SON DAKİKA
Hava Durumu

#İsmail Özdemir

Söz Bursa - İsmail Özdemir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsmail Özdemir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

MHP’den, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki Haber

MHP’den, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İsrail bölgede neredeyse Türkiye’den izinsiz uçak uçuramayacak duruma gelmek üzereyken, Ortadoğu ve Avrupa’da Türkiyesiz hiçbir denklem kurulamayacağı görülmüş ve yeni dönem tezlerinde herkes kapımızı çalmaya başlamışken, Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştirmek ve başarmak üzere büyük bir kararlılık varken, ülkemizi CHP eliyle içeriden karıştırma, ekonomik ve sosyal istikrarsızlık oluşturma hamlesinin gelmesi birbirinden bağımsız bir gündemin tesiri olmasa gerek. Hukuka karşı başkaldıran, anayasayı hepten yok sayan ve milletin evlatlarını kendi siyasi istikbali için aşağılık biçimde kullanan zavallı bir anlayışın sahipleri kendileri ile beraber CHP’yi de bitirmiştir. Türkiye’nin hiçbir meselesine tutarlı politika geliştiremeyen, dünyada ve bölgede yaşananlar karşısında görüş ve politika üretmeyi bırakın yaşanan gelişmeleri doğru okumaktan dahi aciz durumda olan CHP’nin başvurduğu tek şey bozgunculuk ve anarşizm oldu. Umudu ABD’de yayınlanan gazetelerde makaleler yayınlayarak, İngiltere’ye sitemlerini ileterek destek bulmaya bağlayan teslimiyetçi anlayışıyla CHP, Türkiye gerçeklerinden ne derecede uzaklaştığını da göstermiştir" ifadelerine yer verdi. "CHP BÜNYESİNDE HALA AKLI BAŞINDA KİMSELER KALDIYSA PARTİLERİNE SAHİP ÇIKMALI" Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti; "CHP, bu haliyle Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne layık değildir. CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı, Özgür Özel ve şürekasına karşı hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, toplumun huzurunun korunmasına ve ülkeye sadakate bağlılığın gereğini yerine getirmelidir. Türkiye’nin en büyük yolsuzluk soruşturmasının ana konusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beraber diğer bazı belediyeler üzerinden elde edilen 560 milyar liranın, bir yandan birilerinin şahsi menfaati, diğer yandan CHP yönetiminin ele geçirilmesi amacıyla kullanışmış olmasıdır. Bu derecede vahim iddialar karşısında CHP yönetiminin bizatihi kendisi "aklanıp gelsinler" demek yerine, son derece büyük bir korku, endişe ve kendisinden olmayan herkese karşı nefretle hareket edip, toplumsal huzuru bozacak tüm girişimleri oluşturmaya çalışıyor. Bu beyhude girişim, mutlaka sahiplerinin başını yakacak, ne hukuk, ne de millet iradesi bu kirli hesaba geçit vermeyecektir."

Özdemir: “İsrail’e karşı angajman kurallarımızı acilen belirlemeliyiz” Haber

Özdemir: “İsrail’e karşı angajman kurallarımızı acilen belirlemeliyiz”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM Genel Kurulu'nda devam eden bütçe görüşmelerinde Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türk Akreditasyon Kurumu üzerinde MHP Grubu adına konuşma yaptı. Özdemir konuşmasında Türk dış politikasının Türkiye'nin bekası ve 21. yüzyıl hedefleri açısından en öncelikli alan olduğuna vurgu yaptı. Özdemir, "Belirsizliklerin arttığı, zulüm ve çatışmaların yaygınlaştığı, barış, istikrar ve huzurun giderek kaybolmaya başladığı, düzensizliklerin vasat bulduğu, adaletsizliğin kol gezdiği bir zaman diliminde olduğumuz malumdur. 1. Dünya Savaşı'nın henüz kapanmayan hesaplarının yeniden görüldüğü, 2. Dünya Savaşı'nın getirdiği dengelerin kaybolduğu bir dönemde kurumsal yapısı sağlam ve geleneği olan devletlerin öne çıktığı bir sürecin içerisindeyiz. Bir yandan yerelleşmeye dayalı paradigmalar uluslararası alanda hakim yaklaşım olarak görülse de, diğer yandan otoritesi kaybolan devletlerin ve sömürgecilikten henüz kurtulabilmiş rejimlerin mevcudiyeti rekabet sahalarının yayılmasına sebep olmaktadır. Bu gelişmelerin tamamı beraber ele alındığında dış politika perspektifimizde milli güvenliğimizin kapsamına giren unsur ve konularla beraber, hedeflerimizi ilgilendiren meselelerle de yüzleşmek durumunda olduğumuz gerçeği ile karşı karşıyayız. İşte bu sebeplerle dış politikamız, bekamız ve 21. yüzyıl hedeflerimiz için en öncelikli alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylesi bir dönemde Türk dış politikası, devlet geleneğimizde Türk Silahlı Kuvvetleri'nden sonra en köklü yapıya sahip olan hariciye teşkilatı ve çok saygıdeğer mensuplarının varlığı ile hem bugünlere hem de yarınlara değerli hizmetler sunarak fark oluşturmuştur. Diplomatik saygınlığımız yalnızca misyonlarımızın sayısı ve görev yaptığı sahalar ile değil, kriz alanlarının hemen hepsinde varlık gösterip, barış ve istikrara katkı sağlayacak bir olgunlukla kendisini göstermektedir. Ukrayna ve Rusya arasında süregelen savaşta çatışmaların derinleşmemesi, bölgesel seviyeye yayılmaması ve taraflar arasındaki kanalların açık kalması, Ortadoğu bölgesinde devam eden gerginlik ve savaşlarda insani ölçümüzün esas kabul edilerek üçüncü taraflarca da benimsenmesi, Afrika kıtasında karşılıklı çıkarların gözetilmesi ile yeni bir tarih yazılmaya başlanması, Asya'da yükselen yeni değerlerle yenilikçi ve vizyoner adımların atılması gibi genel hususlar; Türk dış politikasının prestijini arttırmakla kalmamış, etki alanını da genişletmiştir. Devlet geleneğimizde mevcudiyetini sürdüren 'Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar' olan ilkemizden kaynaklı saha etkinliğimiz, yüksek bir potansiyele ulaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, hem kendisi hem de yakın ortak ve gerçek müttefikleriyle yeni yüzyılın kuvvet merkezlerinden birisi olduğunu yaşanan her örnekle beraber tescillemiştir. Milli menfaatlerimizin maksimize edilerek, tehditlerin minimalize kılındığı anlayışımızla yeni yüzyılda insanlığa daha adil bir düzeni inşa etme sorumluluğunu yerine getirebilecek bir güce erişmiş olmamız memnuniyet vericidir” ifadelerini kullandı. "TÜRK DÜNYASI BAKANLIĞI'NIN KURULMASI DA HEDEF VE ÇALIŞMALARIMIZI DAHA VERİMLİ HALE GETİREBİLECEKTİR" Özdemir, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Türk dış politikasının konu başlıkları şüphe yok ki çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Hele ki sorunların hiç olmadığı kadar iç içe geçtiği bir dönemde, tabir yerindeyse fırtınalı denizde gemiyi limana selametle ulaştırabilmek ustalık gerektirmektedir. Bu kapsamda hariciyemizin kurumsal gelenekleri ve birikiminin yanında yeni meseleler karşısında sürekli gelişime açık bir zihin yapısına ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Var olan hedeflerimizin yanı sıra, yüzleşmek ve çözmek durumunda bulunduğumuz meydan okumalarını beraber değerlendirdiğimizde, Dışişleri Bakanlığımızın yapısal anlamda gelişime her zaman açık ve dinamik bir anlayışla idare edilmesi gerektiği ortadadır. Bahsettiğimiz bu husus, sadece birbirinden değerli diplomatlarımızın güncel şartlara göre yetiştirilmesi ile kısıtlı kalmamakta, aynı zamanda kurumsal yapının da verimlilik açısından dikkate alınması gerçeğini kapsamaktadır. Bölgeler bazında genel müdürlük seviyesinde çalışılan alanların, önümüzdeki yakın dönemde belki de yeni bir yaklaşımla değerlendirilebilecek teşkilat yapısına kavuşturulması elzem hale gelebilecektir. Küresel ve süper güç olma hedefimizin lokomotif kurumlarının başında gelen Dışişleri Bakanlığımızın kapsam ve sorumluluk itibarıyla daha sağlıklı ve diplomatik ihtiyaçlarımızı karşılayabilen yüksek bir seviyeye taşınması, hiç kuşku yoktur ki küresel etkinliğimizi arttıracaktır. Diğer yandan 21. yüzyılın yükselen değeri ve merkezlerinden bir tanesi olan Türk dünyası için, bu coğrafyadaki sorumluluk bölgesi kapsamında çalışacak Türk Dünyası Bakanlığı'nın kurulması da hedef ve çalışmalarımızı daha verimli hale getirebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti yalnızca Anadolu coğrafyasına; Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de hâkim ve egemen olacak kadar küçük bir vizyona, tarihi ve insani bir sorumluluğa sahip ülke değildir. Bizim için mevcut şartlar Osmanlı sonrası yaşanan kayıplarımızla, sadece elde kalanı korumaktan çok daha öte bir seviyeye ulaşmıştır. Artık nüfusumuz neredeyse 100 milyona ulaşmış, güç potansiyeli ve çarpanları artmış, varlık gösteremeyeceği hiçbir alan ve coğrafya kalmamış olan Türkiye Cumhuriyeti'nin münasebetleri yalnızca komşuları, AB yada NATO'dan ibaret değildir." "DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIMIZIN KURUMSAL YAPISINI SÜREKLİ GELİŞİME HAZIR HALE GETİREBİLMELİYİZ" "Başı sıkışan her mazlum gözünü bize çevirmektedir, herhangi bir konuda adım atacak her ülke Ankara'nın tutumunu dikkate almak durumundadır" diyen Özdemir, "Dahası karar ve iradelerimiz tavsiye niteliğinden çok daha ileri bir aşamaya erişmiş, yazısını bizimle beraber gören millet ve devletler ortaya çıkmıştır. Mazisi bizimle beraber olan ancak son yüz yıldır yaşam alanı kalemle çizilen coğrafyalar, gelinen aşamada bedeli ödenmiş ve kanla yazılan tarihe dar geldiğini göstermektedir. Dolayısıyla Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimiz için büyük bir ivme ile hareket ederken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği kurumsal gelişime açık adımları da vakti gelmişken atmak durumundayız. Yaklaşan büyük buhranı göğüslemek bir yana, bu buhran sonrası için hazır olmak ve her coğrafyaya hakim duruma gelmek için Dışişleri Bakanlığımızın kurumsal yapısını sürekli gelişime hazır hale getirebilmeliyiz. 27 Kasım'da Suriye'nin Halep kentinin batısında başlayan çatışmalar, 11 günlük sürenin ardından Şam'ın el değiştirmesi ve Esad rejiminin düşmesi ile sonlanmıştır. İlave olarak Tel Rifat ve Menbiç'teki PKK/PYD terör örgütü varlığı da Suriye Milli Ordusu ve Müşterek Kuvvetler tarafından sonlandırılmıştır. Mevcut durumda ise Tel Abyad bölgesine doğru Suriye Milli Ordusu'nun ilerleyişi sürmektedir. Ayrıca Deyr Ez Zor bölgesi etrafında da yine PKK/PYD terör örgütüne karşı bazı aşiretlerle, diğer unsurların mücadelesi devam etmektedir. Gelinen aşamada muhalifler rejimin kendisi olmuş, rejim ise Suriye'den kaçmıştır. Temennimiz siyasi sürecin bir an evvel başlaması ve en uzun sınıra sahip olduğumuz Suriye'nin kalıcı huzur ve barışa ermesidir. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde üç temel esasın muhafazası elzemdir. Bunlar, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, iç savaş öncesi demografik yapının muhafazası ve başta PKK/PYD olmak üzere terör örgütlerinin meşruiyet bulma çabalarının önlenmesidir. Böylelikle elde edilecek siyasi çözümle vatandaşlarının iradesi ile idare olunacak bir Suriye'nin varlığı ümit edilen huzur iklimi yakalanabilecektir. Başta Türkiye'de bulunan misafirlerimiz olmak üzere, iç savaş sebebiyle ülkelerinden ayrılmak durumunda kalan Suriyelilerin, kendi topraklarına onurlu ve başları dik bir şekilde dönmelerinin yolu açılmıştır. Bilinmelidir ki Suriye coğrafyasında bizim hasmımız PKK ve DEAŞ, hısmımız ise Kürt ve Arap kardeşlerimizdir. Diğer yandan İsrail'in Suriye toprakları üzerinde hiçbir gerekçe ve hukuka dayanmadan sürdürdüğü mütecaviz eylemlere karşı da teyakkuzda olunması gerekir. Zira sahadan gelen bilgilere bakılırsa, Gazze'den kaynaklı soykırım suçunu boynuna asmış bulunan İsrail'in, Suriye'deki işgal girişimleri yalnızca Golan Tepeleri ile sınırlı kalmayacak gibi durmaktadır. Dikkat buyrulursa İsrail Şam'a 20 kilometreye kadar yaklaşmıştır. Bu durum, yakın bir süre içerisinde İsrail ile fiziki temas hattına gireceğimiz anlamına da gelmektedir. Bu şartlar altında angajman kurallarımızı acilen belirlemeliyiz. Cumhuriyet tarihimizin en hassas dönemlerinden geçerken, Ankara merkezli yaklaşımımızı ve Ankara vizyonunu hayata geçirme zorunluluğumuzu bizlere tarih tekrar hatırlatmaktadır. Büyük Türkiye ülkümüz işte böyle hayat bulacak, Türk ve Türkiye Yüzyılı inanç, azim ve kararlılıkla mutlaka hayata geçecektir. Bu vesile ile Dışişleri Bakanlığımızın bütçesine Milliyetçi Hareket Partisi olarak olumlu yönde oy vereceğimizi ve desteklediğimizi belirtiyor, Değerli Bakanımız Sayın Hakan Fidan'ın şahsında Dışişleri Bakanlığı'nın saygıdeğer mensuplarına Cenabı Allah'tan üstün muvaffakiyetler diliyor, Gazi meclisimizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”

MHP'li Özdemir: "PKK terör örgütü, Türkiye topraklarından tamamen temizlenmiştir" Haber

MHP'li Özdemir: "PKK terör örgütü, Türkiye topraklarından tamamen temizlenmiştir"

MHP Genel Merkezi'nin 'Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye Toplantıları', Kayseri'de Kadir Has Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, yaptığı konuşmada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sık sık tekrarladığı 'Türk ve Türkiye Yüzyılı' temasına vurgu yaptı. Türkiye'nin gündeminden terörün çıkarılması gerektiğini ifade eden Özdemir, “Terör anlayışının Kürt kardeşlerimizle yan yana getirilemeyeceği hakikatinin muhataplarınca paylaşılması huzurlu ve güçlü bir gelecek için ön şartlarımızdan bir tanesidir” dedi. Terörün ABD tarafından her türlü askeri imkânlarla donatıldığına dikkat çeken Özdemir, “ABD tarafından her türlü askeri imkânlarla eğitilip donatılan PKK/PYD terör örgütü, Davut Koridoru adı verilen bir alanla Suriye sahası üzerinden İsrail'e bağlanmaya çalışılmaktadır. Bu durum Suriye'nin toprak bütünlüğünün bozulması ve bölünmesi demektir” şeklinde konuştu. Türkiye'nin etnik ve mezhep kökenli çatışmaların içerisine sürüklenmek istediğini vurgulayan Özdemir, kurgulanmaya çalışılan her türlü senaryo ile mücadele ettiklerini belirterek, “Ülkemiz uzun yıllardan bu yana etnik ve mezhep temelli ayrımcılıkla muhatap kalınmak istenmektedir. Bir ve beraber olan aziz milletimiz bünyesine serpilmeye çalışılan nifak tohumlarıyla bir yandan milli beraberliğimiz hedef alınırken, diğer yandan ülkemizin bütünlüğü de aynı şekilde hedef alınmaktadır. Aynı inanç, tasa, kıvanç, istikamet, vatan, bayrak, duygu ve aileyi paylaşan insanımız aynı gelecekte yaşamasın diye türlü uğraşlar yapan hasım ülke ve çevrelerce Türkiye üzerinde oyunlar kurgulanmaktadır. Anadolu'yu Selçuklu sancağı altında beraber vatanlaştıran ve beraber mahsuldar kılan, sonrasında bu coğrafyada çok sayıda beylik ve hatta imparatorluk dahi kuran, ardından vatanı kurtararak yeniden Türkiye Cumhuriyeti ile şahlanan aziz milletimiz üzerinde kurgulanmaya çalışılan habis senaryolara karşı her daim mücadele ettik” ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE'DE TERÖR GÜNDEMİNİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRMANIN VAKTİ GELMİŞTİR" Türkiye'nin yarım asrına mâl olmuş terörün artık gündemden çıkarılması gerektiğini söyleyen Özdemir, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Şartlar ne olursa olsun herkesin bitti dediği yerde büyük Türk milleti olarak irademizi ortaya koyduk, el ele, sırt sırta, omuz omuza vererek ayağa kalktık. Birlik ve beraberliğimizi sergilenen tüm oyunlara rağmen koruduk. Bizi birbirimize kırdırmaya çalışan tüm tezgâhları bozduk. Bizi birbirimizin yüzüne dahi bakamaz hale getirecek tüm uğraşları boşa çıkardık. Ayrılmadık, ayrışmadık, hep birlikte Türk milleti ve Türkiye olduk. Şimdi yeni bir yüzyıla girdik. Kıyamete kadar yaşatmaya yeminli olduğumuz ve daha da büyütme hedefini taşıdığımız Türkiye Cumhuriyeti ile daha huzurlu, güçlü, mutlu ve mesut yarınlara erişmeyi murat ediyoruz. Ortaya koyduğumuz Türkiye Yüzyılı hedefimizin gaye ve gerekçesi de budur. Böylesine büyük bir vizyon ve ülkü ile yolumuza devam ederken, artık Türkiye'de terör gündemini tamamen ortadan kaldırmanın vakti gelmiştir. Daha fazla kucaklaşarak, daha fazla birbirimize tutunarak ve daha fazla birbirimizden destek alarak gücümüzü çok daha ileri seviyeye taşıyacak bir gelecek tasavvur ediyoruz. Birliğin rahmetini aziz milletimizin her bir ferdiyle yaşayalım ve yaşatalım istiyoruz. Bunun için önümüzde duran sosyal ve toplumsal gerçeklikleri dikkate almak ve bu gerçeklikler ışığında istikametimizi tayin etmek durumundayız. Yıllardan bu yana, bir yandan kimi Avrupa ülkelerinin, diğer yandan ABD'nin doğrudan ve dolaylı yoldan desteklediği terör belasına mahkûm olmadığımızın bilinmesi lazım. 1979 yılında Diyarbakır'ın Fis köyünde ilk kongresini yapan PKK terör örgütü, dört parçalı sözde Kürdistan hedefini benimsemişti. 1984 yılında Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla da silahlı terör eylemi ve propaganda sürecine koyularak bir başka uğraşa daha başlamıştı. Aradan geçen yıllar boyunca pek çok ülkenin de desteğini alan PKK terör örgütü, bugün gelinen aşamada Türkiye topraklarından tamamen temizlenmiştir.” "MHP YENİ ANAYASA KONUSUNDAKİ ÇALIŞMALARINI TAMAMLAMIŞTIR" "Darbe döneminden kalma anayasanın değiştirilmesi ve toplumsal uzlaşı ile yeni, sivil ve kapsayıcı bir anayasanın yapılmasıdır" diyerek sözlerine devam eden Özdemir, "MHP yeni anayasa konusundaki çalışmalarını tamamlamış, ittifak ortağımız AK Parti ile paylaşmış ve meclis zemininde yürütülecek çalışmalar için her türlü duruma hazır hale gelmiştir. Temennimiz, milletçe bu yüzyıldaki hedeflerimizi ve ihtiyaçlarımızı karşılayacak yeni anayasanın hayata geçmesidir. Bir yandan yönetimde yaptığımız reformlarla devletimizin kudret ve imkânını geliştirirken, diğer yandan milletçe sergileyeceğimiz kenetlenme, toplumsal uzlaşımızı yeni anayasa ile güvence altına alacaktır. İdeal devlet ve ideal gelecek tasavvurunda insanlığın önüne ideal bir nizam koyabilmek için bunu başarmak durumundayız. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı olarak adil bir küresel düzeni inşa etme zorunluluğu taşıdığımız ortadadır. İnsana insanca bir yaşam sunma ülkümüz sadece belli bir bölgeyi yahut alanı değil tüm cihanı kapsamaktadır. Doğuda gün doğusundan, batıda gün batısına kadar, insanlığın ayak bastığı her yerde huzur, barış ve istikrarı hâkim kılmak istiyoruz. İşte bizim Kızılelmamız budur. 21. Yüzyılda Türklüğün Kızılelması tüm cihandır. Ve mutlaka bu hedefimizi başaracağız" dedi. MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç ise, Türk milliyetçiliğinin sarsılmaz bir temel olduğunu vurgulayarak, Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin huzuru için kritik bir rol oynadığını belirtti. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Kayseri'nin sorunlarını ve taleplerini ilgili bakanlıklara ilettiklerini belirtti. Ersoy, “Birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek, davamızın kutlu yolculuğunda istişare etmek üzere Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru Türkiye toplantıları vesilesiyle bir araya geldik. Rabbim birliğimizi daim, Üç Hilal'i her daim muzaffer kılsın. Ankara'dan, ayağımızın tozuyla, bütçe görüşmelerinden geldik. Biliyorsunuz ki TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim. 22 Ekim Salı gününden beri, her gün gece gündüz plan bütçe komisyonunda, kamu kurumlarımızın 2025 yılı bütçelerini ve 2023 yılı kesin hesaplarını görüşüyoruz. Sabah 10'da başlayıp gece yarılarına kadar görüşmelere devam ediyoruz. Bu görüşmelerde; ülkemizin, özellikle de Kayserimizin her bir sıkıntısını, talebini, eksiğini tek tek ilgili bakanlarımıza iletiyoruz. Vatandaşlarımızın tarafımıza ilettiği, il başkanlığımızın, ilçe başkanlarımızın, belediye başkanlarımızın tespit ettiği eksikleri, tek tek dile getiriyoruz. STK'larımızla, oda başkanlarımızla tek tek görüşüp fikir alışverişinde bulunuyoruz. O alanda uzman olan üniversite hocalarımızın görüşlerini alıyoruz. Basın mensuplarımızla istişare ediyoruz. Bütçe zamanı bizim en yoğun ama en verimli zamanımız olarak geçiyor. Yeri geliyor elbette yoruluyoruz, uykusuz kalıyoruz, yemek yiyecek zamanımız bile olmuyor. Özellikle de bu süreçte daha da çok çalışmalıyız” şeklinde konuştu. MHP Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için “Hayatının zikzaksız bir ülkücü duruş olduğunu bir an olsun akıldan çıkarmayalım” dedi. Bahçeli'nin her daim emrinde olduklarını belirten Kalın; “Milliyetçi Hareket Partimizin Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru serlevhasıyla düzenlemiş olduğu bu toplantılar, halkımızla bir araya gelmek, düşünce ve önerilerimizi paylaşmak açısından son derece önemli olduğu gibi aynı zamanda Türkiyen'in hayati meseleleri ile ilgili tarihe düşülmüş notlara da vesile olmaktadır. Milliyetçi Hareket, Türkiye'nin sosyal, siyasi, kültürel, ekonomik ve güvenlik odaklı meselelerini milli bir perspektifle konuşmak; ülkemizin gelecek vizyonunu ortaya koymak, milletin istikbaline şerh düşmek için dün olduğu gibi bugün de üzerine düşen vazifeyi yerine getirmek azim ve kararlılığındadır. Ülkemizin ve bölgemizin içinden geçtiği zorlu virajlarda Milliyetçi Hareket Partisi'nin ve liderimizin üstlendiği ferasetli ve bilge tutumunu iyi anlamak ve anlatmak durumundayız" diye konuştu. Toplantıya MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Filiz Kılıç, MYK Üyesi Abdulaziz Sekban, MDK Üyesi Agah Kürşat Karauz, Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, Nevşehir İl Başkanı Adnan Doğu, Kırşehir İl Başkanı Arif Kılıç, Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Halit Yağmur, partililer, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

MHP’li Özdemir: Dezenformasyon yapanlarla hukuk nezdinde hesaplaşacağız Haber

MHP’li Özdemir: Dezenformasyon yapanlarla hukuk nezdinde hesaplaşacağız

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmayı değerlendirdi. Özdemir, bu süreci dezenformasyonla mücadele açısından olumlu bir gelişme olarak nitelendirdi. “HUKUKİ MÜCADELE SÜRECEK” Özdemir, açıklamasında şunları ifade etti: "Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Sayın Genel Başkanımız, partimiz ve dava arkadaşlarımız hakkında sürdürülen ve sürdürülecek her türlü yalan ve iftiraya dayalı yayınları dikkat ve titizlikle takip etmekteyiz." MEDYA KURULUŞLARINA DA SUÇ DUYURUSU Dezenformasyon faaliyetleriyle mücadeleye kararlı olduklarını vurgulayan Özdemir, şunları söyledi: "Sistemli bir şekilde yalan ve iftiralar ile dezenformasyon oluşturarak hareket eden ve bu kirli eylemlerini basın kimliği arkasında gizlenerek sürdürenler hakkında hukuk nezdinde hesaplaşacağız. Bu kapsamda Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz ile beraber, ilgili yayınların gerçekleştirildiği medya kuruluşları hakkında da Milliyetçi Hareket Partisi olarak suç duyurusunda bulunuyoruz." MHP’li Özdemir’in açıklaması şu şekilde; "Bazı basın yayın organlarında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli hakkında ortaya atılan bir yalan üzerinden sürdürülen dezenformasyonla alakalı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın tespitleri ve kamuoyunu bilgilendirmesinin akabinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca, Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında başlatılan resen soruşturma, dezenformasyonla mücadele anlamında sergilenen müspet ve saygın bir gelişme olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Sayın Genel Başkanımız, partimiz ve dava arkadaşlarımız hakkında sürdürülen ve sürdürülecek her türlü yalan ve iftiraya dayalı yayınları dikkat ve titizlikle takip etmekteyiz. Sistemli bir şekilde yalan ve iftiralar ile dezenformasyon oluşturarak hareket eden ve bu kirli eylemlerini basın kimliği arkasında gizlenerek sürdürenler hakkında hukuk nezdinde hesaplaşacağız. Bu kapsamda Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz ile beraber, ilgili yayınların gerçekleştirildiği medya kuruluşları hakkında da Milliyetçi Hareket Partisi olarak suç duyurusunda bulunuyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."  Bazı basın yayın organlarında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli hakkında ortaya atılan bir yalan üzerinden sürdürülen dezenformasyonla alakalı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın tespitleri ve kamuoyunu bilgilendirmesinin…— İsmail ÖZDEMİR ???????? (@ismailozdemirrr) November 22, 2024

Özdemir'in 'yapay zeka' sorusu yanıtlandı Haber

Özdemir'in 'yapay zeka' sorusu yanıtlandı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarında yapay zeka teknolojisinin kullanımına ilişkin yazılı soru önergesi verdi. Bakanlık, yapay zeka kullanım amacı, alanlarını ve kullanım seviyesini soran Özdemir’e; “Kamu kurumlarımız, Yapay Zeka (YZ) alanında ülkemizde öncü ve yönlendirici rol oynamanın yanı sıra bu teknolojilerinin kullanımı ile ilgili birçok hususta yenilikçi çözümler sunarak verilen hizmetlerin etkinliğini ve verimliliğini artırmayı hedeflemektedir. Bilindiği gibi, Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (DDO) Başkanlığı iş birliğinde ve ilgili tüm paydaşların etkin katılımıyla hazırlanan "Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021-2025'e ilişkin 2021/18 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, 20/08/2021 tarihli ve 31574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ardından, Yapay Zekâ alanında daha da hızlı ve kararlı adımlar atılmasını sağlamak üzere Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021-2025 Eylem Planı'nın güncellenmesi kararlaştırılmış ve 2024-2025 Eylem Planı yayımlanmıştır. Yapay Zeka, hâlihazırda kamu kuruluşlarında kamu yönetimi ve hizmetleri, güvenlik ve gözetim, eğitim, sağlık, finans, enerji, ticaret ve ulaşım gibi alanlarda kullanılmaktadır. Bu alanda çalışmalar gerçekleştiren kurumlar arasında Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı da bulunmaktadır. YZ teknolojilerinin kamu kuruluşlarında geniş çapta benimsenmesi, Türkiye'nin dijital dönüşüm sürecine önemli katkılar sunmaktadır. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanlığı DDO ve TÜBİTAK koordinasyonunda 2023 yılında KAMAG Kamu Yapay Zekâ Ekosistemi Çağrısı açılmış olup 6 kurumun projesi desteklenmekte ve edinilecek deneyim doğrultusunda YZ alanında çözüm odaklı özel sektör, akademi ve kamu iş birliklerinin daha da çoğaltılması hedeflenmektedir. İlaveten, TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitüsü (YZE) çalışmaları kapsamında, 2023 yılında Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından, kamu kurumlarının ihtiyaçlarını YZ Teknolojileri kullanılarak karşılamaya yönelik 1007 KAMAG Yapay Zeki Çağrısı açılarak Finans Teknolojileri alanında 4, Akıllı Eğitim Teknolojilerinde 2, E-Ticaret Teknolojileri alanında ise 1 adet proje önerisi kabul edilmiş ve yayınlanmıştır. TÜBİTAK'ın BİLGEM öncülüğünde çeşitli kamu kuruluşları ile gerçekleştirdiği YZ projelerine örnek vermek gerekirse, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü için büyük veri ve makine öğrenmesi tekniklerinin kullanıldığı Büyük Veri Yönetim Projesi, Gümrük Tarama Ağı Projesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ulusal Arazi Örtüsü Kullanımı Sınıflandırma ve İzleme Sistemi (UASİS) çerçevesinde YZ ile sınıflandırılma yapılmasını sağlayan büyük veri sistemi, güvenlik alanında Cumhurbaşkanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı ile yapılan projeler ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerdeki kayıp çocukların ailelerin tespit edildiği projeler belirtilebilir. Cevap 3-4- Türkiye'de yapay zekâ alanında ürün ve çözüm geliştiren özel sektör işletmesi ve girişim sayısı 700'ü aşmış olup bu sayı her geçen gün artmaktadır. Söz konusu girişimler çoğunlukla perakende, tarım, imalat, sağlık ve lojistik gibi sektörlerde faaliyet göstermektedir. Bu çerçevede; YZ teknolojilerinin işletmelerde kullanımını arttırmak amacıyla TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zek Enstitüsü bünyesinde 1711-Yapay Zekâ Ekosistem Çağrısı programı yürütülmektedir. Program kapsamında desteklenen öncelikli alanlar; "Akıllı Üretim Sistemleri", "Akıllı Tarım", "Gıda ve Hayvancılık", "Finans Teknolojileri", "İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik" ile "Akıllı Eğitim Teknolojileri"dir. Bu minvalde 2022 Çağrısı ile desteklenen 10 proje tamamlanmış olup 2023 Çağrısı bünyesindeki 18 proje ise devam etmektedir. 2024 Çağrısı ile başvuru süreci henüz tamamlanmamıştır. Söz konusu projelerde, Üretken Yapay Zeka Teknolojileri, makina öğrenmesi, derin öğrenme, doğal dil işleme, bilgisayarlı görü, pekiştirilmeli öğrenme gibi birçok teknoloji kullanılmaktadır. Bakanlığımızca işletmelerin dijital dönüşümüne yönelik olarak hazırlanan "Dijital Dönüşüm Destek Programı ile imalat sanayi işletmelerimizin yapacağı YZ teknolojilerinin de yer aldığı dijitalleşme yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamında değerlendirilerek önemli desteklerden yararlandırılabilecektir. Son olarak, TÜBİTAK BİLGEM tarafından, ülkemizdeki özel sektör kuruluşları ile YZ alanında çeşitli işbirlikleri gerçekleştirilmektedir. Bunlar arasında; SG-MOBIX Projesi, Insan Merkezli Yapay Zek (HumanE-AI-Net) projesi, AB destekli StorAlge Projesi ile Ufuk Avrupa destekli FlexIndustries Projesi sayılabilir” yanıtını verdi. MHP’li İsmail Özdemir’in Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na verdiği yazılı soru önergesi ise şöyle; Yapay zekâ teknolojilerindeki gelişmeler ve yapay zekânın verimlilik artışındaki etkisine dair tartışmalar dünya genelinde devam etmektedir. Ülkemizde de pek çok kamu kurum ve kuruluşunda yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bilinmektedir. Bu kapsamda; Soru 1- Ülkemizde yapay zekânın kamu kuruluşlarında kullanımı hangi alanları kapsamaktadır? Soru 2- Yapay zekâ, hangi kamu kuruluşlarında ve hangi amaçlarla kullanılmaktadır? Soru 3- Yapay zekânın ülkemizde işletmelerde kullanımı hangi seviyededir? Soru 4- Türkiye'de kamu dışında kalan özel teşebbüslerin yüzde kaçında yapay zekâ kullanılmaktadır?"

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.