SON DAKİKA

#Irak

Söz Bursa - Irak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Irak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ömer Çelik: Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma vakti Haber

Ömer Çelik: Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma vakti

Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinin nitelikleri ve milletimizin değerleri konusunda bir al-ver süreci kesinlikle söz konusu değildir" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul İl Başkanlığı binasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamasında Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde imzasının bulunduğu 28 Şubat dönemine ilişkin yasakların kaldırıldığı belgeyi de gösterdi. Konuşmasının başında 28 Şubat Darbesi'nin 28. yıl dönümüne ilişkin konuşan Çelik, "Bugün, Türk siyasi tarihinin karanlık tarihlerinden birinin 28 Şubat’ın yıldönümü. 28 Şubat’ın bir kere daha hafızamızı tazeliyoruz. Milletimiz değerlerine düşmanlık eden her türlü girişimi tarihin çöplüğüne gitmesinin mukadder olduğunun altını çiziyoruz. Bu belge Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakan olarak imzasını taşıyor. Verdiği o büyük mücadelenin sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız, başbakan olarak 28 Şubat’ı hayata geçiren bütün genelge, talimatlar, eylem planı, tüm o karanlık belgeleri büyük mücadelenin arkasından bu imzayla bertaraf etmiştir. Bu imza Başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası. Ama bu imza aynı zamanda milletimizin demokrasi mücadelesinin mührü" dedi. "BUGÜN GELDİĞİMİZ NOKTADA ARTIK TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞMA ZAMANI OLDUĞUNU İFADE EDİYORUZ" İmralı'dan gelen "silah bırak" çağrısı üzerine konuşan Ömer Çelik, "Dünden itibaren beri gündemdeki konu PKK terör örgütünün silahları bırakması, feshedilmesi, lağvedilmesiyle ilgili gündem. Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakan olduğu dönemden itibaren milletimizin üzerindeki yasakların kalkması, milletimizin üzerine kurulmuş vesayet tuzaklarının ortadan kaldırılması, vatandaşlarımızın kimliklerinin, hak ve hürriyetlerinin baskı altına alınması karşısında ortaya koyduğu iradenin sembol niteliğinde konuşmaları vardır. Bundan bir tanesi 12 Ağustos 2005’te Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Diyarbakır’da yapılan bir konuşmadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Başkan olarak 12 Ağustos 2005’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmada 'Türkiye ne kadar İstanbul ise ne kadar Konya ise Samsun ve Erzurum ise o kadar Diyarbakır’dır. Bu ülkenin her yerinin, her renginin, her sesinin, her kokusunun farklı bir lezzeti vardır. Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur" diye ifade etmişlerdir. Bu son derece tarihi bir konuşmadır. Burada Kürt sorunu bu milletin bir parçası değil hepsinin sorunudur ifadesi son derece önemli ve stratejik bir ifadedir. Bu ifade meseleyi sadece bir etnik mesele olarak ele almamakta, meselelerin çözümünün Türkiye’nin bütününü ilgilendiren bir demokrasi meselesi olduğunu ifade etmektedir. Bu ifadeden sonra Sayın Cumhurbaşkanı Kürt sorunu benim sorunumdur demiştir. Yasakların kaldırılması için büyük bir mücadele vermiştir. Aynı iradeyi başörtüsü meselesi sadece bir kesimin değil bu milletin tamamının sorunudur diyerek göstermiştir. Alevi canlarımızın karşı karşıya olduğu yasaklar karşısında da bu sadece bir kesimin sorunu değil tüm Türkiye’nin sorunudur diyerek bakmıştır. Türkiye meselelerinin çözümü için ortaya koyduğu irade genel demokratikleşme perspektifi, hukuk devletinin niteliklerinin yükselmesi, vesayet süreçlerinin ortadan kaldırılmasıdır. Bugün geldiğimiz noktada artık Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma zamanı olduğunu ifade ediyoruz" dedi. "IRAK’TAKİ VE SURİYE’DEKİ BÜTÜN UNSURLARI VE BÜTÜN UZANTILARLA TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMALIDIR VE KENDİ KENDİSİNİ FESHETMELİDİR" Hedefin terörsüz Türkiye olduğunu söyleyen Çelik, "Cumhurbaşkanımızın iç cephe güçlendirme çağrısından sonra Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, bütün Ortadoğu’da başlayan karanlık süreçlere karşı, yeni bir bütün bu dalgayı göğüsleyecek ve bölgede kardeşliği artıracak Türkiye’nin içinde de iç cepheyi güçlendirecek yeni bir mesaj, yeni bir davet, yeni bir çağrı olarak ortaya çıkmıştır. Bunun esası terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır. Türkiye Yüzyılı’nda ortaya konulan başlangıç iradesinden bir tanesi budur. Bu çerçevede terör örgütünün silahları bırakması ve terör örgütünün tamamen feshedilmesi esastır. Türkiye jeopolitik gerçeklerine uygun bölge değerlerine uygun bir kardeşlik siyasetini bir çağrı olarak bir irade olarak ortaya koymuştur. Bu çerçevede PKK-YPG-SGD hangi adla olursa olsun Irak’taki ve Suriye’deki bütün unsurları ve bütün uzantılarla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendi kendisini feshetmelidir. Dünden beri bir tartışma yapılıyor. Türkiye’nin çağrısını birileri sadece Irak meselesiyle bağlantılı olarak indirgemeci bir yaklaşımla ele almaya çalışıyorlar. Hayır terör örgütü dediğimizde Irak’taki ve Suriye’deki tüm unsurlarıyla PKK-YPG-SGD hangi adla olursa olsun bu terör örgütünün bütün unsurlarıyla tasfiyesinin esas olduğunu ifade ediyoruz. Etnik kimlik olarak kendisini Türk olarak adlandıran Kürt olarak adlandıran Arap olarak adlandıran, mezhebi olarak Alevi, Sünni olarak adlandıran vatandaşlarımızın olması demokrasi içerisinde doğaldır. Adlarımızın farklı olması doğaldır ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ortaya çıkan çağrı bu iradenin ürünüdür. Adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadının Türkiye Cumhuriyeti olduğunun iradesini vatandaşlarımız arasında da bir kere daha pekiştirmek üzere ortaya koyulmuştur" diye konuştu. "BURADA DEVLETİN NİTELİKLERİ İLE İLGİLİ BİR PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR" Bölgede birilerinin terör örgütleri vasıtasıyla Kürt, Arap ve Türkmenler üzerinde birtakım emperyalist projeleri hayata geçirmek üzere birtakım baskılar oluşturduğunu ve onları terör örgütlerinin kucağına doğru ittiğini net bir şekilde gördüklerinin altını çizen Çelik, "Şunu net bir şekilde söylüyoruz; hiçbir emperyalist projenin terör örgütleri vasıtasıyla hayata geçirilmesine Türkiye Cumhuriyeti Devleti müsaade etmeyecektir. Burada şimdiye kadar bu terör devletçiklerini kurmakla ilgili projelere karşı Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı gibi harekatlarla, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ iradesini ortaya koyduk. Bu irade en güçlü şekilde ayaktadır. Burada şunu da görüyoruz; yakın bölgemizde, komşularımızın olduğu topraklarda Kürt, Arap ve Türkmen kardeşlerimize silah çeken birisi olursa ya da onları terör örgütlerinin kucağına atarlarsa karşısında Türkiye Cumhuriyeti’ni bulacaktır. Kürt kardeşlerimize silah çekenler karşısında bizleri bulacaktır. Kürt kardeşlerimizin refahı ve güveni Türkiye Cumhuriyeti’nin garantisi altındadır. O sebepler Irak ve Suriye’de Kürt, Arap ve Türkmen, Alevi, Sünni gibi hangi mezhepler olursa olsun, bütün unsurlar için bir kardeşlik siyaseti Türkiye Cumhuriyeti tarafından yürürlüktedir. Bu iradenin arkasında Türkiye Cumhuriyeti’nin binlerce yıllık devlet aklı, tarih bilinci ve coğrafya şuuru vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet aklının devlet aklının, tarih bilincinin ve coğrafya şuurunun ortaya koyduğu şey, bütün karanlık ve soykırımcı siyasetçilere bütün kara propagandaya karşı ayakla tutmakla ilgilidir. Dolayısıyla şöyle bir konu da dile getiriliyor; devlet bir pazarlık sürecine girer mi? Bir kere daha ifade ettik ki; burada devletin nitelikleri ile ilgili bir pazarlık söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinin nitelikleri ve milletimizin değerleri konusunda bir al-ver süreci kesinlikle söz konusu değildir. Devletlerin terörle mücadele konusunda sert güç unsurları ve yumuşak güç unsurları vardır. Sert güç unsurları olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı, polisimiz, jandarmamız ve bütün güvenlik birimlerimiz Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasisini korumak, vatandaşlarımızın hayatını korumak ve hukuk devletini korumak için en yüksek iradeyle mücadele etmektedir. Yumuşak güç unsurları arasından da terör örgütü mensuplarına sık sık zaten silah bırakma çağrısı yapılmaktadır. Bunu defalarca ekranlarda görmüşsünüzdür. Bir terör örgütü mensubuyla çatışmaya girildiğinde kendisine silah bırakma ve teslim olma çağrısı yapılır. Burada hukukun imkanları içinde ortaya koyulan bir kabiliyettir. Bugün dünden itibaren gündemde olan İmralı’dan yapılan terör örgütünün silah bırakması, kendisini feshetme çağrısı Türkiye Cumhuriyeti’nin bu iradesi çerçevesinde bu sonucun doğması, terörsüz Türkiye hedefi merceğinden değerlendirilmektedir. Burada devletimizin binlerce yıllık devlet aklı, milletimizin tarihi tecrübesi ve özgüveni bu sürecin merceğini oluşturmaktadır" diye konuştu. "DEMOKRASİ VE SİYASET BÜTÜN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜDÜR, ÇÖZÜMÜNÜN ADRESİDİR" Bütün sürecin devlet kurumları tarafından takip edileceğini belirten Çelik, "Nitekim bütün bu süreç Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla devlet kurumları tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere bu sürecin nasıl evirileceği hassas bir şekilde takip edilecektir. Burada bir kere daha belirtmek isterim ki; ortaya çıkan bütün gelişmelere bakış açımız Sayın Cumhurbaşkanımızın her vesileyle 12 Ağustos 2005’te Diyarbakır’da da ve Türkiye’nin her tarafında olmak üzere bütün siyasi hayatı boyunca ifade ettiği gibi bütün gelişmeleri değerlendirme konusundaki bakış açımızın esası ‘tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet’ esasında olacaktır. Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ilkesi dışında bize yakıştırmaya çalışılan bütün unsurların hepsi bunu yakıştırmaya çalışanların sadece siyasi yalanından ibaret olarak kalacaktır. Biz bu meseleye Türkiye’nin içerisinde iç cepheyi güçlendirelim derken de bütün kardeşlerimizle, Alevisi, Sünnisi, Türk’ü, Kürt’ü Arap’ı ile birlikte bu meseleye bir kardeşlik, yüksek standartlı bir demokrasinin ortaya koyduğu bir vatandaşlık bilinci ve tarih boyunca var olmuş ve bundan sonra da olmaya devam edecek kaderdaşlık çerçevesinde olacağız. geçmişimiz birdir, bugünümüz birdir, geleceğimiz birdir, geleceğimiz bir ve beraberdir diyoruz. Bu çerçevede terör gayri meşrudur. Demokrasi ve siyaset bütün sorunların çözümüdür. Çözümünün adresidir. Şimdiye kadar siyasi hayatımıza başladığımızdan beri sivil siyasetin üstünlüğünü ve yüksek standartlı demokrasi ile ilgili bütün reformları yaparak sürekli olarak bu bilinci korumaya devam ettik. Dolayısıyla hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin tarih bilincini, devlet aklının ve coğrafya şuurunun dışarıda kaldığını düşünmesin. Hem ülkemizin içerisinde iç cepheyi güçlendirme hem bölgemize dönük olarak terörsüz bir ortamın ortaya çıkmasına dönük irademiz bu şekildedir. Bu vesileyle muhalefet partilerden gelen birtakım eleştiriler de maalesef son derece kalitesiz ve içeriksiz eleştirilerdir. Bütün bu sürecin İsrail’in ve Amerika’nın söyledikleri doğrultusunda gerçekleştirildiğini söylemeleri gerçekten bir tarih bilinci yoksunluğudur. Bir coğrafya şuuru yoksunluğudur. Devletimizin aklına ve milletimizin özgüvenine dönük bilgisizliklerinin bir tezahürüdür. Yine bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıkmış, Cumhur İttifakı içerisinde bir kesimin öne çıktığını, diğer kesimin bütün olanları izleyerek sürece dahil olmaya çalıştığını ifade etmiştir. Bir de üstüne eklemiş, ‘süreç şeffaf bir şekilde yönetilmiyor, bazı kişiler tarafından yapılan çalışmalar var. Bunlar milletten saklanıyor’ diyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın en temel mesajı; bütün bu çerçeve içerisinde dün de bir vesileyle ifade ettiler Cumhur İttifakı bir ve bütündür. Cumhur İttifakı içerisinde çatlak yoktur. Bu çerçevede hem iç cephenin güçlendirilmesi hem terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması, Türkiye Yüzyılı prensipleri açısından ele alınmaktadır. Hiçbir şeffaf olmayan süreç yoktur. Maalesef Sayın Özgür Özel, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta heyetini hedef alırken, ‘duydum, birileri bana söyledi’ diyerek konuşuyor. Muhtemelen partisindeki bazı emekli askerlerin dedikodularını bilgi diye ortaya koyuyor. Dış politika ile ilgili konuşurken, yine ‘duydum, bana böyle söylendi’ diyerek konuşuyor. Muhtemelen partisindeki bazı emekli diplomatların söylemlerini dış politika stratejisi zannediyor. Bu meselede de şeffaf olmayan süreçler devam ettiriliyor, işte bir AYM üyesi, 1 yıldan beri çalışıyor gibisinden birtakım sözler söylemesi, yine aynı çizgiyi ve savunmayı devam ettirdiğini göstermektedir. Kendisi Cumhur İttifakı içerisinde bir çatlak olduğunu ifade ediyor, bunların hepsi boştur. Hala bölgede olan önemli olayları, aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin içerisinde ortaya koyulan iradeyi anlamadıklarını gösterir" diye konuştu. Konuşmasında birlik ve beraberliğe vurgu yapan Çelik, "Cumhurbaşkanımızın iç cephe güçlendirme çağrısından sonra sayın Devlet Bahçeli’nin bölgedeki bütün şer şebekelerinin yol ayrımını alt üst edecek çağrı yapması, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu terörsüz Türkiye Yüzyılı iradesi bütün bunların cevabıdır. Kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Kaderdaşlığımızı güçlendireceğiz. Vatandaşlığımızı yüksek standartlarla ilerletmeye devam edeceğiz. Devlet Kurumlarımız bölgedeki gelişmeleri takip ederek sürecin nereye evirildiğini net bir şekilde göreceklerdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları bu şekildedir. Biz bu hedefler doğrultusunda tek vatan, tek millet, tek devlet ve tek bayrak ilkesi doğrultusunda bütün bu sürecin değerlendirmelerini yapacağız parti olarak. Bizde süreci takip etmeye devam edeceğiz. Türk ile Kürdün arasına, Arap’la Türkmen’in arasına, Alevi ve Suninin arasına hiçbir şer şebekesinin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Adlarımız farklı olabilir soyadımız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye Cumhuriyeti çok yaşasın diyoruz" dedi.

Irak ve Suriye'de 69 terörist etkisiz hale getirildi Haber

Irak ve Suriye'de 69 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Tuğamiral Aktürk, Bolu Kartalkaya'da meydana gelen yangında hayatını kaybedenler için rahmet, yaralılara ise acil şifalar temennisinde bulundu. Terör örgütleri PKK/PYD/YPG/SDG ve DEAŞ ile mücadelenin kesintisiz şekilde başarıyla icra edildiğini dile getiren Tuğamiral Aktürk, “Son bir haftada 69, 1 Ocak'tan bugüne kadar ise 64'ü Irak'ın, 157'si Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 221 terörist etkisiz hâle getirilmiştir” ifadelerini kullandı. 1 PKK'lı terörist daha teslim oldu Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit operasyon bölgesinde tespit ettiği teröristlere ait mağaralarda çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildiğini bildirdi. Aktürk ayrıca Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 1 PKK'lı teröristin daha Şırnak'taki hudut karakoluna teslim olduğunu belirterek, “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin terörle mücadelesi, tek bir terörist kalmayıncaya kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir” mesajını verdi. Tuğamiral Aktürk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet tarihimizin en yoğun ve etkin tedbirleri ile korunan hudutlarımızda son bir hafta içerisinde 105 şahıs yakalanmış, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 320 olmuştur. Son bir haftada engellenen bin 496 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 5 bin 130'a ulaşmıştır. Ayrıca hafta içerisinde yapılan operasyonlarda 135 kilogramdan fazla (69 bin 550 gram eroin ve 65 bin 550 gram metamfetamin) uyuşturucu ele geçirilmiştir.” Türkiye'nin stratejik açıdan kritik bölgelerde sunduğu çözüm önerileri ve istikrara sağladığı katkılarla müzakere süreçlerinde kilit bir rol oynadığını dile getiren Tuğamiral Aktürk, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de Kıbrıs'tan Azerbaycan'a, Libya'dan Kosova ve Bosna Hersek'e kadar geniş bir coğrafyada başarıyla görev yapmakta, dost, kardeş ve müttefik ülkelerin haklı davalarına güçlü bir destek sunmakta; bölgesel barışın tesis edilmesine ve uluslararası güvenliğe kayda değer katkılar sunmaktadır. Bu vesileyle 20 Ocak 1990'da Azerbaycan'da yaşanan ve 'Kara Ocak' olarak bilinen katliamda şehit edilen kardeşlerimizi rahmetle anıyor, can Azerbaycan ile bir ve beraber olmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz” dedi. Tuğamiral Aktürk, konuşmasına şöyle devam etti: “Terör örgütü PKK/PYD/YPG/SDG'nin uyguladığı baskı ve şiddet sebebiyle Suriye halkı zorla yerinden edilmiş, toprakları terör örgütleri tarafından işgal edilerek doğal kaynakları sömürülmektedir. Yeni bir dönemin başladığı Suriye'de işgal edilen toprakların terör örgütlerinden kurtarılarak gerçek sahiplerine verilmesi, göçe zorlanan Suriye halkının gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanması gerektiğini, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile sınırlarımıza tehdit oluşturan PKK/PYD/YPG/SDG ve DEAŞ'ın Suriye ve Irak'taki tüm unsurlarına karşı aldığımız önleyici ve yok edici tedbirlerle mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Hamas ve İsrail arasında varılan ateşkes mutabakatına hassasiyetle riayet edilmesi ve kalıcı ateşkes sağlanmasını temenni ediyoruz. Aylardır zulme uğrayan Gazze'ye insani yardımların kesintisiz ve yeterli şekilde ulaştırılması; iki devletli çözüm temelinde adil ve kalıcı bir barışa yönelik sürecin başlatılması konusunda uluslararası toplum üzerine düşen sorumluluğu bir an evvel yerine getirmelidir. Ülkemiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistin halkının yanında olmaya devam edecektir.” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in programına ilişkin bilgi veren Tuğamiral Aktürk, “Bakanımız bugün de Genelkurmay Başkanımızın resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Libya Genelkurmay Başkanını kabul edecektir. 20 Ocak'ta Umman Deniz Kuvvetleri Komutanını kabul eden Genelkurmay Başkanımız, bugün de Libya Genelkurmay Başkanını ağırlayacaktır. Kara Kuvvetleri Komutanımız, bugün Ankara'ya resmi ziyarette bulunan Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı ile bir araya gelecektir” diye konuştu. Yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle Silahlı Kuvvetlerin her geçen gün daha da güçlendiğini vurgulayan Tuğamiral Aktürk, “Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda T-70 Genel Maksat Helikopteri, Yeni Nesil T-155 Kundağı Motorlu Fırtına Obüsü, Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR O) ve Modern Piyade Tüfeği (MPT-76 MH) envantere alınmıştır” şeklinde konuştu. Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin planlandığı şekilde devam ettiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, “2 Ocak'ta başlayan Milli Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı başvuruları 27 Ocak'a, 9 Ocak'ta başlayan Kara Kuvvetleri Komutanlığı uzman erbaş ve sözleşmeli er temini başvuruları ise 29 Ocak'a kadar yapılabilecektir” dedi. Bedelli askerlik sınıflandırma sonuçları belli oldu Bedelli askerlik sınıflandırma sonuçlarının bugün itibarıyla açıklanacağını dile getiren Tuğamiral Aktürk, “Sonuçlar e-Devlet kapısından veya askerlik şubelerinden öğrenilebilecektir. Yükümlülerin talep etmesi hâlinde celp dönemi değişikliklerini kontenjan durumuna göre e-Devlet kapısından (askerliğim uygulaması) ve askerlik şubelerinden gerçekleştirebilmeleri mümkündür” şeklinde konuştu. GKRY'nin 5. parselde sondaj çalışması için NAVTEX yayımlaması Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Türk kıta sahanlığına yakın bir noktada bulunan 5'inci parselde sondaj çalışması için NAVTEX yayımlamasıyla ilgili sorular üzerine şunları söyledi: “GKRY tarafından yayımlanan seyir ikazı, deniz yetki alanımızın dışında ve 11,5 mil yani yaklaşık 22 kilometre güneyinde bulunmaktadır. Bu kapsamda bahse konu geminin 19 Ocak 2025 tarihinde başlayan faaliyetlerini yakından takip etmekteyiz. Ülkemizin ve KKTC'nin hak ve menfaatleri kararlılıkla savunulmaya devam edilecek, kıta sahanlığımıza karşı yapılacak ihlal sahada derhal engellenecektir. Devletimiz herkesten fazla bilir. Konuyu tüm boyutlarıyla değerlendirerek atılması gereken adımları belirler. Zamanı gelince o adımları atar.” Kışlasız bedelli askerlik iddiaları Bakanlık kaynakları, kışlasız bedelli askerlikle ilgili iddialara ilişkin de, “7179 sayılı Askeralma Kanunu'nun 9'uncu maddesinin birinci fıkrası hükümlerine göre bedelli askerlik hizmetine tabi olanların temel eğitim süresi 1 aydır. Bakanlığımızın temel askerlik eğitiminin kaldırılmasına yani ‘kışlasız bedelli askerliğe' yönelik herhangi bir çalışması bulunmamaktadır” dedi. Suriye'de son durum ve TSK'nın faaliyetleri Bakanlık kaynakları, Suriye'deki son durum ve TSK'nın bölgedeki faaliyetlerine ilişkin sorular üzerine şu bilgileri paylaştı: “Suriye Ordusu'nun savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesi kapsamında Suriye yönetimiyle temas ve karşılıklı çalışmalarımız devam etmektedir. Terör örgütünün işgal ettiği bölgelerin gerçek sahipleri olan yerel halkın terör örgütüne daha fazla tahammülü kalmamıştır. Topraklarını işgal eden örgütün derhal topraklarından çıkmasını istemektedirler. Ayrıca TSK'nın Suriye'deki görevi devam etmektedir. İhtiyaçlara göre Suriye'de bulunan birliklerimizin konuş değişikliğine gitmesi veya farklı bölgelerde görevlendirilmeleri söz konusu olabilir.” Irak'ın kuzeyinde terörle mücadele Bakanlık kaynakları, kilidin kapatılmasının ardından Irak'ın kuzeyindeki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları kaydetti: “Daha önce kilidin kapatıldığını ve bölgede yapılacak işlerin henüz bitmediğini ifade etmiştik. Bununla birlikte kontrol altına aldığımız bölgede arama-tarama faaliyetlerimiz devam etmektedir. Tespit ettiğimiz mağara, sığınak, barınak ve depoları kullanılamaz hale getirmeye devam ediyoruz. Ayrıca terör örgütü tarafından çok miktarda tuzaklanan mayın/EYP'leri tespit ve imha faaliyetlerimiz sürmektedir. Bu faaliyetlerin yanı sıra orada görev yapan birliklerimizin emniyetine yönelik tahkimat faaliyetlerimiz devam etmektedir. Çalışmalarımız Iraklı makamlarla koordineli şekilde sürmektedir. Harekat icra ettiğimiz bölgenin güneyinde ve yerleşim yerlerinde onların da tedbirler almakta olduğunu memnuniyetle müşahede etmekteyiz. Ayrıca Pençe-Kilit bölgesinin güneyinde bulunan teröristlere karşı operasyonlarımız sürmektedir. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.”

Hem siyahta hem yeşilde ilk sırada Irak geliyor Haber

Hem siyahta hem yeşilde ilk sırada Irak geliyor

Zeytinde ihracat sezonu 1 Ekim'de başlıyor sonraki yılın 30 Eylül'ünde sona eriyor. Bu çerçevede, 1 Ekim 2024'te başlayan ihracat sezonunun ilk çeyreğinde Türkiye'nin siyah zeytin ihracatı17 bin 498 tondan yüzde 23 artışla 21 bin 525 tona, değer olarak da yüzde 23 yükselerek 54 milyon 711 bin dolara çıktı. Siyah zeytin ihracatında ilk sırada Irak geldi. Bu ülkeye ihracat miktarda 4 bin 200 tondan 5 bin 173 tona değerde ise 7 milyon 743 bin dolardan 10 milyon 406 bin dolara çıktı. Irak'a miktarsal olarak ihracat yüzde 23, değer olarak yüzde 34 artış gösterdi. İkinci sırada gelen Romanya'ya ihracat yüzde 45 artışla 4 bin 362 tona, değerde de yüzde 22 yükselişle 7 milyon 535 bin dolara ulaştı. Üçüncü sıradaki Almanya'ya ihracat ise yüzde 7 yükselişle 3 bin 468 tona tona çıktı. Değer olarak ise 12 milyon 223 bin dolardan 14 milyon 295 bin dolara yükseliş oldu. Yeşil zeytinde ise sezonun ilk 3 ayında ihracat yüzde 28 artarak 5 bin 607 tona, değerde yüzde 39 artarak 14 milyon 890 bin dolara yükseldi. Bu kategoride de Irak ilk sırada yer aldı. Irak'a yüzde 77 artışla bin 186 ton yeşil zeytin ihracatından sağlanan gelir yüzde 89 yükselerek 2 milyon 600 bin dolar olarak gerçekleşti. Geçen sezon ilk sırada yer alan Almanya, bu sezon en fazla yeşil zeytin ihracatı yapılan ikinci ülke oldu. Almanya'ya ihracat yüzde 4 artarak 770 tona çıkarken 2 milyon 555 bin dolarlık gelir sağlandı. ABD'ye ihracat da yüzde 61 artarak 400 tona çıktı. Bu ülkeye ihracattan sağlanan gelir yüzde 89 artarak 1 milyon 207 bin dolara ulaştı. Zeytinyağı ihracat sezonu ise 1 Kasım'da başladı ve ilk 2 ayında miktar olarak yüzde 101 artarak 16 bin 86 tona çıktı. Değerde ise yüzde 53 artışla 86 milyon 405 bin dolara çıktı. Zeytinyağı ihracatında ilk sırada 7 in 520 tonla ABD, bin 811 tonla İtalya, bin 224 tonla İspanya sıralandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.