SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hilmi Şanlı

Söz Bursa - Hilmi Şanlı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hilmi Şanlı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hilmi Şanlı, 'Camiler ve Din Görevlileri haftası' için Bursa'ya geldi Haber

Hilmi Şanlı, 'Camiler ve Din Görevlileri haftası' için Bursa'ya geldi

Bursa Şube Başkanı Eyüp Bulut,Başkan Yardımcıları Tuncay Özen,İsmail Kisha, Oktay Çaça ve Harun Sak’ında eşlik ettikleri programlar kapsamında; Bursa İl Müftülüğü,Nilüfer Müftülüğü,Osmangazi Müftülüğü ve Mudanya Müftülüklerini ziyaret ederek çalışan personelle bir araya geldiler ve haftalarını tebrik ettiler. Bursa Müftülüğünün himayesinde organize edilen ve 16 ilçe Müftülüğünün katıldığı futbol turnuvası çeyrek ve yarı finallerini izledikten sonra bütün takımlara başarılar dilediler. Daha sonra yazılı basın açıklaması yapan Hilmi Şanlı şunları söyledi; 1986 yılından itibaren 01-07 Ekim tarihleri arası Camiler Haftası, 2003 yılından itibaren de Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Camiler, dini hayatımızın yaşandığı önemli kutsal mekânlardır. Önemini de Kâbe’ nin birer şubesi mesabesinde olmasından alırlar. Camiler insanları sadece bedenen birleştiren yerler değildir. Aynı şekilde ruhları birleştiren, maneviyatı sağlamlaştıran, birlik ve beraberliğe katkı sağlayan mekânlardır.   Camiler Allah’ın evleri, oraya gelenler ise ev sahibi olan Allah’ın (c.c.) misafirleridir. Nitekim insanlar için ilk kurulan Mabedin adı Beytullahtır (Allah’ın evi). Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır. “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” (Tevbe Suresi,18) Türk Milleti; İslamiyet i kabulünden sonra dinine saygı ve hürmetini ihtişamlı mabetler inşa ederek sosyal ve kültürel hayatımıza önemli abideler kazandırarak göstermiştir. İnşa edilen mabetlerde ibadetin dışında eğitim, sağlık, kültür, Hayri ve sosyal hizmetlerin sunulduğu bölümler planlanarak insana ve topluma hizmet hedeflenmiştir. Ayrıca bu şaheserler Türk Milletinin üzerinde yaşadığı vatan topraklarının tapusunun da mührü olmuştur.  Camiler, geçmişte olduğu gibi, din hizmetinin dışında da topluma sosyal hizmet sunan mekanlar olmaya bugünde devam etmelidir. Kutsal mekanlar kadar, bu mekanlarda görev yapacak insanlar da önemlidir. Din insan içindir. İnsanlara ve nesillere din hizmeti sunacak olan din görevlileri de dini hayatımızda camiler kadar önemli yer tutmalıdır. Bu kutsal mekanlarda görev yapan güzel insanlar sunmuş oldukları dini tebliğ görevi sebebiyle Peygamberimizin varisleridir. Bu verasete büyük samimiyet ve özveri ile sahip çıkan iman ve gönül erleri tarihimizde ve milletimizin gönlünde önemli yer bulmuşlardır. Din görevlisi muhatabı ve hedef kitlesi insan olan bir hizmet sunmaktadır. Bu hizmetin de rehberi Hz. Peygamber ve O’nun şerefli takipçilerinin iman, amel ve ahlaki konulardaki örnek davranışları olmuştur. Din görevlisi vatanı ve milleti için büyük fedakârlıklarda bulunmuş, en zor günlerinde hizmetinde bulunmaktan büyük mutluluk duymuştur. Din görevlisi; insanımızın acısını ve mutluluğunu paylaşır, Hayri hizmetlerde rehberlik yapmış, gelecek nesillere dinini, diyanetini, Allah,  Peygamber  ,vatan-millet sevgisi, ana-babaya, büyük -küçüğe hürmet ve saygıyı ,haram ve helali öğretir, cemaatinin ve komşularının dertlerini çözmek için elinden gelen gayreti göstererek 24 saat hizmet yürütmeye çalışır. Bu memleketin huzur ve asayişinde Diyanetin ve din görevlisinin de payı vardır. Yapılan görevi kimse küçümseyemez ve hafife alamaz.” Hilmi Şanlı açıklamasınındevamında son zamanlarda Diyanet ve Din Görevlilerine yönelik yapılan sözlü ve fiili saldırıları kınayarak, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün kurduğu en önemli kurumlardan birtanesi olduğunun altını çizerek, Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılmasını ve yıpranmasını isteyenlerin Atatürk’e ve onun miraslarına düşman olduğunu söyledi. Türkiye’de birlik ve beraberliğimizin teminatının Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu kaydetti.  Şanlı daha sonra kurum çalışanları için isteklerini sıralayarak şunları ifade etti: “3600 Ek gösterge alamayan Memur, Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni, şef ve uzmanların da bu kanundan faydalanmalarını talep ederek, konu ile ilgili Sendikamız tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM açılır açılmaz görüşülerek kanunlaşmasını istiyoruz. Tüm Diyanet çalışanlarının Din Hizmeti tazminatı almaları, 4/B statüsünde sözleşmelilere kadro, yardımcı hizmetler sınıfında çalışanları ise eğitim durumlarına Genel İdare Hizmetleri kadrolarına alınmalarını talep ediyoruz. İbadet yerlerinin durumunu düzenleyen ilgili kanundaki “İbadethane” kavramı yerine "Cami" kavramı yazılıp acilen değiştirilmelidir. A grubu camilerde görev yapan personele "Selatin Camii" tazminatı, B, C ve D grubu camilere Mahalle İmam-Hatipliği ünvanı verilerek "Özel Bölge Tazminatı", diğer gruplarda görev yapanlara da "Mahrumiyet Tazminatı" verilerek İmam ve Müezzinlerin müktesebinde iyileştirilmeye gidilmelidir. İl Müftüsü seçme kriterleri oluşturulmalı ve atamalarda somut hizmet doneleri etkin hale getirilmelidir. Diyanet Takvim satışı esnafa açılmalı, sırtlık olmadan takoz takvim satışının önü açılmalıdır. Türkiye genelinde il ve ilçelerin “hassasiyet grafikleri arşivi” oluşturulmalı, ortak tecrübe hafızasından yararlanılmalıdır. Her ilçeye bir bilişim uzmanı ve Din psikoloğu istihdamının önü açılmalıdır. Vaiz ve Murakıpların özlük hakları ve yetkileri acilen iyileştirilmelidir. Büyükşehir İl Müftülükleri halen “İl Müftülüğü” konseptinde çalışıyor. icraya karışmayan, merkez ilçeleri pasifize etmeyen “Büyükşehir Valilikleri” gibi temsil konumuna dönüştürülmelidir. Nikah memurluğu yetkisi, “Nikah akdeden Müftü ”pozisyonuna doğru geliştirilmelidir. Veya nikah kıyma yetkisi vaizler ve din hizmetleri uzmanları aracılığı ile genişletilmelidir.  Zira büyük ilçelerde nikah merasimleri müftüleri çok meşgul etmektedir” Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı sözlerini şöyle sürdürdü: “Halkımızın Oruç, namaz gibi ibadetlerini ifa ederken Başkanlığımızın takvimleri esas alınmalıdır. Bunun dışında kalan takvimlerin de Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın takvimleri ile uyumlu hale getirilmesi sağlanmalıdır. Vakıf camileri ve müştemilatının idari yetkileri müftülüklere devredilmelidir. Şartlı bağış yapılıp, büyükşehir yasaları gereği belediyelere geçen cami, tarla ve arsaların Türkiye Diyanet Vakfı’na devri sağlanmalıdır. Yeni-Yakın Fetö tehlikelerine karşı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatları daha aktif olmalıdır.    “Hadissiz ve sünnetsiz Kur’an mealcilği”ni savunan kimi akımlara mensup meslek dersi öğretmenleri bulunmaktadır. Din Eğitimi Genel Müdürlüğü ile İrtibata geçilmeli ve bunlar hakkında gerekli işlemlerin tesis edilmesi sağlanmalıdır.    Türkiye de son dönemlerde yaygınlaşan ve uyuşturucu kadar tehlikeli olan ve Dünya Kiliseler Birliğinin zımmen desteklediği “Deizm”e karşı etkili ülke geneline eşgüdümlü projeler geliştirilmeli Cumhuriyet dönemi gönül ve kanaat önderlerinin hayatları külliyat olarak basılmalı ve tüm din ataşelikleri ve müftülüklere dağıtımı yapılmalıdır. (Said Nursi, Esat Erbili, Süleyman Hilmi Tunahan, Mehmet Zahit Kotku, Abdulhakim Arvasi ve M. Sami Ramazanoğlu gibi kanaat önderlerinin hayat biyografileri acilen basılmalıdır.) Çeşitli grupların, ya da dini oluşum şekli verilmiş grupların camilere alternatif Cuma kılmaları önlenmelidir. Bu şekilde kılınan namazların İslam fıkhına göre gerekli şartları taşımadığı için sahih olmadığı kamuoyuna deklare edilmelidir. Sahte peygamber, sahte Mesih, sahte evliya kavramları titiz bir dil ile topluma anlatılmalı, bu kavramların İslam örfündeki karşılıklarının yıpratılmamasına dikkat edilmelidir. ​KYK ile yapılan protokolün bir benzeri Genel Kurmay Başkanlığı ile de yapılıp kışlalarda bir proje kapsamında din eğitimi verilmelidir.    Kutladığımız Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın, Diyanet çalışanlarına ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum, Yüce dinimiz İslam’a ve milletimize hizmetkârlık yapıp Din Hizmeti sunup vefat etmiş hocalarımıza Yüce Allah’tan (cc) rahmet, emekli veya halen görevde olan meslektaşlarımıza sağlık, huzur ve afiyet niyaz ediyorum.

Türk Diyanet Vakfı-Sen Heyeti Ankara’da Sendikal Taleplerini İletti Haber

Türk Diyanet Vakfı-Sen Heyeti Ankara’da Sendikal Taleplerini İletti

Heyet ilk önce, Bursa Milletvekili ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet Büyükataman’ı parti Genel Merkezindeki makamında ziyaret ettiler. Ardından Türkiye Büyük Millet Meclisine geçerek Ak Parti Bursa Milletvekilleri Sayın Mustafa Yavuz, Sayın Refik Özen ve Milliyetçi Hareket Partisi Bursa Milletvekili Sayın Fevzi Zırhlıoğlu’nu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki çalışma ofislerinde ziyaret ettiler. Ziyaret esnasında Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı söyle konuştu: “Ahlak ve adalet diye yola çıktığımız sendikamız Türk Diyanet Vakıf-Sen; asaletin sesi, milli ve manevi kimliğimizin nefesi olmuştur. Toplumu din konusunda doğru bilgilerle aydınlatmak, toplumsal barış ve huzur, birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek için Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilat mensupları gayret göstermektedir. Diyanet İşleri Başkanlığının, özelde 3600 Ek Gösterge uygulamasının tüm memurları kapsayacak şekilde genişletilerek hayata geçirilmesi, bütün ek ödemelerin emekli maaşı hesabına esas alınması, kamuda liyakatin geçerli olması, mülakat uygulamasına son verilmesi, bütün güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin Genel İdare Hizmetleri sınıfına geçirilmesi konularındaki taleplerimizde ısrarcıyız ve desteklerinizi bekliyoruz. Toplu sözleşme sürecinin kamu görevlileri lehine bir sonuç doğurmadığı ve yetkili konfederasyonun sorunlara çözüm üretme noktasındaki yetersizliği memur ve emeklilerin acil çözüm bekleyen sorunlarının bir an önce sonuca kavuşturulmasını zorunlu hale getirmiştir. Sözleşmeli personel istihdamına son verilmeli tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir. Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 2016 yılında getirilen süreli sözleşmeli personel uygulaması ile kamuda süresiz sözleşmeli istihdamı ve 3+1 yıl süreli sözleşmeli istihdamı gibi bir ayrımcılık daha ortaya çıkmıştır. Bu durum Anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine de aykırı bir yapı oluşturmaktadır. Hak ve sorumluluklarda eşitlik, aile birliğinin sağlanması ve adaletin bir gereği olarak istisnasız tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunda kararlı ve ısrarcıyız.Vaiz ve murakıplarımızın özlük haklarının ivedi olarak yeniden düzenlenmesini ısrarla istiyoruz. Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin beklentileri karşılanmalıdır Kamuda liyakat ilkesinin bir gereği olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır. Öğretmenlik kariyer basamakları için getirilen düzenlemeler ve maaş artırımlarının eşitlik ilkesi gereği “uzman ve baş” kariyer basamaklarını haiz diğer devlet memurlarına da uygulanması gerekmektedir. Mesela, Uzman vaiz, Uzman İmam-Hatip, Uzman Kur’an Kursu Öğreticisi, uzman müezzin ve Baş vaiz, baş Kur’an Kursu Öğreticisi, İmam-Hatip ve Müezzin kadrolarına geçişlerde sınavlar kaldırılarak çalıştığı yıl esası getirilmelidir. Kazanımlar Uzman öğretmen ve başöğretmen gibi olmalıdır. Bunun yanında yüksek lisans ve doktora yapmış olmak kariyer basamaklarında herhangi bir yarar sağlamamaktadır. Tüm devlet memurlarının kariyer basamaklarında eşit şartlarda ilerleme kat etmesi sağlanmalıdır. Bir personelimizin lojman sıkıntısı başta olmak üzere, bayram ikramiyesi, aile yardımı, ek çalışma ücretleri, sözlü mülakatlar, hac ve umre görevlendirmeleri gibi birçok konuda destek ve sözcümüz olmanızı bekliyoruz. Sendikamız, önümüzdeki dönemde kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için her türlü çabayı göstererek, üzerimize düşen bütün çalışmaları yapmaya hazırız” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet Büyükataman’da, parti olarak kamu çalışanlarının haklı taleplerinin yanında olduklarını ve her türlü desteği verdiklerini ve bundan sonra da vereceklerini ifade ettiler. Bursa Milletvekilleri Sayın Mustafa Yavuz, Sayın Refik Özen ve Sayın Fevzi Zırhlıoğlu’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde talepler konusunda her türlü desteği vereceklerini ifade ettiler. Verimli ve yararlı ziyaretlerin ardından Sayın Vekillere teşekkür ederek Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Sayın İzani Turan’ı ziyaret ettiler.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.