SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kadına Şiddet

Bursa Haber - Kadına Şiddet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadına Şiddet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yeşilova’dan ‘Kadına Yönelik  Şiddetle Mücadeleye’ Destek Haber

Yeşilova’dan ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye’ Destek

Yeşilova Holding’in kadın çalışanların desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinde pozitif etki yaratma önceliği çerçevesinde hayata geçirdiği İş’te Denge projesi kapsamında gerçekleştirilen iş birliği, özellikle kadına yönelik aile içi şiddete karşı farkındalık yaratmayı hedefliyor. Protokol kapsamında çalışanlar, Mor Salkım’ın 7/24 hizmet hattı ve dayanışma merkezinden yararlanabilecek. Yeşilova Topluluğu’nun bu girişimi, toplumsal sorumluluk anlayışı çerçevesinde, iş dünyasında cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi ve çalışanlarının bu konuda bilinçlendirilmesi adına önemli bir adım niteliği taşıyor. Grup, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların desteklenmesi amacıyla farkındalık yaratmayı amaçlayan bu çalışmasıyla, sürdürülebilir bir iş kültürü inşa etmeye devam ediyor. Kadına Yönelik Şiddete Sıfır Tolerans! Toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayacak projelerin Yeşilova Holding’in sürdürülebilirlik vizyonunda büyük bir yer tuttuğunu vurgulayan Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Yeşilova, bu konuda şunları söyledi: “Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, sadece kurumsal sosyal sorumluluk anlayışımızın bir parçası değil, aynı zamanda iş yapış şeklimizdeki temel değerlerden biri olan toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme kararlılığımızın göstergesidir. Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans yaklaşımımız hakkında çalışma arkadaşlarımızın ve tüm paydaşlarımızın bu konuda bilinçlenmesini önceliklendiriyoruz. Bu girişimle hem çalışanlarımızın farkındalıklarını artırmayı hem de toplum genelinde bu önemli sorunun çözümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda atılacak her adım, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda bizleri güçlendirecektir.” Yasemin Yeşilova, sadece kadına yönelik şiddete karşı duyarlılık yaratmanın ötesine geçerek, kadınların iş dünyasında daha fazla yer almasını sağlayacak projelere de öncülük etmeye devam edeceklerini belirtti.

Adalet Bakanı: “Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz” Haber

Adalet Bakanı: “Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz" dedi. Yalova’da Adalet Sarayı ek hizmet binası açılışında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son 22 yılda mevzuatların günümüz şartlarına istinaden güncellediğinin altını çizerek, “Mevzuatımızda çok önemli iyileştirmeler yaptık. Türk Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu hepsi yenilendi. 80 yıldan bu yana uygulanan artık toplumun ihtiyacına cevap vermeyen yenilenmesi gereken mevzuatın tamamını son 22 yıl içerisinde yeniledik. 2005’te ceza kanunu, sonrasında ceza mahkemesi, borçlar, hukuk mahkemeleri bunların üzerinden de neredeyse 20 yıl geçti. Bu süreçte toplum değişiyor, yeni suç tipleri ortaya çıkıyor. İnternet çağındayız, dolayısıyla teknolojinin de gelişmesiyle, ticaretin gelişmesiyle insanların ihtiyaçları da farklılaşmasıyla bu kanunların güncellenme ihtiyaçları doğdu. Bu güncellemeyi de gecikmeksizin bu güne kadar gerçekleştirdik. Yargı reformu strateji belgeleriyle bunları planlı bir şekilde yaptık. 2009’da Yargı Reformu Strateji Belgemizle çok sayıda yargı paketini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirerek yasalaştırdık. 2015’te ikincisi 2018 yılında da üçüncüsü hayata geçti. Bu süreç içerinde hem vatandaşlarımızdan hem de uygulayıcılarımızdan gelen görüşlerle mevzuatımızı ihtiyaçlara cevap verir hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Şimdi sıra dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesinde. Türkiye Yüzyılının Yargı Reformu belgesi olacak. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız şu dönemde özellikle toplumun ihtiyacına cevap verecek olan çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Kısa orta ve uzun vadeli hedefler şeklinde de yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu. “KADINA ŞİDDET KIRMIZI ÇİZGİMİZ” Kadına şiddet ve çocuk istismarı suçları konusundaki hassasiyetini belirten Bakan Tunç, “Burada özellikle suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz. Güvenlik güçlerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve yargı teşkilatımızla beraber suç ve suçlu ile mücadele ederek toplumun huzur ve güvenliğini bozan suç şebekeleriyle hukuk düzeni içerisinde, hukukun üstünlüğünü de esas alarak gecikmeksizin bunu gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Sürekli eleştiri konusu olan özellikle bazı suçlarda af sınırlarının çok aşağıda olduğu yönünde hukukçularımızın görüşü var. O suç tipleriyle ilgili olarak bir takım düzenlemeler yapılabilir. Yine denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili olarak bazı sınırlamalar getirilebilir. Özellikle çocuk istismarının önlenmesi, kadın cinayetlerinin en aza indirilmesi ve yok edilmesi konusunda çok hassasız. Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Kadınlarımızı korumalıyız. Kadınlarımıza yönelik her türlü kötülük insanlığa ihanettir. Çocuklarımıza yönelik her türlü kötülük geleceğimize ihanettir. Çevresindeki kötülüklere karşı en korunmasız kişiler çocuklardır. Her birinin elinde cep telefonları ve o cep telefonlarıyla maalesef karşılarında kimliğini gizleyen suç şebekeleri. O nedenle siber suçlar bakımından da çok daha etkili devriyelerimizi daha da arttırarak hukuk içerisinde onlarla da mücadele etmeliyiz. O alandaki mücadele biraz kolay değil. Çünkü kimliğini gizleyen uluslararası sosyal medya şirketlerinin yargı kararlarını uygulama noktasındaki sorumsuzluğu diyebiliriz. Ama biz bu şirketlere şunu söylüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, hukuk devletinin kurallarına bizim vatandaşlarımız nasıl uyuyorlarsa, sizde bu ülkede hizmet veriyorsanız Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk kurallarına da uyacaksınız” dedi.

CKD Bursa Başkanı Erol: “Medyadaki kadın, sahte kadındır…” Haber

CKD Bursa Başkanı Erol: “Medyadaki kadın, sahte kadındır…”

15 Temmuz Meydanı’nda bir basın açıklaması yapan Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Bursa Şube Başkanı Sevim Erol, medya üzerinden kadının değersizleştirildiğine dikkat çekti. Başkan Sevim Erol “Cumhuriyet Kadınları Derneği, her tür medya ortamında kadınlarımızı değersizleştiren ve kadına yönelik şiddeti normalleştiren yayınlara son verilmesi amacıyla geniş çapta bir çalışma başlatmıştır. ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu’ adıyla yürüteceğimiz bu çalışma, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumda İlişkiler Genel Müdürlüğü’nce de desteklenmektedir” dedi. “MEDYADAKİ KADIN SAHTE KADINDIR” Başta televizyon kanalları olmak üzere medyanın kadına yönelik ayrımcılık ve şiddet içeren yayınlarla dolu olduğuna vurgu yapan Başkan Erol, “Medyada baskın kadın tiplemesi, her tür olumsuz karakterle sunulmaktadır. Onurlu, üretken, fedakâr kadınlarımızın, başarıya koşan var olma mücadelesi ortalarda yoktur. Medyadaki kadın, sahte kadındır. Aile kurumumuz medyada yerlerdedir. Dizilerde, öğleden sonra kuşağı programlarında, haberlerde sergilenen aile yapıları bize ait değildir, sahtedir. Buna rağmen medya yoluyla gündelik yaşamımıza öylesine girmiştir ki, aile kurumunu hedef alan neoliberal ideolojinin ekmeğine yağ sürmektedir” ifadelerini kullandı.   “TOPLUM TALEP EDİYOR SÖYLEMİ YANLIŞTIR” Medyanın “Toplum talep ediyor, biz de sunuyoruz” söylemine de tepki gösteren Sevim Erol, “Aslında olan, emperyalist kapitalist sistemin yarattığı yozlaşma kültürünün medya aracılığı ile topluma arz edilerek toplumda talep yaratıldığıdır. İnsanımız umduğunu değil, bulduğunu izler durumdadır” şeklinde konuştu. “MEDYAYI GERÇEKÇİ YAYIN YAPMAYA DAVET EDİYORUZ” Kadına yönelik şiddetle mücadelede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı birlikteliğinde yürütülen önemli başlıklardan birinin ‘medya' olduğuna dikkat çeken Erol, “‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu’ çalışmamızda, kitle iletişim araçlarında kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin sıradanlaştırılmasına karşı çıkacağız ve medya kuruluşlarını kadınlarımızın yükselen mücadelesini yansıtan gerçekçi yayınlar yapmaya davet edeceğiz. Bu haftadan itibaren birçok il ve ilçede başlattığımız çalışmayla, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin medya ayağında olumlu sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz” dedi. Başkan Sevim Erol, Cumhuriyet Kadınları Derneği Bursa şubesi olarak, ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Medyanın Sorumluluğu’ çalışmasını şehrin tüm ilçelerinde sürdüreceklerini belirtti.  

En sık yaşanan insan hakkı ihlali kadına şiddet! Haber

En sık yaşanan insan hakkı ihlali kadına şiddet!

Her geçen gün artış gösteren şiddet haberlerinde şüphesiz ‘kadına şiddet’, ilk sırada yer alıyor. Yapılan araştırmalarda gösteriyor ki; dünyada her üç kadından biri, eşi ya da partneri tarafından fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddetin en sık yaşanan insan hakları ihlali olduğunu vurgulayan Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan, şiddetin kadınlar için hayati bir tehdit olması yanında, toplumsal açıdan da birtakım yıkımlara neden olduğunu vurguluyor. Klinik Psikolog Özcan; “kadına yönelik şiddetin failleri, yaşadığımız sosyal çevrede, iş hayatımızda veya her gün geçtiğimiz yollarda yani kısaca, hayatımızın bir tarafında varlığını sürdürüyor. Tam da bu nedenle, şiddet sadece şiddete maruz kalan kadınları değil; beraberinde çocuklarını, ailelerini ve içerisinde var olduğu toplumu da aynı çark içerisine almış oluyor” dedi. “KADINA ŞİDDET AYNI ZAMANDA ÇOCUĞA ŞİDDETTİR” Şiddete tanık olmanın çocuklar için hem kısa hem uzun vadede sıkıntılı sonuçlar doğurabileceğini vurgulayan Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan; “Kadına yönelik şiddet, her zaman ve her koşulda çocuğa yönelik şiddetin de ta kendisidir. Çocuklar doğrudan şiddete uğramadıkları halde şiddete tanık olmak da çocuklarda; uyku bozuklukları, gelişimsel bozukluklar, saldırganlık ve kaygılı bir yapıya zemin oluşturuyor. Bunun yanında şiddeti ve şiddetin sonuçlarını gözlemleyen bazı çocuklar, çatışmaları çözmenin yolunu şiddet olarak kodlayabiliyor. Bu durum ve kodlama hem toplumda şiddet çarkının devamını hem de şiddete maruz kalan kadınlar ile beraber çocuklarına bilinçaltında ‘nesiller arası travma’ olarak aktarılıyor.” diyor. “ŞİDDET SADECE BİREYSEL DEĞİL AYNI ZAMANDA YAPISAL BİR SORUN” Kadına yönelik şiddeti tek başına, bireysel bir sorun olarak ele almanın eksik kalacağını belirten Klinik Psikolog Özcan; “Ataerkilliğin izlerinin var olduğu toplumlarda, kadın ve erkekler arasındaki ‘eşitsiz güç’ veya güç üstünlüğü inancı, kadına yönelik şiddetin önemli nedenleri arasında. Dolayısı ile şiddetin nedenlerini sadece bireysel düzey çerçevesinde ele almak doğru olmayacaktır. Şiddet, yapısal düzeylerin bir sonucu olarak da varlığını sürdürüyor.” dedi. Psikolog Özcan konuşmasının devamında şu bilgileri paylaştı: “Şiddetin türü her ne olursa olsun; korku, kafa karışıklığı, öfke, uyuşma ve daha birçok duygu karmaşası sürece eşlik eder. Hatta kadınların bazıları, şiddete uğradığı için suçluluk ve utanç duygularını hissedebilir. Sosyal izolasyon, keyif alınan şeylere yönelik ilgi kaybı, düşük benlik algısı ise; kadına yönelik şiddet sonucunda sıklıkla karşımıza çıkan semptomlar arasında yer alıyor. Travma sonrası stres bozukluğu (TSBB), depresyon, kaygı bozuklukları ile alkol ve madde kullanım bozukluğu, şiddetin ardından kadınların yaşantısına dahil olabilen diğer ruhsal bozukluklardır. Korkutucu ve şok edici bir olayın ardından; travma sonrası stres bozukluğunda kişi kolayca irkilebilir, ani öfke patlamaları yaşayabilir ve uyumakta güçlük çekebilir. Hatta zaman zaman kişilerin, olay ile ilişkili ya da olaydan bağımsız bazı sahneleri hatırlamakta güçlük çektiğine de rastlayabiliriz. Şiddete maruz kalma süreci ne kadar uzun sürerse, kadın çok daha yoğun bir hasara maruz kalacaktır. Hatta bazen şiddet süreci sonlandığında dahi şiddetin psikolojik etkileri uzun süreler devam edebilir. Fiziksel veya psikolojik şiddetin herhangi bir türüne doğrudan veya dolaylı maruz kalma durumunuz varsa, bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak atılacak ilk adımlardan olmalıdır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.