Gelecek Benim Haberleri - Son Dakika Gelecek Benim Haber Güncel Gelişmeler

Kahramanoğlu’dan Ebeveynlere Çağrı: “Toplumun Geleceği İçin Çocuk Haklarına Sahip Çıkın"

Katılım Emeklilik Digizoo katkılarıyla hazırlanan “Gelecek Benim” podcast serisinin 6'ncı bölümünün konuğu Avukat, Çocuk ve Kadın Hakları Savunucusu Mine Rana Kahramanoğlu oldu. Moderatör Cenk Doğar’ın sorularını yanıtlayan Kahramanoğlu, çocuk hakları, sosyal sorumluluk ve gönüllülük etkinliklerine katılımla ilgili anne babaların merak ettikleri tüm konulara değindi. Ebeveynliğin uzun ve maceralı bir yolculuk olduğuna dikkat çeken Kahramanoğlu, çocuk hakları ve insan hakları kavramlarının oldukça yeni olduğunu vurguladı. Dünyadaki kötülüklerin kaynağının insanın kendi çocukluğuyla barışamamasından kaynaklandığını belirten Kahramanoğlu, çocukların artık daha bilinçli ve cesur olduğunu, haklarının farkında olduklarını söyledi. "Çocukluk yaralarını iyileştiremezseniz, bir toplum inşa edemezsiniz" diyen Kahramanoğlu, sözlerine şöyle sürdürdü: “Çocuğu ne kadar çok sınırlar dahilinde büyütürsek o kendinin farkına ne kadar çok varırsa, işte o zaman toplumlar daha da medenileşir. Çocuk ne kadar birey olursa, çocuğun hakların ne kadar kontrol edebilirsek onu ne kadar yaygınlaştırabilirsek ve bizler onu ne kadar çok savunursak aslında insanlık geleceği de o kadar mutlu ve umutlu olacak. Yoksa bize çok karanlık bir zaman dilimi daha bekliyor maalesef. Her zaman şunu söylerim, fail biziz; yetişkinler ve kendimizle yüzleşmemiz gerekiyor. Toplum bu faili ile yüzleştiği gün her şey daha güzel olacak.” Zorbalık Dijital Dünyada Ciddi Bir Sorun Zorbalığın her dönemin meselesi olduğunu belirten Kahramanoğlu, günümüzde dijital dünyaya kaydığını ifade etti. Sosyal medyanın çocuklar için çok tehlikeli olabileceğini vurgulayan Kahramanoğlu, sosyal medya zorbalığının ciddi bir sorun olduğunu ve eğitim ile farkındalığın bu konuda en büyük çözüm olduğunu söyledi. Kahramanoğlu, teknoloji ve sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerini ele alırken, aile içi iletişimin ve teknolojiyi doğru kullanmanın önemine değindi. Çocukları Teknolojiden Uzak Tutmak Mümkün Değil Çocukları teknolojiden uzak tutmanın mümkün olmadığını kabul eden Kahramanoğlu, ebeveynlerin doğru model olmasının önemini vurguladı. "Çocuklar sizi aynalar, siz ne yaparsanız onlar da onu yapar" diyen Kahramanoğlu, ailelerin çocuklarına doğru örnek olmaları gerektiğini belirterek, “En azından aile sofrasında tabletleri, telefonları kaldırmak gibi bir sistem kurabilmek, elinizden geldiğinde çocukları doğaya çıkarabilmek ve onlarla daha fazla vakit geçirebilmek çok önemli,” dedi. Çocukların teknolojiyi kullanarak gönüllülük ve sosyal sorumluluk faaliyetlerine de katılabileceklerini belirten Kahramanoğlu, dünyada çocukların iklim krizi gibi konularda bilinçlenmelerinin ve bu konuda kampanyalar düzenlemelerinin önemine değindi. Kahramanoğlu, Türkiye’de yaşanan son depremde çocukların empati geliştirerek yardım faaliyetlerine katıldığını gözlemlediğini söyleyerek, “Aslında sandığımız kadar da bu kuşak ruhsuz değil, duygusuz değil belki biz onları sadece teknoloji bağımlılığı olduğunu düşünüp ötekileştiriyor olabiliriz. Oysa değiller, onların içindeki cevheri çıkarabilmek, çocukları hayata katabilmek önemli bir şey. O nedenle ben eminim ki bu çocuklar bizden daha da ileride bu duygularını pekiştirecekler.” diye konuştu. Kadınların ve Çocuklanın Devri Geldi 2030-2040 yılları arasında dünyayı nelerin beklediği konusuna da değinen Kahramanoğlu, iyimser bir bakış açısı sergiledi. Dünyada iyiliğin her zaman kazanacağına inandığını belirten Kahramanoğlu, “Belki gerçekte adaletin yerini bulmadığına inanıyoruz ama bir şekilde dünyanın bir yerinde iyiler o gücü ellerinde tuttukları için ve iyinin daha da güçleneceğine inanıyorum. Özellikle kadınların ve çocukların devrinin geldiğini düşünüyorum. Evet doğayla da biraz savaşacağız. Doğa bizi biraz alt üst edecek çünkü onun canını çok yaktık. Ancak doğayla barışan insanların bu dünyayı iyilik yaptığını da düşünüyorum” dedi. Kahramanoğlu, ebeveynlerin çocuk hakları konusunda sürekli eğitim almaları gerektiğini ve çocukları yetiştirirken onların dallarını kırmadan, doğru dokunuşlarla onları birey haline getirmeleri gerektiğini belirtti. "Mücadelesi olmayanın hikayesi de olmaz" diyen Kahramanoğlu, “Çocuklarınızla bir hikâye istiyorsanız mücadele edeceksiniz” diyerek bireyin kendi yolculuğunun farkındalığının önemini vurguladı. NASIL DİNLEYEBİLİRSİNİZ? Gelecek Benim Podcast serisini Spotify, Apple Podcasts, Deezer, Amazon Music, Youtube Music gibi podcast platformları üzerinden ve Youtube’ta videocast olarak dinleyebilir ve izleyebilirsiniz. Her hafta perşembe günü yayınlanacak bölümleri kaçırmamak için abone olabilir ve bildirimleri açarak takip edebilirsiniz.

"Türkiye su stresi çekecek ülkeler arasında yer alacak"

Katılım Emeklilik Digizoo katkılarıyla, DB Positive ve Sosyalink Podcast Agency iş birliğiyle hazırlanan “Gelecek Benim” podcast serisinin dördüncü bölümünde, Tarım Yazarı ve Fütürist Mine Ataman, moderatör Cenk Doğar'ın konuğu oldu. Ataman, tarım ve gıdanın geleceği ile çocukların sağlıklı beslenmesi konusunda ebeveynlere önerilerde bulundu. Mine Ataman, gelecekte daha az yemek zorunda kalınacağını ve gıda fiyatlarının artacağını öngörürken, geleneksel tarım ve beslenme yöntemlerinin yerini teknoloji destekli, daha verimli ve sürdürülebilir yöntemlere bırakacağını ifade etti. Yapay zekanın tarımda ve gıda üretiminde büyük yenilikler getireceğini belirten Ataman, siber güvenlik tehditlerine de dikkat çekti. İKLİM KRİZİ VE TARIM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Podcast’te Mine Ataman, iklim değişikliğinin tarım ve gıda üretimi üzerindeki etkilerini vurguladı. İklim krizinin varlığı konusunda bilim dünyasında geniş bir mutabakat olduğunu belirten Ataman, dünya genelinde tarım ve beslenme kültürünün hızla değiştiğine dikkat çekti. Ataman, “Ancak, iklim inkârcılarının varlığı ve bunların Türkiye’de de destekçilerinin bulunması, iklim değişikliğiyle mücadeleyi zorlaştırıyor. Bu gruplar, iklim değişikliğini yadsıyarak dünya kaynaklarının herkesi doyurabileceğini savunuyorlar,” dedi. İklim değişikliğinin doğal bir süreç olduğunu kabul eden Ataman, insan etkisinin bu süreci hızlandırdığını ve kötüleştirdiğini vurguladı. GIDA KRİZİ VE GELECEKTEKİ BESLENME ALIŞKANLIKLARI Ataman, tarımın tarih boyunca nasıl değiştiğine değinerek, 10 bin yıl önce hayvansal beslenmeden bitkisel beslenmeye geçişin sancılı bir süreç olduğunu hatırlattı. Bugün de benzer bir dönüşümün sancılarının yaşandığını belirten Ataman, gelecekte gerçek gıdaların çok az ve lüks olacağını öngördü. Dikey tarım ve alternatif protein kaynakları gibi yeni yöntemlerle gıda üretiminin artacağını, ancak geleneksel gıdaların lüks tüketime dönüşeceğini ifade etti. TÜRKİYE’NİN TARIMSAL GERÇEKLERİ VE SU KRİZİ Ataman, Türkiye’nin tarım arazilerinin dünya standartlarının altında olduğunu belirterek, “Türkiye dört mevsimi yaşadığı için çok çeşitli ürünler üretebiliyor, ancak toprak verimliliği düşük. Tarım arazilerinin sadece %3’ünün organik madde miktarı %3 ve üzerinde. Halbuki, Avrupa’da bu oran %5-6 seviyelerinde. Türkiye, verimli olmayan toprakları nedeniyle, dünyada en fazla gübre kullanan ülkelerden biri. Ayrıca, Türkiye’nin kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.363 metreküp ve bu miktar giderek azalıyor. Türkiye yakın gelecekte su stresi çekecek, su yoksulu ülkeler kategorisine girecek. O yüzden bilim okur yazarı olmak, okuduklarımızı doğru anlamakta fayda var,” dedi. Ataman, buna karşılık, Afrika’nın kişi başına düşen su miktarının 4.000 metreküp olduğunu belirterek, Türkiye’nin su kaynakları bakımından ne kadar zor durumda olduğuna dikkat çekti. GIDADA SİBER GÜVENLİĞE DİKKAT! Programda daha az arazide daha verimli tarım yapmanın önemine değinen Ataman, tarımsal faaliyetlerin karbon ayak izini azaltmanın gerekliliğini vurguladı. Hollanda’nın tarımda verimlilik konusunda örnek bir ülke olduğunu belirten Ataman, Avrupa’daki yeni yasaların çiftçileri daha sürdürülebilir tarım yöntemlerine yönlendirdiğini ifade etti. Ayrıca, dünya genelinde tarımsal üretimde kullanılan teknolojik yeniliklerin önemine dikkat çekti. Gıda israfının da büyük bir sorun olduğunu belirten Ataman, sofraya gelen her üç tabaktan birinin çöpe gittiğini söyledi. Yapay zekanın tarımda büyük yenilikler getireceğini ve verimi artıracağını belirten Ataman, “Ancak, yapay zekanın kullanımının siber güvenlik tehditlerini de beraberinde getireceğini unutmayalım. Düşünün, sizin Konya’daki ekmek ambaranızın sulama sistemi ya da ilaçlama sistemine, Amerika'dan biri giriş yapıp orada bir şey değiştirdiğinde aslında bütün gıda güvenliğini yani bir ulusun aslında gıda güvenliği ve güvencesini de riske atabilir. O yüzden de orada inanılmaz bir siber tehdit var. Çünkü ne kadar çok makine ekipman, o hani nesnelerin interneti dediğimiz, birbirine bağlandıkça tarımı teknolojiyle entegre ettikçe güvenliğini de düşünmek gerekiyor. Yapay zekâ ile bir yerde aslında siber saldırılarında önün açmış oluyor. O yüzden evet çok önemli ama inanılmaz da bir güvenlik gerektiriyor,” diyerek gıda güvenliğine dikkat çekti. “ÇOCUKLARI GELECEĞE ORTAK EDİN” Ataman, “Anneannem derdiki ‘Hayatta doymayan tabakta da doymuyor.’ Bu nedenle çocukların sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da doyurulması gerekiyor. Bugün çocuklarımız için bir şey yapmak istiyorsak lütfen onları geleceğe ortak edelim. Geleceğin ruhuna, zihin yapısına, bilim ekosistemine ortak edin,” diyerek, çocukların beslenme kültürünün desteklenmesi ve daha sağlıklı bir geleceğe hazırlanmaları gerektiğini belirtti. Ataman ayrıca, geleneksel tarım yöntemlerinin sürdürülebilir olmadığını ve gelecekte daha verimli ve çevre dostu tarım yöntemlerinin benimsenmesi gerektiğini ifade etti. NASIL DİNLEYEBİLİRSİNİZ? Gelecek Benim Podcast serisini Spotify, Apple Podcasts, Deezer, Amazon Music, Youtube Music gibi podcast platformları üzerinden ve Youtube’ta videocast olarak dinleyebilir ve izleyebilirsiniz. Her hafta perşembe günü yayınlanacak bölümleri kaçırmamak için abone olabilir ve bildirimleri açarak takip edebilirsiniz.

#Gelecek Benim

Kahramanoğlu’dan Ebeveynlere Çağrı: “Toplumun Geleceği İçin Çocuk Haklarına Sahip Çıkın"

"Türkiye su stresi çekecek ülkeler arasında yer alacak"