arkadaşlarla çalışmayacağız. Kent rantı kamu yararına kullanılmadır görüşündeyiz. Bu mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Belediye’nin borcu ile ilgile ilgili parti ayırt etmeksizin aynı düşünceleri savunacağını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Belediye Başkanı adayı oluyorsunuz, aday olduğunuz yerle ilgili problemi biliyorsunuz. Bu problemleri aday olurken de biliyorduk. Turgay Başkan arkadaşım, o ayrı bir şey. Ben herhangi bir şeyden sızlanma durumum yok. Turgay Başkan AK Partili de olsaydı şu anda söylediklerimi söylerdim. Algılar üzerinden insanları suçlamak haklı bir şey değil. Genel Başkan ‘borç çok mu’ dedi. Önemli değil sürdürebiliriz dedim. Hukuki mesele varsa, hukuka gideceksiniz” diye konuştu. Belediyenin elindeki mal varlıklarının satılıp satılmayacağının sorulması üzerine, “Mudanya’nın üretebildiği gelir kaynakları ile Nilüfer’in aynı değil. Oradaki fırsatlar daha az. Kamu malları satılmaz diye bir kural yok. Önemli olan adil olmak, açık satış yapmaktır. Önemli olan budur. Daha önce satışa çıkarılan gayrimenkuller vardı. Ama talip olan çıkmamış. Böyle çözülmez. 100 lira size milyon nefes aldırıyor. Başka modeller üzerinde çalışıyorum. Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bu model olursa, bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak. Nilüfer Belediyesi’nin bine yakın malı var. Her biri para edebilir. Ama sistem kurmazsak, bir modelle yürümezsek futbol kulüpleri gibi olur” ifadelerine yer verdi. Sokakta vatandaşın algısının kötü olmasına da açıklık getiren Özdemir, “Sahadaki vatandaşın bize ilettiği algıyı söylüyorum. Gerçek böyle değil, bazı sorunlar olsa bile, temizlik ve asfaltta da işler yapıldığını düşünüyorum. Finansman nedeniyle bazı şeylerin aksadığını söyleyebiliyorum. Asfalt dökmekte sıkıntı yaşıyorum. Yüklü alacağı vardı. Ödeyemiyoruz. Bazı sıkıntılar var. Sokaktaki algının fiiliyatta gerçek olduğu kanaatinde değilim” dedi. Toplantıda, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Tezcan Öztürk, Mahmut Demiröz, Serpil Altun, Okan Şahin, Zerrin Güleç, Şirin Biçer, Emre Karagöz kendilerini tanıtan kısa bir konuşma yaptı. Ayrıca belediye şirketi NİLBEL A.’Ş ‘nin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart da toplantıda hazır bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.